HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: DİN EGİTİMİNDE ALLAH SEVGİSİ Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

Din Eğitimi, Allah Sevgisini Öne Çıkarmalı

Her bireyin korktuklarına karşı verdiği en doğal tepki, ondan kaçmak şeklinde ortaya çıkar. Kişi, korku duygusu içinde ilişkide olduğu varlıktan kendini korumaya çalışır. Bu korunma psikolojisi, ondan olabildiğince uzaklaşmasına yol açar. İşte, özellikle çocukluk döneminde Allah’ı korku eksenli tanıtmaya kalkışmak, birey ile Allah arasında bir tür soğukluk, aşılmaz bir psikolojik engel, giderek uzayan bir mesafe oluşturabilmektedir. (Bk. Aydın, Haziran, 2008)

Psikiyatristlere göre korku duygusu içerisindeki birey, kuşatılmış ruh haline girer. Kuşatılmışlık duygusu içindeki kişi, çevresindeki varlıkları, olup bitenleri doğru anlamlandıramaz, onları değerlendirme gücü zayıflar. Bu yüzden, Allah korkusuyla kuşatılmışlık psikolojisi içine giren bireyin, Allah’ı  iyi tanıma imkânı/gücü azalır. Tanıyamamak ise, yakın olma isteğini, yakınlaşma ve sevme arzusunu önler.

Bütün bunlar, din eğitimi faaliyetini yürüten (anne, baba, öğretmen vb.) hiç kimse tarafından asla arzu edilen sonuçlar değildir. Hatta, onların arzu ettiği amaçların tam zıttıdır. Ne var ki, sözü edilen olumsuz sonucun arzu edilmemesi, ortaya çıkmasını önlemeye yetmemektedir. İstenen sonuçların doğmasını sağlayacak tedbirleri bilerek/bilinçle almak gerekmektedir.

Bireyde Allah’a karşı antipati değil sempatinin oluşmasını amaçlayan din eğitimi, Allah’ı, korku odaklı değil de sevgi odaklı olarak tanıtmalıdır. Çünkü aslında Allah, sevilmesi gerekendir. Allah’tan korkmak da gerekir; ama bu korku, sıradan kaba bir korku, canavar karşısında hissedilen türden bir korku olmamalıdır. Bu korku, Allah’ın sevgisinin azalması veya yok olması korkusu veya Allah’ın gücü karşısında insanın kendi acizliğini fark edip irkilmesi, O’nun gücünü tanımanın verdiği bir acizlikle karışık hayranlık hissi olmalıdır. Bu anlamda Allah korkusu, itici değil çekici, ürkütücü değil kucaklayıcı, yıkıcı değil yapıcı, yaralayıcı değil besleyici rol oynayacaktır.

Allah hakkında hissedilecek olan bu rafine insanî korku, ancak bireye Allah sevgisi kazandırıldıktan sonra oluşabilir.  Allah’ın sevgisini fark edememiş ve O’nu sevme düzeyi gelişmemiş birisinin, sözü edilen bu korkuya sahip olması mümkün değildir. Onun içindir ki, çocuklar öncelikle tamamen Allah sevgisine odaklı bir din eğitimiyle yetiştirilmelidirler.

Gerçekte Kur’an’a göre Allah’a iman, sağlıklı bilgiden beslenen sevginin ürünüdür. “Allah’a inanıyorum” demek, “Allah’ı seviyorum” demektir. “De ki, eğer Allah’ı seviyorsanız, bana tabi olun ki Allah da sizi sevsin, günahlarınızı bağışlasın… Allah çok affedici ve engin merhamet sahibidir.” (Âl-i İmran, 31)  Bu ayette “Allah’a inanıyorsanız” yerine “Allah’ı seviyorsanız” denmesi çok dikkat çekicidir. Kişi Allah’ı seviyorsa, mutlaka O’na inanıyor demektir.

Allah değer verdiği topluluğun önemli meziyetlerini sıralarken ilk önce, onlarla  arasındaki karşılıklı sevgiden, sevgi bağından söz etmektedir: “Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler…”

Müminde olması öngörülen bu sevgi, bilgiye/tanımaya dayanan, derinlikli ve nitelikli bir sevgidir. Bu sevgi bilişsel ve buna bağlı olarak ve daha baskın halde duyuşsal  özellikler  ihtiva eder. Allah’ı  bilme, tanıma, anlam(landırm)a olmaksızın O’na ilişkin  sevme/sevgi gerçekleşemez. Sevginin dozu, yoğunluğu, sevilene ilişkin tanıma/anlama düzeyi ile paralellik arz  ettiğinden dolayı, Allah’ı  sevebilmek, O’nu tanımakla doğrudan irtibatlıdır. 

İnsanın idrak düzeyi yükselmeden, düşünme yeteneği yeterince gelişmeden, buna bağlı olarak duyguları incelmeden nitelikli sevgi kazanılamaz. Bu ise, sağlıklı bilgi ile yeterince beslenmeyle atbaşı gidecektir. Sevme eğilimi, bilgi ile beslenerek geliştirilir. Tanıma, sevgiyi doğurabilir. Bilgiyle beslenmeyen sevgi, kalıcı ve insanî olamaz. Sevilmeye değer olana ilişkin bilgilenme düzeyi yükseldikçe bireyin ona karşı ilgisi, sevgisi artar ve bu sevgi giderek sağlam temellere dayanıp kökleşir. Bu süreçte hem bireyin sevme eğilimi/yeteneği gelişmekte hem de aynı zamanda anlama/kavrama düzeyi yükselmektedir. Anlam(landırm)a düzeyi yükselen birey, neleri, niçin, nasıl… seveceğini daha sağlıklı biçimde belirleyebilme imkanına kavuşmaktadır. Allah’ı sevme de aynen öyledir. Kişi, Allah’ı tanıdığı, O’nun hakkında  derinlikli bilgiye sahip olduğu oranda O’nu sevebilecektir.

Allah’ı tanıyıp O’nun sevilmeye lâyık olduğunu fark etmek, O’na inanmayı tetikler. İnsan, hoşlandığı şeylere ilgi duyar, onlara hemen bağlanmaya çalışır.  Allah’tan hoşlanmaya başlayan birey de, O’na inanıp bağlanmak ister.

Sevgi, ilgiyi besleyip geliştirir. Allah’ı sevmeye başlayan kişi, Allah’la ilgisini giderek artırma çabası içine girer; O’na daha yakın olmak için can atar. O’nunla birlikte olmak, O’nunla hemdem olmak, onun için en büyük değer oluverir. Sevgi Peygamberi; “Kişi sevdiği ile beraberdir.”  (Buhari, Edep, 96; Muslim, Birr, 165) buyuruyor. Allah’ı sevmek, O’nunla birlikte olma arzusunu beslemektedir. İşte böyle bir Allah sevgisi, kişiyi ihsan mertebesine taşımaktadır: Hayatını Allah’ı görüyormuşçasına yaşamak.

Gerçekte sevgi yeteneği geliştiği oranda kişi, sevdiğinin hoşlanmayacağı bütün kötü tutkulardan ve yanlış tutum ve davranışlardan uzak durmaya başlar. Allah’ı seven, O’nun hoşuna gitmeyen tutum ve davranışlardan arınma sürecine girer. Bu bağlamda o, Allah’la ilgisi olanları da sevmeye başlar. Allah sevgisi, yaratıkları da kapsam alanına alıverir. Artık o mümin, Yunus’un dediği gibi; “yaratılanları Yaratan’dan ötürü” sever; dolayısıyla onlara karşı da yanlış yapmamaya çabalar. Böyle bir kişiyi yalan, kandırma, dolandırma, sömürme, öç alma, kin duyma, başkalarını küçük görme, aşağılama, ezme, öldürme, cezalandırma, hoşgörüsüzlük, bencillik, varlıkları araç olarak görme ve onları hoyratça kullanmaya kalkışma, ve benzeri  olumsuz duygu ve düşünceler kolay kolay yönlendiremez. Haliyle o, bütün bu prangalardan kurtulmuş özgür birey oluverir. Bu demektir ki, Allah sevgisi, insanı bütün prangalardan kurtarıp özgürleştiren büyülü bir iksirdir.

Özgür birey, aynı zamanda sorumluluk bilinci gelişmiş bireydir. Bireyi özgürleştiren Allah sevgisi, bireyde sorumluluklarını düşünme ve onların gereğini yapma hassasiyetini/bilincini geliştirmektedir. Böyle bir kulluk bilinci/hassasiyeti, Kur’an’ın öngördüğü ahlâklı mümin olmanın yolunu açmaktadır. Bu gösteriyor ki, din eğitimi faaliyeti, Allah sevgisini besleyip geliştirdiği oranda ahlâklı dindar bireyi yetiştirme imkânına sahip olacaktır. Zaten bir din eğitimi, bunu sağladığı oranda işlevseldir, başarılıdır.

Tam da bu noktada şu soru karşımıza çıkmaktadır: Bireyin Allah’ı sevmesine nasıl yardımcı olabiliriz? Sevgi merkezli bir Allah tasavvurunu bireye kazandırma konusunda çocukluk dönemindeki Allah’ı tanıtmaya yönelik eğitimin niteliği son derece önem arz etmektedir. Özellikle çocuklara Allah, azap eden, cezalandıran, kahreden, belâ veren… olarak asla tanıtılmamalıdır. Bu dönemdeki çocuğa Allah’ın son derece sevilmeye değer olduğu yönü hissettirilmelidir.

Bunu gerçekleştirmek için de, çocuğa  öncelikle Allah’ın rahmeti, merhameti, şefkati, adaleti, insanı koruyup kollayıcılığı, yardımı, cömertliği, engin sevgisi, bağışlayıcılığı ve benzeri niteliklerini tanıtmak gerekmektedir. Kur’an’da biri hariç (onun da içinde) her sureye, “Rahman” ve “Rahim” olduğunu belirterek başlayan, “Benim rahmetim, her şeyi kaplar.” (A’raf, 156) buyuran Allah, çocukların dünyasında öncelikle bu nitelikleriyle yerini almalıdır.

 Bu tanıtım, yüzeysel bilgilerin, mekanik bilgi kalıplarının ezberletilmesiyle gerçekleştirilemez. Sevgi merkezli Allah anlayışı, yeterli sahih bilgiye ve derinliği olan düşünceye dayandırılmalıdır. Bu düşünce ve bilgi, bireyin varlıklardan Allah’a doğru yol almasını sağlayacak nitelikte olmak durumundadır. (Bk. Aydın, Nisan, 2008) Yani, Allah’ın insanlara sevgisini, rahmetini, merhametini, şefkatini, onları gözetip koruduğunu, bağışlayıcılığını soyut birtakım sözlerle anlatarak değil de, hangi varlıklar üzerinden bu niteliklerini nasıl  gerçekleştirdiğini, insan için yapıp ettiklerini analitik biçimde gözler önüne sermek, daha etkili olur. Söz gelimi, anne-baba, güneş, herhangi bir meyve ağacı, bir hayvan, kısacası evrendeki her bir varlığın, o çocuk için Allah’ın lutfettiği nimet olduğu; dolayısıyla bunları yaratmakla Allah’ın insana sevgisini, merhametini, himayesini…  nasıl ortaya koymuş olduğu fark ettirilmelidir. Buna tabiî ki, bizzat insanın kendi varlığı, kendi varlık özellikleri de katılacaktır.

Çocuk, varlık hakkında analitik yaklaşımla bilgilenip düşüncesini derinleştirdikçe, onların Yaratıcısı’nı derinden hissedeceği gibi, o varlıkların kendisi için ne kadar yararlı olduklarını, kendisine nasıl hizmet ettiklerini daha yakından fark etmek suretiyle de Allah’ın ne kadar çok lutfuna/iyiliklerine  sahip olduğunu, Allah tarafından nasıl sevildiğini derinden kavrayacaktır. Bu kavrayış, bu sevildiğinin farkına varma, çocuğu çok mutlu ederek (Bk. Campbell, 1991: 77) Allah’a yaklaştıracak; O’nu sevmesine, hoşlanmasına, var olan sevgisini geliştirmesine ve sevdiği için de inanıp bağlanmasına yol açabilecek, mevcut imanını daha da pekiştirmesine katkı sağlayacaktır.

Yapıp ettiklerinden ve yaratıklarından hareketle Allah’a ulaşan birey, düşüncede derinleşerek ilerlediği takdirde, ilerde Allah’ın bizatihî sevilmeye değer olduğunu ve O’nun sevgisine mazhar olmanın en büyük ödül olduğu kanaatine varacaktır. İşte bu noktada o, tıpkı Yunus gibi; “Bana seni gerek seni!” diyecek; O’ndan başkasına/masivaya tenezzül etmeyecektir.

Böyle bir din eğitimi yaklaşımıyla beslenen Allah anlayışı, bireyde bilinçli tutum ve davranışları oluşturan yönlendiren güç olacaktır. Zira, bu yolla sağlam temellere oturacak olan Allah sevgisi, bireyin hayatını anlamlandırma çabasını yönlendiren temel etmene dönüşecektir.

Böyle bir din eğitimini gerçekleştirebilmek, çok yönlü bir bilgi ve beceri donanımını gerektirmektedir. Bu yaklaşımla din eğitimi yapacak olan anne, baba, öğretici gibi kişiler, hem din eğitimi olgusunun mahiyetini, onun hangi yasalara bağlı olarak  gerçekleştiğini bilmek, hem de genelde din ve özelde de Allah hakkında yeterli bilgiye sahip  olmak zorundadırlar. Yani, Kur’an’a kulak vermek adına, bu işi de bilimle, bilgiyle, bilinçle yapmakla yükümlüdürler. Aksi takdirde, din eğitimi sürecini onlar kontrol edip yönlendiremezler; aksine bu süreç rasgeleliğe bırakılmış, onlar da onun güdümüne girmiş olurlar. Bu ise, Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan eder.

Kaynaklar:

Aydın,  M. Şevki, “Alemi Öğreterek Allah’ı Tanıtmak”, Diyanet Aylık Dergi, Ankara, Nisan, 2008.

Aydın,  M. Şevki, “Allah’la Korkutarak Eğitmek”, Diyanet Aylık Dergi, Ankara, Haziran, 2008.

CAMPBELL  Ross, Çocuk Sevgiyle Büyür, Çev. Meral Gaspıralı, İstanbul, 1991.
 

Not: Bu yazı, Diyanet Aylık Dergi 2008 Temmuz sayısında yayınlanmıştır.

Prof. Dr. M. Şevki Aydın
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı



__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats