HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Hükümleri ve Kavramları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Hükümleri ve Kavramları
Konu Konu: Allah Kimleri Saptırır? Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
dost1
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 28 haziran 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 538
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı dost1

Selamün Aleyküm! Değerli Kardeşlerim!

Saptıran da, hidayete erdiren de sadece Allah`tır:

            

 “Meşiet” kavramını tüm boyutları ile incelememiş olanlar, saptırma ve hidayet konusunda yanılmakta ve “dalâlet ve hidayetin herhangi bir esasa ve kurala bağlı olmadığını, Allah`ın rastgele birilerini saptırdığını kimilerini de hidayete erdirdiğini” ileri sürebilmektedirler.

"Allah`ın durup dururken bir kimseyi saptıracağını iddia etmek, “zulüm”ü Allah`a yakıştırmak olur ki, böyle bir şey Allah hakkında düşünülemez bile."

Zaten konu detaylı araştırıldığında işin öyle olmadığı anlaşılacaktır. Önce iki örnek verelim:

Fatır; 8:  “…  feinnAllahe yudıllu men yeşau ve yehdiy men yeşa’…”                    

"… Ama Allah, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. …"

En`âm; 39:”Velleziyne kezzebu biayatina summün ve bükmün fiyz zulümat* men yeşeillahu yudlilhu, ve men yeşe'yec'alhu alâ sıratın müstekıym;”


"Ayetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içinde kalmış sağırlar ve dilsizlerdirler. Allah dilediğini saptırır, dilediğini de sırat-ı müstakıym üzere kor. "

 

İbrahim; 4: “Ve ma erselna min Rasûlin illâ bi lisani kavmihi li yübeyyine lehüm* feyudıllullahu men yeşau ve yehdiy men yeşa'* ve huvel Aziyzül Hakiym;”


"Biz her Rasûlü ancak kendi kavminin lisanı ile irsal ettik ki, onlara apaçık beyan etsin.Allah dilediğini saptırır ve dilediğini de hidayet eder. O, Aziyz’dir, Hakiym’dir. "

Nahl; 93:”   Ve lev şaAllahu lecealeküm ümmeten vahıdeten ve lâkin yudıllu men yeşau ve yehdiy men yeşa'* ve letüs'elünne amma küntüm ta'melun;


"Eğer Allah dileseydi, elbette sizi tek bir ümmet kılardı... Fakat dilediğini saptırır ve dilediğini de hidayete erdirir.Yaptıklarınızdan elbette mes’ul tutulacaksınız. "

Müddessir; 31” Ve ma ce'alna ashabennari illâ Melaiketen, ve ma ce'alna 'ıddetehüm illâ fitneten lilleziyne keferu liyestekınelleziyne utülKitabe ve yezdadelleziyne amenu iymanen ve la yertabelleziyne utülKitabe velmu’minune ve liyekulelleziyne fiy kulubihim meredun velkafirune mazâ eradAllahu bihazâ mesela* kezâlike yudillullahu men yeşa'u ve yehdiy men yeşa’* ve ma ya'lemu cunude Rabbike illâ hu* ve ma hiye illâ zikra lilbeşer;


"Nar Ashabı’nı ancak melaike kıldık. Onların sayısını da kafir olanlar için ancak bir fitne  kıldık. Kendilerine kitab verilenler yakinen bilsin ve iman edenler de iman bakımından artsın; kendilerine kitab verilmiş olanlar ve mü’minler de kuşkuya düşmesinler diye. Kalblerinde hastalık bulunanlar ve kafirler de: “Mesel itibarıyla Allah bununla neyi murad” desinler diye. İşte böylece Allah, dilediğini saptırır ve dilediğini hidayet eder. Rabbinin ordularını ancak O bilir. Bu beşer için ancak bir zikradır /öğüt, uyarı, hatırlatmadır."

Zümer; 23:”…  zâlike hüdAllahi yehdiy bihi men yeşa'* ve men yudlilillahu fema lehu min Had;”


"…İşte bu Allah’ın hidayetidir. Onunla dilediğine hidayet eder. Allah kimi saptırırsa onun için hidayet edici yoktur. "

            

Görüldüğü gibi bu ayetlerde Allah`ın kudret sıfatı öne çıkarılarak her şeye güç yetiren Allah`ın, dilediğini saptırdığı, dilediğini de doğru yola ilettiği ifade edilmiştir.

Ancak dikkat edilirse bu ayetler bir “rastgelelik” değil bir seçim, yani “Meşiet/ İrade” ifade ederler.

            

Bakmasını bilirsek, Kur`an bize, Yüce Allah`ın saptırma ve hidayete erdirmeyi rastgele dilemediğini açıkça göstermektedir:

            

ALLAH’IN SAPTIRACAĞI KİMSELER

              

1        Kâfirler

Mümin; 74:” Min dunillah* kalu dallu anna bel lem nekün ned'u min kablü şey'a* kezâlike yudıllullahul kafiriyn;

Allah’ın gayrından”. Dediler ki: “Bizden kayboldular. Hayır, daha önce zaten biz bir şeye dua etmemişiz/bir şeyi çağırmamışız”. Allah, kafirleri böylece saptırır.

Nisa; 155:” Fe bi ma nakdıhim miysakahüm ve küfrihim bi ayatillahi ve katlihimül Enbiyae bi ğayri Kakkın ve kavlihim kulubüna ğulf* bel tabeAllahu aleyha bi küfrihim fela yu'minune illâ kaliyla;


"Miysaklarını bozmaları, Allah ayetlerini inkar etmeleri, Bi-ğayri Hak Nebîleri öldürmeleri ve “Kalblerimiz kılıflıdır” demeleri yüzünden Bilakis küfürleri ile Allah kalblerini tab’ etmiştir/damgalamıştır."

Tevbe; 37 :” İnnemen Nesiy’ü ziyadetün fiyl küfri yudallu bihilleziyne keferu yuhıllunehu âmen ve yuharrimunehu âmen liyüvatıu ıddete ma harramAllahu feyuhıllu ma harramAllah* züyyine lehüm suü a'malihim* vAllahu la yehdil kavmel kafiriyn;


"Nesiy /Haram ayları ertelemek ancak küfür’de bir ziyadedir. Kafir olanlar onunla saptırılır. Onu bir yıl helal sayarlar, bir yıl da onu haram yaparlar ki, Allah’ın haram kıldığının sayısına muvafakat etsinler de Allah’ın haram kıldığını helal kılsınlar. Amellerinin kötülüğü onlara süslü gösterildi. Allah kafirler kavmine hidayet etmez."

Nahl; 107:”  Zâlike bi ennehümüstehabbul hayated dünya alel ahıreti, ve ennAllahe la yehdil kavmel kafiriyn;


"Bunun sebebi, onların dünya hayatını ahirete tercih etmeleri ve Allah’ın kafirler kavmini hidayete erdirmemesidir."

Meryem; 83:” Elem tera enna erselneş şeyatıyne alel kafiriyne teüzzühüm ezza;”


"Görmedin mi biz, şeytanları kafirler /gerçeği reddedenler) üzerine irsal ettik de onları  oynatıp duruyorlar."

Müddessir; 31:” Ve ma ce'alna ashabennari illâ Melaiketen, ve ma ce'alna 'ıddetehüm illâ fitneten lilleziyne keferu liyestekınelleziyne utülKitabe ve yezdadelleziyne amenu iymanen ve la yertabelleziyne utülKitabe velmu’minune ve liyekulelleziyne fiy kulubihim meredun velkafirune mazâ eradAllahu bihazâ mesela* kezâlike yudillullahu men yeşa'u ve yehdiy men yeşa’* ve ma ya'lemu cunude Rabbike illâ hu* ve ma hiye illâ zikra lilbeşer;


"Nar Ashabı’nı ancak melaike kıldık. Onların sayısını da kafir olanlar için ancak bir fitne kıldık. Kendilerine kitab verilenler yakinen bilsin ve iman edenler de iman bakımından artsın; kendilerine kitab verilmiş olanlar ve mü’minler de kuşkuya düşmesinler diye. Kalblerinde hastalık bulunanlar ve kafirler de: “Mesel itibarıyla Allah bununla neyi murad etti  ?” desinler diye. İşte böylece Allah, dilediğini saptırır ve dilediğini hidayet eder. Rabbinin ordularını ancak O bilir. Bu ,beşer için ancak bir zikradır /öğüt, uyarı, hatırlatmadır. "

            

2        Ahirete inanmayanlar

İsra; 45:” Ve iza kare'tel Kur’âne cealna beyneke ve beynelleziyne la yu'minune bil ahireti hıcaben mestura;


"Sen Kur’an’ı kıraat ettiğinde seninle Ahiret’e iman etmeyenler arasına hicaben mestura/gizli perde yaptık."

              

3        Ayetlere inanmayanlar

Nahl; 104:” İnnelleziyne la yu'minune bi ayatillahi la yehdiyhümullahu ve lehüm azâbün eliym;


"Muhakkak ki Allah Ayetleri’ne iman etmeyenleri, Allah hidayete erdirmez... Ve onlara elim bir azab vardır. "

              

4        Zalimler

İbrahim; 27:”   Yüsebbitullahulleziyne amenu bil kavlis sabiti fiyl hayatid dünya ve fiyl ahireti, ve yudılullahuz zalimiyne ve yef'alullahu ma yeşa';
"

Allah (iman edenlere dünya hayatında da, ahirette de  kavl-i sabit  ile sabitler. Allah zalimleri saptırır. Allah dilediğini yapar. "

Tevbe; 109:”  Efemen essese bünyanehu alâ takva minellahi ve rıdvanin hayrun emmen essese bünyanehu alâ şefa cürüfin harin fenhare bihi fiy nari cehennem* vAllahu la yehdil kavmez zalimiyn;
 

"Binasını Allah’dan bir takva ve rıdvan üzere kuran kimse mi hayırlıdır yoksa binasını yıkılmaya yüz tutmuş uçurumun kenarı üzere kurup da onunla Cehennem Narı’nın içine yuvarlanan kimse mi? Allah zalimler kavmini hidayet etmez."

 

En`âm; 129:” Ve kezâlike nüvelliy ba'daz zalimiyne ba'dan bi ma kânu yeksibun;
"

İşte , kazanmakta oldukları ile zalimlerin bazısını bazısına dost ederiz."

              

5        Münafıklar

Nisa; 82:” Efela yetedebberunel Kur'an ve lev kâne min ındi ğayrıllahi levecedu fiyhıhtilafen kesiyra;


"Kur’an’ı tedebbür etmiyorlar mı? /derinlemesine düşünmüyorlar mı? Eğer Allah indi’nin ğayrından olsaydı, elbette onun içinde bir çok ihtilaf/çelişki bulurlardı. "

              

6        Fasıklar

Saff; 5:” Ve iz kale Musa likavmihi ya kavmi lime tu'zuneniy ve kad ta'lemune enniy Rasûlullahi ileyküm* felemma zağu ezağAllahu kulubehüm* vAllahu la yehdilkavmel fasikıyn;


"Hani Musa kavmine dedi ki: “Ey kavmim!...Muhakkak ki benim size Allah Rasûlü olduğumu bildiğiniz halde niçin bana eziyyet ediyorsunuz?”Onlar inhiraf ettiklerinde, Allah onların kalblerini döndürdü . Allah fasıklar kavmine hidayet etmez."

Bakara; 26:” İnnAllahe la yestahyıy en yadrıbe meselen ma beudaten fema fevkaha, feemmelleziyne amenu feya'lemune ennehülHakku min Rabbihim, ve emmelleziyne keferu feyekulune maza eradAllahu bihaza meselen, yudıllu bihi kesiyran ve yehdiy bihi kesiyra* ve ma yudıllu bihi illel fasikıyn;


Muhakkak ki Allah bir sivrisineği ve onun da fevkındeki bir şeyi misal vermekten haya etmez. Bilfiil iman edenler bunun Rabblerinden bir Hak/gerçek olduğunu bilirler. Kendi hakıkatlerini örtücü olanlara/kafirlere gelince, onlar da derler ki Allah bunu misal vermekle aceba ne murad etti? bu misal yollu anlatımla bir çoklarını saptırır, bir çoğunu ise gerçeğe hidayet eder. bu misal yollu anlatımla fasıklardan başkasını saptırmaz.

Maide; 108:”  Zâlike edna en ye'tu bişşehadeti alâ vechiha ev yehafu en türadde eymanün ba'de eymanihim* vettekullahe vesmeu* vAllahu la yehdil kavmel fasikıyn;


"İşte bu, şahadetlerini onun (vechi üzere getirmeleri yahut (yeminlerinden sonra yeminlerinin reddolmasından korkmalarına daha yakındır. Allah’dan ittika edin ve dinleyin/işitin. Allah fasıklar kavmine hidayet etmez."

Tevbe; 80:”  İstağfir lehüm evla testağfirlehüm* in testağfir lehüm seb'ıyne merraten felen yağfirAllahu lehüm* zâlike bi ennehüm keferu billahi ve Rasûlihi, vAllahu la yehdil kavmel fasikıyn;

"onlar için ister mağfiret dile, ister mağfiret dileme. Onlar için yetmiş kere mağfiret dilesen de, Allah onları asla mağfiret etmeyecektir. Bu şundandır ki onlar Allah’a ve O’nun Rasûlü’ne kafir oldular. Allah fasıklar kavmini hidayet etmez. "

Münafikun; 6:” Sevaun 'aleyhim estağferte lehüm em lem testağfir lehüm* len yağfirAllahu lehüm* innAllahe la yehdilkavmel fasikıyn;

"Onlar için mağfiret diledin yahut onlar için mağfiret dilemedin, onlara birdir ;Allah onları asla mağfiret etmez. Muhakkak ki Allah fasıklar kavmini hidayet etmez."

            

7        Kalplerinde hastalık olanlar

Bakara; 10:”  Fiy kulubihim meradun fezadehümüllahü merada* ve lehüm azabün elimün bima kanu yekzibun;

"Onların kalblerinde maraz vardır. Allah da onların hastalığını artırmıştır. Yalancılık etmeleri dolayısıyla onlar için eliym azab vardır."

Tevbe; 124:” Ve iza ma ünzilet sûretün fe minhüm men yekulü eyyüküm zadethü hazihi iymana* feemmelleziyne amenu fe zadethüm iymanen ve hüm yestebşirun;

"Bir sûre inzal edildiğinde, onlardan kimi: “Bu hanginizin imanını artırdı?” der. İman etmiş olanlara gelince, onların imanını artırmıştır, onlar müjdeleşip seviniyorlar."

Tevbe; 125:”  Ve emmelleziyne fiy kulubihim meradun fezadethüm ricsen ila ricsihim ve matu ve hüm kafirun;

"Kalblerinde hastalık olanlara gelince, onların pisliğine pislik katıp artırmış ve onlar kafirler oldukları halde ölmüşlerdir. "

Müddessir; 31: “Müddessir; 31:” Ve ma ce'alna ashabennari illâ Melaiketen, ve ma ce'alna 'ıddetehüm illâ fitneten lilleziyne keferu liyestekınelleziyne utülKitabe ve yezdadelleziyne amenu iymanen ve la yertabelleziyne utülKitabe velmu’minune ve liyekulelleziyne fiy kulubihim meredun velkafirune mazâ eradAllahu bihazâ mesela* kezâlike yudillullahu men yeşa'u ve yehdiy men yeşa’* ve ma ya'lemu cunude Rabbike illâ hu* ve ma hiye illâ zikra lilbeşer;

"Nar Ashabı’nı ancak melaike kıldık. Onların sayısını da kafir olanlar için ancak bir fitne kıldık. Kendilerine kitab verilenler yakinen bilsin ve iman edenler de iman bakımından artsın; kendilerine kitab verilmiş olanlar ve mü’minler de kuşkuya düşmesinler diye. Kalblerinde hastalık bulunanlar ve kafirler de: “Mesel itibarıyla Allah bununla neyi murad etti  ?” desinler diye. İşte böylece Allah, dilediğini saptırır ve dilediğini hidayet eder. Rabbinin ordularını ancak O bilir. Bu ,beşer için ancak bir zikradır /öğüt, uyarı, hatırlatmadır."

Hacc; 53:” Li yec'ale ma yulkış şeytanu fitneten lilleziyne fiy kulubihim meradun vel kasiyeti kulubühüm* ve innez zalimiyne lefiy şikakın baıyd;

"kalblerinde hastalık bulunan ve kalbleri kasvetli  olan kimseler için şeytanın ılka ettiği şeyi bir fitne kılsın diye. Muhakkak ki zalimler uzak bir şıkak /ayrılık, kopukluk içindedirler. "

            

8        Mücrimler

Hicr; 11:” Ve ma ye'tiyhim min Rasûlin illâ kânu bihi yestehziun;”

"Onlara bir Rasûl gelir gelmez, mutlaka onunla alay ederlerdi. "

Hicr; 12:” Kezâlike neslükühu fiy kulubilmücrimiyn;”

"İşte böylece onu mücrimlerin kalbine sokarız."

Hicr; 13 :” La yu'minune bihi ve kad halet sünnetül evveliyn;”

"Ona iman etmezler. Evvelkilerin sünneti de gelip geçmiştir"

      

9        Düşünmeyenler, öğrenmeyenler

Tevbe; 127:” Ve iza ma ünzilet sûretün nezara ba'duhüm ila ba'd* hel yeraküm min ehadin sümmensarefu* sarafAllahu kulubehüm biennehüm kavmün la yefkahun;

"Bir sûre inzal edildiğinde: “Sizi birisi görüyor mu?diye birbirlerine bakıp sonra insıraf ettiler/ sıvışarak gittiler. Anlamayan bir topluluk olmaları dolayısıyla da Allah kalblerini çevirdi."

Rum; 59:”  Kezâlike yatbaullahu alâ kulubilleziyne la ya'lemun;

"Böylece bilmeyenlerin kalbleri üzerine Allah tab’ eder /mühür vurur. "

Yunus; 100:” Ve ma kâne li nefsin en tu'mine illâ biiznillah* ve yec'alürricse alelleziyne la ya'kılun;

"Bi-iznillah müstesna bir nefs için iman etmek mümkün değildir. rics’i /şirk pisliği, küfür la’neti, imansızlık azabı, vesvese akletmeyenlerin üzerine bırakır."

A`râf; 179:” Ve lekad zere'na licehenneme kesiyran minel cinni vel ins* lehüm kulubün la yefkahune biha, ve lehüm a’yünün la yubsırune biha, ve lehüm azânun la yesmeune biha* ülaike kel en'ami belhüm edall* ülaike hümül ğafilun;”

"Andolsun ki Cinn ve İns’den çok’u cehennem için yaratıp çoğalttık. Ki, onların kalbleri var, onlarla anlamazlar; gözleri var bunların, onlarla görmezler; kulakları var bunların, onlarla işitmezler. İşte bunlar en’am /hayvanları, davarlar gibidirler. Belki daha da sapkın. Onlar gafillerin ta kendileridir."

              

10    Dünya hayatını tercih edenler

Nahl; 107: Zâlike bi ennehümüstehabbul hayated dünya alel ahıreti, ve ennAllahe la yehdil kavmel kafiriyn;”

"Bunun sebebi, onların dünya hayatını ahirete tercih etmeleri ve Allah’ın kafirler kavmini hidayete erdirmemesidir."

              

11    Haddi aşanlar

Mümin; 10:” İnnelleziyne keferu yünadevne lemaktullahi ekberu min maktiküm enfüseküm iz tüd'avne ilel iymani fetekfürun;

"Muhakkak ki kafir olanlara: “Allah’ın maktI /şiddetli gadabı , sizin nefslerinizin maktından daha büyüktür. Hani siz o iman’a (vahdete, ikana) çağırılıyordunuz da küfr ediyor (gerçeği örtüyor, nankörlük ediyor) dunuz” diye nida olunur. "

Mümin; 12:” Zâliküm bi ennehu iza duıyAllahu Vahdehu kefertüm* ve in yüşrek bihi tu'minu* felhükmü Lillahil Aliyyil Kebiyr;

"Bu durumunuzun sebebi şudur : Allah, kendi Tekliği ile çağırıldığında, küfr /inkar ettiniz. Eğer O’na şirk koşulsa, iman ederdiniz. Hüküm, Aliyy, Kebiyr olan  Allah’ındır! "

Mümin; 28:” Ve kale racülün mu'minun, min ali fir'avne yektümü imanehu etaktülune racülen en yekule RabbiyAllahu ve kad caeküm bil beyyinati min Rabbiküm* ve in yekü kaziben fealeyhi kezibüh* ve in yekü sadikan yusıbküm ba'dulleziy yeıdüküm* innAllahe la yehdiy men huve müsrifün kezzab;


"Mu’min, Al-u Fravun’dan ve imanını ketmeden /gizleyen) bir adam dedi ki: “Rabbim Allah’dır, dediği için bir adamı öldürüyorsunuz mu?. Halbuki O size, Rabbinizden beyyineler  ile gelmiştir .Eğer o yalancı ise, yalanı kendi aleyhinedir. Şayet doğru söyleyen ise, size va’dettiğinin ba’zı size isabet eder.  Muhakkak ki Allah, musrif /israf eden, haddi aşan, kezzab /çok yalancı; kimseyi hidayet etmez."

Mümin; 34:”  Ve lekad caeküm Yusufu min kablü bil beyyinati fema ziltüm fiy şekkin mimma caeküm bih* hatta iza heleke kultüm len yeb'asâllahu min ba'dihi Rasûla* kezâlike yudıllullahu men huve müsrifün murtab;

"Andolsun ki daha önce Yusuf da size beyyineler ile gelmişti de Onun size getirdiklerinden şekk içinde devam etmiştiniz /şüphe edip durmuştunuz Nihayet helak olduğunda da: “Allah, O’ndan sonra bir Rasûl asla ba’setmez” demiştiniz. Allah, musrif /haddi aşan, israf eden, murtab /şüpheci, tahkikden uzak kimseyi böylece saptırır."

Yunus; 20:” Ve yekulune levla ünzile aleyhi ayetün min Rabbih* fekul innemel ğaybü Lillahi fentezıru* inniy meaküm minel müntezıriyn;

O’nun üzerine Rabbinden bir ayet inzal edilmeli değil miydi?” derler. De ki: “Ğayb yalnızca Allah’a aittir . Bekleyin; muhakkak ki ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim .

Yunus; 74 :” Sümme beasna min ba'dihi Rusulen ila kavmihim fecauhüm bil beyyinati fema kânu li yu'minu bima kezzebu bihi min kabl* kezâlike natbau alâ kulubil mu'tediyn;

"Ve O’ndan sonra kendi kavimlerine Rasûller ba’settik. Onlara beyyineler  ile geldiler. Daha önceden yalanlamış oldukları şeye iman etmediler. İşte haddi aşanların kalbleri üzerine böyle tab’ ederiz /damga-mühür vururuz."

           

12    Kur`an`dan yüz çevirenler

Zühruf; 36:” Ve men ya'şü an zikrir Rahmani nukayyıd lehu şeytanen fehuve lehu kariyn;

"Kim (dünyevi şeylerle, maddi nesnelerle, nefsani haz ve şehvetlerle, diyn hobiciliği ile) Rahman’ın zikrinden a’ma olursa, ona bir şeytan (vehim, hayal) hazırlarız/takdir ederiz... O (şeytan?), ona bir kariyndir/ yakın arkadaşdır. "

Zühruf; 37:” Ve innehüm leyesuddunehüm anissebiyli ve yahsebune ennehüm mühtedun;

"Muhakkak ki bunlar onları yoldan alakoyarlar da onlar kendilerinin doğru yolda olduklarını zannederler. "

              

13    Allah`ı unutanlar

Haşr; 19:” Ve la tekûnu kelleziyne nesullahe feensahüm enfusehüm* ülaike hümülfasikun;

"Şu, Allah’ı unuttular da Allah da bu yüzden onlara kendi nefslerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. İşte onlar fasıkların ta kendileridir."

              

14    Cimriler

Tevbe; 76:” Felemma atahüm min fadliHİ behılu bihi ve tevellev ve hüm mu'ridun;”

"Ne vakit ki onlara fazlından verdi, onunla cimrilik ettiler ve yüz çevirerek döndüler."

Tevbe 77:” Fe a'kabehüm nifakan fiy kulubihim ila yevmi yelkavnehu bi ma ahlefullahe ma veaduhu ve bi ma kânu yekzibun;

"Allah’a va’dettiklerine muhalefet etmeleri ve yalan söyleyegelmeleri dolayısıyla, O’nunla karşılaşacakları gün’e kadar onların kalblerinin içine bir nifak koydu."

              

15     Kibirliler

Mümin; 35:” Elleziyne yücadilune fiy ayatillahi bi ğayri sultanin etahüm* kebüre makten ındAllahi ve ındelleziyne amenu* kezâlike yatbeullahu alâ külli kalbi mütekebbirin cebbar;

"Onlar ki, kendilerine gelmiş bir sultan /reddedilemez delil, güç olmaksızın Allah’ın ayetleri hakkında mücadele eder/tartışırlar. Hem Allah indinde ve hem de iman edenlerin indinde makt /şiddetli gadap itibarıyla büyük oldu. Böylece Allah, her mütekebbir/ kibirlenen, Cebbar /zorba kalbi tab’ eder /damgalar, mühürler. "

              

16    Müstağniler

Leyl; 8”Ve emma men bahıle vestağna;

"Amma kim de cimrilik eder ve mustağni olursa ,"

Leyl; 9 “Ve kezzebe bilhüsna;

"Ve el-Hüsna’yı tekzib ederse, "

Leyl; 10:” Fesenüyessiruhu lil'usra;”

"Ona el-Usra’yı müyesser ederiz. "

Abese; 5:” Emma menistağna;

"Kendini mustağni görene /öğüte, arınmaya ihtiyaç duymayan kimseye gelince; "

Abese; 6:” Feente lehu tesadda;”

"Sen karşısına çıkıp ona yöneliyorsun. "

Abese; 7  :” Ve ma 'aleyke ella yezzekkâ;”

"Onun tezkiye olmamasından sana ne. "

Alak; 6: Kella, innel'İnsane leyatğa;

"Hayır! Muhakkak ki insan elbette tuğyan eder; "

Alak; 7 :” En reahüstağna;”

"Kendini müstağni /yeterli gördüğü için."

(Hayır..Hayır. Dönüş Rabbine olmasına rağmen insan kendini yueterli gördüğünde kesinlikle tuğyan eder)

              

17    Zorbalar

Mümin; 35:”  Elleziyne yücadilune fiy ayatillahi bi ğayri sultanin etahüm* kebüre makten ındAllahi ve ındelleziyne amenu* kezâlike yatbeullahu alâ külli kalbi mütekebbirin cebbar;

"Onlar ki, kendilerine gelmiş bir sultan /reddedilemez delil, güç olmaksızın Allah’ın ayetleri hakkında mücadele eder/tartışırlar. Hem Allah indinde ve hem de iman edenlerin indinde makt /şiddetli gadap itibarıyla büyük oldu. Böylece Allah, her mütekebbir/ kibirlenen, Cebbar /zorba kalbi tab’ eder /damgalar, mühürler."

İbrahim; 13 :” Ve kalelleziyne keferu li Rusulihim le nuhricenneküm min Ardına ev leteudünne fiy milletina* feevha ileyhim Rabbuhüm lenühlikennez zalimiyn;

"Kafir olanlar Rasûllerine dedi ki: “sizi Arz’ımızdan çıkaracağız yahut bizim milletimize döneceksiniz”. Rableri onlara vahyetti ki: “Zalimleri elbette helak edeceğiz. "

İbrahim;14 :” Ve lenüskinennekümül’Arda min ba'dihim* zâlike limen hafe mekamiy ve hafe veıyd;
 

Ve onlardan sonra o Arz’a sizi iskan edeceğiz. İşte bu, benim makamım’dan korkanlara ve vaıyd’imden /tehdidimden korkanlara  mahsustur.

İbrahim;15:” Vesteftehu ve habe küllü cebbarin aniyd;”

"fetih istediler. her inatcı zorba kaybetti. "

İbrahim; 16:” Min veraihi cehennemü ve yüska min main sadiyd;

"Onun ardından da Cehennem . Sadiyd /irin;  sudan sulanır."

              

18    Yalancılar

Zümer; 3:”  Ela Lillahid diynül halis* Velleziynettehazu min dunihi evliya'* ma na'budühüm illâ liyükarribuna ilellahi zülfa* innAllahe yahkümü beynehüm fiyma hüm fiyhi yahtelifun* innAllahe la yehdiy men huve kazibün keffar;


"Dikkat edin, halis diyn Allah’ındır!. O’nun gayrından veliler /himayesine, idaresine, sultasına, varlığına sığınılacak vücud sahipleri edinenler: “Biz onlara, sadece bizi Allah’a yaklaştırması için kulluk yapıyoruz” .  Muhakkak ki Allah onlar arasında, hakkında ihtilaf edip durdukları şey hakkında hüküm verecektir. Muhakkak ki Allah, yalancı ,gerçeği çok örtücü  olan kimseye hidayet etmez."

Bakara; 10:” Fiy kulubihim meradun fezadehümüllahü merada* ve lehüm azabün elimün bima kanu yekzibun;”

"O nların kalblerinde maraz /hastalık vardır. Allah da onların hastalığını artırmıştır. Yalancılık etmeleri dolayısıyla onlar için eliym azab vardır. "

 

Tevbe; 77:”  Fe a'kabehüm nifakan fiy kulubihim ila yevmi yelkavnehu bi ma ahlefullahe ma veaduhu ve bi ma kânu yekzibun;

"Allah’a va’dettiklerine muhalefet etmeleri ve yalan söyleyegelmeleri dolayısıyla, O’nunla karşılaşacakları gün’e kadar onların kalblerinin içine bir nifak koydu."

Nahl; 36:”  Ve lekad beasna fiy külli ümmetin Rasûlen enı'budullahe vectenibüt tağut* feminhüm men hedAllahu ve minhüm men hakkat aleyhid dalaletü, fesiyru fiyl Ardı fenzuru keyfe kâne akıbetül mükezzibiyn;

"Andolsun ki her ümmet içinde: “Allah’a kulluk edin ve tağut’tan kaçının!” diye bir Rasûl ba’settik. Onlardan kimine Allah hidayet etti. Ve onlardan kiminin de üzerine dalalet hak oldu/gerçekleşti. Arz’da seyredin de yalanlayanların akibeti nasıl oldu bakın? "

Mümin; 28:”  Ve kale racülün mu'minun, min ali fir'avne yektümü imanehu etaktülune racülen en yekule RabbiyAllahu ve kad caeküm bil beyyinati min Rabbiküm* ve in yekü kaziben fealeyhi kezibüh* ve in yekü sadikan yusıbküm ba'dulleziy yeıdüküm* innAllahe la yehdiy men huve müsrifün kezzab;

"Mu’min, Al-u Fravun’dan ve imanını ketmeden /gizleyen) bir adam dedi ki: “Rabbim Allah’dır, dediği için bir adamı öldürüyorsunuz mu?. Halbuki O size, Rabbinizden beyyineler  ile gelmiştir .Eğer o yalancı ise, yalanı kendi aleyhinedir. Şayet doğru söyleyen ise, size va’dettiğinin ba’zı size isabet eder.  Muhakkak ki Allah, musrif /israf eden, haddi aşan, kezzab /çok yalancı; kimseyi hidayet etmez. "

Leyl; 8”Ve emma men bahıle vestağna;

"Amma kim de cimrilik eder ve mustağni olursa ,"

Leyl; 9 “Ve kezzebe bilhüsna;

"Ve el-Hüsna’yı tekzib ederse, "

Leyl; 10:” Fesenüyessiruhu lil'usra;”

"Ona el-Usra’yı müyesser ederiz. "

              

19    Nankörler

Bakara; 276:”  YemhakullahurRiba ve yurbis Sadekat* vAllahu la yuhıbbu külle keffarin esiym;

"Allah riba’yı mahveder ve sadakaları ise artırır. Allah günahta israr eden, ziyadesiyle nankörlerin hiçbirini sevmez. "

Hacc; 38:” İnnAllahe yudafiu anilleziyne amenu* innAllahe la yuhıbbü külle havvanin kefur;

"Muhakkak ki Allah iman edenleri mudafa’ eder. Muhakkak ki Allah her hain /emaneti ödemeyen, ahdine vefasız ve nankörü sevmez."

Lokman; 32:” Ve iza ğaşiyehüm mevcün kezzuleli deavullahe muhlisıyne lehüd diyn* felemma neccahüm ilel berri feminhüm muktesıd* ve ma yechadü bi ayatina illâ küllü hattarin kefur;

"Onları gölgelikler/kara bulutlar gibi bir dalga kapladığında, diyni  yalnız O’na halis kılanlar olarak Allah’ı çağırırlar/dua ederler. Onları kara’ya  kurtardığımızda, onlardan bazısı muktesıd’dır / dengeli durur. ayetlerimizi çok gattar-vefasız ve çok kefur /kafir olandan başkası bile bile inkar etmez. "

Sebe; 17:” Zâlike cezeynahüm bima keferu* ve hel nücaziy illel kefur;

"Küfr etmeleri ile onları işte böyle cezalandırdık. Nankörlük edenlerden başkasını cezalandırır mıyız ki?."

Fatır; 36:”  Velleziyne keferu lehüm naru cehennem* la yukda aleyhim feyemutu ve la yuhaffefü anhüm min azâbiha* kezâlike necziy külle kefur;

"Kafir olanlara gelince, onlar için Nar-ı Cehennem vardır. Ne onlara ölümle hükmedilir ki ölsünler ve ne de kendilerinden azablarından hafifletilir. Her kefur’u böylece cezalandırırız. "

Kaf; 24:” Elkıya fiy cehenneme külle keffarin aniyd;

"Her inatçı keffarı atın Cehennem’in içine!”. "

İsra; 27:” İnnel mübezziriyne kânu ıhvaneşşeyatıyn* ve kâneş şeytanu liRabbihi kefura;

"Mübezziriyn /ölçüsüz dağıtanlar, saçıp savuranlar, şeytanların kardeşleri oldu. Şeytan ise Rabbine çok kafirdir . "

Zümer; 3:” Zümer; 3:”  Ela Lillahid diynül halis* Velleziynettehazu min dunihi evliya'* ma na'budühüm illâ liyükarribuna ilellahi zülfa* innAllahe yahkümü beynehüm fiyma hüm fiyhi yahtelifun* innAllahe la yehdiy men huve kazibün keffar;

"Dikkat edin, halis diyn Allah’ındır!. O’nun gayrından veliler /himayesine, idaresine, sultasına, varlığına sığınılacak vücud sahipleri edinenler: “Biz onlara, sadece bizi Allah’a yaklaştırması için kulluk yapıyoruz” .  Muhakkak ki Allah onlar arasında, hakkında ihtilaf edip durdukları şey hakkında hüküm verecektir. Muhakkak ki Allah, yalancı ,gerçeği çok örtücü  olan kimseye hidayet etmez. "

              

20    Şüpheciler

Mümin; 34:” Ve lekad caeküm Yusufu min kablü bil beyyinati fema ziltüm fiy şekkin mimma caeküm bih* hatta iza heleke kultüm len yeb'asâllahu min ba'dihi Rasûla* kezâlike yudıllullahu men huve müsrifün murtab;

"Andolsun ki daha önce Yusuf da size beyyineler ile gelmişti de Onun size getirdiklerinden şekk içinde devam etmiştiniz /şüphe edip durmuştunuz Nihayet helak olduğunda da: “Allah, O’ndan sonra bir Rasûl asla ba’setmez” demiştiniz. Allah, musrif /haddi aşan, israf eden, murtab /şüpheci, tahkikden uzak kimseyi böylece saptırır. "

             Allah evrendeki her şeyin ve her işin yaratıcısıdır:

Saffat; 96:”  VAllahu halekaküm ve ma ta'melun;”

"Oysa sizi de, yaptıklarınızı da Allah yaratmıştır. "

En`âm; 102:” Zâlikümullahu Rabbüküm* la ilahe illâ hu* haliku külli şey'in fa'buduhu, ve huve alâ külli şey’in Vekiyl;”

"İşte budur Rabbiniz Allah! O`ndan başka ilâh yoktur. Her şeyin yaratıcısıdır. Öyleyse, O`na kulluk edin. O, her şeyin yönetenidir. "

Ra`d; 16: “     Kul men Rabbüs Semavati vel Ard* kulillah* kul efettehaztüm min dunihi evliyae la yemlikûne lienfüsihim nef’an ve la darra* kul hel yestevil a'ma vel basıyru, em hel testeviz zulümatü vennur* em cealu Lillahi şürekâe haleku kehalkıhı feteşabehel halku aleyhim* kulillahu haliku külli şey’in ve huvel Vahıdül Kahhar;

De ki: “Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?” De ki: “Allah`tır”. De ki: “Allah`ın astlarından o kendi kendilerine fayda ve  zarar vermeye gücü olmayanları Yakınlar mı ediniyorsunuz?” De ki: “Hiç kör ile gören bir olur mu? Hiç karanlıklarla aydınlık bir olur mu?” Ya da Allah`a, O`nun gibi yaratan bir takım ortaklar buldular da, bu yaratış kendilerince birbirine benzer mi göründü? De ki: “Allah, her şeyin yaratıcısıdır. O, birdir, her şeye üstün ve kahredicidir.”

Zümer; 62: “  Allahu haliku külli şey’in ve huve alâ külli şey’in Vekiyl;”

"Allah, her şeyin yaratıcısıdır. O, her şeye vekildir (her şeyin yöneticisidir)."

Mümin; 62: “ Zâlikümullahu Rabbüküm Haliku külli şey'* la ilahe illâ hu* feenna tü'fekûn;

"İşte, her şeyin yaratıcısı Rabbiniz Allah budur. O`ndan başka ilâh yoktur. O halde nasıl oluyor da döndürülüyorsunuz!"

            

Ayetlerde görüyoruz ki Allah her şeyin ve her işin asıl yaratıcısıdır.

Bu durum, ilâhlığının olmazsa olmaz gereğidir.

Şu hâlde dalâleti de, hidayeti de yaratan Allah`tır.

Ama  bunları (dalâleti ve hidayeti) isteyen ve o yönde meyil gösteren ise kulun kendisidir.

            

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz:

Hidayet ve dalâletin Allah`a izafesi “yaratma” açısından, insana izafesi de “seçme” açısındandır.

Kusursuzluk sadece Allah’a mahsusdur.

En doğrusunu bilen Allah’tır.

Sevgi,saygı ve muhabbetle.

Allah’a emanet olunuz.

Yukarı dön Göster dost1's Profil Diğer Mesajlarını Ara: dost1
 
anafikir
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 26 aralik 2006
Gönderilenler: 112
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı anafikir

selam

Ayetleri türkçe yasaydınız herkes anlardı. Böyle olunca Allahın dediği anlaşılmamış oldu. İnsanlar bunca ayetlere tek tek bakmazlar. Bundan dolyı lutfen yazacağınız ayetleri kendi dilimızle yazalım. Ben çoğu ayeti anlamadım kimisinede numarasından baktım.  Konu başlığı çok güzel.

selam ile

Yukarı dön Göster anafikir's Profil Diğer Mesajlarını Ara: anafikir
 
dost1
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 28 haziran 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 538
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı dost1

 

 

anafikir Yazdı:

selam

Ayetleri türkçe yasaydınız herkes anlardı. Böyle olunca Allahın dediği anlaşılmamış oldu. İnsanlar bunca ayetlere tek tek bakmazlar. Bundan dolyı lutfen yazacağınız ayetleri kendi dilimızle yazalım. Ben çoğu ayeti anlamadım kimisinede numarasından baktım.  Konu başlığı çok güzel.

selam ile

Aleyküm Selam! Anafikir Kardeşim!

Allah Razı olsun. Düşüncelerinizi paylaştığınız için. Sağolun.

Ayetlerin altında meallerini de verdim. Türkçe yazdığımı düşünüyorum.

Ayetleri Arapçaları ile birlikte vermemin nedeni ise;

Okuyan Kardeşlerimiz Kur'an'la içli dışlı olsunlar.Kur'an'a da baksınlar. Kur'an'ı el altı kitabı olarak sürekli kullanmayı alışkanlık  haline getirsinler.Varsa, ellerindeki meallerle karşılaştırsınlar. Yine varsa mealler arasında uyuşmayanlar belirtsinler. diyedir.

Yazının uzunluğu nedeniyle okuyup okunmaması ise okuyucaların kendi bileceği iştir.

Bizler, bir konu hakkında Rabbimiz ne demiş? Kur'an'dan bakar ve ilgili ayetleri kardeşlerimizin yararlanmasına sunarız.

Yazılarımızı yazarken de aşağıdaki ayetlerin varlığını aklımızdan çıkarmayız.

Zuhruf 36:"Ve men ya'şü an zikrir Rahmani nukayyıd lehu şeytanen fehuve lehu kariyn;"
Kim  Rahman’ın zikrinden a’ma olursa, ona bir şeytan /vehim, hayal hazırlarız/takdir ederiz. O, ona bir kariyndir/yakın arkadaşdır

Zuhruf 40:" Efeente tüsmi’us summe ev tehdil umye ve men kâne fiy dalalin mübiyn;
O sağırlara sen mi işittireceksin? Yahut o a’maları ve apaçık sapkınlık içinde olanları sen mi hidayet edeceksin?.

Zuhruf 43:" Festemsik billeziy uhıye ileyk* inneke alâ sıratın müstekıym;"
Sana vahyolunanı  yakalayıp sarıl. Muhakkak ki sen sırat-ı müstakıym üzeresin.

Zuhruf 44:" Ve innehu lezikrun leke ve likavmik* ve sevfe tüs'elun;"
Muhakkak ki O, senin için ve kavmin için bir zikirdir. Yakında sual edileceksiniz /mes’ulsunuz.

Zuhruf 64:" İnnAllahe huve Rabbiy ve Rabbüküm fa'buduh* hazâ sıratun müstekıym;
Muhakkak ki Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. O halde O’na kulluk edin. Bu, sırat-ı müstakıym’dir.

Kamer 17,22,32,40 "Ve lekad yessernel Kur'âne lizZikri fehel min müddekir;
Andolsun ki Kur’an’ı zikr/okumak; tefekkür etmek için kolaylaştırdık. Öğüt alıp idrak eden yok mu?

Kusursuzluk sadece Allah’a mahsusdur.

 

En doğrusunu bilen Allah’tır.

 

Sevgi,saygı ve muhabbetle.

 

 Allah’a emanet olunuz.

Yukarı dön Göster dost1's Profil Diğer Mesajlarını Ara: dost1
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats