HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: Neden çevremizde olan bitene tepkisiziz? Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
gercekbilgi
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 25 ocak 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı gercekbilgi

Selam Hanif Dostlar Ailesi,

Ülkemizde nükleer enerji santralinin kurulup kurulmaması konusunda herkesin bir fikri var ama neden diğer ülkelerde kurulup kurulmaması bizi ilgilendirmiyor? Kaldı ki olabilecek bir felakette etkilenen sadece onun bulunduğu ülke olmayacaktır.
Çölleşme günümüzün en büyük sorunlarından biridir doğrudan yaşamımızı ve gelecek kuşaklarımızı etkileyecektir.Kimse neden ilgilenmiyor?
Bir ülkede olup bitenler hakkında her ülke bir söz söylerken bizden neden ses çıkmıyor?
Neden sadece bizi etkileyecek olayları önemsiyoruz?Ve neden herzaman doğru olmadığını düşünsek bile,kendi neslimize zararı olacağını düşünsek bile gözgöre göre çıkarımızı koruyan tarafta oluyoruz?


__________________
Muhammed din adamları sınıfını ortadan kaldıran, kurumsal dinleri yıkan, dini tapınak dini olmaktan çıkarıp halkın vicdanı haline getiren "devrimci" bir peygamberdir
Yukarı dön Göster gercekbilgi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: gercekbilgi
 
gondolcu
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 07 haziran 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı gondolcu

selamlar,

Gerçekbilgi , bu ülkenininsanı nükleer enerjiyi

konuşabilecek durumdamı herkesin boynunda

bi boyundurluk debelenip duruyor.Yaşlısı genci

borç faiz batağında ne zaman icracı gelecek

kaygısıyla bugünü nasıl atlatırım diye düşünüyor.

Nükleer santral patlamış kasırgalar çıkmış umurunda

değil zaten yüreğinde fırtınalar esiyor.

Bizim ülkemiz etkin olmayan edilgin bi ülke olduğu

içinde dünyadaki olaylar umursanmıyor ,zaten

ülkenin gündemi o kadar dolu ki.



__________________
saygılarımla

Aaydın
Yukarı dön Göster gondolcu's Profil Diğer Mesajlarını Ara: gondolcu Ziyaret gondolcu's Ana Sayfa
 
muvahhit
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 24 haziran 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 669
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muvahhit

selamlar Gerçek bilgi,

Gondolcu'ya tamamen katılıyorum.

Hyp Başkanınında bu tip sorunu vardı,genel demiyorum çünkü salt kendisi var,neyse bu uzun konu,
kendisine bir kaç kere yazdım,dedim ki hocam siz bırakın gümrükbirliğinden doğan zararları siz bırakın memleketin kaç milyar dolar borcunu,bunları anlatmayın,
siz halkın anlayacağı dilden anlatın deyin ki,ben başa gelirsem herkese 5 anahtar,1.ev,2.araba,3.yazlık,4.kışlık,5.para kasası...başkasından anlamaz bunlar dedim ama nafile imam bildiğini okudu,halkta canına okudu,

diyeceğim o ki Gerçek bilgi,kardeşim,bu memlekette kim takar nükloyu,kim takar mükloyu,kese doluyor mu ona bak...haberde gördüm zatı muhteremin birine devlet emekli oldu diye 1 trilyon değerinde araba hediye etmiş,
hangi hizmetine karşı bu 1
kimin malını kime veriyorsun bu 2
bu memleket sizin babanızın çiftliği mi ulan 3
sizin zihniyetinizide....bu 4

Kardeşim Gerçek Bilgi,bu memlekette baktığında kimsenin sorunu yok,herkes hayatından memnun,herkes köşe dönme gayretinde,kimsenin dini ahreti vs düşündüğü yada mazlumlara yardım etmesi gerektiğini söyleyende yok düşünende..
Belki haftada 5 kere izparka,isparka,parksana,zartsana benden park ücreti istediklerinde vaaz veriyorum,ama asla para değil sadece vaaz,
neden diyor?bende diyorum ki,bu memleket bu belediye ve bu belediye başkanı denen ..zevenklerin değil,diledikleri gibi yasal haraç alamazlar..
son olarak  bu kadar davarlığın had safhada yaşandığı bu memleketten ..ttir olup gitmek istiyorum..Bilmem niyedir.
Sağlıcakla

Yukarı dön Göster muvahhit's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muvahhit
 
gercekbilgi
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 25 ocak 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı gercekbilgi

Selam GONDOLCU VE MUVAHHİT KARDEŞLERİM,

Ben buradan, ülkemizin tüm aydınlık insanlarına sesleniyorum. Derin uykulardan uyanalım, mücadele bayrağını yükseltelim…

Muvahhit kardeşin musa neden geldi yazısınıda hatırlataraktan bizimde bu mantığı iyi algılayıp mücadele etmemiz gerekiyor.Nasılsa böyle denilip bir tarafa oturmayı düşünmüyorsunuz değilmi?

Söylediklerinize bir  eklemede ben yapmak istiyorum.

Halkı düşünen değil halkı beyinsizleştirme isteyen bir rejime sahibiz.

Devletin kutsandığı, devlet durumlarının eş dost ile doldurulduğu, devletin eleştirilemediği, devletin resmi ideolojisinin dışında düşünmenin yasak olduğu bir anlayış görürsünüz...

Bizim devletimizdede halk devlet için vardır... Bizim devletimizdede "devlet baba"dır. Halkının neyi nasıl düşüneceğine o karar verir...

Yeri gelir halkın konuştuğu dili bile yasaklar!

Neden avrupanın özgürlükler çizgisinde böyle dertler olmaz.

Bu ülkenin işçisi 10 saat çalışırda 8 saat ve hatta 6 saat çalışan bir avrupalı işçi kadar kazanamaz...

Çünkü bizdede devlet babadır. tartışılmaz. eleştirilmez... Bu ülkenin solcuları bile halkı değil rejimi korumayı esas alır...

Bu rejim dedikleride despot yönetimlerin alternatif yönetimi değil bizzat bu barbarlığın tezahürüdür...

Bu rejim kaygıları teraneleriyle bu halk kıçının üstüne oturtturulur!!!

İslamcılaşma, komünistleşme, ve hatta özelleştirmelerle vs liberalleşme hepsi birden rejim tarafından yumrukla karşılanması gereken kırmızı çizgilerdir...

Bu içine kapanıklıkla küçük bir azınlık saltanat sürer...

Kemalist hanedanlık sürer...

 



 



__________________
Muhammed din adamları sınıfını ortadan kaldıran, kurumsal dinleri yıkan, dini tapınak dini olmaktan çıkarıp halkın vicdanı haline getiren "devrimci" bir peygamberdir
Yukarı dön Göster gercekbilgi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: gercekbilgi
 
muvahhit
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 24 haziran 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 669
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muvahhit

selamlar Gerçek bilgi kardeşim,

Musa neden geldi yazımda işte bu gayretsizliği anlatmaya çalışmıştım,
taktir edersiniz bu memlekette,okumak bile dehşet pahalı,kişi aydınlanmayı istesede çırpınıp durmada,
adls ve telefon ücretini ödeyemeyen haliyle buradan haberdar olmaz,benzeşmeyle kitap dahi alamayan azmetse bile uzun zaman alır kıyama kalkması,
halkın devlet için varlığı yerine halk için devlet var zihniyetine geçiş kolay olmayacak,dedim ya,örneğin ben belediyelerin ihaleye verip ücretlendirdiği  otoparklara para vermem diye,bura benim memleketim ve ben sorarım onlara siz kim oluyorsunuz?bu belki toz zerresi dahi olmayan bir tepki,dün babam yanıma geldi sağdan soldan konuşurken,aman evladım yapma yoksa seni de alırlar vs dedi,bende hala demekteyim ki,yaşayan adil bilinç üzerine yaşasın ölende adil bilinç üzerine ölsün,
ölümden kaçış var mı?zaten eninde sonunda ha erken ha geç..neyse
diyeceğim o ki Gerçek bilgi kardeşim,bir tarafa çekilmeyi haliyle tabiki düşünmüyoruz ancak ne yapabiliriz bunuda bilmiyoruz,
bilmiyoruz derken önder beklemiyoruz,biz bize yeterizde inşallah bazı kalkışlar için imanla beraber imkanda gerekiyor.
Sağlıcakla
Yukarı dön Göster muvahhit's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muvahhit
 
muvahhit
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 24 haziran 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 669
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muvahhit

selamlar,

sanırım buldum:)

bazı kıyamlar için imanla beraber imkanın şartlılığı olmazsa olmaz zorunluluk mudur?

hani peygambere Allah öğüt vermişti:elindekini çok sıkma sonra zalim,elindekini çokça ve fazlasıyla dağıtma,yoksa:

işte burada yoksa ne anlama geliyor?yoksa oturup kalakalırsın,
memleketim insanının zaten %90'ı oturup kalakalmış,dağıtmaktan değil bulamamaktan,

ey peygamber onlar sana geldiğinde,sen onlara size savaş için verecek bir binek yada aracım yok dediğinde onlar ağlayarak dönmüşlerdi,

arkadaşlar savaş için bile,öyle böyle değil peygamberin savaşında bile iman varken imkansızlıktan geri çevrilenler olmuştu,

şu an memleketimdeki durum bundan farksız desek yanlış olur,farklı peki fark nerede?evvel anılanlarda iman varken imkan yoktu,şimdi anılanlarda  imanda yok imkanda,anlayacağınız,
Fravun suda boğulduda soyu ebter değilmiş sürekli her daim başımızda,bizler ise önder bekleyen yahudilerden farksızız,
peki imkanın gerekliliği zorunluluğu karşısında imkansızlık engelini nasıl aşacağız?devlet dairesinde memurlukla mı?yada özelde memur yada işçilikle mi?yada kıt kanaat esnaflıkla mı?hiçbiri değil arkadaşlar...tek çözüm uğur dedektörlerinde:))altına hücum:))

tevhid erlerinden akıl sahipleri tüm dikkatlerine rağmen önder bekleme illetinden kurtulamadıkları sürece,ne kadar zeki ve akılcı olurlarsa olsunlar,sözde önder alim bilen olarak vasıflandırdıkları kişilerin sömürüsüne maruz kalırlar,ister prof olsun ister amele fark etmez.

Öncelikle önder ve önderler bekleme illetinden kurtulacağız,musanın halkı gibi bir kurtarıcı beklemeyeceğiz,geçen geçti beklesekte gelen olmaz,bu akıllara kazındığında:
gelecek önder madem yok o halde,her birey kendini kurtarıcı ve kurtulan  olarak görüp harekete geçecektir neyi şiar edinerek?onuda söyleyeyim,ölenler bir adalet yaşayanlar bir adalet üzerine yaşasınlar ayetince..

imkan için örnek vereyim,20 ortaklı bir imalathane ve ekinde dükkan.Kişilerin hepsi bir yerlerde çalışıyor,kimi memur kimi işçi kimi işsiz ve ben buna şahidim,bu adamların gayretine  uzun zaman evvel tanık olmuştum,hatta mevcut işleriyle tamamen alakasız işlerde yapıyorlardı mesela işlek bir yerde bir büfe,bunada şahidim.Adam 1000 ytl ile katılmış  diğeri 3000 ytl ile biri 500 ytl ile,payları var mı yok,sürekli gelişmeye ayrılmada,ne zaman ki oluşumr imkana kavuştu o zaman pay.

Arkadaşlar,imkan yoksa imkancık vardır bu imkancıklar birleşir imkanı oluşturur,bilmem anlatabildim mi?ama önce iman.
sağlıcakla
Yukarı dön Göster muvahhit's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muvahhit
 
gondolcu
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 07 haziran 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı gondolcu

selamlar,
Dostum MUVAHHİT ,
Ortaklıktan bahsetmişin imkancıklardan bahsetmişin...hoş dilekler
de ben bu ülkede şirketler kurdum biçok ortaklıklar kurdum hepsi fiyasko ile sonuçlandı.çevremdeki ortaklıklarda öyle hatta kardeşler arasında bile.
Bazı dostlarımı uyardım kötü bellendim fakat zaman beni haklı çıkardı onlarıda beşparasız.
Eskiden askerden gelen okumuş veya sanatkar bi genç iş kurar hanesini geçindirirdi...şimdi öylemi ?şansı varsa devlete yoksa özelde asgari ücrete talim.
Neden böyle oldu?   son yıllarda izlenen politika üretimi bırakıp ithalata yönelme politikasıdır...büyük holdingler semirmekte küçük esnaf ve sanaatkar kesim sürünmektedir.Holdingler ÇİN den aldıkları ucuz dandik malları marka vurup 10 misli fiyata satmakta gittikçe semirmelerine rağmen İSTİHDAM yapmamaktadırlar.
Bu yüzden büyük bi işsiz ordusuna sahip bulunuyoruz bu ordu şimdilik fasulye pirinç erzaklarıyla susturulmaktadır....fakat bu süreç nereye kadar sürer ?oltasız balık nasıl avlanır ? bilemem!!



__________________
saygılarımla

Aaydın
Yukarı dön Göster gondolcu's Profil Diğer Mesajlarını Ara: gondolcu Ziyaret gondolcu's Ana Sayfa
 
gondolcu
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 07 haziran 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı gondolcu

selamlar,
Biraz evvel anlatmak istediklerimi sn ALİ BULAÇ rapor haline getirmiş bi kısmını aşağıda görebilirsiniz;

Gelir bölüşümünde adalet sağlanamadı. AK Parti hükümeti, takip ettiği ekonomi politikalarıyla son tahlilde zengini daha çok zengin ediyor. Sıkı usullerle uygulanan IMF politikaları yoksul kesimlerin, çalışanların, çiftçinin, emeklinin, esnafın durumunda herhangi bir iyileştirme meydana getirmedi. Finans sektöründeki hareketliliği reel ekonomiden ayırmak gerekir. Aslolan reel ekonomide yaşanan ciddi sorunlar, vukua gelen büyük haksızlıklardır.
Elimizde somut veriler var. Mesela, Koç Grubu, 2010 hedefine beş sene önce, yani 2005`te ulaştığını açıkladı. Koç Grubu, nasıl bir cennette iş yapıyor ki, servetini katlıyor. Aydın Doğan, bu hükümet döneminde tam 8 kat büyüdü. 2002 yılına kadar Türkiye`den 3 dolar milyarderi vardı, şimdi bunların sayısı 21`e çıktı. Kim ne derse desin, resmi rakamlara göre 19 milyon yoksul ve 1 milyon aç insan var. Çalışan, yani iş bulduğunu söyleyenlerin yarısından biraz fazlası asgari ücretle çalışıyor, yani aylık gelirleri 300 dolardan fazla değil. Bütün çabasını zenginleri daha çok zengin etmesine harcamış olmasına rağmen, Koç Grubunun patronu Rahmi Koç “Bunlar ekonomide iyi, ama başka konularla ilgilenmesinler, eşi başörtülü cumhurbaşkanı seçmeye çalışmak olmaz” dedi. Demek ki, yaranamadılar.
Başbakan Erdoğan açık bir biçimde “Biz BOP`un eş başkanlığını yapıyoruz, bizim bu projeyi hayata geçirme gibi bir görevimiz ve misyonumuz var” demiştir ki, Türkiye`de yükselmekte olan ulusalcı dalganın öne çıkardığı öfkeyi bundan bağımsız düşünemeyiz. “BOP`a karşı çıkmak” ile “ulusalcı olmak veya ulusalcılarla bir safta yer almak” aynı şeyler değildir; bu retorik basit bir propagandadır.
BOP`un içinde Türkiye`nin de yer aldığı 22 İslam ülkesinde rejim ve siyasi harita değişikliğini ön gördüğünü kimse görmezlikten gelemez; yayınlanan haritalar bunun psikolojik ön hazırlığından başka bir şey değildir. Irak, Lübnan, Filistin paramparça ediliyor; sırada Suriye, İran ve diğer ülkeler var. Afganistan, Sudan ve Somali`nin trajik durumu ortada. Türkiye de bu kapsam içinde. BOP kesin olarak İslam dünyasının parça parça bölünmesini ve hiçbir parçasının İsrail`den daha büyük ve daha güçlü olmamasını hedeflemektedir. Amerika, bölgede İsrail`den daha muktedir hiçbir Müslüman topluluğu istemiyor, elinde kılıç tezgahın üzerine serdiği atlas kumaşı canı istediği gibi parçalara ayırıyor. Böyle iken AK Parti iktidarı nasıl kendini BOP`la ilişkilendirebilir, bunu seçmen kitlesinin ve iki üç nesildir kendini bu davaya adamış samimi mü`minlerin kendi vicdanlarında bu soruya cevap araması lazım.
Hafızamızı tazeleyelim: 1 Mart 2003 tezkeresi tartışmaları sırasında Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, açıkça “Bu hükümetin bu tezkereyi geçirme gibi bir misyonu var” demişti. 1 Mart tezkeresi, sanıldığının aksine Türk askerinin Irak`a girişini öngörmüyor, sadece 65 bin Amerikan askerinin Türkiye`nin Güneydoğusu`na yerleşmesini öngörüyordu ki, bu başımıza gelebilecek en büyük felaketti. Dış basında Amerika`nın sadece askerlerini Türkiye`ye konuşlandırmak istediği, Türk askerinin Irak`a girmesinin asla söz konusu olmadığı yazıldı çizildi. Türk medyası ise halkı doğru dürüst bilgilendirmedi.
Tezkerenin geçmemesi Türkiye`ye bölgede ve dünyada büyük bir itibar kazandırdı, ama herkes biliyor ki, 1 Mart tezkeresi Başbakan`a, hükümete ve Amerikan Neoconların hükümet içindeki acenteleri misyonuyla faaliyet gösteren danışmanların oluşturduğu politbüroya rağmen geçmemiştir. Eğer hükümete kalsaydı itibarımız sıfıra müncer olur, ülkemiz de felakete düşerdi. Neoconların Türkiye için hangi felaket senaryolarını yazdıklarını, son Hudson Enstitüsü`nün skandal toplantısı ortaya koymuş bulunmaktadır.
Hükümetin en yüksek düzeydeki elemanları “Biz çok boyutlu bir dış politika izliyoruz, çok eksenli politika izlemiyoruz, bizim tek eksenimiz var, o da AB üyelik sürecidir” demişlerdir ki, bu, yeterince Türkiye`nin Ortadoğu`da ve Afrika`da hangi amaçlarla girişimlerde bulunduğunu gösteriyor. Mısır`da girişilen faaliyetlerin birinci derecedeki amacı, İsrail`in kendi adına ve kendi başına yapamadığı ekonomik faaliyetleri Türk şirketleri üzerinden yapması, böylelikle Afrika`ya açılmasını sağlamaktır. Orada faaliyet gösteren ve Mısır hükümeti tarafından önemli avantajlarla desteklenen Türk firmaları, üretimde kullanacakları hammaddenin asgari yüzde 12`sini İsrail`den veya İsrailli bir firma üzerinden almak ve yine ürettikleri malları Amerikalı firmalar aracılığıyla ihraç etmek zorundadırlar, aksi halde orada faaliyet göstermeleri mümkün değildir.
Bu hükümet ve stratejistleri Türkiye`yi “basit bir kanat ülke”, üzerinden gelip geçilen, çiğnenen “bir köprü” ve zavallı “bir hamal” olarak algılamış, bize bu misyonu uygun görmüşlerdir. “Biz küresel güç olması gereken Avrupa`yı Ortadoğu`ya, Asya`ya, Türki cumhuriyetlere, İslam dünyasına taşıyacağız” demek gurur kırıcıdır, vizyon körlüğüdür.

Hükümetin ve AK Parti`nin yolsuzluklarla mücadele etme gibi bir iddiası ve vaadi vardı. Yolsuzluklarla mücadele siyasetin temel sorunudur, bu yüzden genel olarak bütün partilerin bu yönde vaadi olur. Fakat “dini ve ahlâki” ya da Erbakan`ın deyimiyle “ahlâk ve maneviyat”a dayalı değerleri öne çıkaran Milli Görüş partileri herkesten çok bu konuya vurgu yaptılar ve bu genel olarak kamuoyu nezdinde kabul gördü. Herkes bu çizgideki siyasetçilerin Türkiye`yi arındıracaklarını, temiz bir ülke meydana getireceklerini düşünmeye başladı.
Gel gör ki AK Parti etrafında toplanan hacıyatmazların yolsuzlukları ayyuka çıkmış bulunmaktadır. Deyim yerindeyse bazıları “deveyi hamuduyla yemektedirler”. Bu seçimin en önemli konularından birinin “yolsuzluklar” olması beklenirken, merkezdeki çekirdek, AK Parti`ye siyaset zarar vermek -aslında sonuç itibariyle yarar sağlamak- amacıyla bu partiyi “din” üzerinden vurma yolunu seçti, bir kere daha bir muhtıranın gerekçesi “irtica” gösterildi ve irticanın belirtisi de Urfa`da Kutlu Doğum haftasında ilahi okuyan 7-12 yaş arası kız çocukları gösterildi. Oysa belli başlı merkezlerde ve medya plazalarında saklı tutulan “yolsuzluk dosyaları” açılsaydı belki sonuç farklı olurdu.
Her ne ise, ortada olan gerçek şu ki, bazı bakan çocuklarının özel avantaj sağlamaları için sınırlı zaman dilimine mahsus kanunlar çıkartılmakta, daha bıyıkları yeni terlemiş gençler kolayca armatör olabilmektedir. İran İslam devrimi, radikalizm vb. her platformda Müslümanların her fikriyatını sömürüp, sonraları bu işleri bırakanlar, RP zamanında saç sakal takva gezenler, parmaklarında kalın gümüş yüzük takanlar ile ANAP`ta ve MHP`de hiçbir varlık gösteremeyenler ve yine bir zamanlar Prof. Necmettin Erbakan ve R. Tayyip Erdoğan`a ağız dolusu sövüp küfredenler, adeta bir blok kurarak bu iktidar döneminde kamunun kaynaklarını hortumlamaya başladılar. Bir anda zengin olanlar kibir, haset ve sonradan görmelik üreterek toplumda bazı kesimlerin kendilerine ve onların şahsında bütün Müslümanlara husumet beslemelerine sebep olmuşlardır.
Ulusalcıların düzenlediği Cumhuriyet mitinglerinde bu öfkenin izlerini görmezlikten gelmek yanlış olur, bunun üzerinde tefekkür edip gerekli dersleri çıkarmak lazım. Müslüman servetini sadece helal yollardan kazanır; emek vermediği, hak etmediği şeye göz dikmez; parasını gösteriş malzemesi yapmaz, başkalarını kıskandırmaz, hayır ve infak yolunda kullanır. Bir zamanlar renkli elbise giyilmesine karşı çıkan yedi kat takva sahibi kadınlar, şimdi bakan eşleri olarak günde birkaç kez kıyafet değiştiriyor, kameralar önünde eşlerine pastalar yediriyor, İslam`ın usul ve adabına aykırı şımarıkça hareketler sergiliyorlar. Bu Müslümanların edebi, örfü, kültürü değildir.
Bazıları da şarabın tadını bilmeseler bile şarap koleksiyonları yaptıklarını söylüyor

bu değerli çalışma için ALİ BULAÇ bey e teşekkür ederim.






__________________
saygılarımla

Aaydın
Yukarı dön Göster gondolcu's Profil Diğer Mesajlarını Ara: gondolcu Ziyaret gondolcu's Ana Sayfa
 
muvahhit
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 24 haziran 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 669
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muvahhit

selamlar Gondolcu kardeşim,

Ortaklıktan bahsetmişin imkancıklardan bahsetmişin...hoş dilekler
de ben bu ülkede şirketler kurdum biçok ortaklıklar kurdum hepsi fiyasko ile sonuçlandı.çevremdeki ortaklıklarda öyle hatta kardeşler arasında bile.
Bazı dostlarımı uyardım kötü bellendim fakat zaman beni haklı çıkardı onlarıda beşparasız.

demişsin,bende demekteyim ki adamlar 20 ortaktı kimi işçi kimi memur ve bu adamlar iş yapıyorlardı..kardeşim bunlar bu birlikteliği kazanmak için muhtaç olmamak için maaşlarına ek gelir olsun için yapmaktaydılar,

kardeşler arasında bile ortaklıklar bozulur,sebep?birinin diğerine madik atması.Bende diyorum ki,

madem imkan yok,o vakit birleştirin amaç ne?amaç köşeye malı mülkü yığmaya çalışmak mı?tabi hayır..amaç düşünceleri eyleme dönüştürebilme imkanını yakalayabilmek,bu yakalandığında imkansıza el uzatmak,hayır yapabilmek,sahipsize sahip çıkabilmek..amaç bu kardeşim..

ama eğer amaç salt kazanmak ve bunu yığmak olursa zaten o paranın varlığı ile yokluğu sahibine bir şey katmayacaktır..o ölüdür o haliyle kardeşim..imkan var ama iman yok yada sakat eksik bir inanış var ve bu inanış onu yığmaya yöneltiyor,bu durumda onda ha var ha yok fark etmez,

benim önerdiğimde ise kişiler haliyle feraha çıkma gayretiyle çalışırken,artı imkanları Allahın emri doğrultusunda kullanmak..gördüğün gibi,arada fark var kardeşim.

sağlıcakla

Yukarı dön Göster muvahhit's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muvahhit
 
gondolcu
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 07 haziran 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı gondolcu

selamlar ,
Dostum MUVAHHİT  ,

ALİ BULAÇ bey ekonomi ile ilgili gerçekleri açıklamış...şu an bu ülkede para getiren her iş HOLDİNG lerin elinde gerisi boşa kürek çeker.
Ekonomi iyi iken ortaklıklar yürür iş bozulunca ortaklıkta biter bu ekonomide ortak işlerin yürümesi zor. Tanıdığım büyük çiftçiler olsun fabrikacılar olsun kardeş olmalarına rağmen işlerini ayırmakta kabuğuna çekilip masrafları kısma yoluna gitmekteler.

Çin tehlikesi sanıldığından çok büyük, işyerleri kapanmakta tüketici kesim artmakta buda çalışanların üzerine yük olmakta.
Üretimden vergi alamayan hükümette dolaylı vergilerle fakir halkın kıt olan gelirine göz dikmektedir.



__________________
saygılarımla

Aaydın
Yukarı dön Göster gondolcu's Profil Diğer Mesajlarını Ara: gondolcu Ziyaret gondolcu's Ana Sayfa
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats