HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Hükümleri ve Kavramları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Hükümleri ve Kavramları
Konu Konu: Hilafet ve Halife Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Furkan
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 17 haziran 2005
Gönderilenler: 47
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Furkan

Hilafet ve Halife:

Prof.Dr.Yaşar Nuri Öztürk

"Halife (Arapça’daki noktalı Hı ile) kelimesinin kökü olan half; sonraki, sonradan gelen, öncekini izleyen demek. Halef ve halife de, sonradan gelen, kendinden önce gelmiş olana vekâlet eden demektir.

Kur’an’da halife kelimesi iki yerde (2/30; Sad,26), çoğulu olan halaif sözcüğü
dört yerde ( 6/165; 10/14,73; 35/39), hem halife, hem de halıf kelimesinin çoğulu olan hulefa kelimesi de üç yerde ( 7/69,74; 27/62) geçmektedir. Bunların hiçbirinde siyasal bir anlam yoktur. Tasavvufun dile getirdiği şekliyle (insan Allah’ın halifesidir anlamında) bir kullanım da yoktur. Kelime daima, önceden gelip gitmişlerin, birey ve toplum olarak yerine geçiş ifade edilmektedir.

Kur’an’ın halife sözcüğünü kullandığı ayetlerde vermek istediği mesaj şudur: Sizden öncekiler de birçok imkân ve kudrete sahip kılındı ama görevlerini savsakladıkları için hesap ve azaba müstahak hale geldiler. Şimdi siz onların yerine geçirildiniz. Görevlerinizi savsaklarsanız Allah sizin de hesabınızı görür ve yerinize başka birilerini geçirir. Yani siz, birilerinin halefi oldunuz, birileri de sizin halefiniz olur.

BİD’ATLAR, SAPTIRMALAR

* İnsanı Allah’ın –hâşâ- halifesi kabul etmek:

Kur’an’ın hiçbir ayeti insanın Allah’ın halifesi olduğunu söylemez; böyle bir şeye işarette bile  bulunmaz. Bu konuda sürekli delil gösterilen 2. sure 30-33.ayetlerin söylediği, insanın Allah tarafından yeryüzüne "halife" (daha önceki insan benzeri bir neslin halefi) olarak gönderileceği ve bunun gerekçesinin de insanın sahip kılındığı bilgi-bilme potansiyeli olduğudur.

Bu ayetlerin neresinde "insanın Allah’ın halifesi" olduğu veya olacağı söyleniyor? Böyle bir şey söz konusu değildir. Ayetleri bu anlama çekmek, tasavvufun bir zorlamasıdır.

Şunu açıkça ifade etmeliyiz ki "Allah’ın halifesi" tâbiri, Kur’an’ın sergilediği tevhide zıttır, küfürdür. Allah’ın halefi olmaz ve böyle bir iddia Kur’an’dan asla onay alamaz!

Bu ayetlerden çıkarılabilecek ve Kur’an’dan onay alabilecek sonuçlar şunlar olabilir:
    
1.Âdem’in soyu olan insan, yeryüzünde daha önce faaliyet göstermiş bir başka insan neslinin halefidir, yani onun yerine getirilmiştir. Ayetlerden anlıyoruz ki, melekler, daha önceki nesli, yani Âdem’in soyunun selefi olan insanı tanımakta, onun kan dökücü, bozguncu bir karaktere sahip olduğunu bilmektedirler. Bu açık bir bilgidir, tahmin değil. Çünkü ayetler gösteriyor ki, melekler Allah’ın öğrettiği, gösterdiği dışında hiçbir gaybî bilgiye sahip değillerdir. O halde, adem neslinin huyunu-suyunu, tahminle söylemeleri söz konusu olamaz.

Şu halde, Âdem soyundan önce yeryüzünde faaliyet göstermiş bir "önceki insan nesli" veya "insana benzer bir nesil" vardır.

* Hilafeti siyasal anlamda, halifeyi devlet başkanı anlamında değerlendirmek:

Hilafet ve halife sözcüklerine Kur’an vahyinden sonraki zamanlarda yüklenmiş siyasal anlamlara destek sağlamak için Kur’an’daki halife tâbirini kanıt göstermek tam bir saptırmadır. Kur’an’ın insan için kullandığı halife kelimesi ontolojik bir anlam taşımakta, siyasal bir yönü bulunmamaktadır. Siyasal anlamda halife söylemi isabetli veya isabetsiz bulunabilir, yine siyasal anlamda savunulabilir; bu ayrı bir meseledir. Değişmeyecek gerçek şudur:

Kur’an’da geçen hilafet kavramını siyasal anlamlara çekmek, Kur’an’daki yönetimle ilgili ilkeleri saf dışı etmiştir. Çünkü siyasal anlam yüklenen halifelik kavramı, Kur’an’ın fesat ve haksızlık sistemi (bk. Neml Suresi, 34) olarak gördüğü kırallık düzenine destek olmaktadır. Böyle olunca da Kur'an'ın, yönetim erkinin arkasına koyduğu "bey’at ve şûra" yani cumhuriyet ve demokrasi ilkeleri anlamsız kalmakta, despotizm yasallaşmaktadır. Oysaki bizzat Hz. Muhammed'in ifadesiyle, "Kisra öldüğünde artık ondan sonra kisra olmayacak, kayser öldüğünde de artık ondan sonra kayser olmayacaktır." (Beyhakî; Delailü’n-Nübüvve, 4/393)

Hadisteki kisra, Doğu kırallarına, kayser ise Batı kırallarına verilen addır. Demek ki bu iki krallık türü de tarihe karışacak ve Kur’an vahyinin gelişiyle birlikte kitlelerin yönetim biçimi bey’at ve şûra olacaktır. Yani yönetenler kitle tarafından seçilecek ve yine kitle tarafından görevden uzaklaştırılacak. Oligarşi, hanedan saltanatı, despotizm, monarşi bitecek. Peygamberlik bittiğine göre, hiçbir kişi ve zümre, kitleleri "Allah adına" yönetemeyecek, böyle bir iddia ile ortaya çıkamayacak.

Allah adına yönetmek yalnız ve yalnız peygamberlerin yetkisidir. Allah bu yetkiyi onlar dışında kimseye layık görmemiştir. Peygamberler dışındaki insanlar ancak kitle adına ve ondan aldıkları yetkiyle yönetebilirler.

Ne yazık ki, Kur’an vahyinin bu en hayatî ilkesi, hilafet kavramının yozlaştırılmasının ardından, Kur’an’ın düşman ilan ettiği yönetim biçimlerinin savunulmasında kanıt olarak kullanılmış ve Müslüman kitleler, yüzyıllarca aldatılmıştır.

* Hz. Muhammed’den sonraki devlet reislerini "Peygamber’in Halifesi" olarak anmak:

Son Peygamber’in halifesi olabileceğini düşünmek ve savunmak, Kur’an’ın nübüvvet anlayışı açısından bakıldığında açık bir sapmadır.

Allah, peygamberliği sona erdirmiştir. Allah, eğer peygamber göndermeye devam edecek olsa, elbette ki görevlendirecek birini bulurdu. Peygamberliği bitirdiğine ve bu kurum onun tanrılık tasarrufları içinde bir kurum olduğuna göre, Hz. Muhammed’den sonra ne vekâleten ne de asaleten bir peygamber olmayacak, hiçbir insan, peygamberlik yetkileriyle donanmış kabul edilmeyecek...

Bitmiş bir kurum söz konusudur. Böyle bir kurumda asaletten söz edilemeyeceği gibi, vekâletten de söz edilemez. O halde, son temsilcisi bu âlemden ayrılmış bir kurumda halefler olamaz.

Kısacası, Hz. Muhammed’in halifesi olamaz, olmaz. Devlet başkanlığı görevini kutsal bir desteğe ulaştırmak için onu  "Peygamber’in yerine geçen kişiler kurumu"na dönüştürmek  dinin ruhuna tamamen terstir.

Tarih boyunca, Doğu’da, Batı’da birçok toplum, krallarını ve din büyüklerini bir tür ilah gibi gördü ve saltanatı elinde tutanlar bu görüşü daha canlı ve kalıcı kılabilmek için sürekli bir biçimde dini kullandılar. Hz. Muhammed, çok düşündürücü ifadelerle bu iki gerçeğe dikkat çekmiştir. Onun beyanına göre, din adamlarını ilahlaştırmak, onların hoş görmediklerini haram, hoş gördüklerini helal kabul etmekle gerçekleşiyor.

Halife anlayışına destek sağlamada kullanılan hadis, teorik açıdan senedi ne olursa olsun, İslam dışıdır. Kur’an’ın peygamberi böyle bir sözü söylemiş olamaz. İlk dört halife de, ötekiler de sadece "devlet reisi"dir. İyisi vardır, kötüsü vardır. İyilikleri ve kötülükleri kendi içlerinde ve ait oldukları kurallar içinde değerlendirilir.

Vahyin ilkeleri açısından bilinmesi gereken şudur: Peygamber’in halefi olmaz, hiç kimseye Peygamber’in halifesi denemez.

Halife ve hilafet kavramlarıyla ilgili saptırma, özellikle ırkçı Arap hegemonyasının güçlendirilmesi için kullanıldı. Yine Hz. Peygamber’e yalanlar isnat edilerek...

* Halifenin, tüm Müslümanların birliğini temsil ettiğine inanmak:

Böyle bir inancın da siyasetin ötesinde bir değeri yoktur. Siyasal anlamda savunan savunur; tutarlı olur veya olmaz. Ama bunu din buyruğu gibi ortaya sürmek tam bir saptırmadır.

Her şeyden önce şunu bilmeliyiz: İslam’da müminlerin birliğini kişi olarak Hz. Peygamber, kaynak olarak da Kur’an temsil eder. İslam, ruhban sınıfına karşı olduğu için Müslümanların birliği bir din sınıfı tarafından savunulamaz. Bu sınıf olamayacağına göre, bu sınıfın lideri diye biri de söz konusu olamaz.

İkincisi, İslam evrensel bir dindir. Ne devlet şekli önerir ne de tek devlet veya tek bayrak fikri taşır. Bu tür iddiaların tümü, kitlenin duygularını sömüren siyasal söylemlerdir. O halde, İslam, yüzlerce devlet şekli, yüzlerce devlet başkanı tarafından kabul edilebilecek ve edilmesi gereken  bir ortak yaratılış değeridir. Bunun özel bir devleti ve özel bir başkanı olamaz. Her devlet, Kur’an’ın evrensel ilkelerini korumakla yükümlü olmakla birlikte yalnız kendisini ve kendisine yetki veren  kitleyi temsil eder.  Bunun aksini yapmak, birilerini veya bir kişiyi kutsal ve dokunulmaz kılarak rableştirir. Buna bir de "Peygamber’in halifesi" unvanı eklenince dört başlı bir çarpıklık vücut bulur. Bu çarpıklığın Müslümanlara nelere mal olduğunu anlamak isteyenler tarihi bir kez daha dikkatlice okumalıdır.

Tam bu noktada, Mustafa Kemal Atatürk’ün, hilafetle ilgili şu sözlerini hatırlatmak yararlı olacaktır:

"Türk tarihinin en mutlu devresi hükümdarlarımızın halife olmadıkları zamandır. Bir Türk padişahı, hilafeti her nasılsa kendisine mal etmek için nüfuzunu, itibarını, servetini kullandı. Bu sırf bir tesadüf eseriydi. Peygamberimiz, ashabına  dünya milletlerine İslamiyet'i kabul ettirmelerini emretti, bu milletlerin hükûmetleri başına geçmelerini emretmedi. Peygamberimizin zihninden böyle bir fikir asla geçmemiştir. Hilafet demek, idare, hükûmet demektir. Hakikaten vazifesini yapmak, bütün Müslüman milletleri idare etmek isteyen bir halife buna nasıl muvaffak olur?!"

"Bütün İslam milletleri üzerinde ulvî ve ruhanî vazifesini yapan yegâne halife fikri   hakikatten değil, geleneksel din kitaplarından çıkmış bir fikirdir..." (bk. Sadi Borak;  Atatürk ve Din, 91-92)

(İslam Nasıl Yozlaştırıldı; s.264-276 - 14. Baskı)

http://www.hyp.org.tr/haber.asp?hid=1206

Yukarı dön Göster Furkan's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Furkan
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats