HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Alıntılar, Makaleler
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Alıntılar, Makaleler
Konu Konu: ORTADOĞU - İSRAİL VE SİYONİZM Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
hasan oktem
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 temmuz 2006
Gönderilenler: 109
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasan oktem

 

       selam  İman kardeş, 

         İman yazdı  : 

        '' İsrail  gerçek  Müslümanla  karşılaşıncaya  kadar  belasını  aramaya devam edecek. ''

         doğru söze ne denir. gerçekten mel'un İsrail  , Filistin toprakları üzerinde korsanvari  gaspını  gerçekleştirdiği günden beri , yaptığının hep yanında kar kalmasının nedeni  ,  İman'ın  yukarıda yazdırdığı cümledir. peki ama  bunlar gerçek Müslüman değiller diye , üzülmeyip, onlara acımayı  , uyarmayı  gaflet olarak mı göreceğiz?

        sorunun cevabı  : yazılarından hiç anlaşılmıyor ama  biraz  gaddarlığın varmış  İman kardeş.  tabi  bu işin şakası . ortadoğunun  ve sözde  Müslümanlarının bugünkü halinde  , yüzyıllarca  bu coğrafyalarda  egemen olan güçlerin  büyük payı vardır. tüm cahillik, sömürülmüşlük , aldatılmışlıkların  üstüne ,  İsrailin katliamları  ve sürgünleri eklenmiştir . 

        bize bu kadar yakın  olan ortadoğu olaylarını  bu kadar uzaktan izliyor olmamız  doğrumu sence? bence daha yakından izlemeliyiz. bu gelişmelerin , nihayetinde   ülkemizi de olayların içine çekeceğini söyleyecektim, geç kaldım bile. güneydoğudaki  olayların ısınmasında  İsrail'in rolü daha çok konuşulmaya başlandı gazetelerde.  esasen  Yahudileri  gerçekten hafife almamak lazım:

       5 MAİDE  82 

        İnsanlar içerisinde  iman edenlere düşmanlık bakımından en şiddetli olarak Yahudiler ile , Şirk  koşanları bulacaksın. onlar içinde iman edenlere sevgi bakımından en yakın olarakda '' Biz Hiristiyanlarız'' diyenleri bulacaksın. çünkü onların içinde  Keşişler ve Rahipler vardır ve onlar büyüklük taslamazlar.

        ABD ve İsrail' in  Kuzey Irak'ta 2. İsrail  devletini tesis edip, ortadoğudaki kartlarını aleyhimize olacak şekilde geliştirdiğinide yine bu kapsamda değerlendirmemiz lazım. velhasıl istediğimiz kadar uzak duralım,  illaki bizimde başımızı belaya sokacaklar. hayırlısı belki de hakkımızda hayırlı olur. 

        Allah  Yar ve  Yardımcımız   Olsun.

        selam ve dua ile

 

 

      

         

Yukarı dön Göster hasan oktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasan oktem
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

İsrail 'Tanrı'nın işini görüyormuş!

Amerika'daki etkili neocon'lardan Larry Kudlow'a bakılırsa İsrail ordusu, Filistinli ve Lübnanlı sivillerin katledildiği bombardımanlarıyla 'Tanrı'nın işini görüyor.' Yine etkili neocon David Horowitz'e göre İsrail, 'Medenileşmiş dünyanın yapması gereken işi yapıyor.'

İsrail'e destek için 19 Temmuz'da Washington'da düzenlenen mitinge katılan konuşmacılar, savaşın ardındaki dinamiği ve ideolojik perspektifi gözler önüne seriyor. Washington Post'tan öğreniyoruz ki, senatörler ve Maryland valisi Robert L. Ehlich'in de katıldığı mitingde, İsrail Büyükelçisi Daniel Ayalon "Bu sadece İsrail'le ilgili değil. Dünyamızın neresi olacağı, kaderi ve güvenliğiyle ilgili. İsrail ön cephede. İran'ın bu küçük dallarını budayacağız" demiş. San Antonio merkezli Conrenstone Kilisesi'yle Amerika'da onbinlerce müride sahip Evanjelist Rahip John C. Hagee'ye gelince... O da İncil'den alıntılarla ABD'nin Tanrı'nın İsrail ve Batı için planlarını yerine getirmek için İran'a karşı önleyici askeri saldırıda bulunması gerektiğini anlatmış. Zira Mesih'in yeryüzüne inebilmesi için İran'la bir çatışma gerekliymiş!

Kendisi bu mitinge katılmamış, lakin namlı neocon'lardan olan ABD'nin BM Daimi Temsilcisi John Bolton, Ortadoğu'da yaşanan insani dramdan bahsederken, ahret meselelerine girmiyor. Ona göre, öldürülen İsrailli ve Lübnanlı siviller arasında ahlaki açıdan eşit karşılaştırma yapılamaz: "Masum sivilleri hedeflemek, onların ölümlerini arzulamak, roketler ateşlemek, patlayıcılar kullanmak yahut adam kaçırmalara başvurmakla, kendi kendini savunmanın üzücü ve talihsiz sonuçlarının aynı şey olduğu söylenemez." Hem İsrail Başbakanı Ehud Olmert, 'Dünyanın en ahlaki ordusu bizimkisi' demiyor mu? İsrail bombardımanlarında evleri başlarına yıkılan, okulları, hastaneleri, elektrik santralları, su tesisleri, otoyolları, havaalanları vurulan Lübnanlı siviller, İsrail'in 'kendi kendini savunuyor olmasının' talihsiz kurbanları, o kadar!

Yıllardır toprakları Yahudi devleti tarafından çalınan, evleri ve zeytinlikleri tahrip edilen, çocukları sokak ortasında öldürülen, gettolara tıkılan, tarla, okul, hastanelerine ulaşmaları engellenen Filistinliler için de aynı şey geçerli. Köyleri 'Buraları bize tanrı verdi, zaten 3 bin yıl önce de bizimdi' diyen Siyonist yerleşimciler tarafından zapt edilen, adil olmayan bir barış dayatılan, işgale direnince 'terörist' etiketi yapıştırılan Filistinliler... Ama işte bunlar başlarına İsrail 'kendi kendini savunduğu için' geliyor!

Yaşananlara ırk ve din ayrımı yapmadan bakıp gördüklerinden hoşlanmayanlar da anti-Semitik olmak zorunda! Yahudi asıllı Fransız yazar Alain Finkielkraut 1998'de Le Monde'da yayımlanan makalesinde ne güzel söylemiş: "Oh, 20. yüzyılın sonunda Yahudi olmak ne kadar güzel! Bizler artık tarihin suçladıkları değil, sevgilileriyiz. Zamanın ruhu bizleri seviyor, onurlandırıyor ve koruyor, çıkarlarımızı gözetiyor. Hatta bizim onayımıza ihtiyacı var..."

Neocon Bush yönetiminin desteğini arkasına almış İsrail'in, Gazze'den başlattığı ve Lübnan kanalıyla bölgeye yayacak gibi göründüğü bu savaşın, kaçırılan birkaç askeri karşılığı hapiste tuttuğu 9 bin 600 Filistinli esirden kadın ve çocuklardan oluşan 400 kadarını bırakmasıyla ilgisi olmasa gerek! Zira daha önce de BM kararlarıyla yasadışı olduğu sabit işgal gücüne mensup İsrail askerleri kaçırıldı. Hepsinde esir değiş tokuşu yapıldı.

ABD ve İsrail yönetimlerinin derdi günü, 11 Eylül sonrası, militarist politikalarıyla radikalleşmeye ittikleri İslamiyet. Suriye'yi filan boş verin! Amerikan parası ve korumasına muhtaç Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan ve diğer petrol emirliklerindeki Sünni rejimler kıllarını kıpırdatmazken, İslamiyet'in bayraktarı konumuna sokulan Şii İran asıl hedefleri. Hizbullah da İran'ın 'ilk budanacak kolu'. Uluslararası yasaları ya çiğneyerek yahut da eğip bükerek Irak savaşına giriştiler. Ama nükleer yetkinliğine ulaşması önünde engel görünmeyen İran'a öyle aynı nakaratlarla dokunulamayacağı anlaşılalı beri taktik değiştirdiler.

11 Eylül sonrası çekinmeden 4. Dünya Savaşı çağrısı yapan (zira üçüncüsünü Soğuk Savaş'a sayıyor) neocon'ların ağababası Norman Podhoretz, hedefi açıkça ilan etmişti: 'İslamiyet'i Ortadoğu'dan kazımak' ve salt 'seküler bir ritüele' indirgemek. Lakin İsrail ve Amerikan bombaları bunu sağlar mı, işte orası şüpheli. Kıyamet güçleri, nafile bir kumar oynuyor. Militarizm ve işgalin sonu ya neocon'ların pek arzuladığı Armageddon yahut da İslami kâbus olabilir ancak... Benim merak ettiğim şu ki, acaba hangisi daha fundamentalist? Hizbullah ve İran mı, yoksa İsrafil'in borusunu öttürmeye meraklı Eski Ahitçi neocon'lar mı?

Ceyda KARAN - Radikal Gazetesi Yazarı

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=193829




Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
iman
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 16 haziran 2006
Gönderilenler: 751
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı iman

hasan yazdı

ABD ve İsrail' in  Kuzey Irak'ta 2. İsrail  devletini tesis
edip, ortadoğudaki kartlarını aleyhimize olacak
şekilde geliştirdiğinide yine bu kapsamda
değerlendirmemiz lazım. velhasıl istediğimiz kadar
uzak duralım,  illaki bizimde başımızı belaya
sokacaklar. hayırlısı belki de hakkımızda hayırlı olur. 
========================================

kim neyle oynuyorsa oynasın. benim topraklarımda
oynuyorlar. ve ısrarla nasıl ele geçirdiklerini
anlatmıyorlar. o topraklar bana geçmeden tekrar
filistinlinin olmaz. yahudinin hiç olmaz. ben arabın
yerinde olayım içişimde vilayet dışişimde islam
birliği der çıkarım. toprağı asıl sahibine iade eder
koru derim. diyecekde merak etmeyin. yahudinin
şımarmasıda bu gerçekten hareketle. yugoslavyanın
parçalanmasıda öyle. kafkasların bağımsızlığıda
aynı sebeple. benim tapulu sınırlarım makedonya,
bulgaristan, polonya, ukrayna gürcistan, tebriz ırak
ürdünden geçer. misir, libya cezayir tunus ve fas
vilayetimdir. peygamberimin yaşadığı topraklar
başımın üzerindedir.   ben göremessem çocuklarım
olmadı torunlarım görecektir. avrupa almanyayla
fransadan ibarettir. italyanlar haçlı seferleriyle tarihe
gömülmüşlerdir. ispanya ikiye bölünecektir. ingiliz
ayrı bir milletdir. amerikalı diye bir millet yoktur.
moskof hiç bir zaman akdenize inemeyecektir.
avropa birliğinin anası yahudidir. fransa almanya
ingiltere kendilerinden olduğunu söylesede
amerikanın hangisiyle yattığı belli değildir. geçmişi
belli olmayanın geleceğide yoktur zaten çocukda
erken doğmuştur.

kim ne derse desin bu böyle bilinmelidir. geriye
kalanı bana göre bizim çocuklar uyusun diye
anlatılan hikayedir.
Yukarı dön Göster iman's Profil Diğer Mesajlarını Ara: iman
 
Abdullah16
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 21 eylul 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 727
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Abdullah16

  Selam İman kardeş

   Verdiğin coğrafi sınırlar bayağı karışık.Sevabına bir sanal harita çiz de bakalım  İslam hinterlandı (ne bu yaa) nerde başlıyor,nerde bitiyor.

  Amerikayı hemen darağacına gönderdin,iyi de ettin ama şimdi sence dünyayı onlar değilde ingilizlermi yönetiyor,yoksa işin içinde anasını sattığımın yahudisimi var gene?



__________________
''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
Yukarı dön Göster Abdullah16's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Abdullah16
 
hasan oktem
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 temmuz 2006
Gönderilenler: 109
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasan oktem

      selam  İman kardeş,

      İman yazdı :

      '' ben Arabın yerinde olayım, içişinde vilayet, dış işinde İslam Birliği der çıkarım.''

      işte mesele budur zaten. bunu başarabiliriz. yeter ki :  '' ben İslam'ım '' diyen 1,5 milyarlık alem , kendisinden beslendiği kültür havuzundaki :  hadis-mezhep-fırka vs.görüşlerini yani tüm kirini - pasını bir temizlesin, bir resetlesin,gerisi gelir. biz bunun için gayret sarfederken , dünya daki oluşumları ve gelişmeleri gözden kaçırmamalıyız . ve  o  arada  , ileride Müslümanların lehine olabilecek herhangi bir şey varsa onu yapmaya çalışmalıyız. yoksa bazı şeyleri düzeltmek , sonra çok daha zor olur. gerisi dediğin gibi çocuk ninnisi... 

      selam ve dua ile

 

Yukarı dön Göster hasan oktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasan oktem
 
hasan oktem
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 temmuz 2006
Gönderilenler: 109
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasan oktem

  

       selam İman kardeş,

       bir önceki mesajımda : ''gereken zamanında  yapılmazsa ,sonradan düzeltmek çok zor olur.'' demiştim. bununla ilgili bir örnek vermek istiyorum: 31 mart tezkere krizini hatırlarsın. ABD güneydoğuda ve karadenizde yeni büyük üsler kurmak ve bu üslere çok sayıda asker yerleştirmek istiyordu. bu istek başta '' sivil toplum örgütlerinden ''olmak üzere büyük tepki almıştı. tepkilerin etkisiyle yasa teklifi  meclisten geçememişti.

      Allah'tan o tepki tam da zamanında gösterildiki , ABD nin  topsuz, tüfeksiz doğuyu, karadenizi işgal hevesi kursağında kaldı.  yoksa sonradan onu ordan çıkarmak , elbette çok zor olacaktı.

      oraların biz Müslümanlara ait olduğu -en azından egemenlik- konusunda sana tamamen katılıyorum.

      selam ve dua ile  

Yukarı dön Göster hasan oktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasan oktem
 
iman
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 16 haziran 2006
Gönderilenler: 751
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı iman

selam hasan kardeş

tezkerenin meclisten geçtiği, yönünde dedikodu var
tezkereyi geçirmeyenlerle kuleleri uçuranların aynı
olmasıda kuvvetle muhtemel.

yani sözün özü şu: karşında her zaman her şeyden
iki tane var. yani amerika saddam türkiyeye
saldıracağı için ıraka girdi, iranlı kardeşiminde işine
geldiği için 7 8 coniyle ırak işgal edildi desem ne
dersin. hatta biraz daha ileri gidip saddamın kıyamet
topu kime karşı konuşlandırıldı ise iranın nükleer
füzeleride oraya çevrilmek için izinliydi desem.

şu andada lübnan diye bir yer yok. sınır yok. ordusu
yok. yönetimi yok. milleti yok kardeş ya. bir haftadır
boşaltılıyor, lübnanlı kalmadı. suriye diye bir yer yok.
filistin diye bir yer yok. israil diye bir yer yok. ürdün
diye bir yer yok. hepsi kağıt üstünde dibi yok.

herhangi bir şeyin şey olabilmesi için gereklilikler
vardır. ve bunlar eninde sonunda bir mutlak a
dayanır.

savaş bitmedi. benim topraklarımda devam ediyor.
benim güneydoğu ve güney sınırlarım ne ben ne
dünya tarafından tanınıyor. bana göre misaki milli
sınırları onlara göre üç ayrı devletin içinde. onlara
göre benim sınırlarım yok.

bize bir yutturmaca ve dayatma var. bu gerçeği
örtmek için.

filistinli neye göre o toprağa sahip çıkmaya çalışıyor?
o toprak kimin? ona kim vermiş? benmi dedim bu
toprakları yahudiye sat diye. kimin toprağını sattı.
sattı ise nasıl sahip oldu. yani bana savaş açtı beni
yendidemi sahip olduda yahudiye sattı.

ben şoven değilim. hatta türk milliyetçisi bile
sayılmam. ama bir hukuk vardır. hukuk allahın adl
sıfatına dayanır. ben o topraklar için bu sıfattan ilham
alarak savaştım. bir hak olarak elimde bulundurdum.

bir gün gücüm yetmedi. orayı işgal etmek isteyen biri
arap kardeşime burası senin onu bana sat dedi.
arap kardeşimde sattı. adam o satınaldığı
toprakların tapularını gösteriyor şimdi. ben diyorumki
toprağın sahibi benim. yahudi olurmu diyor sensen
bu arap hangi yetkiyle sattı bana. ben savaşla
girmedimki buraya.

önce sattı sonra sattığını geri istiyor. yani kardeş
böyle aptal bişi olurmu. şimdi kardeşimdir diyerek
elimden geleni yapıyorum. kendisi kendi üzerindeki
kanatlarımı teker teker beni bağırta bağırta kırdı. hala
ne yaptığının farkında değil numarası yapıyor böyle
müslüman olurmu. böyle kardeş olurmu.

vaz geçtim insan olarak çektiklerinden ızdırap
duyuyorum. tekrar onun olsun diyebilmek ve bu
zulmü ortadan kaldırabilmek için

bütün dünyayla savaşmam o topraklardaki zalimi
atmam ve onlara burası senindir demem gerekiyor.
yani böyle saçma bişeyi kuranda gördünmü sen.
çocuklarıma ne cevap vericem. anadolu
türkmenlerinin alevi olmasını neye bağlıyorsun.
mevzu o kadar basit değil kardeş. mevzu derin. geri
kalanıda nakşidir. niçin? safeviler niye şia. 3,5 aptal
bedevi yüzünden değilmi olanlar bu coğrafyada.

umman, katar, birleşik arap emirlikleri ne yapıyorda
unu ben gönderiyorum kardeş. hayır kıskandığımdan
değilde böyle zulümden kurtulamassınki.

anlatılanların çoğu yalan. hani bir kurtuluş savaşıda
yaşamış olmasam. şimdi düşünkü ankarada meclis
var antepli fransızı durdurmassa ne yapar. ya kardeş
haritayı aç bu mevzunun tamamı konyanın yarısına
sığar.

muhabbetle...
Yukarı dön Göster iman's Profil Diğer Mesajlarını Ara: iman
 
hasan oktem
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 temmuz 2006
Gönderilenler: 109
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasan oktem

Gideon Levy: İsrail, ektiği nefret tohumları ile hayat bulamaz!

   İsrail, ulusalcı bir atmosfere, her şeyi örtmeye başlayan bir karanlığa ve bir tiz sesliliğe gömülüyor. Hâlâ var olduğunu saydığımız frenler aşınıyor, İsrail toplumunu tanımlayan duygusuzluk ve körlük giderek yoğunlaşıyor.

İçteki cephe bölünmüş durumda: Kuzey acı çekiyor, merkez ise sakin. Ancak her iki bölge de tonlarca aşırı milliyetçiliği, merhametsizliği sırtlamış vaziyette ve öç alma hissiyle dolup taşmakta ve daha önceleri marjinal kesimlerin aşırıcı sesleri şimdi merkezi esir almış halde. Sol bir kez daha yönünü yitirdi, sessizliğe ya da “hataları kabul”e büründü. İsrail, birleşik, milliyetçi bir çehreyi açığa vuruyor. Lübnan’da ektiğimiz felaket burada kimseye tesir etmiyor ve çoğu da İsraillilere gösterilmiyor bile. Tire’nin neye benzediğini görmek isteyenler yabancı kanalları açmak zorunda; BBC muhabiri ürpertici görüntüleri sunuyor, asla burada görülmeyecek cinsten görüntüler. Kim, başkasının çektiği böylesi bir acıdan dolayı şoke olmaz ki? Aynı zamanda Gazze’de, Gilad Shalit’in kaçırılmasından bu yana 120 Filistinli öldürüldü, bu bile yeteri kadar tesir etmiyor. Gazze’deki hastaneler yanmış çocuklarla doldu, kimin umurunda? Onlar da kuzeydeki savaşın karanlığı içinde yitip gidiyor.

Toplu cezalandırmanın meşru bir silah olduğunu düşünmeye alışık büyüdüğümüz için, Hizbullah’ın eylemleri nedeniyle Lübnan’ın acımasızca cezalandırılması konusunda herhangi bir tartışmayı merak eden de yok. Nablus’ta oluyorsa, Beyrut’a neden hayır denilsin ki? Ülkedeki tek tartışma konusu savaşın taktikleri konusunda yapılan eleştirilerden ibaret. Burada herkes bir general ve İsrail silahlı güçlerinin, eylemlerini derinleştirmesini istiyor. Yorumcular, eski generaller ve politikacılar aşırı önerilerle payandaları güçlendirme yarışında. Haim Ramon, Baalbek’te neden elektrik olduğunu bir türlü “anlayamıyor”; Eli Yishai, güney Lübnan’ı bir “kum sandığına” dönüştürmeyi öneriyor; Channel 1 askeri muhabiri Yoav Limor, Hizbullah’ın şirketlerinin araştırılmasını ve ertesi gün de “içteki morali güçlendirmek amacıyla” tutukluların iç çamaşırları ile teşhir edilmelerini öneriyor.

Yorumcuları bu tarzda şeyler söyleyen bir Arap televizyonu hakkında ne düşündüğümüzü tahmin etmek hiç de zor değil, Limor’un önerisi uygulanacaktır. İnsanlığımızı ve hislerimizi nasıl da kaybettiğimizin bundan daha iyi bir işareti olabilir mi? Şovenizm ve intikam açlığı tüm zihinlerini kaplamış vaziyette. Sadece iki hafta önce, Safed Rabbi Shmuel Eliyahu gibi akıl hastaları, Katyuşa füzelerinin ateşlendiği her köyü haritadan silmekten bahsediyordu. IDF’deki üst düzey bir yetkili de şimdi Yedioth Aharonoth’un manşetinde benzer şeylerden bahsediyordu. Lübnan köyleri henüz haritadan silinmedi; ancak kırmızı çizgilerimizi yitireli çok oldu. Evladı, 2000 yılında Hizbullah tarafından kaçırılan ve öldürülen bir baba olan Haim Avraham, gazeteciler için Lübnan’a top atışı yaptı. Oğlunun intikamı için yapmış bunu. Onun bu görüntüsü, söz konusu savaşın en utanç verici görüntüsü. Ve bu daha bir ilk. Kendilerini IDF’nin ateş açma anındaki resimleri ile donatan bir grup genç kız da slogan atıyordu.

İsrail’in Fox News’una dönen Maariv ise sayfalarını, “İsrail güçlüdür” tarzı zayıflığın bir göstergesi olan ve adi propaganda makinesini hatırlatan şovenist sloganlarla dolduruyor. Bir televizyon yorumcusu ise bir başka televizyon kanalının bombalanması çağrısında bulunuyor. İsrail ile hiç savaşmamış, 40 adet günlük gazetesi, 42 koleji, üniversiteleri ve yüzlerce farklı bankası bulunan Lübnan, bizim uçaklarımızla, toplarımızla yerle bir ediliyor ve bu ülkede tohumlarını ektiğimiz nefretin derecesini kimseler umursamıyor. Uluslararası kamuoyunun gözünde İsrail bir ucubeye döndü ve hâlâ bu savaşın borç hanesine yazılacak şeylerle ilgili bir hesabı yok. İsrail kötü bir şekilde kendini lekeledi, ahlaki açıdan kolayca ve hızlıca kaldırıp atılamayacak bir leke bu. Ve sadece biz bunu görmezlikten geliyoruz. Halk zafer istiyor ve kimse bunun ne olduğunu, bedelinin ne olacağını bilmiyor.

Barış Şimdi örgütü de sessiz, Meretz de öyle, cesur çıkışlar yapan Zehava Gal-On dışında hepsi öyle. Birkaç günlük savaş tercihi ile Yehoushua Sobol şimdi geçmişteki her şeyin yanlış olduğunu kabul ediyor. Barış Şimdi, onun için “çocuksu bir slogana” dönüşüverdi. Onun çalışma arkadaşları da sessizliğe gömülmüş durumda. Sadece aşırı solun bir parça sesi çıkıyor; ancak bu sesi kimse dinlemiyor. Bu savaşa girişilmesine karar verilmeden uzun süre önce, ahlaki bir şantajı da içeren bir bedelin hepimizi çepeçevre saracağı, varlığımızı tehdit edeceği ilan edilmişti. (İsrail’de yayınlanan Haaretz gazetesi, 30 Temmuz 2006)
Zaman Gazetesi

(Haksöz-Haber - Salı, Ağustos 01, 2006)

Yukarı dön Göster hasan oktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasan oktem
 
hasan oktem
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 temmuz 2006
Gönderilenler: 109
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasan oktem

Hüseyin HATEMİ

İnsanlık yol ayrımında

Bugüne kadar Kur'an-ı Kerim'i yalanlayan hiçbir olgu tesbit edilebilmiş değildir. Kur'an-ı Kerim, kendi beyanına göre bütün insanlığı iyiye, doğruya, güzele çağıran, bütün insanlığa hitab eden bir bildiri, bir uyarıdır ve Allah'a îman edip ondan ümidi kesmeyen, Sevgi'nin ve ahlâkın zaferini bekleyenler için bir yol göstericidir. (Zikrun lil-âlemîn ve hüden lil-muttakiyn). Kur'an-ı Kerîm tahrif edilmediği ve o'ndan sonra da başka İlâhî Kitab gelmeyeceği için, insanlık, bugün karşıkarşıya olduğu yol ayrımında İblis'in gösterdiği yola sapıp da İkinci Dünya Savaşı'nın yıkıntısını çok aşan bir facia ile karşılaşmak istemiyorsa Kur'an-ı Kerim'in uyarılarının farkında olmak ve onu ciddîye almak zorundadır.

Yılını çok iyi hatırlamıyorum, soğuk savaş yıllarında bir ara Sovyetler ABD'nin -"Uzaya gitme" yarışında- önüne geçmişler ve uzaya -dönüş bileti vermeksizin- kara gözlü bir kufuryokceğiz göndermişlerdi. Bunun üzerine, ABD'de ve Avrupa'da Demir Perde gerisinde protesto gösterileri biribirini izlemiş, birçok kişi kara gözlü kufuryokçeğiz için göz yaşı dökmüştü, Bugün, ırkçı-siyonist cânilerin kudurmuşcasına ardarda öldürdüğü kara gözlü Lübnanlı çocuklar için Batı'da ağlayan yok! Merkel, Abd cânîlerine ve İsrail canilerine karşı, "İsraile yardım boynumuzun borcudur, fakat mutlaka asker göndermekle yardım etmemiz gerekir mi? Başka türlü yardım da düşünülebilir" diyor, Blair esasen cinayet şebekesi ile iştirâk halinde, Birleşmiş Milletler esasen uzun vaadede bugünler için kurulmuş, duvarına "Yahudi dışındaki kavimler tamamen silâhsızlandırılıp, bütün kaynaklarını Yahudi'ye göndermek için, silâhlarını saban yapmak zorunda kalacaklardır" diye yazılmış. Tevrat tamamen Karşı-Sözlük'e uydurularak ters yüz edilmiş. Kudüs'e hiçbir "sünnetsiz"in giremeyeceği yazılarak, İslâm düşmanlığı ile gözlerini kan bürüyen sözde Hıristiyan çılgınlar için bile kölelikten başka bir gelecek düşünülmediği belirtilmiştir.

Bundan (50) yıl kadar önce, genç ve tecrübesiz olduğum için ve o zaman ülkemizde hâkim olan saflık ve Amerikan propagandası etkisi ile, ABD ve Avrupa'nın kara gözlü kufuryokçeğize gerçekten ağladığına inanıyor ve onlara gıpta ediyordum. Bugünkü Avrupa ve Amerika; Kanada'daki, başları canavarların tokmak darbeleri ile parçalanan fok yavrucukları karşısında nasıl İblis'çe duygusuz ise, Lübnan'daki çocuklar karşısında da öyle! Bildiniz mi siz Yezid'in bağrının taş olduğunu!

Böyle bir dünyada, iki yolun ayırımına geldiğimiz şüphesiz: Tâgut'un, Mammon'un gösterdiği, materyalist üstün ırk görüşü yolunu mu seçeceğiz, yoksa ilâhî sevgi yolu olan Yüce Sevgili'nin yolunu mu? Birinci yol, İkinci Dünya Savaşı'nın bin misli bir musîbet yolu olacaktır: Bütün İslâm Alemi'nin Hiroshima'dan beter bir veya birkaç saldırı ile yok edilmesinden sonra, Canavar'ın iki başı arasında hesaplaşma ve boğuşma! Birisi "-Yesaya'ya göre sizler bizim sabana koşulan öküzlerimizsiniz!" diye feryad ederken, diğeri "Yeryüzü'nde ancak bizim gibi çılgın olan Yüzkırkdörtbin Yahudi sağ kalıp cümlesi kırılmalı! Yuhanna böyle buyuruyor!" diye haykıracak!

Aslında iki tarafın da gizli ümidi Armageddon'dan sonraki bu nihaî savaş'dan galip çıkmak iken, elhamdulillah İslam'ı Yeryüzü haritasından silemeyecekleri için, bu nihaî savaş da asla gerçekleşemeyecek. Fakat Yeryüzü'nde süper güç bu insanlık suçlusu çılgınlar eline tam olarak geçerse, hiç değilse Lübnan bombalanması'na rahmet okutacak bir nükleer saldırının nereden geleceğini henüz akıllarını yitirmemiş olanlar düşünemiyorlar mı? Kristol ve Bush'un, Olmert'in cephesinden mi gelebilir, yoksa Ahmedînijad cephesinden mi?

Ahmedînijad'da bir Hitler çehresi görmek isteyenler, bunu bir kez İran'daki Yahudiler'e sorsunlar, bakalım ne cevap alacaklar? Ardından da bir Irak'a, Afganistan'a, Guantanamo'ya baksınlar! Lübnan'a baksınlar! Bu cinayete, "Yeni Ortadoğu'nun doğum sancıları!" diyen Rice'a baksınlar!

Kur'an-ı Kerim'e göre, gerçek Allah elçilerinin tebliğleri arasında çelişki de, karşıtlık da yoktur. İslâm ülkelerinde yaşayan ve Amerikan Yahudiliği'nin "Yeni Sadukî" ırkçı materyalizm mikrobundan masun kalan Kitab Ehli Yahudiler de, Amerikan Hıristiyanlığı'nın cinnet ve cinayet mikroplarından masun kalan Hıristiyanlar da dünyamızı kurtarmak için bizimle işbirliği yapmalıdır. Nitekim Yemenli bir haham, "Elbette, Lübnanlılar da, bütün insanlar da, hepimiz kardeşiz, fakat bazen bunu unutuyoruz" diyor. (Stern, 2006/32). Bush, Blair, Rice, Kristol, Huntington, Olmert! Ne zaman utanacaksınız?

Yukarı dön Göster hasan oktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasan oktem
 
hasan oktem
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 temmuz 2006
Gönderilenler: 109
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasan oktem

Şükrü Hüseyinoğlu: Atlas Halı'yı alan işgalci İsrail'in şirketini Türkiye'den kovamazsak...

   Haberiniz olmuştur: Atlas Halı, geçtiğimiz günlerde işgalci İsrail'in Carmel Carpets adlı şirketi tarafından satın alındı. Medyada yer alan haberlerden şu ayrıntıları da öğrendik: Carmel Holdings üst yöneticisi Ofer Eitani konuyla ilgili yaptığı açıklamada, devralmanın “küresel halı piyasasına hakim olma” planlarına imkan sağlayabileceğini söylerken, Carmel Holdings yöneticisi ve hissedarı Aviv Eitani de devralma ile Atlas Halı'ya ait 20 bin metrekarelik fabrikaya da sahip olduklarını belirtti.

Eitani, fabrikanın şu anki değerinin 18 milyon dolar olduğunu ifade ederek, “Ancak bunun gibi bir fabrikayı yapmanın maliyeti 40 milyon dolar ve gayrimenkul fiyatlarının çok yüksek olduğu İsrail'de bu rakam daha da yüksek olabilir” dedi.

Bu haber tabii ki hepimizi üzdü ve onun da ötesinde kızdırdı. Peki bu durum karşısında sadece kızmakla mı yetineceğiz?

Hayır, kesinlikle kızmakla yetinmemeli, hep birlikte el ele verip bu insanlık düşmanı zalim-kapitalistleri attıkları bu adıma pişman etmeliyiz.

Öyle bir kampanya başlatmalıyız ki, Atlas Halı alan ve satan kimse kalmamalı bu ülkede, siyonizmin gönüllü destekçisi bir avuç putlu ve mutlu güruh dışında. Bu halkın yüzde 90'dan fazlası Filistin'in bağımsızlık mücadelesini desteklediğini söylemiyor mu: Evet. Tüm anketler halkımızın yüzde 90'dan fazlasının işgalci İsrail'e karşı olduğunu ve Filistin'in haklı mücadelesini desteklediğini gösteriyor.

Öyleyse haydi icraata. İşgalci İsrail'den hiç mi hiç hoşlanmadığımızı ve Filistin davasını desteklediğimizi göstermek için işte müthiş bir fırsat. Artık bir İsrail şirketi olan Atlas Halı'ya Türkiye'yi dar edelim hep beraber. Alanı da satanı da uyaralım. Bu konuda bıkmadan yorulmadan sonuç alana kadar bir kampanya yürütelim.

Bunu yapamazsak, hem Filistin davasına olan destek iddiamız havada kalır, hem de işgalci İsrail'in başka şirketlerinin de Türkiye pazarına girmesine seyirci kalmış oluruz.

Bundan sonra Atlas Halı'nın kazanması demek bizim kaybetmemiz demek.

Tıpkı Coca Cola’nın, Pepsi’nin, Algida’nın, Marlboro’nun vs kazanmasının bizim kaybetmemiz anlamına geldiği gibi.

Gelin hep birlikte "İsrailli Atlas Halı'ya Hayır!" kampanyası başlatalım.

Var mısınız?

(Haksöz

Yukarı dön Göster hasan oktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasan oktem
 

<< Önceki Sayfa 23 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats