HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Çalışmaları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Çalışmaları
Konu Konu: İSLAM DİNİNİN ÖĞRENİLMESİNDE KAYNAK SORUN Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Andromeda
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 11 haziran 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 67
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Andromeda

Konu aslında şurada düğümlenir : Kişi inandığı veya inanmadığı ve/veya yanlış ve/veya eksik inandığı (Bildiği veya bilmediği veya gördüğü veya görmediği bile değil maalesef) bir şey için dinsel anlamda sorumlu tutulabilir mi Tanrı tarafından ve bu adil mi ? Çünkü olaya bir de şöyle bakın : "Ben Tanrıyım" veya "Tanrıdan geldim" veya "en doğru benim" diyen yüzlerce din ve mezhep var dünyada ... İnanmak veya inanmamak , sorumlu olmak ve ebedi ceza görmek için adil bir yöntem mi? Neticede biz zavallı naçiz varlıklarız , ve bilgimiz görgümüz çok sınırlı , milyarlarca yıl önce varolan evrende en fazla 100 sene istisnai bir ömrümüz var ...Bir Tanrı , ortaya inanılması gereken (ve  insanlarca asla kesin olmayan ve maalesef hiçbir zaman da -yeniden dirilişe kadar- asla kesin olamayacak olan) bir şeyler koyup , buna inanmayanları ebediyen cehenneme atıyor olabilir mi veya bu Tanrısal anlamda sizce adil bir yaklaşım mı?

 

Siz Tanrı olsanız böyle mi yaparsınız ?

 

 

özden Yazdı:
Andromeda Yazdı:

Yok mu gerçekten üçleme ile ilgili incil ayetleri ?...Yoksa bile genel bir inanışın varlığı inkar edilemez ve bu durum sorumun özündekini değiştirmez , dikkatli okuyunuz soruyu bir kere daha  ...

Tamam o zaman tersten düşünelim; bugün kendilerini müslüman olarak gören insanlar coğrafyasındaki insanların elinde değişmemişliğine inanılan Kuran var ama ne değişiyor ki, onlardan kimileri atalarından süre gelen uydurmalara dayalı bir dini İslam diye inatla savunuyorlar KUran'ın içinde onlarca, yüzlerce yaptıklarının yanlışlığını anlatan ayet olmasına rağmen, bazıları ve nadirleri de Kitab'ı önyargılardan ve atalarından gelen uygurmalardan sıyrılarak okuyorlar yani aynı ayetler farklı tesirler yapıyor. Yani benzer durum.

İncil'in, Tevrat'ın değiştirildiği tezi iddia edildiğinde şu gerçeğin de görülmesi gerekir ki; bu kitaplar değişmiş olarak inmedi insanlara yani sizin tezinize göre bunlar atalarından böyle gördülerse onlar ne yapsınlar diyorsunuz ama ben de diyorum ki o ataların içinden teslise aykırı düşünen ve yaşayanları da mutlaka vardı o zaman ille birilerine uymak istiyorlarsa onlara da uyablirlerdi.

l

Yukarı dön Göster Andromeda's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Andromeda
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

özden Yazdı:

İncil'in neresinde teslisi anlatan bir ayet var? Eğer İncili incelediyseniz aksine yani tevhid inancına dair onlarca ayet görürsünüz. Dini tekellerine aldıklarını sanan hristiyan din tüccarları da  İslamiyet içindeki din tüccarları nasıl ayetleri zorla saptırıyorsa  aynı taktiği kullanmaya çalışıyorlar.

Fakat diyelim ki İncil, Tevrat bozuldu, bu kitaplar Allah'ın kitapları olduğuna göre mutlaka tevhidi anlatan, Allah'ın dışındaki herşeyin ilahlığını tam reddetmeye dair onlarca ayet görülebilir değil mi?



Selam Özden

Haklısınız. Çarpıtma kelimelerden daha fazla anlayışlarda olmuş. Yorumlar din edinilmiş ve böylece Kutsal Metinler katledilmiş.

Mutlaka Okunması Gereken Güzel Bir Çalışma: İsevilikten Pavlusçuluğa

Muhabbetle, Alperen




__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
özden
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 11 mayis 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 97
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı özden

Andromeda Yazdı:

Konu aslında şurada düğümlenir : Kişi inandığı veya inanmadığı ve/veya yanlış ve/veya eksik inandığı (Bildiği veya bilmediği veya gördüğü veya görmediği bile değil maalesef) bir şey için dinsel anlamda sorumlu tutulabilir mi Tanrı tarafından ve bu adil mi ? Çünkü olaya bir de şöyle bakın : "Ben Tanrıyım" veya "Tanrıdan geldim" veya "en doğru benim" diyen yüzlerce din ve mezhep var dünyada ... İnanmak veya inanmamak , sorumlu olmak ve ebedi ceza görmek için adil bir yöntem mi? Neticede biz zavallı naçiz varlıklarız , ve bilgimiz görgümüz çok sınırlı , milyarlarca yıl önce varolan evrende en fazla 100 sene istisnai bir ömrümüz var ...Bir Tanrı , ortaya inanılması gereken (ve  insanlarca asla kesin olmayan ve maalesef hiçbir zaman da -yeniden dirilişe kadar- asla kesin olamayacak olan) bir şeyler koyup , buna inanmayanları ebediyen cehenneme atıyor olabilir mi veya bu Tanrısal anlamda sizce adil bir yaklaşım mı?

 

Siz Tanrı olsanız böyle mi yaparsınız ?

Siz konuyu çok farklı bir yere getirdiniz şimdi; az önceki değil şuan tartıştığınız.

Biz Tanrı değiliz ve asla olamayız. O yüzden "ben Tanrı olsaydım" ne yapardım tarzı soruların cevabı boş olur. Bizim asla Tanrı olamayacağımız gerçeği bir yığın, sayısız ek sonuç doğurur; mesela biz asla herşeyi görüp, sebebini bilemeyiz, bizim bilgimiz sınırlıdır. Fakat Tanrı, birilerinin cehenneme gitmesi kararını verebiliyorsa demek ki bu konuda yeterli bilgisi vardır; Tanrı en merhametli olmasına rağmen bunu yapıyorsa ben O'ndan daha merhametli olamayacağıma göre birilerine acıyarak cehenneme gitmesinler yazık.. diyemem.



__________________
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşcesine..
Yukarı dön Göster özden's Profil Diğer Mesajlarını Ara: özden
 
özden
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 11 mayis 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 97
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı özden

Alperen Yazdı:
özden Yazdı:

İncil'in neresinde teslisi anlatan bir ayet var? Eğer İncili incelediyseniz aksine yani tevhid inancına dair onlarca ayet görürsünüz. Dini tekellerine aldıklarını sanan hristiyan din tüccarları da  İslamiyet içindeki din tüccarları nasıl ayetleri zorla saptırıyorsa  aynı taktiği kullanmaya çalışıyorlar.

Fakat diyelim ki İncil, Tevrat bozuldu, bu kitaplar Allah'ın kitapları olduğuna göre mutlaka tevhidi anlatan, Allah'ın dışındaki herşeyin ilahlığını tam reddetmeye dair onlarca ayet görülebilir değil mi?



Selam Özden

Haklısınız. Çarpıtma kelimelerden daha fazla anlayışlarda olmuş. Yorumlar din edinilmiş ve böylece Kutsal Metinler katledilmiş.

Mutlaka Okunması Gereken Güzel Bir Çalışma: İsevilikten Pavlusçuluğa

Muhabbetle, Alperen


Link için teşekkürler Alperen, oldukça faydalı olacak bir çalışma bence de.

Sağ olun



__________________
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşcesine..
Yukarı dön Göster özden's Profil Diğer Mesajlarını Ara: özden
 
Andromeda
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 11 haziran 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 67
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Andromeda

Cevabınız bu soruya öyleyse şu: "Tanrımız asla tam olarak anlayamayacağımız ve bilemeyeceğimiz ve göremeyeceğimiz bir şeye inanmamızı bekliyor ; yoksa bizi ebedi cehenneme atacak" ...

Bu arada lütfen ,ne olur yanlış anlamayın ben inançsız falan bir insan değilim , müslümanım ,ama arasıra kafama takılan ve etrafımdan bazen muhatap olduğum bu ve bunun gibi soruların tatmin edici cevaplarını da aramıyor değilim ...

 

özden Yazdı:
Andromeda Yazdı:

Konu aslında şurada düğümlenir : Kişi inandığı veya inanmadığı ve/veya yanlış ve/veya eksik inandığı (Bildiği veya bilmediği veya gördüğü veya görmediği bile değil maalesef) bir şey için dinsel anlamda sorumlu tutulabilir mi Tanrı tarafından ve bu adil mi ? Çünkü olaya bir de şöyle bakın : "Ben Tanrıyım" veya "Tanrıdan geldim" veya "en doğru benim" diyen yüzlerce din ve mezhep var dünyada ... İnanmak veya inanmamak , sorumlu olmak ve ebedi ceza görmek için adil bir yöntem mi? Neticede biz zavallı naçiz varlıklarız , ve bilgimiz görgümüz çok sınırlı , milyarlarca yıl önce varolan evrende en fazla 100 sene istisnai bir ömrümüz var ...Bir Tanrı , ortaya inanılması gereken (ve  insanlarca asla kesin olmayan ve maalesef hiçbir zaman da -yeniden dirilişe kadar- asla kesin olamayacak olan) bir şeyler koyup , buna inanmayanları ebediyen cehenneme atıyor olabilir mi veya bu Tanrısal anlamda sizce adil bir yaklaşım mı?

 

Siz Tanrı olsanız böyle mi yaparsınız ?

Siz konuyu çok farklı bir yere getirdiniz şimdi; az önceki değil şuan tartıştığınız.

Biz Tanrı değiliz ve asla olamayız. O yüzden "ben Tanrı olsaydım" ne yapardım tarzı soruların cevabı boş olur. Bizim asla Tanrı olamayacağımız gerçeği bir yığın, sayısız ek sonuç doğurur; mesela biz asla herşeyi görüp, sebebini bilemeyiz, bizim bilgimiz sınırlıdır. Fakat Tanrı, birilerinin cehenneme gitmesi kararını verebiliyorsa demek ki bu konuda yeterli bilgisi vardır; Tanrı en merhametli olmasına rağmen bunu yapıyorsa ben O'ndan daha merhametli olamayacağıma göre birilerine acıyarak cehenneme gitmesinler yazık.. diyemem.

Yukarı dön Göster Andromeda's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Andromeda
 
Turisina
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 05 ekim 2006
Gönderilenler: 62
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Turisina

 

Sevgili Andromeda,

Allahın bizden istediği şey, “kendisine” inanmamız ve salih olmamızdır. Allah, bizden başka Hiçbir şey istemez. Din adamlarının dini zorlaştırmalarına aldırma, Allah bize hiçbir zorluk yüklemedi sadece bana inanın ve zulmetmeyin diyor. Başka bir şey istemiyor. İstediği şey bizim “iyi yaşamamızdır” (ki ibadette budur.) iyi yaşamak ve yaşatmak için zulüm olmamalıdır. İyi yaşamayı zulüm bozar, sadece bunu yapmayın der. (ağaç hikayesi)

Allah, mutlak varlığın ve güzelliğin kendisi – kaynağı bulunduğundan, insanları karanlıklardan aydınlığa – nimetlere çıkarması demek; onları olgunlaştırarak ancak “kendisine” çekmesi demektir.

İnanmamız gereken “şey” değil ki, Bu yüzden ona inanmak gerekiyor. Kavranamaz.

Konu en sonunda inanmaya geliyor. Belki yeri bu başlık değil, başka bir başlık altında devam etmeliyiz.

Bilinmezlik ile muhakkak karşılaşırız. Bu durumda biz bunu bilemeyiz demek (agnostizm) bence kendini karanlığa gömmektir, Ya da kendine bir koza örüp içinde yaşamaktır. Şüphe de böyledir.

Bilinmeyen / bilinemeyecek olan tek konu Allahtır ve gelecektir. Fakat Allahın bilinemezliği onun sonsuzluğundan / kavranamaz yüceliğindendir. Ondan başka herşey ölçülebilir, her şey hesaplanabilir, kavranabilir, zamanla çözülebilir.

Onun için ona iman gereklidir. Gelecekte (ahiret) öyle gelecektir fakat biz gelmeden göremeyiz. Ancak onu da kapsayan Rab bilir ve bize bildirebilir ona inanmamız gerekiyor. Aksi karanlığı kabul etmektir.

Dünyanın görüş sınırında bir ufuk çizgisi var ve bu ufuktan ötesini göremiyoruz. Bu durumda görmüyoruz diye ötesine inanmamak mı gerekir yoksa göremiyoruz ama ötesi de var mı deriz. Vardır ama bilemiyoruz deriz. Benzer şekilde Evreninde ufuk çizgisinden ötesini göremiyoruz ama evrenin dahi ötesi var ve evren ona doğru genişliyor. Ki bence evren gelecekte içinde olduğu bu (ahiret) süper evrene karışacaktır. Geleceğe doğru arkası dönük (görmeden) gidiyoruz. Ancak orasını da bilen ve bildiren bize oradan haber (ışık) gönderebilir.


Dünya hayatı bir ön yaratılıştır ana karnındaki hayat gibi.

Dünya hayatı bir yarıştır hangimiz daha iyi olacağız diye, derecelendirileceğiz – değerlendirileceğiz. “seçme kanunu” işliyor. (seleksiyon – istifa)

insanların din adamlarına kanmaması gerekiyor, din adamlarından insanlığın kurtarılması gerekiyor. Bilinçle uyananların insanları uyarması gerekiyor.


Allah bizi, karanlığa inanıp zulmettiğimiz için kendi ürettiğimiz zulüm içinde bırakırsa cehenneme girmiş oluruz, hiç kimseye zulmedilmez -kimse yapmadığı yanlış işle karşılık bulmaz.

"Sadece Yaratana güven" derim. Din adamlarının bir şey bildiği de yok,  yetkileri de yok. insanları karanlığa çeken ve karanlığa inanmayı inanmak zannettiren de onlar. Yol üzerine çöreklenip insanları karanlığa sevk ediyorlar.


Cevabınız bu soruya öyleyse şu: "Tanrımız asla tam olarak anlayamayacağımız ve bilemeyeceğimiz ve göremeyeceğimiz bir şeye inanmamızı bekliyor ; yoksa bizi ebedi cehenneme atacak" ...

Bu arada lütfen ,ne olur yanlış anlamayın ben inançsız falan bir insan değilim , müslümanım ,ama arasıra kafama takılan ve etrafımdan bazen muhatap olduğum bu ve bunun gibi soruların tatmin edici cevaplarını da aramıyor değilim ...


Yukarı dön Göster Turisina's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Turisina
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Turisina Yazdı:
 

Sevgili Andromeda,

Allahın bizden istediği şey, “kendisine” inanmamız ve salih olmamızdır. Allah, bizden başka Hiçbir şey istemez. Din adamlarının dini zorlaştırmalarına aldırma, Allah bize hiçbir zorluk yüklemedi sadece bana inanın ve zulmetmeyin diyor. Başka bir şey istemiyor. İstediği şey bizim “iyi yaşamamızdır” (ki ibadette budur.) iyi yaşamak ve yaşatmak için zulüm olmamalıdır. İyi yaşamayı zulüm bozar, sadece bunu yapmayın der. (ağaç hikayesi)

Allah, mutlak varlığın ve güzelliğin kendisi – kaynağı bulunduğundan, insanları karanlıklardan aydınlığa – nimetlere çıkarması demek; onları olgunlaştırarak ancak “kendisine” çekmesi demektir.

İnanmamız gereken “şey” değil ki, Bu yüzden ona inanmak gerekiyor. Kavranamaz.

Konu en sonunda inanmaya geliyor. Belki yeri bu başlık değil, başka bir başlık altında devam etmeliyiz.

Bilinmezlik ile muhakkak karşılaşırız. Bu durumda biz bunu bilemeyiz demek (agnostizm) bence kendini karanlığa gömmektir, Ya da kendine bir koza örüp içinde yaşamaktır. Şüphe de böyledir.

Bilinmeyen / bilinemeyecek olan tek konu Allahtır ve gelecektir. Fakat Allahın bilinemezliği onun sonsuzluğundan / kavranamaz yüceliğindendir. Ondan başka herşey ölçülebilir, her şey hesaplanabilir, kavranabilir, zamanla çözülebilir.

Onun için ona iman gereklidir. Gelecekte (ahiret) öyle gelecektir fakat biz gelmeden göremeyiz. Ancak onu da kapsayan Rab bilir ve bize bildirebilir ona inanmamız gerekiyor. Aksi karanlığı kabul etmektir.

Dünyanın görüş sınırında bir ufuk çizgisi var ve bu ufuktan ötesini göremiyoruz. Bu durumda görmüyoruz diye ötesine inanmamak mı gerekir yoksa göremiyoruz ama ötesi de var mı deriz. Vardır ama bilemiyoruz deriz. Benzer şekilde Evreninde ufuk çizgisinden ötesini göremiyoruz ama evrenin dahi ötesi var ve evren ona doğru genişliyor. Ki bence evren gelecekte içinde olduğu bu (ahiret) süper evrene karışacaktır. Geleceğe doğru arkası dönük (görmeden) gidiyoruz. Ancak orasını da bilen ve bildiren bize oradan haber (ışık) gönderebilir.


Dünya hayatı bir ön yaratılıştır ana karnındaki hayat gibi.

Dünya hayatı bir yarıştır hangimiz daha iyi olacağız diye, derecelendirileceğiz – değerlendirileceğiz. “seçme kanunu” işliyor. (seleksiyon – istifa)

insanların din adamlarına kanmaması gerekiyor, din adamlarından insanlığın kurtarılması gerekiyor. Bilinçle uyananların insanları uyarması gerekiyor.


Allah bizi, karanlığa inanıp zulmettiğimiz için kendi ürettiğimiz zulüm içinde bırakırsa cehenneme girmiş oluruz, hiç kimseye zulmedilmez -kimse yapmadığı yanlış işle karşılık bulmaz.

"Sadece Yaratana güven" derim. Din adamlarının bir şey bildiği de yok,  yetkileri de yok. insanları karanlığa çeken ve karanlığa inanmayı inanmak zannettiren de onlar. Yol üzerine çöreklenip insanları karanlığa sevk ediyorlar.


Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Andromeda
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 11 haziran 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 67
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Andromeda

Uzun ve hoş cevabınız için teşekkürler
Turisina Yazdı:
 

Sevgili Andromeda,

Allahın bizden istediği şey, “kendisine” inanmamız ve salih olmamızdır. Allah, bizden başka Hiçbir şey istemez. Din adamlarının dini zorlaştırmalarına aldırma, Allah bize hiçbir zorluk yüklemedi sadece bana inanın ve zulmetmeyin diyor. Başka bir şey istemiyor. İstediği şey bizim “iyi yaşamamızdır” (ki ibadette budur.) iyi yaşamak ve yaşatmak için zulüm olmamalıdır. İyi yaşamayı zulüm bozar, sadece bunu yapmayın der. (ağaç hikayesi)

Allah, mutlak varlığın ve güzelliğin kendisi – kaynağı bulunduğundan, insanları karanlıklardan aydınlığa – nimetlere çıkarması demek; onları olgunlaştırarak ancak “kendisine” çekmesi demektir.

İnanmamız gereken “şey” değil ki, Bu yüzden ona inanmak gerekiyor. Kavranamaz.

Konu en sonunda inanmaya geliyor. Belki yeri bu başlık değil, başka bir başlık altında devam etmeliyiz.

Bilinmezlik ile muhakkak karşılaşırız. Bu durumda biz bunu bilemeyiz demek (agnostizm) bence kendini karanlığa gömmektir, Ya da kendine bir koza örüp içinde yaşamaktır. Şüphe de böyledir.

Bilinmeyen / bilinemeyecek olan tek konu Allahtır ve gelecektir. Fakat Allahın bilinemezliği onun sonsuzluğundan / kavranamaz yüceliğindendir. Ondan başka herşey ölçülebilir, her şey hesaplanabilir, kavranabilir, zamanla çözülebilir.

Onun için ona iman gereklidir. Gelecekte (ahiret) öyle gelecektir fakat biz gelmeden göremeyiz. Ancak onu da kapsayan Rab bilir ve bize bildirebilir ona inanmamız gerekiyor. Aksi karanlığı kabul etmektir.

Dünyanın görüş sınırında bir ufuk çizgisi var ve bu ufuktan ötesini göremiyoruz. Bu durumda görmüyoruz diye ötesine inanmamak mı gerekir yoksa göremiyoruz ama ötesi de var mı deriz. Vardır ama bilemiyoruz deriz. Benzer şekilde Evreninde ufuk çizgisinden ötesini göremiyoruz ama evrenin dahi ötesi var ve evren ona doğru genişliyor. Ki bence evren gelecekte içinde olduğu bu (ahiret) süper evrene karışacaktır. Geleceğe doğru arkası dönük (görmeden) gidiyoruz. Ancak orasını da bilen ve bildiren bize oradan haber (ışık) gönderebilir.


Dünya hayatı bir ön yaratılıştır ana karnındaki hayat gibi.

Dünya hayatı bir yarıştır hangimiz daha iyi olacağız diye, derecelendirileceğiz – değerlendirileceğiz. “seçme kanunu” işliyor. (seleksiyon – istifa)

insanların din adamlarına kanmaması gerekiyor, din adamlarından insanlığın kurtarılması gerekiyor. Bilinçle uyananların insanları uyarması gerekiyor.


Allah bizi, karanlığa inanıp zulmettiğimiz için kendi ürettiğimiz zulüm içinde bırakırsa cehenneme girmiş oluruz, hiç kimseye zulmedilmez -kimse yapmadığı yanlış işle karşılık bulmaz.

"Sadece Yaratana güven" derim. Din adamlarının bir şey bildiği de yok,  yetkileri de yok. insanları karanlığa çeken ve karanlığa inanmayı inanmak zannettiren de onlar. Yol üzerine çöreklenip insanları karanlığa sevk ediyorlar.


Cevabınız bu soruya öyleyse şu: "Tanrımız asla tam olarak anlayamayacağımız ve bilemeyeceğimiz ve göremeyeceğimiz bir şeye inanmamızı bekliyor ; yoksa bizi ebedi cehenneme atacak" ...

Bu arada lütfen ,ne olur yanlış anlamayın ben inançsız falan bir insan değilim , müslümanım ,ama arasıra kafama takılan ve etrafımdan bazen muhatap olduğum bu ve bunun gibi soruların tatmin edici cevaplarını da aramıyor değilim ...


Yukarı dön Göster Andromeda's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Andromeda
 
HAKgelenek
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 05 ocak 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 611
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı HAKgelenek




 
Alıntı HAKgelenek

MAVİ YAZDI

Şunu iyice anlayınız ki gerçekten sahih olan hadisler zaten kurana muhalif değildir bilakis destekleyicisi açıklayıcısıdır onun açılımıdır kuran hukumlerinin nerelere  uzandıgının neleri de içine aldıgının bir göstergesidir. dediğiniz şekilde ( Allah ile Resulünün arası nasıl ayırılır? Allah böyle diyor; Kuranda bu yazıyor, ancak Peygamber böyle diyor...)

selam MAVİ

islam alemi dediğimiz alemdeki sahih hadis yazarlarının en sahih hadisi abdestin alınmaşekli ile ilgilidir ve abdest kuranda enaçık şekilde ALLAH tarafından hem son nebi ye hemde bize bildirilmişken nedense hadisçilere göre peygamber ALLAHIN dediği gibi abdest almamış. sence hadisçiler burda ALLAH ile resulun arasını açmaya çalışmıyormu.bu hadisten daha sahih başka bir hadis varmı hayır bütün ulamanın ve hadis severlerin en sahih olanı bile kuranla ters düştüğüne göre diğer hadisleri düşünmek bile insanı ürpertiyor sence yanılıyormuyum. 

kasas65 ALLAH O GÜN ONLARA SESLENEREK RESULLERİME NE CEVAP VERDİNİZ DER

sevgili mavi bu konuda sizden samimi bir cevap bekliyorum eğer bu konuya cevap verirsen çok sevinirim.

selam ve dua ile

Yukarı dön Göster HAKgelenek's Profil Diğer Mesajlarını Ara: HAKgelenek
 
vahdett
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 08 ekim 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 3
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı vahdett

selamun aleykum

yazınızı tamamen okumadım yalnız sıze katıldıgım bır taraf var onu belırtmek ıstedımoda kaynak sorunu evet gercekten dını ogrenme yasama noktasında bır kaynak sorunu var bu konuda fıkrımı soylemek ıstedım

kuran temel kaynak bunda butun ıslam alımlerı ve ummet ıttıfak etmıslerdır sunnet bızım red edemıyecegımız temel kaynaklardandır kuranda pyg as ıtaat hakkında yuzlerce ayet vardır bu ayetlerı sımdı yok mu sayacagız bu ayetler sadece tarıhsel bır metın olarakmı gorecegız sahabelerın pyg olcakta ondan sonrakılerın bu gunumuze kadar gelen mumınlerın veya bızlerın veya bızlerden sonrakıler pyg sız bır ummetmı olacak dını anlama noktasında pyg sız bır dınmı ummetmı olacagız yok ben boyle bır dın anlayısına sahıp degılım sahsen boyle bır dın anlayısınada karsıyım bu gunku sorunların problemlerın sorunları dını anlama noktasındakı cıkmazların tek bır cozum noktası vardır oda pyg as dan dını ogrenmemektır pyg as sız bır dın toplal bır dın anlayısıdır

 



__________________
vahdet
Yukarı dön Göster vahdett's Profil Diğer Mesajlarını Ara: vahdett
 

<< Önceki Sayfa 14 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats