HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Çalışmaları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Çalışmaları
Konu Konu: kuran da sabiler ?? Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Muhsin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 subat 2007
Gönderilenler: 401
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Muhsin

Dr. İsmail Cerrahoğlu

(AÜ İlahiyat Fak. Dergisi,

Cilt: X, Yıl: 1962, s.103-104)

(T.Dursun. Din Bu-2, s.97-104)

 

a-Kuran�da Sabiler :

 

Kur'anı Kerimde Sabiilerden üç yerde bahsedilir. Bakara suresi­nin 62. ayetinde, "İman edenlerle, Musa dinini kabul edenler, Nasraniler, Sabiler içinde Allaha ve ahiret gününe inananlar ve yararlı  işler işleyenler, nezdi İlahideki mükafatlarına erecekler ve hiçbir kor­kuya uğramıyacaklar, hiç de mahzun olmıyacaklardır".

 

Maide suresi­nin 72. ayeti de, yukarki ayetle aynı anlamdadır. Yalnız "Sabiller" ke­limesi "vav" harfi ile merju ve "nasraniler' kelimesile  yer değiştirmiştir. Hac Suresinin 17. ayetinde, "İman edenler, Yahudi olanlar, Sabiiler, Nasraniler, Mecusiler, Müşrikler yok mu, Hak Tafıla her şeye hakkile şahittir" diye buyrulmaktadır:

 

Acaba bu Sabiiler kimlerdir? Bunların, iman edenler, Yahudiler, nasraniler ve müşrikler arasındaki yeri nedir?

Bakara ve Maide surelerindeki ayetlerde, iman edenler, Yahudi­ler, Sabiiler, Nasara diye dört sınıf zikredilmiştir. İman edenlerin, diğer üç gurubla zikredilmesi ayrı bir hususiyet arzetmektedir. Bura­daki iman edenlerden maksat, hakiki ve samimi müslümanlar olma­yıp, görünüşte mü' min hakikatte ise münafık olan kimselerdir. (1) Çünkü, müslümanlık, zahiren iman etmekten ibaret değildir.  Zahiri bir müslümanlığın, Yahudi, Nasara ve Sabiilerden büyük bir farkı ola­maz. Hakiki iman olmadan, yapılan iyi işler dünya için faydalı olsa bile, ahiret için müfid olamaz. Devletin idaresi altında, müslim ve gayrı müslimler bulunabilir. İslam devletinde, herkes mensub olduğu diyanetle tanınır yani din hürriyetine büyük ehemmiyet verilirdi. Bun­lar, İslama girmeleri için zorlanamaz, akidelerine karışılamaz ve kendi diyanetlerine karşı mes'ul addedilirlerdi. Bu suretle vazifesini yapan bir gayrı müslim, bir mümin gibi ve hatta ondan daha ziyade dünya nimetine sahip olabilirdi. Fakat islamın vadettiği saadet yalnız bu yönden değildir, bundan başka ahiret ciheti de mevzu bahistir. Bu iki suredeki ayetler, iki bölümde mülahaza edilebilir. Birinci bölüm Yahudi, Sabii ve Nasaraya dünyada, Müslümanlarla beraber adalet ve hürriyet vadeden bir müjde ile, zahiri Müslümanlara ise bir tehdidi ifade etmektedir. İkinci bölüm, hakiki müslümanlara mutlak bir tebşiri ihtiva etmektedir. Kısacası, birinci kısım, İslam şeriatının dünyaya ta­alluk eden hükümlerini, ikinci kısım ise hakiki imana sahip olanların ahiretteki dini ahkamını ifade etmektedir.

 

Kur'anı Kerimin bahsettiği Sabilerin  kimler olduğu hususunda gerek müslim gerekse gayrı müslim müelliflerin vermiş oldukları ha­berler çok çeşitlidir. Biz bunların hangi din saliki olduğunu tetkike geçmeden evvel, Araplar indinde "Sabii" kelimesinin delalet ettiği ma­nayı araştırmamız lüzumludur.

 

b- Sabi kelimesinin anlamı:

 

Arapçada, "Sabee" kökü, "bir dinden çıkıp diğer bir dine girme" veya �haktan batıla meyletme� (2) yahut Ebu Hayyan (654-74611256­1345) nın ifadesine göre "meşhur bir dinden çıkıp; diğer bir dine gir­meye" denir. (3).

 

Kureyşliler, gerek Hazreti Peygambere, gerek saha­beye Mekkenin müşrik dinini kabul etmeyip, yeni bir din olan Islami­yete girdikleri için, onlara "Sabii"demişlerdi. Benu Cezime kabilesi müslüman oldukları zaman, İslam olduk manasına "saba'na, saba'na" diye bağırmışlardı. (4) Peygamber zamanında müslüman olan kimse­lere, müslüman oldu manasına "kad sabee" diyorlardı. (5) Keza Ebu Zer el-Gıfarf (0.32/652)nin müslüman oluşunu bildiren haberde aynı kelimenin kullanıldığı görülür. (6)

 

Fakat bu "Sabii" kelimesinin, müslümanlar tarafından iyi karşı­lanmadığını ve bu lafzı reddettiklerini müşahade etmekteyiz. Kureyş müşrikleri, müslümanlarla alay etmek ve onları rencide etmek için bu kelimeyi kullanıyorlardı. Cemil b. Ma'mer el-Cumahi, Hazreti Ömer (Ö. 23/644)in müslüman oluşunu, Kureyşe "Ey Kureyş bakınız, Ömer İbnu'l-Hattab Sabii olmuş" diye bildirince, Ömer, yalan söylüyorsun "ben müslüman oldum" demiş ve bu lafzı reddetmişti. (7) Benu Hanife reisi, Sumame b. Asal müslüman olunca, ona Sabii mi oldun diye so­rulmuş, o da cevaben hayır,fakat "müslüman oldum" demişti. (8) Yu­karıda zikrettiğimiz Benu Cezime kabilesinin, hangi "hal ve şartlar al­tında, islam olduk manasına "saba'na saba'na" dediklerini bilemiyoruz. Onların "saba'na" demeleri, herhalde eski dinimizden yeni dine meylettik manasında olsa gerektir.

 

c- Sabilerin menşei :

 

Sabillerin menşe'lerinin ne olduğu üzerinde ihtilaf edilmiş onları Hazreti Nuha, Şit'e ve İbrahim Peygambere ulaştıranlar olduğu gibi, yine onları kitabilerden olan Yahudi ve Hristiyanlığa intisab ettiren­ler de vardır. Fakat hakikat olan şey, onların çok eski, bir diyanete sahib olmalarıdır. Kur'anı Kerimin ifadesinden de anlaşıldığına göre, Sabiller hususi dinleri olan bir cemaattır. Zira onlar, orada müstakil din sahibleri arasında zikredilmişlerdir.

Eş-Şehristani (469-548/ 1071-1153) Sabiileri, İbrahim peygambere tabi olan Hunefanın  mukabili olduğunu söyler (9). İbn Hazm (383-456/993-1064) da, Onlar, Hazreti Ibrahimin peygamberliğini kabul etmezler demektedir ... (10) El-Mesudi (O. 346/957)nin ifadesinden de anlaşıldığına göre Harran sabiilerinin heykelleri arasında, İbrahimin babası Azer'in de bulun­ması, onların, İbrahime muhalefet ettiklerini gösterir. (11) Yine aynı müellif, bu mezhebi ihdas edenin de ismini vermektedir. (12) Sabiile­rin, Hazreti Adem, Nuh, Hermes =İdris, Azimun = Şis. Yahya gibi ze­vatı peygamber addettikleri zikredilmektedir. (13)

 

Anlaşılıyor ki, Sabiilik, esas itibarile münzel olması melhuz ve fakat zamanın geçmesile muhtelif dini, felsefi ve siyasi tesirler altında kalarak değişikliğe uğramış ve gizlilik iktisab etmiş bir mezhebdir. Bu bakımdan mezheb tarihçileri onları incelerken ilk ve sonraki Sabiiler diye ele almaktadırlar.İlk Sabiler daha ziyade Keldaniler ve Süryanilerdir. Muhammed Hamidullah da onların menşeinin Babilonyalı  olduğunu ifade etmektedir. (14) Sonraki Sabiiler ise, Yunan, Yahudi, İran, Roma ve İslam tesiri altında kalmış Mezopotamya kavimlerinin enkazıdır. İslam idaresi altında iken, bunların toplu olarak bulundukları yerler, Harran ile Basra civarındaki Betayih mıntıkasıdır.

 

Ekseri müsteşrikler, Kur'anda geçen Sabitlerin, Hazreti Yahya'ya  tabi olan Mandeenler olduklarını ileri sürmektedirler. Carra De Vaux, İslam Ansiklopedisindeki makalesinde, �sabii isminin birbirin­den farklı iki fırkaya işaret edildiğini zikrettikten sonra, Kur'anda , geçen sabiiler, vahyedilmiş bir kitaba malik olan Yahudiler ve Hristi­yanlar arasında, temsil edilmiştir, görünüşe göre bunlar Mandeenlerdir" demektedir. Bunu teyid için de sabii kökünün " s-b-' olduğunu, bunun da daldırma �vaftiz� manasına geldiğini iddia etmektedir. (15)

 

Yukarıda, Bakara ve Maide surelerindeki Sabiiler kelimesinin birinde "ya" ile mansub, diğerinde ise "vav" ile merfu olduğunu söylemiştik. M. Kasımırski'nin Kur'an tercümesine, giriş ve notlar ilave eden G.H. Bousquet, bu iki ayetteki irab farkını bir nisbet farkı addederek Sebenler mutaassıb Hristiyanlardır. Bunları yıldızlara tapan ve müşrik oları Sabit'lerle karıştırmamak icab eder diye ihtarda bulunmuştur. (16) Gerçi ileride görüleceği gibi, Sabiiler adı altında biri ,ehli kitab, diğeri müşrik iki sınıf bulunduğu zikredileceğine göre, bu ihtar pek esassız değilse de, bu iki kelimeyi farklı anlamlarda göster­mek de doğru değildir. Bu, her iki ayetteki Yahudi veya Nasara lafızlarını ayrı ayrı göstermek gibi bir şey olur.        

 

Adı geçen Kasımırski tercümesi esas alınarak meydana getirilen "Le Koran Analysé" adlı eserde, bu iki ayet, tolérance  bölümüne ko­nulmuş ve altına da şöyle bir haşiye ilave edilmiştir. "Eski müslüman müctehidleri Bakara ayetinin, Maide ayetile nesh edilmesini istiyor­lar. Bu ise mezheb taassubunu her mikyasın haricine çıkarmaktadır��.." (17). Edouard Montet de, Nesh teorisinin, Kur'andaki tenakuzları göstermemek için, müslüman ilahiyatcılar tarafindan ihdas edildiğini ve bu ayetin de nesh edilmiş olduğu fikrinde olduklarını zikreder. (18)

 

Burada şunu söylemeliyiz ki, ne eski ne de yeni İslam alimlerinden hiçbiri, bu iki ayetin birbirile nesh edilmiş olmasını  ne istiyorlar  ve ne de tasavvur ediyorlar. İslam alimleri, iman esaslarında nesh mümkün olmadığına ittifak etmişlerdir.

�.

Zamanın geçmesile, nasıl diğer dinlerde fırkalaşmalar olmuşsa, Sabii diyanetinde de ayrılıklar olmuştur. İtikad bakımından, sabiilerin başlıca dört fırkaya ayrıldığı zikredilir. (21)

 

1. si; Eshabı ruhaniyet: Bu alemin mukaddes, hakim bir yaratıcı­sı vardır. Ona mutavassıtlar vasıtasile ulaşılır. Bu mutavassıtlar da temiz ve mukaddes olan ruhaniyyundur.

 

2. si, Eshabı heyakil :  Allahla kendileri arasında mutavassıt olan temiz ve mukaddes ruhani varlıkların görünür bir şey olması lazım ge­leceğini hissetmişler ve yedi gezegeni ruhaniyet heykelleri adderek on­lara iltica etmişlerdir. Onlara, göre bu alanda, hayır ve şerri, sıhhat ve hastalığı meydana getiren yıldızlardır. Bundan dolayı, insanların yıldızları ta'zim etmesi vaciptir. Zira onlar şu alemin düzenini temin etmektedirler. (22)

 

3. sü, Eshabı eşhas: Bunlar da mutavassıta kaildirler, Gezegen­lerin ve yıldızların bazen görünüp bazen kaybolduklarını görmüşler. Onların yerine kaim olacak ve daima öz önünde bulunacak heykellerini yapmışlar, sonra onlara tapmağa başlamışlardır.

4. sü, el-Hululiyye: Ecram  ve afakı yaratan bir Allah vardır. O zatında birdir, yedi gezegende ve şahıslarda tekessür eder. Bu çokluk, Onun zatındaki vahdeti iptal etmez derler. İbn Batuta (703-77111304­1369) ve diğer bazı tarihçiler, bunları Harraniler diye tavsif etmişler-

dir. (23)

 

Bu bilgilerden, Sabiiler hakkında şöyle kronolojik bir netice elde  edebiliriz.

 

1 - Aslında bir münzel dinden iktibas ve inhiraf,

2 - Melaikeye (ruhaniyete) ibadet

3 - Yıldızlara ibadet

4 - Putlara ibadet

 

Şimdi biraz da, haklarında en fazla malumat sahibi olduğumuz Harran sabiileri ile Mandéenler üzerinde duracağız.

 

e- Harran Sabileri :

 

Harran, putperest olan SüryanileI'in merkezi idi. Islam devrinde bile burası, veseni diyanetle Yunan Kültürünün merkezi olarak kal­mış, orada felsefe, riyaziye ve astronomi tedris edilmişti. Sabiiler hakkında, İslam yazarlarının en çok bahsetttikleri de bunlardır. Halbuki bu bölge halkının Sabii ismini alması Me'mun (170-2181786-833) za­manına tesadüf eder. (24)

 

Harran sabiileri hakkında, İbnu'n-Nedim (Ö. 3851995) şu bilgi­leri vermektedir: (25) Ebu Yusuf en-Nasrani, Fi'l-Keşfi an mezahibi'l­ Har-raniyyin adlı eserinde, zamanımızda Sabii diye maruf olan sınıf şudur: Me'mun Bizanslılarla muharebe için Mudar (26) diyarından geçerken Harrani ve Harranilerden bir grubla karşılaşır. Onların saçları uzun ve elbiseleri başka idi. Memun

Onlara ehli zimmet misiniz diye sorduğunda, Harraniyiz diye cevap verirler.Bunun üzerine, Nasrani, Yahudi, Mecusi misiniz diye sorduğunda, hayır cevabını alınca, onlara Kitabınız ve Nebiniz var mıdır, sualini tevcih eder. Bu suale de müsbet bir cevap veremezler. Me'mun, onlara, o halde siz putlara tapan zındıklarsınız, sizi öldürmek helaldır der. Kendilerinin cizye verdiklerini söyleyince, Me'mun, Cizye Allah'ın, Kur'an-ı Kerim'de gösterdiği ehli kitabdan alınır, o halde sizin yapacağınız şey, ya Kur'anda adı geçen ehli kitabdan birini seçecek veya ölümü tercih edeceksiniz, size dönünceye kadar müsaade ediyorum dedi. Onlar saçlarını kesip, elbiselerini değiştirdiler, birçoğu Hristiyan oldu. Bir kısmı da müslüman oldular, pek azı da eski hallerinde kaldılar.

 

Diğer bir rivayette de onlar, Me'muna "biz Sabiiyiz, bu bir din is­midir, Kur'anda da adı geçmektedir," dediler. Me'munun ölümünden sonra ekserisi irtidat edip saçlarını uzattılar. İşte o zamandan beri kendilerine Sabii denir.

Demek oluyor ki, Harran Sabiileri, Me'mun zamanında imtiyaz elde etmek ve bekalarını temin için Sabiiyiz demişlerdi (27). İslam yazarları gibi Avrupalı müsteşrikler de onların putperest olduğunu söy­lerler. (28) Abdu'l -Kahir el-Bağdadi (Ö. 429/1038), "Harran Sabiileri, dinlerini gizlerler ve onu, ancak kendilerinden olanlara izhar ederlerdi." demektedir. (29) El-Mes'udi (Ö. 346/957) ise "Harran Sa­billeri, Yunanlıların avam tabakasıdır ve felsefeleri ise Mütekaddimun felsefesinin haşeviyye kısmı olduğunu" söylemektedir. (30) Ebu Bekr el-Cassas (Ö. 370/980), "kendilerine  Sabi adı veren  bir grup vardır ki,onlar Harran  bölgesinde otururlar, Putperesttirler,hiçbir peygambere intisab ve Allahın kitabından hiçbirini intihab etmezler, ehli kitab değillerdir. Kestikleri yenmez ve kadınları nikah edilmez" demektedir. (31)  Bunların dua dilleri Süryanice idi. (32) İbadetleri hakkında bize kadar ulaşan malutmat şöyledir:

 

"Her gün üç vakitte namaz kılarlar.

Birincisi, her rekatta üç secde ile, 8 rekatlık bir namaz, güneş doğma­dan önce; ikinci, her rekatta üç secde ile, beş rekat,  zev�val  vaktinde; üçüncüsü, güneş battıktan sonra  beş rekattır. Bunlardan başka nafile namazları da vardır. Namaz taharetle sahih olur. Onlar 30 gün oruç tutarlar, kurban keserler. Ekseri kurban ettikleri hayvan horozdur. Kurbanlarını yemezler, yakarlar. Onlar, domuz, köpek, eşek, yırtıcı kuş,fasulye, lahana, mercimek gibi şeyleri yemekten men olunmuşlardır. Sünnet  olmazlar, boşanma ancak hakim kararile olur . .(33) İbn Nedim'in, bu hususları Harran Sabiilerine tahsis etmesi pek doğru olmasa gerek, çünkü onlar, oruç adetini terketmişlerdi. Müslümanlarla komşu olmalarından dolayı, Ramazanın ilk gününde oruç tu­tarlardı. Hatta onlardan meşhur bir zat olan Ebu İshak (Ö. 384/994), Halifenin zoru ile oruç tutardı denilmektedir.(34)

 

Carla De Vaux, Miladi XI inci asırda Harran ve Bağdat'ta, Sabi­ilerin epeyce fazla olduğunu, XI inci asrın ortalarından sonra, Harran Sabiilerinin izlerinin kaybolmağa başladığını  söylemektedir. (35) Onlar  arasında geometri, astronomi, matematik, tarih ve tıb sahasın­da, meşhur şahsiyetler yetişmiştir. Mesela, Sabit b. Kurra (221-288/ 846-901), yüksek geometrici, örnek bir astronom mütercim ve filozof­tur. Sinan b. Sabit (Ö. 3311942), tabib meteorolojist; Ebu İshak b. Hilal (313-3841925-994), tarihçi; el-Battani (224-317/858-929),astronom; Ebu Ca'fer el-Hazin, matematikçi idi. Meşhur kimyacı,Cabir de Sabii idi. O, bazı metafizik meseleler üzerinde, tamamen Sabiilerin görüşüne iştirak etmiştir. (36) Ca'd b. Dirhem, el-cehm b. Safvan Ahmed b. Hanbele göre fikirlerini sabi akidesinden almışlar, Farabi de onlardan istifade etmiştir.*

Selam, bu okuduklarim ne derecede dogrudur? kardeslerimden degerlendirmelerini istiram ederim,insallah.
Yukarı dön Göster Muhsin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Muhsin
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Selam Muhsin

“İman edenler, Yahudi olanlar, Hıristiyanlar ve Sabiîler… Kim Allah’a ve Sonraki Güne iman etti, salih amel yaptıysa onların Rab’leri nezdinde mükâfatları var…” (Bakara 2/62.)

“İman edenler, Yahudî olanlar, Sâbiîler, Hıristiyanlar… İçlerinden her kim, Allah`a ve sonraki güne iman edip de salih amel yaptıysa onlara korku yok…” (Mâide 5/69.)

Ayette dört grup sayılıyor. Kurtuluş için üç şart öne sürülüyor.

İman edenler, Son Resulün yolundan gidenlerdir.

Sabiiler'in kimler olabileceğini görebilmek için ayetteki ipuçlarına bakmamız gerekiyor.

- Sabiiler ile ehli kitap yanyana anılıyor.
- Allah, ahiret bilgileri temelde mevcut ki öneri ve tavsiye getiriliyor.
- Bu bilgileri Resuller aracılığıyla almış yada duymuş olmalılar.
- Tek ilaha -Allah'a-, ölümötesinde hesap vermeye iman ettiklerinde ve yararlı insan olduklarında ahirette korkacakları bir durumla karşılaşmayacaklar.

Bu ipuçlarından ben Sabiilerin kendilerini, Hz. Muhammed, Hz. İsa ve Hz. Musa haricindeki Resullerin yolunda gören kesimi anlıyorum.

Muhabbetle, Alperen




__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
gondolcu
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 07 haziran 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı gondolcu

selamlar,

Arapçada, "Sabee" kökü, "bir dinden çıkıp diğer bir dine girme" veya �haktan batıla meyletme� (2) yahut Ebu Hayyan (654-74611256­1345) nın ifadesine göre "meşhur bir dinden çıkıp; diğer bir dine gir­meye" denir.
Bu tanıma göre putperestlerin , geçmiş peygamberlerin bildirmesiyle ALLAH inancına geçmesi ve bu kavimlerin tümü.
KURAN da müslümanlar, iman edenler diye tanımlanmış.Yahudi ve Hıristiyanlar zaten bilinen topluluklar...geriye kalan ALLAH inancında olanlarada Sabiiler denmiş...



__________________
saygılarımla

Aaydın
Yukarı dön Göster gondolcu's Profil Diğer Mesajlarını Ara: gondolcu Ziyaret gondolcu's Ana Sayfa
 
cin13
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 23 ocak 2007
Gönderilenler: 385
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı cin13

Merhaba.
Aşağıdaki kısım Aytunç Altındal'ın "Yoksul Tanrı: Tyanalı Apollonius" adlı yapıtının 16. ve 17. sayfalarından alınmıştır.

" Sabiiler,İncil'de ve Kuran'da adlarından söz edilen ve "Subba" diye bilinen Gnostik-Hristiyanlardır. Bunlar, vaftizci Yahya'ya bağlıdırlar ve İsa'yı önemsemezler. Ayrıca Bakire Meryem'e saygı duymazlar. Mecdeli Meryem'i ve "Sofya" dedikleri Hikmet'i -dişil prensibi- yüceltirler."

"Hermetizm, Harran'da yaşayan Sabiiler ile Mardin çevresindeki Yazidiler için resmi din mertebesindeydi. Bu Sabii versiyonunda Hermetizm, özellikle astroloji(İlm-i Nücum), el okuma (palmistry), tılsım (talisman) ve muska=vefk (amulet) yazma dallarında çok derin gelişme göstermişti. Sabiilerin bir de Hermetizm-büyü,karabüyü,fal,sihir vb-öğreten tüm dinlerce yasaklanmış kitabı vardı."

Sabiiler yani Gnostik Hristiyanları tanımak için hristiyanlık tarihini bilmemiz gerekmektedir. Örneğin, Sabiiler, Hz.İsa'nın Tanrı'nın oğlu olmadığına ve çarmıha gerilmediğine inanırlar.

Saygılar.




__________________
Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
Yukarı dön Göster cin13's Profil Diğer Mesajlarını Ara: cin13
 
baybora
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 06 eylul 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 547
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı baybora

selam,

Şinasi Gündüz bey'in

iki kitabında "sâbiî"lerle ilgili geniş malumat bulunmaktadır.

1. Mitoloji ile inanç arasında. Etüt yayınları.

2. Sâbiîler, son gnostikler. Vadi yayınları

Hoca özellikle Kur'an'ı Kerim'in nuzül bağlamındaki inanç toplulukları hakkında (mitoloji ve inanç arasında) çalışan birisi. uzmanlık alanı Dinler tarihi.

ilgilenen arkadaşlara belki bir yardımım olur.

Bu vesile ile Ramazanınız mubarek olsun

rıdvan



__________________
Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
Yukarı dön Göster baybora's Profil Diğer Mesajlarını Ara: baybora
 
adalet
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 02 ekim 2006
Gönderilenler: 1195
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı adalet

Alperen Yazdı:
Selam Muhsin

“İman edenler, Yahudi olanlar, Hıristiyanlar ve Sabiîler… Kim Allah’a ve Sonraki Güne iman etti, salih amel yaptıysa onların Rab’leri nezdinde mükâfatları var…” (Bakara 2/62.)

“İman edenler, Yahudî olanlar, Sâbiîler, Hıristiyanlar… İçlerinden her kim, Allah`a ve sonraki güne iman edip de salih amel yaptıysa onlara korku yok…” (Mâide 5/69.)

Ayette dört grup sayılıyor. Kurtuluş için üç şart öne sürülüyor.

İman edenler, Son Resulün yolundan gidenlerdir.

Sabiiler'in kimler olabileceğini görebilmek için ayetteki ipuçlarına bakmamız gerekiyor.

- Sabiiler ile ehli kitap yanyana anılıyor.
- Allah, ahiret bilgileri temelde mevcut ki öneri ve tavsiye getiriliyor.
- Bu bilgileri Resuller aracılığıyla almış yada duymuş olmalılar.
- Tek ilaha -Allah'a-, ölümötesinde hesap vermeye iman ettiklerinde ve yararlı insan olduklarında ahirette korkacakları bir durumla karşılaşmayacaklar.
Bu ipuçlarından ben Sabiilerin kendilerini, Hz. Muhammed, Hz. İsa ve Hz. Musa haricindeki Resullerin yolunda gören kesimi anlıyorum.
Muhabbetle, Alperen


 Sabiiler konusunu kavramak için  tarihin çöplüğünü hiç eşelemeye gerek yok.Alperenin de güzel bir çıkarımda bulunduğu gibi bu kişilerin geçmiş vahyin izleyicileri olma ihtimali yüksek.Bir ilave olarak şunu diyebilirim:
 Her toplumda Allaha ve ahirete inanıpta güzel işler yapan insanlar mutlaka vardır ve bu ayetler bağlamında o insanların da mükafatlandırılacağına inanmanın hiçte mahzuru yoktur.Bu kişiler için fıtri müslüman bile denilebilir.



__________________
"Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Yukarı dön Göster adalet's Profil Diğer Mesajlarını Ara: adalet
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

bir mealde sabiiler in karşılığı diger dinlerden olanlar diye verilmiş...
yani ister hıristiyan ister yahudi ister müslüman olsun isterse diger dinlerden olsun kim inanıp yaralı işler yaparsa üzülmeyecek korkmayacaktır...
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
hizmetkar
Newbie
Newbie
Simge

Katılma Tarihi: 28 agustos 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 36
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hizmetkar

SELAM  KARDEŞLERİME  OLSUN. BİRKAÇ  CÜMLE  EKLEMEK  İSTİYORUM. SABİİLİK   HAZRETİ  İBRAHİMİN  DİN  ANLAYAŞI  YANİ  ONDAN  KALAN  BİR  DİNDİR. SABİİLER   SALATI  ÜÇ VAKİT  KILARLARDI. YANİ  ONLARDA  MÜSLÜMAN  TOPLULUKTUR.  KURAN  İYİ İNCELENİRSE   AYNI  EMİRLERİN  NUHA  İBRAHİME  VE  MUSA YADA  İNDİRİLDİGİ  AÇIKTIR  VESSELAM

__________________
haydarı kerrar
Yukarı dön Göster hizmetkar's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hizmetkar
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats