HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Alıntılar, Makaleler
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Alıntılar, Makaleler
Konu Konu: PEYGAMBER VARİSİ ULEMA(!) Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Abdullah16
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 21 eylul 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 727
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Abdullah16

Canım Kardeşim

 

Mektubunu aldım, teşekkür ederim. Mektubunu her okuyuşumda sorumluluk bilincini ve ağırlığını daha fazla hissettim.

Firavunların tanınmasından, Hz. Musa(a.s.)'dan ve Hz. Musa tavrından bahsediyorsun. Çeşitli kaynaklardan bu meseleyi tekrar okudum. Yaşanan olayları gözümde canlandırınca ve kendimi Hz. Musa(a.s.)'ın yerine koyarak imtihana tabi tutunca, kendimi ve Hz. Musa (a.s.)'ı daha yakından tanıdım. Onun ne olduğunu ve benim ne olmadığımı anladım.

 

Selam, sevgi ve rahmet,

O seçkin ve seçilmiş insanlar üzerine olsun. Onları tanıdıkça daha çok seviyor ve onlara daha çok gıpta ediyorum.

 

Hz. Musa(a.s.) Rabbimizden, kardeşi Harun(a.s.)'ı yardımcı olarak istemişti. Çünkü tebliğin önemini kavrıyor ve en güzel tarzda yapılmasını istiyordu.

Bütün peygamberler zaten buna dikkat etmemiş miydi? Bu seçkin peygamberlerin ve Resulullah (s.a.v.)'in pak sünnetini dikkate alarak tekrar kendime baktım, kendimi düşündüm...

Elim, ayağım gevşedi, boynum büküldü, dillerim dolandı..

Oturup ağlamak istedim. Kendi kendime "Sen kimsin, firavunların karşısına çıkmak kim?" dedim. Çünkü sadece cesaretle değil, cesaretle birlikte ilim ve ferasetle yapılması gereken bir eylemdi bu.

Dünyanın her ülkesinde bu kutlu görevi hakkıyla yerine getirebilecek alimler olmalıdır diye düşündüm.

Hem böyle değil miydi?

Bu görev, "Biz peygamber varisiyiz" diyen, ehil olmayanlara haddini bildiren ve onlara "Arapça, hadis, fıkıh, tefsir ilmini bilmeden, bu ilimlerde uzun yıllar derinleşme-den ağzınızı açmayın.." diyerek onları suskunluğa mahkum eden alimlerin görevi değil miydi?

Haddimi bildim Salih abi ve büyük şehrin, bazı büyük alimlerini dolaştım. Beni bu alimlerin yanına büyük methiyeler ile götüren müslümanların belirttiği gibi alim insanlar.

Her şeyden önemlisi, birçoğu firavunları tanıyorlar ve bu çağdaş firavunların halkı köleleştirdiğini biliyorlardı. Kapılar kapandıktan ve makamlarında kendilerini rahat hissettikten sonra bana uzun uzun tağutu, müstekbirleri ve firavunları anlattılar. Fakat birçoğu anlattıkları bu hak gerçeklerden sonra beni firavunların tespit ettiği yolda ve onların müsaade ettiği sahada İslam adına mücadeleye davet etti!.

"Efendim!. Zikrettiğiniz firavunlar insanları ezmekte, insanları sömürmekte ve en önemlisi insanları Allah'a kulluktan menetmektedirler. Her gün firavunu dost bilen binlerce insan, tevhidden bihaber, İslam'dan bihaber ölmektedir. Firavunlar bu insanlara çoğu kez dost ve gerektiği zaman Müslüman gözükmektedirler. Firavunların bu maskelerinin düşürülmesi ve küfürle kaplanan kapkara yüzlerinin insanlara gösterilmesi gerekmektedir. Bunun için kapalı kapılar ardında ve dışarıdan duyulmayacak bir sesle bana anlattığınız bu hak gerçekleri, müstekbirlerin karşısına dikilerek ve mustazafların da duyacakları bir sesle açık-lamanız gerekmez mi?" dedim.

Herhalde haddimi aştım ki yanımdaki müslümanın çimciğine, diğerlerinin ise sert bakışlarına maruz kaldım.

 

Karşımda oturan efendi(!) ise hafif sendeledi. Sonra düşmeyi alışkanlık haline getiren insanların tabi bir şekilde doğruldukları gibi doğrularak ve kendisine değil, bana acı-yan bir yüz ifadesiyle bakarak.,

 

"Peki, sonra ne olacak?" dedi.

Artık haddimi aştığımı veya aşmam gerektiğini ben de biliyordum.

 

"Firavunlar size ve söylediğiniz hakka karşı gösterecekleri tavır ile gerçek yüzlerini meydana çıkaracaklar ve insanlar kimin ne olduğunu ve kime kulluk yaptıklarını anlayacaklardır" dedim.

 

Ne dediğimi ve ne demek istediğimi gayet iyi anladı. Sehpayı ve iki metrelik urganı düşünmüş olacak ki gözleri korku ile büyüdü. Eliyle boğazını sıvazlayarak yutkundu. Sonra kendisine kör umutlarla bağlanan Müslümanlara baktı. Yerinde sağa sola kıpırdanarak oturduğu kaba minderin rahatlığını hissetti. Dünya sevgisinden oluşan gözkapaklarıyla hakkı gören gözlerini kapatarak ve yaşama sevgisiyle derin bir nefes alarak., "Bir kafirin tanınması için, bir alim feda edilir mi?" dedi.

 

Bu cevap yanımdaki müslümanlara cazip gelmiş olacak ki rahat bir nefes aldılar. Hocalarına sevgi ve muhabbetle baktılar. Ben ise tek yönlü yolda ateşle çarpışan barut gibiydim. Artık sabredemiyor ve onlarla bir arada kalmak istemiyordum. Yanlarından ayrılırken.,

 

"Bir Yezid'in tanınması için bir Hüseyin, kendisini ve ailesini feda etti. Siz onlardan daha mı değerlisiniz?" dedim.

Sonradan duydum ki Hz. Hüseyin(r.a.)'dan örnek verdiğim için Şii olduğumu söylemişler. Hanefi olduğumu bilen Müslümanlar da saygısızlık olmasın diye susmuşlar..

 

Ne yapayım Salih kardeşim?

Bu durumda hangi kapıyı çalayım?

Hangi peygamber varisini, peygamber görevine davet edeyim?

Müslümanların umut bağladığı ve kendilerince tespit edilen vasıfları üzerinde taşıyan birçok alim, kapalı kapılar arkasında bulunmaktalar!.

 

"Öterim de keserler" endişesiyle, sabaha davet eden, sabahı müjdeleyen horoz olmak yerine, gün doğduktan sonra meydanı boş bularak cıvıldaşan serçe olmak istiyorlar!.

 

Oysa insanların zulüm karanlığını görmeleri, aydınlık haberi almaları, sabahı özlemeleri ve sabaha doğru koşmaları gerekir.

 

Ve bunun için, bunun gerçekleşmesi için, kapalı kapılar ardında bin alim değil; sokaklarda, halkın arasında, mustazafların yanında, müstekbirlerin karşısında bir alim, sadece Allah'tan korkan gerçek bir alim lazım.

 

Ne yapayım Salih kardeşim?

 

Can korkusu ile firavunlara haddini bildirmeyen, rahat ve yumuşak minderlere oturarak yaşamadıkları ilim ile övünen ve bu faydasız ilim ile Müslümanlara haddini bildiren alimlerin sözünü dinleyerek, haddimi bileyim mi?

 

Çağdaş firavunlar Allah'a karşı haddini bilmez iken. ben bu söz alimlerine karşı haddimi bileyim mi?

 

Söyle dostum, söyle canım kardeşim.,

 

Ne yapayım?..

Mehmed Alagaş

 



__________________
''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
Yukarı dön Göster Abdullah16's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Abdullah16
 
hasan oktem
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 temmuz 2006
Gönderilenler: 109
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasan oktem

Abdullah16 Yazdı:

Ve bunun için, bunun gerçekleşmesi için, kapalı kapılar ardında bin alim değil; sokaklarda, halkın arasında, mustazafların yanında, müstekbirlerin karşısında bir alim, sadece Allah'tan korkan gerçek bir alim lazım.

Ne yapayım Salih kardeşim?

Can korkusu ile firavunlara haddini bildirmeyen, rahat ve yumuşak minderlere oturarak yaşamadıkları ilim ile övünen ve bu faydasız ilim ile Müslümanlara haddini bildiren alimlerin sözünü dinleyerek, haddimi bileyim mi?

Çağdaş firavunlar Allah'a karşı haddini bilmez iken. ben bu söz alimlerine karşı haddimi bileyim mi?

yüce Allah'a karşı haddini bilmeyen, yaşamadıkları İslam'ı ,soyutlandıkları/ boyutlandıkları/ doyumlandıkları çok saygılı ve kaygılı özel ve tüzel mekanlarında , süper yumuşak/ kementli /sicimli /saadetli koltuklarında ne şer'i - ne Rabbani, illa şeytani-illa iblisi ahkam kesen/ Ayet kesen, masal/ hadis geveleyen, buda yetmezmiş gibi, bir de muvahhidlerin yoluna hergün yeni takozlar koşturan , Hanifleri canından bezdirenlere karşı haddini bilme kardeşim, tamam mı haddini bilme aslan Muvahhidim benim... yiğit İbrahim'in yiğit imandaşı benim...

Yukarı dön Göster hasan oktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasan oktem
 
dost1
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 28 haziran 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 538
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı dost1

     Selamün Aleyküm!

     Biz Kur’an’ın bağlısıyız, Peygamberimizin de yolu olan bu yoldan asla ayrılmayız diyen tüm kardeşlerime!

     Lütfen Mehmet Alagas’ın herkese ibret olacak mektubunu okuyun ve  bu mektuba karşılık verin.  Bir ibret vesikası olarak saklayacağım bu mektubu. Alim nasıl olur diye soran torunlarıma gösterebilmek için.

     Ey kendilerini "Biz peygamber varisiyiz" diyen, ehil olmayanlara haddini bildiren ve onlara "Arapça, hadis, fıkıh, tefsir ilmini bilmeden, bu ilimlerde uzun yıllar derinleşme-den ağzınızı açmayın.." diye ahkam kesip sırça köşklerde oturanlar !

     Ey kendilerini peygamber varisi olarak görüp  böyle    tanıtan    ve kendilerine;  "Efendim!. Zikrettiğiniz firavunlar insanları ezmekte, insanları sömürmekte ve en önemlisi insanları Allah'a kulluktan menetmektedirler. Her gün firavunu dost bilen binlerce insan, tevhidden bihaber, İslam'dan bihaber ölmektedir. Firavunlar bu insanlara çoğu kez dost ve gerektiği zaman Müslüman gözükmektedirler. Firavunların bu maskelerinin düşürülmesi ve küfürle kaplanan kapkara yüzlerinin insanlara gösterilmesi gerekmektedir. Bunun için kapalı kapılar ardında ve dışarıdan duyulmayacak bir sesle bana anlattığınız bu hak gerçekleri, müstekbirlerin karşısına dikilerek ve mustazafların da duyacakları bir sesle açık-lamanız gerekmez mi?"

diye soru yönelten  kişiye: "Peki, sonra ne olacak?" diyenler!

 Sorunuza:"Firavunlar size ve söylediğiniz hakka karşı gösterecekleri tavır ile gerçek yüzlerini meydana çıkaracaklar ve insanlar kimin ne olduğunu ve kime kulluk yaptıklarını anlayacaklardır" cevabını aldığınız halde, utanmadan ve yüzünüz kızarmadan:

"Bir kafirin tanınması için, bir alim feda edilir mi?" diyenler!

"Bir Yezid'in tanınması için bir Hüseyin, kendisini ve ailesini feda etti. Siz onlardan daha mı değerlisiniz?"

Cevabından bile utanıp da kendine gelemeyenler!

Sizler;

 Allah’ın, Alemlerin Rabbi olduğunu bilmiyor musunuz?

(Fatiha 2:”Hamd, alemlerin Rabbi Allah’a’ dır.”)

Peygamberimizin, “alemlerin rahmeti” olduğunu bilmiyor musunuz?

(Enbiya107:”Ve biz seni ancak alemlere bir rahmet olarak gönderdik.”)

Peygamberimizin, alınan vahyi insanlara ulaştırmak gibi bir yükümlülüğünün olduğunu bilmiyor musunuz?

(Maide 67: “Ey resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Allah küfre batmış topluluğa kılavuzluk etmez.”)

Peygamberimizin, tebliğinin engellenmesi karşısındaki takındığı tavrı bilmiyor musunuz?

(Ali İmran 146:” Nice peygamber, beraberinde kendisini Rabb’e adayan bir çok kişi bulunduğu halde savaşmıştır. Onlar Allah yolunda kendilerine gelip çatan zorluklar yüzünden gevşememiş, zayıflık göstermemiş, susup pusmamışlardır. Allah sabredenleri sever.”)

Allah’ın, Musa peygamberimizi ve kardeşi Harun’u Firavun’un üzerine gönderdiğini bilmiyor musunuz?

(Taha 43,44:” Ey Musa ve Harun! Firavun’a gidin, o gerçekten azmıştır. Ona gidin ve kendisine yumuşak, tatlı bir sözle tebliğde bulunun. Umulur ki, öğüt alır, yahut Allah korkusu duyar.”)

Allah’ın;Musa Peygamberimizin ve bağlılarının azgınların karşılarına israrla dikilmeleri gerektiğini anlamsız bulan zümreye ne söylediğini bilmiyor musunuz?

(A’raf164:” İçlerinden bir topluluk:” Allah’ın helak edeceği, yahut şiddetli bir şekilde azaba uğratacağı bir kavme hala ne diye öğüt veriyorsunuz?” dediler. Tebliğe devam edenler şu cevabı verdiler:” Rabbininiz huzurunda özür beyanı yüzünden, bir de belki kendilerine gelir, korunurlar ümidiyle.”)

Allah’ın, müstaz’aflara (Ezilip itilen) yardım edilmesini gerektiğini istediğini bilmiyor musunuz?

(Nisa75:”Size ne oluyor da Allah yolunda ve “ey Rabbimiz, bizi, halkı zulme sapmış şu kentten çıkar; katından bize bir dost gönder, katından bize bir yardımcı gönder” diye yakaran mazlum ve çaresiz erkekler, kadınlar, yavrular, için savaş mıyorsunuz!)

(Nisa 76:” İman edenler Allah yolunda savaşırlar. Küfre sapanlarsa tağut yolunda savaşırlar. O halde şeytanın dostlarıyla savaşın. Hiç kuşkusuz şeytanın tuzağı çok zayıftır.”)

Varisi olduğunuzu iddia ettiğiniz Peygamber Efendimizin hayatını hiç mi bilmiyorsunuz?

O Allah’ın resulünün tebliğ ettiklerini önce kendisinin yaşadığını hiç mi bilmiyorsunuz?

Yazık! Binlerce yazıklar olsun!

Rabbim böylelerini, “hidayet bulacakları” Resulullahın da ahlakı olan Kur’an’la tanıştırsın inşallah.

Rabbim cümlemizi inananlardan ve inandıklarını da korkusuzca yaşayanlardan eylesin inşaallah.

Bu mektubu yazan ve bu mektuptaki duyguları yaşayan tüm kardeşlerim!

Bu durumda hangi kapıyı çalayım?

Bu ve böylesi durumlarda Kur’an’ı kendisine mürşid kabul edip yolundan ayrılmayan gerçek “Haliller”’in kapısını çal.

 

Ne yapayım Salih kardeşim?

 

Can korkusu ile firavunlara haddini bildirmeyen, rahat ve yumuşak minderlere oturarak yaşamadıkları ilim ile övünen ve bu faydasız ilim ile Müslümanlara haddini bildiren alimlerin sözünü dinleyerek, haddimi bileyim mi?

 

Çağdaş firavunlar Allah'a karşı haddini bilmez iken. ben bu söz alimlerine karşı haddimi bileyim mi?

 

Söyle dostum, söyle canım kardeşim.,

 

Ne yapayım?..                                                                           Mehmed Alagaş

 

Canım Kardeşim! İnan ağlattın beni.

Kendin gibi ol. İnandığın Kur’an’ın insanı ol.

Mekke Müşrikleri karşısındaki Peygamber Efendimiz gibi ol.

Nemrut karşısındaki Halil İbrahim Peygamberimiz gibi ol.

Firavun karşısındaki Musa Peygamberimiz gibi  ol.

Güneşi sağ elime Ay’ı sol elime verseniz yine de davamdan dönmem diyen peygamberimiz gibi ol.

Muaviye karşısındaki Ali gibi ol

Yezid karşısındaki Hüseyin gibi ol.

Emevi,Abbasi vb tağutlaşmış yönetimler karşısında baş eğmeyen alimler gibi ol.

"Öterim de keserler" endişesi taşımadan, sabaha davet eden, sabahı müjdeleyen horoz gibi ol.”

 İnsanların zulüm karanlığını görenler ve aydınlık haberlerini alabilmek için, sabahı özleyenler ve sabaha doğru koşanlar gibi ol.

Kapalı kapılar arkasında bulunmayan alimler gibi ol.

“Kapalı kapılar ardında bin alim değil; sokaklarda, halkın arasında, mustazafların yanında, müstekbirlerin karşısında bir alim, sadece Allah'tan korkan gerçek bir alim lazım.” diye seslenenlerden ol.

Alemlerin Rabbı olan Yüce Allah:

Bakara 159:” İndirdiğimiz açık- seçik delillerle, kılavuz mesajı; biz onu Kitap’ta insanlara ayan-beyan gösterdikten sonra gizleyenlere, işte onlara, hem Allah lanet eder hem de diğer lanet okuyanlar lanet ederler.”

Diyor. Rabbim bu hitabına müstehak olanlardan eylemesin bizleri.

 

 

 Değerli Kardeşim!

Okuyunca içinin huzurla dolacağı inancıyla.

[003.175] [DI] İşte o şeytan ancak kendi dostlarını korkutur, inanmışsanız onlardan korkmayın, Benden korkun.

[004.045] [DI] Allah, düşmanlarınızı çok iyi bilir. Allah size dost olarak da yeter, yardımcı olarak da yeter.

[004.076] [DI] İnananlar Allah yolunda savaşırlar, inkar edenler ise tağut yolunda harbederler. Şeytanın dostlarıyla savaşın, esasen şeytanın hilesi zayıftır.

004.139] [DI] Onlar, inananları bırakıp da kafirleri dost edinirler; onların tarafında bir şeref ve kudret mi arıyorlar? Doğrusu kudret bütün olarak Allah'ındır.

[004.173] [DI] İnananlara ve yararlı iş işleyenlere, ecirlerini ödeyecek, onlara olan bol nimetini daha da artıracaktır. Kulluk etmekten çekinenleri ve büyüklük taslayanları elem verici bir azaba uğratacaktır. Onlar kendilerine Allah'tan başka bir dost ve yardımcı bulamazlar.

[005.055] [DI] Sizin dostunuz ancak Allah, O'nun Peygamberi ve namaz kılan, zekat veren ve rüku eden müminlerdir.

[005.056] [DI] Kim Allah'ı, Peygamberini ve inananları dost edinirse bilsin ki, şüphesiz Allah'tan yana olanlar üstün gelirler.

[008.073] [DI] İnkar edenler birbirlerinin dostlarıdır. Eğer siz aranızda dost olmazsanız yeryüzünde kargaşalık, fitne ve büyük bozgun çıkar.

[043.036] [DI] Rahman olan Allah'ı anmayı görmezlikten gelene, yanından ayrılmayacak bir şeytanı arkadaş veririz.

 

ALLAH’A EMANET OLUNUZ.

Yukarı dön Göster dost1's Profil Diğer Mesajlarını Ara: dost1
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats