HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da İnanç Konuları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da İnanç Konuları
Konu Konu: DEİSTLERİN İDDİALARINA VERİLEN CEVAPLAR Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
gercekbilgi
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 25 ocak 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı gercekbilgi

SELAM ARKADAŞLAR..

DEİSTLER RUH(NEFS) KONUSUNDADA BİR ÇIKMAZA GİRERLER..

Genellikle bilimsel çevrelerde ruh kabullenmez,akıl ise beynin işlevleri olaak kabul edilir.Bunda ruh kavramının yanlış anlaışmasının etkisi vardır.

Ruh,aslında bedeni çalıştırmaya yarayan enerjilerin tamamına denir.Karşılığı sadece can değildir.Can,ruhun işlevini gördüğü haline denir.Halbuki ruh,kişinin kendisidir.Ben dediğimiz zaman beden ve et yığınından ibaret bir beni değil beni ben yapan herşeye denir.İşte ruh ta budur.

Peki eğer ruh,insanı ben yapan ve herşeyiyile onu ayrı kılan bir enerjik gerçeklik ise beyin veya akıl nerede kalmaktadır.
Kanaatime göre beyin,ruhun bilinç özelliğini işletir.Nasılki hücreler ruhun bedensel özellikleri için olmazsa olmaz organizma ise beyin de ruhun bilinç özelliğinin olmazsa olmazıdır.Beyin bir bilgisayar gibi ruh ise onu kullanan bir kullanıcı. Eğer o kişi bilgisayar aleminde bir seçim yapacağı zaman bilgisayarın kriterlerini kullanıyorsa ve buna mahkumsa beyin kapasitesi ruhun seçim alanını daraltıyor demektir..
Bu bakımdan kişinin ölümü aslında bilgisayarın kapanmasıgibibirşeydir.Hücreler işlevini yitirdiği için ve beyin de bunun için kullanılmaz olduğu için beden olarak bişey kalmıyor.Hatta zamanla çürüyor.

Ama kapalı bir bilgisayarın verileri yine varolduğu gibi ölen kiişinin de onu o yapan verileri kaybolmaz.Elbette bilim 5 duyu organlarının argümanlarını kullandığı için ölüm sonrası için bir tespit yapamaz.

Taşın ruhu vardır dediğimizde Taşın canı var demiyoruz.Taşı taş yapan enerjik elementleri ele alıyoruz.Ne var ki taşın ruhunda bilin özelliği yoktur.Taş bu yönüyle insandan farklıdır.

Ancak insanın bilinci sadece beyne yöneli değilse bu şu demek oluyor.İnsan bilinci ile beynin algılayamadığı ve açıklayamadığı bazı hallere maruz kalabilir.


Şu anki bedeninizi bilimsel açıdan incelerseniz bundan birkaç yıl sonra beyninize kadar tüm hücrelerin yenilendiğini göeceksiniz.Yani sabit ,sürekli kalan bir bedeniniz zaten yok.Nasıl ki nehir dışarıdan bakıldığında aynıymış gibi görünmesine karşın aslında sürekli kendisini oluşturan su yenileniyor ve değişiyor,aynı şekilde bedenimizi oluşturan hücreler de sürekli değişiyor,ölen hücrelerin yerine yenisi oluşuyor.

Bu açılardan bakıldığında ahiretteki yaratılışımız şu anki hücrelerimizi-bedenimizi içermiyecek zaten.Benzer ama yepyeni bir yaratılışla yeniden yaratılacağız.Kuran ruh konusunda insana az bilgi verildiğini söyler ama bu bilgilerin gelecekte daha çok bilinip bilinmeyeceği konusunda bir ifade yoktur.

Yukarı dön Göster gercekbilgi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: gercekbilgi
 
gercekbilgi
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 25 ocak 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı gercekbilgi

SELAM ...

DEİSTLER,Siz bilime arkanızı çevirerek sadece yanılgılara hoş geldin dersiniz!

Beyin olmadan ne akıl, ne zeka, ne ruh, ne devinim, ne düşünce olur.

Çünki bu saydıklarım BİLİMSEL olarak BEYİNİN İŞLEVLERİDİR.

Gider biyoloji okursunuz. Ya da beyninizi bir anlığına devredışı yaparsınız, bir çok kimyasal madde var bu konuda. ve bakarsınız, beyinle ilgisi varmıymış,yokmuymuş...Ruh hastalarına verilen kimyasal maddeler beyindeki
kimyasal değişimler sayesinde ruhsal hastalıkları dahi değiştirebilmekte.
Siz hala ne dediğinizin farkında mısınız? Ruh da beynin bir işlevidir. İlham da öyle. Beyin olmazsa bütün bunlar da olmaz...Beyin ölümünden söz ederler, hiç bu konuda bir araştırmanız oldu mu? Organ bağışı için beyin ölümünü şart koşarlar...Bütün bunları bilmeden konuşursanız komik olursunuz!
Lütfen gerçekleri dışlamaya kalkarak komik durumlara girmeyelim

Yukarı dön Göster gercekbilgi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: gercekbilgi
 
gercekbilgi
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 25 ocak 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı gercekbilgi

SELAM..

SAYIN DEİSTLER

Ben acizlik ya da insan uydurması nedeniyle dinlerin oluştuğunu düşünmüyorum. Tanrı eğer en ilkel çağlardaki insanlara bile kendinden haber vermeseydi (peygamberlerle ya da doğa üstü mucizelerle) insan "tanrı" kavramını da yaratamazdı zaten. Çünkü "tanrı" diye bir tanımı yapabilmek için tanrı'nın varlığından haberdar olmak gerekir.
En eski medeniyetlerde tek tanrıcılık yerine çok tanrıcılığın olması, doğa varlıklarına tapılması ise tanrıları insanların uydurduu anlamına gelmez. Bu şekilde değişimlerin olması tanrı'nın gönderdiği dinlerin insanların değiştirilmesi sonucu oluşmuştur bence. Yani eski yunan'daki, mısır'daki ya da çin'de, hindistan'daki dinlerin bu derece farklılık gösermesi orjinal halin insanlar tarafından değiştirilmesidir. Bazı dinlerde az değişiklik olup tek tanrılıkta kalınmıştır, bazılarında ise çok fazla değişiklik olarak her olayı farklı tanrıların yönettiğine inanılmıştır. Bana göre olay bundan ibarettir. Saygılar.

Yukarı dön Göster gercekbilgi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: gercekbilgi
 
gercekbilgi
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 25 ocak 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı gercekbilgi

SELAM..

EY DEİSTLER ARTIK ZIRVALAMAYI BIRAKIN..

Dört tane kutsal kitap aynı anda oluşmadı ki. Biri değişime uğradıktan sonra diğeri geldi. Ne yapacaktı tanrı yani? İnsanlar tarafında değiştirildi diye "bir kere size buyruklarımı göndermiştim, bir daha göndermem" mi diyecek? Bu şekilde bir iradeyi ancak insanlar sergiler, tanrı sergilemez.
İnsanların içinde çıkarcılık en etkili özelliklerinden biri olduğundan kitapları da değiştirdiler. Adaleti getirmeye çalışan peygamberlere zulmedip yeni dinleri de reddettiler. Bölünmüş insanların birbiriyle çatışması çıkarlarından dolayıdır, dini inançlarından dolayı değildir. İnsanlar birbirleriylşe çatışacak diye tanrı'nın kendini kullarından habersiz bırakması ve doğru yolu onlara bildirmemesi ise bana çok saçma geliyor. Tanrı insanları iradelerinde serbest bıraktuıklarından insanların çatışmalarına da karışmaması bence tanrı'nın adilliğinden dolayıdır ve doğrudur.

Yukarı dön Göster gercekbilgi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: gercekbilgi
 
gercekbilgi
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 25 ocak 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı gercekbilgi

SELAM...

EY DEİSTLER

Doğaüstü diye birşey yoktur! Evrende gerçekleşemeyecek hiçbirşey gerçekleşmez zaten. Bu nedenle, olan herşey doğaldır. Sadece bilim henüz açıklayamamış olabilir. Bu da gayet doğaldır. İnsanlık herşeyi çözmedi daha! Bilimin henüz açıklayamadığı olguları "doğaüstü" olarak nitelendirmek ise saçmalıktır.

Henüz açıklayamadığımız herşeyi yok saymak megolomanlıktır. Tamamen insan ve dünya merkezli bir bakış açısı, dar bir bakış açısıdır. Çünkü "bilimin de ispatladığı üzere" dünya, evrende çok ama çok küçük bir yer kaplar. Dünyanın ötesi yok sayılamaz. Bu, körlerin görme duyusunu, sağırların işitme duyusunu yok saymasına benzer. "Ben göremiyorsam kimse görmüyordur" mantığı oldukça saçmadır.
Bu nedenle bilim, birgün ispatlayabileceği ihtimalini gözönünde bulundurarak herşeye "olabilir" gözüyle bakmalıdır. Sadece ispatladıklarını "kesin var" ilan etmeli, ispatlayamadıklarını "kesin yoktur" şeklinde damgalamamalıdır. Çünkü bu davranış tutarsızlığa neden olur.

Dahası bilimin asla ispatlayamayacağı şeylerin de olduğu kabul edilmelidir. Çünkü bu evrenin tamamının algılanmasına sadece 5 duyunun yeteceğini kim ispatlamış ki? Ya evrenin algılanması için 5 duyudan fazlasına ihtiyaç varsa?

Yukarı dön Göster gercekbilgi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: gercekbilgi
 
gercekbilgi
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 25 ocak 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı gercekbilgi

selam...

EY DEİSTLER

İslam birey'e önerilen yaşam tarzıdır. Kuralları dediğiniz hususlar bu önerilerin detaylarıdır. Zaten toplumun benimseyemediği bir kural olsaydı kabul görmezdi. Bugün bazı kurallarının tepki görmesi, mitolojik felsefe dalı gibi algılanması, Din kavramının, yani islamın dünyevi bilimlerden uzaklaşması, kendini güncelleyememesidir. Hala esir kavramlarının, dört eşliliğin vs gibi şeylerin tartışılması, islamın yeterince tanınmamış olması ve bilgilerin güncellenmediği içindir.
Önce insanların zihinlerindeki Din olgusunun ne olması, nasıl olması gerektiğinin belirlenmesi gerektiği inancındayım. Ondan sonra inanmak, inancı yaşamak ve islamı tanımak, araştırmak, tartışmak gerekir. Aksi halde her insan kendi zihnindeki yeterli yetersiz, eksik gedik, duyuma veya önyargıya dayanan bir oluşumla ortaya çıkar ki, onunla bu konuları tartışmanın bir anlamı olmaz

Yukarı dön Göster gercekbilgi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: gercekbilgi
 
gercekbilgi
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 25 ocak 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı gercekbilgi

SELAM...

EY DEİSTLER

Kuran'ın değil, zihinlerin değişmesi gerekiyor. Çünkü Kuran, her bilinç düzeyinde farklı şekilde anlaşılır. Her anlayış, o bilinç düzeyi için doğrudur. Herkes anlaması gerekeni anlar, ondan.

Kuran'da bir değişiklik yapılırsa belli bir bilinç düzeyinin (Kuran'ı değiştiren bilinç düzeyi) diğer bilinç düzeyleri üzerinde uygulayacağı bir diktatörlük oluşur. Bugünün şeriat yönetimlerinin oluşturduğu diktatörlükten farksız olur. Şeriat yönetimlerinde bir zümrenin veya bir kişinin Kuran'ı anlayış biçimine göre devlet yönetiliyor. Başka türlü anlayışa izin verilmiyor. Oysa hiçbir anlayış biçimi "kesin doğru" olarak kabul edilemez.

Kuran bir kişi veya zümre tarafından değiştirildiği zaman, değiştiren zümrenin anlayış biçimi Kuran'a yansır. Herkes o zümrenin bakış açısıyla Kuran'a bakmak mecburiyetinde kalır.

Allah tarafından mucizevi bir şekilde ve mükemmel cümlelerle gönderilen Kuran değiştirilirse değerini ve her bilinç düzeyine hitab etme özelliğini yitirir.

İlerleme zihinlerde olur, Kuran'da değil. Yaşamda katettiğimiz yolun her aşamasında Kuran'dan başka birşeyler anlarız. Her aşamada Kuran'ın özüne bir nebze daha yaklaşırız. Ancak hiçbir zaman tam anlamıyla çözemeyiz. Ona yetişmesi gereken bizleriz, değişmesi gereken de... Düşünce tarzınızı değiştirdiğinizde Kuran'dan bambaşka şeyler anlayacaksınız. Ve göreceksiniz değişmesi gerekenin ne veya kim olduğunu.

Yukarı dön Göster gercekbilgi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: gercekbilgi
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

selam...

EY DEİSTLER

İslam birey'e önerilen yaşam tarzıdır. Kuralları dediğiniz hususlar bu önerilerin detaylarıdır. Zaten toplumun benimseyemediği bir kural olsaydı kabul görmezdi. Bugün bazı kurallarının tepki görmesi, mitolojik felsefe dalı gibi algılanması, Din kavramının, yani islamın dünyevi bilimlerden uzaklaşması, kendini güncelleyememesidir. Hala esir kavramlarının, dört eşliliğin vs gibi şeylerin tartışılması, islamın yeterince tanınmamış olması ve bilgilerin güncellenmediği içindir.
Önce insanların zihinlerindeki Din olgusunun ne olması, nasıl olması gerektiğinin belirlenmesi gerektiği inancındayım. Ondan sonra inanmak, inancı yaşamak ve islamı tanımak, araştırmak, tartışmak gerekir. Aksi halde her insan kendi zihnindeki yeterli yetersiz, eksik gedik, duyuma veya önyargıya dayanan bir oluşumla ortaya çıkar ki, onunla bu konuları tartışmanın bir anlamı olmaz

Sevgili gerçekbilgi.Sizi hatırlıyorum ama,tam çıkartamıyorum.Daha önce yazıştık mı bilmiyorum.Bu ifade ve tesbitlerine aynen katılıyor ve bütün yüreğimle,altına imzamı atıyorum.Galiba sen,hakikaten gerçek bilgisin.

Selam ile.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

SELAM...

EY DEİSTLER

Kuran'ın değil, zihinlerin değişmesi gerekiyor. Çünkü Kuran, her bilinç düzeyinde farklı şekilde anlaşılır. Her anlayış, o bilinç düzeyi için doğrudur. Herkes anlaması gerekeni anlar, ondan. Müthiş,müthiş,müthiş.Bunlar olağanüstü tesbitler.

Kuran'da bir değişiklik yapılırsa belli bir bilinç düzeyinin (Kuran'ı değiştiren bilinç düzeyi) diğer bilinç düzeyleri üzerinde uygulayacağı bir diktatörlük oluşur. Bugünün şeriat yönetimlerinin oluşturduğu diktatörlükten farksız olur. Şeriat yönetimlerinde bir zümrenin veya bir kişinin Kuran'ı anlayış biçimine göre devlet yönetiliyor. Başka türlü anlayışa izin verilmiyor. Oysa hiçbir anlayış biçimi "kesin doğru" olarak kabul edilemez.Aynen katılıyor ve alkışlıyorum.

Kuran bir kişi veya zümre tarafından değiştirildiği zaman, değiştiren zümrenin anlayış biçimi Kuran'a yansır. Herkes o zümrenin bakış açısıyla Kuran'a bakmak mecburiyetinde kalır.Çok doğru. 

Allah tarafından mucizevi bir şekilde ve mükemmel cümlelerle gönderilen Kuran değiştirilirse değerini ve her bilinç düzeyine hitab etme özelliğini yitirir.Olağanüstü bir tesbit.Tek kelime ile,sadece Allah razı olsun diyebiliyorum. 

İlerleme zihinlerde olur, Kuran'da değil. Yaşamda katettiğimiz yolun her aşamasında Kuran'dan başka birşeyler anlarız.Allah Allah. Her aşamada Kuran'ın özüne bir nebze daha yaklaşırız.Beni hayrete düşürüyorsun. Ancak hiçbir zaman tam anlamıyla çözemeyiz.Tesbitlerinin her biri altın değerinde. Ona yetişmesi gereken bizleriz, değişmesi gereken de... Düşünce tarzınızı değiştirdiğinizde Kuran'dan bambaşka şeyler anlayacaksınız. Ve göreceksiniz değişmesi gerekenin ne veya kim olduğunu.Dostum.Sen,necisin,ne yer,ne içersin?Sana tabi olayım mı? Acaba sana tabi olmaya dayanabilirmiyim?:) Şaka bir yana ama,cidden sizi yakinen tanımak,görmek isterim.

Selam ile.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

<< Önceki Sayfa 2
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats