HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da Dinde Olanlar/Olmayanlar
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da Dinde Olanlar/Olmayanlar
Konu Konu: Nûr 27-29, Nûr 30, Nûr 31 Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

Merhaba Hasan Akçay!

 

Nur 27-31. ayetlerin oluşturduğu pasajda ana tema (vurgulanan) konu nedir?

 

Merhaba!

 

Konu Nûr 27-29’da “hane dokunulmazlığı”dır, 30’un tamamı ile 31’in ilk bölümünde apışarasının muhafazası, 31’in ikinci bölümünde ise ziynetler 

 

Açık ve net. Hane dokunulmazlığı başka, apışarasının muhafazası başka, ziynetler daha başka. Bakın, evin dışında hane dokunulmazlığı talep edilemez ama apışarası her yerde muhafaza edilmek zorundadır ve ziynetlerin şu şu şu şu kimselere açılması evin dışında da caizdir.

 

Gerçekten " saklanması ve gösterilmemesi istenen kadının zineti", sizin bastıra bastıra söylediğiniz takılarımıdır? Bunun "Ve yahfazne furûcehunne" ile BAĞLANTISI ne ki?

 

Abdurrahman kardeşim, “Apışaralarını muhafaza etsinler!” buyruğunun muhatabı hem erkekler (24:30) hem de kadınlar (24:31). İnananlar apışaralarını eşlerinden başka hiç ama hiç kimseye  açamazlar (23:5-6, 70:29-30).

 

“Açıkta olanların dışındaki ziynetlerini şu şu şu kimselerin dışındakilere açmasınlar!”ın muhatapları ise yalnızca kadınlar. Onlar ziynetlerini ayette anılan şu şu şu kişilere açabilirler.

 

BAĞLANTI MAĞLANTI yok. Hiç, açamazlar ile açabilirler bir olur mu?

 

Allah kadının takılarını neden bu denli gizli saklı tutulmasını istesin? Neden kafayı bu kadar taktı takılara Allah! Lutfen mantıklı bir izahını yapınız!

 

Allah’ın, ziynetlere kafayı taktığı filan yok; o kadar yok ki, “Kadınlar ziynetlerini şu şu şu kimselere  açabilirler,” diyor. Allah ziynetler konusunda rahat (24:60, 7:31). Siz de rahat olun.

 

Ama “İnananlar eşlerinden başka hiç kimseye apışaralarını açamazlar!” diye kestirip atıyor. Allah'ın ille "kafa takması"ndan söz edecekseniz O’nun kafa taktığı işte bu: apışarası. 

 

Şu şu şu şu kimselerin arasında sayın Emine Erdoğan’ın ihtiyaçsız erkek korumaları var. Hanımefendi "khimar"ını üstüne vurduğu ve böylece "zahare"liğine son verdiği "ziynet"ini teninden uzaklaştırıp blüzünün üstüne takmak suretiyle örneğin piknikte 30 yaşlarındaki erkek korumalarına açabilir ama 99’luk emekli imama açamaz çünkü şu şu şu kişilerin arasında o imam yok. 

 

Şu şu şu kişilerin arasında 30'luk ihtiyaçsız korumalar var, 99'luk ihtiyaçlı (?) imam yok. Sizce neden? Mantıklı bir açıklamasını yapar mısınız lütfen. 

 

Nur 58'deki üç avret'e; "avretleriniz vucudunuzdur, cinselliğinizdir.." diyorsunuz. Halbuki, burada sözü edilen üç vakittir, üç zaman peryududur. Bu üç zaman aralığına "avrât" denmiş kelimenin sözlük anlamıyla. Şu veye bu nedenlerle; istirahat, uyku ve bunun yanında bu zamanlarda uygunsuz kıyafetle görülme gibi hallerde rahatsız edilmemek istenmiş olamaz mı?

 

Sahip olduğunuz o üç avrete (selâsu avrâtun lekum) üç vakit deyin, üç zaman periyodu deyin; ne derseniz deyin hiç önemi yok. Önemli olan, o üç "avret"inizde eşinizden başka hiç kimse odanıza izinsiz GİREMEZ. Tıpkı  nasıl eşinizden başka hiç kimse apışaranızı GÖREMEZ ise.

 

Şu veya bu nedenle; istirahat gibi laflar Allah’ın hükmünü sulandırır. Oysa KAHVALTIDAN  SONRA da gazetenizi odanızda okuyabilir, istirahat edebilirsiniz ama odanıza artık izinsiz girilebilir. Allah o vakti “selâsu avrât”ınıza eklememiş. Siz de ekleyemezsiniz. Allah ne diyorsa o.

 

Siz neden bu vakitleri eşlerin illa cinsel ilişki zamanları olarak düşünüyorsunuz ki?

 

O iletimde bunun “avret kavramını anlamak istemiyenlere yaptığım abartılı bir açıklama” olduğunu belirtmiştim. Meramımı size de anlatamamışım; özür dilerim.

 

Önemli olan, yatak odanızda giysilerinizi atınca (hıyne teda’ûne siyâb ekum) neyinizi açtığınızdır: vücudunuzu.

 

GİYİMSİZ VÜCUDUNUZU, yaşlarına ister ermemiş olsunlar (24:58) ister ermiş (24:59), kendi çocuklarınıza göstermeniz yasak. Ama Nûr 31'deki ZİYNETLERİNİZİ başkalarının çocuklarına bile göstermeniz caiz. Hem de yabanın o çocukları belki ihtilam gücüne ulaştıkları halde. Yeter ki zihnî yetersizlik gibi bir nedenle kadınların “avretler”inden bîhaber olsunlar.

 

Nûr 31'de kadınların "avretleri"nden bîhaber çocuklar ifadesi var. Buradaki AVRETLER ile ZİYNETLER eş anlamlıdır. Buna göre iddia: inanan kadınların ZİYNETLERİ, onların "giyimsiz vücutları"dır yani cinsellikleri

 

Nûr 58-59'daki avret yasağı ile Nûr 31'deki "avret icazeti"ni kıyaslayabilen hangi akıl  bu iddiayı ciddiye alır?  

 

Daha sorularınız bitmedi. Onları da sonra cevaplıyayım, Allah isterse. Şimdi buyurun siz benim sorduklarımı cevaplayın. Lütfen.   

 

Bir de “İhtiyaçsız erkekler, hadım edilenler olamaz mı?" demiştiniz. “Hadım edilmiş erkek tâbilerinize ziynet denen vücudunuzu açar mısınız?” diye sordum. Tesettürlü bir hanım kardeşimizin cevabı: “Hayır! Açmam! Çünkü önemli olan onun bana nasıl baktığı değil, benim ona nasıl baktığımdır.” Bu cevabın çağrıştırdığı halleri düşünmenizi rica etmiştim. Düşündünüz mü?

 

Sevgi ile,

Hasan Akçay   



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Muhterem Hasan Akçay Kardeşim!

Okudum iletiyi, inşaallah bilahare ilgili düşüncelerimi yazmaya çalışacağım.

Muhabbetle. 

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Merhaba hasan Akçay,

Nur 27-31’in çevirisi:

27- Ey bütün inananlar! Kendi evlerinizden başka evlere isti’nas etmeden (durumun müsait olup olmadığını anlamaya çalışmadan, tanışıklığınızı, samimiliğinizi ve dostluğunuzu karşı tarafın anlamasını sağlamadan) ve hane halkının muvafakatını almadan dalıp girmeyiniz! Bu sizin için daha hayırlıdır, bunu hatırdan çıkarmamanız gerekir!

28- O evlerde size izin verecek birini bulmadan içeri girmeyin! Şayet size dönün (gidin, beklemeyin) denirse çekip gidin! Bu sizin için çok daha uygundur. Bilesiniz ki Allah yaptıklarınızı biliyor!

29- İçinde eşyanızın bulunduğu gayri meskun evlere girmenizde bir sakınca yoktur. Bilesiniz ki Allah açık gizli her yaptığınızı biliyor!

30- İnanan beylere şunu söyle: bakışlarını sakınsınlar ve ırzlarını (edep yerlerini) korusunlar. Bu kendileri için çok daha uygundur. Her halde Allah her yaptıklarından haberdardır!

31-  İnanan bayanlara da şunu söyle: Bakışlarını sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, görünenin (görünmesi gerekenin) dışında ziynetlerini (çekiciliklerini) sergilemesinler, göğüslerini örtüleriyle kapatıp çekiciliklerini; kocaları, babaları, kayın babaları, oğulları, kocalarının oğulları, kardeşleri, kardeşlerinin erkek çocukları, kız kardeşlerinin erkek çocukları, kadınları, sahibi oldukları, organsız erkek tabileri ve bayanların apışlarına vakıf olmayan çocuklar dışında kalanlara göstermesinler (görmelerine imkan tanımasınlar)! Ve gizledikleri ziynetlerini açığa çıkarmak /belirginleştirmek için de ayaklarını vurmasınlar (kötü emelli erkeklere davetiye çıkarırcasına kırıtmasınlar)!  Hepiniz Allah’a dönün ki ey inananlar, kurtuluşa eresiniz!  

Bu yaptığım çeviri-yorum benim bu ayetlerdeki ziynetler anlayışımı gayet net olarak ortaya koyuyor sanırım.

Ben bu ayetlerde buram buram  pis kokan münafıkların, inananların kadınlarına bakışlarındaki çirkin emel ve kötü niyetlerini görüyorum. 

Devam edelim Allah izin verirse.

Muhabbetle.

Abdurrahman    

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
öğrenci98
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 21 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 432
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı öğrenci98

Merhabalar

Özür dileyerek üzerinde konuşulan ve bence  en mühim, yani 24/31 deki "ziynet" lerin net olarak ortaya çıkması adına, sizlerin konu içerisinde dikkate almadığınız lakin beimse düğümün o ayetle çözüldüğünü düşündüğüm ve ayrıca Haktansapmazı bir bakıma destekleyen ayeti dahil etmek istedim.

"Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış giysilerini üzerlerine alsınlar. Tanınıp inciltilmemeleri için bu çok daha uygun bir yoldur. Allah Gafur’dur, Rahim’dir." 33/59 (y nuri öztürk)

Yani 24/31 deki "ziynet" lerin gösterilmemesi gereken kimselerin, kadınların/kızların içinde yaşadığı haneye rahatça girip çıkabilen ve bir bakıma hane halkı pozisyonundaki kimselerdir. Demek ki bu "ziynetler" dış elbise/cilbabın giyilmesi ile kaybolan "takılar" değilde "çekicilikleri" olduğu kanaatındayım. Tabi ki her toplumun örfü ise bu dış elbisenin belirleyicisidir.

Teşekkür eder, saygılarımı sunarım.

Muhabbetle...



__________________
Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
Yukarı dön Göster öğrenci98's Profil Diğer Mesajlarını Ara: öğrenci98
 
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

göğüslerini örtüleriyle kapatıp çekiciliklerini; kocalarının, babalarının, kayın babalarının, oğullarının, kardeşlerinin, kardeş erkek çocuklarının, kız kardeşlerinin erkek çocuklarının, kadınlarının, sahibi olduklarının, organsız erkek tabilerinin ve bayanların apışlarına vakıf olmayan çocukların dışında kalanlara göstermesinler (görmelerine imkan tanımasınlar)!

Merhaba Abdurrahman. Anlıyorum; çok meşgulsunuz. Yine de cevap yazdınız. Allah razı olsun. Ama öncelikle kırmızı ile vurguladığım soruları cevaplamınızı beklerdim; madem ben kendimi sorumlu sayıp sizin her sorunuzu cevaplıyorum.

MEAL niyetine yukarda verdiğiniz paragraf aslında MEAL değil. SİZİN yorumunuz.

Örneğin ORGANSIZ ERKEK TÂBİLERİNİN ifadesi. Ayetin Arapça metninde bunun karşılığı TÂBİ'İYNE GAYRİ ULİ'L IRBETİ MİNE'R RİCÂL. Doğru çevirisi: KADINLARIN İHTİYAÇSIZ ERKEK TÂBİLERİ.

Siz buradaki İHTİYAÇSIZ sözünü ORGANSIZ diye "yorum"layıp sanki Allah'ın sözü bu imiş gibi sunuyorsunuz. Allah İHTİYAÇSIZ diyor; siz ORGANSIZ. Müthiş bir sorumsuzluk. Allah'ın dediğini Allah'a bırakmamak...

Şimdilik şunları sorabilir miyim:

(1)Kadınların çekicilikleri derken "vücut"larını kastettiğinizi siz ve ben biliyoruz. Artı, ihtiyaçsız erkek tâbilerinin onlara bakmasının caiz olduğu çeviride belirtilmiş. İffetli bir kadın, vücudunu ihtiyaçsız erkek tâbilerine açar mı? Bunu cevaplarken bir hanımefendinin şu açıklamasını lütfen hatırlayın: Önemli olan, onların bana  nasıl baktığı değil benim onlara  nasıl baktığımdır.

(2)Kadınların çekiciliklerine şehvetle bakanların münafıklar olduğunu söylüyorsunuz ama bakması caiz sayılanlar arasında amcalar, dayılar yok; onlar münafık sayılamıyacağına göre sizce sorun nedir?

(3)Kadınların "vücut"larına KENDİ kadınları (nisâ İHİN) bakabilir ama örneğin SİZİN kadınlarınız bakamaz. İnanan kadınlara SİZİN kadınlarınız şehvetle bakmıyacağına göre bu kez sorun ne olabilir?

(4)Sorun münafıklık ise kadınların "vücut"larına bakması caiz ilan edilen bu kişiler de münafık olabilir. İnsanların kalblerinde ne var biz bilemeyiz. Hz Peygamber'in çevresinde de münafıklar varmış ama Yüce Allah şöyle diyor: "Onları Biz biliriz; sen bilemezsin!" (9:101). 

Gerçek bu. Hz Peygamber dahi çevresindeki insanlar münafık mı değil mi bilemezken Nûr 31'de sayılıp dökülen kişilerin münafık olamıyacağını kim bilmiş te kadınların vücutlarına bakmalarını caiz ilan etmiş? Allah'ın değil bu icazet. Kimin?

Ahzab 59 ayrı bir konu.

"Bir kerede bir konu"yu müzakere edersek müzakereyi sürdürebiliriz. Aksi halde asıl konu boğuntuya gidiyor. Bu sorunu daha önce yaşadık. Onun için öğrenci98 kardeşim! Ahzab 59'u, hoş görünüze sığınarak, erteleyebilir miyiz. Lütfen..

Sevgi ile.  



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Merhaba Hasan Akçay Kardeşim,

Sorularınızı es geçmiş değilim. Önce benim ayetlerden ne anladığım bilinmeli ki, hem siz ona göre değerlendirme ve eleştirilerinizi yapasınız, hem de benim söyleyeceklerimin neye dayandırdığım bilinsin.

Çeviri ile ilgili eleştirilerinizden başlayarak sorularınızı daha çok genel bir çerçeve içinde  cevaplamaya çalıştım.Bütün sorularınızı yanıtlamaya gayret ettim. Eksik kaldıysa tekrar yanıtlarım.

Aslında bu denli görüş ayrılıklarımızın nedeni, Kuran’a olan bakışımızın çoğu yer ve konuda tam zıt oluşundan kaynaklanıyor diye düşünüyorum. Siz öncelikle kelimenin lügat anlamını baz alırken ben aksine mecazını tercih ediyorum. Bana göre Kuran’ın % 99’u müteşabihâttır, mecazdır.  Uzlaşamamamızın ana sebebi  bu olsa gerek. Kuran’ın dilini; mecazını, teşbihât ve emsallerini (temsillerini) ne denli doğru anlar isek, maksadını da o denli doğru anlarız. Kuran kitabı Arap Lisanıyladır. Arapça’yı bütün dil sanat özellikleriyle ne kadar iyi bilirsek ve Kuran’da olanları ne iyi bilir ve tanırsak, Kuran’ı o denli daha iyi anlarız. Bir dilin deyimlerini, özdeyişlerini bir başka dile aynı kelimelerin sözlük anlamlarıyla çevirdiğiniz zaman orta yerde çır çıplak kalır. Türkçe’de “gözü dışarıda” deyimini “aynuhu fil-xâric” olarak çevirdiğinde, şayet Arap okuyucu bunun deyim olduğunu bilmiyorsa, topun avuta çıktığı gibi gözünün yuvasından fırladığını anlar başlar gözü dışarıda aramaya. Kaldı ki, “gözün yuvadan fırlaması” da deyimdir.    

Sizden alıntı yaptıklarım kırmızılar.

“MEAL niyetine yukarda verdiğiniz paragraf aslında MEAL değil. SİZİN yorumunuz.

Örneğin bu mealdeki ORGANSIZ ERKEK TÂBİLERİNİN ifadesi. Ayetin Arapça metninde bunun karşılığı TÂBİ'İYNE GAYRİ ULİ'L IRBETİ MİNE'R RİCÂL. Doğru çevirisi: KADINLARIN İHTİYAÇSIZ ERKEK TÂBİLERİ.

Siz buradaki İHTİYAÇSIZ sözünü ORGANSIZ diye "yorum"layıp sanki Allah'ın sözü bu imiş gibi sunuyorsunuz. Allah İHTİYAÇSIZ diyor; siz ORGANSIZ. Müthiş bir sorumsuzluk. Allah'ın dediğini Allah'a bırakmamak...”

Hayır mealdir aynı zamanda, sade yorum değildir… Eğer ki yorumda alakası olmayan bir anlam seçilmişse bu külliyen keyfidir, indidir, Allah’a iftiradır. Bunun adı da yorum olmaz tahrif olur. ĞAYRİ ULİL İRBETİ’nin organsızı /organı iğdiş edilmiş anlamına olamayacağını, yalınız “ihtiyaçsız” demek olduğunu bu kadar kesin söylememelisiniz. İRBE’nin lugat anlamlarını tam ve şeksiz bilmeniz durumunda ancak bunu iddia edebilirsiniz. Bu grubun, tam ve kesin olarak kimlerin olduğunda farklı görüşler söz konusudur. Bunların kim olduğu ile ilgili “FİHİ XİLÂF” / hakkında farklı görüşler var” demişler.

İRBE’nin çok farklı anlamları var; 1-maharet/ustalık, 2-organ, 3- ihtiyaç, 4-düğüm, 5-akit, 6-zekilik/ kurnazlık, 7-dilim/ parça.

Ayrıca sözcüğün kök anlamları arasında “sıkma” da vardır! Öyleyse burulmuş olarak da çevrile bilir. Ben zaten yaptığım çeviriyle bunu kast ettim. Dolayısıyla bu kelimenin yapılmış her çevirisi birer yorumdur. Bunlardan ihtiyacı seçen Alah’ın dediğini diyorsa, akit diyen de Allah’ın dediğini diyordur. Veya dediğim gibi hepsi de yorumdur demek zorundasınız. Umarım bunda anlaştık. Çünkü Allah “ihtiyaç” demiyor, “irbe” diyor.

(1)Kadınların çekicilikleri derken "vücut"larını kastettiğinizi siz ve ben biliyoruz. Artı, ihtiyaçsız erkek tâbilerinin onlara bakmasının caiz olduğu çeviride belirtilmiş. İffetli bir kadın, vücudunu ihtiyaçsız erkek tâbilerine açar mı? Bunu cevaplarken bir hanımefendinin şu açıklamasını lütfen hatırlayın: Önemli olan, onların bana  nasıl baktığı değil benim onlara  nasıl baktığımdır.

(2)Kadınların çekiciliklerine şehvetle bakanların münafıklar olduğunu söylüyorsunuz ama bakması caiz sayılanlar arasında amcalar, dayılar yok; onlar münafık sayılamıyacağına göre sorun ne olabilir?

(3)Kadınların "vücut"larına KENDİ kadınları (nisâ İHİN) bakabilir ama örneğin SİZİN kadınlarınız bakamaz. İnanan kadınlara SİZİN kadınlarınız şehvetle bakmıyacağına göre bu kez sorun ne olabilir?

(4)Sorun münafıklık ise kadınların "vücut"larına bakması caiz ilan edilen bu kişiler de münafık olabilir. İnsanların kalblerinde ne var biz bilemeyiz. Hz Peygamber'in çevresinde de münafıklar varmış ama Yüce Allah şöyle diyor: "Onları Biz biliriz; sen bilemezsin!" (9:101). 

Gerçek bu. Hz Peygamber dahi çevresindeki insanlar münafık mı değil mi bilemezken Nûr 31'de sayılıp dökülen kişilerin münafık olamıyacağını kim bilmiş te kadınların vücutlarına bakmalarını caiz ilan etmiş? Allah'ın değil bu icazet. Kimin?

Nur 31’in çevirisinde farkında olmadan atladığım bir maddeyi eklediğim ve bazı düzeltmeler yaptığımdan konumuz ayetleri buraya yeniden almayı gerekli gördüm.

27- Ey bütün inananlar! Kendi evlerinizden başka evlere isti’nas etmeden (durumun müsait olup olmadığını anlamaya çalışmadan, tanışıklığınızı, samimiliğinizi ve dostluğunuzu karşı tarafın anlamasını sağlamadan) ve hane halkının muvafakatını almadan dalıp girmeyiniz! Bu sizin için daha hayırlıdır, bunu hatırdan çıkarmamanız gerekir!

28- O evlerde size izin verecek birini bulmadan içeri girmeyin! Şayet size “dönün (gidin, beklemeyin)” denirse çekip gidin! Bu sizin için çok daha uygundur. Bilesiniz ki Allah yaptıklarınızı biliyor!

29- İçinde eşyanızın bulunduğu gayri meskun evlerinize girmenizde bir sakınca yoktur. Bilesiniz ki Allah açık gizli her yaptığınızı biliyor!

30- İnanan beylere şunu söyle: bakışlarını sakınsınlar ve ırzlarını (iffetlerini) korusunlar. Bu kendileri için çok daha uygundur. Her halde Allah her yaptıklarından haberdardır!

31-  İnanan bayanlara da şunu söyle: Bakışlarını sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, görünenin (görünmesi gerekenin) dışında ziynetlerini (çekiciliklerini) sergilemesinler, göğüslerini örtüleriyle kapatıp çekiciliklerini; kocaları, babaları, kayın babaları, oğulları, kocalarının oğulları, kardeşleri, kardeş erkek çocukları, kız kardeşleri erkek çocukları, kadınları, sahibi oldukları, iğdiş edilmiş erkek tabileri ve bayanların apışlarına vakıf olmayan çocukların dışında kalanlara göstermesinler (görmelerine fırsat tanımasınlar)! Ve gizledikleri ziynetlerini açığa çıkarmak /belirginleştirmek için de ayaklarını vurmasınlar (kötü emelli erkeklere davetiye çıkarırcasına kırıtmasınlar)!  Hepiniz Allah’a dönün ey inananlar, ki kurtuluşa eresiniz!

Ziynetin başta gelen anlamı, giysi, kıyafet, süslü elbise... Kişiyi gizleyen giysisi kendisini temsil ettiğinden ötürü ziynetle bizzat kendisi kast edilmiştir. “Eteği temiz” örneğindeki gibi kastımız eteğin içindekidir. El ve yüz organlarımızda olduğu üzere elbisemiz de bizi temsil ediyor.Nasrettin Hoca büyük bir gürültüyle merdivenlerden yuvarlanır, Hocam neydi o gürültü sorusuna, paltom düştü de… Hoca! Palto o kadar gürültü çıkarır mı? Hoca: Canım, içinde ben de vardım cevabını verir.

Ziynetlerinizi şu şu şunlara gösterebilirsiniz derken, yalınız bunlara, bunların dışında kalanların hiç birine artık asla ve kat’a gösterilemezi ve her birine de üryan vücudun tümünün açılabilirliğini anlamak hatalı bir anlayış olsa gerek. Bunların sayılmış olması o günkü Arap aile yapısında bunlarla daha sık bir arada olmaları, yada amca ve dayının da abi kardeş yada baba kardeş hükmünde olmaları olabilir. Kadın vücut ziynetinin tümünü bunlardan kocasına sadece kocasına gösterebilir. Diğerlerine gelince gösterilecek yerlerin boyutu genişler ve daralır. Evin dışında yüzü ve elleri dışında kalan bütün vücudunu örten misalinizdeki tesettürlü kadın, evde aile ortamında anasına açtığı kadarını babasına açamaz. Anasının kendisini yıkamasına izin verecek kadar açabilirken, babasına evdeki dekolte kıyafetinin izin verdiği kadar açar. Bu her yaşanan zaman, mekan ve toplumun anlayışına göre de değişebilir. Sayın Saffet Metin’i bu konuda anlayışla karşılıyorum. Bir Alman toplumunda hanımın mayo, bikini ile denize girebilir. Ama Mersin’de çadur ile de giremez… Onu gözleriyle bitirirler; gözlerden başlayan enva-i tacizle rahatsız ederler. Şayet dindar biri ve üstelik idealist tanınan bir inanansanız vay halinize; dedikodular, iftiraların haddi hesabı yok. Siz pezevenk, eşiniz de fahişe, her kesin ağzında sakız... Şerefiniz beş paralık olmuş, toplumun en adileri de sizi çekiştiriyorlardır.

Sen, “ihtiyaçsız erkek tabileri”, ben, “iğdiş edilmiş erkek tabileri” dedim. Benim ediğim mutlak doğru olduğunu iddia etmiyorum. Bakın, ayetteki “ğayr” kelimesini, esre yerine üstün farkıyla “ğayra” olarak okursan “İLL” istisna edatı anlamını kazandırır ve bu mana tamamen tersine döner; “ĞAYRA ULİL-İRBETİ MİNER-RİCÂL” in anlamı “ihtiyaçsız erkek tabileri müstesna… açabilirler” olur. Ben şahsen buna itiraz etmem, edemem.

Ben bu ayetlerde her iki yerde de geçen “ziynetler”, takılar olamaz diyorum. Bunu ayetin maksadına, mantığına ters buluyorum. Ama hiç kimse böyle anlamamış, böyle dememiş de demiyorum. Çünkü bu anlamı verenler de az değil.  Birinci “ziynetler” e kadınların çıplak vücudu, ikiciye de “takılar” demeniz oldukça zorlama olsa gerek.  

Bu ayetlerin vurgu yaparak, önemine binaen,  üzerinde durduğu husus mü’minlerin namusu, şerefi, iffetidir.

Bunlar neden saklı gizli tutuluyor, sakındırılıyor?

Evet, münafıkların hain bakışlarından, şom ağızlarından; iftira ve dedikodularından, göğüslerindeki nifaktan… Peki bu sayılanlar arasında münafık olanı olamaz mı? “Münafıkları yalınız Allah’ın tanıması” 9:101 ayeti, ilelebet tanınmayacakları demek değildir. İllaki tanıdılar, tanıyacaklar bir şekilde, bunlar deşifre edileceklerdir. Yoksa münafıklarla nasıl savaşacaklar! Benim Kuran anlayışıma göre Resul onları büyük çapta tanıyor, İnanların da bir kısmı bazı münafıkları tanıyordu.

 Bu sayılanlar arasında şayet münafık olan biri varsa,öbürleri mutlaka onu tutum ve davranışlarından tanıyacak ve o, o hanenin dışına atılacaktır. Evinizdeki mahremiyeti evin dışına taşıyan bunlardan her kimse işte o münafıktır, onu tanırsınız. Sizce bir kadının, yabancı bir kadına seksiliğini/cazibeliğini göstermesinin yasak nedeni ne olabilir?

Medine’de münafıklar Peygamber’in hanımlarına dahi göz dikmekte, dillerine dolamaktalar, zinaya varıncaya kadar çok çirkef iftiraları yapabilmekteler…

Lütfen bu ayetlerin her birinin onunla son bulduğu cümlelerdeki vurguya dikkat eder misin; hepsinin ses tonunda münafıklara gönderme var.

“Bu sizin için daha uygundur!” (27)

“(Dikkat!) Allah yaptıklarınızı biliyor!”. (28)

“(Dikkat!) Allah gizli açık her yaptığınızı biliyor!”. (29)

“Dikkat!) Allah işlediklerinizden haberdardır”. (30)

“Hepiniz ( size söylüyorum hepiniz) Allah’a tevbe edin ey inananlar, ki kurtulabilesiniz!” (31)

“Kendi kadınları” ifadesinden benim anladığım aile içindeki kadınlar ve dürüst, salihane dostlukları olan tanıdıkları, Salihliğinden kuşku duymadıkları isti’nas ettikleri kadınlardır. İşte bunlara ziynetlerini gösterebilirler. Gösteremedikleri kadınlar ise tanımadıkları, sadakatlerinden emin olmadıkları; yabancı denilebilecek kadınlardır. Niçin? Çünkü bunlar bunları dillerine dolarlar da ondan. Zaman zaman bir birinin evlerinde bir araya güvenerek toplanan inananmış kadınlar değiller diyorum ben. Bu benim yorumum.

Nûr 31'de kadınların "avretleri"nden bîhaber çocuklar ifadesi var. Buradaki AVRETLER ile ZİYNETLER eş anlamlıdır. Buna göre iddia: inanan kadınların ZİYNETLERİ, onların "giyimsiz vücutları"dır yani cinsellikleri

Nûr 58-59'daki avret yasağı ile Nûr 31'deki "avret icazeti"ni kıyaslayabilen hangi akıl  bu iddiayı ciddiye alır?  

Nur 58-59, ve 60. ayetler den ne anlıyoruz?

31’deki söz konusu AVRAT, ziynetlerinin en mahrem olanıdır. Ziynetin tümü değildir. O nedenle eş anlamlı sayılmazlar. Parça bütündendir, ancak bütünün tümü değildir, her ne kadar bazen kimi parça bütün yerine geçse de. Kadınların ziynetlerinin vücutları, cinsellikleri olduğu konusunda sana katılıyorum. Siz üstünüzdeki elbiseyi çıkarmaktan iç çamaşırına varıncaya kadar hepsini anlarken, ben üst kıyafeti anlayabiliyorum, her ne kadar gerektiğinde hepsini de çıkarmış olabilirlik ihtimali taşıyorsa da. Bu üç vakit; sabah yataktan kalktığı, yatak kıyafetiyle olduğu, öğle sıcağında üstünü (üst elbisesini) çıkarıp uzanıp uyuduğu (sıcak memleketlerde, özellikle Araplarda günün en sıcak olduğu vakit aralığında kaylüle dedikleri bir ara dinlenme uykusu var) ve yatma zamanı elbisesini çıkarıp yatmaya hazırlık yaptıkları ara vakitler, hiç kimsenin izinsiz girmemesi, rahatsız edilmemeleri icap eden vakitlerdir. Kadınların avretlerine vakıf olan ihtilamsız çocukların da izinsiz girmemeleri uyarısı yapıldığına göre, avretlerin farkında olmayacak kadar küçük çocuklar yasak kapsamına girmezler. Nur 31 bunun delilidir. Sizin yaşına varmamış çocukları da yasağın kapsamına dahil etmenizin mantığını ben anlayabilmiş değilim. 31’in başındaki ilk “ziynetlerini” takıları, ikinci “ziynetlerini” ise kadınların avretleri olarak anlamanızı da anlamakta zorlanıyorum.

Nur 31, kadınların ziynetlerinden neleri anlamamızı biraz daha kolalaştırıyor sanırım. Ayrıca “yaşı ilerlemiş kadınların açılıp saçılmadan elbiselerini bırakmaları”ndan da, elbiselerinin tamamını çıkarmadıklarını anlıyoruz. 17/2/2009. Abdurrahman

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

Merhaba Abdurrahman.

Söz kalabalığına kapılmayalım diye "ırbe"ye sizin verdiğiniz anlamı sorun yapmıyorum. Madem IRBE size göre organsız, BURULMUŞ, iğdiş demektir, tamam,  öyle olsun.

Ama Allah'ın hükmü önemli. O konuda ödün veremeyiz. O'nun hükmü ise şu: İNANAN BİR KADIN örtülü ziynetlerini ayette anılan müstesna kişilere açabilir. Örneğin İĞDİŞ ERKEK TÂBİLERİNE. Tamam?

Burdaki ZİYNETLER nedir? Size göre kadının vücudu, örneğin kadının "khimar"ıyla örttüğü göğüs yırtmacının altındaki vücudu.

Peki. Kadının, orasını iğdiş erkek tâbilerine açması neden caizdir? Çünkü iğdiş erkek tâbiler şehvet açısından odun gibi duyarsızdır; kadına şehvetle bakmazlar

Değerli kardeşim, bu iddianıza dair size yönelttiğim şu soruyu sürekli görmezden geliyorsunuz; artık cevaplar mısınız lütfen: 

İFFETLİ bir kadın, vücudunu ihtiyaçsız (hadi ORGANSIZ olsun) erkek tâbilerine açar mı? Bunu cevaplarken bir hanımefendinin şu açıklamasını lütfen hatırlayın: Önemli olan, onların bana  nasıl baktığı değil benim onlara  nasıl baktığımdır.  

Bunu tamamlasın diye bir de şuna makul bir açıklama getirmenizi rica etmiştim: 

İNANAN bir kadının örneğin göğüs yırtmacının altındaki ziynet misillu kapalı ziynetlerini 30 yaşındaki iğdiş erkek tâbisine açması CAİZ ama 99 yaşındaki emekli imama açması HARAM. Neden? 99'luk imam "şehvet"le bakar diye mi?

Artı, inanan bir kadının anılan ziynetlerini kendi kadınlarından başka kadınlara açması neden haram, inanan kadının vücuduna o kadınlar "şehvet"le bakarlar diye mi? 

Sevgi ile,

Hasan Akçay



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Merhaba Hasan Akçay,

O sorularınızı da yanıtladığımı düşünüyorm. Yeterince laf kalabalığı yaptım! Daha fazlasını yapmasam iyi olur. 

Muhabbetle.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
öğrenci98
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 21 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 432
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı öğrenci98

Merhabalar

Hoşgörünüze sığınarak sayın Hasan beyin 9/101 ile ilgili değerlendirmesini, mutlak manada değerlendirilemeyeceğini belgeleyen ayeti vurgulamak istedim. Yoksa Hasan bey, Abdurrahman bey, ben ve akıl sahibi herkes (kaldı ki Resul as olsun), belirli bir süre birlikte olduğumuz kişinin söylem ve eylemlerinden hareketle münafıklıklarını anlamamız zor olmaz.

"Yoksa o kalplerinde maraz olanlar, Allah kendilerinin kinlerini hiçbir zaman ortaya çıkarmayacak mı sandılar?"

"Dileseydik onları sana mutlaka gösterirdik de sen onları yüzlerinden kesinlikle tanırdın. Zaten sen onları, sözlerinin tarzından da tanırsın. Allah tüm yaptıklarınızı biliyor." 47/29,30 (elmalılı)

Muhabbetle... 

 



__________________
Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
Yukarı dön Göster öğrenci98's Profil Diğer Mesajlarını Ara: öğrenci98
 
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

Merhaba Abdurrahman kardeş. Lütfen alınganlık etmiyelim. Makbul yanıtın ölçütünü siz koydunuz: Neden kafayı bu kadar taktı takılara Allah! Lutfen “mantıklı bir izah”ını yapınız! Demek ki yanıt, mantıklı olacak.

 

Ama şimdi “Ben yanıtladığımı DÜŞÜNÜYORUM,” diyorsunuz. Hasan Akçay yanıtladığınızı DÜŞÜNMÜYOR. Kendi koyduğunuz ölçüte uyun ve mantıklı bir izah yapın lütfen.  

 

Bu söylediklerim “belirli bir süre birlikte olduğumuz kişilerin söylem ve eylemlerinden hareketle münafıklıklarını anlamamız zor olmaz” diyen öğrenci98 kardeşimiz için de geçerli.

 

Mahallemizdeki caminin 99’luk imamıyla garibim emekli olana kadar yani koskoca bir ömür boyu birlikte olduk. Onu imam edinecek kadar içten bir inanır saydık. Ama sıra ziynetlerimize gelince münafık ilan ediyoruz. Allah aşkına mantık bunun neresinde?

 

Sonra açıklıyacağım. Ama şimdilik yalnızca bir işaret:

 

ZİYNETLERİ AÇMA İCAZETİ asla kadının dışındaki şu şu şu kimselerin münafıklığına ya da şehvetine bağlı değil; (o hanım kardeşimizin açıkladığı üzere) inanan kadının, kendisini nasıl gördüğüne bağlı. İkiniz de erkeklerin açısından bakıyorsunuz icazet  konusuna. Kadını yok sayıyorsunuz. Benim Erkekler Klübü dediğim uyduruk dinin yüz yıllardır Allah adına kadınlara yapmakta olduğu tesettür zulmü için bilmeden bahaneler uyduruyorsunuz. Oysa Allah asla zulmetmez; insanlara kendileri zulmeder (10:44). 

 

Sorularımı bir daha soruyorum. Siz mantıklı bir yanıt vermezseniz ben vereceğim ve müzakereyi kendi açımdan kapatacağım.

 

Allah'ın hükmü önemli. O konuda ödün veremeyiz. O'nun hükmü ise şu: İNANAN BİR KADIN örtülü ziynetlerini ayette anılan müstesna kişilere açabilir. Örneğin İĞDİŞ ERKEK TÂBİLERİNE.

 

Buradaki ZİYNETLER nedir? Size göre kadının vücudu, örneğin kadının "khimar"ıyla örttüğü göğüs yırtmacının altındaki vücudu.

 

Peki. Kadının, orasını iğdiş erkek tâbilerine açması neden caizdir? Çünkü iğdiş erkek tâbiler kadına şehvetle bakmazlar.

 

Değerli kardeşim, bu iddianıza dair size yönelttiğim şu soruyu sürekli görmezden geliyorsunuz; artık cevaplar mısınız lütfen:

 

İFFETLİ bir kadın, vücudunu ihtiyaçsız (hadi ORGANSIZ olsun) erkek tâbilerine açar mı? Bunu cevaplarken bir hanımefendinin şu açıklamasını lütfen hatırlayın: Önemli olan, onların bana  nasıl baktığı değil benim onlara  nasıl baktığımdır.

 

Bunu tamamlasın diye bir de şuna mantıklı bir açıklama getirmenizi rica etmiştim:

 

İNANAN bir kadının örneğin göğüs yırtmacının altındaki ziyneti misillu kapalı ziynetlerini 30 yaşındaki iğdiş erkek tâbisine açması CAİZ ama 99 yaşındaki emekli imama açması HARAM. Neden? 99'luk emekli imamımız "şehvet"le bakar diye mi?

 

Artı, inanan bir kadının anılan ziynetlerini kendi kadınlarından başka KADINLARA açması neden haram, inanan kadının vücuduna o KADINLAR "şehvet"le bakar diye mi? 

 

Sevgi ile,

Hasan Akçay



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats