HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da İnanç Konuları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da İnanç Konuları
Konu Konu: Ayın Yarılması diye bir mucize YOKTUR Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
siyah
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 09 mart 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 26
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı siyah

SÛRESİ

1 - Kıyamet saati yaklaştı, Ay yarıldı.

2 - Bir mucize görseler hemen yüz çevirirler ve "süregelen bir büyüdür" derler.

3 - Yalanladılar, nefislerinin arzularına uydular. Halbuki her iş yerini bulacaktır.

4 - Andolsun ki onlara (kötülükten) vazgeçirecek nice önemli haberler gelmiştir.

5 - Bunlar üstün bir hikmettir fakat uyarılar fayda vermiyor.

6 - Sen de onlardan yüz çevir ki, o gün çağırıcı, görülmedik müthiş bir şeye çağırır.

7 - Gözleri düşkün düşkün (zelil ve hakir) kabirlerinden çıkarlar, sanki yayılan çekirgeler gibidirler.

 

BU AYETLER SİZE YETMİYORMU ARKADASLAR. ZAMANINDA BU HADISEYE BUYUDUR DIYENLERDEN NE FARKINIZ VAR.ORTAK YANINIZ İNKAR ETMEKTİR. DİKKAT EDİN...



__________________
KİŞİNİN BİLMEDİĞİ DÜŞMANIDIR
Yukarı dön Göster siyah's Profil Diğer Mesajlarını Ara: siyah
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Selam Siyah

Kamer Suresi 1. ayette;

- "Kıyamet Saati" denilerek Kıyametin hemen öncesinden bahsediliyor, 1400 yıl öncemizden değil.
- "Ay yarıldı" denilerek ve işin içine Hz. Muhammed'in adı ve fonksiyonu karıştırılmayarak olayın bizzat ve direkt Yüce Allah tarafından yapıldığı söyleniyor.

Üstelik Hz. Muhammed kendisine mucizeler verilen bir Peygamber değildir.

Sadece başlıklara göz atıp alelacele birşeyler karalama yerine konular hakkında nelerin yazıldığına bakarsanız ve bundan sonra eleştiri üretirseniz daha iyi olacaktır. Zira itirazlarınız zaten dile getirildi ve yanıtlandı.




__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
siyah
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 09 mart 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 26
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı siyah

YAHU...

PEYGAMBER EFENDİMİZ KIYMETIN COK YAKLASTIĞINDAN ZATEN BAHSEDİYORDU.SEN YAKLAŞMAK SÖZUNDEN 1 VEYA 2 YIL ANLAMA.PEYGAMBER EFENDİMİZ AHİR ZAMANDA DECCAL GELECEK DEMESİ VE BİR TAKIM ALAMETLERİNİ SOYLEMESİ YANİ NEREDE CIKACAK NE YAPACAK GİBİ MEVZU İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRMESİ UZERİNE SAHABEDEN BİRKAÇ KİŞİ RESULULLAHIN BAHSETTİĞİ SEKİLDE DECCALI ARAMAYA KOYULMUSTUR.

ZATEN HZ. MUHAMMED S.A.V. DE AHİRZAMAN PEYGAMBERİDİR.SON PEYGAMBERDİR.BİRAZ KITAP AÇ VE OKU. AMA ATEŞLE OYNAYAN HOCANIN KITAPLARINA BAKMA.SEN BÜYÜK İMAMLARIN TEFSİRLERİNE BAK.BİRÇOK HADİS VARDIR GELECEKTEN HABER VEREN VE GERÇEKLEŞEN.AYIN YARILMASI PEYGAMBER EFENDİMİZE VERİLMİŞ BİR MUCİZEDİR.İKİNCİ AYETTE "BUYUDUR DERLER" SÖZÜ GEÇİYOR.DEMEK Kİ BU BİR MUCİZEDİR VE İNKAR EDİLMİŞTİR.

BUNLAR HADISLERLE SABITTIR.BU RESULULLAH IN SÖZLERİ SAHABEDEN  TABİİN E ONLARDANDA  GUNUMUZE KADAR GELMİŞTİR.EĞER SEN HADİSLERE İNANMIYORUM DERSEN O ZAMAN BEN SANA BİRŞEY ANLATAMAM.



__________________
KİŞİNİN BİLMEDİĞİ DÜŞMANIDIR
Yukarı dön Göster siyah's Profil Diğer Mesajlarını Ara: siyah
 
siyah
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 09 mart 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 26
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı siyah

 

BEN SANA SADECE OKU DİYORUM

AMA NE OKUDUĞUNU BİL.ÖLÜM İNSANIN KIYAMETIDIR.ODA YAKLAŞMAKTADIR.



__________________
KİŞİNİN BİLMEDİĞİ DÜŞMANIDIR
Yukarı dön Göster siyah's Profil Diğer Mesajlarını Ara: siyah
 
sorun
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 29 mart 2007
Gönderilenler: 4
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı sorun

AYIN YARILMADIĞINI SAVUNANLARA.....

Ayın yarılmaadığını nerden çıkarıyorsun ..gördün mü yarılmaddığını.. bu konuda mucizeyi haber verenlerin salahiyetine bakılır tamam mı ben ona bakarım ..senin bu iddayı ortaya atmada hiç bir hakkın ve yetkin yok.sen taa burdan ordaki olay hakkında sanki ordaimişsin gibi atıp tutuyorsun .yani insan en azından biraz yumuşak söyler bunu ,ikna olamadım diyebilirdin.tamamen gündem oluşturmak için oluşturulmuş..Sen göremediğini inkar mı edersin ..?O MUCİZEYİ İLETEN SAHABELERİ ,SONRA ,GELEN ALİMLERİ  O SADIK İNSANLARI BİR ANDA BÖYLE KENERA KOYAMAZSIN ..

LÜTFEN BU KADAR CÜRETLİ OLMA,SANA BÖYLE BİR VAZİFEDE VERİLMEMİŞ,BATMAKTAN KORK,İNSANLARIN AKLINA HİLAF SOKMA ,BİZİM HERZAMANKİNDEN DAHA FAZLA BİRLİKTE OLMAYA ,OLMASAKTA ÖYLE GÖRÜNMEYE İHTİYACIMIZ VAR BUNU SENDE BİLİYORSUN .......

 

 

Yukarı dön Göster sorun's Profil Diğer Mesajlarını Ara: sorun
 
ABCDF
Ozel Grup
Ozel Grup


Katılma Tarihi: 11 agustos 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 412
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ABCDF

(EN'ÂM suresi 116. ayet) Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler.'

(EN'ÂM suresi 149. ayet) De ki: "En 'üstün ve apaçık' delil Allah'ındır. Eğer O dileseydi elbette tümünüzü hidayete yöneltip-iletirdi."

(ZÜMER suresi 3. ayet) Haberin olsun; halis (katıksız) olan din yalnızca Allah'ındır. O'ndan başka veliler edinenler (şöyle derler:) "Biz, bunlara bizi Allah'a daha fazla yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz." ...

(AHZÂB suresi 67. ayet) Ve dediler ki: "Rabbimiz, gerçekten biz, efendilerimize ve büyüklerimize itaat ettik, böylece onlar bizi yoldan saptırmış oldular."



__________________
Artık kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır; bunun kopması yoktur.
Yukarı dön Göster ABCDF's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ABCDF
 
barış
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 13 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 339
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı barış

Selam Sorun,

Bu nasıl mantık böyle? Ayın yarılmadığını gördün mü diye soru olur mu?

Sen ayın yarıldığını gördün mü? Sürekli mucize isteyip duran o devrin müşrikleri gibi biz de  illa da mucize diye mi tutturacağız? Bulmak için söylentilere, kulaktan kulağa geçen sözlere mi bakacağız?

Karşılarında okunup duran kitap onlara yetmemişti, bize de yetmiyor galiba.

 

Yukarı dön Göster barış's Profil Diğer Mesajlarını Ara: barış
 
Müceddid
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 27 mart 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 51
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Müceddid

Bismillahirrahmanirrahim..

 

Şakkı Kameri inkar edenlere cevaptır..

 

Sure-i Kamerde :

1-Saat yaklaştı ve ay yarıldı

2-Onlar bir ayet görürlerse yüz çevirirler ve süregelen bir büyüdür derler

3-Ve yalanlayıp kendi heveslerine uyarlar.Ve her iş kararlaşmıştır         ,

4-Andolsun ki onları vazgeçirecek nice önemli haberler gelmiştir

5-ki bunlar gayesine ermiş bir hikmettir.Fakat uyarılar fayda vermiyor..

 

Bu sureyi celile de çok meseleler var biz birkaçına değineceğiz..

1-)Saat yaklaştı ve ay yarıldı bahsi: Burada kesinlikle vaat edilen saat kıyamet saati değildir..Nitekim bunun kanıtı hem bundan önceki sürede hem de bu süre içindedir..en- Necmin 57. ayetindeki ‘’Yaklaşan yaklaştı’’ ayetinde neyin yaklaştığı da ondan sonraki süre olan kamerde ortaya çıkıyor..Bir ikincisi el-kamer 46. ayetteki  ‘Bilakis kıyamet onlara vaat edilen asıl saattir ve o saat daha belalı ve acıdır’..Asıl saatin ne olduğu ortada dolayısıyla saat yaklaştı lafzı burada kıyameti ifade etmez..Buradan kasıt kıyametin yaklaştığıdır yaşlı dünyanın her gün biraz daha kıyamete gittiğinin ifadesidir..Kaldı ki kıyamet lafzı ayette yoktur direk kıyamet lafzı olsaydı sizin itirazlarınız bir parça haklı olabilirdir..Buradaki lafız saattir ve kitapta her saat kelimesi kıyameti ifade etmez.Bu böyledir en doğrusunu Allah bilir..

 2-)Şakka fiilinin kullanımı:Sizin de daha önce değindiğiniz gibi Şakka sadece el-kamer’de kullanılmıyor…Mana olarak yarılma,ortadan ikiye yarılmayı karşıladığından filolojik bir izahata gerek duymuyoruz..

3-) 2. ayeti celilenin tefsiri olarak öncelikle

 Gerçekleşmemiş bir olay’dan yüz çevrilmez(aksini iddia eden..!)

 Gerçekleşmemiş bir olaya büyü denmez (diyecek olan)

 Gerçekleşmemiş bir olay yalanlanmaz

 Gerçekleşmemiş bir olayı da içine katarak fayda vermiyor denmez..

 

Ayetin hükmü sarihtir..Aklıyla bir problemi olmayan her insan bunu anlar aksini iddia eden varsa Kur’ana hata izafe etmiş olur..Şakkı kamer meselesi geçmişten beri inançsızların sığınağı olmuştur ama yazık ki hepsinin sonu hüsran..

Nitekim saffat süresinin ayetleri de bu konuya işaret eder

13-Kendilerine öğüt verildiği zaman öğüt almazlar.

14-Bir mucize görseler alay ederler

15-Bu apaçık bir büyüdür derler

 

14. ayetteki ‘’Ayet ‘’ lafzı ile el-kamerdeki ayet lafzı aynı manadadır.Zira olmamış bir meseleye büyü denmeyeceğini daha önce ifade etmiştik…

4-)Süreyi kamerin mucizeyi ifade ettiği en kuvvetli nokta da  9.ayetten sonra yalanlanmış peygamberlerden bahsedilmesidir..Onların inanmaması büyücü demeleri haliyle hz.Peygamberi şaşırtmıştır bunun üzerine kavimlerden örnek verilmiştir.Kaldı ki firavun’un gözünün önünde mucize gösteren peygambere inanmamasından bahsedilmesi aklı olana yeter de artar da..

 

43.ayette şimdi sizin kafirleriniz onlardan daha mı iyiler denilerek İnkar edenlerin durumlarının mukayesesi yapılıyor.Demek ki ortada bir olgu var mevcut  olmayan bir durum gerçekleşmemiş bir durum için bunca örnek ve ifade verilmez..Bu böyledir iddianız batıldır uydurabildiğiniz kadar uyduruyorsunuz..

Gelelim olayların hadis boyutuna :

3285- İbn Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Biz Minâ’da, Peygamber (s.a.v) ile beraber iken ay bir parçası Hıra dağının ötesine diğeri de berisine olmak üzere ikiye bölündü. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), şâhid olunuz buyurdu ve Kamer sûresinin birinci ayetini okudu.” (Buhârî, Menakıb: 27; Müslim, Sıfat-il Kıyame: 17)

3286- Enes (r.a.)’den rivâyet edilmiştir. Dedi ki: Mekkeliler, Peygamber (s.a.v)’den bir mucize istediler, Ay Mekke’de yarıldı ve Kamer sûresi 1-2. ayetleri indi: “Kıyamet saati yaklaştı ve ay yarıldı. O inkârcılar bir mucize görseler, hemen yüz çevirirler de; “Hep olagelen bir büyüdür” derler.” Ayette geçen “Müstemir” kelimesine geçici anlamı verilmiştir. (Buhârî, Menakıb: 27; Müslim, Sıfat-il Kıyame: 17)

3287- İbn Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) zamanında ay ikiye bölündü. Rasûlullah (s.a.v.)’de şâhid olunuz” buyurdu. (Buhârî, Menakıb: 27; Müslim, Sıfat-il Kıyame: 17)

3288- İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) zamanında ay ikiye bölünmüştü de bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), Şâhid olunuz!” buyurdu. (Buhârî, Menakıb: 27; Müslim, Sıfat-il Kıyame: 17)

3289- Cübeyr b. Mut’ım (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ay, Peygamber (s.a.v)’in zamanda bölünerek şu dağın üzerinde iki parça oldu. Bunun üzerine Mekke müşrikleri, Muhammed bizi büyüledi dediler. Onlardan bazıları da “Bizi büyülediyse tüm insanları da büyüleyemez ya dediler.” (Müsned: 16150)

 

Abdullah ibn Abbâs(r.a)'tan: O: Peygamber (s.a.v) za­manında ay ikiye bölündü, demiştir(Buhari Kitabul Menakib 27.Bab)

 

Enes r.a farklı senetlerde rivayet gelmiştir..Bu rivayet mutevatir değildir diyen ilimsiz guruh kendilerini haklı çıkarmak için inkar etmişler..Aynı şekilde ibn-i Mesud’tan da farklı senedlerde rivayet gelmiştir. (ayrıntılar için bknz İbni Kesir Tefsiri el-kamer suresi)

 

Gelelim hadisleri inkar edenlerin ashaba yönelik fikirlerine..Bu olayı Abdullah bin Mesud r.a kendi gözleri ile görmüş rivayet zaten o şekilde gelmiştir..İbni Abbas ve Enes mucizeyi görmemişler onlar kendi aralarındaki konuşmaları rivayet etmişlerdir..

Zaten  onlara ait hadislerdePeygamber zamanında diyor Enes ve İbni Abbas’ın biz gördük dedikleri yok ...Keza Cübeyr bin Mutim de İbni Mesud gibi olaya şahit olan bir diğer sahabedir.

Bu olayı destekleyen bir başka unsur Huzeyfe r.a’nın Medaindeki hutbesinde ‘Uyanık olunuz ki, kıyamet saati yaklaştı ve Peygamber zamanında ay hakikaten yarıldı’ demesidir..

Ve muşrikler bu olaydan sonra kervanlara durumu sormuş kervanlardan birkaçının da olaya şahit olduğunu duymuşlar fakat yine de inkar etmiş ‘’Bunun büyüsü herkesi rehin almış’’ demişlerdir..

 

Bu konuda Elmalılı Tefsirine başvurulabilir.

 

Tokat mahiyetinde bir delil :

 

Rahmetullah el- hindi  şu bilgileri vermekte :Fereşne tarihinin on ikinci makalesinde Hind bölgesinin Malibar Halkının bunu gördüğü (yarılmayı) ve kabul ettikleri bu olayın meydana gelmesinden sonra civardaki Hint Mecusilerinin beldelerine bildirdikleri belirtilir..Hafız el- Mizzi’de İbni Teymiyye’den bazı seyyahların hind diyarında üzerinde’’Ayın İkiye bölündüğü gece yapıldı’’ yazısı bulunan bir yapı bulunduğunu kaydeder..(İzharul Hak II. 102)

 

 

İtiraz edenler biraz düşünsün saniyelik bir olayı dünyadaki herkesin görmesi  imkansızdır..Kaldı ki ay belli yörelerde görülür belli yörelerde görülmez o zamanlar teleskopta yok baksınlar (allahım nelerden bahsedecek hale geldik).Hem Bu olay gece gerçekleştiği için çoğu insan yataklarında muhtemelen koyun sayıyor vaziyetindeydi dolayısıyla görmeleri imkansız..Fakat güneydoğu asya’daki memleketlerden malabar’ın tarihlerinde böyle bir vak’aya rastlanıyor..Bu tarihlerde bir Malabar Mihracesinin o gece manzarayı gördüğü kaydedilmiştir.

Arabistanda bölünen ayın görülebileceği en uygun yer Hindistanın güneyidir..Anlık bir olayın dünyaya yansımamasından dolayı inkar edenler ancak  gafletlerinin kurban olurlar..

 

Siz artık uydurmaktan inkar etmekten dolayı öyle bir mekanizma sahibi olmuşsunuz ki gözünüze sokulacak  derecede ifadeleri net yazsak bile inkar ediyorsunuz.

 

Şimdi biriniz çıkacak  o tarihleri de yaz filan diyecek iyi biliyorum..Biz kimsenin dininin bekçisi değiliz inanmak isteyen adam her şekilde inanmaya çalışır inanmak için delil arar yok inkar edecek adamın yöntemi bellidir ..’’Kıvırmak’’..

 

Yukarı dön Göster Müceddid's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Müceddid
 
yener
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 23 ocak 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 3
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı yener

İNŞİKAK-İ KAMER HADİSESİ

Yukarıdaki yazılarda inşikak-i kamer hadisesi peygamber efendimiz zamanında gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda değişik görüşler serd edildi. Bazı müfessirler de bu olayın gerçekleşmediğini, kıyamet koparken gerçekleşeceğine dair görüşler ortaya koymuşlardır. Bu olayın gerçekleşmediğini iddia edenler, hadislerin güvenirsizliğinden bahsetmişler ve hadisleri yok sayarsak sırf ayetten böyle bir olayın gerçekleştiği  manasının çıkarılamayacağını savunmuşlardır. Ben de zaten hadislere pek güvenemem, çünkü bu konuda rivayet edilen hadisler hem K.Kerimle hem akıl ve mantıkla  çelişmektedir. K.Kerim Hz. Peygambere K.Kerimden başka mücize verilmediğini söylerken hadisler bu ve buna benzer bir sürü mücize izafe ederler Peygamber efendimize. Bu olay bence gerçekleşmiştir fakat bir mücize olarak değil. Bazı ravilerin dediği gibi müşriklerin istemesi ve Peygamber efendimizin parmağıyla işaret etmesi neticesinde değil, tabii bir olay olarak vukua gelmiştir. Fakat orda oturanlar içinde olayı ilk gören Peygamber efendimiz olmuş, O da  “şahit olun” diyerek yanındakilere göstermiştir. Oradaki müşrikler de kendilerine mücize gösterildiğini sanarak inkar etme yoluna gitmişlerdir. Hadislerin hepsini yok saysak bile  ayetlerin manası, bizi bunun vuku bulduğu kanaatine zorunlu olarak götürmektedir. Burada sayın Müceddit kardeşimizin tezlerini koymak yerinde olacaktır:

3-) 2. ayeti celilenin tefsiri olarak öncelikle

 Gerçekleşmemiş bir olay’dan yüz çevrilmez(aksini iddia eden..!)

 Gerçekleşmemiş bir olaya büyü denmez (diyecek olan)

 Gerçekleşmemiş bir olay yalanlanmaz

 Gerçekleşmemiş bir olayı da içine katarak fayda vermiyor denmez..

 

Bu konuda, ayetlerin siyak ve sibakına da dikkat ederek anladığımı yazdım, doğrusunu en iyi Allah (cc) bilir.

İNŞİKAK-İ KAMER HADİSESİ2
KAMER SÜRESİ
Kur’an sırası :54
İniş sırası :37
Ayet sayısı :55
İndiği dönem : Mekke

54-el-KAMER
Bismillâhirrahmânirrahîm
Mekke’de inmiştir, 55 (ellibeş) âyettir.
1. Saat (yani, dünyanın sonu ) yaklaştı, ay da yarıldı.
2. Onlar bir belge görürlerse hemen yüz çevirirler ve: Eskiden beri devam ede gelen bir büyüdür, derler.
3. Yalanladılar ve kendi heveslerine uydular. Halbuki her işin ulaşacağı yeri vardır. [veya;Halbuki, her emir, yerini bulacaktır.]
4. And olsun onlara, kötülükten önleyecek nice önemli haberler gelmiştir.
5. (Bu), üstün bir hikmettir. Ancak (yüz çevirene) uyarılar fayda vermiyor.
6. Çağıranın görülmemiş bir şeye çağırdığı gün, sen de onlardan yüz çevir.

7. Sanki etrafa yayılmış çekirge sürüsü gibi bakışları perişan (utançtan yere bakar) bir halde kabirlerden çıkarlar.
8. (O esnada ) dâvetçiye koşarlarken kâfirler: Bu, çok çetin bir gündür! derler.
9. Onlardan önce Nuh’un kavmi de yalanladı, hem de kulumuzun yalancı olduğunda ısrar ederek: O, delirdi, dediler. Ve (Nuh, davetten vazgeçmeye) zorlandı.

KELİMELER:
-Karube= yakın olmak, yakınlaşmak. “Karrebe”= yaklaştırmak.” -İkterebe”= yaklaşmak.
-Essa’at= Dünyanın sonu, kâinattaki mevcut düzenin bozulup ecramın dağılması
-Kıyamet= Ayağa kalkış. Yani, bütün insanların diriltilip mezardan çıkarılması ve ondan sonraki zaman. Bazı kitaplarda “saat” ile “kıyamet”ı karıştırırlar. “Saat”, mevcut düzenin, yani bu kâinatın yıkılmasıdır. “Kıyamet” ise; Cenab-i Hak tarafından yeni bir düzen ve yeni bir kâinat kurup insanların, hesaba çekilmek üzere, diriltilip mezardan kaldırılmasıdır.
-Şakka= yardı.
-İnşakka= yarılmak, çatlayıp ayrılmak.

1. Saat (yani, dünyanın sonu ) yaklaştı, ay da yarıldı.
Burada akla gelen bir takım sorular vardır:
1-Ay gerçekten yarıldı mı, yoksa ilerde, dünyanın sonu geldiğinde mi yarılacak?
2- Ayın yarılması ile dünyanın sonunun gelmesi arasında ne münasebet vardır? Yani, ayın yarılması, dünyanın sonunun yaklaştığını nasıl gösterir?
3- Hz. Muhammed (as) zamanında, bu sürenin indiği sıralarda ay yarıldı ise, niçin bu olay tarihe mal olmamıştır? Niçin bu güne kadar, böyle bir olayın olduğu, söylenerek gelmemiştir?
İşte, bütün bunların cevabını vermeye çalışacağız.
1- Ay, kesin olarak ayrılmıştır, ayet’in metni de bunu , kesin olarak ifade etmektedir. Bazı müfessirlerin : “bu yarılma ilerde, dünyanın sonu geldiğinde vukua gelecektir, mazi siğası ile (ay yarıldı) denmesi, yarılacağının kesin olmasındandır, K. Kerimde, buna benzer bir çok örnekler de vardır.” deseler de , bu, ayetin metnine uygun değildir. 3. Sorunun cevabını veremedikleri için bu yola sapmaktadırlar.
Başta, müşriklerin ahiret konusundaki inançlarını belirtmekte yarar vardır:

A) Müşrikler dünyayı, dünya ve kâinattaki bu düzeni ebedi kabul ediyorlardı. “İnsanlar gelir, gider, yerlerini çocukları doldurur, fakat bunun sonu olmaz. Bu, ezelden beri böyle gelmiştir ve böyle gidecektir.” derlerdi.

 B) İkinci bir iddiaları da, kıyamet gününün gelmeyeceği idi. Yani, “insanlar tekrar diriltilmeyecektir, böyle bir şeyin olması da mümkün değildir.Hesap, kitap, cennet, cehennem diye bir şey yoktur. Bunlar, eski insanların masalıdır.” Derlerdi.
Yukarıdaki Ayet-i Kerime, birinci iddialarını, delilini de göstererek ret ediyor:” Siz kâinatın ebedi olduğunu, böyle gelmiş ve böyle gideceğini iddia ediyorsunuz ama, görüyorsunuz ki, öyle gitmiyor. Çünkü, gözünüzün önünde ay parçalandı, gerçi şimdilik tekrar bir biriyle kavuştu ama, her zaman bu şans olmaz, yarın da başka bir gök cisminin başına gelebilir bu olay, öbür gün de dünyanızın (yer kürenizin)…Demek ki bu kâinat ve bu düzen ebedi değildir.” denmektedir.
Bu konudaki hadis rivayetlerine gelince, 5-6 kanaldan rivayetler vardır, hepsi de aşağı yukarı bir birinin aynıdır, bir tanesi hariç: O da, Enes b. Malik’ten gelen hadis. Bu zat, olayın müşriklerin bir mücize istemesi üzerine “inşikakı- kamer” hadisesinin vuku’a geldiğini söyler. Diğerleri ise, yani: Hz. Ali, İbini Mesud, İbni Abbas, İbni Ömer, Hüzeyfe, Enes b. Malik, Cübeyr b. Müt’im gibi sahabeler: Hicretten 5 sene önce, mehtaplı bir gecede Minada otururlarken ay ikiye ayrılmış, ilkin Hz. Muhammed bunu görmüş, “şahit olun, şahit olun “ diyerek hepimize göstermiştir. Fakat müşrikler, bunun, Hz. Muhammad’in mucizesi olduğunu sanarak : “bu bir büyüdür, gözümüzü büyüledi, dışarıdakileri de büyüleyecek halı yok ya, onlara soralım” dediler, sordular, onlar da doğrulayınca inkâr ve ret yoluna gittiler.

1483: Abdullah ibni Mesud (RA.) den gelen bir rivayette şöyle demiştir:Resulüllah (SAS) zamanında ay ikiye bölündü de Nebi (SAS) :”şahit olunuz!” buyurmuştur.
Yukarda adı geçen sahabilerden İbni Mesud, Cübeyr ve Hüzeyfe (RA) hadiseyi bizzat görüp yaşayanlardandır.
Bunlardan hiç birisi, müşriklerin isteği üzerine gösterilmiş bir mucize olduğunu söylememiştir. Demek bu, tabii bir olaydı, fakat hadiseyi Peygamber Efendimiz gösterince müşrikler kıyameti kopardılar, bunun, mucize olarak gösterildiğini sanarak inkâr etmeye,” bu da, eskiden beri süre gelen sihirler gibi bir sihirdir” demeye başladılar. Halbuki bu, bir mucize olarak gösterilmiş değildi. Bazı mütedeyyin insanlar, bunun Peygamber Efendimizin bir mucizesi olmadığını söylemekten rahatsız oluyorlar, halbuki bunun, bir mucize olup olmaması onun şanına ne bir şey ekler, ne de bir şey eksiltir. Onun en büyük mucizesi K. Kerim’dir, O, bütün dünyaya mucize olarak yeter. Her şeyin gerçeği daha güzeldir, hiçbir yakıştırma, hayır getirmez..

Şimdi 2. Sorunun cevabına gelelim:
2-Ay’ın yarılmasının, saatın (yani dünyanın sonunun ) yaklaştığını nasıl gösterir? Bu olayın, dünyanın sonunun yaklaştığına nasıl delalet ettiğini bu günkü bilgilerle maalesef izah edemeyeceğim ama, izah edilebileceği gün de sanırım pek uzak olmayacaktır.
İkinci şıkkına gelince; yani, dünyanın bir sonu olduğuna delaleti ise çok sarihtir, hatta izaha bile pek lüzum yok gibi. Şöyle ki:
“ Ay, ezelden beri, hiçbir arızaya uğramadan geliyordu, bu durumuna bakarak onu da ebedi sanmağa başlamıştınız ama, öyle olmadığını gözünüzün önünde parçalanarak şahit oldunuz. Bundan böyle dünya için de öyle düşünemeyeceğinizi anladınız, çünkü, Ay’ın başına gelen de Yer’in başına gelebilir.” denmektedir.
Peki, bu olay nasıl olmuş olabilir? Bu günkü şartlarda onu izah etmek pek zor olmayacaktır. Bu günkü bilgilere göre Ay’da atmosfer yoktur. Atmosfer olmayınca ay, gök cisimlerinin bombardımanına açık hedef halında demektir. Ay üzerinde, çarpan gök cisimlerinin açtığı çok miktarda derin ve geniş kraterler mevcuttur. Büyük bir ihtimal o gece Ay’a büyükçe bir gök cismi çarpmış, bu çarpmanın etkisiyle Ay’dan büyük bir parça kopararak bir miktar uzaklaştırmış, kütlelerin çekim kanununa dayanarak tekrar birleşmişler olabilir.
3-“Bu olay (yani inşikakı kamer hadisesi) olmuşsa neden dünyaya mal olmamıştır? Bu kadar büyük bir hadiseden dünya nasıl bigâne kalabilir?”diyebilirsiniz.
a) Bu olayı görebilmek için o anda dışarıda olmak gerekir, çünkü bu ayrılık uzun sürmedi.
b) Dışarda olmak ta yeterli değil, o anda mehtabı, en azından gök yüzünü seyir eder vaziyette olmak gerekir, çünkü, o kadar insan dışarıda olmasına rağmen Peygamber Efendimiz göstermeden önce, kimse olayın farkına varmamıştır.
c) Görenler de, Peygambere inanmamız gerekecektir korkusu ile inkâr yoluna gitmiştir.
d) Hadise uzun sürmediği için,görenler de ne olup bittiğini doğru dürüst anlayamadan ay, eski durumuna gelmiş, görenler şaşa kalmış, görmeyip de duyanlar inanmamış, böylece unutulup gitmiştir. Günümüzde bile, ufo gördüklerini söyleyenler, görüntülerini kameraya almalarına rağmen hiç de inandırıcı olamadılar ve onların söylediklerini de pıyasaya alıp ta anlatana rastlayamazsın. Bir de o günün şartlarını bir düşünün, kim inanırdı görmeden böyle bir olaya? Üstelik görenler bile tereddütte kalabiliyor böyle kısa süren hadiseler karşısında.. Dolayısıyla, “inşikakı kamer hadisesi” olduysa, neden dünyaya mal olmadı , demeye kimsenin hakkı yoktur sanırım.

2. Onlar bir belge görürlerse hemen yüz çevirirler ve: “(Bu da), süregelen (sihirler gibi ) bir sihirdir “ derler.
[Bu da, eskiden beri süre gelen sihirler gibi bir sihirdir, bunun onlardan ne farkı vardır ki buna ayrı bir kudsiyet ve üstünlük atf edelim?]
[Daha önce de belirttiğimiz gibi, Hz. Peygamber, “şahit olun, şahit olun” deyip Ay’ın ikiye bölündüğünü gösterince, peygamberliğini ispat için kendilerine mücize gösterildiğini sandılar, hemen, “bu da eskiden beri gösterile gelen sihirlerden bir sihirdir” diyerek yalanlamaya başladılar. Halbuki bunu, mücize olarak takdim etmiş değildi. ]
3. Yalanladılar ve kendi heveslerine uydular. Halbuki her işin ulaşacağı yeri vardır. [veya;Halbuki, her iş, olacağına varacaktır.]
[Peygamberi ve dolayısıyla getirdiği kıyamet ile ilgili haberleri yalanladılar, böylece nefislerinin heveslerine uygun hareketlerine devam ettiler. Halbuki her iş, olacağına varacaktır, onların yalanlamasıyla o iş, aksayacak değildir. Çünkü, yalanlamakla bir işin veya bir olayın vuku’una mani olunamaz.]
4. Andolsun, onlara, kötülükten önleyecek nice önemli haberler gelmiştir.
[Hukuk tanımadan sorumsuzca yaşayanların başlarına gelen belalar, kendilerinin de bunun dışında tutulmayacağına dair uyarılar gelmiştir.]
5. (Bu), üstün bir hikmettir. Ancak (yüz çevirene) uyarılar fayda vermiyor.
[Demek bunlar, uyarıldıkları şeylerle karşı karşıya gelmeden önce, uyarılara kulak asmak istemiyorlar.]
6.Öyleyse, sen de onlardan yüz çevir; o çağırıcının görülmemiş, tanınmamış bir şeye çağırdığı gün.
[Bu gün, kendi menfaatları için yaptığın uyarılara kulak asmayanlara, uyardığın şeylerle yüz yüze geldikleri gün, yapacakları feryat ve imdat çağrılarına o gün, sen de kulak asma. ]
7. Ki, gözleri önlerine düşmüş,(kederli ve üzgün gözlerle) kabırlarından çıkarlar; sanki onlar, (ruzgâr tarafından savrulup) dağılmış çekirgeler.
8. Boyunlarını uzatmış çağırana doğru koşacaklar. Kâfirler: “Bu, ne çetin bir gündür!” derler.
[Bu gün çağrılara aldırmayan bu gibi kişiler o gün, çağıranın çağrısına, ne kadar itaatkâr olduğunu gösterircesine başını uzatmış olarak koşacaklar ve sonunda kâfirler, yani heva ve heveslerine ters düşen konularda idrâklarını kapatanlar, artık gerçeklerle yüz yüze gelince:” bu, ne çetin bir gündür” diyecekler. Fakat bu itiraf, bu teslimiyet ne işe yarayacak?..]

 

Yukarı dön Göster yener's Profil Diğer Mesajlarını Ara: yener
 
blue
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 26 temmuz 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 10
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı blue

Mucize avcıları, mucize görmek için verdikleri çabayı, hayatlarındaki eksik, yanlış, Allah'ın ilkelerine ters inançları ve uygulamalarını görmek ve değiştirmek için verseler bu kadar sorun yaşanmazdı değil mi?
Yukarı dön Göster blue's Profil Diğer Mesajlarını Ara: blue
 

<< Önceki Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats