Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam 

Hosgeldin Akik. O masallah siz geldikden sonra ortalik senlenmis.Kaliteli tartismalar baslamis. Bir kac saatimi alacak bu yazilari okumak ve hazmetmek.  Ozgurce bir muhabet dilegiyle.

Bu gidisle ikinci bilgisayari devreye sokmam gerekecek. Bir anda baglanan cok olunca  bazen yavaslama oluyor. Ikinci bilgisayar hazir cok yavaslarsa devreye sokarim. Yeterki burda guzel sohbetler olsun, ilmimizi artiralim.

selam ve dua ile

Radyoamn

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Akik konuyu baska yerlere cekmeyelim. Kitap bilmezdin iman bilmezdin demek musriksin demek degil. Allah kitabi Imani dogru anlamda bilmiyorsan diyorsa bilmiyordur. Yoksa Peygamber menkibeleri ekleyip kendi kendine yeni hadisler uretme ?

SURA 52. Ve kezalike evhayna ileyke ruham min emrina ma künte tedrı mel kitabü ve lel ımanü ve lakin cealnahü nuran nehdı bihı men neşaü min ıbadina ve inneke le tehdı ila sıratım müstekıym

[042.052] [DV] İşte böylece sana da emrimizle Kur'an'ı vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz ki sen doğru bir yolu göstermektesin.

Ayet gayet acik. Alperen merak etme butun sorularina cevap geliyor.  Akik bir gram bile degismemissin.

ayvaz

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Arkadaşlar

Buna da şükür. Allah'ın elçisinin risalet vazifesini icra ettiği dönemde Hanif(Allah'ı bir/tek kabul eden) olup olmadığı tartışmasını aştık. Şimdi geldik risalet öncesinde Hanif miydi tartışmasına. Teşekkürler Akik.

Sevgili Ayvaz bu forumdaki tüm sorularıma cevap verecek olmanız beni fazlasıyla mesrur eder. Bir zahmet sizin grup diğer arkadaşların sorularını da cevaplarsa çok daha şahane olur. E bize de beklemek düşüyor.

Site için şahsımı tebrik ettiğin için teşekkür ediyorum Sinan Kardeşim.

Saygılar

 http://hanifliknedir.sitemynet.com

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

"Akik bir gram bile degismemissin."

Allah bukalemum gibi durum ve şartlara/çıkara göre değişmekten korusun. Bukalemum olmaya niyetim yok. Ben ayetten ne anladığımı yazdım. Bu benim inancım, benim ayetten anladığımdır. Sen ayeti paste ettin ama yorumlamadın. Sen yorumla bu ayeti de senin ne anladığını bilelim. Zaten işin aslına bakarsan hiçkimse anlayışını diğerbir kişiye inandırmak dikte ettirmek zorunda değil. Sen bir elçiye "imansız" demek istiyorsan o seni bağlar.

Uçuruma seni hızla iterlerse, anlarsın ve refleks olarak kaçarsın. Ama seni oyalayıp milim milim uçurumun kenarına getirlerse farkına bile varamaszın. Bak ayvaz kardeş, mevzu sen haklı ben haklı meselesine dönerse..........veya ben daha iyisini bilir sen bilmezsin, meselesi olursa....BU işten hayır çıkmaz. Yine sonu kısırlık ile biter.

Aslında zaman zaman olaya basit(sade) olarak bakmakta fayda görmüşümdür. Bilmediğimiz ve bilmemizde de fayda olmayan husular peşinde giderken aklıma sürekli Musa(AS)'ın kavmi gelir.

Bizlerin yapması gereken o kadar sade ki:

"Allah'â hiçbir şeyi ortak koşmamak ve gündelik hayatımızda insanlara yararımız dokuncak salih ameller işlemek"

Başka neye gerek varki............................?

Aslında polemik yapacak hiçbir tartışmaya girmek istemiyorum. Karşılıklı zihneyetlerimizi biliyoruz. 1000 yıl dahi birbirimile tartışsak....biliyorsun ki ne SIZ ne de ben bildiğimiz yoldan dönnecek değiliz. Öyle değil mi? Onun için burdan diğer "Dini sadece Allah'a Has kılan" dostlara derim ki: Bu formu sadece "Haniflik" in tartıştığı ksır döngüye muhtaç bir hale getirmeyelim. Çünkü hertürlü ilgi düzeyinden insanlar bu yazılanları okuyor. Yeni birirleri girdiğinde....Namaz/oruç/abdest/haç/teyemmüm/salih amel/küfür/şükür/......vs mevzularını görüp okuyabilmemli ve faydalı görebilmeli burayı.

Ve bence buraya PASTE den başka birşey yapmayanlar için vakit harcayıp cevap yazılmamalı....Çünkü paste edilen yazıları bin kere okumuştuk zaten.....bin birinci defa okuyunca ne değişecek?

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Ben Hz. Muhammed (AS) konusunda ifrat ve tefrit olduğuna inanıyorum...Hadis müslümanları Efendimizi şefaat makinası yaptılar...Diğer bir gurup ise, Efendimizi aşağıladı da aşağıladı.....Ben bu iki tarafa da katılmıyorum.

Bu durum yahudi ve hristiyanların durumuna benzer. Yahudiler peygamberlerini alaya aldı aşağıladı nihayetinde öldürdüler.....Hristiyanlar ise öyle sevdi öyle yüceltti ki; sonunda insan/elçi olmayı ona az görüp "tanrının oğlu!?" yaptılar.

Herşey ölçüsünce olmalı........aynen şu ayette olduğu gibi ki; bu ayet de tam olarak meallendirilmeyenlerden.

"...Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık"......diye bilinen ayet...Ayette "Tefrit" kelimesi kullanılmış ve "min şey..." orijinaline sadık kalınıraka türkçeye çevirmek de zor olduğunda yukarıdaki mana verilmiş. Aslı:

"..Biz kitapta Tefrit (olacak) şeyDEN bırakmadık"

İlgisi yok gibi görünen bu ayet örneğini neden verdim. Herşey ölçüsünce olmalı.......!

Not: Eliştiri ile iftira lütfen birine karıştırılmasın... Ortalıkda kimse hadis kullanmadığı ve mezhep imamlarının yazısından ufak bölüm bile yazmadığı halde.... Mezhepçilikle bağlantı neden kuruluyor...Bu da takdik meselesi olmalı...Ayvaz sadece 1 kez uyarıyorum....Kelimelerine dikkat et!

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Arkadaşlar

Allah elçilerini sürekli kontrolü altında tutmaktadır. Beşer olduklarından dolayı sapmaya meyil edebilirler ama görevleri, insanları dosdoğru yola kılavuzlamak olan bu seçilmiş insanlara Allah yardım etmiş ve indirdiği üzere sabit, dosdoğru yolu üzere daim (Yasin 4-5) olmalarını tesis etmiştir. Allah Elçilerini  sapmaya meylettikleri an hemen kendi doğru yoluna kılavuzlamaktadır. Haniflik(Allah’ı Birlemek) gibi olmazsa olmaz bir konuda Allah’ın Elçisi sapıyor idiyse Allah’ın buna müdahele etmemiş olması düşünülemez. İsra Suresinde buna örnek vardır. Hz. Muhammed’i fitneye düşürmeye çok yaklaştıkları an Allah ekstra bir yardımla, elçisinin kalbini sağlamlaştırmıştır:

 İSRA SURESİ 73. az kalsın seni, sana vahyettiğimizden uzaklaştırarak ondan gayrısını bize isnat edesin diye fitneye düşüreceklerdi. İşte o takdirde seni dost edinirlerdi.
74. Eğer biz seni sağlamlaştırmamış olsaydık, yemin olsun, onlara birazcık meylediverecektin.
75. İşte o zaman sana, hayatın da ölümün de katmerli acılarını tattırdık. Ve bize karşı hiçbir yardımcı da bulamazdın.
76. az kalsın bu topraktan çıkarmak için seni sıkıştıracaklardı. Böyle bir durumda onlar orada senin arkandan çok az bir süre kalacaklardı.
77. Senden önce gönderdiğimiz resullerimize uygulanan yöntem de buydu. Sen bizim yol ve yöntemimizde değişme bulamazsın.

Benzer durum Hz. Yusuf için de geçerlidir. Hz. Yusuf Züleyhaya yönelme temayülü gösterdiği an Allah bu elçisini de korumuştur. İlgili ayet;

YUSUF SURESİ 24. Yemin olsun, kadın onu arzulamıştı. Eğer Rabbinin gerçeğe dikkat çeken delilini görmeseydi, o da onu arzulamıştı. Biz böylece ondan, kötülüğü ve fuhşu uzak tutuyorduk. Çünkü o, bizim samimi/seçkin kullarımızdandı.

Görüldüğü üzere Rabbimiz elçilerini ciddi sapmalardan özel yardımıyla korumuştur. Hanif olamama (Allah’ı birleyememe) ise en büyük sapmadır. Bu sapma karşısında ise elçilerine hiçbir müdahale etmediği düşünülemez. Hz. İbrahim’den bu yana binlerce elçinin bu sapkınlık içinde vazife icra ettiği iddiası ise akıllara ziyan bir yorum olsagerek.

Saygılar

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam!

Yazını yeni farkettim teşekkür ederim Radyoman dostum.

"Bu gidisle ikinci bilgisayari devreye sokmam gerekecek" demişsin  bence de gerekecek. Diğer dostlara da katkılarının olması için üye olmalarını isteyeceğim. Velhasıl burası çoğalacak da çoğalacak inşaAllah. Tarafsızlık korundukça, samimiyet oldukça, nefsi davranıp "en iyi ben bilirim" edası olmadıkça ve SADECE Allah Rızası için bilgilerin paylaşımı/danışımı oldukça.............Burası bereketlenecek.

Şayet yavaş yavaş bunların aksi olursa....10.000 kişi de olsa bitmeye MARJINAL kalmaya mahkum olması da kaçınılmaz olacaktır. Dikkat et!!! bu durumu ince planlar ve lainin aklına gelmeyecek girişimlerle baltalamak isteyen olacaktır. Çok dikkatli tavır içinde olmanı rica edeceğim. Benim elimden gelecek ne varsa paylaşmaya hazırım. Bunları inşaAllah Rabb'im kendisine hizmetten sayar.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Not pagan=Not polytheists=Monoteist=Tektanrıcı=Muvahhid=HANİF

YUNUS 105. "And (it is inspired to me): Direct your face (O Muhammad SAW) entirely towards the religion Hanifa (Islâmic Monotheism, i.e. to worship none but Allâh Alone), and never be one of the Mushrikûn (those who ascribe partners to Allâh, polytheists, idolaters, disbelievers in the Oneness of Allâh, and those who worship others along with Allâh).

ALI IMRAN 67. Ibrâhim (Abraham) was neither a Jew nor a Christian, but he was a true Muslim Hanifa (Islâmic Monotheism - to worship none but Allâh Alone) and he was not of Al-Mushrikûn

EN’AM 79. Verily, I have turned my face towards Him Who has created the heavens and the earth Hanifa (Islâmic Monotheism, i.e. worshipping none but Allâh Alone) and I am not of Al-Mushrikûn

EN’AM 161. Say (O Muhammad SAW): "Truly, my Lord has guided me to a Straight Path, a right religion, the religion of Ibrâhim (Abraham), Hanifa [i.e. the true Islâmic Monotheism - to believe in One God (Allâh i.e. to worship none but Allâh, Alone)] and he was not of Al-Mushrikûn

Al-Mushrikûn (the disbelievers in the Oneness of Allâh, idolaters, polytheists, pagans, etc.)

Hanifa (Islâmic Monotheism, i.e. worshipping none but Allâh Alone)

http://www.kuran.gen.tr/html/english3/006.php3

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Alperen

Hanifi muvahid diye cevirdiniz, yutmadik simdi kalkip ingilizcesini vermissin. Allah'in ayetindeki Hanif MUVAHID olmadigi gibi, Islâmic Monotheism olmuyor.

Demekki keramet dilde degil, kafa yapisinda.

Saygilar Ibrahim

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam sovalye kardesler birde Aibergin su tavsiyesine uyup Kur'ani soyle okuyun. Size calismaya baslamaniz icin bir ornek. Sakin kafaniz karismasin. Hani Hz Aliye atfedilen bir soz vardir. Siz islam elbisesini galiba tersden giymissiniz. (Espiri kizamak yok)

"Bunlar böylece KUR'AN'DA yazılıdır. Ayet olarak bakamazsın, bunlar yukarıdan aşağıya bir yöntemle harfleri ve kelimeleri dizerek ortaya çıkmaktadır. Cifir böyle tekniklere denmektedir. Tevrat, incil kodları cifir yanında havasını alır. Çünkü onlar değiştirilmiş kitaplardır. Ama Kur'an korunmuştur.

Çok basit kaba bir örnek vereceğim. Fatiha:

1- Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
2- Hamd o âlemlerin Rabbi,
3- O Rahmân ve Rahim,
4- O, din gününün maliki Allah'ın.
5- Ancak sana ederiz kulluğu, ibadeti ve ancak senden dileriz yardımı, inayeti.

Şimdi Fatiha'yı yukarıdan aşağıya fakat BAŞKA yerlerden bölerek yazacağım.

İlham ettik, atlı melekle, Hira (dağın)da, harab/harb ettik. öncekileri Mina'da (Taşladık)

Bu da Fatiha biliyor muydunuz? Aynı ifadelerden iki anlam çıkabilmektedir.

Elham=İLHAM ETTİK

DÜLİLA=ATLI MELEK (Cebrail'in gravürlerine bakınız, kanatlı bir at üzerinde inmektedir.)

HİRA=Magarada

HARAB ETTİK (Rabb iki B ile yazıldığından, hem Hira hem Harab olmaktadır. Kelime kökü Mihrab'dan anımsayınız)

BİLA=Bilekaydüşart gibi bir edat, öncekileri daha evvelden kalanları demektir.

Bilale= Dilleri tutuldu, lal oldular ve yandılar (la'l)

MİNA=Şeytanı taşlayarak

rabbilale/Mine/rah/Mani/Rah/Mali/Kiyew/Mid.... gibi bölünüyor, o arada mina/Mani yi de okuyabilirsiniz. Arapça A ve E arası okunduğunu herkes bilir.

Tevrat ve incil Kur'an gibi değişmez değildir. O yüzden onlmarın numerolojisi ile benim burada yaptığım gamatria farklı şeyler. Bu ayet yüzünden bütün cinlerin çoğu müslüman oldu."

http://www.hanifislam.com/sohbet/006.2001.10.07.htm#1