Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

İnananlar içinde edepsizliği hevesle yayanlara bu dünyada ve ahrette acı bir ceza var (19). Ya Allah’ın size iyiliği ve acıması olmasaydı? Allah çok esirger; bağışlar (20)

İnananlar! Şeytanın adımlarını izlemeyin. Şeytanın adımlarını izleyenler bilsin ki uygunsuz ve çirkin işler buyurur o. Allah’ın size iyiliği ve acıması olmasaydı sonsuza dek hiç biriniz arınamazdı. Allah istediğini arındırır. İşitir Allah. Bilir (21).

ŞEYTANIN ADIMLARI

Şeytanın adımlarını izlemeyin

Lâ tettebiû hutuvâti’ş şeytân (21)

Şeytan kelimesi gerçeğe uzak kaldı anlamındaki şatana yükleminin türevi. Buna göre, gerçeği arayan akıl öne çıkıyor; akla aykırı bütün işler şeytana tapmaktır.

Ateşten yaratılan İblis’in çamurdan yaratılan Adem’i küçük görmesi, "Ben ondan daha iyiyim –ené hayrun minh" (38:76) diyerek ırkçılık yapması gibi. Oysa üstünlük erdemdedir; ırkta değil.

İbrahim peygamber puta tapan babasını onun için uyarır: Babacığım, şeytana tapma! Rahman’a baş kaldırdı o (19:44).

"Akıllı ol!" güzel bir uyarı. Şeytan akıllı olsa Rahman’a baş kaldırır mıydı?

Size Allah’ın iyiliği ve acıması olmasaydı sonsuza dek hiç biriniz arınamazdı (21) ifadesinde geçen Allah'ın iyiliğinden kasıt ta aslına akıldır. Yani Allah’ın bize sağladığı en değerli varlığımız olan aklımızı işletirsek şeytana tapmayız.

O halde şunların hepsi akla aykırı davranmak suretiyle şeytana tapan insanın işleridir:

(1)Yoksullara "Bir daha verirsem!" diye edilen yemin

(2)"Beni gören yok; kimse hesap sormayacak!" aymazlığı

(3)Neşeli dedikodularla özendirilen zina kaçamağı

(4) "Başkasının evine izinsiz de girilir" başıboşluğuı

Nûr sûresinin 19. ayetle başlayıp 29. ayetle sona eren bu bölümünde şeytana tapmanın bu dört örneği üzerinde duruluyor. 

(1) "Bir daha verirsem!" diye edilen yemin:

İyi durumda ve varlıklı olanlarınız "Artık vermem!" diye yemin edip te akrabaya, yoksula ve Allah yolunda göçenlere sırtını dönmesin. Hoş görsün, aldırmasınlar. Siz Allah sizi bağışlasın istemez misiniz? Allah acıyor; bağışlıyor (22).

İslamda suçluları dışlamak yok; ıslah edip topluma kazandırmak var. Ayet 22 bununla ilgili. Zina yaptığı ya da iffetli kadınlara iftira ettiği için cezaya çarpılan yoksul suçluları dışlamak ve "Bir daha yardım edersem!" diye yemin etmek akla ve İslama aykırıdır.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

 Hasan Akçay yazdı:

                              ŞEYTANIN ADIMLARI

Şeytanın adımlarını izlemeyin

Lâ tettebiû hutuvâti’ş şeytân (21)

Şeytan kelimesi gerçeğe uzak kaldı anlamındaki şatana yükleminin türevi. Buna göre, gerçeği arayan akıl öne çıkıyor; akla aykırı bütün işler şeytana tapmaktır.

Ateşten yaratılan İblis’in çamurdan yaratılan Adem’i küçük görmesi, "Ben ondan daha iyiyim –ené hayrun minh" (38:76) diyerek ırkçılık yapması gibi. Oysa üstünlük erdemdedir; ırkta değil.

İbrahim peygamber puta tapan babasını onun için uyarır: Babacığım, şeytana tapma! Rahman’a baş kaldırdı o (19:44).

"Akıllı ol!" güzel bir uyarı. Şeytan akıllı olsa Rahman’a baş kaldırır mıydı?

Size Allah’ın iyiliği ve acıması olmasaydı sonsuza dek hiç biriniz arınamazdı (21) ifadesinde geçen Allah'ın iyiliğinden kasıt ta aslına akıldır. Yani Allah’ın bize sağladığı en değerli varlığımız olan aklımızı işletirsek şeytana tapmayız.

O halde şunların hepsi akla aykırı davranmak suretiyle şeytana tapan insanın işleridir:

(1)Yoksullara "Bir daha verirsem!" diye edilen yemin

(2)"Beni gören yok; kimse hesap sormayacak!" aymazlığı

(3)Neşeli dedikodularla özendirilen zina kaçamağı

(4) "Başkasının evine izinsiz de girilir" başıboşluğu

Nûr sûresinin 19. ayetle başlayıp 29. ayetle sona eren bu bölümünde şeytana tapmanın bu dört örneği üzerinde duruluyor."
  
   Şeytanın en büyük yardakçıları olan akılsızlara ve aklı dışlayan güdük akıllılara karşı yanınızdayım Hasan kardeş.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam

nur31 gerdanda takılı kolyenin teşhirinin yasağı değildir.

Bu konuyu çok tartıştık çok konuştuk.

Hasan bey size bir bayan olarak nur 31e göre nasıl haraket edeceğim diye sordum ama cevap alamadım.

araf 30 ve 31de Allah zinetlerinizi takın  takıştırın demiş.Mescitte kolyemi bileziğimi yüzüğümü herkesin görebildiği gibi takabiliyorsam nur31e göre bunu neden takamayım?

Ben nur 31deki zinetler ifadesini takı olarak değerlendirdiğim dönemlerde tam anlamıyla bir şaşkınlık içindeydim.altın gerdanlık seti bileklik vs gibi takılarımı düğüne veya toplantılara  giderken takmıyordum.Takı teşhiri olur diye.Teşhirin boyutu ne ?Ayette teşhir diye bir kelime geçmediği halde buradaki takı teşhiridir demek yorum değilmi?evet yorum.Aynı geleneksel anlayışın yaptığı ziynet tüm kadının vucududur şeklinde zinete yorum getirmesi ve peşinden vucudun şuraları avret yerleri sadece kocaya açılır şuraları sadece başkaları yanında açılabilir şeklinde yorum üretmesi gibi sizde takının şu kadarı takı teşhiri şu kadarı teşhir sayılmaz başkaları yanında gösterilebilir mi diyorsunuz?

Tamam ben bir bayan olarak ayeti bu şekilde yaşamak istiyorum.Evlilik yüzüğüm var pırlanta bunu takmak teşhir mi?Altın gerdanlık setim var takabilirimmi?

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sayın savana, sizin sorunuz sırası gelince cevabını bulacak, Allah isterse. Şimdi izin verirseniz, bütünlüğü koruyabilmek adına, konuları kendi sıraları gelince ele almak istiyorum.  

Sayın iblissavar, candan teşekkürler, kardeşim. 

***

(2) "Beni gören yok; kimse hesap soramaz!" aymazlığı:

O bir şeyden habersiz, inanan iffetli kadınlara iftira edenler bu dünyada ve ahrette lanetlidir; cezası büyük onların (23). Bu yaptıklarına bir gün kendi dilleri, elleri, ayakları tanıklık edecek (24). Hak ettikleri cezayı o gün Allah verecek. Kesin gerçek, Allah’tır; öğrenecekler bunu (25).

Beni gören yok iddiası büyük bir yanılgı. İnsanın dili, elleri, ayakları görüyor kendisini. Ahretteki Hesap Gününde tanıklık edecekler.

Bu mümkün değil iddiası da yanılgı. Çünkü bu dünyadaki var oluşun yalnızca üç buçuk boyutlu olmasına dayanıyor: (1)uzunluk, (2)genişlik, (3)yükseklik. Bir de hep geleceğe doğru yol alan, geriye gidemeyen; o yüzden buçuk boyut sayılan zaman var.

Öteki dünyadaki varoluş ise belki milyarlarca boyutlu. Orda elan hayal bile edemediğimiz nice şeyler elbet mümkün olacak. Dillerin  ellerin, ayakların tanıklığı dahil.

Ve Allah amellerinizi size, Kendisine döndürüldüğünüz gün bildirecek –Ve yevme yurceûne ileyhi fe yunebbi’ûne bima amilû (24:64)

O gün kimseye haksızlık edilmez. Ve size yalnızca kendi amellerinizin  karşılığı verilir (36:54). En küçük bir iyilik eden onu görür ve en küçük bir kötülük eden onu (99:7-8)

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam savana.

"Sizin sorunuz sırası gelince cevabını bulacak," dedim ama hemen cevap versem iyi olacak çünkü rahatsız ve tepkili olduğunuz anlaşılıyor.

nur31, gerdanda takılı kolyenin teşhirinin yasağı değildir.

Haklısınız. Nûr 31’e göre gerdanda takılı kolyenin teşhiri yasak değil; teşhir edilmemesi gereken, memeleri aşıp göbeğe ulaşan zincir.

Gerdanda takılı kolyenin yasak olmadığı nerden anlıyoruz bunu?

Çünkü ziynetlerin ma zahare minhâ yani "açıkta olanlarından biri o. Tıpkı bilekteki bilezikler, kulaktaki küpe, saçtaki toka, burundaki hızma, yanaktaki piercing.

Bunlar adı üstünde görünür durumdadır; açıktadır (ma zahare minhâ). Saklanmıyacak; örtülmeyecek.

Ayette bunu belirten ifade şu:

Ziynetlerini açmasınlar ama açıkta olanları başka

Lâ yubdiyne ziynet ehunne illa ma zahare minhâ

Ziynetlerin açıkta olanları herkese açık. Hiçbir sakınca içermiyor. İnanan kadının erkek hizmetçisine de  açık onlar, cami imamına da. Tamam?

İnanan  kadının saklamış olduğu takıları baldırlarına taktığı halhal ve göbeğine yapıştırdığı piercing olabilir, ki onları ayette anılan müstesna kişilere açabilir ancak. Örneğin erkek hizmetçisine.

Nasıl yapacak bunu; göbeğini ona açarak mı, "piercing"i ordan çıkarıp avucuna alarak mı?

*

Şimdi lütfen dikkat.

Bir de memeleri aşıp göbeği ulaşan zincir var. İlkin o da açıkta. Açıkta ki Allah örtülmesini buyuruyor:

Örtülerini göğüs yırtmaçlarının üstüne vursunlar

Vel yadribne bi humur ihinne alâ cuyûb ihinne

Göğüs yırtmacının olduğu yerde memeler var. Ve onların üstünde o zincir.

İlahî buyruğun gereği olarak inanan kadın o zinciri de sakladı şimdi. Tamam? Şimdi o da saklamış olduğu takılarından biri. İnanan kadın onu da yalnızca müstesna kişilere açabilir ancak. Örneğin erkek hizmetçisine.

Nasıl yapacak bunu; memelerini açarak mı, zinciri blüzünün üstüne takıp ortaya çıkararak mı?

Bunu yapması 30’luk erkek hizmetçisinin önünde sakıncasız ama 90’lık imamın önünde yasak, neden? Hangisi onu teşhircilik diye algılamıyacak konumdadır, hangisi teşhircilik sanabilecek konumda?

*

araf 30 ve 31de Allah zinetlerinizi takın  takıştırın demiş.

Takın takıştırın, aşırılığı akla getiren bir ifade. A’raf 31’de söylenen, o  değil. Tam aksine, Allah orda "Aşırı gitmeyin!" diyor –lâ tüsrif.

Demek ki aşırı gitmek uygun değildir; yasaktır. Aşırı gitmek, teşhirciliktir. 

Allah A’raf 31’de "Ziynetleriniz takının!" diyor –huzû ziynet ekum. Uygun olan bu.

*

Nûr 31’deki şu ilahî buyruğa dikkat eder misin:

Ziynetlerinden sakladıkları, belli olsun diye

li yu’leme ma yuhfiyne min ziynet ehunne

ayaklarını vurmasınlar

Lâ yadribne bi ercul ihinne

Burda söz konusu olan, inanan kadının saklamış olduğu ziynetleri; örneğin halhal. Madem saklamıştır saklı kalması gerekir.

Sakladığı şeyleri ortaya dökmesi teşhirciliktir. Başka bir şey olması mümkün mü?

Ortaya dökülebilir idiyse neden sakladı? Madem ortaya dökülmesi sakıncalı diye sakladı neden ortaya döküyor?  Bu bir.

İkincisi takı yeşhirciliği Nûr 60’a göre yasaktır. Açık ve net:

Cinselliği kalmamış olup oturan kadınlar, takı tehirciliği yapmaksızın, giysilerini atabilirler –gayre müteberricatin bi ziynet in...

Burdaki ziynetlerin takı olduğu kesin çünkü cinselliği kalmamış olup evde oturan kadınlar onlar; bir bakıma yatalak. Vücutları pörsümüş; itici. Onu gidermek için takıp takıştırabilirler.

Yoksa o kadınların pörsümüş, itici  vücudu eğer erkeklerin şehvetini uyandırıyorsa duvarlar da uyandırır. Duvarları tesettüre soksunlar.

Şimdi sayın savana, Yüce Allah Nûr 60’ta yasakladığı takı teşhirciğini Nûr 31’de caiz mi kılıyor? Orda kara dediğine burda ak mı diyor? Mümkün mü bu?

Efendim, yorum. Elbette yorum. Çürütün:

Kanıtlayın ki inanan kadının, ortaya dökülmesi sakıncalı olduğu için, saklamış olduğu ziynetlerini ortaya dökmek için ayaklarını vurması teşhircilik değildir.

Kanıtlayın ki Allah Nûr 60’ta kara dediğine Nûr 31’de ak der. Kuran bu çelişkiye layıktır.

Görüyor musun ben de kızıp tepkili davranmaya başladım! Neden ki?

Önce, bunun için özür dilerim.

Sonra da konuya açıklık getirmeme vesile olan sorunuz için teşekkür.

Sevgi ile,

Hasan Akçay

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

(3)Neşeli dedikodularla özendirilen zina kaçamağı:

Pis kadınlar pis erkeklere, pis erkekler pis kadınlara. Temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler temiz kadınlara. Temizler, onların söylediğinden aklanmıştır (26).        

Benim anladığım, "Canım, ara sıra herkes kaçamak yapar," deyip zinayı hoşgörenleri Allah böyle uyarıyor. Zina yapan pis kimselerle ondan uzak duran temiz kimseler bir olmaz. 

(4)"Başkasının evine izinsiz de girilir" başıboşluğu:

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

İnanan erkeklere söyle: bakışlarını kıssınlar; apışaralarını korusunlar. Onlar için temiz olan budur. Allah onların neler yaptığını biliyor (30). Ve inanan kadınlara söyle: bakışlarını kıssınlar; apışaralarını korusunlar.

Ziynetlerini açmasınlar ama açıkta olanları başka. Örtülerini göğüs yırtmaçlarının üstüne vursunlar. Ziynetlerini kimseye açmasınlar ama şunlara başka: kocaları, babaları, kocalarının babaları, oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kadınları, yeminle sahip çıktıkları, ihtiyaçsız erkek hizmetçileri, kadınların avretlerinden habersiz çocuklar.

Sakladıkları ziynetlerini belli etmek üzere ayaklarını vurmasınlar.

İnananlar! Hepiniz Allah’a tövbe edin ve kurtulun (31).  

TEK DİNî AVRET YERİMİZ: APIŞARAMIZ

Erkekler apışarasını korusun -Yahfuzû fürûc ehum (30)

Kadınlar apışarasını korusun -Yahfuzne fürûc ehunne (31)

30 ve 31. ayetlerdeki "furûc"u Elmalılı "Hak Dini Kur’an Dili"nde şöyle açıklıyor:

FÜRÛC, "ferc"in çoğuludur. FERC, aslî manasında iki şey arasındaki açıklık demektir. Bu şekilde gerek erkek gerekse dişi insanın bacakları arasındaki açıklığa bu isim verilir, ki dilimizde apışarası denir...

Kelimenin Kuran’da geçtiği yerler:

Görmez misiniz üstünüzdeki gökyüzünü nasıl kurup bezemişiz? Çatlakları yok onun –mâ leha min fürûc (50:6). Gökyüzü yarılınca –ve iza’s semâu furicet (77:9). Bir inanır, apışarasını eşinin ya da yeminle edindiği kimsenin dışındakilerden korur (23:6, 70:30). 

23:5-6 ve 70:29-30’a dikkat.

Bir inanır, apışarasını yalnızca eşine açabilir; öz babasına dahi açamaz. Çünkü vücudunun orası dinen avrettir.

Bunun dışındaki yerlerini ancak örf izin veriyorsa açabilir.

Örneğin kadının yüzü Suudi Krallık’ta erkeklerin şehvetini uyandırıyor; o halde kadının yüzü orada örfen avrettir.

Suudi kadın, peçe takar. Ama "Peçe Allah’ın emri!" diyemez. Yoksa örfü rab edinip şirke batar.

Öte yandan Türkiye’de kadının yüzü avret değil çünkü erkeklerin şehvetini uyandırmıyor. Türkiye’de kadın, peçe takmak zorunda değil. Eğer meclis, peçeyi zorunlu kılan bir yasa çıkarırsa Türk halkının isyan etme hakkı var:

Peygamber! İnanan kadınlar gelip... örfe uygun işlerde sana isyan etmiyeceklerine dair sözleşmek isterlerse onlarla sözleş (60:12)

Kadınlar Türkiye’de peçe takmaya, Suudi Arabistan’da peçeyi atmaya zorlanırsa 60:12’ye göre halkın isyan etme hakkı doğar.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

58 Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunanlarla, ergenlik yaşına gelmemiş olanlarınız sizden üç vakitte izin istesin: Sabah namazından/duasından önce, öğlen vaktinde elbiselerinizi çıkardığınızda, gün battıktan sonra yerine getirilen namazdan/duadan sonra... Kaygılanacağınız üç vakittir bunlar. Bunlar dışında size de onlara da bir günah yoktur. Aranızda dolaşırlar, birbirinize bakabilirsiniz. Allah, ayetleri size işte böyle açıklıyor. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.

59 Çocuklarınız ergenlik çağına ulaştığında, kendilerinden öncekilerin izin istediği gibi izin istesinler. Allah size ayetleri işte böyle açıklıyor. Allah her şeyi bilir, hikmeti sınırsızdır.

60 Artık nikâh arzuları kalmamış, hayızdan ve evlattan kesilen kadınların, süslerini göstermek için ortalıkta dolaşmamaları şartıyla giysilerini bırakmalarında kendileri için bir günah yoktur. Ama sakınmak için titiz davranmaları, onlar için daha hayırlıdır. Allah, her şeyi işitir, her şeyi bilir.

Selam

Bu ayetleri dikkatlice peşpeşe okuduğumuzda hiç kafa karışıklığına mahal vermeden  bütün soruların cevabı açık ve net şekilde veriliyor.

nur 30 ------>erkeklerin örtünmesinin asgari sınırı

erkekler cinsel organlarını örtüp saklayacak sakınacak

Nur 31-------->kadınların örtünmesinin asgari sınırı

kadınlar cinsel organlarını örtüp saklayacak sakınacak

kadınlar yaka açıklığını örtüp saklayacak(dolayısıyla yaka açıklığı cuubdan kısmen görünen göğüsler açılmayacak ortaya serilmeyecek)

Kadınlar dilerse listede sayılan kimseler yanında cuublarını açıkta bırakan kıyafetlerle gezabilirler

nur 58----->kadın ve erkeğin örtmesi zorunlu yerlerini çocukları yanında dahi açmasınlar

Nur 58 de sorulması gereken soru şu Kadın ve erkeğin elbiselerini çıkarttıklarında  çocukların görmesinde sakınca olan görünen yerleri nereleridir?kolları?bacakları?göbekleri? diz kapakları?omuzları?baldırları?kalçaları?

Bu soruya cevabı nur 30 ve 31 verir...Erkeklerin elbiselerini çıkarttığında çaığa çıkan cinsel organları

kadınların elbiselerini çıkarttıklarında açığa çıkan cinsel organları ve göğüsleri

İşte bunların çocuklar yanında bile açılması yasak

nur60-------------->hayızdan kesilmiş oturan kadınlar giyisilerini çıkarabilirler ancak ortalıkta gezip dolaşmamak şartıyla

Bu ayet  nur 58 59 la bağlantılı.Bu ayetlerde anne babanın odasına ailenin diğer fertleri çat kapı dalıp girmesinler izin istesinler annae baba elbisesini çıkartmış olabilir nur31de örtünüp saklanılması gereken yerler aile bireylerinin yanındada açılamaz uyarısı yapılıyor

Nur 60da evde oturan yaşlı kadınlar elbiselerini çıkarabilirler bunda bir sakınca yok deniyor.Ancak elbiseleri çıktığında süslerini(göğüslerini) göstermek için ortalıkta gezinmeinler temkinli olsunlar uyarısı yapılıyor.

nur 58le evde yaşayan anne- baba veya oğul- gelin vs ye temkinli olun örtünüp saklanması gereken yerlerinizi çocuklarınıza bile açmayın uyarısı yapıldıktan sonra hayızdan kesilmiş babanneye anneanneye de sizde temkinli olun benim yaşım geçmiş zaten elbiselrimi atıp çıplak dursam kime ne zararı olur sanısına kapılmayın sülerinizi(göğüslerinizi) açıp göstermeyin.Sakınmanız (başkalarının görmemesi )şartıyla elbiselrinizi dilediğinizce çıkarabilirsiniz deniyor

Not:Sevgii hasan akçay bu başlığı açıp nur suresini anlayışınızı anlatmanızı böldüğüm araya girdiğim veya sabote ettiğim için özür dilerim .alternetif anlayış olarak araya konulmuş bir yazı olarak değerlendiriniz lütfen.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sevgili savana,

Yazınız kolay okunsuz diye harfleri büyüttüm. Bir de yanlış olduğuna inandığım ifadeleri kırmızı ile vurguladım. Bunlarla ilgili açıklamalarım sonra gelecek. Allah isterse.

Alternatif anlayışlara gerçekten ihtiyaç duyuyorum. Ve eleştirilmeye. Bunu sağladığınız için teşekkür ederim.

***

30 Mümin erkeklere söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını/ırzlarını korusunlar. Bu onlar için daha arındırıcıdır. Kuşkusuz, Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.

31 Mümin kadınlara da söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını/ırzlarını korusunlar. Süslerini/zînetlerini, görünen kısımlar müstesna, açmasınlar. Örtülerini/başörtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar. Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler: Kocaları yahut babaları yahut kocalarının babaları yahut oğulları yahut kocalarının oğulları yahut kardeşleri yahut erkek kardeşlerinin oğulları yahut kız kardeşlerinin oğulları yahut kendi kadınları yahut ellerinin altında bulunanlar yahut ihtiyaç içinde olmayan erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar yahut kadınların kaygı duyulacak yerlerini henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar. Süslerinden, gizlemiş olduklarının bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, Allah'a topluca tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz!

58 Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunanlarla, ergenlik yaşına gelmemiş olanlarınız sizden üç vakitte izin istesin: Sabah namazından/duasından önce, öğlen vaktinde elbiselerinizi çıkardığınızda, gün battıktan sonra yerine getirilen namazdan/duadan sonra... Kaygılanacağınız üç vakittir bunlar. Bunlar dışında size de onlara da bir günah yoktur. Aranızda dolaşırlar, birbirinize bakabilirsiniz. Allah, ayetleri size işte böyle açıklıyor. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.

59 Çocuklarınız ergenlik çağına ulaştığında, kendilerinden öncekilerin izin istediği gibi izin istesinler. Allah size ayetleri işte böyle açıklıyor. Allah her şeyi bilir, hikmeti sınırsızdır.

60 Artık nikâh arzuları kalmamış, hayızdan ve evlattan kesilen kadınların, süslerini göstermek için ortalıkta dolaşmamaları şartıyla giysilerini bırakmalarında kendileri için bir günah yoktur. Ama sakınmak için titiz davranmaları, onlar için daha hayırlıdır. Allah, her şeyi işitir, her şeyi bilir.

Selam

Bu ayetleri dikkatlice peşpeşe okuduğumuzda hiç kafa karışıklığına mahal vermeden bütün soruların cevabı açık ve net şekilde veriliyor.

nur 30 ------>erkeklerin örtünmesinin asgari sınırı

erkekler cinsel organlarını örtüp saklayacak sakınacak

Nur 31-------->kadınların örtünmesinin asgari sınırı

kadınlar cinsel organlarını örtüp saklayacak sakınacak

kadınlar yaka açıklığını örtüp saklayacak (dolayısıyla yaka açıklığı cuubdan kısmen görünen göğüsler açılmayacak ortaya serilmeyecek)

Kadınlar dilerse listede sayılan kimseler yanında cuublarını açıkta bırakan kıyafetlerle gezabilirler

nur 58----->kadın ve erkeğin örtmesi zorunlu yerlerini çocukları yanında dahi açmasınlar

Nur 58 de sorulması gereken soru şu Kadın ve erkeğin elbiselerini çıkarttıklarında  çocukların görmesinde sakınca olan görünen yerleri nereleridir? kolları? bacakları? göbekleri? diz kapakları? omuzları? baldırları? kalçaları?

Bu soruya cevabı nur 30 ve 31 verir...Erkeklerin elbiselerini çıkarttığında çaığa çıkan cinsel organları

kadınların elbiselerini çıkarttıklarında açığa çıkan cinsel organları ve göğüsleri

İşte bunların çocuklar yanında bile açılması yasak

nur60-------------->hayızdan kesilmiş oturan kadınlar giyisilerini çıkarabilirler ancak ortalıkta gezip dolaşmamak şartıyla

Bu ayet  nur 58 59 la bağlantılı. Bu ayetlerde anne babanın odasına ailenin diğer fertleri çat kapı dalıp girmesinler izin istesinler annae baba elbisesini çıkartmış olabilir nur31de örtünüp saklanılması gereken yerler aile bireylerinin yanındada açılamaz uyarısı yapılıyor

Nur 60da evde oturan yaşlı kadınlar elbiselerini çıkarabilirler bunda bir sakınca yok deniyor. Ancak elbiseleri çıktığında süslerini (göğüslerini) göstermek için ortalıkta gezinmeinler temkinli olsunlar uyarısı yapılıyor.

nur 58le evde yaşayan anne- baba veya oğul- gelin vs ye temkinli olun örtünüp saklanması gereken yerlerinizi çocuklarınıza bile açmayın uyarısı yapıldıktan sonra hayızdan kesilmiş babanneye anneanneye de sizde temkinli olun benim yaşım geçmiş zaten elbiselrimi atıp çıplak dursam kime ne zararı olur sanısına kapılmayın sülerinizi (göğüslerinizi) açıp göstermeyin. Sakınmanız (başkalarının görmemesi) şartıyla elbiselrinizi dilediğinizce çıkarabilirsiniz deniyor

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

MEMELER

Kadının memeleri Türkiye’de örfen avrettir; erkeklerin şehvetini uyandırıyor. Bu, Türkiye'de yaşayanların gerçeği. Ben kadın olsam caddeye üstsüz çıkmaya cesaret edemem. Hiçbir babayiğit cesaret edemez.

Türkiye’de hiç bir kadın, üstsüz olarak caddelerde dolaşamaz. En azından sütyen takar.

Ama "Memeleri örtmek Allah’ın emri!" de diyemez. Yoksa memeleri avret sayan örfün sahibi var ya, Türk halkı; işte onları rab edinip şirke batar.

Şunu bir güzel akledelim:

Dinin kurallarını yalnızca Allah koyar. Çünkü İslam O’nun dinidir. Çünkü dinin kurallarını kim koyarsa din onun olur.

İslam şunun bunun değil, Allah’ın dinidir:

Onların ortak koştukları, dinde yasalar mı yapıveriyor Allah’dan izinsiz? Süre tanınmamış olsaydı hesapları hemen görülürdü (42:21). Allah hükmüne kimseyi ortak etmez (18:26). Muhammed bazı sözler uydurup Bize yamasaydı gücünü kısıverirdik onun; şah damarını kesiverirdik (44-46).

O halde kendi hevamızı kitabına uydurma hinliğiyle, uçuk kaçık beşerî yorumlar yapıp memeleri dinen avret saymıyalım. Yoksa Allah’a iftira ederiz. Allah "Memeler avrettir," demiyor.

"İnanan kadın, eşinden başkasına apışarasını açmasın," diyor; "memelerini açmasın," demiyor.

Türkiye’de kadının memeleri örfen avrettir. Tıpkı Suudi Krallık’ta kadının yüzü nasıl avretse.

Türkiye’de memelerini kocasından başka bir erkeğe açan kadının bu yaptığı, teşhircilik sayılır; hattâ o erkeği kendisiyle yatmaya çağırmak.

Ama bazı belgesellerde görüldüğü üzere Afrika’nın ve Avustralya’nın bazı bölgelerinde yerli kadınlar, üstsüz olarak, erkeklerle bir aradalar. Onların memeleri erkeklerin şehvetini uyandırmıyor. Oralardaki örfe göre kadının memeleri avret değil.

Amir Taheri 15 Ağustos 2003 tarihli New York Post gazetesindeki makalesinde bununla ilgili olarak şunu yazıyor:

Senegal’de Müslüman kadınlar güneş altında tarla işi yaparken cicili bicili bir başörtüsü giyiyorlar ama memeleri açıkta.

Bu demektir ki, devleti yönetenler kadınları Türkiye’de sütyeni atmaya, Senegal’de sütyen takmaya zorlarsa Allah’ın 60:12’deki hükmü gereği insanların isyan etme hakkı var.

Özetle, Müslümanın avret yeri dinen yalnızca apışarasıdır, değişmez; ama örfen kâh memeleridir, kâh yüzü, kâh saçı başı... değişir.