HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Alıntılar, Makaleler
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Alıntılar, Makaleler
Konu Konu: FOREVER ATATÜRK(!) Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Abdullah16
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 21 eylul 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 727
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Abdullah16

 

             ÇİFT TARAFLI EŞEKLİK

     Atatürk'ün bir üvey babası ve üvey kardeşleri olduğunu yazdığım zaman kıyamet kopmuştu... Hatta yaşlı bir faşist bana 'sapık' bile demişti. (Bunun daha da matrağı var: Bazı faşistler beni 'yılın faşisti' yarışmasında aday gösterdiler! Türkiye bir kara mizah cenneti değil midir?)

     Bu bilgi, gizli saklı bir bilgi değildi, üstelik son derece bayattı. Zübeyde Hanım'ın Ali Rıza Bey'in erken ölümü üzerine yeniden evlendiği ilkokullarda bile anlatılırdı... Azıcık mürekkep yalamışlar, Atatürk'ün bu yüzden anasını hiç bağışlamadığını ve aralarının soğuk olduğunu da bilirlerdi.

   Bunda da şaşılacak bir şey yoktu. Ben de olsam öyle yapardım, aynı tepkiyi gösterirdim.

Sanki bütün bunlar ayıp ya da günahtı ha!

  Kavga şurada düğümleniyordu: Atatürk 'insanüstü' bir varlık mıydı, yoksa hepimizden üstün de olsa, sonuçta sizin benim gibi bir insan mı?

Laik faşistler, onu yıllarca uzaylı gibi görmek ve göstermek istediler.

Dinci faşistler de, en korkunç canavar gibi...

Bu çift taraflı eşeklik şöyle işliyordu: Ona tapanlar özel hayatını yok sayıyorlardı. Kızkardeşi Makbule Hanım bütünüyle unutturulmuş bir kişiydi örneğin. Ellerinden gelse Latife Hanım'ı bile tarihten sileceklerdi de, o kadarına güçleri yetmemişti. Yıllar sonra Atatürk'ün hayatındaki Fikriye Hanım gerçeği hatırlatılınca bundan çok rahatsız oldular. Çok şükür Madame Corinne'i falan yalnızca bir avuç entellektüel biliyordu...

Onlara göre Atatürk sevemez, üzülemez, yorulamaz, üşüyemez, acıkamaz, ağzına içki koyamazdı, tıpkı her Türk memuru gibi.

Kimileri 'Gazi Mustafa Kemal Paşa' isminden bile rahatsız oluyorlar, Atatürk'ün 1921 yılından 1934 yılına kadar öyle çağırıldığını kabul edemiyorlardı. Yani tarihe de karşı geliyorlardı. Çanakkale savaşında albay rütbesinde olduğu hatırlatılınca da dehşete kapıldılar. Nasıl olurdu canım, öyle yüce bir varlık mareşalliğe teğmen, yüzbaşı, binbaşı, yarbay, albay, general gibi sıradan ölümlülere mahsus birtakım rütbelerden geçerek mi gelmişti yani?... Daha önce bir Osmanlı subayı da olamazdı, herhalde 19 Mayıs 1919 günü Samsun limanına doğru bir uçan daire alçalmış, Atatürk oradan Bandırma gemisinin güvertesine ışınlanmıştı.

Bu zavallılık, Atatürk düşmanlarının ekmeğine yağ sürdü. Bizim 'yapmayın etmeyin' uyarılarımıza kulak asmadılar. Tam tersine, Atatürk düşmanlarına karşı çıkacak yerde bize gıcık kaptılar. Kara listeye aldılar.

Öte yandan, eşeklik madalyonunun arka yüzünde yer alan yobazlar da, Atatürk'ün özel hayatını tartışma konusu yapmaktan ve işi hakarete vardırmaktan özel bir zevk duydular.

Atatürk rakı içerdi... Ne vardı bunda, ben de içerim. Atatürk birçok kadın sevmişti, ne vardı bunda, ben de sevdim.

Fakat yobazlara göre bütün bunların korkunç günahlar sayılması bile yeterli değildi, işi, Zübeyde Hanım'a en iğrenç hakaretleri etmeye kadar da götürdüler. Birçok budala, Selanik'ten yola çıkarak 'Atatürk'ün etnik kökenini' bile tartışma konusu edecek kadar saçmaladı. Mütareke döneminde İstanbul basınının atmış olduğu pisliklerin tozunu alıp yeniden piyasaya sürdüler.

Daha başka çamurları, kanun izin vermediği için burada yazamıyorum. Neme lazım, beyinsiz serserinin biri çıkar, zikrettiğim için benim de öyle düşündüğümü sanıp mahkemeye vermeye kalkar. İşin yoksa uğraş dur.

Eşeklik günümüzde şu boyutu kazandı: Birçok laik ahmak, bunları gündeme getirdiğim için 'benim de dincilerin safına geçtiğimi' sanıyor.

Birçok dinci ahmak da 'bizim tarafa geldi' diye seviniyor!

Oysa Atatürk'ü bir tanrı olarak görmekle şeytan olarak görmek arasında hiçbir fark yok, bunların her ikisi de geri kalmış ülkelerin geri kalmış beyinlerine özgü, akıl dışı yanlışlar. Bizde övgü, 'sensin yaratan, sensin olduran, Çankaya var Kabe gerekmez' zırvalığına, yergi de 'gök gözlü Deccal' dangalaklığına varıyor. (Azıcık da gülelim: İsmet de 'Deccal'ın veziri' oluyormuş...)



__________________
''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
Yukarı dön Göster Abdullah16's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Abdullah16
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

SAİD NURSİ'YE GÖRE DECCAL VE SÜFYAN MUSTAFA KEMAL'DEN BAŞKASI DEĞİLDİR.

NURCULARIN BUGÜN KEMALİSTLERE KARŞI ŞİRİNLİK YAPMALARI BOŞTUR.

HOCALARININ LAFLARINI İLAHİ BUYRUK ADDEDEN VE BUNDAN DOLAYI REJİMİN BİR NUMARALI DÜŞMANI OLMALARI GEREKEN  BU ADAMLAR BUGÜN NEDEN TAKİYYEYE SAPMAKTADIRLAR?

BAKIN SAİD'E NELER VAHYEDİLMİŞ(!):

“Ben bir manevi alemde, İslam Deccalini gördüm. Yalnız bir tek gözünde teshirce bir manyetizma gözümle müşahade ettim ve onu bütün bir münkir bildim. İşte bu inkarı mutlaktan çıkan bir cüret ve cesaretle mukaddesata hücum eder.(...) Fakat kahraman ve mücahit ordunun ve dindar milletin ruhundaki nur–u iman ve Kur’an ışığıyla hakikat–i hal–i göreceği ve o kumandanın çok dehşetli tahribatını tamire çalışacağı rivayetlerden anlaşılıyor.” (Şualar458–459,Siracun Nur 247)


“Ölmüş gitmiş dünyadan ve hükümetten alakası kesilmiş bir adam hakkında otuz sene evvel  bir Hadis–i Şerif’in ihbariyle Kur’an’a zararlı bir adam çıkacak demiştim.Sonra Mustafa Kemal’in o adam olduğunu zaman gösterdi. (Emirdağ Lahikası I/278,Yirmiyedinci mektuptan  Sabık Reis–i Cumhur’a ve üç makama gönderilen istida)


“...Lozan Muahedesinde söz veren ve pek şiddetli ve dehşetli hücumlarına rağmen hiçbir hakiki Müslüman Türk’ü Protestan yapamayan ve Millet–i İslam için pek zararlı olduğunu ef’aliyle ispat eden ve Hadis– Şerif’in haber verdiği o müthiş şahıs kendisi olduğunu(yani Deccal, y.n) hayat ve mematiyle gösteren Mustafa Kemal’e bir mahrem eserde  ‘din yıkıcı Süfyan’ dediğimizi (...)” (Emirdağ Lahikası I,50–51;Yirmiyedinci Mektuptan Mahkeme–i Kübra’ya Şekva ve Müdafaatın Bir Haşiyesi olan Parçanın Hülasasıdır, Ayrıca Müdafaalar, 226–227)




__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Tabularla Nereye Kadar? [Tarihsel Atatürk'ü Keşfetmek]

[22 Temmuz 2005 tarihli Radikal gazetesinde yayınlandı. Yazinin Almanca versiyonunu da okuyabilirsiniz.]

Eski Başbakan Bülent Ecevit'in "Vahdettin hain değildi" demesiyle birlikte ilginç bir tartışma başladı. Bazı tarihçiler Ecevit'i haklı bulduklarını açıklarken, diğerleri onu Atatürk'ü tekzip etmekle suçladılar; çünkü Atatürk 'Nutuk'ta son Osmanlı Padişahı Vahdettin'den 'alçakça önlemler' alan bir 'soysuz' diye söz etmişti.

Vahdettin'in nasıl bir insan olduğu önemli bir tartışma sayılabilir. Ancak meseleyi çok daha önemli hale getiren, tartışmanın Türkiye'deki 'Atatürkçülük algısı' hakkında ortaya çıkardıkları. Ortaya çıkan şu: Bazı kanaat önderleri, Atatürk'e saygı göstermenin, onun her yaptığının ve söylediğinin mutlak doğru olduğuna da inanmayı gerektirdiğini varsayıyor. Bu inanca sahip olmamayı ise, 'ihanet' addediyor.

Eski Trabzon Milletvekili Rahmi Kumaş'ın basına yansıyan sözleri -ki buna benzer yorumlar pek çok gazete köşesinde de yapıldı- tam da bu yaklaşımın ifadesi. Şöyle demiş sayın Kumaş:

"Ecevit, Mustafa Kemal'e karşı çıkma modasına katıldı... Böyle bir ortamda bunu dile getirmek Atatürkçülüğe de ihanettir. Asıl hain Ecevit'tir."

Sayın Kumaş'a göre 'böyle bir ortamda' yani muhtemelen 'birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan zamanda' eski Başbakan Bülent Ecevit'in çıkıp da Atatürk'ten farklı bir perspektif dile getirmesi, ihanet...


Geçmişte yaşamayalım

İlginçtir ki 'birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan zaman' 80 küsur yıldır hiç kesilmeden devam ediyor... Daha da devam edecek gibi. Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel çıkan Vahdettin tartışması üzerine şunları söylemiş: "Daha en az 100 yıl bu büyük Atatürk referansına ihtiyacımız var. Onu sarsmamak lazım." Aslında sayın süleyman Demirel haklı. Gerçekten de Atatürk Türkiye için bir referans ve öyle de kalmalı. Ama şunu düşünmek lazım: Atatürk'ü tartışılmaz bir tabu olarak korumaya çalışmak, bu 'referans'a yarar mı yoksa zarar mı getirir?

Bugüne kadar hep 'tabu' yöntemini seçtik. Cumhuriyet onyıllardır yıldır çocuklarına her sabah 'Ey bugünümüzü sağlayan Ulu Atatürk' diye yemin ettirdi; onu asla şaşmaz ve yanılmaz bir 'Büyük Serdümen' gibi tasvir etti. Bu ve buna benzer telkinler, geçmişin dünyasında 'referans'ı iyice pekiştirmek için gerekli ve yeterliydi belki de.


Cin şişeden çıktı

Ama Türkiye artık eski Türkiye değil. Toplum hızla açılıyor, çoğulculaşıyor, renkleniyor. Türk insanı dünü ve bugünü artık çok çeşitli kaynaklardan okuyor, araştırıyor. Dış dünyayı eskisinden çok daha iyi tanıyor ve oraya bakıp kendisini sorguluyor. Sözgelimi bizdeki gibi ulusal bayram törenlerinin eski Doğu Bloku'nun karakteristik özelliği olduğunu, günümüzde ise artık sadece Kuzey Kore'de düzenlediğini görüyor. 'Milli Şef'le yönetilen, 'kadir-i mutlak devlet' anlayışına sahip bir rejime ne ad verileceğini, uluslararası siyaset literatüründen öğreniyor. Kısacası artık cin şişeden çıkmış durumda. İnsanlara 'öyle ince eleyip sık dokumayın, ne diyorsak inanın işte' di-yemezsiniz. Dolayısıyla Cumhuriyet'in referans'ını, onu tabu olarak korumak suretiyle ayakta tutamazsınız. Eğer 'Öyle yaparsanız, 'resmi söylem'i tekrar eder durursunuz ama giderek daha fazla vatandaşınızın yüzünde alaycı tebessümler görürsünüz.

Çözüm, referans'ın çıtasını gerçeküstü bir düzeyde tutmak yerine, gerçekler dünyasına indirmek. Atatürk'ü, tarih ve insan üstü bir Ulu Varlık olarak tutmak yerine, objektif bir gözle anlamaya çalışmak. Onun Kurtuluş Savaşı'nı yönetip ardından da Türkiye Cumhuriyeti'ni kurup 15 yıl başarıyla yönetmiş olması, zaten olağanüstü büyük bir başarı. Bu başarının yanında eğer hataları da var ise, bunları da oturup konuşabilmemiz gerekiyor.


Peygamberler bile hata yapıyor

'Atatürk'ün hataları' gibi bir kavram şaşırtıcı geliyor, değil mi? Aslında bunun bu kadar şaşırtıcı olması şaşırtmalı bizi. Tevrat ve Kuran gibi kutsal kitaplar bile, peygamberlerin bile hatalarından söz ediyor. İlahi dinlerin peygamberlere dahi vermediği bir 'yanılmazlık' payesini bizim ilk cumhurbaşkanımıza vermiş olmamız, garip değil mi?


Hıristiyanlar ve Hz. İsa

Peygamberlerden söz etmişten, 'tarihsel İsa' tezine de değinelim. Konuyla uzaktan da olsa bir benzerliği var çünkü...

Bilindiği gibi Hıristiyanlığın Hz. İsa'ya atfettiği bir 'Tanrı'nın Oğlu' kavramı var. Buna göre Hz. İsa tüm evrenden önce var olan insan-üstü bir varlık.

19. yüzyıldan beri ise, Batılı tarihçiler, Hıristiyanlık'ın bu 'resmi' görüşünü bir kenara bırakıp, 'tarihsel İsa'yı tanımaya çalışıyorlar. Yani o dönemin kaynaklarına objektif bir gözle bakıp, bu kaynaklar ne gösteriyorsa ona göre bir İsa portresi çizmeye uğraşıyorlar. Ve bu portrede, 'tarihsel İsa', kendisinin peygamber ve Mesih olduğunu ilan etmiş ama insan-üstü olmayan bilge bir İsrailoğlu olarak ortaya çıkıyor.

Atatürk hakkında da aynı bunun gibi iki ayrı portre var. Bir 'Ulu Atatürk', bir de 'tarihsel Atatürk'. 'Ulu Atatürk' gerçekten insan-üstü bir varlık; karanlıklar içindeki ulusunun üzerine bir güneş gibi doğmuş, denizlerden mavi gözleriyle her şeyi görüp kuşatmış, Kurtuluş Savaşı'na başka herkes hıyanet veya gaflet içinde iken tek başına önderlik etmiş, sonra mutlak doğru ilkeler üzerine sonsuza dek yaşayacak bir devlet kurmuş, tüm Türkler ve hatta Türkiye'deki farklı işkolları için ilelebed geçerli olacak nasları belirlemiş, uğruna "Kâbe Arab'ın olsun, bize Çankaya yeter" diye dizeler okunmuş bir şaşmaz-yanılmaz kurtarıcı...


Atatürk'ün zaafları da vardı

'Tarihsel Atatürk' ise bir Osmanlı paşası ve aydını. Kurtuluş Savaşı'na önderlik eden, ama bunun şerefini diğer pek çok 'silah arkadaşı' ile -örneğin Milli Mücadele'ye kendisinden bir adım önce başlayan Kazım Karabekir ile- paylaşan bir komutan. Ülkesini ve milletini çok sevmiş, onları iyiliği için doğru bildiklerini yapmış, ama bunları yaparken kaçınılmaz olarak içinde bulunduğu devrin düşünce kalıplarından (sözgelimi pozitivizmden ve otoriter devlet anlayışından) olumlu/olumsuz etkilenmiş bir lider. Büyük dehası, cesareti, yetenekleri yanında zaafları da olan, nitekim içkiye yenik düşerek hayata gözlerimi yummuş bir insanoğlu...


Tarihsel veriler tartışılmalı

Vahdettin üzerinden yürüyen tartışmada aslında bu iki Atatürk anlayışı çarpışıyor.

Ulu Atatürk'e inananlar, onun her sözünün mutlak doğru olduğuna baştan karar verdikleri için, Vahdettin'e yönelttiği "hain" suçlamasını da, tarinsel verileri dikkate almadan ve kesinlikle tartışmaya gerek duymaksızın, sahipleniyorlar. Tarihsel Atatürk'ü arayanlar ise, onun sonuçta bir siyasetçi olduğunu, her devrimci siyasetçinin 'devr-i sabık' yaratmak isteyeceğini, bunu büyük olasılıkla iyi niyetle yaptığını, ama sonuçta yakın tarihimize 'Atatürk perspektifi' dışında bir bakış açısıyla da bakmak gerektiğini düşünüyorlar.

Tarihsel Atatürk'ü keşfedebilmek Türkiye için çok ama çok gerekli. Sadece doğru tarih bilgisi edinmek için değil, aynı zamanda tam anlamıyla demokratikleşebilmek için de gerekli. Çünkü Türkiye'de daha fazla demokrasi için gereken ne varsa, bunlara 'Ulu Atatürk' referansıyla karşı çıkılıyor. Dini azınlıkların ve dini çoğunluğun özgürlüklerinin genişletilmesi, Kürt kimliğinin özgürce ifade edilebilmesi, Kıbrıs'ta çözümün hedeflenmesi ya da Avrupa Birliği'ne girmek için 'ulusal egemenlikten ödün' verilmesi... Tüm bunlara 'Atatürk devrinde böyle değildi' diye itiraz ediliyor.

Eğer tarihsel Atatürk'ü keşfedebilirsek, diyebileceğiz ki, 'Atatürk devrinde öyleymiş gerçekten, ama devir değişti...'

Ona olan saygı ve sevgimizi sürdürecek, ama onun hiç bilmediği yeni bir dünya artık kendi ayaklarımız üzerinde durup düşünebilmeyi öğreneceğiz. Buna 'olgunlaşmak' deniyor... Ve hiç kimse korkmasın, Türkiye aslında her geçen gün biraz daha olgunlaşıyor...

Yazan: Mustafa Akyol Tarih: July 22, 2005 01:21 PM

http://www.mustafaakyol.org/2005/07/tabularla_nereye_kadar_t arihse.php




__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
ALİER
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 23 agustos 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 7
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ALİER

ALPEREN KARDEŞİME       bir önceki yazında said nursiye neler vahyedildi diye yazmışsın evet sana katılıyorum.amma katılıyorum.RİSALEİ NURun ne olduğunu bilmiyor yada bilmek işine gelmiyor.sana RİSALE-İ NURu okumanı tavsiye ediyorum.inanmayabilirsin fakat bir fikrin kitabını okumak ona kapılmak değildir.      ALLAHA EMANET OL.  

Yukarı dön Göster ALİER's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ALİER
 
Abdullah16
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 21 eylul 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 727
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Abdullah16

 Alier yazdi:

  " RİSALEİ NURun ne olduğunu bilmiyor yada bilmek işine gelmiyor.sana RİSALE-İ NURu okumanı tavsiye ediyorum.inanmayabilirsin fakat bir fikrin kitabını okumak ona kapılmak değildir."

  Selam kardeş,biz insanları nasıl olupta salt rabbimizin kitabını okuyup anlamaya yönlendiririz diye uğraşırken,sen said aganın neredeyse bir yılımızı alacak zırvalarına yöneltiyorsun.

    Bıktık artık şu Kurandan alıkoyan kitapları okuma tavsiyelerinden..

   "Atın bu zırvaları çöpe de en az bir yıllık süreçte salt Kuran okumak için kendinizi uzlete çekin artık kardeşim !"deme vaktimiz gelmedimi daha ?



__________________
''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
Yukarı dön Göster Abdullah16's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Abdullah16
 
ALİER
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 23 agustos 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 7
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ALİER

ZATEN OKAYNAK OLARAK KURANI KULLANMIŞ .OKUMADIĞIN NASILDA BELLİ İŞİNE GELMİYO TABİ.
Yukarı dön Göster ALİER's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ALİER
 
Elif-Be
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 01 ocak 2006
Gönderilenler: 44
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Elif-Be

Ataturk bukadar iyiydide onu neden firavunlastirmak icin mumyalayip konserve yaptilar anlamis deyilim...Gommeye kiyamadilarmi, yoksa sizin gibi kiymet bilenlerin elinemi gecmemisti cesedi...Yoksa ilahlar tipki misir firavunlari gibi topraga verilemezmiydi.
Hep merak etmisimdir, ilkokulda iken hep merak ederdim, bu adami niye bukadar cok sevip aniyoruz diye, yoksa peygamber gibi bisimi diye dusunurdum, okulun bahcesinde dikili olan p. bile bakamazdik saygimizdan. Engizisyon mahkemelrinde neden okadar adami katlettigini anlayamazdim ( o katlettiyse bi bildigi vardir elbet der birakirdik).
Biz neden hep onun cocuklariyiz derdik bunu hic anlamazdim, oysa benim bir babam var biliyordum, bu adamda nereden cikmisti, ustelik herkesin babaligina oynatiliyordu. Isin en matrak yani sanirdim ki her cephede bu herif tekbasina savasmis dusmanla, digerleri bunu seyretmis, cunki tum ovgu ve yuceltme hep bu sevilen ve nefret edilen adamaydi. Bizim onun koyde tarlada karga kovalamasiyla ne isimiz vardi hic anlamamisimdir.
Niye milletin sacina basina takmis, takkeyle kulahla puskulle oynayip durmus bunuda bilmezdim, ama sanirdim ki kesin bunun takkecilerle bir baglantisi var.
Sonra dusunurdum yine, bu bizi zalim padisahtan kurtarmis ama niye kendisi basimiza dikdator kesilip istiklal mahkemeleriyle milleti hep sallandirip katletmis, simdi bu adam iyimiydi kotumuydu ?!
En cokta suna kizmisimdir, be adam neden su harf inklabini yaptin. sanane benim derimden dilimden, simdi sen o hainligi yapmasaydin ben vahyi kendi dilinden anlayip, ortaliktaki maskaralik olmayacakti, begendinmi simdi yaptigini...Simdi  sen Rabbinin sana vaat ettigini bulmussundur...
 
 
 
 
Yukarı dön Göster Elif-Be's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Elif-Be
 
safbilgi
Yasaklı
Yasaklı
Simge

Katılma Tarihi: 25 agustos 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 841
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı safbilgi

ÖNCELİKLE BU SİTEYE KATILAN ARKADAŞLARI ARAŞTIRIP DOĞRUYU ARADIKLARI VE ÖNLERİNE KONAN HAZIRLA YETİNMEDIKLERİ İÇİN KUTLUYOR FORUMLARIN DAHA KARDEŞÇE BİRBİRİMİZİ KIRMADAN ŞAHIS BAZINDA DEĞİL FİKİR BAZINDA TARTIŞMA OLARAK DEVAMINI TEMENNİ EDİYORUM.BEN ATATURK'UN KİŞİLİĞİNİN DEĞİL BIRAKTIĞI İNKILAPLARIN ,ROL ALDIĞI KURTULUŞ SAVAŞI VE CUMHURIYET ÖNDERLİĞİNİN TARTIŞILMASI TARAFTARIYIM.BUGUN ATATURKUN KİŞİLİĞİ VEYE AİLESİ HAKKINDA ÇİRKIN Bİ  İDDA İSPATLANSA BİLE BU ONUN VATANA OLAN KATKISINI DEĞİŞTIRMEZ ,BİZ ONA ÇOK ŞEY BORÇLYUZ ,KİMSE MÜKEMMEL DEĞİLDİR ODA OLMAYABİLİR AMA BIRAKIN KURTULUŞ SAVAŞINDA OYNADIĞI ROLÜ HALİFELİĞİ KALDIRIP İSLAMI BUYUK BİR BELADAN KURTARMASI CUMHURIYETİ GETIRMESİ BAŞLIBAŞINA BIR MİNNET BORCU.SU AN YABANCILARIN ELINDE SÖMÜRGEDE OLABİLİRDİK.HALİFELİK KALKMASAYDI SU AN İRAN OLABİRDIK VE HANİF MÜSLÜMANLAR OLARAK BU SİTEDE YAZAMAYABİLİRDİK ÖZGÜRCE.CUMHURİYET KURANDAKİ ŞURA SİSTEMİNE UYAR ,HALKIN KENDİ KENDİNİ YÖNETMESİDİR.AMA KURANIN BEYAN ETTİĞİ GİBİ İŞ EHLİ DEĞİLDE ÇIKARCI AZGIN KODAMANLAR DEVLETADAMLIĞINA SOYUNURSA,BİZDE SESSİZ KALIRSAK HANGİ YÖNETİM BİÇİMİ OLURSA OLSUN O ÜLKE KÖTÜYE GİDER.

Yukarı dön Göster safbilgi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: safbilgi
 
Abdullah16
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 21 eylul 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 727
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Abdullah16

  Selam Safbilgi kardeş,

  Hissiyatını anlamaya çalışıyorum ama takdir edemiyorum.Atatürk'ün ölümünden bu kadar yıl geçmiş ama biz hala forever(!) diyoruz.Aslında Engin Ardıç'ın yazısı kabak tadı verdi şu tekadamlık anlayışı üzerineydi ama gelgelelim konu burada bile onun lehinde ve aleyhinde olanlara yeniden dönüştü.

  Bizim yapacak başka işimizmi yok yada kalmadı da hala aynı konular etrafında dönüp duruyoruz?Toplumsal barışı zedeleyen bu anlayışı hala gündemde tutmaya çalışıyoruz?

  Şu an bu kişinin yaptıklarının doğru yada yanlış olması önemli değil.O kendi döneminin şartları gereği yapılması gerekeni yaptı ve hatasıyla sevabıyla gitti.Ama bugün onun adını kullanarak sistemi işletenler yaptıkları yanlışlarla vebal altındadır.

    Ancak onlar bu vebalden kurtulmak için sürekli onun arkasına sığınıyor ve kitleleri de onunla ilgili fanteziler kurmaya,lehte veya aleyhte teoriler üreterek,ortalığı bulandırmaya çalışıyorlar.

   İşte biz hanif müslümanlar bu tuzaklara düşmek yerine,Atatürkü işin içine asla katmadan şu an yapılanları değerlendirip varolan bütün kurum ve kişileri ona bağlılığı ile değil,insani değerlere ve yaptıklarının ahlaka uyup uymadığıyla değerlendirelim.Kısaca hep birlikte düşün atatürkün yakasından diyelim vesselam.

 



__________________
''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
Yukarı dön Göster Abdullah16's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Abdullah16
 
Abdullah16
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 21 eylul 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 727
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Abdullah16

 Abdulah yazdı:

  "Anlaşılan oki dokunulmazlığı olan heykelleri tartışamıyorsunuz."

  Hep sizin gibiler yüzünden değilmi bu heykellerin bu kadar uzun ömürlü olması?Siz uydurduğunuz binbir türlü iftiralarla adamın hakkında olmadık şeyleri yazıp karaladınız ve saidin dindar deMOKrat (!)dediği adam da tuttu dokunulmazlık yasası çıkardı,sanki danışıklı dövüş gibi.

  Abdulah yazdı:

 

  "Allahım cevşen konusunda said nursi yalancıysa cehenneme at.Smile

ben yalancıysam beni hemen öldür ve cezalandır de.Dead

görelim cesaretini..."

   Allahım bu duayı kabul etme.Haşa Rabbimin gücünü sınamak gibi bir derdim yok vesselam.

 

 



__________________
''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
Yukarı dön Göster Abdullah16's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Abdullah16
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats