HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Çalışmaları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Çalışmaları
Konu Konu: *Ne Mutlu Hz Ibrahim Gibi Hanif Olana ** Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
remzi
Moderator
Moderator
Simge

Katılma Tarihi: 14 subat 2005
Gönderilenler: 84
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı remzi

Gönderen: 16 Mart 2005 Saat 4:17am | IP 63.231.71.137 Rapor Mesajı Alıntı remzi

Ne mutlu İNSANLARIN DİNLERİ  ile uğraşmak için değil, ALLAH İNDİNDEKİ DİN’i anlayıp gereğini yaşamak gayesi ile varolmuşlara…
Ve Ne Mutlu o insana (İbrahim SvS) ki; kendisine zerre kadar uyarı/bilgi/vahy/işaret gelmemesine rağmen, en büyük nimet olan AKLı kullanarak Wahid/Ehad olanı bulana...  Ve Din'i, SADECE O EHAD olana has kılana... O İbrahim ki:

6/74- Vaktiyle İbrahim babası Azer'e: Sen putları bir sürü tanrılar ediniyorsun öyle mi? Doğrusu ben seni ve kavmini açık bir sapıklık içinde görüyorum. demişti.

6/75- Böylece İbrahim'e göklerin ve yerin melekutunu gösteriyorduk ki, kesin inananlardan olsun.

6/76- Üzerini gece kaplayınca bir yıldız gördü: Bu imiş Rabbim! dedi. Batıverince de: Ben böyle batanları sevmem. dedi.

6/77- Ay'ı doğarken görünce: Bu imiş Rabbim! dedi. Batınca da: Yemin ederim ki, Rabbim bana doğru yolu göstermemiş olsaydı, muhakkak ki, şu şaşkın topluluktan biri olacakmışım. dedi.

6/78- Güneşi doğmak üzere görünce: Bu imiş Rabbim, bu hepsinden büyük! dedi. O da batınca: Ey kavmim, haberiniz olsun, ben sizin şirk koştuğunuz  şeylerden uzağım!

6/79- Ben, her dinden geçip yalnız hakka eğilerek yüzümü o gökleri ve yeri yaratana çevirdim. Ve ben, Allah'a ortak koşanlardan değilim. dedi.

6/80- Kavmi de onunla tartışmaya kalkıştı. O da dedi ki: Bana hakikatı  doğrudan doğruya gösterdiği halde Allah hakkında benimle mücadeleye mi kalkışıyorsunuz? Sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden ise, ben hiçbir zaman korkmam. Rabbim dilemedikçe onlar bana hiçbir şey yapamaz. Rabbimin ilmi, herşeyi kuşatmıştır. Artık iyice bir düşünmez misiniz?

6/81- Hem nasıl olur da ben Allah'a koştuğunuz ortaklardan korkarım; baksanıza siz, Allah'ın, hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri O'na ortak koşmaktan korkmazken! Şu halde korkudan emin olmaya iki taraftan hangisi daha layık? Eğer biliyorsanız söyleyin.

6/82- İman edip de imanlarını bir haksızlıkla karıştırmayan kimseler, işte korkudan emin olmak onların hakkıdır ve hidayete erenler de onlardır.

6/83- Bu, kavmine karşı Bizim İbrahim'e vermiş olduğumuz hüccetimizdir. Biz dilediğimizi dercelere yükseltiriz. Şüphesiz Rabbin hikmet sahibidir, herşeyi bilendir.

İbrahim (SvS)'ın hayatı Kur'an verilerine göre incelendiğinde, birinci derecede ön plana çıkan tavrının SORGULAMA olduğu görülür. Bu konuda, yani sorgulama tutumunda kendisine asla kişi/olay/anane gibi istisna ve kayıt ve hatta sınırlama koymamıştır. Ve o kadar ileri gitmiştir ki; Allah'a TAM iman ile teslim olmasına rağmen, yaratma konusunda/ölüleri yeniden diriltme konusunda Allah'ı dahi sorgulamıştır. Bu derece ileri gitmiş, sorgulama konusunda sınır tanımamıştır.

2/260-Hani İbrahim: "Rabbim, bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster" demişti. (Allah ona:) "İnanmıyor musun?" deyince, "Hayır (inandım), ancak kalbimin tatmin olması için" dedi. "Öyleyse, dört kuş tut. Onları kendine alıştır, sonra onları (parçalayıp) her bir parçasını bir dağın üzerine bırak, sonra da onları çağır. Sana koşarak gelirler. Bil ki, şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir."
 

..."Hayır (inandım), ancak kalbimin tatmin olması için"...Yani; "Allah'ım senin sonsuz kudret sahibi olduğunu biliyor ve her türlü yaratmayı yapabileceğini AKLen biliyorum... Fakat gönlümün de aklım gibi %100 KESIN olarak TATMIN olmasını istiyorum" demek istemiş oluyor. Kalbin tatmin olma arzusunu sinede gizlemektense zaten yüreklerin özünü bilen Allah'a dürüstçe ve alışılmamış bir cesaret/açık yüreklilik (İki yüzlülüğün TAM zıddı) ile Yaratan'a arzetmiştir.

Kutsal” kabul ettiğin tüm inançlarını ve hayatına yön veren şartlanmalarını bir yana koy ve hür bir bilinçle bak: Varlığının her zerresinde, tüm evrenin enerjisinin mevcut olduğunu düşün!

Böylesine bir tavır; Adem (SvS) yaratıldığından buyana hiç bir insanoğlunda görülmemiştir. Tam gerçeği Allah bilir elbette fakat büyük bir ihtimal ile İbrahim (SvS)'in bu tavrından dolayı Allah onu kendine Halil (dost) edinmiştir. Bu paye başka hiçbir yaratılmışa verilmemiştir.

4/125-İyilik yaparak kendini Allah'a teslim eden ve hanif  olan İbrahim'in dinine uyandan daha güzel din'li kimdir? Allah, İbrahim'i dost edinmiştir.
 

Ne mutlu İNSANLARIN DİNLERİ ile uğraşmak için değil, ALLAH İNDİNDEKİ DİN’i anlayıp gereğini yaşamak gayesi ile varolmuşlara…

Oysa 21. asırda olmamıza rağmen, bilgisayar çağında olmamıza rağmen, her türlü bilgiye anında ulaşabilme imkanımıza rağmen; Allah'ımızı ve dinimizi, Rabb'imizin sözleriyle anlamak/idrak etmek yerine, çeşitli payeler ve kutsiyet verdiğimiz bir takım insanların DİN adına Allah adına kabullerini kendi kabullerimiz saydık. Onların bu konudaki anlayışlarını kendi anlayışımız kabul ettik. Hatta bu konuta fütursuzca o kadar ileri gittik ki; TEK olan muvahhid (Hanif) DİN i sayısız parçaya, en azından 4 ana parçaya böldük (Hanefi, Şafi, Maliki, Hambeli) ve HAK gibi kutsal bir kelimeyi şu ünlü cümlemizin/kuralımızın başına getirdik " 4 HAK Mezhep" diye.Ve de, bunlardan birine intisap etme kuralı getirdik. NEYE GÖRE, Hangi delile göre, Allah'ın hangi ayet/emri ile diye sormadan peşin bir kabul ile....Aklımızı bloke edip başkalarının eline verdik.Ve en üstün yaratılmış olan insanoğluna yaraşmayacak bir tutum ile UTANMADAN, Allah'a karşı adeta tüm hayasızlık ve cürretimiz ile karşı gelircesine ama O'nun adına imiş gibi "Ictihat kapısı kapanmıştır" dedik.

Bunun türkçesi şudur: "Ey Allah'a inandığını farzeden kuru müslüman kalabalığı, sizden önce allameler ! dini her türlü yönüyle en ince tedayına kadar açıklamışlar. Dolayısı ile sizin artık Kur'an okuyup tetkik yapmanıza gerek yok" İşte 14 asırdır Kur'anın duvarda asılı kalma sebebi....Niçin asılı kalmasın ki; nasıl olsa HER TÜRLÜ! bilgi/detay açıklanmış ne gereği var. Üstelik sen kendi kafana Kur'anı okuyup anlayacağını mı sanıyorsun...Yoksa sen kendini AKıL sahibi mi sanıyorsun...Bir kere Kur'anı anlayabilmen için 12 ilmi bilmen lazım. Nedir bu 12 ilim : "Hadis, Fıkıh, Kelam..............!? " Bunlar aslında Yöntem ve Kurallardır sonradan çıkma. Bu Yöntemlerin adını da ILIM koyduk. Meğer ilim ne basit imiş...Ilim kelimesinin içine de ettik. Peki Allah'ımız bu konuda ne diyor?

54/17. And olsun ki Kuran'ı, öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?

Sadece Kamer süresinde aynı ayet 4 kez tekrar ediliyor. 54/17 -54/22 -54/32 -54/39 Acaba ısrarla Allah niçin vurguluyor?

Şimdi önümüzde bariz şekilde 2 yol/ayrım var:

1- Birileri: "Kur'anı kendi başınıza okuyup anlayamazsınız" diyor.

2- Allah ise defalarca vurgulayarak "And olsun ki Kuran'ı, öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?" diyor.

Bu 2 şıktan birtanesi yalan. Size göre hangisi yalan? Seçiminizi yapmış mıydınız? Yoksa bu konuda da acep allameler! ne yorum yapmış deyip yine o yoruma sığınarak Beyninizi ipotek altına mı alacaksınız.

Ibrahim (SvS)'in tutumunu Kur'andan okudunuz. Hani şu Allah'ı bile sorgulayan. Ibrahim (SvS) de mi bir hata var. Yoksa bizim DIN anlayışımızda mı bir sakatlık var?

http://hanifislam.superturks.org/dvm01.htm  dan alinti

Yukarı dön Göster remzi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: remzi
 
radyoman
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 09 mart 2005
Yer: Antigua And Barbuda
Gönderilenler: 362
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı radyoman

  Âteş de aşk ve ölüm gibi, sadece öz nefiste idrak edilebilecek tecrübelerden. Kimse kimsenin yerine yanmıyor ve kimsenin yangını kimsenin yangınına uymuyor. Umberto Eco haklı olarak "Bir yanardağl bilimci Empedokles gibi yanabilir mi?" diye soruyor. Hayır tabii ki. ateşin resmine bakmak güzeldir oysa.

Âteşte doğan ve âteşte yaşayan pervane âteşte ölür. Mağdur gibi görünür oysa ödülü vardır. Her cezbe ilahi cezbeden bir nişan. İlahi ateşte kanat çırpmanın ödülü de ilâhi.

Göklerin ve yerin yaratıldığı an, ve ateş küresine düşen ilk su damlası. Suyun yanması sonra. sonra ateşin serinlemesi. ezeli döngü yani: Âteş ve gülün, gül ve ateşin dairesi.

İbrahim: Âteşi güle çevirmenin hikayesi. Düşün gül bahçesi içinde Halilullah vasfınca yananı yandıkca inanan inandıkca yanan İbrahim'i.

Her ateş kendi hikayesini yazar ve ateşin sırından ateşi tanıyan anlar.

        Her kul kandi hikayesince İbrahim.

Fakat sorulur: Kalbime dökülen bir gülyağı damlası kadar mazur ve masum musun ey ateş, ya ben İbrahim değilsem? Ya benim ateşe küstüğüm kadar ateşte bana küskünse?

        Öyleyse nasıl bir yanma bu?

Kuşku yok ki yanmanın nasılını belirleyen, yanmanın neresinde olduğunu bilmenin bilinci. Âteşe düşen yaş odun önce boğula boğula, ardından parlaya parlaya ve nihayet köz olarak yanar. Yanıyorsunuz ama yanmanın neresindesiniz? Âteşi güle dönüştüren bu bilinç işte.

 Ve gün gelir İbrahimin hikayesini yazarsınız. Nasılsa ateş yazılarında uzmansınız. Nasılsa ateş sözcüğünü bilmek yanmanıza mani değil?

        Hayret!

        Neredesiniz?

        Ölebilirim, dediniz, ölmediniz.

        Yaşayabilirim, dedinizi, yaşamayı bilmediniz.

        Kaderiniz: İbrahim.

        Yaşamınız: İbrahim.

Ama Hayır! İbrahim değilsiniz. Ateşten kelimeleriniz var sizin çünkü, ateşiniz değil, teslim değilsiniz.

İbrahim önce kelimelerle sonra ateşle sınandı. İçindeki yangın atıldığı ateşin yangınından daha büyük olmasaydı, ufcık bir şüphe, incecik bir endişe gülzare dönmezdi ateş. Yanar giderdi İbrahim. İbrahimi yangından kurtaran yine yangın. Nemrud'un ateşini gül bahçesine çeviren ibrahimin Hû yangını. Bu yüzden tedbir değil takdir İbrahim. Dur yok dua var.

Bu yüzden "ateş gül, ateş gülbün ateş gülşen, ateş cuybar" İbrahim'e

İbrahimin kalbi mutmain. Bu yüzden İbrahim emniyette. İbrahimin sırrı teslimiyette.

Âteş dahi kendi keyfiyetinde teslimiyette. "Yakma", denince yakıyor gibi görünsede yakmıyor, serinletiyor: "Ey ateş serin ve selametli ol", (21/69). Mücadele, su ve ateşten çok, toprak ve ateş arasında çünkü. İbrahim çamurdan yaratılmıştır, Şeytan ateşten çünkü. Gül ise toprak ister, ateş bir vasıta sadece. Bu yüzden "apaçık âteş gibi görünen cehennem, İçinde zemherir barındırır.

Cehennem apaçık gösterilen âteş. Cennet sonradan gelecek. Gül isteyen kendini ateşe teslim edecek.

Teslimiyet; İbrahimin gerçekleşen rüyası. Bıçak altında İsmail'in alnı.

Teslimiyet; İbrahim'in gül bahçesi, mucizenin mucizeye inanana aralanan kapısı.

İbret: Gömleği yanmayan "kalb-i selim", Dünya durdukca güzellikle anılacak.

İbrahim ateşte. İsa çarmıhta, Musa Tih çölünde.

Gülün rengi çölün kızıllığından. Ateş güllerinin yangını ateşin yangınından.Ateş, yanmaya kabiliyeti olan maddeyi yakar. Ve herkul kendi hikayesince biraz İbrahim.

Ey yazgısı alemlere ibret için yazılmışsa nisbet olarak yanan.

Yan ateşte, adı İbrahim olmasa da, İbrahim olan Yan Yan.

Bir bir çözülsün anlamı ateş oluşun. Birkere yandımı tenin ateşin koynunda. Uzaktan gök gürültüsü, fırtına. Korkma, artık korkma.

 Hatırla, kaderinde ezelden ateş olan İbrahim "yıldızlara şöyle bir" bakmıştı. Ve: "Batıp giden şeyleri sevmem"(6/76)

Bak sende batıp giden yıldıza. sekine inecektir kalbine unutma. Gül bahçesi yakında.

        Âteş yitirmek; gül bahçesi yitirdiğinde üzülmemek.

        Ateş bulmak; gülbahçesi bulduğunda sevinmemek.

        O zaman işte önce boğula boğula. Sonra alev alev. Sonra köz.

        Atın bütün kelimelerinizi ateşe.

        O zaman siz: İbrahimsiniz.

        Buyrun gül bahçeniz.

Nazan Bekiroğlu

http://hanifdostlar.sitemynet.com/ibrahim.htm

 



__________________
43/44 Dogrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için de bir ögüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz.
Yukarı dön Göster radyoman's Profil Diğer Mesajlarını Ara: radyoman Ziyaret radyoman's Ana Sayfa
 
radyoman
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 09 mart 2005
Yer: Antigua And Barbuda
Gönderilenler: 362
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı radyoman

HANİF MÜSLÜMANIN KULLUK BORCU.... ALLAH’ TAN RAZI OLMAK.

1. Cennetlik ile Hanif müslüman arasındaki ilk fark iki kez imandır Nisa –136 Ey iman edenler tekrar iman edin..
2. Allah onlardan (cennetliklerden ) razı oldu...  ama Sabikunlulara , ONLAR DA ALLAH’ TAN RAZI OLDU...diyor Beyyine - 8

Sabikunun Allah’tan Razı olmak gibi bir kulluk borcu vardır..tastamam Kur’anı bilmek ve dosdoğru namazı kılmak ile biz ey iman edenler bir daha iman edinizin muhatabı olacagız o zaman bizde ALLAH’ TAN RAZI OLMAK (MUTMAİN OLMAK) gibi bir

Hz İbrahim dostluğuna nail olacagız inşaallah ...sabikun ;
ALLAH ‘ I KENDİSİNE DOST EDİNMİŞTİR , HALİLULLAH = ALLAH’I KENDİSİNE DOST EDİNEN.. Cennetlik Allah’ı bütün müminlerin Allahı olarak bilir. Sabikun Hanif ise Benim Annem der gibi O benim , benim Allahım başkasının değil benim var edenim diyecek kadar samimi ve yakın olur.

Mü’min müslüman için , emir ve yasaklar amaçtır. Yani ibadet amaçtır. Hanif Müslüman için ise, ibadet ARAÇTIR amaç ise Allah’ı bilmek Allah’a DOST olmak Allah’ı DOST edinmek Allah’ tan her hal ve şartlarda RAZI OLABİLMEK amaçtı. Vakıa suresi Ayet 7 de ; İnsanlar üç sınıf olunca....

Ayet insanları inanç özelliği açısından üç gruba ayırıyor. Bu tanım, tüm Dinlerin , cennet-cehennem ayırımı dışında yepyeni bir kavram getirmektedir. Kur’ana has bu ayırımı çok iyi anlamamız gerekiyor. Ne yazıkki bir çok çevirilerde 7 ve 10 cu ayetler kısırlaştırılmış asıl mana kaybolmuştur . Ayet üçe ayırdığı insanları 8,9,10 cu  Ayetlerde ayrıntılarıyla tanıtmaktadır.

a) Sol ehli cehennemlik
b) Sag ehli cennet
c) Sabikun = üst sınıf = mukarrebun ( Allaha yaklaştırılanlar) HANİFLER...

Müslüman ile Sabikun farkına , DİN ‘in amaç araç oluşu açısından da bakarsak ; Din insan İçindir . Biz din için mi varız , din bizim için mi var ?
Bu soruya genelde her ne kadar sözde Din insan içindir denilirse de anlayışta ve uygulamada böyle olmadığı görülmektedir. Din de emir ve yasakları (ibadetleri) amaç edinmek sadece yap denileni yapmak nedenini Niçini ni düşünmemek kolaya kaçmaktır en zor iş düşünmek araştırmaktır. Yanlış anlaşılmasın tabiki emir ve yasaklara öncelikle iman edeceğiz ve elimizden geldiğince uygulamaya çalışacağız bu arada da neyi niçin yaptığımızın bilincini ruhunu oluşturmak için düşünecek ve araştıracağız. Mümin için amaç cennettir cennet içinde ibadetler dolaylı olarak amaç olur namaz- oruç- hac- zekat – haramdan kaçmak hep sevap için yapılır dille söylenmese de bu şuuraltına yerleşmiştir . Bu amaç zamanla kişilik haline gelmeye başlar asıl kişiliğin yerini alır. Dindar bir kişilik , taassup başlar asıl kişilik arka planda kalır gözükmez olur Din için yaşamak başlar. Halbuki Ali imran-191 de Aklı ve gönlü işletenler o kişilerdir ki, ayakta, otururken, yan yatarken hep Allah'ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler. Demektedir sanki bu ayet her müslümana hitap etmiyor gibi müslümanların büyük bir kısmı üzerine almazlar ilgisiz dururlar ama sabikun Hanif için bu ayetler mutmain olarak yaşama prensibi haline gelmelidir ...
Allahımız hepimize mutmain olarak yaşam sürmeyi nasip  etsin.. VeSSelam...
H.Gürsoy



__________________
43/44 Dogrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için de bir ögüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz.
Yukarı dön Göster radyoman's Profil Diğer Mesajlarını Ara: radyoman Ziyaret radyoman's Ana Sayfa
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats