HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da Dinde Olanlar/Olmayanlar
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da Dinde Olanlar/Olmayanlar
Konu Konu: Ahkaf 5’e Verilen Yanlış Meal Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

ÖLÜDEN YARDIM İSTEME

( AHKAF SURESİ 5. AYETE VERİLEN YANLIŞ MEÂL )

Bu yazı Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır'ın "Duada Evliyayı Aracı Koyma ve Şirk" isimli kitabından alıntılanmıştır.

İstanbul’da, Oruç Baba adıyla anılan bir türbe vardır. Ramazan’da ilk iftarı orada yapmak iste­yen yüzlerce kişi, büyük bir kalabalık oluşturur, sokaklar kapanır.

9.12.2000 tarihine rastlayan Cumartesi ge­cesi, Kanal 7 Televizyonunda, İskele-Sancak programına bir kısım ilim adamıyla birlikte ben de katıldım[1]. Programda, Oruç Baba hatırlatılarak kabirde yatan bir veliyi, vesile ve aracı olması için yardıma çağırma konusu tartışıldı. Ben orada sadece Ahkaf Suresi’nin 4 ve 5. Ayetlerini oku­dum. Ayetlere verdiğim anlam, hem o tartışmaya katılan bazı ilim adamlarını, hem de halkın bir kesimini rahatsız etti. Hatta Prof. Dr. Hasan Kâ­mil YILMAZ ayetlerin putlarla ilgili olduğunu, an­lamı yanlış verdiğimi söyledi. Prof. Dr. Hayrettin KARAMAN; “Yorum yapıyorsun, meâlden oku!” diyerek tepki gösterdi. Prof. Dr. Süleyman ULUDAĞ da ayetlere böyle anlam verilirse şim­diye kadar gelmiş bütün tarikat mensuplarını ve İran’daki Şiileri müşrik saymak gerekeceğini, do­layısıyla o anlamı vermenin uygun olmayacağını söyledi. Konuşmamı, Prof. Dr. Süleyman ATEŞ dışında destekleyen olmadı.

Ayetlere şu meâli vermiştim. (Bütünlük açı­sından 6. Ayeti de katıyorum.)

“De ki, baksanıza, Allah’ın yakınından neyi çağırıyorsunuz? Gösterin bana, onların yer­yüzünde yaratmış oldukları ne vardır? Yoksa onların göklerde bir payı mı bulunuyor? Bu konuda bana, bundan önce gelmiş bir kitap veya bir bilgi kalıntısı getirin bakalım. Eğer doğru sözlü kimseler iseniz.

Allah’ın yakınından kıyâmet gününe kadar kendi­sine cevap vere­meyecek kimseleri çağı­randan daha sapık kimdir? Oy­saki bunlar on­ların çağrısın­ın farkında değillerdir.

O insanlar bir araya getirildiği gün, bunlar onlara düşman olacak, onlara kulluk ettikle­rini kabul etmeyeceklerdir.”(Ahkaf 46/4,5,6)

Bundan üç gün sonra, Hayrettin KARAMAN, Yeni Şafak Gazetesi’nde, “Ramazanda Türbe Ziyaretleri” başlığı ile bir yazı yayınladı. Yazıdaki şu cümleler dikkatimi çekmişti:

“... Evet halkın, hem bu türbelerde yatan kim­selerin özellikleri, hem onlarla kurdukları ilişki, hem de onlardan veya onlar vasıtasıyla bir şeyler istemeleri konularında önemli yanlışlar oluyor, ancak bunların büyük çoğunluğu şöyle inanarak bunları yapıyor: Allah bu sevgili kullarına bazı yetkiler, imkanlar, özellikler bahşetmiştir, bunlar şefaatçilerimizdir, bizler günahkar ol­duğumuz için doğrudan Allah’tan istemeye yüzümüz yok, belki bunlar sayesinde Allah dileklerimizi kabul eder... [2]

Oruç Baba’nın kabri gibi kabirleri ziyaret edenlerin çoğu, isteklerinin Allah’a ulaştırılması için onları aracı ve şefaatçi olmaya çağırdıkların­dan bizim verdiğimiz anlama göre yukarıdaki ayetler, bunu yapanların en sapık durumda oldu­ğunu göstermiş olur.

Daha sonra, bir kısım meâllerde ayetlere farklı anlamlar verildiğini gördüm. Hayrettin KARAMAN’ın da aralarında bulunduğu altı kişilik heyet tarafından hazırlanmış Kur’an meâlini ele alarak konuyu değerlendirmek istedim. Böylece hem KARAMAN Hocanın canlı yayında; “Yorum yapıyorsun, meâlden oku!” diyerek bana göster­diği tepkinin sebebi anlaşılmış, hem de programı seyredenlerin zihinlerinde oluşan sorulara cevap verilmiş olur.

O meâlde ayetlere, şu şekilde anlam verilmiş­tir:

“De ki: Söylesenize, Allah’ı bırakıp taptığı­nız şeyler yeryüzünde ne yaratmışlar, göster­senize bana. Yoksa onların göklere ortaklık­ları mı vardır? Eğer doğru söyleyenlerden iseniz, bundan evvel (size indirilmiş) bir kitap yahut bir bilgi kalıntısı varsa onu bana getirin.

Allah’ı bırakıp da kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere tapan­dan daha sapık kim olabilir? (Oysa) onlar, bunların tapmalarından habersizdirler.

İnsanlar bir araya toplandıkları zaman (müş­rikler) onlara (tapındıklarına) düşman kesilirler ve onlara kulluk ettiklerini inkar ederler. (Ahkaf 46/4,5,6)[3]

Bu meâl oldukça önemlidir. Çünkü bunu ha­zırlayanlar, saygın ilim adamlarıdır. Türkçe me­âller içinde en yaygın olanıdır. Suudiarabistan bundan, yüz binlerce nüsha basmış ve Türk ha­cılarına, yıllarca hediye etmiştir. Mekke’de Ha­rem-i Şerif’te, Medine’de Mescid-i Nebevî’de yal­nızca bu meâller bulunmaktadır. Bunu, Tür­kiye’de de Türkiye Diyanet Vakfı basmıştır. Diya­netin kabul ettiği meâl olması açısından halkın güvenini kazanmıştır.

Bu meâlde iki temel fark vardır: Biri, “çağırma” diye Türkçe’ye çevirdiğimiz dua kelimesine “iba­det” anlamı verilmesidir. Büyüklerin kabrini ziya­ret eden hiç kimse, onlara ibadet etmediği için, onları, aracı ve şefaatçi olmaya çağırmak ayetin kapsamı dışına çıkmaktadır.

İkincisi, “kimseler” diye çevirdiğimiz “men” ke­limesine “şeyler” anlamı verilmesidir. Bu da ayeti, putlara has hale getirmekte ve büyüklerin ruhu­nun aracı kılınması ile ilgisini kesmektedir.


Bize göre yukarıdaki meâl, bir çok yönden uy­gun değildir.


[1] - Ahmet Hakan COŞKUN tarafından yönetilen programa Süleyman ATEŞ, Hayrettin KARAMAN, Süleyman ULUDAĞ, Hasan Kâmil YILMAZ ve Abdulaziz BAYINDIR katılmışlardı.

[2] - Hayrettin KARAMAN, “Ramazanda Türbe Ziyaretleri” 12. 12. 2000 tarihli Yeni Şafak Gazetesi, Fıkıh Köşesi.

[3] - Hayrettin KARAMAN, Ali ÖZEK, İbrahim Kâfi DÖNMEZ, Mustafa ÇAĞIRICI, Sadrettin GÜMÜŞ, Ali TURGUT, Kur’an-ı Kerim ve Açıklamalı Meâli, TDV yayınları, Ankara 1997. (Bu meâlin Suudiarabistan baskısında öze dokunmayan farklılıklar vardır.)


Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

1.     Dua kelimesine ibadet anlamı veril­mesi

 

Yukarıdaki ayetlerde, dua kökünden; ted’ûne, yed’û ve dua kelimeleri vardır. O meâlde bunlara “ibadet” anlamı verilmiştir. Dua kelimesi ile ilgili olarak Muhammed Hamdi YAZIR şöyle der:

“Dua esasen davet gibi çağırmak manasına masdardır. Sonra küçükten büyüğe, aşağıdan yukarıya vaki olan taleb ü niyaz manasına örf olmuş ve isim olarak da kullanılmıştır ki, dua dinledim, dua okudum denilir. Duanın hakikati, kulun rabbı celle celalühudan istimdad ve inayet ü meunet istid’a etmesidir[1].

Bu ifade, şöyle sadeleştirilebilir.

Dua temelde, davet gibi çağırma anlamına­dır. Sonra küçükten büyüğe, aşağıdan yukarıya iletilen istek ve niyaz anlamına örf olmuş ve isim olarak da kullanılmıştır. “Dua dinledim”, “Dua okudum” denmesi bundandır. Duanın doğru olanı, kulun, şanı yüce olan Rabb’ından ikram, yardım ve destek istemesidir.”

İbadet ise sözlükte taat anlamına gelir. Taat boyun eğmek demektir, daha çok, emre uymak ve izinden gitmek, anla­mında kullanı­lır[2]. Türkçe’de buna kulluk denir. İslamî terim olarak ibadet, Allah’ın emrini yerine getirmek için sa­mimi niyetle namaz kılma ve oruç tutma gibi ey­lemlere verilen addır.

Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem şöyle demiştir: “Dua ibadettir[3]. Dua ibadetin iliği­dir, özü­dür[4].” Çünkü ibadette asıl hedef, Allah’ı razı etmeye çalışarak onun yardımını ve deste­ğini sağlamaktır. Kişi, Allah’tan istekte bulunduğu zaman ona kul olma gayreti içine girer. Bu se­beple ibadet kabuk, dua öz gibidir. Ama dua ye­rine ibadet kelimesi kullanılınca bu ilişki kaybolur.

İsteklerini bir veli, bir ruhani aracılığı ile Al­lah’a sunan kişi de önce o aracıyı razı etmek ister. Ona, kendince hediyeler, adaklar sunar, manevi huzurunda saygıyla eğilir. Birini bu şe­kilde aracı koymak ona ibadet sayılmıştır. Çünkü bu, kıyâmet gününe kadar cevap vere­meyecek kimseyi yardıma çağırmaktır. Bunun ibadet ol­duğu yukarıdaki ayetlerin sonuncusunda ifade edilmiştir:

“O insanlar bir araya getirildiği gün, bunlar onlara düşman olacak, onlara kulluk (ibadet) ettiklerini kabul etmeyeceklerdir.”(Ahkaf 46/6)

Evliyayı aracı olmaya çağıranlar bu çağrının ibadet sayılmayacağını iddia ederler. Demek ki, bu iddiayı öbür dünyada da sürdüreceklerdir.

Allah Teâlâ, peş peşe gelen bu ayetlerde iba­det ve dua kelimelerini ayrı yerlerde kullandığına göre Kur’an’ın Türkçe çevirisini yapanların buna uyması gerekir. Yoksa aşağıda görüleceği gibi bunun çok yanlış sonuçları ortaya çıkar. 

 

2- “Men” kelimesine “mâ” anlamı verilmesi

 

Arapça’da “men” kimse veya kimseler, “mâ” da şey veya şeyler anlamına gelir. Ahkaf Su­resi’nin 5. Ayetinde üç kere “men” kelimesi geç­mektedir. Bu kelime Arapça’da akıllı varlıklar için kullanılır. Cümle içinde akıllı varlıklarla birlikte başka varlıklar da geçerse, akıllı olmayanlar için de kullanılabilir[5]. Buna şu ayet örnek verilir:

“Allah bütün canlıları sudan yarattı. Onlardan kimi karnı üstünde sürünür, kimi iki ayak üzerinde yürür, kimi de dört ayak üzerinde yürür.” (Nur 24/45)

Bu ayette “kimi” diye tercüme edilen “men” kelimesidir. İki ayak üstünde yürüyen insanların, canlılar kapsamında olduğu kesin olduğu için diğer canlılara da “men” denmesi uygun düş­müştür. Ahkaf Suresi’nin 5. Ayetinde böyle bir şey yoktur. Ama o meâlde bunlardan ikisine “kimse” diye “men” anlamı, üçüncüsüne de “şey­ler” diye “mâ” anlamı verilmiştir. Bu, ayetin anla­mının değişmesine yol açmıştır. Çünkü “şeyler” deyince yardıma çağrılanların taş, ağaç ve diğer şeylerden yapılmış putlar olduğu akla gelir. Ama “kimseler” deyince, ruhaniyetinden yardım iste­nen büyükler anlaşılır. Bu hata, aşağıdaki hata­ları doğurmuştur.



[1] - Elmalılı Muhammed Hamdi YAZIR, Hak Dini Kur’an Dili, c. I, s. 662, (Bakara 186. Ayetin tefsiri) İstanbul 1935.

[2]- ibnü Manzûr, Lisan’ul-Arab, Beyrut 1410/1990. itaat, tav’ kökündendir. Tav’ boyun eğmek demek­tir. Zıddı kerih görmek, hoşlanmamaktır. Ayette şöyle buyurulur: “Sonra, duman halinde bulunan göğe yöneldi, ona ve yeryüzüne: "isteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin" dedi. ikisi de "isteyerek geldik" dediler.” (Fussilet 41/11)

Taat  da aynı köktendir, gene boyun eğmek anlamına gelir ve daha çok “Emre uymak ve izinden gitmek.” anlamında kullanılır. (Rağıb el-isfahânî, el-Müfredât, Safvân Adnan Davudî’nin tahkikiyle) Dımaşk ve Beyrut 1412/1992, s. 529.

[3]- Tirmizî, Dua,1, 3372 sayılı hadis.

[4]- Tirmizî, Dua,1, 3371 sayılı hadis.

[5] - Rağıb el-isfahânî, el-Müfredât, men maddesi, s. 778.


Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

3- “Hum” zamirinin ve cem’i müzekker salimin akılsız varlıklar için kullanılmış gösterilmesi

 

“Bunlar” diye tercüme edilen hum zamiri, Arapça’da akıllı erkek varlıkları gösterir. “Men”e “şeyler” anlamı verilince hum zamirine de ya “men”in lafzını gösteren “huve” ya da manasını gösteren “hiye” anlamı verilmiş olur. Bunun hata olduğu açıktır.

“Habersizdirler” diye tercüme edilen “gâfilûn” kelimesi cem’i müzekker salimdir ve akıllı erkek varlıklar için kullanılır. “Men”e “şeyler” anlamı verilmesi bu anlamı da yok etmiştir. Bu da önemli bir hatadır.

Denebilir ki, “Müşrikler bir ruhâni varlığı tanrı edinirler. O, bir ölünün, ya da başka bir şeyin ruhu olur. Bunlar akıllı varlık gibi görülür. Put da o ru­haniyi temsil etsin diye dikilir. Ayetlerde o kelime­lerin seçilmesi bundandır.” Bu doğrudur. Öyleyse kelimelerin anlamını değiştirmek büsbütün yanlış olur.

 

4- Ahkaf Suresinin 6. Ayetine dikkat edilmemesi

 

Surenin 6. Ayeti, “şeyler” diye tercüme edilen “men” kelimesinin “kimseler” diye tercüme edil­mesini zorunlu hale getirmektedir. Ayet şöyledir:

“O insanlar bir araya getirildiği gün, bunlar onlara düşman olacak, onlara kulluk ettiklerini kabul etmeyeceklerdir.”

Putların ahirette, canlı birer varlık haline dö­nüşüp insanlarla bir araya getirilmeyeceği kesin­dir. Taşın, madenin veya odunun vereceği bir hesap olmaz ki, buna ihtiyaç olsun. Ayette sözü edilenler, hesaba çekilen akıllı varlıklardır. Bunlar da ruhlarından medet umulan büyüklerdir.

 

5- “Dûn” kelimesine “bırakıp” şeklinde anlam verilmesi

 

Ayet metninde geçen “min dûn’illah = Allah’ın dûnundan” ifadesi “Allah’ı bırakıp da...” şeklinde tercüme edilmiştir. Bu tercüme yanlış olmamakla birlikte Allah’tan başkasını çağıranların Allah’ı devre dışı bıraktıkları hissini vermektedir. Halbuki hiç bir müşrik, Allah’ın varlığını ve birliğini inkâr etmez. Onun farkı, Allah ile kendi arasında, yet­kisi Allah tarafından ve­rilmiş bir aracının varlığına inanması, onu Allah’a yakın sayıp yardımını ve şefaatini beklemesidir. Bu konu üzerinde daha sonra durulacaktır.

Dûn kelimesi sözlükte, üstün zıddı, en üst merte­beden beri, ondan aşağıca anlamlarına gelir. Kelimeye “başka” anlamı da verilir. “Akreb yani en yakın” anlamına da olur; ona çok yakın anlamına “Haza dûnehu” denir. Dûne, önce ma­nasına da gelir[1].” Türkçe’de buna, çoğu defa ya­kın, bazen beri[2], bazen önce bazen de başka kelimesi karşılık olabilir.

Devlet başkanına ulaşmak isteyenler, nasıl onun bir yakınını aracı koyarlarsa Allah’a ulaş­mak isteyen kimi insanlar da kendilerince ona yakın gördükleri birini aracı koyarlar. Bu sebeple “min dûn’illah”ı, “Allah’ın yakınından” diye ter­cüme etmek, çoğu zaman daha uygun düşer.

Daha sonra okuyacağımız ayetlerde açıkça görüleceği gibi müşrikler de bütün gücün Allah’ın elinde olduğunu bilirler. Bunu bilen bir kişi, Al­lah’a yakın gördüğünü en fazla aracılık konu­munda düşünebilir. Allah’tan istemesi gerekeni o aracıdan değil, ama onun aracılığı ile isteyebilir. Bu sebeple Hayrettin KARAMAN Hocanın türbe ziyaretleri ile ilgili yazısında, ölmüş büyükleri aracı koyanlarla ilgili şu sözüne katılmak müm­kün olmamaktadır:

“... yeter ki müminler, Allah’tan istemeleri ge­rekeni kuldan istemesinler, Allah’a yapmaları gerekeni kula yapmasınlar![3]

Bu gibi sözler sebebiyle, bir ölüye, dirilerde bile olamayacak hayali yetkiler verip, Allah’a onun aracılığı ile ulaşmak, İslam aleminin en te­mel hastalıklarından olmuştur. Allah Teâlâ şöyle bu­yuruyor:

“De ki, baksanıza, Allah’ın yakınından neyi çağırıyorsunuz? Gösterin bana, onların yeryü­zünde yaratmış oldukları ne vardır? Yoksa onla­rın göklerde bir payı mı bulunuyor? Bu konuda bana, bundan önce gelmiş bir kitap veya bir bilgi kalıntısı getirin bakalım. Doğru sözlü kimseler iseniz. (Ahkaf 46/4)

Ayette geçen “Allah’ın dûnundan” ifadesi “Al­lah’ı bırakıp da...” şeklinde tercüme edilince, Al­lah’ın devre dışı kaldığı hissi ortaya çıkar ve yu­karıdaki anlamları koyacak yer kalmaz.Bu tenkitler, yukarıdaki üç ayet esas alınarak yapılmıştır. Aynı hatalar, içinde dua kökünden kelimeler bulunan bir çok ayetin Türkçe’ye çevril­mesinde de görülmektedir. Daha garibi, birkaçı dışında bütün Türkçe meallerde aynı tür hataların tekrarlanmış olmasıdır.


[1] Dûn kelimesi ile ilgili olarak Kamus’ta şu bilgiler yer alır: “Dûn, fevk'in zıddıdır, en üst merte­beden beri demektir, ondan aşağıca diye ifade edilir. Bazıları bunun "dünüv" ke­limesinin maklûbu oldu­ğunu söylemiştir. Kelime "gayr" manasına da gelir. "Akreb" manasına da olur ki, zarf olur. Ona çok yakın manasına “Haza dûnehu” denir. Dune, kabl manasına da gelir. Bir şey öbüründen biraz aşağıda olunca “Haza dûne zâke” de­nir. Firuzabâdî, Kâmus Tercümesi, Mütercim Asım. Bahriye Matbaası 1305.

[2]- Beri, bu tarafta, yakında ve daha yakın anlamlarına gelir. Şemseddin Sami, Kâmus-i Türkî, ist.1319 tarihli nüshadan ofset. 

[3] - Hayrettin KARAMAN, “Ramazanda Türbe Ziyaretleri” 12. 12. 2000 tarihli Yeni Şafak Gazetesi, Fıkıh Köşesi.


Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
Abdullah16
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 21 eylul 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 727
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Abdullah16

  Selam Alperen,

    Minareyi çalan kılıfını hazırlar.Bu şirke davetiye çıkaran yada aman bizim yaptıklarımızla ilgili olduğu imajı verilmesin şeklindeki ilkel kaygılarla Allahın ayetlerini kuşa çeviren bu utanmaz ulema ve pırof'lar güruhu her zaman olmuştur ve olacaktır.

    Aslında her Kurana yönelen müslümanın en büyük düşmanı bu fesatçılar güruhudur.Kendi batıl zanlarının hayat bulması için Kurandışı herşeyi mübahlaştıran bu yobazlar sürüsü,münafık zihniyetli insanlar olup kafirlerden daha beterdirler.

   Rabbim bizleri bunların şerrinden korusun ve Allahın laneti bu zalimlerin üzerine olsun.



__________________
''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
Yukarı dön Göster Abdullah16's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Abdullah16
 
iman
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 16 haziran 2006
Gönderilenler: 751
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı iman

selam
yararlandım. teşekkürler.
Yukarı dön Göster iman's Profil Diğer Mesajlarını Ara: iman
 
dost1
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 28 haziran 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 538
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı dost1

Selamün Aleyküm! Hanif Dostlarım!

"Salat" namazlaşmış.

"Vuzu" abdestleşmiş.

"Savm" oruçlaşmış.

"Veli" dostlaşmış.

Sonunda da ne yazık ki İslam yozlaşmış.

Alemlerin Rabbi olan Allah'ım!

Dini yalnız Sana özgü kılmak için çabalayanlara velayetini - yakınlığını, yardımcılığını, karanlıklardan aydınlığa çıkarıcılığını, şefaatini,mürşidliğini ve koruyuculuğunu- esirgeme.

Alemlerin Rabbi olan Allah'ım!

Bu çaba içinde olan mümin muttaki kullarını da evliyaullah ve ensarullah olarak kabul et.

Alemlerin Rabbi olan Allah'ım!

Çizdiğin yolda yürüyen, koyduğun kurallara uyan , o kurallardan dışarı çıkmayan, başka rehberlerin arkasına düşmeyen biz kullarını da HALİL sıfatıyla şereflendir.

ALLAH'A EMANET OLUNUZ

Yukarı dön Göster dost1's Profil Diğer Mesajlarını Ara: dost1
 
Abdullah16
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 21 eylul 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 727
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Abdullah16

 Dost1 yazdı:

"Alemlerin Rabbi olan Allah'ım!

Çizdiğin yolda yürüyen, koyduğun kurallara uyan , o kurallardan dışarı çıkmayan, başka rehberlerin arkasına düşmeyen biz kullarını da HALİL sıfatıyla şereflendir."

     Bu güzel  YALVARIŞI kabul eyle Allahım.



__________________
''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
Yukarı dön Göster Abdullah16's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Abdullah16
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats