Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

s.a

inşalah hepiniz iyisinizdir.  Kur'an dışı kur'an anlayışı dedik. İnsanların dini anlamak ve hayata geçirmek için geçirdiği evrelerin belki de en tehlikelisi olan bu anlayış. En tehlikeli yanlış olan doğruya en yakın olan bir anlayış. İlk önce bu anlayışın tipik özelliğinden bahsedelim.

- bu anlayış Kur'anda İbrahim'in babasıyla ve kavmiyle şu konuşmasını görürür.

İbrahim de; hani kavmine demişti ki: "Allah'a kulluk edin ve O'ndan sakının, eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır." (ANKEBUT SURESİ / 16)

Ama İbarhim’in bölge de kendini Allah’tan bağımız bir kural koyucu olan adamla yaptığı şu konuşmayı ve karşı duruşu görmez. 

Allah, kendisine mülk verdi, diye Rabbi konusunda İbrahim'le tartışmaya gireni görmedin mi? Hani İbrahim: "Benim Rabbim diriltir ve öldürür" demişti; o da: "Ben de öldürür ve diriltirim" demişti. (O zaman) İbrahim: "Şüphe yok, Allah güneşi doğudan getirir, (hadi) sen de onu batıdan getir" deyince, o inkârcı böylece afallayıp kalmıştı. Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez. (BAKARA SURESİ / 258)

-          bu anlayış elçinin izinden bir parça alan ev yaptığı işe dini bir kisve katan samiriyi görür.

• (Musa) Dedi ki: "Ya senin amacın nedir ey Samiri?" (95)
• Dedi ki: "Ben onların görmediklerini gördüm, böylece elçinin izinden bir avuç alıp atıverdim; böylelikle bana bunu nefsim hoşa giden (bir şey) gösterdi." (96) Taha

Ama musanın istihdam, aş ve barınak sağlamasından dolayı kendini kural koyucu olarak gören ve çevresindekilerden kendi rabliğini tanımasını isteyen. Kendi kural koyuculuğuna boyun eğdirmek isteyen firavunla yapılan şu konuşmasını ve karşı duruşunu görmez.

• Sonra bunların (peygamberlerin) ardından Musa'yı ayetlerimizle Firavun'a ve önde gelen çevresine gönderdik; onlar ona (ayetlerimize) haksızlık ettiler. İşte bozgunculuk çıkaranların nasıl bir sona uğradıklarına bir bak. (A'RAF SURESİ / 103)
• Musa dedi ki: "Ey Firavun, gerçekten, ben alemlerin Rabbinden (gönderilme) bir elçiyim." (A'RAF SURESİ / 104)

Kısacası bu anlayış, geleneği ve cahiliyeyi karşılarına alan her duruşu görür ama, müstekbir ve isyankar zümreyi nedense görmez.

Biri çıkıp dese rasul haram koyar. Buna karşıdırlar ama Allah’tan bağımsız yasalar kanunlar koyanlara karşı o kadar da sesleri çıkmaz.Kur’an dışı din anlayışı değildir. Bu Bu kur’an dışı İslam anlayışıdır. Kur’an dışı din anlayışına sahip olmak la Kur’an dışı İslam anlayışına sahip olmak farklı şeylerdir. Biri sadece İslam adına kur’an’a aykırı olanları görür. Diğeri, kur’an dışı kur’an anlayışına uymayan her yaşam tarzını yani dini aykırı görür.

Haniflik, birleyicilik Allah’ı sadece kaynaklıkta birlemek değil İlahlıkta ve Rablikte de birlemekle olur.  Sadece Allah’ın adını kullananlara karşı değil, Allah adına karşı olanlara da karşı olmakla. Tüm elçiler bu iki zümreyle birden savaşmıştır.Bir yadan kavmin atarlından kazandığı ve Allah’ın yasalarına aykırı olan davranışları yok etmeye çalışırken diğer yandan da Allah’a karşı kibirlenen ve azgınlaşan zümreye arınmak istemez misiniz diye karşı çıkmıştır. Bir yandan kavimlerin gelenek dayatmalarına boyun eğmeden  prim vermeden durmuş diğer yandan zorbaların dayatmalarına da istersen çaprazlama kes nidasıyla karşı çıkmıştır. Allah’ı her yerde birlemişlerdir. Ve şimdi bu zümreye sormak lazım.

-Elinizde ki hangi ayet, Resmen rabliğini ilan eden ve Allah’ı yeryüzünden dışlayan zümreyle hiçbir sorununuz yokmuş gibi davranmaya itiyor. Hangi ayet sizleri bu yönetimle barışık tutuyor.

-Elinizde ki hangi ayet, oluşturdukları beşeri düzene ve sahte ilahlıklarına yapılan şahitlikler ve törenler yani tapınma gösterilerinin şart koşulduğu kurum ve kuruluşlarla sorunsuzmuş gibi olmaya ve buralarda görevler almaya müsaade ediyor.  Hangi ayet, buralarda dayatılan ve Allah’la onun ilahlığı konusunda yaptığınız ahidleşmeyi bozmak demek olan bu uygulamalara müsaade ediyor.  Hangi ayet sizi hem laikliğe bağlılık yeminine hem de allah’a bağlılık yeminine bağlıyor. Nasıl olurda namazlarınız da allaha secde ettiğini söyleyenler.törenler de laiklik sembollerinin önünde iki büklüm oluyor.hangi ilahtır buna ses çıkartmayan

-Eliniz de ki hangi ayet bu beşeri düzenin koruyuculuğu olan askeriyesine, buralara görev almaya müsaade ediyor. Her komutanın laik itikada dayanan kurallarına emirlerine itaati meşru kılıyor. Bu kendi rabliğini ilan etmek bunu da insanlara taptırmak olan bu askeriliğe hangi ayet müsaade ediyor. Hangi ayet sizi hem firavunun çağrısına hem de Allah’ın çağrısına aynı anda tabi kılıyor. Firavun gel benim askeriyeme 20 yaşındaysan gel de bana iman edip itaat et gel benim lailik putuma cila çek diye çağırıyor. Allah ise bana hiç kimseyi ortak koşma diye çağırıyor.Şimdi bu ikisi aynı anda ve aynı yerde nasıl olur. Hangi ayet bunu meşru kılar.

-Elinizde ki hangi ayet, tüm sorumluluğu velilerine ait olan körpecik çocukların, daha kapısından içeri girerken en büyük varlığını türk varlığına ve yolunun M.kemal yoluna olacağını, olması gereketiğini öğreten bu okullarda evlatların okumasına müsaade ediyor.Hangi ayet size bu işi meşru kılıyor. Hangi ayet, bu çocuklara Kemalist eğitimin verilmesine müsaade ediyor.Lokman oğluna şirk koşma diye öğüt verirken .Biz ne diye, oğlum şirk koşma ama, Şirk koşulan törenlere de katılmamazlık etme.  Oğlum, Allah tabi olunacak tek ilahtır derken.Oğlum ama okulunda da M.Kemal ilkelerine tabi ol.Bu çocukları yollamak bu demek değimlidir.  Evet, hangi ayet size müsaade veriyor.

Yok eğer bunlardan haberdarsanız ve adınız gibi biliyorsanız.Şu ayetten hiç korkmuyor mu sunuz.

Allah'ın indirdiği Kitaptan bir şeyi göz ardı edip saklayanlar ve onunla değeri az (bir şeyi) satın alanlar; onların yedikleri, karınlarında ateşten başkası değildir. Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz ve onları arındırmaz. Ve onlar için acı bir azab vardır. (BAKARA SURESİ / 174)

Peki, siz sadece işin gelenek kısmını alıp.Modernizmin altında inim inim inlerken.Şu ayette mi bir şeyler uyandırmıyor.

• İşte böyle; çünkü gerçekten onlar, Allah'ın indirdiğini çirkin karşılayanlara dediler ki: "Size bazı işlerde itaat edeceğiz." Oysa Allah, sakladıkları şeyleri biliyor. (26 Muhammed)

Yok bir takım korkularsa.

Andolsun, biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. (BAKARA SURESİ / 155)

Son olarak elçiye gelenin hepsine tabi olmak ve ulaştırmak boynumuza borçtur.Bir kısmı değil tümü.

Ey peygamber, Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer (bu görevini) yapmayacak olursan, O'nun elçiliğini tebliğ etmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphesiz, Allah, kafir olan bir topluluğu hidayete erdirmez. (MAİDE SURESİ / 67)

İlah insanları yönetendir.Siz bir şeylere ses çıkartıyorsanız bu sizin ilahınızın göstergesidir.Kapitalizme ses çıkartmayan birinin ilahı, parayı seven bir ilahtır. Ahlaksızlığa ses çıkartmayan birinin ilahı, Fuhşu seven bir ilahtır. Laik yönetime ve dayatmalarına ses çıkartmayan birinin ilahı, kendini göğe hapseden bir ilahtır. Bizim ilahımız Allah, şirkin her türlüsüne karşıdır ki biz de onun ahlakıyla ahlaklanacak isek, onun boyasıyla boyanacaksak.alacalı bir boya değil. Saf bir boya lazım ki.İman boyası asla leke kabul etmez.

Selam ve dua ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

uhh.   Resulallah zamaninda yasasaydik. Onun verecegi hukumler elbetde bizi baglardi. Kuran hukmun konmadigi alanlardda Allah bizi serbest birakmistir. Haramlarin sayisi bellidir. Onun disinda nelerin yasak oldugu kisiye ve kisinin sagligina gore degisir.

Toplum icin birseye karar verilecekse, Kuranda hukum varsa uyulur hukum yok ise, insanlar o konuda sadece ve sadece Kurana yakiri olmamak kaydiyla istedikleri karari verirler. Bunu duzenlemek ne Ebu Hureyreye nede Buhariye nede Muslim efendiye  duser. Ama insanlar sonucda Buharinin dedigini kabul edebilirler. Ama bunu bize Allahin emri diye sunamazlar  aradaki farki gorebiliyormusunuz.

Butun tartisma bu noktada yogunlasiyor. Siz Buharinin yada Muslumun yada Ebu Hanifenin dinien uyabilirsiniz. Yada baska bir deyisle onlarin DiN dedikleri seye iman edebilirsiniz. Buda sizin tercihiniz.

Ama biz sadece Allahin dinine Kurana iman ediyoruz. Kuranda duzenleme olmayan bir alanda insanlar karar vermisse yok bunlar Allah hukumlerine aykiridir diye slogan atmanin geregi yok. Sloganlasmis dusunce olmeya yok olmaya mahkumdur.

Ozetlemek gerekirse Kurandaki hukumler baglayicdir. Ebu Hureyrenin, Muslimin, Davudun, Ebu Hanifenin, Safinin islami yorumdur. Onlarin dinine tabi olmak istiyorsaniz. Kolay gelsin demekden baska diyecek bir sozum yok....

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

uhh.   Resulallah zamaninda yasasaydik. Onun verecegi hukumler elbetde bizi baglardi. Kuran hukmun konmadigi alanlardda Allah bizi serbest birakmistir. Haramlarin sayisi bellidir. Onun disinda nelerin yasak oldugu kisiye ve kisinin sagligina gore degisir.uhh.   Resulallah zamaninda yasasaydik. Onun verecegi hukumler elbetde bizi baglardi. Kuran hukmun konmadigi alanlardda Allah bizi serbest birakmistir. Haramlarin sayisi bellidir. Onun disinda nelerin yasak oldugu kisiye ve kisinin sagligina gore degisir.

demişsiniz.

s.a rasul hayatta zaten, yani kuran ortada, eğerki Kuran da olmayan bir konuda hüküm verecek olsaydı.Sorardım ya muhammed su senden mi vahy mi? Vahyse boyun eğer değilse, O zamana kadar gelmiş vahy ile kendi görüşümü ortaya koyardım onların işi şura iledir ayetini düşünür.Ortak bir karara varırıdık.Ama, benim görüşümü kabul etmeseydi onun emirlik, devlet başkanlığı yönünden dolayı emrine itaat ederdim, eğer ki Muhammed hatalı bir karar verse vahy düzeltis rdi onu. Galiba anlayamadığınız nokta şurası, Ben üstüne basa basa, Şunu söyledim.Rasul haram koyamaz, Allah'ın bildirdiği haramaları insanlara iletir.Ama, reislik yönünden dolayı, içtihadlar yapar bunlarda tarihseldir.Fakat, rasule böyle bir isanadın yakıştırılması insanları tarafından karışı çıkılacak bir şey olarak görülmesine rağmen.Ki bence de eledir.Aynı, işi modernistlerin, kendi önderlerine bu yetkiyi vermesi insanları rahatsız etmiyor ne hikmetse Hüküm yalnızca Allah'ındır.Bunu ne laiklere veririm ne de gelenekçilere.İşin bir yönünü ele almayın.Aynı haltı kim yerse yesin karşı çıkmalı bir müslüman.Sloganik söylemeler yok olmaya mahkumdur.Parçacı zihniyet her zaman zelilil olmaya mahkumdur.Biz bütüncül zihniyete sarılalım.

selam ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

 Selam Malik bin Nebi,

  Hanif bir müslümanın hem geleneksel yobazlığa hem de modernizmin yobazlıklarına karşı olması gerektiği zaman zaman vurgulandı.Ancak şu anda bu forumda özellikle gelenekçiler yada ataperestler daha çok bizi karalamaya çalıştıkları için onlara cevaplar verildi.

   Burada bazı arkadaşlar vatan,bayrak,laiklik,.. vurguları yapıp bunların Kurana uygunluğundan(!)bahsettilerse bu kendilerini bağlar.Bu nedenle yukarıdaki eleştirilerinizi bir özeleştiri sayıyor ve kendi adıma dersler çıkardığımı itiraf ediyorum.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

şöyle yazını okuyorum göğsümün daralması etlerimin parçalanması hissinden başka bir şey duyamıyorum, siz beni dostlarımdan koruyun ben düşmanlarımdan başederim, helal olsun sana, Ey Rabbim derdimi sana anlatırım sen herşeyi işitensin görensin,

selam ve dua ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selamlar.
Sana da helal olsun. "Yalnız Kuran" anlayışını ifrata götürerek her türlü sözleşme ve toplumsal kurumu red eden anlayışınız bende "kinik" izlenimi oluşturmanızı sağlıyor.
Saygılar.Sevgiler.

İşte böyle; çünkü gerçekten onlar, Allah'ın indirdiğini çirkin karşılayanlara dediler ki: "Size bazı işlerde itaat edeceğiz." Oysa Allah, sakladıkları şeyleri (sır olarak konuştuklarını) biliyor. (MUHAMMED SURESİ / 26)

Abi takdir ettim bu konuda doğruyu yazmışsın. İslam adına vaazettiğinin
karşılığı öbür taraftada aynen bu anlattıkların olma ihtimaliyle,

Samimiyetine bakarak yüce Rabbim bu dünyada az bir hissini sana
duyuruyor olmalı. Belki ders alırda kendini doğruya kılavuzlar diye..,

Sevgiyle

selam