HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: AHİR ZAMAN MEHDİ - İSA : AHMED KADYANİ Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Akik
Ozel Grup
Ozel Grup
Simge

Katılma Tarihi: 25 nisan 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Akik

AHİR ZAMAN  MEHDİ (!) VE İSA (!)sı: AHMED KADYANİ

 

 

Dünya üzerinde, anlattıklarımıza en büyük örnek durumunda olan ve CİN`lerden birisine bağlı olarak yaşamış bulunan Ahmed Kadyani, bizzat kaleme aldığı hayat hikâyesine göre, Hindistan`ın Kadyan kasabasında doğmuştur...

 

Kendi anlattığına göre, keşif(!) yoluyla ailesinin aslen Semerkand`lı olduğunu öğrenmiştir... Yaratılış olarak kendi kendine kalmaya yönelik ve hassas bir yapıya sahip kişidir.

 

Sık sık yalnız bir köşeye çekilip benliğini tanıma çalışmaları  yapmaktadır...

 

İşte bu günlerden birinde aniden gizliden bir ses iştir... Bu sesi sadece o duyabilmektedir... Kendisinden başkası o sırada yanında olsa bile, bu sesi duyamamaktadır...

 

İşte bu ses, babasının o gün akşam ezanından sonra öleceğini, bildirir...

 

Ahmed Kadyani bunu işitince çok korkar ve çok üzülür...

 

Bu üzüntü ve korku sırasında ses tekrar gelir:

 

-"ALLAH" kuluna yetmez mi?..

 

Ve gerçekten o gün akşamüstü babası vefat eder...

 

Ahmed Kadyani hikâyesini anlatmaya şöyle devam etmektedir:

 

-"O sesi, ondan sonra çok duydum... O ses, bana pek çok şey öğretti!.. O ses beni dünyaya tanıttı, meşhur yaptı!.. Fakir ve ihtiyaç sahibiyken, beni hayıra harcamak üzere servete boğdu!.."

 

Ahmed Kadyani`nin bazı özelliklerinden bahsettikten sonra, CİNlerden birisinin onu kendisine nasıl bağladığını; bazı yanlış inançlara yönelttiğini de, bunlar sanki hakikatmışçasına, bizzat kendi ağzından nakletmeye çalışacağız.

 

Kadyani`nin kulağına gelen ses hakkındaki görüşleri şöyle idi:

 

"Kulağıma değen sözlerin rahmânî olduğundan asla şüphe etmiyorum... Çünkü, şeytan benimle alay etse, içimdeki fenalıklar dile gelse, mutlaka farkederdim...

 

Bazan o sözleri uzaktan iştiyordum, bazan da o sözler bizzat benim ağzımdan çıkıyor; fakat söyleyen ben olmuyorum...

 

O kadar ki, bazan hiç bilmediğim lisanlarda bile konuşuyorum...

 

Alelâde bir ruhun veya ruhların bana hulûl ettiğine (içime girdiğine) inanmıyorum...

 

Bu iş pek  başka bir iş!.. Fakat ne sûretle başka?.. Başkalığını seziyorum ya!.. Bu kadarı bana ve bana bağlı olanlara yeterli!..

 

Evet şimdi de CİN`in sonunda iğfal ederek saptırdığı Ahmed Kadyani`nin yaptığı işi görelim..

 

Sonunda birgün ortaya çıkıyor ve şöyle diyor:

 

"Lâ ilâhe ill"ALLAH", Muhammed Rasûlullah!.. Ben peygamberlerin en sonu ve en büyüğü olan Muhammed`in kalbini dolduran şevki ile Mesih ibni Meryem`im...

 

Muhammed`den başka Peygamber gelmeyecek yalnız bir kişi onun hilatı fâhiresine (onun iftihar edilecek mertebesine) bürünecektir...işte ben, O`yum!.. Kadyanlı Ahmed, efendisi Muhammed`in hatemünnebi`liğine (son nebi) halel gelmeden NEBİ OLMUŞ, TANRISINDAN mukaddes bir GÖREV ALMIŞTIR!.."(!?)...

 

Birinci dünya savaşından sonra ölen, asıl ismiyle Kadyan`lı Mirza Gülam Ahmed`den "keramet" diye nitelendirilen bir çok hâller de ortaya çıkmıştır...

 

Binlerce kişinin, gördükleri rüyalarla kendisine bağlanmaları; yanında kırk gün kalan kimselerin semâvi(!) işaret alarak bütün inkârlarından sıyrılmaları; kötürümleri birkaç el temasıyla, hastaları birkaç sözle iyi etmesi onun en çok görünen ve "kerâmet" diye nitelendirilen hallerinden bazıları olmaktadır. Hatta kendisiyle tartışmaya giren birkaç kişinin sonunda ölmesi, kendisinin şöhretinin büsbütün yayılmasına sebep olmuştur...

 

Kendisinin MEHDİ olduğunu iddia eden; ve MEHDİ ile âhir zamanda yeryüzüne inecek olan İSA`nın aynı şahıs olduğunu söyleyen; ve  sonuç olarak, işte kendisinin "bu" kimse olduğunu sanan Mirza Gülam Ahmed Kadyani, kaba görüşle her ne kadar İslâmiyeti yaymış ve genişletmeye çalışmış ve bunda bir ölçüde de başarılı olmuşsa da; mesele inceden inceye araştırıldığı zaman görülür ki, ortada, CİN`lerin önce bir kişiyi, sonra onun aracılığıyla binlerce kişiyi kendilerine bağımlı kılmaları; ve bu iş için de İSLÂMİYETİ KOZ olarak kullanmaları durumu mevcuttur...

 

Bu gibi kimseler genellikle kendilerini zamanın en yüksek kişisi olarak görürler... Hattâ dikkatle incelendiğinde, son Nebi Hz Muhammed Aleyhisselâm’dan sonra gelmiş, en yüksek kişi olduklarını iddia ettikleri dahi tesbit edilir...

 

İslâm topluluğuna bağlı olanların bir kısmına göre, kıyâmetin kopmasından yüz veya ikiyüz yıl önce yeryüzünde görülecek ve dünyaya İslâmiyetin yayılmasına sebep olacak; bir çok olağanüstü güçlere sahip bulunacak bir dinî liderin lâkabıdır "MEHDİ"!..

 

CİNler, aldatıp kendilerine bağımlı kılarak büyüttükleri pek çok kişiye kendisinin beklenen "MEHDİ" olduğunu ilham etmiş; ve onların bu sanı ile yaşayıp; çevrelerini de kandırmalarını sağlamışlardır...

 

İşte konumuzla bu yönden ilgisi dolayısıyla "MEHDİ ve MEHDİ`lik hakkında" kısaca bilgi vermeyi gerekli görüyorum...  



__________________
Asaf'ın miktarını bilmez Süleyman olmayan. Bilmez insan kadrini alemde, İNSAN olmayan.
Yukarı dön Göster Akik's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Akik Ziyaret Akik's Ana Sayfa
 
Akik
Ozel Grup
Ozel Grup
Simge

Katılma Tarihi: 25 nisan 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Akik

Çeşitli yerlerde ve tarihlerde bazen ortaya çıkıp, bazen de gizlice çevrelerine "MEHDİ" olduğunu empoze eden  pek çok kişi yaşamıştır ve hâlen de yaşamaktadır.. Bunlar çevrelerindeki insanların bu konulardaki bilgilerinin son derece zayıf olmasından da istifade ile, insanları rahatlıkla kandırabilmektedir.Öte yandan bu kişilerin büyük bir kısmı da zaten farkında olmadan CİNLERİN HÜKMÜ ALTINDA olan kişilerdendir. Ve CİNlerin oyununa gelerek kendilerini "MEHDİ" sanmaktadırlar. Çünkü ya gördükleri CİN kaynaklı rüyalar, ya da aldıkları çeşitli CİNNİ ilhamlar onlara kendilerini "MEHDİ" sandırmaktadır.

 

Gelişi müslümanlarca her an beklenen "MEHDİ"nin kesin geliş tarihine dair hiç bir delil yoktur ve "DİVAN" ehli hariç, evliyaullah dahi bu konuda bilgisizdir..İslâmî takvimle zamanın 1400 yılını onyedi geçeye yaklaşması, konuyu günümüzde daha da konuşulur hâle getirmiş; ve bu yüzden çeşitli yerlerde kendini "MEHDİ" sanan kimseler bir hayli türemiştir!.

 

Günümüzde, esef vericidir ki, ilimsiz pek çok kişi, kendini sırf CİNlerin aldatıcı ilhamları yüzünden boş hayâllere kaptırarak, "MEHDİ" sanmakta ve çevrelerini de yanlış yollara sürükleyerek topluca CİNLERİN EĞLENCESİ olmaktadırlar.

 

"MEHDİ"LER(!) NİÇİN ÇOĞALDI?

 

Günümüzde "MEHDİ"lerin sayısında bir hayli büyük artış gözlenmektedir. Neredeyse her şehirde bir kaç tane "MEHDİ" olduğu hayâliyle çevresini kandırmakta olanlar vardır; ve üzücüdür ki, bu saf bilgisiz insanlar kendilerini o kişilerin CİNlerine kaptırmışlardır bir kere!.. Artık tesirden kurtulmaları çok zordur!..Bunların kimisi basın aracılığıyla iyice şişirilerek patlatılmak isteniyor; kimisi de sessiz sedâsız, elde kılıç kıyâm(!) edeceği günün hayâliyle yaşıyor!..

 

Neredeyse, kendisine her selâm vereni dervişi sayarak, kendisini onbinlerin "ŞEYHİ" kabul eden süper "MEHDİ"lerin böylesine çoğalmasının en önde gelen sebebinin, farkında olmadan hükmü altına girmiş oldukları CİNler olduğunu daha önceki sayfalarda izah etmiştik..

 

Şimdi de işin ikinci yanından sözedelim...

 

Eğer televizyonda bir yayın arıyorsanız, şöyle bir durumla karşılaşırsınız:

 

Önce, o aradığınız yayının parazitli, çarpık-çurpuk, görüntüsü net olmayan dalgaları ekranınızı kaplar!.. Sonra seçilemeyen dalgaları ekranınızı kaplar!.. Sonra, biraz daha yayına yaklaşırsınız, çarpıklıklar kaybolur ve karlı bozuk görüntüler ekranda yer alır... Ve nihâyet biraz ötede net orijinal yayının görüntüsü ile karşı karşıya kalırsınız!..

 

Daha önce de anlattığımız gibi, dünyada oluşan, tüm olup bitenler çeşitli kozmik dalgaların etkisiyle, aşama aşama meydana gelir... Sıfırdan başlar en yükseğe kadar çıkar, zirveyi bulur; tekrar inişe geçer ve sıfır olur!.. Sistemin kesin ve şaşmaz düzenidir bu!..

 

Her şey dünyada belirli sikluslar hâlinde oluşur; belirli devirlerde belirli akımlar ve eğilimler günümüz tâbiriyle "MODA" olur!...

 

Bize belki 20 yıldır, çeşitli çevrelerden o yıl "MEHDİ"nin çıkacağı söylenirken cevabımız hep "Hayır" oldu!. Ve de ilahi lütuftur ki mahcup olmadık!... 

 

Öyle iken, niçin günümüzde daha "Âmentü"nün getirdiklerini ve sonuçlarını idrâk edemeyen; hayâlî  tanrı ve din anlayışı içinde olan kişiler kendilerini "MEHDİ" zannediyorlardı!..

 

Bu durumun iki ana sebebi vardı:

 

Birincisi, farkında olmadan CİNlerin hükmü altına girerek ihtiyatsız bir şekilde olaya kendilerini kaptırmaları ve bu konuda ilmi olmayan kişileri de böylece peşlerinden sürüklemeleri...

 

İkincisi de, orijinalinden önce gelmeye başlayan parazitli yan dalgalar!..

 

"MEHDİ"lik anlamını ve duygusunu taşıyan yan dalgalar dünya üzerine ulaşmaya başlamıştır...

 

Kezâ "MESİH"iyet dalgaları da öyle!..

 

Bu sebeple önümüzdeki yıllarda çeşitli şekillerde kendilerini "MEHDİ" ve "İSA" olarak kabul edip çevresindekilere yol göstermek isteyen daha bir çok insan türeyecektir!..

 



__________________
Asaf'ın miktarını bilmez Süleyman olmayan. Bilmez insan kadrini alemde, İNSAN olmayan.
Yukarı dön Göster Akik's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Akik Ziyaret Akik's Ana Sayfa
 
Akik
Ozel Grup
Ozel Grup
Simge

Katılma Tarihi: 25 nisan 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Akik

CİNLERİN, DEĞİŞİK NAMLARLA  İNSANI YÖNLENDİRMELERİ 
 (İslâmî yoldan)
 
 
 Bu tip aldatmalar genelde bir kişinin uyutulması (transa geçirilmesi) sonunda o CİNnin;
  
 -Ben Mevlana`nın ruhuyum!!!..
  
 -Ben .......... babayım!!!..
  
 Şeklinde kendisini tanıtarak orada bulunan kişilerle bağlantıya geçmesi sonunda; veya kalemle yazı yazarken kalemin kendi kendine yazmaya başlaması ve böylece o CİNnin kendisini;
  
 -Ben filanca kişiyim!!!..
  
 Diye tanıtmaya başlamasıyla;
  
 Veya, gene CİNnin filanca evliyadan olan kişİnin şekline bürünerek o kişinin gözüne görünmesiyle gerçekleşmektedir...
  
 Bunlardan başka, tesadüf etmediğimiz şekillerde de olması mümkündür...
  
 Bizim bugüne kadar tesbitini yaptıklarımız, bu sahada daha fazla yukarıda anlattığımız üç şekildedir...
  
 Meselâ gelen şahıs;
  
 -"Ben Mevlâna`yım!." der...
  
 Sonra da orada  bulunanlara tabiri uygunsa okkalı bir selam verir... Ve sonra da ağır bir lisanla konuşmaya başlar...
  
 Gerçekten, incelendiği zaman görülür ki, o uyutulan kişinin kapasitesi dışında bir konuşma şekli ve bilgiler ortaya çıkmaktadır...
  
 İşte bu durumda, CİNlerin varlığını akla bile getirmeyen o kişiler otomatik olarak, kendilerine hitâbedenin "MEVLÂNA", veya "........Baba" olduğuna inanırlar...
  
 Bilhassa günümüz insanlarının dini konulardan, ruh, CİN gibi varlıklar hakkındaki bilgilerden uzak olması yanısıra; üstelik buna bir de insanın yapısındaki gizliye olan ilginin çekiciliği eklenirse, bu konuşan varlığa inanmanın ne kadar kolay olduğu ortaya çıkar...
  
 Düşünün ki, karşınızdaki bir kişi uyutuluyor ve sonra da konuşmaya başlıyor, karşınızdaki yakından tanıdığınız kişi ile uzak yakın hiç ilgisi olmadık şekilde!... Üstelik bir de sizin geçmişte yaptığınız birtakım işlerden, veya o gün oraya gelmeden yaptığınız ve sadece sizin bildiğiniz şeylerden bahsediyorsa!...
  
 İşte böylece, yavaş yavaş o uyutulan kimsenin ağzından konuşmaya başlayan ve filanca velinin ruhu olduğunu bildiren CİNİN etrafına birçok insan toplanmaya başlar...
  
 Bu durum sonunda, o kişinin çevresine toplananların yapıları incelendiği zaman,  hemen hepsinde ortak bir özellik görülür;
  
 Pek çoğu son derece iyi niyetli, samimi dine saygılı, dinin bir çok şartlarını yerine getirememekten üzüntülü, bir kurtuluş yolu arayan; ancak bütün bunlara karşılık, dini bilgileri son derece zayıf kişilerdir bunlar...
  
 İşte böylece ben filanca babayım, veya "MEVLÂNA"nın ruhuyum diye kendini onlara tanıtan CİN, bunların ortak yönlerini istismar etmiş; sonunda büyük bir kalabalığı  çevresine toplamış olur...
  
 Bu arada yavaş yavaş çevresine toplananların rüyalarına girer; onların bazı gizli hallerini onları üzmeyecek şekilde açıklar; ve böylece onların bu ortak yönlerini istismar ederek  onları iyice kendisine bağlar...
  
 Daha sonra, zamanın şartları dolayısıyla bir müceddid gelemiyeceğini, bu sebeple insanların artık sadece bu kanallarla uyarılacağını onlara anlatıp; onları bazı şeyler yapmaya sevkeder...
  
 Namaz kılmalarını; sadaka  vermelerini; Ramazanda oruç tutmalarını; iyilik yapmalarını; kötülüklerden kaçınmalarını; başkalarını kendilerinden fazla düşünmelerini telkin ederek, insanlık duygularını harekete geçirerek kendisine bağlar... Bu birinci aşamadır!...
  
 İkinci aşamada ise, esas şeytanlığını ortaya koymağa başlar...işte bu aşamada, ancak dini çok iyi bilen kimselerin tesbit edebileceği bir takım inanç bozukluklarını onlara empoze etmeye başlar... Ki esas oyun  da  işte burada başlar...
  
 Bazılarını   "Vahdeti Vücûd" görüşüne sokar!... Ancak bu isim altında anlatılan gerçekte "vahdeti vücûd" anlayışı olmayıp, "PANTEİST" görüştür; "Vahdeti Vücûd" asla değildir!... Ki böylelikle onları, kendilerinin "ALLAH" olduğuna inandırmaya çalışır...
  
 Ya da reenkarnasyon, yani yeniden bir bedene girerek dünyaya gelineceğini ileri sürerek; Mevlâna`nın bazı tasavvufî sözlerini örnek getirmeye çalışır...
  
 Böylece onları yanlış itikadlara saptırmaya başlar...
  
 Nitekim onların bu durumlarını yakından takip eden dinî bilgilere sahip olan bir kişi onların İslâm`a uymayan yanlarını teker teker tesbit edebilir...
  
 Kalemle aldatma ise, yukarıda anlattığımızdan daha basit bir yoldur...
  
 Bu yolda kiş kendisiyle temasta olanı kesinlikle görmez...
  
 Kalemi yazı yazar gibi kağıt üzerinde tutarken, kalem kendiliğinden yazmaya başlar...
  
 Önce kendine bir isim takarak meselâ:
  
 -Ben Mevlâna Celâleddin-i Rumi`yim!.. Ey bahtiyar kişi, ey "ALLAH" yolunun yolcusu, seni selâmlarım!..
  
 Diye yazdırır... Yazan hayretler içinde kalmıştır. Ve devam eder...
  
 Artık kalem kendiliğinden yazmaya alışmıştır!..
  
 Onu yüksek bir kişi, zamanın en ileri gelen velilerinden biri olduğunu söyler ve ona evliya olduğuna dair birçok inandırıcı deliller vermeye çalışır...
  
 Aklından geçen soruların cevaplarını kağıt üzerinde yazmaya devam eder....
  
 Bu çeşit kişi önceleri kalemin ne yazacağını bilmese de, ileride dikkat etmeye başladığı zaman, yazmadan önce o harfin veya kelimenin hatta daha sonraları da bir kaç kelimelik cümlelerin yazmadan önce kafasına geldiğini tesbit eder...
  
 Bundan sonra, filanca lakaplı CİN ona şiirler, kitaplar yazdırır; çeşitli kişlerin geçmişteki yaptıklarını anlatmaya başlar... Bu arada, onun itmadını kazanmak gayesiyle bazı geleceğe ait kehânetlerde bulunur...
  
 Bu konuda bir örnek verelim:
  
 Bundan 1-2 yıl önce Ankara`da bir grubun yaptığı toplantılara kendini;
  
 -Beşir-il Kirami isimli melek!!!..
  
 Diye tanıtarak gelen CİN, geleceğe ait bazı kehanetlerde bulunmuş ve özetle;
  
 -yaklaşık 1974-75 yılları civarında üçüncü dünya savaşının çıkacağını; bu arada israil`in Arapları büyük bir yenilgiye uğratarak Türkiye sınırlarına kadar genişleyeceğini; Türkiye`nin üçüncü dünya savaşında pek az bir kayıpla kurtulacağını, 1980 yılı civarında da MEHDİ`nin Türkiye`den çıkacağını söylemiştir; Ki bu iddiaya göre de, "MEHDİ" diye beklenen kişi meleğin(!) ağzından konuştuğu,  yaşı 50`yi bulmuş ve hiç bir özelliği olmayan kiş olacaktır...
  
 Demiştik ki, CİNler bir de velilerin şekillerine bürünerek, bir kişiye görünüp onu bu görüntüleriyle aldatıp kendilerine bağlarlar...
  
 Gene bu çeşit aldattıkları kişiler de, genellikle dinî bilgilerden yaklaşık olarak tamamen denecek kadar uzaktır.
  
 Böyle bir görüntüyle birdenbire  karşılaşan kimse,  önce adeta  bir şok geçirir... Sarıklı, cüppeli, yani eski kıyafetli olarak karşısında gördüğü bu kişiye inanmamak onun elinde değildir artık...  Ve inanır!..
  
 Artık ne söylerse onu yapmaya başlar... Ondan duyduğu birçok şeylerle çevresine bir hayli insan toplar... Ancak onun bu gördüğünü çevredekiler göremezler... O ne anlatırsa ona inanmak zorundadırlar... Fakat bir süre sonra, o çevresinde toplandıkları kişinin gördüğü şahsı, bazıları rüyalarında görmeye başlarlar...
  
 Hattâ o kişi bazan çevresindekilerden kendisine tamamıyla bağlanmış olanlara bu zâtı (!) gösterebilir de!.. Böylece artık kendisine son derece bağlı bir topluluk meydana getirmiş olurlar...
  
 Bu arada o kişi, kendisine değişik kıyafetlerle görünen aynı CİNni değişik kişiler sanarak, kendisinin, başka evliyalarla bile görüşecek seviyeye geldiğini zannetmeye başlar... Bazen de o CİN yanına arkadaşlarını alıp onları çeşitli din büyükleri görünümünde göstererek o zavallı insanları iyice kandırıp kendine bağlar..
  
 Nitekim bazı kuvvetli CİNne kapılmış kişilerin çevresindekilere, aynı anda bir kaç eski evliyanın kıyafetine girmiş CİNni gösterebildiği; sanki o kadar büyük bir kişiymiş de, eskiden yaşamış evliyalar onu ziyarete gelmiş havasını verebildikleri tesbit edilebilir...
  
 Hatta bu konuda öyle durumlar meydana gelmektedir ki, bu kişi kendisinin CİNler tarafından aldatıldığını bilmediği; ve kendisini CİNnin yaptığı fikir aşılamaları sonunda çok büyük bir insan olarak gördüğü için, o anda çevresindekilere ne kadar büyük evliya olduğunu göstermek gayesiyle bir kaç evliyanın huzuruna (!) girmesi için müsaade eder!!!..  Nitekim o anda bulunulan yerin kapısı açılır ve içeriye eski kıyafetler içinde 2 veya 3 hattâ 4 büyük ve meşhur evliya sûretinde CİNler içeri girer...
  
 Böyle bir olayın meydana gelişinde zaten büyük bir heyecana kapılmış olan orada bulunan kişiler artık asla farkedemezler bu gelenlerin CİN mi, yoksa hakikaten eskiden yaşamış bir veli mi olduklarını!... Bu olay şoke etmiştir onları!...
  
 Artık bu olayı kendilerine gösteren kişiye, âdeta bir tanrıymışçasına bağlanırlar...
  
 Ancak, bunlardan hangi biriyle görüşülürse görüşülsün, hepsinin ortak özellikleri, daha önce de anlattığımız gibi, "CİNleri inkâr etmek" olacaktır..
  
 Şimdi de gelelim, CİNlerin insanları hümanist (insancıl) gayelere sevkeder şeklinde "spiritizmacılık" adı altında aldatıp, kendilerine tâbi kılma şekline... 
 



__________________
Asaf'ın miktarını bilmez Süleyman olmayan. Bilmez insan kadrini alemde, İNSAN olmayan.
Yukarı dön Göster Akik's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Akik Ziyaret Akik's Ana Sayfa
 
Akik
Ozel Grup
Ozel Grup
Simge

Katılma Tarihi: 25 nisan 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Akik

CİNLERİN, SPİRİTİZMA  MASALIYLA İNSANLARI YÖNETMELERİ

 

İslâmî gayeler ötesinde, bu dine bağlı olmayanlar ile, İslâmiyetle ilgisi nüfus kağıdını geçmeyenleri kendi yönetimlerine almak isteyen CİNLER, hümanist fikirleri yem olarak kullanmaktadırlar...

 

Bunlar olgun insan, kamil insan olmak için çeşitli şartlar ileri sürmekte ve insanları böylesine mükemmel bir yaratık olmaya davet etmektedirler...

 

Bu şekilde insanları çevresine toplayan CİNlerin ortaya saçtıkları bol hümanist (!) yani insacıl fikirler olmaktadır...

 

Bu tip  görüşmeler de, gene özellikle bir kişinin uyutulması, yâni  bir ruhla bağlantılı olarak transa geçirilmesi şeklinde olmaktadır...

 

Bir odaya üç-dört veya beş- altı-yedi kişi toplanılır, ışıklar kısılır ve düşük voltajlı kırmızı veya mavi renkli bir ampul yakılır...

 

Sonra yavaş yavaş yapılan telkinlerle medyum yapılı bir kişinin uyutulmasına çalışılır...

 

Bu yapılan işlem gerçekte, o kişinin tamamıyla uyutularak "İnsan"ın bilincinin "beden" üzerindeki etkisinin ortadan kalkması içindir...

 

Bundan sonra uyutlan kişi sözde anlatmaya başlar:

 

-Yavaş yavaş yükseliyorum... Bulutları geçiyorum... Karşımda şunları görmeye başladım...

 

Ve derken o gördükleriyle konuşmaya başlar...

 

Ve görülenler ardından söz alırlar...

 

Böylece filancanın veya falancanın RUHUYLA (!) görüşme başlamış olur...

 

Halbuki bütün bunlar, onlarla temas hâlinde bulunan CİN`in oradakileri uyutmak, kandırmak gayesiyle sahneye koyduğu bir oyundan başka hiç bir şey değildir... Uyuyan kişi, diğer bir deyişle transa geçirilen kişi oradan bir milim bile öteye gitmemiştir uyumasından itibaren...

 

Ortada dönen oyunun içyüzü şudur:

 

Kişinin uyumasından, yani "İnsan"ın bilincinin "beyin" "ve dolayısıyla "beden" üzerindeki tasarrufunun kalkmasından sonra, o uyutulan kişinin frekansına en yakın yapıdaki "CİN", onunla iletişime geçmiştir...

 

Önce bu CİN bir adaptör, bir radyo görevi gören o kişinin beynine sinyaller göndermeye başlamış; ve beyindeki konuşma merkezine de etki ederek, o kişinin ağzından değişik bir şekilde orada bulunanlara hitaba girişmiştir...

 

Ancak orada bulunan kişiler, göremedikleri için CİNnin şuraya gidiyorum, şununla görüşüyorum şeklinde uyutulana atfen sözlerini hakikat sanmışlardır...

 

Gerçekte ne gelen vardır, ne de giden!..

 

Sadece, ortada uyutulmuş ve dolayısıyla da bilincinin iradî tasarrufu ortadan kalkmışmış bir insan ile; onun beyninden istifade edip; orada toplananlara hitabedip onları kandıran bir CİN vardır...

 

Artık bu iş gerçekleştikten sonra oyunun gücü, etkisi, hep CİNnin kapasitesine bağlıdır...

 

Eğer bu CİN, CİNlerin ileri gelenlerinden, zekilerinden birisi ise, orada bulunanları rahatlıkla etkisi altına alır; ve hatta onlara istediklerinin hepsini yaptırabilir...

 

Çünkü, ortada kendilerine hitâbeden, onların bazı sırlarını açıklayan fakat görünmeyen bir varlık vardır!... Buna inanmamak ise, bu olaya şahid olanlara göre, tek kelimeyle aptallık veya budalalıktır, çünkü konunun içyüzünden haberleri yoktur...

gerek Türkiye`de ve gerekse dünyanın çeşitli yerlerinde, insanları hümanist gayeler perdesi arkasında aldatıp çevresine toplayan CİNler; ya kendilerini ya da o grupların önde gelen isimlerinden birisini, çevresindekilere bir "modern PEYGAMBER" edâsıyla takdim etmekte; O`nun her dilediğinin kesinlikle yapılmasını istemekte; ve o grubun Türkiye`nin öncü veya önderleri olacağını öne sürmektedirler... Ki bu da yukarıda verdiğimiz "MEHDİ" akîdesinin değişik bir şekilde ortaya çıkışıdır...

 

Hattâ, tesbitlerimize göre, bugün dünya üzerinde bu gruplara katılmış olanlardan öyle kişiler vardır ki, Hasan Sabah`ın esrarkeş derviş(!)leri gibi kendilerine verilen emirlere gözünü bile kırpmadan adam öldürecek yapıya girmişlerdir...

 

Halbuki bu grupları dikkatle inceleyen; konuşmaları, verilen bilgileri mantık süzgecinden geçiren bir kişi, çok sayıda çelişkili ve yanlış bilgilere rastlayabilir...

 

Gerek ilmi ve gerekse gayba ait konularda sorulan suallerin  cevapları genellikle palavradır ve nazarı dikkate alınmaktan uzaktır...

 

Geleceğe dönük sorulan suallere ise daima kaypak, muğlak, geniş zaman ölçülerini içine alan, kesin rakamlardan çok öte bir durumdadır...

 

En büyük adam kandırma usülleri, aralarına katılanların o günlerde yaptığı bir takım gizli işleri ifşa etmek ve onu bu şekilde teşhir etmektir...

 

Bu gruplara katılanların durumları ve bilgileri yakından incelenirse, her biri de dini bilgilerden hele RUH, CİN hakkındaki bilgilerden tamamıyla uzaktır; ve bunları inkâr edici bir yapıya sahiptirler... Ve bu yüzden de göremedikleri bir takım yaratıklara âdeta kurban olmuşlardır...

 

Burada anti parantez ilâve edelim ki, bu grupların pek çoğunun temasta oldukları CİNLER, BU KİTABIN YAYINLANMASINDAN SONRA DERHAL BİRER TEBLİĞ ÇIKARTARAK, BU KİTABIN KENDİ İNANANLARINCA OKUNMASINI YASAKLAMIŞLARDIR!...

 

Çünkü, bu kitabı okuyanlar, hiç şüphesiz ki onların içyüzünü görecek;  tam deyimiyle onların ne mal(!) olduğunu anlayacaklardır...

 

Nitekim bu gibi gruplara bağlı olanlardan "ALLAH"a inandığını söyleyenlerin bazılarının yaptıkları ibadetler incelendiğinde bu durumları çok açık bir şekilde ortaya çıkar...

 

Meselâ bunlardan bir kısmı namaz (!) kılarlar... Günde üç veya bir defa!.. Ve de AYAKTA!.. Yani, RÜKÛSUZ SECDESİZ!..  Bazıları da sadece secde ile!..

 

Sadaka verirler!!!.. Ve bu verdikleri sadaka karşılığında da bütün günahları affolunur... Elbette o kendilerini yöneten büyük RUH(!) tarafından!.. Sonra bir yandan günah işlerler, suç işlerler, diğer yandan da sadaka dağıtarak bu günahlarından, suçlarından beraat ederler!!!..

 

Kısacası, o grubu yöneten CİN, hangi dine yakınlık duyuyorsa; veya o gruba gelenler çoğunlukla hangi dine yakın veya yatkın ise, orada genellikle o dine yakın hükümler geçerlidir ve o dine yakın kurallarla hüküm verilir...

 

Üstelik bu gruplardan öyleleri de vardır ki, hastaları iyi etmek gayesiyle bir kısım halktan yüzmilyonlarca para alırlar... Çeşitli sebeplerden dolayı içlerinde iyi olan bir kaç hasta varsa da, bunun oranı % 2-3`ü geçmez.

 

Ve bu yolda binlerle iyi niyetli, temiz, saf, Hakkı ve Hakikatı arayan insan kandırılıp, tavlanmış ve saptırılmış olur...

 

 

AHMED HULUSİ

21 Aralık 1971

Ahmedbaki.com dan yorum yapılmaksızın alınmıştır


__________________
Asaf'ın miktarını bilmez Süleyman olmayan. Bilmez insan kadrini alemde, İNSAN olmayan.
Yukarı dön Göster Akik's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Akik Ziyaret Akik's Ana Sayfa
 
hanif
Yasaklı
Yasaklı


Katılma Tarihi: 31 mart 2005
Yer: Germany
Gönderilenler: 380
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hanif

Selam Akik Kardeş

Ohbe elhamdulilah alıntı imiş. Bende senin yazın zannetmiştim.Çünkü bu gece yazı tamamlanmadığı için kime ait olduğu belli değildi.Hele birde yazının içine muhiddin arabiden ''hazretleri'' diye bahseden bir cümle vardıki, kuran dostu olan senin gibi insanların bu gibi şeytanlardan bahsederken övgü ifede eden kelimeler kullanması asla mümkün değildir.

Zaten sende bunun fakına varmış olmalısınki şimdi o kısmı göremiyorum

Gelelim yazının içeriğine

Kuranla aşina olan herkes bu tür olayların cinler tarafından yapıldığını anlayabilecek  kadar zeki ve temiz akıllı insanlardır.Ancak ahmed hulusi bu kadar ayrıntıyı ne ye dayanarak veriyor.

Kendi bizzat bu tür olayları yaşamamş olan bir insanın bu kadar ayrıntı vermesinin altında yatan amaç nedir.Ben iddia ediyorum ki ahmedinde bağlı olduğu bir cin vardır. ve oda ahmedi kulanarak insanları saptırmaya çalışmaktadır. Nasıl anladın diye sorulacak olursa derimki;

İşte isbatı

Burada anti parantez ilâve edelim ki, bu grupların pek çoğunun temasta oldukları CİNLER, BU KİTABIN YAYINLANMASINDAN SONRA DERHAL BİRER TEBLİĞ ÇIKARTARAK, BU KİTABIN KENDİ İNANANLARINCA OKUNMASINI YASAKLAMIŞLARDIR!...

 

Demekki rekabet sadece insanlar arasında değil, cinler arasında da var.Ahmedin cinni diğer cinleri piyasadan şutlayabilmek için müthiş bir taktik kullanıyor.Ahmedin bu kitabını okuyan ne düşünür? vay bee demekki söz konusu bu insanlar sahtekar, ahmed ise bunların foyasını meydana çıkarttığına göre, ahmed müslümanların iyiliği için uğraşan samimi biri 

 

Eeee Kaz gelecek yerden tavuk esirgenir mi ??

İşte ahmedin bağlı olduğu cinde,ahmedin güvenilirliğini sağlamak amacıyla cinler hakkında bir takım olumsuz şeyler yazmasını telkin etmiş. Niye etmesinki zira ahmede güvenen bir çok kazlar olacak ve bu suretle ahmedin yazmış olduğu bir çok hurafe ve safsata bu kazlar tarafından ekmek peynir gibi kapışılacak.

Nitekim oluyorda.Bilhassa üniversite öğrencileri arasında ahmedin kitapları çok popülerdir.

Ahmedin yazmış olduğu safsatalardan biride ''risalei gavsiye şerhi'' dir

Bu adam yani abdul kadir geylani güye Allah ile konuşmuş ve konuştuğu şeyleri yazıya dökerek eser haline getirmiştir.

Alın okuyun eser baştan sona deli saçmasıyla dolu aynen iskendere indiğini iddia ''ettiği risalet nurları'' gibi

Ahmed hulusi yazının bir kısmında da şöyle demiş

Bazılarını "Vahdeti Vücûd" görüşüne sokar!... Ancak bu isim altında anlatılan gerçekte "vahdeti vücûd" anlayışı olmayıp, "PANTEİST" görüştür; "Vahdeti Vücûd" asla değildir!... Ki böylelikle onları, kendilerinin "ALLAH" olduğuna inandırmaya çalışır...

Bakın ahmedin cin,ni nasıl laf oyunları yapıyor.Gerçekte vahdeti vücud ile panteism farklı bir şeymidir?

Peki öyleyse ahmedin ''hazretleri' diye yücelttiği muhiddin bin arabinin kendi ifadelerinden vahdeti vücudu okuyalım bakalım farkı varmı?

Varlığımız onun varlığıdır.Varlığımız açısından biz ona muhtaç,zuhuru için o bize muhtaçtır.sen ahkamla onun gıdası,oda varlıkta senin gıdandır.Senin özelliğin ne ise onun özelliğide odur.Emir ondan sana olduğu gibi,senden de onadır. ne varki sen mükellef diye adlandırılıyorsun.Ama o mükellef diye isimlendirilmez.O bana hamd eder, ben ona hamd ederrim. O bana ibadet eder, ben ona ibadet ederim.(fususu,l Hikem,1/83 el halebi baskısı)

İsterseniz aynı kitaptan bir de şunu okuyun

Erkek kadını sevdiği zaman onunla yatmak istemiştir.Cinsel ilişkeden daha büyük bir kavuşma yoktur.Onun için şehvet kişinin bütün vücudunu kaplar.Onun için yıkanması emredilmiştir.Şüphesiz Allah kulunun kendisinden başka bir şeyle lezzet bulmasını çok kıskanır. Onun için kadın şekline girerek,tekrar kendisine dönmesi için yıkanma ile onu temizlemiştir

Onun için Resulullah kadınları çok sevmiştir. Çünkü Allah kadınlarda daha mükemmel bir şekilde görünmektedir. Zira Allah madddelerden soyut olarak hiç bir zaman görülemez.Allahın kadın şeklinde görünmesi en büyük ve en mükemmelidir.Allaha kavuşmanın en mükemmelide cinsel ilişkidir (fususu,l Hikem 1/212)

 


 

 

 

Yukarı dön Göster hanif's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hanif
 
Akik
Ozel Grup
Ozel Grup
Simge

Katılma Tarihi: 25 nisan 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Akik

hanif Yazdı:

Selam Akik Kardeş

Ohbe elhamdulilah alıntı imiş. Bende senin yazın zannetmiştim.

 Slm Hanif Dostum. Demek öyle sandın. Dostum senin de bildiğin gibi 50 çeşit haniflik yok!!!. Senin karşı çıktığın, taraflar benim de Alperenin de hanifulusun da...........vs. Karşı çıktığıdır. Ama anlatılanlar arasında inan ki hakikat payı da var. Bu bir takdik meselesi biraz da.....

Rabb'imin MUBIN dediği, Kolay da kolalay dediği, daha da yetmez daha daha kolay anlaşılsın diye türlü türlü örnekler/misallerle donattığı, bir kul olarak, sorumlu olduğumuz hususların sınırlarını belli ettiği bir KITAP/ZIKR durur iken...Bundan yüz çevirip, başka kurtuluş reçeteleri aramak en hafif eleştiri ile AHMAKLIKTIR!

Sevgiler/Saygılar



__________________
Asaf'ın miktarını bilmez Süleyman olmayan. Bilmez insan kadrini alemde, İNSAN olmayan.
Yukarı dön Göster Akik's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Akik Ziyaret Akik's Ana Sayfa
 
tardu-kaan
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 haziran 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 231
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı tardu-kaan

İran da Bahaullahı unutuyorsunuz arkadaşlar. Yalnız ben bu işi sadece cinlere yıkmıyorum. Altında başka şeyler de arıyorum açıkçası.
 
Kadıyaniler cihadın artık kalemle olduğunu söylemek ile İngilizlere işgal yolunu açıverdiler.
 
Bahailer İranda kargaşalık çıkararak İngilizlerin İran'ı kontrol etmelerini sağladılar.
 
Acaba Metal Fırtınadaki gibi ABD Türkiye ye saldırsa hangi gruplar ABD'ye yol göstericiliği yapar.
 
 
 
Yukarı dön Göster tardu-kaan's Profil Diğer Mesajlarını Ara: tardu-kaan
 
sailamasr
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 23 nisan 2005
Gönderilenler: 543
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı sailamasr

selam selam

el cevap : dini cemaatlerin ekserisi alkışlar

yarısı kendi askerine saldırır.saldırmayanlar ise "ha laikler ha amerikalılar hiç değilse bir tarafın dini var" diye amerikayı destekler.

fetullahçılara yakın çevreler ise bunun işgal değil aslında medeni dünyaya entegrasyon olduğunu savunurlar.Fetullahın amerikada olmasının kendilerine bir işaret olduğunu ve bush yönetiminin islama hizmet ettiğini bunu da hocaefendinin söylediğini anlatırlar

silaha sarılacakları da "bekleyin mehdi gelince saldırırız" diye oyalarlar.

selam selam

Yukarı dön Göster sailamasr's Profil Diğer Mesajlarını Ara: sailamasr
 
celebi
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 30 nisan 2005
Gönderilenler: 167
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı celebi

sailamasr Yazdı:
selam selam

el cevap : dini cemaatlerin ekserisi alkýþlar

yarýsý kendi askerine saldýrýr.saldýrmayanlar ise "ha laikler ha amerikalýlar hiç deðilse bir tarafýn dini var" diye amerikayý destekler.

fetullahçýlara yakýn çevreler ise bunun iþgal deðil aslýnda medeni dünyaya entegrasyon olduðunu savunurlar.Fetullahýn amerikada olmasýnýn kendilerine bir iþaret olduðunu ve bush yönetiminin islama hizmet ettiðini bunu da hocaefendinin söylediðini anlatýrlar

silaha sarýlacaklarý da "bekleyin mehdi gelince saldýrýrýz" diye oyalarlar.

selam selam

Aynen oyle yaparlar. Cogu alkis tutar. Neyse kaan arkadasa katiliyorum. Oyle herseyi cinlere baglamayalim. Iskender Cinlerle konussaydi. Daha mantikli bir kitap cikariridi.  Kendisine geldigini soyledigi ayetler daha mantikli olurdu. Bence SECRETS of The Brain diye 3 DVD lik ingilizce yainlanmis bir filim serisi vardi orda Beyin uzerinde yapilan arastirmalar anlatiliyor.

Beyinlerinin bir kismini kaybeden insanlar garip sekilde halunasyonalr goruyorlar. Garip sekiller goruyorlar. Birisi buraya ingilizce olarak asmisti. Insanlarin beyinlerideki degisiklerin nasil etkiler ortaya cikarabileceklerine dair tamamen arastirmalr dayana amerikan  public TV yaptirdigi bir filim serisi.

Turckcesi varmi bilmiyorum. Bakin o zaman iskenderin beyin bozukluklarini anlarsiniz. Iskenderi anlamak icin birde Medyum memisi aramayalim.

Iste linki buldum. Ingilizce bilenlr icin guzel bir kaynak.

http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=29&PN=1

celebi

 



__________________
Dabbetciler icin buraya: Bu Allah'in Dabbeti: www.hansvonaiberg.org
Iskenderciciler icin buraya: Buda Allah'in Mehdisiymis! www.iskenderalimihr.com bakabilirsiniz
Yukarı dön Göster celebi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: celebi
 
HanifUlus
Ozel Grup
Ozel Grup
Simge

Katılma Tarihi: 29 nisan 2005
Yer: Antarctica
Gönderilenler: 357
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı HanifUlus

Sevgideğer Akik

İnşaAllah niyetin hayırla sonuçlanır

İleride inşaAllah! (kendi) ligimizin dairesinden başka olmamak üzere; (kendi) donelerimizden, (kendi) terminolojimizden başkasını kullanmamıza gerek kalmaz/kalmasın diye ümit ve dua ediyorum inşaAllah!.

(kendi)=>Qur'an

RZi,,, Amin

 



__________________
EûzûBillahimineşşeytanirracim&BismillahirRahmanirRahiym..
Yukarı dön Göster HanifUlus's Profil Diğer Mesajlarını Ara: HanifUlus
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats