HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Hükümleri ve Kavramları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Hükümleri ve Kavramları
Konu Konu: Kabir Azabı safsatasi Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Mültezem
Yeni Uye
Yeni Uye
Simge

Katılma Tarihi: 01 mayis 2010
Gönderilenler: 13
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Mültezem

Efrayim,

Genel hatları ile Kur'an diriler için bir anlam ifade eder. Ölüler için Allah rahmet eylesin demekten ileri yapabileceğimiz birşey yoktur. Mezarlığı ziyaret etmek -mezarı değil- ölüm çağrışımı yapacağı için kendimize çeki düzen vermek açısından iyidir. Mabed tarzı mezar yapmak ve mezarlık saplantısı sadece bizde bir de İran'lılarda var gördüğüm kadarı ile. Bizde ölümün çevresinde koparılan yaygara ölümün kendisinden daha korkunç olduğu için sanırım bu tip saplantıları atamamışız. Mezarın nerde olduğu, mezar taşının mermer veya altın olması, mezara döşenen tahta vs vs  ölü veya İslamiyet için bir kazanç/rahatlama/ferahlama getirmez. Bilmemkaçıncı günde okunan Kur'an veya Mevlüd'ün bir anlamı yoktur hele hele bunu para verip imama okutmak bana göre çok yanlıştır. Kur'an okumak faydalıdır ama amellerde niyetlere göredir. Mezarda Kur'an okumak/okutmak, mezara su dökmek gibi kavramlar İslamiyet ile bağdaşmaz. Mezar İslam'da önemli olsa idi tüm peygamberlerin mezarları korunmuş olur idi.

Selam İle

Yukarı dön Göster Mültezem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Mültezem
 
efrayim58
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 13 subat 2007
Gönderilenler: 1098
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı efrayim58

       Efrayim

       Sevgili yorumcu

       Mezar ziyareti ile,mezarlığı ziyaret arasında dağlar kadar fark vardır.Mezar ziyareti o şahsı hatırlatır,mezarlık ziyaretleri ahreti hatırlatır bunlar aynı şey olmasa gerek.

       Fatiha okumak veya ölülere rahmet dilemek,bana göre güzel bir adabı muaşerettir. Demişsiniz. Bu da birbirinden çok çok farklı şeyler.

      Ölülere yapacağımız yegane en iyi şey 'rahmet' dilemektir.Siz rahmet ile fatiha suresini aynı formatta değerlendirirseniz,yanlış yaparsınız.'Yanlız senden dilerim' demek ile ramet etsin demek aynı şeyler midir? 

       sabahleyin giderken,akşamleyın dönerken"mezarları veya mezarlıkları rahatlıkla görebilmeli veya farkedebilmelidir.İbret alsınlar,alabilsinler diye.Demişsiniz. Yine şap ile şekeri karıştırmışsınız.

      Mezarlar başka mezarlıklar başka. Mezar şahıslara hitap eder,mezarlıklar tüm insanlara hitap eder.Önemli olan hissiyat mezardan değil mezarlıklardan olabilmeli.

      Sevgi ile,

 

Yukarı dön Göster efrayim58's Profil Diğer Mesajlarını Ara: efrayim58
 
Yorumcu
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 08 mart 2010
Gönderilenler: 171
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Yorumcu

efrayim58 Yazdı:

       Efrayim

       Sevgili yorumcu

       Mezar ziyareti ile,mezarlığı ziyaret arasında dağlar kadar fark vardır.Mezar ziyareti o şahsı hatırlatır,mezarlık ziyaretleri ahreti hatırlatır bunlar aynı şey olmasa gerek.Bana göre ikiside aynı şeydir.Sizin bir yakınınız veya bir arkadaşınız ölünce veya mezarını ziyaret edince,ahireti,ölüm ötesini.v.s.hatırlamıyormusunuz?

       Fatiha okumak veya ölülere rahmet dilemek,bana göre güzel bir adabı muaşerettir. Demişsiniz. Bu da birbirinden çok çok farklı şeyler.

      Ölülere yapacağımız yegane en iyi şey 'rahmet' dilemektir.Siz rahmet ile fatiha suresini aynı formatta değerlendirirseniz,yanlış yaparsınız.'Yanlız senden dilerim' demek ile ramet etsin demek aynı şeyler midir? Derunu veya felsefi düşünürsek aynı şeyler değildir,diyebiliriz.Ancak fatiha,çok güzel bir dua veya çok güzel bir arzu haldır. Kişi Allah"tan dilek veya temennide bulunurken,ölmüş yakını veya arkadaşı içinde bulunamaz mı? Bana göre,bu veya buna benzer bir takım tali konuları,abartmaya,çok önemli şeylermiş gibi göstermeye,bilhassa avam müslümanlar açısından hiç gerek yok.Din veya müslümanlık böyle basit şeylerle,ne düşer,ne de yükselir.

Bizim yapmamız gereken en önemli şey veya en önemli görev,insanları lailaheillallah tavrına,anlayışına davet etmektir.Yani fert veya insanlara,başkalarına değil,kendilerine gelmelerini,kendi içlerindeki Allah"elçisine(ruh,akıl,mantık)uymalarını,başkalarına değil,Allah"ın bizzat kendilerine indirdiğine güvenmelerini, uymalarını söylemektir,tavsiye etmektir,anlatmaktır.

Yani insanlara özgür bireyler olma şuurunu ve bilincini vermeye çalışmaktır.Diğer bir ifade ile,gençlerin veya insanların,fikren rüşte ermelerine yardımcı olmaktır.

Selam ile.

       sabahleyin giderken,akşamleyın dönerken"mezarları veya mezarlıkları rahatlıkla görebilmeli veya farkedebilmelidir.İbret alsınlar,alabilsinler diye.Demişsiniz. Yine şap ile şekeri karıştırmışsınız.

      Mezarlar başka mezarlıklar başka. Mezar şahıslara hitap eder,mezarlıklar tüm insanlara hitap eder.Önemli olan hissiyat mezardan değil mezarlıklardan olabilmeli.

      Sevgi ile,

 

Yukarı dön Göster Yorumcu's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Yorumcu
 
isimsiz
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 02 haziran 2010
Gönderilenler: 137
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı isimsiz

Merhaba

 

Kabir azabı ile ilgili en fazla delil gösterilen ayetlerden biri Mu’min/46 ayetidir. Ancak ayetin ne dediğini anlamak için 41. ayetten itibaren okunmalı ve Kasas/41-42 ayetleri de dikkate alınmalıdır.

 

[Mu’min/41-46]: “Ey kavmim! Neden ben sizi kurtuluşa çağırıyorken, siz beni ateşe çağırıyorsunuz? Beni, Allah’ı inkâra ve hakkında bilgim olmayan şeyleri O’na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, Aziz, Gaffâr olana çağırıyorum. Şüphe yok ki, beni çağırdığınız şeyin ne dünyada ne de ahirette bir dayanağı yoktur. Dönüşümüz Allah’adır. Ve sınır tanımazlar; onlar ateş ashabıdırlar. Artık size söylediklerimi yakında hatırlayacaksınız. Ben işimi Allah’a havale ediyorum. Şüphesiz Allah, kullarını görendir.” Sonunda Allah, onu, onların plânladıkları kötülüklerden korudu. Firavun ailesini de azabın en kötüsü kuşattı. Ateş; sabah akşam (sürekli) ona sunulurlar. Saat gerçekleştiği zaman da: “Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun!” [denir].

 

[Kasas/41-42]: Ve onları {Firavun ve askerlerini} ateşe çağıran önderler kıldık. Kıyamet gününde de yardım edilmezler. Bu dünyada peşlerine lanet taktık. Kıyamet gününde ise onlar, çirkinleştirilmiş/kötülenmiş olanlardır.

 

 

Firavun ve ailesini kuşatan ateş, bu dünyadadır. O da, peşlerine takılan lanet ile aynı şeydir. Yani Allah’ın rahmetinden/mağfiretinden mahrum bırakılmalarıdır. Kendileri ateşte oldukları gibi başkalarını da ateşe; Allah’ı inkâra ve O’na ortak koşmaya davet etmektedirler.

 

Dikkat edilirse, Mu’min/46 da ateşe girmekten değil, ateşe sunulmaktan bahsedilir. Bununla onların dünyada iken aslında ateşte oldukları, bunun garantiliği ifade edilmiştir. Kazandıkları şeyler sadece hüsranlarını artırmaktadır. Asıl ateş ise saatten sonradır. Bu konuda Bakara/174 te aydınlatıcı olabilir.

 

[Bakara/174]: Allah’ın kitaptan indirdiği şeyi gizleyenler ve onu az bir bedele satanlar; onların yedikleri karınlarındaki ateşten başkası değildir. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmaz ve onları arındırmaz/temize çıkarmaz. Onlar için acıklı bir azap vardır.

 

 

Mu’min/46, Kasas/42 ve Bakara/174 te kelimeler değişmekte ancak mesaj değişmemektedir. Tıpkı Kur’ân’ın bütününde olduğu gibi.

 

En doğrusunu elbette Allah bilir.  

 

Selam

Yukarı dön Göster isimsiz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: isimsiz
 
takva81
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 13 ocak 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 288
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı takva81

selamlar ...

   aslın da kısa bir söz dünyada ölümle gözünü kapayan mahşerde. gözünü açar.

    çok basit dünya şu kadar yılın da diyorlar mesela 10 milyar yıl ama ben bu mesafe yılının 2000 yılların da gözümü dünyada açtım.

   yani doğmadan önce bir azapla karşılaşmadım. veya ben hatırlamıyorum.

  oysaki insanın ruhu ilk yaratılmıştır. bu kadar beklediğimi de hatırlamıyorum. tek hatırladığım yaşadığım ve gözümle gördüklerim.

    o halde. öldükten sonra geçen zaman da aynı olmazmı?...

    şimdi nasıl inandırmışlar bu kabir azabını bu millete bilmiyorum.

    bana biraz şirk gibi geliyor bu iş.



__________________
ben yanlız kendimi kurana adadım.
Yukarı dön Göster takva81's Profil Diğer Mesajlarını Ara: takva81
 
isimsiz
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 02 haziran 2010
Gönderilenler: 137
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı isimsiz

Merhaba

Sayın takva81,

oysaki insanın ruhu ilk yaratılmıştır. bu kadar beklediğimi de hatırlamıyorum. tek hatırladığım yaşadığım ve gözümle gördüklerim. demişsiniz.

Kur'ân'da insanın ruhunun yaratıldığına, ruhu olduğuna dair bir işaret yoktur. Kur'ân'da ruh; bilgi, vahiy anlamında kullanılmıştır. İşte birkaç ayet:

[Şura/51-52]: Allah’ın; vahiyle veya perde arkasından veya bir resûl göndererek dilediği şeyi vahyetmesi dışında, bir beşerle konuşması olmaz. Şüphesiz ki O, Âli’dir (en yücedir), Hâkim’dir (en iyi hüküm verendir). Ve işte böylece sana emrimizden ruh vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmiyordun. Ve lâkin onu {ruhu} nur kıldık. Kullarımızdan dilediğimizi onunla {ruhla/vahiyle} doğru yola iletiriz. Ve şüphesiz ki sen, elbette dosdoğru bir yola iletiyorsun.

[Nahl/2]: Melekleri, kullarından dilediği kimseye, emrinden ruh (bilgi, vahiy) ile: “Benden başka ilâh yoktur. O hâlde benden sakının.” diye uyarmaları için indirir.

[İsra/85-87]: Ve sana ruhtan sorarlar. De ki: “Ruh Rabbimin emrindendir. Ve size ilimden az bir şey verilmiştir.” Ve eğer dilersek, sana vahyettiğimizi elbette gideririz. Sonra bize karşı kendine bir vekil bulamazsın. Ancak Rabbinden bir rahmettir. Şüphesiz ki O’nun sana olan lütfu büyüktür.

[Mümin/15]: Dereceleri yükselten, arşın sahibi, emrinden olan ruhu (bilgiyi, vahyi), kavuşma/buluşma gününe karşı uyarması için, kullarından dilediği kimseye ilka eder.

 

 

Ve demişsiniz ki: şimdi nasıl inandırmışlar bu kabir azabını bu millete bilmiyorum. Üzgünüm ama, insanların ruhu olduğuna nasıl inandırmışlarsa öyle galiba…

 

İçleri boşaltılmış kavramları Kur'ân'a arz edip doldurmazsak gaflette olmamız kaçınılmazdır.

 

Selam

Yukarı dön Göster isimsiz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: isimsiz
 
UlulEbsar
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 26 mayis 2010
Yer: Micronesia
Gönderilenler: 352
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı UlulEbsar

Ölüm ve Ölüm sonrası,insanoğlunun kafasını en çok meşgul eden konulardır.İnsan toprak olup "yok olmayı" doğası gereği kabullenemez.
Kabullenenler ise "mühürlenenlerdir" ve onları yeniden dirilişe kimse inandıramaz.
Birde "ya tutarsa" diye inananlar vardır.Bunlar Müşriklikle-Münafıklık arasında gider-gelirler.
Bir yandan tevbe ederler,öte yandan haramlara el atmaya devam ederler.
İşte bunları Cehennem azabı korkusu kesmediği için "Allame" birde kabir azabı uydurmuşlardır.
Aslında Kabir azabı uydurması,Cehennem korkutmasının yetmediği yerde devreye girmiştir.
Korku bazılarını kısmende olsa geri durmaya zorlar.Kul hakkı yememeyi ancak kabir azabı korkusu sağlıyorsa,veyl o zatın imanına.
Cehennem azabından Allahın Rahmeti ile kurtulurum ama Kabirde ne yapacağım mantığı "Şeytani"düşüncelerin ürünüdür.
 
Öte yandan Kabir azabı hikayesi ile bir taşla birçok kuş vurmuş olur Ehli Şirk vel Cemaati...
Sorgu melekleri gelir hangi mezhepten olduğunu sorar...
Sonra Ruhculuk kendine bir dayanak bulur.

İşin aslı insanın zamAN algısı Beyni canlıyken mevcuddur.

saygılar...
Yukarı dön Göster UlulEbsar's Profil Diğer Mesajlarını Ara: UlulEbsar
 
takva81
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 13 ocak 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 288
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı takva81

selamlar ..

    isimsiz kardeşim .. yorumuma katkından dolayı teşekkür ederim...

   ruh derken ben can dan bahsettim. insanın canı varken vardır yokken yoktur.

    bence bu iddayı atanlar gördükleri rüyadan dolayı böyle bir olayın olduğunu sana bilirler.

    birde. hocalar cenaze gömüldükten sonra inanadırıcı olsun diye  ... mezarın başında  ölüye sen artık öldün kusura bakma bana da sakın darılma .. benim görevim. biraz felaket tellalığı olacak ama gerçek bu ...

    ya ne hoca ama ölüyle konuşuyor. ona diyorki sen öldün.

 ya böyle nelere inanıyoruz. şimdi hocaya sorsan allah bir hakkı için doğruyu söyle sen mevt le konuştunmu. vallahi de billahide ... der.... konuştum....

     ve karizmayı kurtarır..

    bunlar bitmez. bizde bu cinler şeytanlar .. ruhlar havada uçuştukça .. hocalara çok iş düşer.

 

    



__________________
ben yanlız kendimi kurana adadım.
Yukarı dön Göster takva81's Profil Diğer Mesajlarını Ara: takva81
 
arciden
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 26 haziran 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 66
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı arciden

KURAN'I KERİM'DE KABİR AZABI YOKTUR,UYDURULMUŞ HADİSLERDE MEVCUTTUR

NASIL OLURDA KABİR AZABI ÇEKEN BİR İNSAN UYKUDAN KALKAR???YASİN SURESİ 52.AYETE BAKIN!!!

 

YASİN  51.         Sur üfrülmüştür, bir de ne baksınlar kabirlerinden Rablerine doğru akın ediyorlar.          

             52.       "Eyvah başımıza gelenlere! Bizi uyuduğumuz yerden kim kaldırdı? O Rahmin' in va'd buyurduğu işte  buymuş. Gönderilen peygamberler doğru söylemişler" derler.

 

1.         kâlû                     : dediler

2.                                : ey

3.         veyle-nâ                : yazıklar olsun bize

4.         men                     : kim, kimse

5.         bease-nâ            : bizi diriltti

6.         min merkadi-nâ   : uykuya bırakıldığımız yerden

7.         hâzâ                    : bu

8.         mâ vaade           : vaadettiği

9.         er rahmânu         : Rahmân'ın

10.       ve sadaka           : ve doğru söylemiş

11.       el murselûne       : gönderilen resûller

 

 YASİN     53.   Başka değil, sadece bir sayha olmuş, derhal hepsi toplanmış huzurumuza getirilmişlerdir.         

 YASİN     54.   Artık bugün hiç kimseye zerrece zulmedilmez. Ancak yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz.          

 YASİN     55.   Gerçekten cennetlikler bugün bir eğlence içinde zevk etmektedirler

 

BUGÜN ÖLÜPTE AZAP ÇEKEN İLE BİNLERCE YIL ÖNCE ÖLÜPTE AZAP ÇEKEN ARASINDA NE FARK VARDIR??

(BİRİ BİNLERCE YILDIR AZAP ÇEKİYOR,DİĞERİ DAHA KABİRDE SORGUYA ÇEKİLMEMİŞTİR)

 

O HALDE ÖNCEDEN ÖLEN KAFİRLER DAHA ÇOKMU AZAP ÇEKİYOR??

HAYIR,ÇÜNKÜ ALLAH ZALİM DEĞİLDİR,KİMSEYE ZERRE KADAR ZÜLÜM ETMEZ,İŞTE AYET:NAHL 111

 

NAHL 111.        O gün ki, herkes kendi nefsini kurtarmak için mücadele ederek gelir; herkese yapmış olduğu işin karşılığı tamamıyla ödenir ve hiçbirine zulmedilmez.

 

NİSA 109.       Haydi, siz bu dünya hayatında onlar adına mücadele ediverdiniz diyelim, fakat kıyamet günü onları kim savunacak ve onlara kim vekil olacak?

 

FURKAN  11.    Fakat onlar kıyameti yalanladılar ve Biz de o kıyamete yalan diyenlere çılgın bir ateş hazırladık. 

                12.    O ateş onları uzak bir yerden gördüğü zaman, ona özgü bir hışımlanma ve uğultu duyarlar.        

                13.    Ve çatılıp çatılıp onun dar bir yerine atıldıkları zaman, orada "yetiş ey helak (bizi kurtar)" diye helake haykırırlar!             

                14.    Bugün bir helaka haykırmayın, çok helaka haykırın!

                17.    Hele onları ve Allah' tan başka taptıkları şeyleri bir araya toplayıp: "Siz mi saptırdınız kullarımı, yoksa kendileri mi yoldan saptılar?" diyeceği gün,        

                18.    onlar: "Seni tenzih ederiz, Senden başka dostlar edinmemiz bize yakışmazdı; fakat Sen, onları ve atalarını zevke daldırdın ki, zikri (ni) unuttular ve helaka giden bir                               .           topluluk oldular!" diyeceklerdir         

        19.   Demek ki, sizi sözünüzde yalancı çıkarmışlardır. Artık ne azabı savmaya, ne de bir yardıma çare bulamayacaksınız ve içinizden her kim zulmederse ona büyük bir  azap tattıracağız!

 

     22.  Melekleri görecekleri gün, suçlulara o günde hiçbir sevinç haberi yoktur. Ve "Yasak yasak !"diyeceklerdir.

 

1.   yevme                   :     o gün

2.   yerevne               : görecekler

3.   el melâikete        : melekler

4.   lâ buşrâ               : müjde(ler) yoktur

5.   yevme izin          : izin günü

6.   li el mucrimîne    : mücrimler için, suçlular için

7.   ve yekûlûne         : ve diyecekler

8.   hicran                    : yasak, haram

9.   mahcûren          : yasak edilmiş, haram edilmiş, men edilmiş

 

     23.        Varmışız onların yaptığı her işi, etrafa saçılmış zerrelere çevirmişizdir.

 

1.     ve kadimnâ    : ve önüne geçtik

2.     ilâ mâ amilû   : yaptıkları şeylere

3.     min amelin     : amellerden

4.     fe                      : böylece

5.     cealnâ-hu       : onu kıldık

6.     hebâen           : toz zerresi

7.     mensûran      : savrulmuş, dağınık

 

25.  Göğün bulutlar ile yarılacağı meleklerin de bölük bölük indirildiği gün;       

26.   hükümranlık o gün, elbette Rahman'ındır; kafirler için ise çok zorluklu bir gün olur.   

27.   O gün zalim kimse ellerini ısıracak ve şöyle diyecek: "Eyvah! Keşke peygamberin maiyyetinde bir yol tutsaydım!   

28.   Eyvah! Keşke falancayı dost edinmeseydin!

29.  Bana geldikten sonra Kur'an, vallahi o beni saptırdı." Öyle ya şeytan insanı yapayalnız, yardımsız bırakır.         

30.   Peygamber de dedi ki: "Ey Rabbim, kavmim bu Kur'an'ı bir kenara itip bıraktılar"

1.     ve kâle            : ve dedi

2.     er resûlu         : resûl

3.     yâ rabbi          : ey Rabbim

4.     inne               : muhakkak

5.     kavmî            : benim kavmim

6.     ittehazû          : edindiler

7.     hâzâ               : bu

8.     el kur'âne       : Kur'ân

9.     mehcûran      : ayrılmış, uzaklaşılmış, terkedilmiş olan

 

NAHL 21.          Hep ölüdürler, diri değil. Ne zaman diriltileceklerinin de bilincinde değildirler.

 

1.         emvâtun           : cansızdır, ölüdürler

2.         gayru                : başka, hariç, dışında, olmaksızın

3.         ahyâin               : diri, canlı

4.         ve mâ yeş'urûne : ve şuurunda, bilincinde değillerdir

5.         eyyâne              : ne zaman

6.         yub'asûne         : diriltilecekler

 

MÜCADELE 6.  O gün ki, Allah onları hep diriltecek de bütün yaptıklarını kendilerine haber verecektir. Allah, onu bir bir saymış, onlar ise onu unutmuşlardır. Allah, herşeye şahittir.

 

MÜCADELE 7.             Allah'ın göklerde ve yerde olan herşeyi bildiğini görmüyor musun? Her hangi üç kişinin fısıldaşması halinde mutlaka dördüncüleri O'dur, beş kişinin de altıncıları mutlaka O'dur. Gerek daha az, gerek daha çok her nerede olsalar, mutlaka O, beraberlerindedir. Sonra yaptıklarını kıyamet gününde kendilerine haber verecektir. Haberiniz olsun ki, Allah herşeyi tamamıyla bilir.

 

ABESE          21.          Sonra onu öldürdü de kabre gömdürdü.           

                      22.          Sonra dilediği zaman onu yeniden diriltecektir.

 

AYRICA ÖLÜLERE KURAN OKUNAMAYACAĞINA DELİL AYETLER:

------------------------------------------------------------ ----------------

NEML 80.         Şüphesiz sen, ölülere duyuramazsın; arkalarını dönüp kaçarlarken sağırlara da çağrıyı işittiremezsin.

 

         87.          Hele Sur üfürüleceği, üfürülüp de Allah'ın dilediği kimselerin dışında bütün göklerdeki kimselerin ve yerdeki kimselerin hepsi ürperdiği ve hepsinin hor ve hakir olarak geldikleri gün ne korkunçtur!

 

HASR  9.       Onlar: "Evet, bize gocundurucu (uyarıcı) bir peygamber geldi; ama biz ona inanmadık ve "Allah hiçbir şey indirmedi. Siz büyük sapıklık içindesiniz." diye yalanladık." derler.  

          10.        Ve derler ki: "Biz dinleseydik veya aklımızı kullansaydık, bu çılgın ateşin içinde bulunmazdık!"

          11.        İşte günahlarını itiraf ettiler. Kahrolsun, o halde çılgın ateş yarenleri!

 

RUM  52.  Çünkü sen ölülere işittiremezsin. O daveti arkalarını dönmüş giderlerken sağırlara da duyuramazsın.

 

FATİR          14.Kendilerine dua ederseniz duanızı işitmezler. İşitseler bile size cevabını veremezler.Kıyamet günü de kendilerini Allah'a ortak koştuğunuzu inkâr ederler. Sana her şeyden haberdar olan (Allah) gibi bir haber veren olmaz.

FATİR          22.            Ölülerle diriler de eşit olmaz. Gerçi Allah her dilediğine işittirirse de sen kabirdekilere işittirecek değilsin. 

FATİR          23.            Sen sadece bir uyarıcısın!

 

ADİYAT 9.        Bilmiyor mu ki, kabirdekiler deşildiği zaman,

 

TAHA 102.         O gün ki, sura üfrülecek ve suçluları o gün Biz, gömgök mahşere toplayacağız.   

           103.          Onlar, aralarında: "On günden fazla durmadınız." diye gizli gizli konuşacaklar.

          104.           Görüşü en üstün olanları, "Bir günden fazla durmadınız." dediği zaman, ne diyeceklerini Biz biliriz.

         124.            Her kim de zikrimden yüz çevirirse. ona dar bir geçim vardır ve onu kıyamet günü kör olarak haşrederiz."        

        125.   Diyecek ki: "Ey Rabbim, beni niçin kör olarak haşrettin. Oysa ben, gören bir kimse idim?"    

        126.   Allah: "Öyle, sana ayetlerimiz geldi de sen onları unuttun. Bugün de böyle bırakılacaksın." buyurur.         

         127. Ve işte haddi aşıp Rabbinin ayetlerine inanmayanları Biz böyle cezalandırırız ve elbette o ahiret azabı daha çetin ve daha kalıcıdır.

 

RUM    55.        Vaktin gelip kıyametin koptuğu gün suçlular, (dünyada) bir saatten fazla durmadıklarına yemin ederler.Önce de böyle (haktan) çevriliyorlardı.    

           56.        Kendilerine ilim ve iman verilenler de derler ki: "Andolsun ki, Allah'ın kitabınca dirilme gününe kadar kaldınız, işte bu dirilme günüdür; fakat siz bilmezler grubuydunuz!     

          57.         Artık o gün zulmedenlere mazeretleri fayda vermez ve dertlerinin çaresine bakılmaz.

 

İNTİFAR 4.        kabirler deşildiğinde,

              5.        bir nefis (herkes) önden neyi gönderdiğini ve neyi bıraktığını bilir.

 

İNSİKAK 4.       ve içindekileri dışa atıp tamamen boşaldığında,

 

KAMER 7.        Gözleri düşkün düşkün sanki yayılan çekirgeler gibi kabirlerden çıkarlar.              

              8.        Çağırana koşarak, kafirler: "Bu çok çetin bir gündür!" derler.      

 

MEARİC 42.      O halde bırak onları, kendilerine vadolunan güne çatacakları ana kadar dalsınlar ve oynayadursunlar.      

               43.     O gün ki, kabirlerden hızlı hızlı çıkacaklar, sanki, çantalarıyla dikmelere gidiyorlarmış gibi fırlayacaklar.    

               44.     Gözleri düşkün, kendilerini bir zillet saracak da saracak. Odur işte onların vadolunup durdukları gün!

 

Kabir azabının varlığını savunanlar Kur'an'da geçen Mümin suresinin 46. ayetin kabir azabına delalet ettiğini söylemektedirler. Bu ayeti birlikte değerlendirelim istiyoruz.

40 / MU'MİN - 46

MÜMİN SURESİ 46.AYETİN GERÇEK  MEALİ:

"Kıyamet koptuğu zaman Firavun ve ailesini azabın en şiddetlisine sokun denilir ve onlar sabah akşam  ateşe arzolunurlar."

 

En nâru yu’radûne aleyhâ guduvven ve aşiyyâ(aşiyyen) ve yevme tekûmus sâah(sâatu), edhılû âle firavne eşeddel azâb(azâbi).

1.         en nâru              : ateş

2.         yu'radûne         : arz olunurlar

3.         aleyhâ               : ona, onun üzerine

4.         guduvven          : sabah

5.         ve aşiyyen         : ve akşam

6.         ve yevme          : ve gün

7.         tekûmu              : ikame olur, vuku bulur

8.         es sâatu           : saat, vakit

9.         edhılû                : dahil edin, sokun

10.       âle firavne          : firavunun ailesi

11.       eşedde el azâbi  : azabın (en) şiddetlisi

40 / MU'MİN - 47

Ve iz yetehâccûne fîn nâri fe yekûlud duafâu lillezînestekberû innâ kunnâ lekum tebean fe hel entum mugnûne annâ nasîben minen nâr(nâri).

 

1.         ve iz     : ve olduğu zaman

2.         yetehâccûne     : tartışırlar

3.         fî en nâri           : ateşte

4.         fe         : böylece, artık, o zaman

5.         yekûlu   : derler, söylerler

6.         ed duafâu         : zayıf olanlar

7.         li ellezîne istekberû        : kibirlenenlere

8.         innâ      : muhakkak ki biz

9.         kunnâ   : biz olduk

10.       lekum   : size

11.       tebean  : tâbî

12.       fe         : artık, şimdi

13.       hel        : mı

14.       entum   : siz

15.       mugnûne : uzaklaştıranlar, giderenler

16.       an-nâ    : bizden

17.       nasîben   : nasip, pay

18.       min       : den

19.       en nâri  : ateş

Diyanet İşleri                   :          Ateşin içinde birbirleriyle tartışırlarken, zayıf olanlar, büyüklük taslayanlara, “Biz size uymuş kimselerdik. Şimdi şu ateşin bir kısmını üzerimizden kaldırabilir misiniz?” derler.

Abdulbaki Gölpınarlı      :           Ve ateşte, birbirleriyle çekişmeye başladıkları zaman düşkünler, ululuk satanlara diyecekler ki: Gerçekten size uymuştuk, sizin adamlarınızdık biz, ateşin bir miktârını olsun defedebilir misiniz bizden?

Adem Uğur                     :          (Kâfirler) ateşin içinde birbirleriyle çekişirlerken zayıf olanlar, o büyüklük taslayanlara: Biz size uymuştuk. Şimdi ateşin birazını bizden savabilir misiniz? derler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş) :           Ve hele ateş içinde biribirlerini protesto ederlerken zayıf olanlar büyüklük taslayanlara: «Hani bizler sizin yönettikleriniz idik. Şimdi siz bizden bir ateş nöbetini savabiliyor musunuz?» diyeceklerdir.

İbni Kesir                       :           Ateşin içinde birbirleriyle tartışırlarken güçsüzler, büyüklük taslayanlara derler ki: Doğrusu biz, size uymuştuk. Şimdi ateşin bir parçasını olsun bizden savabilir misiniz?

 

 Mümin suresinin 46. ayeti: "Onlar, sabah akşam ateşe arz olunurlar. Kıyamet kopacağı gün de: «Firavun hanedanını azabın en şiddetlisine tıkın!» (denilecektir)". Bu ayetin mealini verirken iki ayrı zamanda gerçekleşecek bir olaydan bahsediyormuş gibi bir anlam verilmiştir. Halbuki, burada bir zamanda gerçekleşecek olan iki şeyden bahsedilmektedir. Biri zamanla, diğeri de azabın biçimselliği ile ilgili. Ayetin doğru anlamı şöyle olması gerekirdi:

 

MÜMİN SURESİ 46.AYETİN MEALİ:

"Kıyamet koptuğu zaman Firavun ve ailesini azabın en şiddetlisine sokun denilir ve onlar sabah akşam  ateşe arzolunurlar."

 

Görüldüğü gibi tüm eylem kıyametle başlamaktadır. Bu anlayış Kur'an'ın bütünlüğü içerisinde verilmek istenen anlayışa da uygun düşmektedir. Çünkü Allah insanları kıyametten sonra hesaba çekerek, suçluların suçları kendilerine ispat edikten sonra hak ettikleri cezayı vereceğini onlarca ayette bildirmektedir,AYRICA MÜMİN SURESİ 47.AYET İSE CEHENNEM EHLİNİN BİRBİRLERİ İLE TARTILMALARINI,PROTESTOLARINI,ÇEKİŞMELERİNİ ANLATIR.

 AYRICA BAKINIZ:;

[Kasas/41-42]: Ve onları {Firavun ve askerlerini} ateşe çağıran önderler kıldık. Kıyamet gününde de yardım edilmezler. Bu dünyada peşlerine lanet taktık. Kıyamet gününde ise onlar, çirkinleştirilmiş/kötülenmiş olanlardır

 

[Bakara/174]: Allah’ın kitaptan indirdiği şeyi gizleyenler ve onu az bir bedele satanlar; onların yedikleri karınlarındaki ateşten başkası değildir. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmaz ve onları arındırmaz/temize çıkarmaz. Onlar için acıklı bir azap vardır.

 

111 / TEBBET (MESED) - 1

 

(1-5) Ebu Leheb'in iki eli kurusun! Kurudu da. Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi. O, alevli bir ateşte yanacak. Odun taşıyıcı olarak ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde karısı da (ateşe girecek).

1.AYET:

1. tebbet : kurudu, hüsrana uğradı, helâk oldu
2. yedâ : iki eli
3. ebî lehebin : Ebu Leheb
4. ve : ve
5. tebbe

: kurudu, hüsrana uğradı, helâk oldu

 

BİR İNSANIN KABİR AZABI ÇEKMESİ İÇİN TEKRAR DİRİLMESİ GEREKİR,HESABA ÇEKİLMESİ GEREKİR,

AYRICA CENABI ALLAH İNSANLARA 2 HAYAT(BİRİ DÜNYADA,DİĞERİ AHİRETTE)2 ÖLÜM(YOKTAN VAR ETMESİ İLK YARADILIŞ,DÜNYADA İKEN ÖLÜM)VERMİŞTİR,,BAKINIZ AŞAĞIDA MÜMİN SURESİ 11.AYETE

KABİR AZABI İÇİN 3.HAYAT VE 3.ÖLÜM OLMASI GEREKİRKİ,KURAN'IN İÇERİĞİNE TERSTİR,KURAN'A UYMAZ,YANLIŞ BİR BİLGİDİR.BAK.ÖZELLİKLE(MÜMİN SURESİ 11.AYET)

 

 

MÜMİN       11.  Diyecekler ki: "Ey Rabbimiz, bizi iki kere öldürdün, iki kere de dirilttin, şimdi günahlarımızı anladık; acaba çıkmanın bir yolu var mı?"

 

CASİYE      26.  De ki: "Allah size hayat veriyor, sonra sizi o öldürür, sonra da geleceğinde şüphe olmayan kıyamet gününde (bir araya) toplayacaktır. Fakat insanların   çoğu bilmezler."

 

NUH           17.          Ve Allah, yerden ot bitirir gibi, sizi yetişdirdi.        

                   18.        -Sonra sizi onda geri çevirecek ve sizi bir çıkarış daha çıkaracak!

BURUC      13.        Çünkü yoktan var eden de, tekrar dirilten de odur.

 

BAKARA     28.  Allah'a nasıl küfrediyorsunuz ki, ölü iken sizleri diriltti. Sonra sizleri yine öldürecek, sonra sizleri yine diriltecek, sonra da döndürülüp O'na götürüleceksiniz!

 

ALİ İMRAN 25.           Bakalım o geleceğinde şüphe olmayan gün için kendilerini topladığımız ve hiç kimseye haksızlık edilmeyerek, herkese her ne kazandıysa tamamen ödendiği vakit ne olacak?

 

 MÜMİNUN  12.  Andolsun ki, Biz insanı süzülmüş bir çamurdan yarattık.           

                   13.              Sonra onu, oturaklı bir karargahta bir nutfe (tohum) yaptık.        

                   14.              Sonra o damlayı bir pıhtıya dönüştürdük, bu pıhtıyı bir et parçacığına dönüştürdük, bu et parçacığını bir takım kemiklere çevirdik,derken bu kemiklere bir et giydirdik; sonra ona bambaşka bir yaratık olarak hayat verdik. Bak ne şanlı o Allah, yaratanların en güzeli!     

                  15. Sonra siz, bunun arkasından mutlaka öleceksiniz.          

                  16. Sonra siz, kıyamet gününde muhakkak diriltileceksiniz.

 

SUARA      81.               O ki, beni öldürür, sonra beni yine diriltir.

 

RUM          19.               O ölüden diri çıkarır diriden de ölü çıkarır ve toprağa ölümünden sonra hayat verir. Sizler de işte öyle çıkarılacaksınız.

                  40.               Allah O'dur ki sizi yarattı, sonra da size rızık verdi; sonra sizi öldürür; sonra sizi diriltir. Hiç sizin ortak koştuklarınızdan, bunlardan birini yapacak var mı? Çok münezzeh ve çok yücedir O, onların koştukları ortaklardan.

 

HAC          66.         Size hayat veren O'dur sonra sizi öldürür sonra sizi yine diriltir. Gerçekten insan çok nankördür.

 

ALLAH YOLUNDA ÖLDÜRÜLENLERİN MEKANLARI HAKKINDA BİR BİLGİ VERİLMEMİŞTİR,MEKANLARI BİLİNMEMEKTEDİR,MEKANLARI KABİR DEĞİLDİR,AYRICA CENABI ALLAH TARAFINDAN RIZIKLANDIRILIRLAR.

 

BAKARA 154.

1.      ve                       : ve

2.      lâ tekûlû          : demeyin, söylemeyin

3.      li                         : için

4.      men                   : kişi, kimse

5.      yuktelu             : öldürülür

6.      fî sebîli allâhi : Allah'ın yolunda

7.      emvâtun          : ölüler

8.      bel                      : hayır

9.      ehyâun             : canlıdır, hayattadır, diridir

10.    ve                       : ve

11.    lâkin                   : lâkin, fakat

12.    lâ teş'urûn       : şuurunda değilsiniz, farkında olmazsınız

 

BAKARA 154. Allah yolunda öldürülenler için "ölüler" demeyin. Tam aksine, onlar dirilerdir ama siz farkında olmazsınız.

 

ALİ İMRAN 169.

1.      ve lâ tahsebenne         : ve sakın zannetmeyin

2.      ellezîne kutilû              : öldürülenler

3.      fî sebîli allâhi               : Allah'ın yolunda

4.      emvâten                        : ölüler

5.      bel ahyâun                  : hayır, bilâkis diridirler

6.      inde rabbi-him            : Rab'leri katında

7.      yurzekûne                   : rızıklandırılırlar

 

ALİ İMRAN 169.         Sakın Allah yolunda öldürülenleri ölmüşler sanmayın! Aksine onlar hep hayattadırlar, Rablerinin katında rızıklandırılırlar.

 

HAC 58.           Allah yolunda hicret edip de sonra öldürülmüş veya ölmüş olanlara gelince elbette Allah onları kesinlikle güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır. Çünkü Allah elbette rızık verenlerin en hayırlısıdır. 

            

       59.            O kesinlikle onları hoşnut olacakları bir yere koyacaktır. Çünkü Allah herşeyi çok iyi bilir ve çok şefkatlidir.

 

SURA SURESİ 45.        Sen onları, o ateşe sunulurlarken aşağılanmadan dolayı boyunlarım bükerek göz altından bakarlarken göreceksin! iman etmiş olanlar da şöyle dener: "Gerçek zarara uğrayanlar Kıyamet günü hem kendilerine hem ailelerine yazık etmiş kimselerdir." Bakın zalimler gerçekten sürekli bir azap içindedirler.

                          46.        Onların, Allah'ın önünden kendilerim kurtaracak dostlar da yoktur. Allah kimi de saptırırsa artık onun için (çıkar bir) yol yoktur.    

                          47.        Allah tarafından geri çevrilmesine çare olmayan bir gün gelmeden önce Rabbinizin davetine uyun, çünkü o gün sizin için ne sığınacak bir yer vardır, ne de inkara çare.

 

TEGABUN       7.          Küfredenler asla diriltilmeyeceklerini iddia ettiler. De ki: "Hayır, Rabbim hakkı için mutlaka diriltileceksiniz, sonra da kesinlikle yaptıklarınız size anlatılacak ve o Allah'a göre kolaydır.

                  9.        Sizi o dernek gününe dereceği (toplanma günü için toplayacağı gün varya), işte o gün teğabün (kar ve zarar) günüdür, her kim Allah'a iman eder de yaraşıklı iş yaparsa, Allah onun kabahatlarını örter ve onu içinde ebedi kalacakları altından ırmaklar akan cennetlere koyar. İşte büyük kurtuluş odur!

 

Yukarı dön Göster arciden's Profil Diğer Mesajlarını Ara: arciden
 
ycenk
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 27 ocak 2011
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 15
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ycenk

her uydurma gibi bunun da mantıksız yanları var. cehenneme giden ilk insan binlerce yıl kabir azabı yaşarken kıyametten bir gün önce ölen insan kabir azabından yırtacak öyle mi. buna inanan üniversite öğrencileri var malesef . . .
Yukarı dön Göster ycenk's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ycenk
 

<< Önceki Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats