HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: Statükonun yıkımına kim ağlar ? Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
zulfikarxk
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 11 agustos 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 63
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı zulfikarxk

Statükonun yıkımına kim ağlar ?
Kemal Burkay


ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın bölgeye ilişkin son sözleri Türkiye’de, bazı çevrelerde bir süreden beri yaşanan paniği daha da arttırdı. Bu çevreler oldukça da geniş. Bu ülkede ABD aleyhtarlığı yüzde seksenlere dayanmıştı, herhalde bu açıklamadan ve koparılan yaygaradan sonra daha da aşar.

Bölgede olup bitenleri “doğum sancıları” olarak niteleyen Rice, “yeni bir Ortadoğu istemenin zamanıdır; farklı bir Ortadoğu istemeyenlere üstün geleceğiz,” demiş..

Malum, Afganistan ve Irak işgalinden beri ABD bölgede, radikal İslam’dan kaynaklanan terörizmin yanısıra, böylesi bir terörizmi, batı düşmanlığını besleyen çağı dolmuş yapıları sona erdirecek bir demokratikleşmeyi amaçladığını söylüyor.

ABD bu söylemde ne kadar samimi, onun dünyada işlerin bu duruma varmasında günahı, sorumluluğu ne, şu anda söylemin ötesindeki gerçek hesapları ne, bunlar elbet tartışılabilir. Bize göre de, son yıllarda azan radikal İslamcı terörün doğuşunda ABD’nin büyük payı var. Aslında bugün yaşananların kaynağında iki süper güç, ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki soğuk savaşta ABD’nin galip çıkması, Sovyet sisteminin çökmesi ve iki sisteme dayalı dünya dengesinin yıkılması geliyor. Böylesi bir denge yıkılınca sarsıntıların tüm dünyada yaşanması ve yeni yapılanmanın sancılı geçmesi doğaldır.

ABD ve müttefikleri sosyalist sistemi çökertmek için her yönteme başvurdular. Ortadoğu’da İran Şahlığı, Suudi Arabistan, Kuveyt ve benzeri gerici monarşilere destek oldular. Sıkışınca Latin Amerika’da, Yunanistan, Türkiye ve Pakistan’da askeri darbeleri ve faşist diktatörlükleri iş başına geçirdiler. Atlantik kıyısından Pakistan’a kadar sosyalizmi İslami ideoloji ile engellemeye yönelik “yeşil kuşak politikası” da bunun ürünüydü. Afganistan’da okul yakan, öğretmen başı koparan, kadını zorla çarşafa ve “burka” denen baş kafesine sokan, heykel bombalayan Taliban ve şu ünlü El Kaide de bu politikanın ürünlerindendi…

Sonuçta Sovyetler Birliği ve sosyalist sistem yıkıldı. Dünyanın her yerindeki kapitalistler, liberaller zafer naraları attılar. Sosyalizmi de faşizm gibi acımasız, demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine düşman bir rejim gibi göstermeye çalıştılar, hala da, kufuryoksiz köyde deyneksiz dolaşan efendiler gibi bu nakaratı sürdürüyorlar. Gerçi demokrasiye alışık olmayan kimi geri toplumlarda, Kim İl Sung gibilerin elinde sosyalizm de ucubeleşmedi değil. Pol Pot ve Saddam gibileri ise sosyalizm adına faşizme rahmet okutacak işler yaptılar. Ama dünyamızda, sömürüsüz ve özgür toplum yönünde çok önemli bir değişim olan sosyalist devrimleri, SSCB ve bir bütün olarak sosyalist sistem deneyimini bu şekilde toptan karalamak tarihi ve toplumsal olguları çarpıtmaktır.

Her neyse, tartışma konumuz bu değil. Ama bugün yaşadıklarımızla çok sıkı ilgisi olduğu için değindim. Eğer kapitalist sistem, Sovyetler Birliği’nin başını çektiği “barış içinde bir arada yaşama” önerisine evet deseydi, silahlanmayı, faşizmi ve her türden gericiliği tüm gücüyle kışkırtmasaydı, bugün çok daha uygar bir dünyada yaşıyor olabilirdik. İki sistem arasındaki yarış da barışçı yöntemlerle sürerdi. Uzlaşmazlık ve sosyalizme tahammülsüzlük politikası ise yalnızca sosyalist sistemi çökertmekle kalmadı, dünyanın dengesini fena halde bozdu ve böylesi bir ortamda, şişeden çıkan cinler harekete geçti. Düne kadar sosyalist ülkelerde federal biçimler altında birarada yaşayan halklar, canlanan milliyetçilik tutkuları ile aralarına duvarlar çekme, daha fazla toprak kapma çabalarıyla birbirlerinin boğazına sarıldılar. Radikal İslamcı terör ise mızrağını kapitalist ülkelere çevirdi. O, dün sosyalizmi istemiyordu, bugün de kapitalizmi, liberal demokrasiyi, kapısını çalan yeni yaşam tarzını filan istemiyor; o geçmişi istiyor!.

Böylesi bir ortamda ABD’nin ve Avrupadakiler dahil, öteki kapitalist müttefiklerinin radikal İslamcı terörle yüzyüze gelmeleri şaşırtıcı değil. ABD şimdi, bu dünkü dostu ve yeni düşmanı tepelemek, onu besleyen yapıyı ve kaynakları kurutmak için harekete geçmiştir. Elbet, işin içinde, hatta başında, bölgede ve bölge dışındaki enerji kaynaklarını denetime ve güvenceye almak da var. Bunun için saha temizliğine gerek duyuyor ve dünyadaki öteki rakip güçlerle (Rusya, Çin ve başkaları) çekişiyor.

Bu günümüzün önemli bir kavgasıdır. Böylesi dünya çapında bir kavgada, biz kapitalist ya da emperyalist olmayan, radikal İslamcı da olmayan, herhangi bir ülkede petrol deryası üstünde oturan emir, şeyh vs. de olmayan, Türkiye gibi bir ülkede paşa da olmayan; iş, eğitim, sağlık, konut, özgürlük, kısacası daha insanca bir yaşam isteyen sıradan insanlar ve halklar ne yapmalıyız?

ABD’nin mi, yoksa Rusya ve Çin’in yanında mı saf tutmalıyız? Derdimiz, Ortadoğu petrolünün bunlardan hangisine satılacağı mıdır? Yoksa, dünya tarihini geriye çevirmeye çalışan şu çılgın radikal İslamcı terör örgütlerinin, ya da bölgede statükonun yıkılmasından, imtiyazlarının ve tahtlarının elinden gideceğinden paniğe kapılan İran mollalarının, Arabistan Şeyh ve emirlerinin, Baas kalıntısı diktatörlerin mi yanında saf tutalım?

Besbelli bizim politikamız bunların hiçbiri olamaz. Bizim politikamız, bölge halklarını özgürleştirecek, demokratik rejimlerin yolunu açacak değişikliklere destek olmak, bu yönde çaba göstermektir. Bölgede statükonun yıkılması, her şey demek olmasa bile, tam da buna hizmet ediyor. Tamam, ABD radikal İslamdan kaynaklanan tehlikeyi bertaraf etmek ve bölgedeki çıkarlarını güvenceye almak için bunu yapıyor. Ama yaptıkları eğer sonuçta bölgedeki gerici rejimlerin ve diktatörlüklerin yıkılması ve halkların zincirlerini çözmesi ile sonuçlanacaksa bundan neden paniğe kapılmalı?

Böylesi bir değişime radikal İslamcıların karşı çıkması anlaşılır. Ama onlar bunu özgürlük ve daha iyi bir gelecek adına yapmıyorlar ki. Onların yaratmak istediği dünyada hiç yaşanmaz. İran’ı yöneten ayetullahlar, Suudi şeyhleri, Ürdün Kralı, Kuveyt Şeyhi, Baasçılar, Mübarek ve benzeri diktatörlerin de korku ve kaygılarını paylaşmamız gerekmiyor elbet. Ya Kürdistan’ı aralarında bölüşmüş, sömürgeleştirmiş ve Kürt halkına eşit hak ve özgürlükler tanımamak için yüzyıla yakın süredir çırpınıp duran, şimdi de Kürdistan ellerinden gidecek diye krize kapılan Türkiye, İran ve Suriye rejimlerinin telaş ve kaygısına aldırmaya gerek var mı?.

Türk rejimi düne kadar ABD’nin can ciğer müttefiki idi. ABD yıllar boyu Vietnam’ı, Laos’u bombalarken hiçbir şikayeti yoktu. Hatta Kore’de onunla omuz omuza savaştı. Daha dün ABD ve NATO Sırbistan’ı bombalayıp Yugoslavya’yı dağıtırken de yanında idi. Türk Başbakanı ve Türk aydınları Bosna seferleri yapıyorlardı.. Aynı Türk devleti, Cezayir kurtuluş mücadelesi sırasında da Fransızların yanında idi ve Cezayirli direnişçileri “asi”diye niteliyordu..

Bugün değişen ne? Değişen o ki Ortadoğu’da statükonun yıkılması Türkiye’deki statükoyu da etkileyecektir. Irak gibi, İran, Suriye ve Türkiye’de de Kürtlerin özgürleşmesi gündeme girmiştir. Baylarımızı korkuya, paniğe uğratan nedenlerden biri budur.

Ama önemli bir neden daha var. Nerdeyse yüz yıllık ırkçı, şoven, militarist rejimin, bunun dayandığı Kemalist ideolojinin, paşalar egemenliğinin sona ermesi ihtimali… Bu da Kürt sorunu kadar, belki ondan da çok, onların korkulu rüyası..

Peki, bu ülkenin işçileri, emekçileri; iyi bir gelecek beklentisi içindeki gençleri; baskı ve eşitsizliklerden kurtulmak isteyen kadınları; özgür, demokratik, gelişkin, çağdaş bir ülke özleyen aydınları, işverenleri; Aleviler gibi baskı gören inanç grupları, yani halkın ezici çoğunluğu -Kürt halkını hiç saymıyorum, çünkü onun çıkarı zaten belli- onların da bu değişimden ürkmeleri için neden var mı?

Soğuk savaş sonrası Doğu Avrupa’yı ve Balkanları altüst eden, Kafkasları sarsan değişim dalgası şimdi Ortadoğu’ya ulaştı. Burada da, Birinci Dünya Savaşı ertesinde oluşmuş statüko şimdi yıkımla yüzyüze ve belki de soğuk savaş sonrası yaşanan en önemli değişim bu olacak. Bu, sosyalist ve federal SSCB’nin ve aynı nitelikteki Yugoslavya’nın çöküp dağılması gibi, tarihsel bakımdan geriye dönük ve olumsuz özellikler taşımıyor. Burada kaybedilecek hiçbir şey yok, ne sosyalizm, ne federalizm. Kaybedilecek olan sadece gericiliktir, baskıdır, zamanı dolmuş ve çürümüş olandır.

Bunun için gözyaşı dökmeyin baylar! Ne ülkenizi esir etmiş paşaların egemenliği sarsılacak ve nazizm benzeri Kemalist ideoloji tarihin çöplüğüne gömülecek diye, ne de Kürtler özgür olacak diye ağlamak gerekmez…

Neden Kürtlerle eşitlik temelinde barışçı bir yaşamı düşünmüyorsunuz? Kürtlerin Slovakya gibi ayrı bir devletleri de olabilir. Nasıl bugün batıda bir Yunanistan ve Bulgaristan varsa, doğuda da bir Kürdistan’la komşu olmak çok mu kötü? Dünya mı yıkılır?..

Ama bakın, biz Kürtler federasyon da istiyoruz. Yani, bize yapılan bunca kötülüğe rağmen hala birlikte yaşamaya da varız.. Dünyada o kadar çok federal ülke var. Burada federal bir sistem oluştursak, özgür, demokratik, barışçı bir toplum kursak, bu hırgür artık bitse, enerjimizi, olanaklarımızı birlikte ve ülkenin gelişmesine seferber etsek, çağla bütünleşsek, AB’nin bir üyesi olsak fena mı?.

Gelin lütfen biraz da “şu çılgın Türkler” gibi değil de, akıllı adamlar gibi düşünün.

Böyle bir durumda “yeni bir Ortadoğu” sizi ürkütmez, ürkütmesi için neden olmaz.

Kaynak: www.demanu.com.tr


__________________
hay aklımı seveyim gerçekden aklımı kiraya vermediğim içinde ayrıca çok mutluyum ayrıca aklımı kullandım diye arşimendede nbenzemedim sadece guranı okudum duydum ve uyguluyorum
Yukarı dön Göster zulfikarxk's Profil Diğer Mesajlarını Ara: zulfikarxk
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats