HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Çalışmaları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Çalışmaları
Konu Konu: salat kelimesinin lugat anlamları Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
el_turki
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 mayis 2008
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı el_turki

Salat'ın Anlamı:

 

"es-Salat" (namaz): Sözlükte dua demektir. Duayı ifade eden (Peygamber'in şu hadis-i şerifi de böyledir: "Sizden herhangi bir kimse bir yemeğe çağrıldığı takdirde bu daveti kabul etsin. Eğer oruç-;  suz ise, yemekten yesin. Oruçlu ise, salat getirsin."Yani dua etsin. Kimi  ilim adamları der ki: Burda kastedilen bildiğimiz namazdır. Oruçlu olan bu '^kişi bu durumda iki rek'at namaz kılar ve ayrılır gider. Ancak birinci görüş/

daha yaygındır ve daha çok ilim adamı bu görüşü benimsemiştir. ~ Hz. Esma, Abdullah b. ez-Zübeyr'i doğurduğu sırada onu Peygamber (s.a)'e

gönderdi. Esma der ki: Daha sonra Hz. Peygamber eliyle onu sıvazladı ve ona/

salat getirdi. Yani ona duada bulundu.

Yüce Allah da: "Ve onlara salat getir" (et-Tevbe, 9/103), diye buyurmuş­tur. Onlara dua et, demektir. el-A'şâ der ki:

"Gitmemin yaklaştığı sırada kızım der ki:

Rabbim her türlü yorgunluktan, ağrıdan babamı uzak tut

Sen bu duanın benzerini yapmaya devam et, uyku için yum gözlerini

Çünkü kişinin yanı uyumak ihtiyacını duyar."

Yine el-A'şâ der ki:

"Küpü içerisinde rüzgar onunla karşılaştı.

Küpüne dua etti, tekbir getirdi ve duada bulundu. "

Burada geçen kelimesinin tekbir getirip dua etmek anlamında olduğu es-Sihhah'ta belirtilmiştir.

Kimisi de "salat" lafzı kelimesinden türetilmiştir. Bu ise sırt böl­gesinin ortalarında bir damarın adıdır. Kuyruk sokumunda bu damar bölü­nür ve onun etrafını çevirir. At yarışında kelimesi de burdan gel­mektedir. Çünkü yarışta bu kişinin atının başı kendisinden önceki yarışçının atının kıçının yakınında olur. "es-Salat" kelimesi de buradan türetilmiştir. Ya imandan sonra ikinci önemli farz olduğundan dolayı bu ismi almıştır ve böy­lelikle namaz at yarışında bu şekilde ikinci gelen "el-musalli"ye benzetilmiş­tir, ya da rükûa eğilen bir kimsenin iki kaba etini büktüğünden dolayı bu adı almıştır. Çünkü "es-Salâ" atın kuyruk sokumu anlamındadır. Bunun ikili de  şeklinde gelir. "el-Musalli" ise öne geçenin hemen arkasından ge­len demektir. Çünkü ikincisinin başı birincisinin kıçına yakındır. Hz. Ali de şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a) öne geçti ve arkasından Ebu Bekir vardı (sal­la) üçüncü olarak da Ömer vardı.

"Salat" lafzının devamlılık ve ayrılmamaktan alınmış olduğu da söylen­miştir. Kişi ateşe düştüğü, ateşlik olduğu zaman "Ateşi boyla­dı" denilir. Yüce Allah'ın: "Kızgın bir ateşe girecektir" (el-Ğaşiye, 88/4) buyruğunda da (girecektir anlamına gelen) bu kelime de bu manadadır, el-Haris b. Ubad da der ki:

"Ben o cinayete katılanlardan değilim. Allah biliyor ki

Bugün onun ateşinin hararetine yanıyorum."

Yani onun ateşine düşmüş bulunuyorum. Bu anlamı ile, sanki ibadete yü­ce Allah'ın emrettiği şekli ile devam etmek ve bunu sürdürmek manası kas­tedilmiş gibidir.

Namaz kelimesinin ateşte kavurup düzeltip yumuşatıldığı takdirde kulla­nılan: değneği ateş üzerinde ısıttım" kökünden alındığı da söylenmiştir. Sanki namaz kılan "el-musalli" namaz kılmak suretiyle ken­disini doğrultur, yumuşatır ve huşua gelir gibi olduğundan bu isim verilmiş gibidir. el-Hârzencî der ki:

"İşinde acele etme, onu sürdür

Çünkü devamlı sürdüren kimse gibi asanı (bir rivayete göre asasını)

doğrultan bulunmaz."

Salat, dua ve rahmet anlamlarına gelir. "Allahumme salli ala Muhammed", yani "Allah'ım, Muhammed'e rahmet buyur" ifadesi de buradan gelmekte­dir. Salat ibadet anlamına da gelir. Yüce Allah'ın şu buyruğunda geçen "sa­lat" lafzı böyledir: "Onların Beyti Haram'ın yanındaki ibadetleri ıslık çal­maktan .... başka değildi." (el-Enfal, 8/35) Yine "es-salat" nafile anlamına da gelir. "Ehline namazı emret." (Taha, 20/İ32) buyruğunda olduğu gibi. Sa­lat, teşbih anlamına da gelir. Yüce Allah'ın: "Eğer o gerçekten teşbih eden­lerden olmasaydı" (es-Saffat, 37/143) Yani, musallilerden olmasaydı, anlamı-nadır. Nitekim kuşluk namazını ifade etmek üzere "sübhatü'd-duha" tabiri de buradan gelmektedir. "Seni hamdinle teşbih ederiz." (el-Bakara, 2/30) buy­ruğu ile ilgili olarak "namaz kılarız, salat ederiz" şeklinde de açıklanmıştır.

Salat, okumak anlamına da gelir. Yüce Allah'ın şu buyruğunda bu anla­madır: "Dua yaparken, sesini pek yükseltme ve pek kısma da." (el-İsra, 17/110) Buna göre "salat" lafzı müşterek bir lafızdır. Yine salat içinde namaz kılınan ev anlamına da gelir. Bunu İbn Faris söylemiştir. ..""" Salat'm bu bildiğimiz ibadet için öngörülmüş özel bir isim olduğu da söy-7 lenmiştir. Çünkü şanı yüce Allah şeriatsız hiçbir zaman bırakmadığı, namaz-r Vsız hiçbir şeriat de yoktur. Bu görüşü Ebu Nasr el-Kuşeyri nakletmiştir.

Derim ki: Bu görüşe göre "salaf'ın iştikakı (türetilmişi) yoktur.

Mu'tezile,  "salat (namaz) şer'i isimlerdendir. Çünkü o, dinde sonradan meydana gelmiş bir iştir. Bundan dolayı, sonradan verilmiş bir ismin dinden önce bulunması imkansızdır " demiştir. Sonra  onlar  vech-i   şebeh   (benzetme   yönü) hususunda ihtilaf ederek bir kısmı, bu kelimenin aslının Arapça'da dua manasına geldiğini söylemiştir. Bu manada olmak üzere A'şâ şöyle demiştir.

"Daha önce yaptığın duayı tekrar yap ve bir şahsa sığın. Çünkü kişinin yanında yatılıp (saklanılacak) bir yer vardır." Bir başka şair de şöyle demiştir:

"Rüzgar sevgilinin küpünü devirmek istedi de, adam da onun küpü için dua etti ve tekbir getirdi."

Mu'tezile'den bazıları "Salat kelimesinin asıl manası lüzum (gerekli olmak, ayrılmamak, sımsıkı tutmaktır" demişlerdir. Şair de bu manada şöyle demiştir:

"Allah bilir ki ben ona kötülük edenlerden değilim. Muhakkak ki ben bu gün, onun ateşiyle yanıyorum,' yani devamlı olarak onunlayım.

Diğerleri ise, bu "salat" kelimesinin, birinci koşan atın hemen peşinden gelen at manasmdaki "musalli" kelimesinden alınmış olduğunu söylemişlerdir. Bu görüşlerden er doğru görülen, bu lafzın dua manasına olduğudur. Çünkü bütün namazlarda dua veya duanın yerini tutan bir şey vardır. Ayrıca kılınırken başkasına tabi olunmadan kılınan namazlar vardır. "Veche-i şebeh'de bütün ihtimalleri içine alacak bir durumun olması, vech-i şebehin bazı ihtimalleri içine alacak bir şekilde olmasından daha evla olur. Âlimlerimiz, Arapça'da, parçanın (cüz'ün) isminin bütüne (külle) verilmesinin meşhur bir mecaz şekli olduğunu söylemişlerdir. Namazlar dua ihtiva ettiği için, şüphesiz ki "dua", mecazi olarak namaza isim olmuştur. Eğer Mu'teztle'nin "Salat" (namaz) kelimesinin şer'î bir isim olmasından maksadı bu ise, bu söz doğrudur. Yok eğer onların bundan kastı, "şeri'at bu lafzı ilk olarak bu müsemmaya (namaza) isim olarak vermiş" şeklinde ise bu batıldır. Aksi halde, bu lafız Arapça olmazdı. Bu ise Cenab-ı Hakk'ın:  Biz onu irapça bir Kur'an olarak indirdik......



__________________
De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
Yukarı dön Göster el_turki's Profil Diğer Mesajlarını Ara: el_turki
 
medeni0002
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 936
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı medeni0002

Salat kelimesine http://www.wikiled.com adlı sitede şu anlamlar verilmektedir.:dua,rica,fayda,askerlik,ayin,bağlılık,bakımın ı yapmak,bildiri,destek birliği,dilekçe,dini tören,dinsel tören,duacı,dualar etme,düşkünlük,faaliyet,fedakârlık,görev,hizmet,hizmet verm ek,hizmetçilik,ibadet,ibadet eden kimse,işleme,kulluk,memuriyet,müşteriye bakmak,namaz,sadakâ t,servis,servis atışı,servis takımı,tamir etmek,tamirhane,tebliğ,uşaklık,yalvarma,yardım etmek,çiftleştirmek,özveri,üvez ağacı gibi anlamlara geliyorki bu anlamlardan hangisi oraya koyduğumuz taktirde anlam bütünlüğü veya nüzul sebebine uyumluluk arz ediyorsa bence en doğru anlamı o olacaktır.Nüzul sebebine dair rivayetlerde de çelişkiler olabileceğini ve tam güvenilir olmayacağının da bilincinde olmalıyız.Mesela size örnekte verebilirim.Örneğin ilk nazil olan surenin (alak suresinin)sebebi nüzulunda şöyle bir rivayet vardır.Güya Ebu Cehil Peygamberimizi Kabe'de namaz kıldığı için tehdit etmişte onu bu işinden vazgeçirmek için bu sure nazil olmuş.Bu rivayet Arabistan'ın hayatıyla uyuşmuyor.Çünkü Ebu Cehil diye adlandırılan Ebül Hakem Amr bin Hişam adlı kişi Mekkenin ileri gelenlerinden biri olduğuna göre oda bilirdiki Mekke ve Kabe bir ibadet etme yeriydi.Ve aynı zamanda bu özelliğinden dolayı Mekkeliler zenginleşmişler ve ticaretleri de artmıştı.Amr b.Hişam menfaatlerine ters düşecek böyle bir şeyi niçin yapmış olabilir.Bence birkaç ihtimal var,1-Hz.Muhammed onların putlarına karşı saygısızlık yaptığı için böyle bir tepkide bulunmuştur.2-Bu ayetlerdeki kelimeler uydurma hadislerle tamamen çarpıtılmıştır,kelimelere doğru anlamları verilmemiştir.Amr bin Hişam'la olayın hiçbir ilgisi yoktur.Onun için Nüzul sebepleri diye rivayet edilen iddiaların da ayrıca Kur'anın ve tarihin kriterlerinden geçirilmesinin daha mantıklı bir yöntem olacağı kanaatindeyim.Selamlar,Sevgiler.

__________________
medeniyet
Yukarı dön Göster medeni0002's Profil Diğer Mesajlarını Ara: medeni0002 Ziyaret medeni0002's Ana Sayfa
 
medeni0002
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 936
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı medeni0002

http://www.wikiled.com adlı sözlük sitesine göre
صلاة
''salat'' Kelimesinin Anlamları:
dua,rica,fayda,askerlik,ayin,bağlılık,bakımını yapmak,bildiri,destek birliği,dilekçe,dini tören,dinsel tören,duacı,dualar etme,düşkünlük,faaliyet,fedakârlık,görev,hizmet,hizmet verm ek,hizmetçilik,ibadet,ibadet eden kimse,işleme,kulluk,memuriyet,müşteriye bakmak,namaz,sadakâ t,servis,servis atışı,servis takımı,tamir
etmek,tamirhane,tebliğ,uşaklık,yalvarma,yardım etmek,çiftleştirmek,özveri,üvez ağacı


سجد
Kelimesinin Anlamları
aşırı saygı,ayağına kapanmış,bitkin,diz çökmek,el pençe divan durmak,halsiz,halsiz bırakmak,ibadet,ibadet etmek,ilahlaştırma,perişan,perişan etmek,secde,secde etmek,taparcasına sevmek,tapınmak,tapmak,yere serilmiş,yere sermek,yere yatırmak,yormak,yüzükoyun yatmış

ركع  Kelimesinin anlamı: Diz Çökmek

 
قرأ ''gre''
Kelimesinin Anlamları:
anlamak,anlamına gelmek,aydın,bilgili,eğitimini görmek,okuluna gitmek,okumak,okumuş,okunan,okunmak,sökmek,y orumlamak,çözmek

''gym'' قيم
Kelimesinin Anlamları:
önemli,bekçi,değer,değerli,dikkate değer,emanetçi,faydalı,gardiyan,hapishane müdürü,kapıcı,kıy metli,kodaman,koruyucu,layik,muha fız,mutemet,müdür,mütevelli,rektör,saygıdeğer,saygın kişi,s orumlu kimse,vasi,veli,yakışır,yediemin,önemli kimse.


__________________
medeniyet
Yukarı dön Göster medeni0002's Profil Diğer Mesajlarını Ara: medeni0002 Ziyaret medeni0002's Ana Sayfa
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

acaba cahiliye dönemi denen dönemde salat kelimesi nasıl kullanılıyordu...

cahiliye dönemine ait şiirlerde salat kelimesi nerelerde ve nasıl geçiyor...

bu konudaki veriler biraz daha yardımcı olur kanaatindeyim...

fakat bu dediğim şeyi bulmakta baya zor bir iş...


__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
medeni0002
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 936
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı medeni0002

Bizim Hanif kardeşlerimizin sitesinin bir yerinde bir yorumcu kardeş bu konuda bir iddiada bulunmuştu,ilk islami sözlüklerden olarak bilinen Rağıb el Isfahaninin ''El Müfradat'' adlı sözlüğünde salate dua anlamı verildiğini belirtmiş ve şöyle tenkit etmişti,bu kelimenin aslının ibranice olduğunu ve Rağıb'ında israili tevrata dayanarak anlamlandırma yaptığını bununda dua anlamına geldiğini hatta ingilizcedeki solutation kelimesinin de ibraniceden alındığını buna dayanılarak ta dua anlamı verildiğini ve böylece saptırmacanın ta oradan başlatıldığını dile getiriyorduki bu açıklama bana çok mantıklı gelmiştir.çünkü Cenabı Allah Kur'anında bizzat bu kelimeyi sözlük gibi kullandırarak açıklanmasına imkan vermiştir,ama maalesef salat kelimesi saptırmacalardan buradada kurtulamamıştır,hemen oradaki salata da namaz yakıştırması yapılmıştır.Oysaki Cenabı Allah bu kelimeyi kıyamet suresi 31.ve 32.ayette adeta bir sözlük gibi açıklamıştır.''Fela saddega vela salla,Velakin kezzebe vetevella''bu iki ayette birbirine zıt dört kelimeyi zikrederek ifade etmiştir.saddeganın zıttı kezzebe,tevella(yüz çevirmek)nın zıttı,salla(desteklemek) ile ifade etmiştir,ancak maalesef salla kelimesi burada da çarpıtmacalardan kurtulamıştır,hemen namaz diye kestirivermişlerdir,oysaki oradaki namaz kelimesi cümlenin anlamınıda mantığını da bozmaktadır.Tabiki salat kelimesinin başka anlamlara geldiği yerler de olabilir,ancak şimdiki ritüel namaz olmadığı ispatlanmış durumdadır.
Yorumculardan asım kardeşime de şunları tavsiye ediyorum,Bence bu kelimeyi gereği kadar deşifre ettik ve şimdiki namaz olmadığı anlaşılmıştır.aklımız da kanaat getirdiğine göre sıra kalbimizle tasdik etmeye geldi.Bu salat kelimesinin şimdiki ritüel namazdan başka bir şey olmadığını iddia edenlerin iddialarını çürütecek kadar haniflerin sitelerinde bilgi bulmakta mümkündür.Bu sebeplerle müslüman insan müslümanlığa teslim olan anlamına geldiğine göre Allah'a teslim olarak huzur bulacağız.kalbimizi şeytanların vesveseleriyle huzursuz etmeyeceğiz ve Kur'anın aydınlığından bizi karanlıklara çekmek isteyenlere bu fırsatı vermeyeceğiz.


__________________
medeniyet
Yukarı dön Göster medeni0002's Profil Diğer Mesajlarını Ara: medeni0002 Ziyaret medeni0002's Ana Sayfa
 
el_turki
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 mayis 2008
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı el_turki

sizlerin proplemi ne?salat a verilen anlam mı?salatın namaz dışında anlamlarda içerdiği mi?yoksa namaz hariç diğer anlamları içerdiği mi?

salat kavramı kur'an da birçok anlamda kullanılmış.şuan kullandığımız ve kökeni farsca olan namaz anlamında da kullanılmışdır.
ama sizin derdiniz şu olsa gerek ki namaz dışında her anlamda kullanıldı.ama hiçbir yerde namazı ifade etmek için kullanılmadı.
boşver canım boşver.....kendinizi fazla zorluyorsunuz.izah etmek için ise boş ve kuru lakırdılar söylüyorsunuz.

__________________
De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
Yukarı dön Göster el_turki's Profil Diğer Mesajlarını Ara: el_turki
 
duacı
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 03 aralik 2009
Gönderilenler: 22
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı duacı

Selamlar..

    İnanıyorum ki bir gün insanların çoğu, bu evrensel çağrının ortak dilini konuşacaklardır. Ve bir gün müslümanlar arapçanın, son peygamberimiz Hz. Muhammed a.s.'dan 150 yıl sonra oluşturulmuş (1) bedevi algı-anlam sözlüğü ile içinden çıkılamaz bir hal alan anlam kargaşasından kurtulacaklardır. Bu ilahi Kitap bir gün mutlaka kendi arı-duru dilini hayatın bütün alanlarına yayacaktır.

   Ne acıdır ki Kur’an dilini bu kadar anlaşılmaz hale getirenler yine Kuran'a tabi olduğunu söyleyenlerdir. Üzerinde düşünülmesi gereken bir husus da Lisan-ül Arab’ın oluşturulduğu zaman ve zemindir. Temellerinin H.150. yıllarda atıldığı arapça sözlükler tamamen bedevi anlam dünyasının etkisiyle oluşturulmuş hatta bu işi bir gelir kaynağı haline getirenler bile olmuştur. Zamanın alimlerinin sözleri ve Kur’an yorumları, bedevilerin kelimelere verdikleri anlamlara kurban edilmiştir(2). O halde bizim bu İlahi Kelamı anlama çabamız da kaçınılmaz olarak bedevi arap aklının etkisinden nasibini alacaktır.

    Burada izlenmesi gereken yolu gösterecek ve bu anlamlandırma faaliyeti için yeni bir metod inşa edecek bir yeterliliğe sahip olmadığımı beyan etmek isterim. Fakat bu kesinlikle yapılması gereken bir çalışmadır ve Kur’an, sonradan oluşturulmuş bu “akıl”dan arındırılmalıdır diyecek kadar (yaklaşık 25 yıldır) bu işin sıkıntısını çekmekteyim. Kaldı ki bu sözlük faaliyetine temel olarak “fasih” Arapça deyip duranlar aslında Kur’an’ın, çok daha fasih bir Arapçaya sahip olduğunu da itiraf etmişlerdir(3). Üstelik Kur’an bunu yaparken, bir yandan da daha önceden Arapçada olmayan yeni kelimeler getirip açıklamış, böylece dilin geliştirilebileceğinin de işaretlerini vermiştir. Oysa son Peygamber a.s’dan hemen sonra girişilen sözlük faaliyetleri, Arapçayla birlikte Kur’an’ın dilini dondurmuş ve onu kendi geleneğine hapsetmiştir.

     Tıpkı artık kullanılmayan Tevrat ve İncil’in dili gibi. Ne var ki tıpkı Kur’an gibi bu kitaplar da indirildikleri toplumun dilini kullanmışlardı. İlahi kelamla toplumun arasını açmak “Din baronluğu” tezini akla getiriyor. Eğer herkesin anlayabileceği bu dil kullanılmış olsa, muhtemelen “birileri” bu sadelikten rahatsız olacaktı veya bir çırpıda alakasız bir ayeti yorumlayarak yalnızca kendisini ya da kendi gibi birisinin meşruluğunu ilan edemeyecekti.! Tarih bu insanlarla doludur. Yahudi ve Hıristiyanlar için rahatça söylediğimiz çuvaldız olurken kendimize iğnenin ucunu bile dokundurmuyoruz. Oysa aynı problem İslam dünyasının da başındadır. Allah (Şükürler olsun O’na), sanki peygamberleri ve dolayısıyla dinleri bir yarışın, bir kavganın içine sokmak istemiş gibi algılanıyor. İnsan hiç düşünmez mi ki bu kavga olsa olsa kötü niyetli dünyaperestlerin işidir.Tek kelimeyle yazık. Yazık şu Allah’ın kullarına. Hala düşünüp gereği gibi davranmıyorlar.

     Bakın M.A. El-Cabiri, bazı avantajları ve kazandırdıklarından sözettikten sonra da tenkid ile bahsettiği dil konusunda neler söylüyor :” Onların bedevilerden derledikleri Arapça, Kur’an’la kıyaslandığında oldukça yoksul bir dildir. Çünkü Kur’an Arapça olmayan kelimelere yer vermiş onları Arapçalaştırmıştır. Fasih sözlük dili ise bu kelimeleri “yabancı” kelimeler olarak kabul etmiş ve onlarla bunu gözeterek ilişki kurmuştur. Dil derleyicilerinin “bedevilerin sertliğine” bir ölçüt olarak dayanmaları Arapçanın Kur’an ve hadiste geçen bir çok yeni kavram ve kelimeden mahrum kalmasına yol açmıştır. Oysa bunlar Mekke ve Medine toplumunda revaç bulmuş kelime ve kavramlardı. Sonuç itibariyle sözlüklerin ve nahivcilerin ortaya koydukları Arapça , Kur’an dilinden daha dar kapsamlı, daha az esnek dolayısıyla uygarlık bakımından ondan daha gerideydi. Kur’an ise daima daha geniş ve daha verimliydi, Tedvin (referans) asrında teşekkül eden Arapçayı da onu tam olarak anlamaktan aciz kılan durum işte budur. Bu durum tabiiki bizzat arapların Kur’an’ı anlama gayretlerine yansıyacaktı. Nitekim Kur’an’da yer alan bir çok kelimenin anlamını bedevilerden derlenen dilde bulma imkanı olmadığı için bunlar sürekli ihtilaf konusu olmaya devam etmiştir. Bu durum böylece sürüp gitmeye mahkumdur. Çünkü bedevilerden derlenen bu dil, sözkonusu ihtilafları çözümleyecek güce sahip değildir."(4)

    Çok fazla uzatıp okuyucuyu sıkmak istemiyorum ama küçük de olsa bir pencere aralayabilme çabasıdır bu. Belki birçok yetkin insanın bu konuda söyleyeceği sözler vardır. Amacım onlardan, sizlerden istifade etmektir. Kur’an’daki kelime ve kavramların titiz bir çalışmayla yeniden incelenmesi gerekmektedir.Böylelikle Kur’an’ın evrensel dilini yakalayabilme ve Allah’ın emrettiği gibi dosdoğru yaşayabilme idealine ulaşmış oluruz. Bu vesileyle forum yöneticileri bu konuda bir yazı yazarlarsa istifade ederiz. Allah, samimiyetle bu yolda yürüyenleri korusun ve yüceltsin.

1)      Arap-İslam  aklının oluşumu.M.A.el Cabiri, s.81

2)      A.g.e s.84-85(9. Ve 10. Dip notlar)

3)      A.g.e. s 85

4)      A.g.e. 88



__________________
emrolunduğun gibi dosdoğru ol
Yukarı dön Göster duacı's Profil Diğer Mesajlarını Ara: duacı
 
medeni0002
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 936
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı medeni0002

Yorumculardan duacı kardeşime bu güzel yorumu için çok teşekkür ediyorum.el_turki adlı yorumcuya da şunları söyleyebilirimki bu sitede önyargılar prim yapmaz,suçlamalarla değil bilgiyle alternatiflerini ortaya koy,yada sükut et derim,çünkü söz gümüş ise sükut altındır derler ya,hakkı söylemek ise altından da değerli mücevher gibidir bunlardan istediğini tercih edebilirsin.duacı adlı yorumcu kardeşimin bu konuda forum yöneticilerinden bir yazı yazmaları talebini doğal karşılamakla birlikte bunu zaten forumdaki yorumcu arkadaşların çok güzel yerine getirdiklerini belirtmek istiyorum.Bu forumda önyargılarıyla beyanda bulunan yorumcular olsada onların zaten prim yapmadıklarını biliyorum.Bu sitede pirim,ilimle olmaktadır.Bu fasıldan sonra Kur'an en iyi nasıl anlaşılır sorusunun cevabına geçebiliriz.Bana göre bunlar şunlardır ki bu sorunun cevabını Kur'anda bulmak mümkündür.1-Bakara 133'deki beyana göre Önyargılarımızı terketmeliyiz.2-En'am suresi 151'e göre Kur'andaki hükümleri bile aklımızın süzgecinden geçirmeliyiz.3-Kur'an dururken başka kaynaklara tevessül etmemeliyiz.Araf87:''O hüküm verenlerin en hayırlısıdır'',Yusuf40:''Hüküm ancak Allah’a aittir.''4-imkanınız ölçüsünde elinizdeki bütün meal ve tefsirlerin karşılaştırmasını yapınız,aklınıza en yakın açıklama yapanınkinin içlerinden en doğru olan anlamlandırma ihtimali daha yüksektir.akıl derken tabiki salim ve meşru aklı kastediyoruz.yoksa hırsız veya katillerin aklını değil.Yinede  bir kelime hakkında tam kanaat oluşturmamışsanız,mezhepçilerin sözlüklerine değil,tarafsız sözlükçülerin sözlüklerine bakmanız tavsiye edilir,ve o kelimenin diğer anlamlarına da bakınız ve diğer anlamlardan o kelimeyi oraya koyduğunuz zaman anlam bütünlüğünü en iyi hangi mana veriyorsa ''Allah'ın abes bir kelamda bulunmayacağı için''o kelimenin doğru anlam olma ihtimali daha yüksektir.5-İmkanınız varsa bir ayetin sebebi nüzulunu(iniş sebebini de) okuyunuz,iniş sebebiyle uyuşmayan anlamlandırma varsa,alternatif anlamlandırmalara da bakınız,uyuşan anlamlandırma en doğru anlamlandırma olma ihtimali daha yüksektir.6-Bu kanaat sadece size ait bir kanaat olacaktır,başkasını bağlamaz,başkasına din adına bu kanaatinizi dayatamazsınız,ancak kanaatinizi açıklama veya tavsiye hakkınız vardır.5-Tefsirdeki metodunuz sadece ayetin ayetle tefsiri olsun,bu konudaki israiliyyattan hurafelerden ve uydurma hadislerden kaçınmanız tavsiye edilir,bunlar kafanızı karıştırma ve ayetin amacından uzaklaştırmadan başka bir şey yapmayacaktır.


__________________
medeniyet
Yukarı dön Göster medeni0002's Profil Diğer Mesajlarını Ara: medeni0002 Ziyaret medeni0002's Ana Sayfa
 
el_turki
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 mayis 2008
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı el_turki

sizler daha peygamberi bile tanımadan,anlamadan o aklınızla kur'an bize yeter diyorsunuz.aynen bedeviler gibi.özgür olmayı otorite altına girmemeyi temin için kur'an bize yeter diyorsunuz.sizler peygambveri atlayarak mı ALLAH IN gönderdiği kur'an ı anlayacaksınız?bırakın bu boş işleri.peygamberin hayatınızdaki yeri nedir?sizlerin hayatında belkide peygamber bile yok....sadecene işte bir peygamber gelmiş geçmiş.....gelmeseydide bizim aklımız onun işini görürdü....kitabı gayet güzel anlardı...bak şu an peygamber yok bizde ne güzel anlıyoruz dersiniz.....peygamberlerini kıskanan yahudi alimleri gibi....otorite altına girmemek için kur'an yeter diyen kıt akıllılar gibi...

"Bedeviler küfür ve nifak bakımından daha beterdir. Allah’ın Rasulüne indirdiği sınırları bilmemeye de on-lar daha yatkın ve elverişlidir. Şüphesiz Allah Alîm’dir, Hakîm’dir."


__________________
De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
Yukarı dön Göster el_turki's Profil Diğer Mesajlarını Ara: el_turki
 
medeni0002
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 936
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı medeni0002

el_turki kardeş,Kur'an bize yeter demekten gurur duyarız,çünkü bozulmamış ve tahrif edilmemiş tek ilahi kaynak odur,hadisler meselesine gelincede bugün sahih hadis kitapları diye adlandırılan kütübü sittenin içinde bile binlerce uydurma hadis olduğu tespit edilmiş,bu işin uzmanları tarafından deşifre edilmiştir.Bu kaynağa mı tabi olacağız?.Tabiki peygamber Hz.Muhammed Allah'ın elçisiydi ve tabiki saygı duyulması gereken bir insandı,ancak onun söylemediği sözlere tabi olmamızı da gerektirmez.Kimse Kur'ana aykırı sözleri bize hadis diye yutturamaz.Çünkü peygamber Kur'ana tabi bir insandı,Kur'anın çizgisinin dışına çıkamazdı.Kur'ana göre peygamber iki yerde hata yapmıştı ve bu durum iki yerde Cenabı Allah tarafından tenkit edilmişti,birisi savaşa katılmak istemeyen münafıklara vahiy gelmeden izin verdiği için ayetle tenkit edilmiştir,diğeri de abese suresinde tenkit edilmiştir.Bu durum şunu da gösteriyorki o Kur'anın çizgisinin dışına çıktığı zaman Cenabı Allah tarafından uyarılmıştır.ve Kur'anın çizgisinin içine çekilmiştir.O bile Kur'anın çizgisinin içine çekilmişte siz ve sizin gibilere noluyorda Kur'an bize yeter diyenleri suçlar hele geliyorsunuz?Yoksa Kur'anın dışına çıkmak için Allah'tan bir delil mi buldunuz?Mesela bu uydurma hadisler de nelermiş derseniz bu uydurma hadisleri buraya yazsam sığmayacağını siz de bilirsiniz?Sadece aklıma gelen bir kaçını yazsam bence yeterli olur:1-Kılık kıyafetle ilgili uydurma hadislerle mümine kardeşlerimiz,kara çarşafın içine sokulmadı mı?2-Kadın sesi haramdır diyerek mümine bacılarımız hayattan ve toplumdan kopartılmadı mı?.Bunları peygamber söylemiş ve yapmış olabilir mi?olamaz.Şayet böyle söylemiş olsaydı devlet kuran ve bu imkana da sahip olan bir insan olarak Kadınlar cumhuriyeti kurmuş olması lazımdı,Çünkü kadın sesi duymamanın tek çözüm yolu bu olurdu,onlara ayrı bir devlet kurup erkekleri de oraya sokmadığı zaman haliyle kadınların sesi de duyulmamış olurdu.Bunları senin aklın mantığın kabul ediyor mu?Bunları sende bilirsinki,peygamber kadınlar cumhuriyeti kurmamıştı,Bölgenin en medeni devleti olan Medine İslam Devletini kurmuştu.daha böyle saçmalıklardan yüzlerce örnekler verilebilir ancak peygambere olan saygımızdan ve sitemize sığmayacağından dolayı yazamıyorum.Onun için son söz olarak şunları demeliyimki kimse aydın mümin ve mümine kardeşlerimize peygamberin yapmayacağı bir şeyi sünnet diye,peygamberin söylemeyeceği bir sözü de hadis diye bize yutturamazlar.


__________________
medeniyet
Yukarı dön Göster medeni0002's Profil Diğer Mesajlarını Ara: medeni0002 Ziyaret medeni0002's Ana Sayfa
 

<< Önceki Sayfa 14 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats