HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da İnanç Konuları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da İnanç Konuları
Konu Konu: Yalnız Kuran diyenler müslüman mı? Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
mert8
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 23 nisan 2006
Yer: Saudi Arabia
Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı mert8

aleykümisselam

 

alın benden değişik bir yorum

 

Allah insanoğlunun  ruhlarını üflerken (?veya daha sonra?) , herbirine görevler vermiştir. derecelerine göre kimi din adamı olacak, kimi bilim adamı olacak, kimi zengin olacak, kimi yönetici olacak, kimi ... , ve geri kalanlar da ibadet edeceklerdir.  herbir görevin derecesine görede insanoğluna gönül gözü açıklığı (eminim bundan daha güzel bir (3) kelime vardır) verilmiştir.

 

bu ruhlardan birisine, bu fani dünyada insanoğluna bildirilecek, son kutsal kitabı  vahiy yoluyla alıp insanlara aktarma görevi verilmiştir. bu ruha verilen gönül gözü açıklığı nın mertebesinin yüksekliğini sanırım sormaya gerek yok.

 

Hz. Muhammed kendisine verilen bu görev ve gönül gözü açıklığına istinaden, bilmeden, küçüklüğünden başlayarak

yaşadığı her yer ve dönemde, merak ile araştırarak ve öğrenerek, kendine bilgi ve deneyim edinerek, kendini, bilmeden, resullüğe hazırlamıştır. 

 

Kur’an-ı Kerim, zaman, yer ve durum şartlarına göre, her bir insanın anlayabileceği bir açıklık ve netlik ile, vahiy yoluyla ayet ayet inmeye ve insanoğluna tebliğ edilmeye başlandıktan sonra...

insanoğlu bir kişi/akıl değilki. yeni bir yaşam tarzı emrediliyor/sunuluyor. yorumlamak isteyen, bilgi edinmek isteyen, sorununa çare isteyen ... çok.

bu soruların hepsine cevap verecek olan bir Kur’an-ı Kerim inecek olsaydı herhalde ciltler dolusu olurdu.

 

Burada devreye gönül gözü açıklığına istinaden hayatı boyunca edindiği bilgi ve tecrübe ile Hz. Muhammed girmektedir. Kendisinden istenen her ayet dışı bilgiyi/soruyu zorlanmadan cevaplayabilmiştir. Tabii olarak yorumlayamadığını Allah’tan istemiş ve kendisine ayet olarak cevap gelmiştir.

 

 

şimdiii. burada anlatılmak istenen, verilmek istenen ne diye sorarsanız...

 

Hz. Muhammed, Allah tarafından, seçilmiş ve en çok sevilmiş bir insanoğludur. görevi gereği gönülgözü mertebesi en yüksekte olandır. şimdi siz böyle bir insanın dini yaşam tarzını (özel değil) ve söylediklerini yargılamaya kalkıp sorgularsanız veya onları yok sayarsanız bu büyük insana hakaret etmiş ve büyük günaha girmiş olursunuz.

 

tabii, dini yaşam tarzının ve söylediklerinin hangisi günümüze tam olarak ve değişmeden gelmiştir onu da Allah bilir. kendi kendine sünnet ve hadis uyduran çok din adamlarının günahı kendi boynunadır.  böyle diye hepsini silip atamayız, atalarımdan böyle geldi diyerek de gözü kapalı inanamayız.

 

 

bu yanlışlar hangileridir?  sorgulamalıyız...

 

 

sağlıcakla kalın.

 

 

mehmet rende

 

 

...

 

 



__________________
16cdgaabçcg
Yukarı dön Göster mert8's Profil Diğer Mesajlarını Ara: mert8
 
msp1955
Yasaklı
Yasaklı


Katılma Tarihi: 24 eylul 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 36
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı msp1955

mehmet rende.

SENİN BU YAZINI BEĞENDİM.

Kuran ve seçkin hadisler bizim rehberimizdir,Hz.Muhammedde önderimizdir.Tabiiki her söyleyeni dinleriz,ama her söylediği gerçektir diyede kabul etmeyiz.islam dini akıllıya hitap eder.Deli ve sabiler sorumlu değildir ve herkesin akıl ölçüsü aynı değildir.Herkesin bilgiside aynı değildir,çünkü aynı ortamda yaşamamışlardır,aynı eğitimi almamışlardır.Yıllar yılı müslümanlar dinini öğrenmeyi engellemişlerdir.Müslümanlar fedakar davranmamışlardır,tabiiki tarih içersinde fedakarlık yapanları kast etmiyorum.

Günümüzde Yabancılaşmak moda olmuştur.Yabancı dil öğrenimi denildimi ilk akla gelen ingilizce,fıransızca,ve almanca gelir.Arapça denildimi,gerek görmezler,pis arap diyerek,gereksiz diyerek,öğrenimine müsaade etmezler.Çat-pat kuran okumayı kast etmiyorum.

İslamı öğrenmenin yolu,kaynağına varıp temiz su içmekten geçer,kaç kişi arap gramerini bilir?,çok az.Kuran ve sağlam hadisler,biz müslümanlara yeter ve artar bile.

Yeterki müsriklerin tuzağına düşmeyelim.Adam bir laf atıyor ortaya işte bak bu hadistir,falanca rivayet etti araştırıyorum öyle bir hadis bulamıyorum.Ayrıca Hadislerinde derece ve farklılıkları vardır.Bazı hadisler vardırki inkarı küfürdür.Bazı hadislerde ata sözü gibidir.hepsi aynı ölçü vedeğerde değildir,

Hadisler ravi,ve mervilerine göre değişir.kişinin kişiliğine görede değişir.Bunları bilmek için öğrenmek lazım.

Başta islami bilgiden yoksun kalan bir kişi zavallıdır,ona diyecek sözüm yok.

Allah islamı öğrenmeyi nasip etsi.selam ve sevgiler.



__________________
mehmet selim polat
Yukarı dön Göster msp1955's Profil Diğer Mesajlarını Ara: msp1955
 
msp1955
Yasaklı
Yasaklı


Katılma Tarihi: 24 eylul 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 36
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı msp1955

Hadis Logatı

Hangi hadis doğru,hangisi zayıf öğenebilmemiz için usulül hadis ilmini öğrenmek gereklidir.Hadisler Kuranın açıklamasıdır.Tabir caizse,Ayetler yasadır,Hadisler kanundur,Fıkıh ise içtihaddır. Hadis-i Şerif Lugatı

Hadîs Âlimi (Muhaddis):


Hadîs-i şerîf sahasında mütehassıs kimse. Çok sayıda hadîs toplayıp, senet ve metinleriyle ezberleyen, râvilerin cerh ve ta’dîl (güvenilir olup olmadıkları) noktasından durumlarını bilen, bu ilimde ihtisas kazanıp kitaplar yazmış olan âlim. Muhaddisin çoğulu muhaddisîn’dir.
Hadîs İmâmı:
Üç yüz binden çok hadîs-i şerîfi, râvîleri (rivâyet edenleri, nakledenleri) ile birlikte bilen büyük hadis âlimi. Buna, hadîs müctehidi de denir.
 

1-Hadîs-i Âhâd:


Hep bir kimse tarafından rivâyet edilen, bildirilen, müsned-i muttasıl (Resûlullah efendimize varıncaya kadar, rivâyet edenlerden yâni nakledenlerden hiçbiri noksan olmayan) hadîs-i şerîfler.

2-Hadîs-i Âmm:


Herkes için söylenmiş hadîs-i şerîfler.

3-Hadîs-i Cibrîl:


Peygamber efendimiz Eshâbı (arkadaşları) ile otururlarken, Cebrâil aleyhisselâmın insan sûretinde gelip; İslâm’ı, îmânı ve ihsânı sorduğunda Resûlullah efendimizin verdiği cevabları bildiren hadîs-i şerîf.

4-Hadîs-i Garîb:


Yalnız bir kişinin bildirdiği sahîh hadîs. Yahut, aradaki râvîlerden (nakledenlerden) birine, bir hadîs âliminin muhâlefet ettiği hadîs.

5-Hadîs-i Hâs:


Bir kimse için söylenmiş hadîs-i şerîfler.

6-Hadîs-i Hasen:


Bildirenler (râvîler) sâdık (doğru) ve emîn (güvenilir) olmakla beraber hâfızası, anlayışı sahîh hadîsleri bildirenler kadar kuvvetli olmayan kimselerin bildirdiği hadîs-i şerîfler.

7-Hadîs-i Kavî:


Resûlullah efendimizin, söyledikten sonra, peşinden bir âyet-i kerîme okuduğu hadîs-i şerîfler.

8-Hadîs-i Kudsî:


Mânâsı, Allahü teâlâ tarafından, kelimeleri ise, Resûl-i ekrem sallallâhü aleyhi ve sellem tarafından olan hadîs-i şerîfler. Hadîs-i kudsîleri söylerken, Peygamber efendimizi bir nûr kaplardı ve bu, hâlinden belli olurdu. (Abdülhak Dehlevî)

9-Hadîs-i Maktû’:


Söyleyenleri (râvîleri), Tâbiîn-i kirâmakadar bilinip, Tâbiîn’den rivâyet olunan hadîs-i şerîfler. Tâbiîn’den rivâyet edilen, bildirilen maktû’ hadîslerin sonraki râvîleri (nakledenleri) Ehl-i sünnet âlimlerinden iseler, bunlar hakîkaten hadîs-i maktû’dur. Mevdû sanmamalıdır. (İbn-i Kudâme-Buhârî)

10-Hadîs-i Mensûh:


Peygamber efendimiz tarafından ilk zamanda söylenip, sonra değiştirilen hadîsler.

11-Hadîs-i Merdûd:


Mânâsı olmayan ve rivâyet şartlarını taşımayan söz.

12-Hadîs-i Meşhûr:


İlk zamanda bir kişi bildirmişken, ikinci asırda şöhret bulan, yâni bir kimsenin Resûl-i ekremden, o kimseden de, çok kimselerin ve bunlardan dahî, başka kimselerin işittiği hadîs-i şerîfler.

13-Hadîs-i Mevdû:


Bir hadîs imâmının şartlarına uymayan hadîs-i şerîfler. Bir müctehid (âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerden hüküm çıkaran âlim), bir hadîsin sahîh (doğru) olması için, lüzûm gördüğü şartları taşımıyan bir hadîs için; “Benim mezhebimin usûlünün kâidelerine göre mevdûdur” der. Yoksa; “Resûlullah’ın sallallah ü aleyhi ve sellem sözü değildir” demez. (Dâvûd-ül-Karsî)

14-Hadîs-i Mevkûf:


Eshâb-ı kirâma kadar râvîleri (nakledenleri) hep bildirilip, sahâbî olan râvînin, Resûl-i ekremden işittim demeyip, böyle buyurmuş dediği hadîs-i şerîfler.

15-Hadîs-i Mevsûl:


Sahâbînin (Resûlullah efendimizin arkadaşları); “Resûlullah’tan işittim, böyle buyurdu” diyerek haber verdiği hadîs-i şerîfler. Bunda, Resûl-i ekreme kadar rivâyet edenlerin hiç birinde kesinti olmaz.

16-Hadîs-i Muddarib:


Kitab yazanlara, çeşitli yollardan, birbirine uymayan şekilde bildirilen hadîs-i şerîfler.

17-Hadîs-i Muhkem:


Te’vîle (yoruma, açıklamağa) muhtaç olmayan hadîs-i şerîfler.

18-Hadîs-i Mu’allak:


Baştan bir veya birkaç râvîsi(rivâyet edeni, nakledeni) veya hiçbir râvîsi belli olmayan hadîs-i şerîfler.

19-Hadîs-i Munfasıl:


Aradaki râvîlerden (nakledenlerden), birden ziyâdesi (fazlası) unutulmuş olan hadîs-i şerîfler.

20-Hadîs-i Müfterâ:


Müseylemet-ül-Kezzâb’ın ve ondan sonra gelen münâfıkların (kalbiyle inanmayıp, sözleriyle inandık diyenlerin), zındıkların (kâfirlerin), müslüman görünen dinsizlerin uydurma sözleri. Ehl-i sünnet âlimleri (Resûlullah efendimiz, dört halîfesinin ve ashâbının arkadaşlarının yolunda olan âlimler), müfterâ hadîsleri aramış, bulmuş ve ayırmışlardır. Din büyüklerinin kitablarında böyle sözlerden hiçbiri yoktur.

21-Hadîs-i Mürsel:


Sahâbe-i kirâmın ismi söylenmeyip, Tâbiîn’den (Sahâbeyi görenlerden) birinin, doğruca Resûl-i ekrem buyurdu ki dediği hadîs-i şerîfler.

22-Hadîs-i Müsned-i Münkatı’:


Sahâbîden başka bir veya birkaç râvîsi (nakledeni) bildirilmeyen hadîs-i şerîfler.

23-Hadîs-i Müsned-i Muttasıl:


Peygamber efendimize kadar râvîlerden (nakledenlerden) hiçbiri noksan olmayan hadîs-i şerîfler.

24-Hadîs-i Müstefîz (Müstefîd):


Söyleyenleri üçten çok olan hadîs-i şerîfler.

25-Hadîs-i Müteşâbîh:


Te’vîle (açıklamaya, yorumlamaya) muhtâç olan hadîs-i şerîfler.

26-Hadîs-i Mütevâtir:


Bir çok Sahâbînin Peygamber efendimizden ve başka bir çok kimsenin de bunlardan işittiği ve kitâba yazılıncaya kadar, böyle pek çok kimsenin haber verdiği hadîs-i şerîfler. Mütevâtir hadîsleri rivâyet edenlerin yalan üzerinde sözbirliği yapmaları müm kün değildir. Hadîs-i mütevâtire muhakkak inanmak ve bildirilenleri yapmak lâzımdır. 
İnanmayan kâfir olur, îmânı gider. (İbn-i Âbidîn)

27-Hadîs-i Nâsih:


Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem efendimizin, son zamanlarında söyleyip, önceki hükümleri değiştiren hadîs-i şerîfleri.

28-Hadîs-i Sahîh:


Âdil ve hadîs ilmini bilen kimselerden işitilen, müsned-i muttasıl (Resûl-i ekreme kadar, rivâyet edenlerin hepsi tam olup noksan bulunmayan), mütevâtir (bir çok sahâbînin rivâyet ettiği) ve meşhûr (önceleri bir kişi bildirmişken, sonraları şöhret bulan) hadîsler.

29-Hadîs-i Şâz:


Bir kimsenin, bir hadîs âliminden işittim dediği hadîs-i şerîfler. Hadîs-i şâzlar kabûl edilir, fakat sened (vesîka) olamazlar. Âlim denilen kimse meşhûr bir zât değilse, kabûl olunmazlar.

30-Hadîs-i Zaîf:


Sahîh ve hasen olmayan hadîs-i şerîfler. Zaîf hadîsi bildirenlerden birinin hâfızası, adâleti gevşek olur veya îtikâdında (inancında) şübhe bulunur. Zaîf hadîslere göre fazla ibâdet yapılır; fakat ictihâdda bunlara dayanılmaz.

Allah Müslümanların yar ve Yardımcısı olsun.



__________________
mehmet selim polat
Yukarı dön Göster msp1955's Profil Diğer Mesajlarını Ara: msp1955
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

rasule tabi olmayı sadece kurana tabi olmak şeklinde anlayabilirsiniz...
rasulden herne sadır olduysa ona uymak şeklinde de anlayabilirsiniz...
rasülün hayat felsefesini kavrayıp ona göre hayatınızı düzenlemek şeklinde de anlayabilirsiniz...
bu kabullerinizin doğru olduğunu iddia edebilirsiniz...en doğru olduğunu da...ama tek benim görüşüm  doğrudur demek hata olur...
hem belkide hepside doğrudur...
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
ASsLAN
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 26 kasim 2006
Yer: Bolivia
Gönderilenler: 31
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ASsLAN

msp1955 Yazdı:

Hadis Logatı

Hangi hadis doğru,hangisi zayıf öğenebilmemiz için usulül hadis ilmini öğrenmek gereklidir.Hadisler Kuranın açıklamasıdır.Tabir caizse,Ayetler yasadır,Hadisler kanundur,Fıkıh ise içtihaddır. Hadis-i Şerif Lugatı

Hadîs Âlimi (Muhaddis):

Hadîs-i şerîf sahasında mütehassıs kimse. Çok sayıda hadîs toplayıp, senet ve metinleriyle ezberleyen, râvilerin cerh ve ta’dîl (güvenilir olup olmadıkları) noktasından durumlarını bilen, bu ilimde ihtisas kazanıp kitaplar yazmış olan âlim. Muhaddisin çoğulu muhaddisîn’dir.Hadîs İmâmı:
Üç yüz binden çok hadîs-i şerîfi, râvîleri (rivâyet edenleri, nakledenleri) ile birlikte bilen büyük hadis âlimi. Buna, hadîs müctehidi de denir.
 

1-Hadîs-i Âhâd:

Hep bir kimse tarafından rivâyet edilen, bildirilen, müsned-i muttasıl (Resûlullah efendimize varıncaya kadar, rivâyet edenlerden yâni nakledenlerden hiçbiri noksan olmayan) hadîs-i şerîfler.

2-Hadîs-i Âmm:

Herkes için söylenmiş hadîs-i şerîfler.

...

30-Hadîs-i Zaîf:

Sahîh ve hasen olmayan hadîs-i şerîfler. Zaîf hadîsi bildirenlerden birinin hâfızası, adâleti gevşek olur veya îtikâdında (inancında) şübhe bulunur. Zaîf hadîslere göre fazla ibâdet yapılır; fakat ictihâdda bunlara dayanılmaz.

Allah Müslümanların yar ve Yardımcısı olsun.

 

“Yahudiler Allah ‘ı bırakıp bilginlerini, Hıristiyanlar da rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i rabler edindiler.” “Hz. Üzeyir ve Hz, İsa’nın Allah’ın oğludur’ gibi ağır bir söz ve şirk yetmemiş gibi, yahudiler “ahbâr” denen bilginle­ri rab edindiler. Buradaki rab, tanrı anlamına gelmektedir. Yahudiler bu bilginlere Allah’a tapar gibi taptılar. Allah’ın hükümlerini bırakarak o bilginlerin kişisel görüşlerine inandılar. Allah’ın emirleriyle onların gö­rüşleri çatıştığında bilginlerin görüşlerini tercih ettiler.

Bilginlerini, Allah’ın emirlerini öğrenip anlatan bir kişi olarak görme yerine, dinde Allah gibi hükümler veren varlıklar olarak gördüler, inandılar. Allah, hiristiyanların da aynı tarzda rahiplerini rab edindikleri­ni hatta Hz. İsa’yı da rab edindiklerini bize nakletmektedir. Allah onların yaptıklarını bize niçin anlatıyor? Müslümanların da aynı duruma düşme ihtimali vardır, bu ihtimali ortadan kaldırıp müslümanları eğitmek için bu ayrıntıları vermiştir.

 

Müslümanlar da âyetle hadis çatıştığında hadisi, âyet ile ictihad ça­tıştığında içtihadı alabilirler, beşerin fetvasını Kur’ân’ın önüne geçirebi­lirler, hatta geçirmektedirler. Öyle ki bunları fıkıh usulü kitaplarında bile görmek mümkündür. “Mezhebin nedir” diye sorulunca Kur’ân yerine bir mezhebin adını verebilirler. Din adına halka âlimlerin görüşünü verebi­lirler. Bunun ne anlama geldiği yahudilerin ve hıristiyanların yaptıkları örnek verilerek anlatılmaktadır.

 

Bu âyet tarihî bir olguyu anlatmak yerine müslümanları eğitmeyi hedef almaktadır. Hucurât sûresinin birinci âyetinde yer alan Allah’ın ve Peygamberi’nin önüne geçmeme emri de bunu anlatmaktadır. Bu âyette âlimlerin görüşlerini veya kendi görüşlerini Allah’ın vahyi önünde tut­manın vahametine işaret edilmektedir.

 

http://www.erdemyolu.com/coktanriciliksirk/sirk-prof-bayrakt ar-bayrakli.html

Yukarı dön Göster ASsLAN's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ASsLAN
 
Ammar80
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 10 ekim 2008
Gönderilenler: 3
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Ammar80

s.a arkadaslar
bende newbielerden birisiyim!

kuran bize yeter diyen kardesler
kuranda namaz konusunda ayetlerde, kiyam rüku ve secde geciyor!
peki simdi bizim kildigimiz namaz kurandaki istenilen namazin kendisimi yoksa yanlismi kiliyoruz?

bizim kildigimiz namazda tekbir getirmek var, fatiha ve zammi sure okumak var, rükuya gidip "subhane rabbiyelazim" var, rükudan direk secdeye degilde tekrar kiyama kalkiyoruz ve "semiallahulimen hamide / rabbena lekel hamd" diyoruz, sonra secdeye gidip "subhane rabbiyel ala" diyoruz, basimizi secdeden kaldiririz, otururuz ve tekrar secdeye gideriz ve her iki rekatta tahiyyata oturup "etthiyyatuyu ve son oturusta salli-barik vs." okuruz. saga sola selam verirken " esselamu aleyküm ve rahmetullah" deriz!

ama kiyam, rüku ve secde haric geriye yaptigimiz hareketlerin ve ne okuyacagimiza dair hicbiri kuranda gecmiyor?!

onun icin soruyorum gercekten Allahin istedigi gibimi namaz kiliyoruz yoksa yanlismi yapiyoruz?!
aydinlatirsaniz gercekten sevinirim
Yukarı dön Göster Ammar80's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Ammar80
 
islamci
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 03 haziran 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 292
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı islamci

bende kuran yeter diyenlerdenim. bende senin gibi kılıyorum ammar80 kardeşim. sonuçta ibadet Allah(c.c.) a olan saygıdır ve ona şükretmek babında yapılan birşeydir. ama Allah(c.c.) ın emrettiğini yapan birisine ve Allah(c.c.) ın emri dışında olan birşeye karşı şunu yapmazsan ibadetin geçersiz demek yanlıştır. çünkü o emirleri yerine getiriyor kıyam ederek, rukü ederek, secde ederek Allah(c.c.) a olan saygısını gösteriyor. onun büyüklüğü karşısında eğilmeyen ve onun büyüklüğü karşısında secde etmeyen ve onun huzurunda durmayan namaz kılmış sayılmaz. bunlardır asıl önemlisi.

 

peki benim size bir sorum olacak abdest ayetinde belirttiği üzere yüzünüzü, dirseklere kadar ellerinizi, sonra başınızı mesh edip, topuklarınıza kadar ayaklarınızı yıkayın diyor Allah(c.c.) u teala. peki inananlara neden bu kadar yetmiyor? yani Allah(c.c.) sadece bunları emrettiği halde neden artıya ihtiyaç duyuluyor. yoksa Allah(c.c.) ın sözüne güvenmiyor musunuz?

bende abdestimi böyle alıyorum var mı yanlış alıyorsun diyen!!!



__________________
ne kadar hatırlanmak istiyorsan o kadar hatırla.
Yukarı dön Göster islamci's Profil Diğer Mesajlarını Ara: islamci
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

 

Ammar80 Yazdı :

s.a arkadaslar
bende newbielerden birisiyim!

kuran bize yeter diyen kardesler
kuranda namaz konusunda ayetlerde, kiyam rüku ve secde geciyor!
peki simdi bizim kildigimiz namaz kurandaki istenilen namazin kendisimi yoksa yanlismi kiliyoruz?

bizim kildigimiz namazda tekbir getirmek var, fatiha ve zammi sure okumak var, rükuya gidip "subhane rabbiyelazim" var, rükudan direk secdeye degilde tekrar kiyama kalkiyoruz ve "semiallahulimen hamide / rabbena lekel hamd" diyoruz, sonra secdeye gidip "subhane rabbiyel ala" diyoruz, basimizi secdeden kaldiririz, otururuz ve tekrar secdeye gideriz ve her iki rekatta tahiyyata oturup "etthiyyatuyu ve son oturusta salli-barik vs." okuruz. saga sola selam verirken " esselamu aleyküm ve rahmetullah" deriz!

ama kiyam, rüku ve secde haric geriye yaptigimiz hareketlerin ve ne okuyacagimiza dair hicbiri kuranda gecmiyor?!

onun icin soruyorum gercekten Allahin istedigi gibimi namaz kiliyoruz yoksa yanlismi yapiyoruz?!
aydinlatirsaniz gercekten sevinirim

 

Aleyküm Selam Ammar80 Kardeşim, hoşgeldin,

aşağıda linkleri bir inceleyip, yorumlarını bizimle paylaşırsan sevinirim.

KENDİ İCADLARIMIZ DIŞINDA, KUR'AN'DA HERŞEY VARDIR.

REKAT SAYISININ FARZLAŞTIRILMASI ÜZERİNE

Selam ve Dua ile



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

Selam. KURAN'A GÖRE NAMAZ başlıklı makalemi yorumlayan bir kardeşimize cevabım:

Evet, namazlar bir günde iki vakittir. Nûr 58′de SALÂTİ’L-FECR diye anılan SABAH NAMAZI ve yine Nûr 58′de SALÂTİ’L-İŞÂ diye anılan AKŞAM NAMAZI. Bunlar Allah’ın Nisâ 103′te açıkladığı VAKTEN BELİRLİ olma şartını taşıyan, dolayısıyla kılınması FARZ olan namazlar.

Allah’ın Kuran’daki hükümlerini yetersiz sayanlar tarafından bu iki namaza ek olarak Hz Muhammed zamanında öğlen, ikindi ve yatsı namazlarının da sürekli olarak kılındığı bahanesiyle farz ilan edildiği bir devirdeyiz.

Ama Allah'ın Nisâ 103'teki hükmü kesin: "NAMAZ inananların üzerine VAKİTLERİYLE yazıldı" -İNNE'S SALÂTE kânet alé'l muminîne kit'aben MEVKÛTA. 

O eklenen namazların hiç biri Allah'ın belirlediği bu şartı taşımıyor; hiç birinin vakti Kuran'da BELİRTİLMİŞ DEĞİL.

Allah hükmüne kimseyi ortak etmez (18:26). Bu kesin. O halde SÜNNET bahanesiyle Muhammed’i Allah’ın hükmüne ortak edenler TESLİS bahanesiyle İsa’yı Allah’ın oğlu yapanlar ne yaptıysa onu yapıyorlar.

Peki, sabah ve akşam namazlarının dışında namaz kılınamaz mı? Elbet kılınır.

Ben BAZAN günde beş vakitten fazla namaz kılıyorum. Evim camiye bitişik. Ezan okununca sanki evimin salonuna geçiyormuş gibi camiye geçip cemaatle namaz kılıyorum. Ondan on on beş dakika sonra, içimden geliyor, evimde bir NAFİLE NAMAZI daha kılıyorum.

Camideki sabah ve akşam namazlarımı FARZ NİYETİNE, öteki namazları NAFİLE NİYETİNE kılıyorum. Bundan kime ne?

Ama sabah ve akşam namazlarımı kesinlikle kılıyorum. Onlar farz.

*

Bir günde kılınması farz olan namazların adları, vakitleri, rekat sayıları, iftitah tekbiri, kıyam, rüku, secde... hepsi Kuran'da var. Bkz KURAN'A GÖRE NAMAZ.

Sevgi ile.



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 
HAKgelenek
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 05 ocak 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 611
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı HAKgelenek

selam hasanakçay.

farz vakitlerinize katılıyorum ama fazladan namaz kılmanın bize ne getirisi olabilir,ALLAH namaz konusunda ölçüyü koymuş bizim bu ölçüleri aşmamız ile eksik bırakmamız arasında ne fark olabilir.

selam ve dua ile

 



__________________
Nahl.6:Bir güzellik de vardır onlarda sizin için: Sabah saldığınız sırada, akşam topladığınız sırada. Ve lekum fîhâ cemâlun hîne turîhûne ve hîne tesrehûn
Yukarı dön Göster HAKgelenek's Profil Diğer Mesajlarını Ara: HAKgelenek
 

<< Önceki Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats