HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Çalışmaları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Çalışmaları
Konu Konu: Teskent mushafindaki F ve V harfleri Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Hasan hocam, Nisa 4.ayeti de çevirir misin? Oradaki "tıbne" fiiline verdiğin manayı bilmek istiyorum. Sonra, 3.ayete yüklediğin anlamın kritiğini yaparız.
Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

Ve kadinlara mallarini karsilik beklemeden verin. Ama onlar mallarinin bir kismini size kendileri birakirlarsa onu cekinmeden ve saglikla yiyin.

Hocam, bildigim kadariyla TIBNE temiz anlamindaki TÂBE ile ayni kökten geliyor.

Bizim Kibris baris harekâtimizla ilgili bir haber izlemistim. Türk askerleri Rumlarin terk ettigi bir eve vardilar. Komutan bir ere "Geregini yap!" anlaminda isaret etti. Er evin penceresinden iceriye bir bomba atti. Gürültü patirti, toz duman. Er iceriye daldi. Bir süre sonra geri geldi. Üstünü silkeledi. Topuklarini bir birine vurup komutanina selam durdu ve tekmil verdi: "Temizdir komtanim!"    

Bu anlamda temiz. "Bu ev sizin kullaniminiza hazirdir. Sartlar buna izin veriyor."

Sevgi ile.



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

"Ve kadinlara mallarini karsilik beklemeden verin. Ama onlar mallarinin bir kismini size kendileri birakirlarsa onu cekinmeden ve saglikla yiyin." Hasakçay.

Teşekkür ederim hocam. Bildiğim kadarıyla daha doğrusu şöyledir:

Ve (nikahladığınız o) kadınlara mihirlerini hibe olarak/ karşılıksız olarak/ tasuddukan verin! Şayet onu size bırakırlarsa onu afiyetle yiyin!

Evet hocam, doğru biliyorsunuz; tâbe ile tıbne aynı, sadece şahıslar farklı. Tâbe'de şahıs eril "o" iken, tıbne'de şahıs dişil "onlar"dır (tıbne'nin sonundaki "nun" 'onlar' anlamına zamirdir).

Ancak:

Tâbe: Lezze (lezzetli oldu), halâ (tatlı oldu), hasune (güzel, yakışıklı, hoş, uygun, münasip, muvafık oldu), câde (iyi oldu) anlamına gelirken; tâbe an şeyin nefsen: Terakehû (onu bıraktı, verdi) anlamına geliyor. 

Vakit geç oldu. 3.cü ayete yüklediğiniz anlama ilişkin söyleyeceklerimi bir sonraki yazıya bırakıyorum. Kısmet olursa yarına.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Yetimlerin haklarini gözetemeyeceginizden korkuyorsaniz
size temiz kilinan kadinlarin ikiserini ve ücerini ve
dörderini
evlendirin.
Ama bunda adaleti
saglayamayacaginizdan korkuyorsaniz yalnizca birini ya da
yeminleriniz kime sahipse onlari.
Darliga düsmekten
kurtulmaniz icin uygun olan budur.
Hasakçay
1- Ne alaka? "Yetimlerin haklarını gözetemeyecekseniz size temiz kılınan kadınları ... evlendirin!" Yetimlerin haklarıyla alakasını anlayamadım.

2- "Ama bunda adaleti sağlayamayacaksanız yalnızca birini ya da yeminleriniz kime sahipse onları." Ne demek istiyor? İkişerini, üçerini, dörderini... evlendirdiğinizde ne gibi bir adaletsizlik yapabilirsiniz? O taktirde yalnız birini mi evlendirmelisiniz? O da olmadı yemininizin sahip olduğunu mu evlendireceksiniz? Allah ne anlatmaya çalışıyor?

3- "Darlığa düşmekten kurtulmanız için uygun olan budur." Ne diye darlığa düşüyorsunuz ki?

Sayın hocam,

Nisa 1-10 ayetlerin ana teması yetimlerin mallarını kendilerine vermek, yetimlerin hakkını yememektir. Burada asıl konu bu. Burada ne insanın yaratılışı ne de çok evlilik konu edinmiyor. Bunların üzerinde durulmuyor. Asıl konu kadınların, yetimlerin ve özellikle de yetim kızların ve kadınların haklarının korunması ve mallarının kendilerine verilmesidir. Kadına mirastan pay verilmiyordu. İslam onlara bir hak tanıdı, onlara terekeden bir pay verdi...

Bakınız, "itteqû" ile konuya giriliyor; "Kadını erkeği aynı özden , insan özünden, insan olarak yaratan rabbinizden korkun" diyor. Yani, kadınların, yetim kızların da payına düşen mallarını verin, iyisini alıp kötüsünü onlara vermeyin, onların malını malınıza katıp yemeyin, Allah'tan korkun, bu çok büyük bir suçtur" diyor.

Ondan sonra da "Ve in xiftum ellâ tuqsitû filyetâmâ FENKİHÛ mâ tâbe lekum minennisâ". Yani: "İn xiftum ellâ ta'dilû fî yetâmennisâi izâ tezevvectum bihinne fe tezevvecû mâ tâbe lekum min ğayrihinne." Yani: "Onları nikahladığınız zaman adil olmayacağınızı biliyorsanız, adil olmayacaksanız, hoşunuza giden diğer kadınlardan istediğinizi nikahlayın... (Ama yetimleri nikahlamayın). Nikahınıza geçirdiğiniz o kadınlar konusunda da adil olamayacaksanız bir tane, o da olmazsa sahip olduğunuz cariyenizle... Bu şekilde davranmanız haktan sapmamanız için daha uygundur" diyor.

Akla ilk takılan soru : Çok evlilik neden var ve hatta neden çok evlilik adeta teşvik edilmiştir? Çok mu yetim var? Bu kadar çok köle nereden geldi, neden bu kadar çok köle mevcut? Bunun nedeni, Arap kabilelerin arasında yıllarca sürebilen çok uzun savaşlarda yatıyor. Erkekler bu savaşlarda ölüyor, kadınlar ve çocuklar yetim kalıyor... Kızların toprağa gömülmeleri, erkek çocukların istenmesi, kız çocukların istenmemesi bundandır.

Tekrar ediyorum, burada asıl konu yetim malı, yetim hakkıdır, çok kadınla evlilik değildir. Ama istemesek de, hoşumuza gitmese de Kuran'da çok kadınla evlilik vardır. Bakın Nisa 129'a.   

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

Hocam, internet kafeden giriyorum. Yazilarimi kisa tutmamin bir nedeni bu. Meramimi anlatmakta o yüzden zorlaniyorum. Yine kisa tutacagim; lütfen hos görün.

Ve (nikahladığınız o) kadınlara mihirlerini hibe olarak/ karşılıksız olarak/ tasuddukan verin! Şayet onu size bırakırlarsa onu afiyetle yiyin!

Parantez ici ifadelerden uzak durmaliyiz. Ayetin Arapca metnide onlarin karsiligi yok. Yani Nisâ 4'teki kadinlarin sizin nikahladiginiz kadinlar oldugu iddiasi bos bir iddia. Onu (parantez icinde) siz söylüyorsunuz; Allah söylemiyor.  

Onlara karsiliksiz olarak verilecek ''mihir"den söz ediyorsunuz. Kur'ânen mihirler sadukât degil ''ucûr''dur. Ucûrehunn: kadinlarin mehirleri.  

Zaten karsiliksiz olarak anlamindaki NIHLATEN de bunu kanitlar. Mihirler hibe degildir, karsiliksiz olarak degil es alinan kadinin kocasina sunacagi hizmetin karsiligi olarak verilir.

SADUKÂT o kadinlara devletin ve yardimsever inanirlarin verdigi para ve maldir; kadinlara aittir; onlarin kendi mal varligidir. Tipki Nisâ 2'de sözü edilen emvâl gibi.

O kadinlari sizin nikahlamanizdan asla söz edilmiyor ayette. Evlenme yasina ermis ve olgunlasmis olduklarini sizin görmüs oldugunuz yetim kadinlar onlar (Nisâ 6). Kendi mallarini iade ediyorsunuz. Hic bir karsilik beklemeye hakkiniz yok. NIHLATEN yapacaksiniz bunu.

1.Ne alaka? ''Yetimlerin haklarini gçzetemeyecekseniz size temiz kilinan kadinlari...evlendirin!'' Yetişmlerin haklariyla alakasini göremedim.  

Yetimlerin haklari yetimlerin "emvâl"idir. Ayet 2: Yetimlere mallarini verin. Temizi pisle degistirmeyin. Onlarin malini kendi malinizla yermeyin; büyük günahtir bu -hûben kebîra.

Nisâ 3'te söz edilen korku iste "Ya onlarin malini yanlislikla kendi malima katip yersem!" korkusu. Tabii, münafiklar degil icten inananlar duyar o korkuyu. Allah cikis yolunu o samimi müminlere gösteriyor (mealen):

Yasina eren ve kendilerinde olgunluk gördügünüz yetimelere mallarini derhal verin (4:6); ki yanlislikla kendi maliniza katip yiyeceginiz yetim mali durmasin elinizde. 

Ve eger onlar "Bana bir babalik daha et; beni evlendir!" derlerse onlari isteyen erkekleri arastirin ve uygun iseler "Verdim gitti!" diyerek onlari evlendirin.

Sizin de cok güzel acikladiginiz üzere Nisâ 1-10'un konusu erkekler ve onlarin evlenmesi degil yetimler ve onlara ait emvâ ve "sadukât"dir.

Ayetteki NKH evlenin anlaminda inkihû diye okundugunda peydahlanan celiskileri dikkate alirsaniz gercegi daha kolay anlarsinniz. Örnegin,

1.mâ meleket eymânukum da COK kadin mâ tâbe lekum minen nisâ da. Yani Allah "COk kadinla evlendiginizde adaletsizlik etmekten korkuyorsaniz COK kadinla evlenin!" demis oluyor. Der mi?   

2.Allah yetim mali yiyip o "hûben kebîrâ"yi islemekten ödü kopan inanirlara cok kadinla evlenin!" demis oluyor. Hocam, asil burda desek ne alaka?  

Simdilik bu kadar.



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Ya hocam, nereden buluyorsunuz sadukatıhinnenin "onların malları" anlamına geldiğini? Kaynak verin! Yazdıklarımızın bir kaynağı olmalı, ya bir Arapça lugat, ya bir eski Arapça tefsir... Siz "Kur'ânen mihirler sadukât degil ''ucûr''dur" diyorsunuz. Ben de "hayır, sadukat mallar değil mirastır, mallar zaten mal diye ayette var" desem, desteksiz atmış olmaz mıyım.

Parantez içi eklemeler aslında Arapçasında anlam olarak var. Örneğin:

"Eğer yetim olan (kız)lar hakkında (kendileriyle evlendiğiniz takdirde) adâletli olamayacağınızdan korkarsanız, o hâlde size helâl olan (başka) kadınlardan iki(nci), üç(üncü)ve (en çok) dörd(üncü hanımınız) olmak üzere nikâhlayın!(1) Buna rağmen (onların da aralarında) adâletli olamayacağınızdan korkarsanız, artık bir tek (hanım) veya sâhib olduğunuz câriyeler (ile yetinin)! Bu, haksızlık etmemenize daha yakındır." Hayrat Neşriyat.

Bu parantez içleri aslında birer eklenti olarak görülmemeli. Çoğuzaman parantez içi ifadeler metnin mefhumundandırlar. Aksi halde, Yetimleri nikahlamanız söz konusu değilse, ne diye "kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikahlayasınız (sizin iddianıza göre, evlendiresiniz.)? Ayet mefhumen diyor ki: Yetimlerle evlendiğinizde adaleti gözetmeyecekseniz, haklarını gözetmeyecek, mallarını vermeyecekseniz onlarla evlenmeyin, onların dışındaki kadınlarla evlenin...!" Arapça metinde lafzen "yetimlerle evlenin" ve "onların dışındaki" ifadeleri yoktur, ama mefhum olarak vardır. Bunu rahatlıkla anlıyor ve görebiliyorsunuz.

"Ayetteki NKH evlenin anlaminda inkihû diye okundugunda peydahlanan celiskileri dikkate alirsaniz gercegi daha kolay anlarsinniz. Örnegin,

1.mâ meleket eymânukum da COK kadin mâ tâbe lekum minen nisâ da. Yani Allah "COk kadinla evlendiginizde adaletsizlik etmekten korkuyorsaniz COK kadinla evlenin!" demis oluyor. Der mi?

2.Allah yetim mali yiyip o "hûben kebîrâ"yi islemekten ödü kopan inanirlara cok kadinla evlenin!" demis oluyor. Hocam, asil burda desek ne alaka?" diyorsunuz.

Öyle değil işte. Adamlar, mal sahibi yetimleri , hele bir de güzeller se, malları için ikişer, üçer, dörder.. nikahlıyorlar. Amaç mallarına konmak. O nedenledir ki, "adaleti sağlamayacaksanız bu yetimleri nikahlamayın, başka kadınlarla evlenin; Adaleti sağlayabilecekseniz o yetimlerin yerine ikişer, üçer, dörder kadın alın, sağlayamaycaksanız bir tane ya da mülkünüz...

Aslında siz de anlıyorsunuz ama Allah'ın dinini kendinizce temize çıkarma namusunuz "öyle olamaz, böyle olmalı" dedirtiyor size. Halbuki asıl çelişki sizin ayete yüklediğiniz manadadır. Yetimlerin haklarini gözetemeyeceginizden korkuyorsaniz
size temiz kilinan kadinlarin ikiserini ve ücerini ve
dörderini
evlendirin
demenin bir anlamı olmaz. Yetimlerin haklarının gözetilmesinin, size temiz kılınmış kadınların ikişerini ve üçerini ve dörderini evlendirinle ne alakası var?

Bir de, " Ama bunda adaleti
saglayamayacaginizdan korkuyorsaniz yalnizca birini ya da
yeminleriniz kime sahipse onlari.
Darliga düsmekten
kurtulmaniz icin uygun olan budur.
  diyorsunuz. Ne demeye çalışıyorsunuz, Allah bununla ne demek istiyor, açıklayın lütfen! Adaleti sağlaymayacaksanız dediği "siz" kimsiniz? Evlendirirken adalaeti sağlayamama korkunuz nereden kaynaklanıyor? Bir tanesini dahi evlendirecekken yine de adaleti sağlamaktan korkuyorsanız yeminlerinizin sahip olduklarınızı mı evlendirin diyor? Ya onda da adaleti sağlayamayacağınızdan korkuyorsanız... Bir de kadınları evlendirirken neden darlığa düşecek oluyorsunuz? Allah ne diye böyle desin? fakir idiyseniz Allah sizi lutfundan zengin etmeyecek miydi? Açıklayın hocam!

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

Kaynak verin! 

Verdim. Ucûrehunn: kadinlarin mehirleri. Mehirlerle ilgili istisnasiz bütün ayetlerde gecen ifade bu. Hic bir ayette kadinlerin mehirleri anlaminda sadukâtihinn denmiyor. Kaynagim Kur'ân.

..."mallar zaten mal diye ayette var" desem

Biz ayet 4'ten söz ediyoruz; icinde mallar gecen ayet ise 2. Kaldi ki mallar ve kazanilanlar sonucta aynidir ama bir ayette mallar gectigi halde kazandigi da denir (Tebbet sûresi).

Yetimleri nikahlamanız söz konusu değilse, ne diye "kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikahlayasınız (sizin iddianıza göre, evlendiresiniz.)?

Bunu da acikladim. Bir daha aciklayayim mi?

Arapça metinde lafzen "yetimlerle evlenin" ve "onların dışındaki" ifadeleri yoktur, ama mefhum olarak vardır. Bunu rahatlıkla anlıyor ve görebiliyorsunuz.

Lütfen beni bagislayin, bunu siz anliyor ve görüyorsunuz ve cok ayip ediyorsunuz. Bir ya da iki ceviride ayni ayip iddia Allah'a fatura ediliyor ama onlar da yanlislarini görüp yeni basimlarda düzeltmisler.

Aslında siz de anlıyorsunuz ama Allah'ın dinini kendinizce temize çıkarma namusunuz "öyle olamaz, böyle olmalı" dedirtiyor size. 

Yine niyet okumaya basladiniz. Birakalim. Daha saglikli düsünme vakti vereyim size. Konunun niyet okuyan biriyle müzakere edilemiyecegini biliyorum.

Sevgi ile.



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Ama saptırıyorsun bile bile. Ecrin, ucûrun Kuran'da geçen her yerde kadının mihri, kadınların mihirleri anlamına geldiğini söyleyebilir misin? Ucûrun kadınların mihirleri anlamına geldiği gibi, sadukât'ın da o anlama olmadığını hangi Kuran ayeti söylüyor? Kuran'da bir kelime hep aynı manada mı geliyor?

"Kadınların mallarını bir karşılık beklemeden vereceksiniz" dedirtiyorsunuz. Tabi ki karşılık beklemeden vereceksiniz mallarını onlara. Kendi mallarını onlara vermek söz konusu iken "karşılık beklemeden verin" demenin bir anlamı yok ki. Kendi mallarınızdan vermeniz sizden isteniyorsa "karşılık beklemeden verin" denebilir ancak. 

Biz ayet 4'ten söz ediyoruz; icinde mallar gecen ayet ise 2. Kaldi ki mallar ve kazanilanlar sonucta aynidir ama bir ayette mallar gectigi halde kazandigi da denir (Tebbet sûresi)

Tamam, 4'ten bahs ediyoruz; 2'deki mallar ile 4'teki sadukât aynı mallar değildir. Mâ kesebe'ye gelince, "yaptıkları/ettikleri"dir mâ kesebe. Ve hiç bir yerde mâ kesebe/mâ kesebet, "mallar" anlamına söylenmemiştir.

Bunu da acikladim. Bir daha aciklayayim mi?

Lütfen!

Bir ya da iki ceviride ayni ayip iddia Allah'a fatura ediliyor ama onlar da yanlislarini görüp yeni basimlarda düzeltmisler.

Yani bu "ayıp iddia(!)" bana mı ait oluyor? Bir iki çeviride mi var, yoksa bütün çevirilerde mi var, dediğiniz o "ayıp iddia"? Yanlışlarını düzeltenlerin kimler olduğunu söyler misiniz lütfen, ben de bileyim yeni çevirilerini ve varsa yeni gerekçelerini.

Konunun niyet okuyan biriyle müzakere edilemiyecegini biliyorum.

Nasıl isterseniz.

Size Tavsiyem:

Nisa 127, Nisa 3 ile doğrudan alakalıdır; bu iki ayeti karşılaştırmalı okumanızda yarar var, olaki bu yanlış anlayışınızdan dönersiniz. 

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

Merhaba.

 

Bu arada

su dört soruyu cevaplamak suretiyle

bir özet yapmaya calisayim.

 

1.SADUKÂT mehirler midir?

2.Baska kadinlarin ikiseri, üceri, dörderi "yetimci"lere verilen bir rüsvet midir?

3.Nikahlayin ne demek?

4.Yeminleriniz kime sahipse onlarin 2, 3, 4'erini nikahlamanizda neden sakinca yok?

 

*

 

SADUKÂT mehir olamaz. Cünkü mehir kadinin, esine sunacaklari neler ise onlara karsilik verilir, sadukât ise karsiliksiz.

 

Tipki arinin bal vermesi gibi.

 

Arilar kaya girintilerine, agac kovuklarina, kovanlara bal yapar. Insanlar onu yerler. Arilar karsiliksiz yapar bunu. "Ben buralara bal yapayim da insanlar bana karsiligini versin!" demez.

 

Allah'in buyrugu:

 

Kadinlara

onlarin kendi sadukâtini

NIHLATEN, karsiliksiz olarak 

verin. 

 

Bakin

eger

sadukât mehir olsaydi

zevceniz olmasini istediginiz kadina

 

"Evimin hanimi olup ihtiyaclarimi karsila!" demiyecektiniz;

"Yalinizligimi paylas!" demiyecektiniz; 

"Bana cocuk dogur!" demiyecektiniz.    

 

Mümkün mü? 

 

O kadinlarin sadukâti emaneten sizdedir. Simdi sahiplerine geri veriyorsunuz. Elbet karsilik beklemeye hakkiniz yok. 

 

Kadinlar

siz onlara

kendi mallarini iade ediyorsunuz diye

size neden bedel ödesinler ki!

 

"Ama ben emaneti iyi sakladim, yatirim yapip batirmadim, hak yemedim, yitirmedim..." gibi bahanelerle karsilik beklerseniz Allah'a asi olursunuz.

 

MEHIR hibe de degildir. Cünkü hibe herkese verilir; mehir ise yalnizca es alinan kadina.

 

Arti Allah, "sadukâtihinn"in gectigi ayette evlenin demiyor. O'nun tek söyledigi, kadinlara sadukâtini verin.

 

Evlenin yok,

bosanin yok,

pazara götürün yok.

 

Allah'in o dedigine razi olmayip "Evlenin demiyor ama demek istiyor!" iddiasiyla Allah'in sözünü agzindan kapanlar en hafif deyimiyle hadlerini asarlar ve böyle böyle kendi kur'ânlarini yazarlar.

 

Alin basiniza carpin o cakma kur'âni.

 

*

 

Allah'in inanan erkeklerin korumalari altindaki yetimelerle evlenmelerini* önlemek icin "Onlarin yerine baska kadinlarin ikiseri, üceri, dörderi ile evlenin!" dedigi de kocaman bir yalan. 

 

Cünkü Allah rüsvet vermez. Bir erkegin yetimeleriyle evlenmesi kötüyse Allah onu kötü ilan eder ve yasaklar. Bakin yasaklamis (Ayet 6):

 

Yetimleri, onlar evlenme yasina erene kadar, sinayin. Kendilerini olgun gördüklerinize mallarini verin; büyüverirler diye hizla yemeyin...

 

Bu kadar acik ve net.

 

Yetimleriniz yasina erdiginde onlara mallarini derhal iade edeceksiniz ve kendilerini derhal özgür birakacaksiniz. Bir gün bile tutamazsiniz.

 

Artik ekonomik olarak ta özgür onlar. Size mecbur degiller. Niye size varsinlar? Her biri kime asik olursa ona varir. Bundan size ne? Ve sizin baska kadinlarla evlenmenizden onlara ne?

 

*

 

Nikahlayin "nkh"nin okunusuna göre ya

kendinize nikahlayin anlamina gelir (inkihû) ya da

baskalarina nikahlayin (enkihû).

 

Dogru anlam ve dolayisiyla dogru kiraat ayetlerdeki anlam örgüsünden belli olur. Biz iste onu ortaya cikarmaya calisiyoruz. Imani icten olan her müslümanin yapmasi gereken o.

 

 

Yeminleriniz kime sahipse onlar malsiz mülksüz, pes parasiz garibandir. Devlete bas vurup "Vallahi ben onlara iyi bakacagim!" diye yemin edip yüklenme belgeleri imzalamissiniz.

 

Oysa yetimeleriniz mal sahibidir. Onlarin ikisi, ücü, dördü, besi... ayni anda size gelip "Malimi geri ver ve bir babalik daha yapip beni evlendir!" derse o kadar mali bir anda denklestirmeniz mümkün olmayabilir. Eksik mal verip adaletsizlik edersiniz.

 

Yeminleriniz kime sahipse onlarin ikiserini, ücerini, dörderini, beserini, altisarini... evlendirmeniz sizin onlara mallarini aktarmanizi gerektirmez cünkü mallari yok. Adaletsizlik onun icin söz konusu degil. 

 

Sevgi ile,

Hasan Akcay

 

___________________________________

 

*Elmalili 1:

 

Eğer öksüz kızlarla evlendiğinizde onlara karşı adaletli davranamamaktan korkarsanız, hoşunuza giden diğer kadınlardan iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz. Eğer adaleti gözetmemekten korkarsanız, o zaman bir tane ile veya elinizin altındakiyle (sahip olduğunuz câriye ile) yetinin. Doğruluktan ayrılmamak için bu daha elverişlidir.

 

Elmalili 2:

 

Eğer yetimlerin haklarını gözetemeyeceğinizden korkarsanız, size helal edilen kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikahlayın ve eğer bu takdirde adaletli davranamayacağınızdan korkarsanız, o zaman bir kadın ile veya sahibi bulunduğunuz cariye ile yetinin. Bu, azmamanız, haksızlık yapmamanız için daha elverişlidir.



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

J)

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 

<< Önceki Sayfa 10 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats