HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Alıntılar, Makaleler
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Alıntılar, Makaleler
Konu Konu: Şeyh ve Tarikat Manzaraları Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
KuvvetMira
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 20 mart 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 74
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı KuvvetMira

Şeyh İçin Kurban Akını
17.02.2006 10:41
Kalaşnikoflu çapraz ateş sonucu öldürülen Zilan Şeyhi Bağdu, için sevenleri kurban akını yaptılar. 250 koyun, 60 inek, 40 boğa...

Batman’da geçen ay otomobili içinde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülen Zilan Şeyhi Süleyman Bağdu için sevenleri kurban kesti.

Beşiri İlçesi yakınlarındaki Zilan Türbesi’nde toplanan yaklaşık 5 bin mürit beraberinde getirdiği 250 koyun, 60 inek ve 40’a yakın boğayı Şeyh için kesti. Beşiri’nin Örmegözü Köyü yakınlarındaki Zilan Türbesi’nde bir anda 350 büyük ve küçükbaş hayvanın kesilmesi nedeniyle ortalık kan gölüne döndü. 50 kasabın görev yaptığı çadır kesimhanede büyükbaş hayvanların etlerini naylon poşetlere dolduran yakınları, dargelirli ailelere ulaştırmaya çalıştı. Babasının yerine geçen Şeyh Selman Bağdu, perşembe gününü ’hayır günü’ olarak gördüklerini belirterek, şöyle dedi: "Bu kurbanlar tamamen sevenlerimizin getirdiğidir. Bize ait olan büyükbaş hayvanlar da var. Ama sevenlerimiz bu anlamlı günde bizi yalnız bırakmadı. Yaklaşık 12 ton eti Beşiri ile Batman’daki dar gelirli ailelere ulaştıracağız. Kesimde görev alan kasaplar her naylon poşete 3’er kilo et bırakacak."

Yukarı dön Göster KuvvetMira's Profil Diğer Mesajlarını Ara: KuvvetMira Ziyaret KuvvetMira's Ana Sayfa
 
KuvvetMira
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 20 mart 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 74
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı KuvvetMira

Şeyh İçin Kendilerini Şişlediler
04.07.2006 20:14
Diyarbakır'ın Ergani İlçesi Kötekan Köyü'nde Şeyh İbrahim'in ölüm yıldönümünde biraraya gelen müritleri, kendilerini şişleyerek ve kılıçlayarak zikir yaptılar.
Diyarbakır'ın Ergani İlçesi'ne bağlı Kötekan Köyü'nde Şeyh İbrahim'in ölüm yıldönümünde biraraya gelen müritler,karınlarını, dudaklarını şişleyip keskin kılıcı boyun ve karınlarının üzerine koyarak zikir yaptı.
11 yıl önce hakkın rahmetine kavuşan Şeyh İbrahim'in ölüm yıldönümünde yüzlerce müridi, şeyhin türbesinin bulunduğu Kötekan Köyü'ne minibüslerle akın etti. Burada düzenlenen anma töreninde zikir yapan müritler ilginç görüntüler oluşturdu. Bazı müritler dualar eşliğinde karınlarına ve yanaklarına şiş saplarken, bazıları ise ellerindeki keskin kılıcı boyun ve karınların üzerine koyarak zikir yaptı. Haremlik-selamlık görüntünün hakim olduğu törende müritler uzun süre Kur'an-ı Kerim okuyup, dualar etti. Kur'an-ı Kerim ve ilahilerin okunmasıyla kendilerinden geçen bazı müritler, şeyhin vekili tarafından
karınlarına ve yanaklarına saplanan şişle zikre devam ederken, bir damla dahî kanın akmaması dikkat çekti.
Yaklaşık bir saat süren anma töreni Kur'an-ı Kerim ve ilahilerin okunmasıyla son bulurken, erkekler ve kadınlar daha sonra kendilerine ayrılan bölümlerde öğle yemeği yedi
Yukarı dön Göster KuvvetMira's Profil Diğer Mesajlarını Ara: KuvvetMira Ziyaret KuvvetMira's Ana Sayfa
 
KuvvetMira
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 20 mart 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 74
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı KuvvetMira

Şeyh uçmaz, müritler uçurur!


Deniz Gökçe dostumuzun `Şezlong Yazarı` olarak adlandırdığı Türk büyüğü her durumda gündem belirlemeyi beceriyor. Bunu, gitmediği, görmediği Avrupa Şampiyonasında da başardı. Bunun da çok basit bir nedeni var: Toplumca saf yerine konulmaktan ölesiye hoşlanıyoruz. Efendim, Avrupa Şampiyonası`nda takımımız yer almadığı için `esas` yerine `ayrıntı` nitelikli tartışmalar haliyle gündemde geniş yer bulabiliyor. Bunların başında da TRT`nin yayınları geliyor. Çünkü milyonlarca futbolsever ancak bu yolla şampiyonayı yaşıyor. Bu kapsamda, TRT yorumcularının yetersizliği gibi bir iddia kolaylıkla yandaş bulabiliyor. TRT de bu konudaki uykusundan uyanınca, bizim Şezlong Yorumcusu yine kahraman oluyor. Gazetesi onu, `Bir yazısıyla TRT`ye yorumcu değiştiren basın herkülü` olarak takdim ediyor. `Şeyh uçmaz, müritleri uçurur` lafının bundan daha güzel bir örneği olabilir mi? İşin daha eğlenceli yanı, bu konuda biraz aşağılanmış duruma düşürülen Haldun Domaç dostumuz da aynı gazetenin yazarı. İşin yanlış olan yanı şu: Domaç öylesine hırslı ki, pek genç sayılamayacak yaşında ele geçirdiği fırsatı doya doya, hatta biraz da ortalığı yakıp yıkarak kullanmak istiyor. Göreve gelir gelmez `Spor Stüdyosu`nu darmadağın edişi, sonrasında da bütün yorumları kendisinin yapmaya kalkışması, kara cahil futbolcunun çiftvuruş için `İkisini de ben atacağım` demesine benziyor. Ayrıca, Levent Özçelik gibi deneyimi ve başarısıyla asla vazgeçilemeyecek konumdaki bir spikerin pasifize edilmesi gibi durumlar dikkatlerden kaçmıyor. Şezlong Yorumcusu`nun herhangi bir konuda en küçük başarısı göklere çıkarılırken, onun yarattığı tüyler ürpertici fiyaskolar hep görmezden geliniyor. Terim`in Milan için imza atışından tam 3 ay sonra `Galatasaray`a geliyor` diye gazetesine attırdığı manşet, kolay unutulacak bir rezalet değildi. Ardından, `Denizli Fener`i şampiyon yapsa da gidecek` dedi ve gazetesini yine terse yatırıp saygınlığını zedeledi. Bu fiyaskoların izlerini silebilmek için de, o dönemde Beşiktaş`a gelen Daum`la uğraşmaya başladı. O konuda da gazetesini sıkıntıya soktu. Şezlong Yorumcusu, TRT`ye yorumcu olarak Rıdvan Dilmen`i öneriyor. Hem de, `Bu ülkenin en iyi futbol yorumcusu` etiketiyle. Olabilir. Ancak bizim tanıdığımız Dilmen, Avrupa Şampiyonası`nda bulunan 368 futbolcudan en fazla 18`inin adını sayabilir. Yani bu işe pek kulak asmaz. Haksızlık etmek istemem; ama maçları seyredecek sabrının bile olmadığı, çevresindekilerce hep söylenir... Yani, Şezlong Yorumcusu aslında Dilmen hakkında hiçbir şey bilmiyor. Ama bir şey fark etmiyor. Çünkü başka çok önemli konularda da bilmeden konuşabiliyor. Trafikten güzellik yarışmasına, devlet yönetiminden gurmeliğe, atletizm uzmanlığından futbol allameliğine... Milli Takım, federasyon, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor ve ötekiler... Hepsiyle ilgili bütün doğruları hep Şezlong Yazarı bilir. Yeryüzünde hangi faninin bu denli geniş bir ilgi ve bilgi alanı olabilir ki? Ancak bizler saf yerine konulmaktan bu kadar hoşlandığımız sürece, bu devran böyle sürüp gider... Tabii Şezlong Yazarı`nın fiyaskoları yukarıdakilerle sınırlı kalmaz. Futbol Federasyonu seçimleriyle ilgili olarak, bir yandan Ulusoy`a şimşekler yağdırırken, öte yandan da M.Ali Yılmaz`ı `fırsatçılıkla` suçlayan yorumlar yapar. Ona göre, Yılmaz nasıl olsa Ulusoy`un seçilmesine karşın, mahkemeye başvurularak görev yapmasının engelleneceğini bilmektedir. O nedenle, tek oy alsa bile başkan olacaktır. Oysa, Şezlong Yorumcusu bu sözleri ederken, M.Ali Yılmaz adaylıktan çekilmektedir. Bu da, Şezlong Yorumcusu için utanılacak bir durum oluşturur. Ne gam! Şezlong Yorumcusu, kendi gazetesine, arkadaşlarına, hatta patronuna da saldırır. Çünkü bu konuda bir tür `ermiş-deli` muamelesi görmektedir. Ne diyelim, Allah onun hışmından korusun
Yukarı dön Göster KuvvetMira's Profil Diğer Mesajlarını Ara: KuvvetMira Ziyaret KuvvetMira's Ana Sayfa
 
KuvvetMira
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 20 mart 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 74
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı KuvvetMira

Ağlama Duvarı gibi

Diyarbakır`ın Aktepe Köyü`ndeki Şeyh Hasan-ı Nurani Türbesi, doğum gününde ziyaretçi akınına uğradı. Sabahın erken saatlerinden itibaren Diyarbakır ve çevre illerden araçlarıyla türbeye akın eden binlerce vatandaş, kilometrelerce uzunlukta konvoy oluşturdu. Bir günde yaklaşık 50 bin kişinin ziyaret ettiği türbede kadınlar, `Arbane` denilen çalgı eşliğinde zikir yaparak kendilerinden geçti. Bazıları ise şeyhin toplantılarını yaptığına inanılan Sevap Tepesi`nden topladıkları otları, önce şeyhin ayak bastığı öne sürülen çukurlara, ardından da vücutlarına sürerek şifa aradılar. Türbeye giren kadınlar, dualarının kabul edilmesi için şeyhin mezar taşlarını öptü ve beşik şeklinde ip bağlayarak dilek tuttu. Türbe ziyareti sırasında zaman zaman izdihama neden olan kadınlar, sıkıntılarının aşılması için dua ettiler. Şeyh Hasan-ı Nurani`nin, Batman`ın Kozluk ilçesinde yaşarken 2`nci Abdülhamit tarafından kendisine verilen Aktepe Köyü`ne yerleşerek burada birçok imam yetiştirdiğine inanılıyor. Hüseyin KAÇAR/ MERKEZ

Yukarı dön Göster KuvvetMira's Profil Diğer Mesajlarını Ara: KuvvetMira Ziyaret KuvvetMira's Ana Sayfa
 
KuvvetMira
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 20 mart 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 74
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı KuvvetMira

40 bin kişi şeyhin ayak izlerini aradı

Diyarbakır`da Nakşibendi şeyhi Abdurrahman`ı anmak için gelen 40 bin kişi, şeyhin ayak izlerinin bulunduğunu iddia ettikleri tepede izleri aradı, şifalı diyerek yerlere ot sürdü
RAMAZAN YAVUZ Diyarbakır DHA

Diyarbakır`ın Çınar ilçesinde 96 yıl önce 57 yaşındayken ölen Nakşibendi şeyhi Aktepeli Abdurrahman`ın türbesinde dün yapılan anma etkinliğine yaklaşık 40 bin kişi katıldı. Türbenin karşısında yer alan ve müritlerinin `şeyhin ayak izinin bulunduğunu` söylediği tepeye binlerce kişi tırmandı ve buradan topladıkları otları yere sürüp hasta tedavisinde kullanmak üzere evlerine götürdü.

Diyarbakır`ın yanı sıra çevre illerden binlerce Nakşibendi tarikatı mensubu, erken saatlerden itibaren Aktepe köyüne geldi. Büyük bölümünü kadınların oluşturduğu tarikat mensupları, türbede Şeyh Abdurrahman`ın mezarına kapanarak dua etti, mezarın üzerinde bulunan yeşil örtüleri öperek, yüzlerine sürdü. Bazı kadınlar çocuklarına şeyhin mezarını öptürdü. Kapıdaki görevlilerin örtülerin öpülmemesi için uyarması da sonuç vermedi.

Dilek taşları yapıştırdılar

Türbenin içinde olduğu gibi dışında da izdiham yaşandı. İçeriye girebilmek için sıra bekleyen kadınlar ve genç kızlar, önünde dizilerek dua ettikten sonra öptükleri duvara kapanıp dileklerinin yerine gelmesi için taş yapıştırdı. `Günah, yanlış yapıyorsunuz` diyen görevliler, ziyaretçilerin yapıştırdığı taşları duvardan topladı.

Türbeyi ziyaret eden binlerce tarikat üyesi, daha sonra şeyhin ayak izinin bulunduğunu öne sürdükleri tepede ayak izi arayıp topladıkları otları yere sürerek dua ettiler. Daha sonra otları birbirlerinin sırtlarına sürdüler. Torunu yalanladı

Şeyhin torunu Altan Tarhan, tepenin şifa dağıttığına ilişkin iddiaların asılsız olduğunu, 3 yıl önce bazı kadınların rüyalarında `Şeyh Abdurrahman`ın bu tepeye çıktığı ve dua ettiğini, tepedeki otların şifalı olduğunu` gördükleri için tepeye çıktıklarını söyledi. Tarhan, `Türbeye taş yapıştırılmasını, türbe duvarına el yüz sürülmesini engellemeye çalışıyoruz, ancak önüne geçemiyoruz` dedi.

AB`den yardım talebi

Aktepe Köyü Derneği Başkanı Avukat Mehmet Işık, `Köye gelenlerin rahat etmesi için bir proje hazırladık ve Avrupa Birliği`ne gönderdik. Kabul edilirse, köyde gelenler için yeni yerler açılacak, tuvaletler yapılacak, iş merkezi kurulacak` dedi.

Yukarı dön Göster KuvvetMira's Profil Diğer Mesajlarını Ara: KuvvetMira Ziyaret KuvvetMira's Ana Sayfa
 
KuvvetMira
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 20 mart 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 74
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı KuvvetMira

Şeyh izdihamı

Suriye`den Batman`a gelen Nakşibendi Tarikatı`nın Şeyhi Haznevi`nin namaz kıldığı cami müritlerinin akınına uğradı. Şeyh Haznevi`nin elini öpmek için kuyruğa giren yaklaşık 5 bin kişi aceleden ayakkabılarını karıştırdı, herkes çıkışta farklı ayakkabı giydi...
Suriye`nin Türkiye sınırındaki Kamışlı kentinde oturan Nakşibendi Tarikatı`nın Şeyhi Muhammed Haznevi, dün, Batman`daki Şevket Başak Camii`nde namaz kıldı. Şeyh Muhammed Haznevi`yi görmek için Adana, Mersin, Şanlıurfa, Kahramanmaraş ve Diyarbakır`dan gelen yüzlerce müridi burada izdihama yol açtı. Camide namaz kılan şeyhe yaklaşık 5 bin kişi eşlik etti. Yaşanan kargaşada, camiden çıkan müritler ayakkabakılarını karıştırdı. Ayakkabıların değişmesi sonucu yüzlerce mürit başkalarına ait ayakkabılarla camiden ayrılmak zorunda kaldı.

Mercedes`le ayrıldı

Suriyeli Şeyh Haznevi, Arapça selamlama konuşması yaparak, müritlerinden yapıcı olmalarını istedi. Şeyh Haznevi, `Birbirinize karşı dürüst olun ve birbirinizi sevin. Dedikodudan uzak durun. Siyaset bizim işimiz değil` dedi. Konuşmasının ardından Mercedes marka otomobiline binmek isteyen şeyh, aşırı izdihamdan dolayı ancak 1 saat sonra cami bahçesinden ayrılabildi. Şeyh ile birlikte namaz kılmak isteyen müritleri, cami bahçesindeki çimler üzerinde saf tutmak zorunda kaldı. Şeyhin, Mardin-Midyat, Gaziantep ve Batman`da ziyaretlerde bulunacağı kaydedildi.

------------------------------------------------------------ -----------

Şeyh için 30 bin kişi yeşil bayrakla yürüdü

Nakşibendi Tarikatı şeyhlerinden 110 yaşındaki Şeyh Hasan Şığva, Şırnak`ın İdil İlçesi`nde yaşamını yitirdi. Cenaze törenine yaklaşık 30 bin kişi katılırken, müritleri sopaların ucuna takılmış yeşil bayraklarla gösteri yaptı.

Şırnak`ın İdil İlçesi`nde oturan Nakşibendi Tarikatı şeyhlerinden Şeyh Hasan Şığva, dün sabah saatlerinde Yukarı Mahallesi`ndeki evinde öldü. Şeyhin ölüm haberi üzerine çevre il ve ilçelerde bulunan müritleri de İdil`e akın etti. Namazdan sonra şeyhin cenazesi ilçe merkezinden 3 kilometre uzaklıktaki kendi adını taşıyan Şeyh Hasan Mezarlığı`nda toprağa verildi. Defin işlemi sırasında şeyhin tabutuna dokunmak isteyen müritleri izdihama yol açtı. İzdiham ve üzüntüden 20 kadın mürit baygınlık geçirdi. Kadınlar 2 ambulansla İdil Devlet Hastanesi`ne götürüldü. İdil Belediye Başkanı SHP`li Resul Sadak ve siyasi parti temsilcilerinin de katıldığı cenaze töreni için ilçe merkezindeki işyerleri öğle saatlerine kadar açılmadı. İdil`e bağlı Ortaköy doğumlu olan ve `Şeyh Hasan` olarak bilinen Hasan Şığva, 1980`den bu yana ilçedeki Atakent Mahallesi`nde oturuyordu. 4`ü erkek 7 çocuk babası Şığva, 30 yıl önce ilk eşini kaybettikten sonra ikinci evliliğini yaptı. Şeyh Hasan Şığva Nakşibendi Tarikatı`nın en büyük şeyhi olan ve Cizre`de ölen Şeyh Seyda`nın `halifesi`ydi.

------------------------------------------------------------

Mersin`de Şeyh Haznevi izdihamı

Babası Muhammed El Haznevi`nin Suudi Arabistan`da trafik kazası sonucu hayatını kaybetmesinin ardından tarikatın başına geçen Nahşibendi Şeyhi Muhammed Muta El Haznevi`nin Mersin ziyaretinde izdiham yaşandı
Abdullah Biçer`in haberi Babası Muhammed El Haznevi`nin Suudi Arabistan`ın Medine Kenti`nde trafik kazası sonucu hayatını kaybetmesinin ardından tarikatın başına geçen Nahşibendi Şeyhi Muhammed Muta El Haznevi`nin Mersin ziyaretinde izdiham yaşandı. Müritleri, genç şeyhin eline öpmek için bir biriyle yarıştı. Merkezi Suriye`de bulunan Nakşibendi Tarikatı`nın lideri Şeyh Muhammed El Haznevi`nin ölümünün ardından yerine geçen oğlu Şeyh Muhammed Muta El Haznevi, ilk yurt dışı gezisini Türkiye`ye yaptı. Hatay ve Adana`dan sonra Mersin`e gelen Nakşibendi Şeyhi, Hal Mahallesi`nde dedesinin adını taşıyan El Bazel Esheb Seyh İzzeddin El Haznevi Camii`nde müritleriyle buluştu. Yüzlerce müridi tarafından sevgiyle karşılanan Şyh, burada müritlerine öğle namazı kıldırdı. Namazın ardından Şeyhin müritleri, Muhammed Muta El Haznevi`nin elini öpüp, dokunabilmek ve onun duasını alabilmek için adeta bir biriyle yarıştı. Kimileri de cep telefonu ile fotoğrafını çekti. Müritlerinin bu çabası, cami içinde ve dışında izdihama neden oldu. Nakşibendi Şeyhi, namazın ardından müritlerinin sevgi gösterisi arasında camiden ayrıldı. HABER 7

 

----------------------------------------------------------

 

Şeyh için 30 bin kişi yeşil bayrakla yürüdü

Nakşibendi Tarikatı şeyhlerinden 110 yaşındaki Şeyh Hasan Şığva, Şırnak`ın İdil İlçesi`nde yaşamını yitirdi. Cenaze törenine yaklaşık 30 bin kişi katılırken, müritleri sopaların ucuna takılmış yeşil bayraklarla gösteri yaptı.
Şırnak`ın İdil İlçesi`nde oturan Nakşibendi Tarikatı şeyhlerinden Şeyh Hasan Şığva, dün sabah saatlerinde Yukarı Mahallesi`ndeki evinde öldü. Şeyhin ölüm haberi üzerine çevre il ve ilçelerde bulunan müritleri de İdil`e akın etti. Namazdan sonra şeyhin cenazesi ilçe merkezinden 3 kilometre uzaklıktaki kendi adını taşıyan Şeyh Hasan Mezarlığı`nda toprağa verildi. Defin işlemi sırasında şeyhin tabutuna dokunmak isteyen müritleri izdihama yol açtı. İzdiham ve üzüntüden 20 kadın mürit baygınlık geçirdi. Kadınlar 2 ambulansla İdil Devlet Hastanesi`ne götürüldü. İdil Belediye Başkanı SHP`li Resul Sadak ve siyasi parti temsilcilerinin de katıldığı cenaze töreni için ilçe merkezindeki işyerleri öğle saatlerine kadar açılmadı. İdil`e bağlı Ortaköy doğumlu olan ve `Şeyh Hasan` olarak bilinen Hasan Şığva, 1980`den bu yana ilçedeki Atakent Mahallesi`nde oturuyordu. 4`ü erkek 7 çocuk babası Şığva, 30 yıl önce ilk eşini kaybettikten sonra ikinci evliliğini yaptı. Şeyh Hasan Şığva Nakşibendi Tarikatı`nın en büyük şeyhi olan ve Cizre`de ölen Şeyh Seyda`nın `halifesi`ydi.

Yukarı dön Göster KuvvetMira's Profil Diğer Mesajlarını Ara: KuvvetMira Ziyaret KuvvetMira's Ana Sayfa
 
KuvvetMira
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 20 mart 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 74
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı KuvvetMira

Şeyhin Penis bağlama Tehditi.
01.07.2006 19:37
Danıştay saldırganı Alparslan Aslan'ın 'şeyh' diye tanıtılan 80 yaşındaki Salih Kurter ifade sırasında polislere liginç bir tehditte bulundu: " Alayınızın cinsel organını bağlarım"
Danıştay saldırısı nedeniyle "Anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkıştığı ve bu amaçla kurulan örgüte yardım ettiği" gerekçesiyle tutuklanan 83 yaşındaki Salih Kurter, Alparslan Arslan'la ilişkisini anlattı. İKİ AY ÖNCE BANA GELDİ Kurter, Arslan'ın iki ay önce yanına gelip "Hocam Irak'a gidip cihat etmek ve gerekirse şehit olmak istiyorum" dediğini söyledi, kendisinin de şu öğüdü verdiğini belirtti: "Sana o zaman ne şehittir ne gazi, niyazi oldu, derim." ERKEKLİĞİNİZİ BAĞLARIM Ankara'da cezaevine konulan Salih Kurter kendisini sorgulayan polisleri de "Cinsel organınızı bağlarım" diye tehdit etti. Gözaltındaki iki kişi ifadesi alındıktan sonra tutuklandı. Anayasal düzeni cebir ve şiddet kullanarak değiştirmeye kalkıştığı ve bu amaçla kurulan örgüte yardım ettiği' gerekçesiyle tutuklanan 83 yaşındaki Şeyh Salih Kurter'in, Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan Arslan'ı "Dengesiz" diye nitelendirdi. Sincan F Tipi Cezaevi'ne konulan Kurter, polis ve adliyede, "Alparslan Arslan, 2-3 ay önce yanıma geldiğinde, 'Hocam ben Irak'a gidip cihat etmek istiyorum, gerekirse Müslümanlara uygulanan zulümle mücadele uğruna şehit olmak istiyorum' dedi. Ben de ona 'Sana o zaman ne şahittir ne gazi, niyazi oldu derim' diye öğüt verdim" dediği ileri sürüldü. Danıştay tetikçisi Alparslan Arslan'ın "Niyazi olursun" deyince iki ay kadar yanına uğramadığını, ancak Danıştay saldırısından birkaç gün önce tekrar geldiğini söyleyen Kurter, "Alparslan, 'Hocam ben Ankara'ya gidiyorum ne diyorsun?' dedi. Ben de ona, 'gidersen git' dedim. Ne bilebilirdim ki, gidip öyle terör eylemine karışacağını. Ben Müslüman olarak ona verdiğim öğütlerde, kan dökülmemesini tembihlemiştim. Ben ona suç işlemesine yönelik herhangi bir telkinde bulunmadım. Suçsuzum" dedi. 'İLLE DE GLOCK OLSUN' Arslan'ın vaazlarını dinledikten sonra kendisine harçlık olarak iki kez 250 YTL verdiğini anlatan Kurter, " Parayı, seccadenin yanına bırakıp gitti" dedi. Kurter, Arslan'ı dengesiz hareketlerde bulunmakla itham etti. Danıştay eyleminde kullanılan iki adet Glock tabancayı eylemci Alparslan Arslan'a sattığı gerekçesiyle tutuklanan taksici Aykut Metin ise "Alparslan Arslan, tanıdığım vasıtasıyla bana geldi. Kendisinin avukat olduğunu söyledi. Eğildi otururken, yırtmaçlı ceketinin arkasından belinde başka tabanca olduğu anlaşılıyordu. Fakat benden özellikle Glock marka tabanca istedi. Glock tabancayı bulmanın zor olacağını söyledim. Glock'u, yurtdışından temin edebilirim. Ancak pahalıdır" dedim. Arslan, iki tane istedi. İkisini 8 milyar liraya satın almasına aracılık ettim. Avukat olduğu için böyle eylemde kullanacağını bilemezdim. Arslan'la daha önceden bir bağlantım yok" dedi. Aykut Metin, tutuklanmaktan kurtulamadı. 'İNANÇLI MÜSLÜMAN' Arslan'ın ek ifadesinden sonra tutuklanan avukat Süleyman Esen "Alparslan Arslan'la aynı okuldan birlikte mezun olduk. Aynı görüşe sahibiz. Hiçbir zaman bu eylemlerde yardımcı olmadım. Bu eylemi yapacağını dahi bilmiyordum. İnançlı Müslümanlar olarak, Salih Hoca'ya beraber gider dini tavsiyeler alırdık. Ama Cumhuriyet'e ve Danıştay'a saldırı eylemleriyle hiçbir ilgim yok" dedi. Bu arada Danıştay saldırısıyla ilgili olarak dün de Kenan Ö.'nün tutuklanmasıyla tutuklananların sayısı 9'a yükseldi. Şeyh polisleri tehdit etti: Cinsel organınızı bağlarım Salih Kurter'in kendisini sorgulayan polisleri, "Sizin cinsel organınızı bağlarım" diyerek tehdit ettiği öğrenildi. Kurter ile polisler arasında emniyette ilginç bir diyalog yaşandığı ortaya çıktı. Kurter, "dini kimliği"ni kullanarak polisleri "tehdit" etti. Kurter, polislere, "Sizin cinsel organınızı bağlarım" dedi. Polisler ise bu sözleri şaşkınlıkla karşıladı. İETT'den emekli olduktan sonra emekli maaşıyla zor geçindiği ileri sürülen ve üzerinden 5 bin YTL çıkan Kurter'in evinde de yüklü miktarda para bulundu. Fatih Altaylı 'meczup mu?' diye sordu? Altaylı köşe yazısının bir bölümünü bu konuya ayırdı ve şunları yazdı: Meczup işi mi! Danıştay saldırısının ardından çıka çıka bir meczup mu çıktı! 80 küsur yaşında... Kendisini sorgulayan polisleri, "Cinsel organınızı büyüyle bağlarım" diye tehdit eden bir adam saldırının "provokatörü." Türkiye'yi karıştırmaya yönelik son derece ince mesajlarla bezenmiş bir eylem bu kadar basit bir nedene bağlanıp kapatılırsa, Türkiye'nin yarınları için kaygılanmaya devam etmemiz gerekir. (Sabah)
Yukarı dön Göster KuvvetMira's Profil Diğer Mesajlarını Ara: KuvvetMira Ziyaret KuvvetMira's Ana Sayfa
 
KuvvetMira
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 20 mart 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 74
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı KuvvetMira

Namaz Kılmayan Müslüman Ölsün
06.07.2006 13:09
Somali'nin başkenti Mogadişu ve ülkenin bir kısmını kontrol eden radikal dinci aşiretlerden birinin liderlerinden Şeyh Abdalla Ali, “şeriata uygun olarak her gün namaz kılmayan her Müslümanın öldürülmesi gerektiğini” söyledi.

Somali İslam Yüksek Konseyinin (SICS) kurucu üyesi olan Şeyh Abdalla Ali, “Namaz kılmayan her kişi münafık addedilecek. Şeriat da bu kişinin öldürülmesini emreder” ifadesini kullandı.

Şeyh Ali, “Her Somalilinin görevi Kuran-ı Kerim'i izlemektir, bu da herkesin barış ve refah temelinde bir yaşamdan yararlanmasına olanak sağlar” diye konuştu. Radikal dinci aşiretler, başkent ve üç bölgenin kontrolünü ele geçirmişti. Kendilerini ülkedeki kaos ortamına bir alternatif olarak tanıtan bu gruplar, ülkede şeriat uygulamak istediklerini açıklamıştı.

-------------------------

Şeyhlerin teknik taktiği

Böceklere karşı önceden tedbir almanın en iyi yolu Faraday şemsiyesidir. Ufak bir cihazdır. Zaten büyüdükçe kişiye zarar verir. Çalıştırıldığı yerdeki bütün frekansları bastırır. O ortamda cebiniz çekmez, telsiz çalışmaz, böcekler çalışmaz. Hatta teyp, fotoğraf makinesi dahi çalışmaz. Bu yolla çok uydurma şeyh dergâh kurmuştur. Şeyh, fotoğrafımı çekemezsin der. Müridi bunu yapamayınca şeyhine inanır.

-----------------------------------------

 

[Yararlandığım Kaynaklar]

 

----------------------------------------------------------- ----------

Saygılar



__________________
Yukarı dön Göster KuvvetMira's Profil Diğer Mesajlarını Ara: KuvvetMira Ziyaret KuvvetMira's Ana Sayfa
 
adalet
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 02 ekim 2006
Gönderilenler: 1195
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı adalet

   Selam dost,arşiv niteliğindeki haberlerine bir şiirle karşılık vereyim:

           Her tarafımızı dervişler,şeyhler sarmış,

           Hepsinin ne ilginç kerametleri varmış.

           Duyunca şok oldum,şaşırdım kaldım,

           Kendimi  koca bir tımarhanede sandım.

           Fakat üzülmedim,şuna kesin inandım:

           Gelince Musa'nın gerçek asası Kur'an,

             Hepsi olacak tek tek hak ile yeksan.

     

 



__________________
"Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Yukarı dön Göster adalet's Profil Diğer Mesajlarını Ara: adalet
 
KuvvetMira
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 20 mart 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 74
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı KuvvetMira

Kadiri Tarikatı`nın şişli ayini!

Milliyet-DHA-Çalınan defler eşliğinde vücutlarına batırılan şişlerle bir süre meydanda dönen müritler, daha sonra şişleri vücutlarından çeken Şeyh`in elini öperek yerlerine oturuyor. Tarikat şeyhi Abdülbasi Karakuş`un yaşadığı Harran`a bağlı Yakınyol Köyü`nde yapılan zikire, aralarında il dışından gelenlerle birlikte yaklaşık bin kişinin katıldığı görülüyor. Zikir, okunan mevlitle başlayor, ardından Kadiri Tarikatı Şeyhi Abdülbasi Karakuş ortaya çıkarak alanda bulunanları coşturmaya çalışıyor. Okunan ilahiler ve çalınan defler eşliğinde müritler kendilerinden geçmeye başlarken Şeyh, kendisine verilen kılıcı diliyle ıslattıktan sonra yanına gelenleri yere yatırarak karınlarına ve boğazlarına bastırıyor. Şeyh daha sonra özel yapılmış şişleri müritlerin karnına, yanaklarına, göğüslerine saplıyor. Müritler vücutlarına saplanan şişlerle ayinin yapıldığı meydanda gösteri yapıyor. Kadiri Şeyhi Abdülbasi Karakuş, bu gösterilerin ardından müritlerinin vücutlarından şişleri çekiyor, müritler ise bağlılığını ifade etmek için yerlerine oturmadan önce Şeyh`in elini öpüyor. Kadiri Tarikatı`nın zikirine katılan çocuklar da büyükleri gibi şeyhin elinden aldıkları şişleri, yanaklarına, karın derilerine batırıyorlar. Çocuklar bir yanağından girip diğer yanağından çıkan şişlerle büyüklerin yaptığı gibi okunan ilahiler eşliğinde alanda bir süre dönüyor. Harran`daki zikir, okunan dualarla sona eriyor.
------------------------------------------------------------ -----

Tarikatta çocuk müritlerle şişli ayin

Doğan grubu, tıpkı 28 Şubat öncesinde olduğu gibi, tarikat içerikli, tartışma doğuracak, yıllar öncesine ait bir görüntüye ulaşıp, ortamın gerildiği günlerde yayınlamayı başardı.

Yazı boyutunu büyütmek için Türkiye`de birileri gündemi ısrarla gerginleştiriyor. 28 Şubat öncesine ait isimler ortaya çıkıp, tartışmaya açık söylemler kullanıyorlar. İrtica en yetkili ağızlarca dillendiriliyor... Ve bir kısım medyanın kronik hastalığı dikkat çekici bir şekilde yeniden yükseliyor. Önce Hürriyet, aslı astarı olmayan bir 31 Mart Vakası kutlaması haberi ortaya attı. Tek bir maile dayanan bu iddia yalanlandı... Bugün ise milliyet 2003 yılına ait bir tarikat ayininin görüntülerini bulup gündeme sürdü.. Sizce bütün bunlar bir tesadüf mü? Milliyet`te Hasan ATMACA- Mehmet HARBURCU/ŞANLIURFA, (DHA) imzası ile yayınlanan haberin metni: ŞANLIURFA`nın Harran İlçesi`nde Kadiri tarikatı mensuplarının 2003 yılında yaptığı ayinin görüntüleri ortaya çıktı. Köy meydanındaki debbus (şiş batırma) ayininde tarikat şeyhi Abdülbasi Karakuş bir yandan katılanları coşturmaya çalışırken diğer yandan aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda mürit, karınlarına göğüslerine ve yanaklarına şiş batırıyor. Çalınan defler eşliğinde vücutlarına batırılan şişlerle bir süre meydanda dönen müritler, daha sonra şişleri vücutlarından çeken Şeyh`in elini öperek yerlerine oturuyor. Tarikat şeyhi Abdülbasi Karakuş`un yaşadığı Harran`a bağlı Yakınyol Köyü`nde yapılan zikire, aralarında il dışından gelenlerle birlikte yaklaşık bin kişinin katıldığı görülüyor. Zikir, okunan mevlitle başlayor, ardından Kadiri Tarikatı Şeyhi Abdülbasi Karakuş ortaya çıkarak alanda bulunanları coşturmaya çalışıyor. Okunan ilahiler ve çalınan defler eşliğinde müritler kendilerinden geçmeye başlarken Şeyh, kendisine verilen kılıcı diliyle ıslattıktan sonra yanına gelenleri yere yatırarak karınlarına ve boğazlarına bastırıyor. Şeyh daha sonra özel yapılmış şişleri müritlerin karnına, yanaklarına, göğüslerine saplıyor. Müritler vücutlarına saplanan şişlerle ayinin yapıldığı meydanda gösteri yapıyor. Kadiri Şeyhi Abdülbasi Karakuş, bu gösterilerin ardından müritlerinin vücutlarından şişleri çekiyor, müritler ise bağlılığını ifade etmek için yerlerine oturmadan önce Şeyh`in elini öpüyor. Kadiri Tarikatı`nın zikirine katılan çocuklar da büyükleri gibi şeyhin elinden aldıkları şişleri, yanaklarına, karın derilerine batırıyorlar. Çocuklar bir yanağından girip diğer yanağından çıkan şişlerle büyüklerin yaptığı gibi okunan ilahiler eşliğinde alanda bir süre dönüyor. Harran`daki zikir, okunan dualarla sona eriyor.
------------------------------------------------------------ ------

Tekkede şiş, ne iş

Bazı tarikat kollarında kızgın demiri dile sürmek, vücudu kesmek veya delmek suretiyle yapılan çarpıcı gösterilerin amacı tarikat inkarcılarına etkin cevaplar vermektir.

28 Şubat sürecinde Türkiye baştan başa irtica ve laiklik gerilimi içindeyken televizyonlarda zaman zaman şişli-bıçaklı zikir ayinleri görülmekteydi. Olayın kanlı-canlı magazin ihtiyacını karşılamaya yönelik parıltısını değerlendiren `reyting` avcıları bu gösterilerin her tekrarında seyirci çekebildiğini biliyorlardı. Bazı tekkelerde `burhan` adı altında geleneksel biçimde sürdürülen bu ürpertici gösteriler sırasında şişlenen veya bıçaklanan insanlara ne oluyordu? Hadiselere bakılırsa hiçbir şey olduğu yoktu. Zira üzerlerinde burhan uygulanan dervişlerin bedenlerinde meydana gelen geçici basit yaralanma kısa sürede etkisiz hale gelmekte, hiçbir sağlık sorunu yaşanmamaktaydı. Bu görüntüler gerçek olabilir miydi? Yoksa bütün olup biten sadece bir tür göz boyamaktan mı ibaretti? Ne var ki, yıllardır bilinen bu tarikat geleneği özellikle batılı araştırmacılar tarafından didik didik edilerek incelenmişti. Bütün ısrarlı çabalara rağmen gösterinin sahteci bir yanı keşfedilememiş, kimse bir hile bulup kanıtlayamamıştı.

HANİ YARASI Derken Türkiye`ye Irak`tan yeni bir kaset daha geliyordu. 28 Şubat fırtınası ile birlikte tarikatlar mercek altına alınıp neredeyse bütün tasavvuf mensupları Ali Kalkancı ve Müslüm Gündüz ile bir tutulurken ortaya çıkan ve televizyonlardan yayınlanan kasette çok farklı bir `burhan` örneğine tanık olunuyordu. İlk defa bir ateşli silahın bu tür bir gösteride kullanıldığı görüntülü olarak kayda geçmekteydi. Orada da kurşunlama olayının bir hileye dayandığı düşünülmüş ama böyle bir kanıt bulunamamıştı. Kurşun bir iz yapmış ama en küçük bir yara bırakmamıştı. Şüphesiz doğa ve akıl dışı sayarak bu gibi gösterilerin gerçek olamayacağında ısrar edenlerin çoğu hala aynı görüşü sürdürmektedirler. Ancak bu ve benzeri burhan örnekleri üzerinde sayısız inceleme yapan araştırmacıların olayı henüz çözemedikleri de bir gerçektir.

NEREDEN GELİYOR? Bu olayla ilgili çok kesin tarihi verilere ve mekan kayıtlarına sahip değiliz. Ancak bu uygulamanın önce bazı Kadiri ve Rıfaı tarikat kollarında ortaya çıktığı genel kabul gören bir husustur. Bununla birlikte söz konusu gösterilerin çok eski bir mazisi olmadığını kabul etmek durumundayız. Kadirilikte daha çok ateşte akkor halegelecek kadar kızdırılmış demirin dile sürülmesi şeklinde gerçekleştirilen burhan uygulanırdı. `Gül yalamak` denen bu burhanın amacı doğa olaylarının gerçek bir dervişe zarar veremeyeceğini, dolayısıyla tutulan yolun Allah katında hak olduğunu inkarcılara göstermeye çalışmaktır. Şişleme veya bıçaklama gibi uygulama ise daha çok Rıfaı kesiminde görülmektedir ki orada da amaç aynıdır. Muhtemeldir ki bu, tarikatlara karşı toplumda olumsuz bir dalganın estiği, ilmiye sınıfının etkisiyle halkın tekkeleri inkar ettiği dönemlerde doğal bir savunma yöntemidir. Ayrıca bir dönem Kuzey Afrika şeridi gibi bazı İslam beldelerinde çokça görülen bazı büyücü Hıristiyan keşişlerin kafa karıştırıcı gösterileri de etkenlerden biri olabilir. Sihirbazlık gösterileri yaparak İslm toplumlarında yeniden Hıristiyanlığı yaymaya çalışan bazı tarikat faaliyetleri de bu açıdan kayda değer bir veri olsa gerektir. Yakın dönemin en önde gelen Kadiri şeyhlerinden biri olan Ömer Hüdai`nin `burhan` uygulaması ile ilgili bir öykü, burhan denen gösterileri sufi gözüyle yorumlamak isteyenlere kolaylık sunabilir. Ömer Hüdai, Diyarbakır`da bir şeyhi ziyaret eder, tekkede zikir yapılır. Dervişler coşunca `Burhan` isterler. Diyarbakırlı ev sahibi şeyh efendi `gerekmez evladım burada inkarcı yok ki` der. Ancak dervişler ısrar edince şişleme sahnesi kurulur, bir kişinin üzerinde burhan uygulanır. Tabii olay başarılı bir örnektir, dervişleri daha da coşturmuştur. Sonrasında da Ömer Hüdai odun toplattırıp tutuşturur ve üç dervişine bu ateşin içinde zikir halkası kurdurur. Böylece iki şeyhin iki ayrı burhan uygulaması tamamlanır. Ömer Hüdai ev sahibi şeyhe döner ve şöyle der:

İŞİN ÖZÜ GÖLGEDE... -Ne anladık bundan? Aramızda tarikatı inkar eden kimse yoktu ki. Allah üstüne sohbet edeceğimize, birbirimizin kalbindeki sevgi meşalesini yakacağımıza odun yaktık, eğlendik, neye yaradı? İlginçtir bugün hala bazı Kadiri ve Rıfai kollarda kızgın demir veya şiş gibi aletlerle `burhan` uygulaması yapılır. Ancak yirminci yüzyılın son çeyreğine kadar yaşayan Kadiri şeyhlerinden Tayyar Baba `bu devirde işin özünü gölgelemeye başladığı` gerekçesiyle kendi dervişlerine `burhan`ı yasaklamıştır.
----------------------------------

[Kaynaklar]

  • http://www.tumgazeteler.com/fc/ln.cgi?cat=33&a=1456522
  • http://www.tumgazeteler.com/fc/ln.cgi?cat=33&a=1456153
  • http://www.tumgazeteler.com/fc/ln.cgi?cat=33&a=809042
  • -----------------------------------------------------------



    __________________
    Yukarı dön Göster KuvvetMira's Profil Diğer Mesajlarını Ara: KuvvetMira Ziyaret KuvvetMira's Ana Sayfa
     

    Sayfa Sonraki >>
      Yanıt YazYeni Konu Gönder
    Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

    Forum Atla
    Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
    Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
    Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
    Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
    Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
    Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

    Powered by Web Wiz Forums version 7.92
    Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
    hanif islam

    Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

         Sayfam.de  

    blog stats