HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Alıntılar, Makaleler
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Alıntılar, Makaleler
Konu Konu: Peçeli öğretmen Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

Peçe tesettürün bir adım haddi aşanıdır

ARAB NEWS gazetesi (Suudi Arabistan), 21 Ekim 2006

 

Yazan: Iman Kurdi.

Çeviren: Hasan Akçay

 

Kısa süre önce Fransa’da  tesettür tartışması alevlenince ben kendimi tesettürlü kızların yanında buldum; onların okuma haklarını savundum onların.  Ama bu kez durum değişik. İngiltere’nin eski dışişleri bakanı Jack Straw ve yanındakiler, peçeli bayanların verdiği rahatsızlıktan yakınıyorlar ki haklılar.  

 

Tesettür başka, peçe bambaşka. Tesettürün amacı tevazudur. Bir kadının başkalarıyla özgürce iletişim kurmasına, araba sürmesine, sebze doğramasına, bs ekranını görmesine ve dersanede görev yapmasına elverir.

 

Peçe ise onu giyeni saklar; başkalarıyla iletişim kurmasına, sebze doğramasına, makine türü araçları kullanmasına ve  beş duyumuzun hakkıyla iş görmesine dayanan gündelik işlerin yapılmasına engel olur.

 

İkisi de dinî uygulama sayılabilirse de bence Allah’ın emri değildir. Ama konumuz şimdi o değil.  Eğer bir kadın, inancı gereği  kapanıyor ve peçe takıyorsa bu onun hakkıdır; modanın gereği olarak giyilip okulun kapısında çıkarılıveren bir lüks olarak görülemez. 

 

Öte yandan ben bir veliyim; çocuğuma en üs düzeyde dikkatin verilmesini isterim. O yüzden,  Ayşe Azmi’yi işten atan Kirklees okul yönetimini tamamen haklı buluyorum; o hanım yüzü açık öğretmenlik yapmaya hazır değil. Okulun görevi, önce öğrenciler ve onların öğretimidir. Öğretim ise kesintisiz öğrenci-öğretmen iletişimiyle mümkün. İletişim gözgöze olmayı, dudak okumayı, yüz ifadelerini anlamayı  ve bir sürü ilişkinin kurulmasını gerektirir. Ama peçeli bir öğretmen, peçede gözler için delikler olsa bile, bunların hiç birini yapamaz.   

 

Bayan Azmi Müslüman olduğu için atılmadı okuldan. Velilerin çocuklarına verilmesini istediği eğitimi onları istediği düzeyde veremediği için atıldı. Peçeyi madem imanı gereği takıyor onu çıkarmaya zorlanamaz.  Ama onun da kabul etmesi gerekiyor ki karma bir okulda öğretmenlik yapmasına izin verilemez. Ayşe Azmi’nin özverili ve yetkin bir öğretmen olduğundan eminim; yalnızca kızların öğrenim gördüğü bir bir kız okuluda yüzü açık pek âlâ çalışabilir. Yüzü giriş mülakatında açık olduğuna göre kız okulunda da açık olabilir.

 

*

 

Yazının bütünü aşağıda,

________________________________________

 

Öğrencileriyle yüzyüze

 

 

A Face Veil Goes One Step Beyond a Dress Code

Iman Kurdi, ikurdi@bridgethegulf.com

When the debate on the hijab raged in France a little while ago, I found myself firmly defending the right of girls to wear the hijab to school. But now I find the shoe is on the other foot. I find myself sympathetic to Jack Straw, the former British foreign secretary, and others who have followed him in expressing a growing unease at dealing with women wearing a full-face veil.

There is a world of difference between the hijab and the niqab. The hijab is a form of dress based on modesty. It leaves a woman relatively free to interact with others, to drive a car, to chop vegetables, to operate machinery, to see a computer screen or to stand in front of a classroom and teach.

The second is a veil in the true sense of the word. It hides and separates. It also physically impedes a woman from fully interacting with others, chopping vegetables, operating machinery or doing any number of every— day tasks which require the full use of the five senses.

Both can be considered religious customs. My personal view is that neither is a religious dictate, but this is irrelevant to this debate. If a woman believes that wearing the hijab or covering herself up in a niqab is her religious duty then I must accept and respect that belief. I cannot ask her to take off her hijab or her face covering at the door of the school or the hospital as if it were merely a fashion item.

However as a patient or as a parent, I have the right to expect the highest level of care. Hence I believe that it is entirely correct that Kirklees Council suspended the teacher Aishah Azmi because she was not prepared to teach without a face cover. Their duty is toward their pupils. Teaching is based on complex interaction between student and teacher. This interaction requires the student to make eye contact, to see the lips move as they speak, to register facial expressions and to build a relationship of sorts — all of which is severely impeded if the teacher’s face is covered, even if there are peep holes for the eyes.

Mrs. Azmi was suspended not because she is Muslim but because she is unable to perform her job to the standard that parents have a right to expect for their children. If she believes that it is her religious duty to wear the full-face veil — as she does — then clearly she cannot be asked to remove it, but neither can she expect to teach in a mixed-gender environment. I have no doubt that Aishah Azmi is a dedicated and capable teacher but she should be teaching at a single-gender school where she can be free to teach without a face cover. Clearly she knows this since she did not wear a face covering to her job interview at the school.

There are a host of jobs that Muslims cannot undertake. Some, like wine tasting, are out of bounds for men and women. Others, like being a lifeguard, are out of bounds for veiled women. It is in the nature of the job. It is ludicrous to cry racial discrimination because the job we wish to do is incompatible with our religious customs.

All of this has stirred up the debate on integration in Britain. Jack Straw who started this particular snowball rolling revealed that he asked women who visited him at his constituency to remove their face veils. He did this in a highly respectful manner: It was a request, not a condition; there was always someone else present in the room and most importantly it was not done with any malicious intent. I can understand his unease at speaking to someone behind a veil. I can also understand his contention that you cannot build trust and understanding if you cannot see the facial expression of your interlocutor. I agree with him fully though I worry about its implications. It is hard enough for a citizen to visit their MP without also having to contend with lifting their veils. But since it is merely a request, where is the harm? They are free to say they prefer to stay veiled.

The problem of course is that this debate has become highly politicized and comes at a time when the Muslim community in Britain feels increasingly targeted. But the debate is one that needs to take place.

And then I read the news and I notice that in Tunisia, a Muslim country, there is a law banning women from wearing the heap in public places. It is not a new law, and Tunisia is not the only Muslim country to have such a law — Turkey for instance has similar rules banning women from covering up in public institutions — but this law is being applied with renewed vigor and Tunisian politicians have been stressing the incompatibility of the hijab with modernity. Morocco has also recently moved to discourage women from wearing head covers. It is a similar discourse, one which questions the reasoning behind the wearing of head scarves and face covers and which aims to separate the religious from the political. Are women veiling out of genuine religious belief or is it more of a political statement?

I find myself increasingly torn. It is unacceptable to me that a girl should be denied entry to a university or a school because she wears the hijab just as I find it unacceptable that a girl should be denied access because she is not wearing the hijab. It should be a matter of personal choice where girls are free to choose how they dress. So long as the way they dress does not interfere with their capacity to learn, it should not concern the educational authorities. At the same time, I share the concern about the politicization of female dress. I do feel increasingly alarmed by the trend toward full veiling.

In my view covering the face takes veiling a step beyond dress. For me, a woman who covers her face as well as her body is choosing to separate herself from the people around her. She is withholding her identity, hiding her emotional reactions and her personality. She is choosing to remain a stranger. It is no surprise that she generates mistrust.
Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
adalet
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 02 ekim 2006
Gönderilenler: 1195
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı adalet

 

  "Ele verir telkini,kendi yutar talkını." yabancı ülkelerdeki icraatları desteklemek kolay.Gel de kendi ülkendeki peçe adına yapılan zulümleri eleştir.Gerçi bu yazıyı yazanın bir şekilde kulağının çekileceğine inanıyorum ya neyse.

  Bu peçe olayında benim dikkatimi çeken,takılan peçelerin takanı ne kadar ilkelleştirdiği ve küçük düşürdüğüydü.Yuh olsun bu soytarı kıyafetini inanç diye dayatanlara.



__________________
"Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Yukarı dön Göster adalet's Profil Diğer Mesajlarını Ara: adalet
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Aşağıdaki alıntıya göre mezhepçi bayanların çarşaf giymeleri, peçe takmaları farz. Bu görüşe göre pardesü, başörtüsü falan bir dejenerasyonun göstergesi. Hakk(!) mezheplerin müntesiplerine duyurulur.

Beyan Dergisi – Mustafa Özşimsekler

TEFSİR ÂLİMLERİ ÇARŞAF İÇİN NE DİYOR?

Bazı tefsirler ise "cilbab" kelimesini "milhafe" diye tefsir ederler ki, "milhafe" lügatta çar ve çarşaf mânasına gelir. Şimdi ulemânın bu âyetle alâkalı yaptıkları tefsirleri zikrettiğimizde, tariflere en uygun kıyafetin çarşaf olduğu görülecektir.

Ulemâ âyet
ti kerimede "cilbab" diye geçen, bu tesettürün nasıl olacağı hususunda birkaç görüşe ayrılmışlardır. İnşallah şimdi bizler kenara çekilip onların görüşlerine yer verelim.
Son devrin âlimlerinden Elmalılı, bu âyeti tefsir ederken "cilbab"ı şöyle tarif
etmiştir:
- "Baştan aşağı örten çarşaf, ferace, câr gibi dış elbisenin adıdır."
- "Tepeden tırnağa örten giysidir."
- "Çarşaf ve peçedir."

Âyetti kerimede geçen "İDNÂ" kelimesi: Yaklaştırmak demek ise de, âyette "Alâ" harfi cerri ile kullanılması, kapsamak sûretiyle sarkıtmak mânasını da ifade ettiğinden, üzerinden sıkıca örtmek demek olur. "Cilbab örtmek" tabirinde de iki şekil vardır. Bunlardan birincisi; cilbablarından birisiyle bütün bedenini örtmek; diğeri ise, cilbabın bir tarafıyla başından yüzünü örtmek demek olur.

Elmalılı, âyetti kerimede geçen "cilbab idnâsını", bu şekilde tarif ettikten sonra şöyle devam ediyor: "Bu beyanda da iki sûret vardır. Birisi kaşlarına kadar başını örttükten sonra büküp, yüzünü de örtmek ve yalnız tek bir gözünü açık bırakmak." Elmalılı bunu söyledikten sonra, "Bizler yetiştiğimiz zaman memleketimizde validelerimizin tesettür tarzı bu idi." der. İkincisi de alnının üzerinden sıkıca sardıktan sonra, burnunun üzerinden dolayıp gözlerin ikisi de açık kalsa bile, yüzün büyük bir kısmını ve göğsü tamamen örtmüş bulunmaktır. Bu açıklamadan sonra da, "Hicri 1310'da İstanbul'a geldiğim zaman İstanbul hanımlarının bir peçe ilave edilmek ve elde açık bir şemsiye bulunmak şartıyla tesettür tarzları bu idi." demektedir.
Evet, Elmalılı merhum "cilbab"ı böyle tarif ediyor.

Yine bu konuda Konyalı Mehmet Vehbi Efendi "Hulasatü'l Beyan" isimli tefsirinde:

"Kadınların ziynetlerini örtmeleri için çarşafa bürünmelerinin lazım ve vacip olduğunu zikretmektedir."

Ömer Nasuhi Bilmen Efendi de kendi tefsirinde "Cilbab"ı çarşaf olarak tefsir etmişlerdir.

Gördüğümüz gibi son devrin âlimlerinden, herkesçe tanınan ve kabul gören üç tane tefsir âliminin "cilbab" hakkındaki görüş ve yorumları bu şekildedir Şimdi de diğer ulemâ bu âyeti nasıl tefsir
ediyor ona bakalım:

Taberî, İbn Sîrîn'den şöyle rivayet eder:
"Abide esSelmani'ye, "Dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle" âyetinin mânasını sordum. O hemen büyük bir çarşaf alarak onunla bütün vücudunu örttü. Başını da kaşlarına kadar kapatt
ı. Yüzünü de tamamen kapattı. Yalnız sol gözünü açık bıraktı. Böylece âyeti fiili olarak tefsir etti."

Taberî ve Ebû Hayan, İbn Abbas'tan şöyle rivayet etmişlerdir:
"Kadın cilbabını alnının üzerine indirir ve oradan sıkar. Alttan da burnunun üzerine kadar kapatır. Yalnız gözleri dışarıda kalmalıdır. Yüzünün kalan kısmı ile göğsünü tamamen kapamalıdır."

Ebu's Suûd Efendi: "Cibab"tan maksat, çok geniş ve uzun bir örtüdür. Kadın bununla başını örttüğü gibi yüzünü ve göğsünü de örterek ayaklarına kadar salar. Buna göre âyetin mânası, 'Kadınlar dışarıya veya yabancı bir erkeğin karşısına çıkacakları zaman, bu örtüyle yüzlerini ve bütün vücutlarını örtsünler.' olur." demiştir.

 
 http://www.beyan.com.tr/arsiv/ekim2005/guldeste.htm

 



__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Kurandakidin isimli siteden bir alıntı:

Şafii ve Hanbeli mezheplerinde kadının istisnasız tüm vücudu her zaman kapanması gereken bölgedir (yüz ve eller de dahil). Hanefi ve Maliki mezheplerinde ise bir tek eller ve yüz, o da fitne olmayan koşullarda açık olabilir.(Sabuni Tefsirul Ayatil Ahkam 2/154,155)

Es Suddi: “Kadın gözlerinden birini ve yüzünün açık kalan göz kısmındaki tarafını kapatır. Sadece bir göz açıkta kalır.” Ebu Hayyan: “Endülüs’te adet böyle idi. Kadının bir gözünden başka hiçbir yeri görünmezdi.”( Ebu Hayyan, El Bahrul Muhit)

Şafii imamları kadının kesilmiş olan tırnaklarına dahi bakmayı yasaklamışlardır.(İbni Hacer el Heytemi, İslam’da Helal ve Haramlar 2/13)

İslam’ın kadına farz kıldığı örtünme kadının yüzünü de içine almaktadır.(Fıkhus siyre sf:240)

Kadının, yabancı erkeğin göğsüne, sırtına, bacağına lezzet korkusu olmasa bile bakması caiz değildir. Yüz ise fitne açısından ayaktan, saçtan ve bacaklardan daha ileridedir. Bu kısımlara bakmak ittifakla haram olduğuna göre, yüze bakmak da evveliyetle haram olması gereken bir fiildir. (Sabuni, Revai 2/156)

…Uydurmaların ortaya atıldığı ilk dönemlerde tartışma konusu “Kadının hangi bölgelerinin dışındaki yerler gözükebilir?” şeklindeydi. Tartışma “Tek göz mü, çift göz mü, tamamen peçe ile mi?” şeklindeydi…


Peçeli Öğretmen ile ilgili bir haber: http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=191760




__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Mezhepçi Öğretinin Hür olmayan kadınlara reva gördükleri giyim şeklini biliyor musunuz?

Büyük İslam Alimi(!) Ömer Nasuhi Bilmen diyor ki;

23- Cariyeler (köle olan  kadınlar) için avret yeri, erkekler gibi, göbekleri altından dizleri altına kadar olan kısımla karın ve sırtlarıdır. Hür kadınların şeref ve durumları bakımından örtmek zorunda bulundukları organları daha çoktur. Köleler ise, hürriyet şerefinden yoksun ve efendilerinin hizmeti ile meşgul oldukları için, bunlara daha fazla genişlik gösterilmiştir.

(Büyük islam İlmihali, Namaz Kitabı, Setr-i Avret Bölümü)

Hür kadınlara ağzını burnunu kapattıranlar, onları kara çarşaflara gömenler hür olmayanlara "göğsünüz açık gezebilirsiniz" demektedirler. Müslüman olsalar da...

Hani tesettür(?) tüm müslüman kadınlara farzdı.

İnsan haklarından dem vuranlar bu çifte standart karşısında ne derler acaba?



__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

İnsan haklarından söz edenlerin aslında, benim gördüğüm kadarıyla,  hakla makla ilgilendiği yok.

Örneğin nerdeyse her makalesinde türban hakkına mutlaka değinen Hayreddin Karaman'ın Allah'ın hiç olmazsa bi kerecik cuma namazı bağlamında kadınların ibadet hakndan söz ettiğini görmedim.

Türban hakkı lehinde Allah'ın her günü gösteri yapıp sloganlar haykıranların "vadibuhünne"nin "Kadınları dövün!" diye çarpıtılmasını protesto eden ve kadınların insan muamelesi görme hakkını dile getiren bir tek sloganını duymadım.

Türban hakkı için AİHM'in yolunu aşındıranların o yolu bir kerecik te  çok eşli zulmün sona erdirilip erkeğe tanınan eşin bölünmemiş sevgisine olan hakkın kadına da tanınması için kat ettiğini okumadım.

Bu hal insanı karamsar yapabilir. En iyisi biz de Suudiler gibi işi gırgıra vuralım. Orda İngilizce yayınlanan bir gazeteden öğrendiğime göre Tash Ma Tash diye bir TV dizisi  varmış.

Sinema diliyle yapılan öneriler:

-Kadınlara araba sürme hakkı verilmediği gibi erkek eşeğe binmek de yasak olsun.

-Kız okulları erkek okullarının güneyine yapılsın çünkü rüzgar genellike kuzeyden esiyor; kız okulu kuzeyde olursa cins-i latifin kokusu ve sesi duyulur; erkek öğrenciler tahrik ve rahatsız olur.

Bakın bu rahat bırakılma hakkı çok önemli.

Sevgi ile, Hasan Akçay

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

Peçe ve tesettür aslında yalnızca geleneğin emridir; ilahî değil beşerî ve keyfîdir. O yüzden uygulaması da keyfîdir.

 

Örneğin bazı bedevi kadınlar peçe atakıyor ama başları açık çünkü yassı burunlarını sevmiyorlar. Peçe, burunlarını örttüğü için, onları daha güzel gösteriyor.

 

Resim için bkz

  http://www.nationalgeographic.com/photography/galleries/wome nbehindtheveil/

 

*

 

Suudi Arabistan’da gelinin adı da tesettüre sokuluyor. Düğün davetiyelerine gelinin adını yazmak haram.

 

Bkz. http://www.arabnews.com/  Advocating the Rights of Women and Minorities (Gazetenin arama penceresine Advocating the Rights yazıp tıklayın. H A)  
Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
savana
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 30 nisan 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı savana

Suudi Arabistan’da gelinin adı da tesettüre sokuluyor. Düğün davetiyelerine gelinin adını yazmak haram.

gerçekmi bu?Pes yani araplar uçmuşlar. şaka gibi:))



__________________
O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Yukarı dön Göster savana's Profil Diğer Mesajlarını Ara: savana
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

savana Yazdı:

Suudi Arabistan’da gelinin adı da tesettüre sokuluyor. Düğün davetiyelerine gelinin adını yazmak haram.


gerçekmi bu? Pes yani araplar uçmuşlar. şaka gibi:))



Uçanlar sadece Araplar değil. Benim senelerce müntesibi olduğum camida da böyle bir gelenek vardı. Ve halen de var. Düğün davetiyelerine bayanın ismi değil isminin başharfi yazılırdı sadece. Ne büyük takva ama:))

Gelinin ismini öğrenen davetliler acaba sırf o isimle ne gibi bir çirkinlik yapabilecekler acaba??? Millet mi sapık, bunlar mı? Bu nasıl bir dindarlık anlayışıdır böyle?




__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
malcolm_x
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 12 mart 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 52
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı malcolm_x

selam dostlar

Ben bu peçe olayına dönmek istiyorım...Hepimizin de bildiği gibi Allah Kuran da çocuklara ve uyuntu erkeklere karşı  zinet yerlerini göstermelerine yasak getirmemişken insanların niye böyle ugulamalar yaptığını anlamış değilim...

Allah ın Kurandaki değimiyle ''Allah sizin için kolaylık diler zorluk dilemez.''Ama vakıa o ki Allahın kolaylaştırdığı bir konuda bile insanlar kendilerini çıkmaza sokuyorlar...Allah selamet versin...

SAYGILARIMLA...



__________________
malcolm_x
Yukarı dön Göster malcolm_x's Profil Diğer Mesajlarını Ara: malcolm_x
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats