HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: HAMAS Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
kutsalgölge
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 06 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 148
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kutsalgölge

Hamas'ı tanıtmaya başlamadan önce nasıl oluştuğu hakkında tarihi hızla bir süzgeçten geçirelim;
Tarih= 1928
Yer  = Mısır. İngiliz sömürgeciliğine ve islam alemindeki hareketsizliğe tepki olarak,selefilik akımından yola çıkarak,Hasan El Benna adında bir öğretmen tarafından Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) adında bir örgütün temelleri atılır.Örgütün asıl amacı; Mısır başta olmak üzere Arap dünyasında şeriat yasalarına uygun olarak yaşayan ve yönetilen bir islam toplumu oluşturmaktı.Müslüman Kardeşlerin Mısır'daki mücadelelerine girmeden Filistin bağlantısına girmek istiyorum.Müslüman Kardeşlerin Filistin'e ilgisi,1936'da bölgede bir Yahudi devleti kurulmasını kararlaştıran  Peel Komisyonu'nun raporu sonrası Filistin'de başlayan isyanlar ile büyüdü.Müslüman Kardeşler Filistin'e resmi olarak 26 Ekim 1945'te Kudüs'te bir ofis açarak girmiş oldular.Bu arada,örgüte üye olan Mısır'lı subayların Gazze ve Refah'taki görevleri sırasında yerel halkla kurdukları ilişkiler olsun,Gazze'de yaşayıp Mısır'da çalışan işçilerin İhvan'ın fikirlerini Filistin'e taşıması olsun,İsrail'lilere karşı Müslüman Kardeşlerin sıcak çatışmalara girmesi olsun,halk tarafından sempatisinin artmasını sağladı.

1954 tarihinde Nasır'a karşı düzenlenen başarısız suikast girişimi sonucunda, daha sonra FKÖ lideri olacak olan Yaser Arafat adlı bir genç bu dönemde Müslüman Kardeşlerle ilişkisi dolayısıyla tutuklanır.1965'te ise;örgütün Mısır'da devrim yapma girişimi ortaya çıkınca Gazze'de pekçok kişiyle birlikte ilerde Hamas'ı kuracak olan Şeyh Ahmed Yasin'de tutuklanıp,kovuşturmaya uğrar.

Müslüman Kardeşler ve El Fetih

Araplar 1967 yazını hiç unutmadı.6 gün gibi bir kısa sürede Filistin'in tamamı İsrail askerleri tarafından işgal edilmişti.İslami hareket akıllı adımlarla bu hezimeti lehine çevirmeyi başardı.Kurtuluşu 'hak yolu' bırakarak,sosyalizm ve milliyetçilik gibi ideolojilerde arayanlara ALLAH tarafından verilmiş bir ceza olarak nitelendirdi.67 savaşının 'ilahi bir intikam' olduğunu söyleyerek Arap laisizmine savaş açtı.Ancak Filistin'de güçlü bir rakibi vardı:El Fetih!
*Başından beri, Arap milliyetçiliğine karşı Filistin milliyetçiliğini savunan Arafat' El Fetih hareketi, savaştan kısa bir süre sonra FKÖ'nün liderliğini alarak Filistin davasının tek temsilcisi oldu.El-Fetih, yürüttüğü silahlı direniş sayesinde Filistinli gençler için cazibe merkeziydi.Müslüman Kardeşler ise; önceliği toplumda İslam'ın tesis edilmesi olarak belirlediğinden İsrail işgaline karşı silahlı ve organize direniş konusunda isteksizdi.Bu durum İhvan hareketinin,El -Fetih karşısında mahcubiyetini oluşturuyordu.
*Filistin'in  Batı Şeria ve Gazze'de kurulması sonucu, geri kalan Filistin topraklarından vazgeçilmesi kabul edilemezdi. 
*Müslüman Kardeşlere göre Filistin geçmişte Haçlılardan İslam bayrağı altında kurtarıldığına göre laik düşünceler bir kenara bırakılarak yeniden İslam'a dönülmeliydi.

Silahlı Direniş,İntifada ve Hamas

Müslüman Kardeşlerin işgale karşı silahlı mücadele öncesi, islami bir düşünce sistemi inşa etmek için sabırla beklenmesi projesi,işgale karşı FKÖ'nün silahlı direnişi dindar ve islamcı pekçok Filistinli gözünde "cihad için erken" anlayışını savunmasız bırakıyordu. Çünkü düşman buradaydı, savaş başlamıştı, cihad için erken değil, hatta geç kalınmıştı!İşte Filistin'de Müslüman Kardeşlerin Hamas'a dönüşmesinde bu durum belirleyici olmuştu.
Tarih= 1987
Yer  = Gazze. 6 İslami Cihad mensubunun Gazze hapishanesinden kaçmasının gerilimi, İsrail askerleriyle Filistinlilerin çatışması sırasında plastik satmakla geçinen bir israilli yerleşimcinin bıçaklanarak öldürülmesiyle zirveye tırmanır.İsrail'e göre bu Filistin'li militanların işidir.Ertesi gün gerilimi tırmandıran başka bir haber manşetleri doldurur.Bir İsrail kamyonu  Cebeliye mülteci kampında yaşayan Filistin'li işçileri taşıyan kamyona çarparak 6 Filistin'liyi öldürmüştür.İsrail askerleri öncesinde cesetleri ailelerine vermekle birlikte, cesetleri daha sonradan zorla alıp olayı örtbas etmek için mülteci kampına baskın yapar.Cenaze törenlerinin bir gösteriye dönüşmemesi için yapılan bu hareket ters tepki verecektir.Yıllarca süren işgal,topraklarının gasp edilmesi, kendi evleri yıkılırken yeni Yahudi yerleşim yerleri açılması ve türlü baskılar Filistin halkını canından bezdirmiştir ve Filistin'in kaderi tek bir taşla değişmiştir.
Altı Filistin'linin öldüğü 8 Aralık gecesinin sabahında, Filistin'li bir genç iç dünyasında birikmiş olan çığlığın rüzgarına kulak vererek topladığı taşları yoldan geçen İsrail askerlerine atmaya başladı.Onu gören arkadaşları onu taklid etmeye başladı.Kısa bir süre sonra taş atanların sayısı yüzleri buldu.Bu tohaf saldırıya gerçek mermiyle karşı koymaya çalışan İsrail askerleri sağnak bir yağmur gibi yağan taşlar karşısında geri çekilmek zorunda kaldı.Bu olay Ortadoğu'da yıllar boyunca sürecek binlerce benzer gösterinin ilkiydi.Taş, kurşuna meydan okumuş ve kazanmıştı.Yollarda yakılan lastiklerin dumanı,zift ve barut kokusu Batı Şeria ve Gazze'yi sarıverdi, İsrail'in yasakladığı Filistin bayrakları yeniden gün ışığına çıktı.İntifada başlamıştı!

Halkın bu birleşme hareketi üzerine,Şeyh Ahmed Yasin ve arkadaşları İslami Direniş Hareketi (Hareket El Mukavvama El İslamiyye) sözlerinin baş harflerinden oluşan bu kelimeleri hareketin ismi olarak belirledi;HAMAS. Hamas kendi başına da sözcük olarak cesaret,yiğitlik anlamlarına da geliyordu.Hamas'ın 14 Aralık 1987'de halkı İsrail işgaline karşı direnişe çağıran bildirisi örgütün ilk bildirisi sayıldı.

                                                               DEVAMI GELECEK......... 

 

Yukarı dön Göster kutsalgölge's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kutsalgölge
 
kutsalgölge
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 06 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 148
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kutsalgölge

Hamas liderleri, camileri eğitim, propaganda ve siyasi örgütlenme platformu olarak kullandı.Kişi yada aileler arasında sorunları çözerken buna karşılık para da almıyordu.Bunlar kadar etkili olan bir yöntem ise; duvar yazıları ve broşürlerdi. Duvarlarda mevcud durumdan dolayı Arap hükümetleri suçluyor,eleştiriyor,Kuran'dan ayetlerle davaya destek aranıyordu.Duvar yazıları karanlığa haykırır gibi, "Siyonist yapıya hayır", "Topraklarımız İslami,kimliğimiz bu", "Çözüm İslam'da" ,"Uluslararası konferans ihanettir".................................................. ..........
Hamas'ın bu çizgisi zamanla El-Fetih'i bile etkiledi.Fetih 1988'deki bağımsızlık bildirgesine besmele ile başladı ve İslami referanslarla dolu metni Kuran'dan bir ayetle bitirdi.

Hamas ve El-Fetih Çatışması

İntifadanın ilk önemli değişim hamlesi,1 Ağustos 1988'de Ürdün Kralı Hüseyin'den geldi.Batı Şeria ile olan bütün idari ve hukuki bağlarını sona erdirdiğini,burada yaşayan 1 milyonun üzerinde Filistinliye tanıdığı Ürdün pasaportu kullanma hakkını kaldırdığını ve Batı Şeria'nın 60 kadar temsilcisini içeren Ürdün parlamentosunu feshederek bu temsile son verdiğini bildirdi.Bu açıklama Ürdün'ün, bu toprakların kaderini FKÖ'nün eline bırakması anlamına geliyordu.Ürdün, bu kararla Filistin halkının önünü açmış ve FKÖ'nü bağımsızlık ilanına itmiş oluyordu.Ama bu karar, Hamas ile FKÖ arasındaki bölünmenin de başlangıcı olacaktı.
FKÖ yönetimi "Filistin Devleti" fikri üzerinde düşünmeye başladı, devlet demek meşruiyet zemini demekti. Lakin bu meşruiyet arayışı FKÖ'nü o güne kadar reddettiği, BM Genel Kurulu'nun 29 Kasım 1947 tarih 118 sayılı, Filistin topraklarında iki ayrı devlet kurulmasına dair karar olacaktı.Bu tip maddeler üzerinden hazırlanan barış görüşmeleri sonucunda, Hamas artık İsrail kadar El Fetih'in idaresindeki FKÖ'ne ve barış sürecine karşı da savaşmak zorundaydı. (burdaki barış bildiğimiz barış değil,batılıların anladığı yaptırım barışı)
1994 tarihinde Arafat istemeden de olsa "Kanlı Cuma" olarak tarihe geçen ve 15 Hamaslının öldüğü gösteride, İsrail'in pis işlerini yapan biri konumuna düştü.

Canlı Bombalar

Bir direniş stratejisi olarak 1993 yılında başlayan intihar saldırıları,ikinci intifadaya damgasını vurdu. Kökeni 11.yüzyılda kale duvarlarına kamikaze saldırıları yapan Pers Kralı Alamut'a dayandırılan intihar saldırıları, Şii Müslümanların dünyaya yaydığı bir eylem biçimiydi.Bu saldırıların Ortadoğu'da yeniden gündeme gelmesinin nedeni Hizbullah'ın Beyrut'taki eylemleriyle olmuştur. İran'da eğitim gören Lübnan'lı Şii intihar komandoları Beyrut'taki Amerikan ve Fransız üstlerine saldırarak 241 AmeriKAN ,58 Fr(k)ansız askerini öldürmüş, bunun üzerine Abd Lübnan'ı terk etmiştir. İntahar bombacısı olanların sebeblerini 4 maddeye ayırarak özetlersek;
*Allah'ın huzuruna şehitlik mertebesinde çıkmak için,
*Milliyetçi duyguları ağar basan,ulusal kurtuluş için direniş adına can verenler,
*Ailelerinden,dostlarından birini kaybettikten sonra intikam için karar verenler,
*İsrail işbirlikçisi sayılmamak ve cesaretini kanıtlamak için öne çıkanlar.

2005 seçimi

25 Ocak 2005 tarihinde uluslararası gözlemcilerin de gözetiminde olan Filistin demokratik seçimleri doğrultusunda halk kararını vermişti.Seçimin gerçek sahibi Hamas'tı.Bu ortadoğu siyasetinde bir depremdi.Arap dünyasında ilk kez İslami hareket seçimle işbaşına geliyordu. AB'nin terör örgütleri listesinde yer alan İslami Hareket, El Fetih'in Filistin davasındaki 40 yıllık öncülüğüne son veriyordu. Seçim sonuçları sonucunda batı ülkelerinden gelen ultimatom niteliğindeki ağar mesajlar manşetleri dolduruyordu.Seçim sonrasında başlayan baskılar, kotalar, ambargolar  Hamas'ı çok direnmesine rağmen köşeye sıkıştıracaktı.Ve dünya HAMAS'ın Filistin'i tek başına yönetmesine izin vermeyecekti.

 

!........................................................... ................................

  

Yukarı dön Göster kutsalgölge's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kutsalgölge
 
kutsalgölge
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 06 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 148
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kutsalgölge

HAMAS ANAYASASI

MADDE 1= İslami Direniş Hareketi'nin rehberi İslam'dır; düşüncesini buradan belirler, varlık, hayat ve insanlıkla ilgili görüş ve yorumlarını buradan alır, yönetimi için ona döner ve attığı her adımda İslam'dan ilham alır.

MADDE 2= İslami Direniş Hareketi Filistin'deki Müslüman Kardeşler'in dallarından biridir.

MADDE 3= İslami Hareketin temel taşı Allah'a sadık ve ona ibadet eden Müslümanlardır.

MADDE 4= Hareket,inanan tüm Müslümanlara açıktır.

MADDE 5= Örgütün amacı İslam,rehberi Peygamber,anayasası Kuran'dır.

MADDE 8= Allah amaç, rehber Peygamber, Kuran anayasa, Cihad yol, Allah yolunda ölmek en yüce inanç.

MADDE 27= FKÖ Hamas'a en yakın olanlardan biridir.Hamas'a babadır,kardeştir,akrabadır,arkadaştır. FKÖ laik devlet fikrini benimsemiştir. Laik düşünce dini düşünceye terstir. FKÖ'nü gelecekte değişme ihtimaline karşı, Arap-İsrail çatışmasındaki rolüne de leke sürmeden takdir ediyoruz. Filistin'in İslami doğasının yerine laik düşünceyi koyamayız. FKÖ İslam'ı benimsediği zaman onu hayatının rehberi yaptığı zaman,biz onun askerleri olacağız, düşmanı yakacağı benzini olacağız. Bu olana kadar da Allah'a bunun bir an önce gerçekleşmesi için dua edeceğiz.

MADDE 31= İslam'ın şemsiyesi altında üç dinin mensupları, İslam,Hıristiyanlık ve Yahudilik, barış ve güven içinde birarada yaşayabilir.

(Bora Bayraktar'ın HAMAS adlı kitabından kısa özetle yazılmıştır)             

                                                                     SON!.................

Yukarı dön Göster kutsalgölge's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kutsalgölge
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

kutsalgölge Yazdı:

..................

Canlı Bombalar

Bir direniş stratejisi olarak 1993 yılında başlayan intihar saldırıları,ikinci intifadaya damgasını vurdu. Kökeni 11.yüzyılda kale duvarlarına kamikaze saldırıları yapan Pers Kralı Alamut'a dayandırılan intihar saldırıları, Şii Müslümanların dünyaya yaydığı bir eylem biçimiydi.Bu saldırıların Ortadoğu'da yeniden gündeme gelmesinin nedeni Hizbullah'ın Beyrut'taki eylemleriyle olmuştur. İran'da eğitim gören Lübnan'lı Şii intihar komandoları Beyrut'taki Amerikan ve Fransız üstlerine saldırarak 241 AmeriKAN ,58 Fr(k)ansız askerini öldürmüş, bunun üzerine Abd Lübnan'ı terk etmiştir. İntahar bombacısı olanların sebeblerini 4 maddeye ayırarak özetlersek;
*Allah'ın huzuruna şehitlik mertebesinde çıkmak için,
*Milliyetçi duyguları ağar basan,ulusal kurtuluş için direniş adına can verenler,
*Ailelerinden,dostlarından birini kaybettikten sonra intikam için karar verenler,
*İsrail işbirlikçisi sayılmamak ve cesaretini kanıtlamak için öne çıkanlar.

........................................................... ................................

  

canlı bombalar konusu hakikaten çok eleştiri alan ve çok ta irdelenen bir konudur.

tabi her konuda olduğu gibi, herkes yine bakmak istediği zaviyeden bakıyor ve görmek istediğini görüyor en nihayet...

benim anlatmak istediğim : geçmiş bir zaman, bir Arap televizyonunda bir konuşma ( bir flim de olabilir, kesin hatırlamıyorum)vardı. anlayabildiğim kadar, konu intihar bombacıları idi. bir konuşmacı şunu söylüyordu :

İsrail gizli servisi olan mossad gibi en ileri teknolojiyi kullanan istihbarat teşkilatı olsun, her türlü gelişmiş savaş araç gereçleri olsun, velhasıl teknik olarak, herhangi bir İsrail askeri veya sivil (!)vb. noktasına yapılabilecek bir saldırıyı anında tespit edip, karşılığını anında verebilecek süper donanımlara sahiptir. bu durumda herhangi bir israil noktasına bir Filistinlinin yapacağı normal bir silahlı saldırı ( intihar saldırısı değil...) anında karşılık göreceğinden bir intihar saldırısından farksız olacaktır. bu nedenle, israil'e karşı Filistinlilerin yaptığı hemen tüm misilleme saldırıları ( ister intihar saldırısı, isterse normal çatışma şeklindeki...) hemen hepsi de aynı sonla neticelenmektedir. misilleme saldırısında  bulunan Filistinliyi bekleyen sonuç, ölümdür, başka değil... bu nedenle ha normal yoldan çatışmış, ha intihar saldırısı düzenlemiş genelde aynıdır şeklinde konuşuyordu. paylaşmak istedim.

Veddua



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
mukavemet
Newbie
Newbie
Simge

Katılma Tarihi: 19 temmuz 2007
Gönderilenler: 28
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı mukavemet

 

  yaşayanlar şahittir ki yapılan eylem iştihad eylemi,yapanda şehiddir.

Yukarı dön Göster mukavemet's Profil Diğer Mesajlarını Ara: mukavemet
 
adalet
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 02 ekim 2006
Gönderilenler: 1195
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı adalet

İsrail terör devleti ve Hamas
RASİM OZAN KÜTAHYALI-TARAF
Gazze’de bir katliam yaşanıyor... İsrail devleti bir insanlık suçu işliyor... İsrail’in vurduğu binalar “Hamas’ın binaları” değil, İsrail Hamas’ı bombalamıyor... Bu tip bir jargonu medyada duyunca isyan ediyorum... Bu derece insansız ve vicdansız dil nereden bizim beynimize girdi? Nasıl oldu da bu dil bu ülkenin bazı insanlarının kalplerini iğdiş edebildi?

İsrail devleti, Gazze halkını bombalıyor... O binalar çöl ortasında boş bekleyen beton yığınları değil... O binaların etrafında sosyal bir hayat var. Kanıyla canıyla insanlar yaşıyor orada. İsrail vurdukça insanlar katlediliyor. Üstelik o binalar, yapılar Hamas’tan önce de vardı. Sanki daha evvel Hamas yokken İsrail Gazze’yi, Batı Şeria’yı bombalamadı, orada yaşayan insanları katletmedi!! Birden İslamcı terörist Hamas zuhur etti, o sebepten de İsrail gereğini yapıyor ve Hamas’ın bölgesini bombalıyor gibi bir imajın yayılmaya çalışılmasından utanıyorum. Kimi medya organları ve mensupları ısrarla bu dille konuşuyor... Böyle bir durum yok! İsrail devleti sistematik bir terörist mantık ve stratejiyle varlığını sürdürmek istiyor, bu maalesef hep de böyle oldu...

İsrail toplumunun içinden sağduyulu aydınlar ve kesimler bu mantığı dönüştürmek istedilerse de hep yenildiler. Hep terör devleti ideolojisiyle hareket etmeyi savunanlar galip çıktı. Üstelik bu mantığa sahip İsrail elitleri “Bakın içimizde çoğulculuk var bizim. Arap dünyasında var mı?” diyerek, gerçekten ahlaklı ve vicdanlı davranan İsraillileri diplomatik bir avantaj unsuru olarak kullandılar... Kendilerine rağmen oluşmuş o toplumsal çoğulculuğu bile o terör devleti mantıklarını kamufle etmek için istismar edebildiler...

İsrail devletinin, Gazze’de hiçbir vicdanın kabul etmeyeceği kıyımları yapması bir doruk noktası... Oysa uzun yıllardır İsrail devleti, hem kendi içindeki Filistinli yurttaşlarına karşı, hem de Filistin topraklarında ırk ayrımcılığını içeren politikalar uyguluyor... 1993-2000 arası “barış süreci” zamanlarında bu ayrımcı politikalar tam anlamıyla sistemleşmişti. Mervan Bişara’nın belirttiği gibi Filistin’de adeta iki hukuk geçerliydi. Güney Afrika’da insanlık dışı ırk ayrımcılığı politikaları kaldırılırken, Filistin’de ırk ayrımcılığına dayalı bir yerleşim sistemi benimseniyordu. Filistinliler o dönemden Güney Afrika’nın zencilerinin belli yerleşim alanlarına sıkıştırıldığı Bantustan’ları gibi bölgelere yığılıyordu. Oslo anlaşmalarına rağmen dönemin İzak Rabin hükümeti Batı Şeria ve başka yerlere Yahudi yerleşimleri kurulmasının önünü açtı. Filistinlilerin ise dolaşım yasaklarıyla eli kolu bağlıydı.

İsrail devleti sistematik olarak bu etnik mühendislik projelerini uyguladı, hâlâ uyguluyor. Bu yolla varlığını garanti altına almak gibi hastalıklı bir düşünceye sahip İsrail devlet mantığı. Fakat bu mantığın sakatlığını devletin içinden de fark edenler oluyor. Zamanında İsrail İç Güvenlik Servisi Şin Bet’in müdürlüğünü yapmış Ami Ayalon, İsrail devletinin kuruluş ilkelerine de atıf yaparak bu durumu şöyle özetlemişti:

“İsrail, nasıl bir çevrede yaşamak istediğine hızla karar vermelidir. Çünkü ırk ayrımcılığına özgü nitelikler taşıyan bugünkü durum Yahudilik ilkeleriyle bağdaşmamaktadır.”

İsrail içinden ve evrensel Yahudi toplumu içinden bu tür sesler çok önemlidir... İsrail’in terörist mantığına haklı olarak karşı çıkarken “Bu katliamlar Yahudiliğin özünden kaynaklanmaktadır”, “İsrail halkının genetiğinde zalimlik vardır” gibi ahlaksızca ırkçı açıklamalar yapmak tam da o terör devletinin istediği şeyi yapmak demektir... İsrail devleti de tüm bir Gazze halkına aynı sapkın mantıkla baktığı için, bu kıyımları gözünü kırpmadan yapabiliyor. Today’s Zaman’dan Ayşe Karabat’ın belirttiği gibi İsrail şöyle bir mantık kuruyor; “Hamas teröristtir. Bu Filistin halkının çoğunluğu da Hamas’ı desteklemiştir. O zaman, onlar da teröristtir.” İsrail bu hastalıklı zihniyetten hareketle Hamasistan olarak gördüğü tüm bir Gazze’yi yerle bir etmeyi meşru görüyor... Bunun karşısında “İsrail’de sivil yoktur. Tüm Yahudiler İsrail’in askeridir. Tüm bir Yahudi halkı katildir” mantığıyla davranmak İsrail devletiyle aynı ahlaksızlık zemininde olmak demektir...

Şüphesiz ki temel olarak “Egemen olan sorumludur” ilkesi geçerlidir. Yahudi bir entelektüelin “Hamas da şunları şunları yaptı” diye söze başlamasını gayrı ahlaki bir tutum olarak görürüm. Yahudiliğin de İslam’ın da temel ahlak ilkesi kendini değerlendirirken sert, başkalarını değerlendirirken yumuşak olmaktır... Elbette aynı şekilde bir Müslüman da Hamas’ın her yaptığını savunmak gibi bir tutum içinde olursa aynı gayrı ahlaki tutum içinde olur bence... Hamas, Filistin halkından daha çok insanın yaşaması için, bir an evvel huzur ortamının yaratılması için mi çalışıyor? Yoksa Filistin hareketi içindeki iktidarını sağlamlaştırmak için insanları araç olarak gören İslam-dışı taktiklerle mi davranıyor? Bence bu çok hayati bir soru...

__________________
"Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Yukarı dön Göster adalet's Profil Diğer Mesajlarını Ara: adalet
 
medeni0002
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 936
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı medeni0002

Kıymetli arkadaşlar,daha önceki inancım her ne olursa olsun Filistine yardım yönündeydi,yukarıdaki resimdeki hamas'ın veya arap törelerinin yetiştirdiği türbanlı kadınları görünce(ki dikkatinizi çekmişse hemen hepsi çarşaf veya türbanlıdır,başı açık bayanlar hemen hemen yoktur)ben bunu şöyle görüyorum,bunların içinde hiç mi hanifler yok,olsaydı herhalde dik dik bakarlardı onlara,yani başı açık olanları önce günahkar olarak görmeleri,sen onlara ayetlerden delil getirerek bunun farz olmadığını ispatladığın zamanda sana Kur'anla delil getirecekleri yerde seni tahrifçilikle veya batılıların kul veya kölesi olmakla suçlayacaklardır.örneklerini çokta görüyoruz.Yani kısaca şunu demek istiyorumki,onlar bağımsız ve hür bir filistine kavuşsa bile israil onlara her türlü hürriyeti verse bile onlar başı açmayı yasaklayan yasalar yapar ve kadınları zorla kara çarşafa sokan bir filistin haline getirirler,talibancılar ve ladincilerin yaptıkları bunun örnekleridir.evet çocukların,masum insanların öldürülmesine karşıyım.,israil'i bu yüzden gene desteklemem,ancak filistinlilere de bu halleriyle destekte bulunmayı fazla akıllıca görmüyorum.arap gelenekçiliği onların damarlarına daha fazla işlemiştir.hamasın misyonu da hep şekilci islamcılıktır.yani bize tamamen terstir.biz burada hamasın gölgeleriyle bile çok zaman kaybına uğrattırılıyoruz,aslıyla kimbilir kaç asırlarımız elden gidecektir.bence en akıllıca yöntem,haktan yana olmaktır.zulme karşı olmaktır.ama mazlum gibi görünüpte aslında zulüm yapmak için fırsat kollayanlara da  mesafeli olmalıyız veya destek olmamalıyız diye düşünüyorum.bunlar benim şahsi görüşlerimdir.selamlar,sevgiler.
en doğrusunu Allah bilir.

__________________
medeniyet
Yukarı dön Göster medeni0002's Profil Diğer Mesajlarını Ara: medeni0002 Ziyaret medeni0002's Ana Sayfa
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats