HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da Dinde Olanlar/Olmayanlar
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da Dinde Olanlar/Olmayanlar
Konu Konu: BÜYÜ Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
erdalaltin
Groupie
Groupie
Simge

Katılma Tarihi: 15 agustos 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 51
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı erdalaltin

Bakara Suresi 102. ayetinde geçen büyü mevzuu, günümüzde halen hurafe yoluyla uygulanagelen büyü ile aynı kefeye konabilirmi ? Ya da şöyle sorayım; Kuran'da büyü varmı? Allah razı olsun..

__________________
17;9 - Şüphesiz en doğru yolu Kuran gösterir.
Yukarı dön Göster erdalaltin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: erdalaltin Ziyaret erdalaltin's Ana Sayfa
 
sailamasr
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 23 nisan 2005
Gönderilenler: 543
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı sailamasr

selam selam

kuranda sihir var ve yasaklanmıştır. çeşitlerini de anlatır kuran

düğümlere üfleyenler

fal okları

cinlere tapanlar (cinci bazı medyumlar)

bunun dışında yahudilerin kabalah'ını da gözönüne alırsak paganizm özentili musevilik uygulamaları (dillerini kitaba bükenler)

firavunun sihirbazlarının yaptığı gözbağcılığı

...........

yani kuranda bu konu oldukça fazla bahis bulmuştur. özellikle "dillerini kitaba bükenler.." ile açıklanan büyü çeşitleri var. çünkü hayır ve şerrin ALLAH'tan geldiğine inanmak demek büyücüler için ALLAH'tan kötülük dilemek için bazı dualar yapılması ile eşdeğerdir.

yani kötülük/büyü/sihir.... kuranda yer alır ve yasaklanmıştır. ayrıntılı tarifleri de vardır.

selam selam

 

Yukarı dön Göster sailamasr's Profil Diğer Mesajlarını Ara: sailamasr
 
erdalaltin
Groupie
Groupie
Simge

Katılma Tarihi: 15 agustos 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 51
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı erdalaltin

Şekli, nerde ve ne için kullanıldığı hususunda malumatınız varmı sevgili dostum. Cevabın ve ilgin için sonsuz teşekkür. Bu arada sesli sohbete giremiyorum.

__________________
17;9 - Şüphesiz en doğru yolu Kuran gösterir.
Yukarı dön Göster erdalaltin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: erdalaltin Ziyaret erdalaltin's Ana Sayfa
 
hanif
Yasaklı
Yasaklı


Katılma Tarihi: 31 mart 2005
Yer: Germany
Gönderilenler: 380
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hanif

SİHR,İN ( BÜYÜ) ASLI YOKTUR

Ister nazar, ister sihir olaylarinda olsun birilerinin, digerlerine bir takim esrarengiz güçlerle etki edebilecegi veya tesir yapabilecegi inanci yatmaktadir.Simdi bu inancin Kuran ile ne kadar örtüstügüne bir göz atalim.
Ilk önce sihir (türkçede büyü) ile baslayalim.
Araf suresinde bu isin mahiyeti bütün çiplakligiyla ortaya konulmustur.

(Musa) Siz atin dedi. (sihirbazlarda) atinca halkin gözlerini büyülediler ve onlara korku salarak büyük bir sihir yapmis oldular 7/116

Bizde Musaya; asani birak diye vahyettik.Birde baktilarki asa onlarin iftiralarini yutuyor.7/117

7/117 de ''y(E,FiK)un ibaresini bile isteye iftira olarak çevirdim.Her ne kadar meallerede uyduruk olarak geçsede mana olarak aynidir.Çünkü
ayni kelime Hz aise annemize zine iftirasi ile ilgili ayettede geçmektedir.

''Innellezine cau bil (IFK)i usbetun minkum''
iftira ile gelenler içinizden bir zümredir 24/11

Hepimiz gayet iyi biliyoruzki iftira; ASLI, HAKIKATI,GERÇEGI olmayan yalan bir haberdir.Sihirde aynen böyle oldugu için, Allahu teala sihirbazla
rin yaptiklarini IFTIRA
,UYDURUK olarak tanimlamistir.
Her insanin yaratilisndan gelen özelliklerinden biride korkmaktir.Peygam
ber olsa dahi .Yüce Allah bu gerçegi söyle beyan etmektedir

''(Musa) Siz atin dedi.Birde ne görsün, onlarin ipleri ve degnekleri sihirleri yüzünden kendisine gerçekten yürüyormus gibi geldi''
''Bunun için Musa içinde bir KORKU hissetti''
''KORKMA; muhakkak ki sen üstünsün dedik'' 20/66,67,68

Bir korku (grußel) filmi izlediginizi düsünün.Ister istemez etkilenirsiniz.Fakat bu etki bizzat filmin kendinde olan bir güçten degil,kendinizden kaynaklanmaktadir.Insan beyni algiladigi vizyonlari, sahtesini, hakikisini ayirt etmeksizin degerlendirmek ve bunun sonucuna göre vücuda komuta
vermek zorunda yaratilmistir.Hatta bazen öyle olurki tüylerimiz bile diken diken olur. Iste bu durum beynin komutasinda harekete geçen sinir sisteminin killarin etrafindaki kaslari gerginlestirmesinden meydana gelmektedirHatta böyle bir vizyon olmadan bile insan beyni, vücutta büyük tahribatlar yapabilecek niteliktedir.Uzun bir müddet asiri derecede üzülen ve düsünen bir insan düsünün.Bunun sonucunda beynin komutasiyla vücuttaki kimyevi denge bozulur ve vücudun savunma sistemi devre disi kalir. Savunma sisteminin devre disi kaldigi bir vücudun ise hastaliklara maruz kalmamasi olanak disidir.Böyle kisilerin vereme yakalandiklari ve hatta bazilarinin saçlarinin beyazladigini hayatimizda çogu kez müsahede etmek
teyiz. Bu sekilde hastalanmis kisilere disaridan herhengi bir müdahele ise söz konusu degildir
Böyle bir film izlenmeye devam edildigi halde,etkilenmemeye çalismak yerine ekrani kapatmak en iyi yöntemdir.
Eger bizler, insanlarin sihir adi altinda sergiledikleri safsatalara Yüce
Allahin zikrine uyrak, IMAN EKRANINI kapatirsak, dünyanin sihirbazlari da bir araya gelse, kilimizi dahi kipirdatamayacaklarini bilmis oluruz.
Kurana .inanmayan insanlar bile, (amerikali avrupali) yapilan bu gösterile
rin asli olmadigini bildikleri ve bu tür gösterileri (show) sadece bir eglence olarak olarak seyrettikleri halde,müslümanim diyenlerin, yapilan bazi sihirolaylarinin asli olduguna inanmalari gerçekten çok üzüntü vericidir.Maalesefki alim geçinenenlerde Kuranin bu açik beyanina ragmen,sihrin
asli olduguna inanmislar ve bunun mantiki bir sonucu olarakta,
''BÜYÜ YAPMAK HARAMDIR FAKAT YAPILAN BÜYÜYÜ BOZDURMAK CAIZDIR'' fetvasini uydurmuslardir.

Peki aslı olmayan bir şeyi bozdurmak nasıl oluyor bu da ayrı bir soru.İşte burda insanları sömürmek isteyen sahtekarların foyası meydana çıkıyor. Bu sahtekarlardan genelde şu cümleleri duyarsınız.

Aman efendim bunun ticaretini yapıyorlar, dikkatli olmak lazım bu yüzden bu işin ehline gitmek gerek.
Oysaki kurana göre bu işin ehli mehli yoktur bunların tamamı da sahtekar şarlatanlardır.

Büyünün aslı olduğuna inananlar şu ayeti delil olarak ilerri sürmektedirler. bu ayet kuranın bütünlğünden koparılarak anlaşılmaya çalışılınca ister istemez böyle bir sonuca varmak mümkün gözükmektedir. ancak ne varki ayette zannettikleri gibi büyünün aslı olduğuna dir herhangi bir işaret yoktur. gelelim ilgili ayetin izahına,

"Seytanlarin Süleyman'in hükümdarligi hakkinda söylediklerine uydular. Oysa Süleyman kafir degildi, ama insanlara sihri ögreten seytanlar kafir olmuslardi. Babil'de,iki iktidar sahibi (yahudi hahamı) Harut ve Marut'a bir sey indirilmemisti. Bu ikisi "Biz sadece imtihan ediyoruz, sakin inkar etme" demedikçe kimseye bir sey ögretmezlerdi. Halbuki bu ikisinden, koca ile karisinin arasini ayiracak seyler ögreniyorlardi. Oysa Allah'in izni olmadikça onlar kimseye zarar veremezlerdi. Kendilerine zarar verecek, faydali olmayacak seyler ögreniyorlardi. And olsun ki, onu satin alanin ahiretten bir nasibi olmadigini biliyorlardi. Kendilerini karsiliginda sattiklari seyin ne kötü oldugunu keske bilselerdi!" (Bakara 2:102)

... Harut ve Marut’ Babil’de -ki burasi Irak’ta Firat nehri üzerinde bulunan bir sehirdir.- dis görünüsleriyle salah ve takva sahibi olarak taninan ve halka sihir ögreten iki yahudidir Insanlarin saf inançlari bu iki kisi hakkinda öyle bir noktaya ulasmisti ki, onlarin semadan inmis iki melek olduklarini ve sihri Allah’tan gelen vahiy ile insanlara ögrettiklerini saniyorlardi. Bu iki adamin sahtekarliklari öyle bir dereceye varmisti ki insanlarin kendileri hakkindaki saf inançlarini sürdürmelerini saglamak için kendilerinden sihir ögrenmek isteyen herkese, "Biz bir fitneyiz. Sakin inkar etme"; yani "Kuskusuz biz imtihan vesilesiyiz; seni deniyor, imtihan ediyoruz ki bununla (sihir ögrenmekle) sükür mü, küfür mü ediyorsun, ortaya çiksin. Biz sana küfre düsmemeni tavsiye ederiz." diyorlardi. Bunu; halk, bilgilerininilahi, sanatlarinin ise ruhani oldugunu ve aslinda iyilik etmekten baska bir maksatlari bulunmadigini zannetsinler diye söylüyorlardi. Tipki günümüzde de bir takim deccallerin yaptigi gibi. Bunlar da zanlarinca sevgi ve nefret için kendilerine muska yazmayi ögrettikleri kimselere; "Sana evli bir kadini, kocasindan baska bir erkege yöneltmek için yazmamani tavsiye ederiz." Seklinde evham ve uydurmadan baska bir gerçegi olmayan seyler söylerler.

Yahudilerin bu hususta bir çok hurafeleri vardi. Öyle ki Harut ve Marut’a, sihir ilminin Allah’tan indigine ve onlarin insanlara sihir ögretmek için gelen iki melek olduklarina inaniyorlardi. Iste bunun üzerine Kur’an ayetleri sihrin semadan indigi seklindeki iddialari hakkinda onlari yalanlamak ve hem sihri hem de onu ögrenen ya da ögreten kimseleri zemmetmek için geldi.

"Yuallimune’n-nase’s-sihira ve ma unzile ala’l-melekeyni" ifadesinde geçen "ma" burada, (olumsuzluk bildirir).

"Onlar bu ikisinden koca ile karsinin arasini açacak seyler ögreniyorlardi." Sözü sembolik bir anlatimdir ve böylelikle yapilan is en çirkin sekliyle ortaya konmus olmaktadir. Yani yaptiklari bu is öyle bir raddeye gelmisti ki, artik kari-koca gibi toplumun en güçlü birimi olan aileyi onunla parçalama imkanini elde etmeyi, çesitli hileleri ve bozgunculugun yollarini ögreniyorlardi.

Karı ve kocanın arasını ayırmak için insanların zannetiği gibi uzaktan komanda esrarengiz güçlerin olması gerekmez.Karı ve kocayı birbirine düşüreek olumsuz propaganda bunun için yeterlidir. Nitekim bunun örneklerine günümüzde çoğu kez şahit olmaktayız


Özet olarak bu ayetin manasi basindan sonuna kadar su sekilde anlasilmaktadir:

Yahudiler Kur’an’i yalanladilar ve ondan yüz çevirdiler. Kur’an’a karsilik Hz. Süleyman ve mülkü hakkinda, onlarin çarpik zihniyetli alimlerinden isittikleri hurafeler ve efsaneleri(1) yaymaya çalistilar. Hz. Süleyman (as)’in küfre girdigini iddia ettiler. Oysa Hz. Süleyman (as) küfre girmemisti. Fakat onlarin tabi olduklari seytanlari (önderleri) küfre girdiler ve insanlara sihri ögretmeye ve sihrin Harut ve Marut’a indigini iddia etmeye basladilar. O ikisini melek olarak isimlendirmislerdi. Onlara hiç bir sey indirilmedigi halde, insanlara kendilerinin salihlerden olduklari zannini yerlestirdiler. Halkin, onlari iyilik etmekten baska maksatlari olmayan ve kendilerini küfürden korumaya çalisan kimseler olduklarini sanmalari için ugrastilar. O ikisinden ögrendikleri hile ve desiseler, kendilerinin insanlar arasina tefrika sokabileceklerine halki inandiracak derecedeydi.

Görüyorsunuz ki ifadelerin hepsi burada zemm (kinama, yerme) içindir ve ayetin Harut ve Marut’un medhi, övgüsü hakkinda varid oldugu düsüncesi dogru degildir. Bunlarin yani yukaridaki sözlerimizin dogruluguna, Kur’an’in Allah indinden insanlara bir sey ögretmek için -peygamberlere indirilen vahiy disinda- yeryüzüne melek indirildigini reddetmesini gösterebiliriz. Kur’an, insanlara talim için kendi cinsinden birinin gönderildigini sarih nasslarla ortaya koymaktadir: "Senden önce, insanlarin disinda elçi göndermedik; onlara vahyediyorduk. Bilmiyorsaniz zikir/vahiy ehline sorunuz." (Enbiya 21:7) Yine Melek indirilmesi seklindeki istekleri Kur’an geri çevirmistir: "Ona bir melek indirilmeli degil miydi!," diyorlar. Bir melek indirseydik, is bitirilmis olurdu. Onlara zaman da verilmezdi." (En’am 6:8) Furkan Suresinde de Allah teala söyle buyurmaktadir: "Söyle dediler: "Bu ne biçim peygamber ki yemek yer, sokaklarda gezer? Ona, beraberinde bulunup uyaran bir melek indirilseydi ya! Yahut, kendisine bir hazine verilseydi, veya beslenecegi bir bahçe olsaydi ya!" Bu zalimler, inananlara: "Siz sadece büyülenmis bir adama uyuyorsunuz" dediler. Sana nasil misaller getirdiklerine bir bak! Onlar sapmislardir, yol bulamazlar." (Furkan 25:7-9)


SEYTANLAR CINLER INSANLARA MUSALLAT OLABILIRLERMI

''(iblis) Beni azginliga mahkum ettigin için bende andolsunki,dogru yolun üzerinde duracagim dedi''


''Sonra andolsunki onlarin önlerinden arkalarindan,saglarindan ve sollarin
dan gelecegim.Onlarin çogunu sükreder bulamayacaksin'' (7/16,17)

Bu ayetleri seytanin cinlerin insanlara musallat olma seklinde anlamak dogru degildir.Onlarin yapabildikleri Nas 5te beyan edildigi gibi sadece vesvese vermek seklindedir ki bu gerçegi Allahu Teala söyle beyan etmekte
dir.

''sesinle onlardan gücünün yettigini yerinden oynat.Süvarilerinle piyadelerinle üzerlerine yaygarayi bas. Mallarina ve evlatlarina ortak ol.
Onlara (bos)vaadlerde bulun.Fakat seytan onlara batildan baska bir sey vad etmez.''
''Muhakkak ki benim kullarim üzerinde hiç bir gücün(SULTAN) yoktur. Vekil olarak Rabbin yeter.'' (17/ 64,65)

Son ayetin metnindeki SULTA kelimesi çok dikkat çekicidir.Sulta bir seyi baskalarina, ister istemez zorla yaptirim gücüne yetkisine sahip ola
maya denir.

 

Diger ayetlerde de Allahu Teala söyle buyurmaktadir

''Andolsunki iblisin onlar hakkindaki zanni dogru çikti.Müminlerden bir firka hariç ona tabi oldular''
''Halbuki iblisin onlar üzerinde hiç bir gücün (SULTA) yoktur. lakin biz ahirete iman edenle onda süphe edeni ayird etmek için (ona müsade verdik)
Rabbin her seyi gözetleyendir(Sebe 20,21)


Burada söyle bir soru sorulabilir.Peki cin çarpmasi inanci nerden kaynaklanmaktadir?

''Faiz yiyenler (kabirlerinden) seytan çarpmis,dokunmus kimselerin kalktigi gibi kalkarlar. Bunun sebebi,alisveris aynen faiz gibidir demeleri
dir.Halbuki Allah alisverisi helal, faizi haram kilmistir.'' (2/275)

Bu ayetteki seytan çarpma,dokunma ifadesi bir deyimdir,bir benzetmedir.Söyleki;
Seytanin vesveselerine kulak vererek hayatlarina yön verenlerin sirke düsme
si kaçinilmazdir.Allahin haram kildigina helal diyenlerde müsrik olduklari için diger müsriklerle ayni kefeye konulacaklar demektir..

Maalesef çogu insanda olan genel bir zaaftir bu.Kuranin bütünlügü içeri
sinden bu ayeti cimbizlayarak çikarip gerçek anlamda seytan çarpmasi seklinde anlamislardir.Bu ayeti gerçek anlamda seytanin çarpmasi seklinde anlamak asla dogru olamaz. Zira tevhide dokunan bir tarafi vardir.


Allahu Teala diger ayetlerde açik açik, seytanin bir yaptirim gücü,Sultasi olmadigini söyleyecek,sonra bu ayette gerçek anlamda çarpmadan bahsedecek.Böyle bir sey çeliski olurki,Allahu Teala böyle noksanliklardan münezzehtir.
Buraya kadar gördükki ne sihirbazlarin nede seytanlarin,insanlara esrarengiz güçlerle musallat olma yetkisi yoktur.

HASED NAZAR


113-Felak: 4: Ve dügümlere nefes eden büyücülerin serrinden (Ve min serrin neffasati fil ugad)
Bu ayette bir 'ugad'tan (dügüm) ve bir 'neffasat'tan (nefes edenlerden) söz edilmekte.
Dügüm bir BAGdir. Bu her çesit BAG olabilir. Evlilik bagi, aile bagi, faaliyet yapanlarin baglari, toplumsal bag vs.
Bu baglari koparmak için çalisan neffasat'ler vardir. Yani bu baglari koparmak için bütün gücü ile nefes harcayan insanlar vardir. Misal olarak kari-koca arasini ayirmak için çalisan dedikoducu kadinlar maalesef toplumumuzda çoktur ve bunlar nefes harcayarak yani dedikodu yaparak evlilik baglarini kolayca koparabilmeyi basarmaktadirlar. Ama bunlarin basarisi nefesin olagan üstünlügünden kaynaklanmamaktadir. Kari-Koca bu dedikodulara kendilerini verdiklerinden, kendilerini kaptirdiklarindan o güzel baglari koparabilmektedirler. Kendilerine güvenen bir kari-koca için dedikodularin hiç bir etkisi yoktur, olamaz da zaten.
Bu etkileme diger baglar için de aynen geçerlidir.

Yeniden tekrarliyorum: Büyü ve nefes harcama iman eden (Allah' güvenen) kisiler için hiçbir etkisi yoktur. Çünkü müslümanlar bunlarin etkisinin hiçbir sekilde gerçek degil, baglari koparmak için harcanan nefesler olduguna inanirlar.

3.Nazar: Arapça bir kelimedir ve gözle bakmak anlamindadir.
Insanlar baska insanlari sert bir bakis ile etkileyebilirler. Ama bu etki gözün olaganüstü bir etkileyici sinyal saçtigindan degil, karsi tarafin o bakistan çikardiklari sonuçlardan kaynaklanmaktadir. Misal olarak bir baba kendi çocuguna sert baktiginda onu bakisi ile etkiler. Çocuk neden babam bana sert bakti? Acaba bana kizdi mi? Beni dövecek mi? gibi hislere kapilir. Bunlarin hepsi gözün/bakisin (nazarin) dogal etkisidir. Bunlar sadece karsi tarafin algilayisi nisbetinde diger tarafi etkiler. Asil olarak gözden kaynaklanan etkiler degildir.
Iman edenler yaptiklarindan ve yapacaklarndan emin olduklari için karsi tarafin göz ve bakis (nazar) ile birakmak istedikleri etkiler bosa gider. Bu bakislar iman edenleri etkileyemez, çünkü bunlarin asli yoktur. Kim bizleri nazari ile devirecekmis? Gelsinler ve isterlerse milyonlarca insanlar olsunlar ve bizleri nazarlari ile etkilemeye çalissinlar. Ben karsi durmaya hazirim ve tüm iman edenler buna hazirdir.
Bu açidan nazar denen bu olay bizler için geçersizdir. Tabiki etkilenmeye müsait olanlari etkileyebilir. Ama bu nazarin etkisinden dolayi degil, karsi tarafin etkiye müsait olmasindan kaynaklanmaktadir.

Düsünün ki sizinle ayni devlet dairesinde beraber çalisiyoruz.Siz benden daha kidemlisiniz ve maasiniz benden dolgun.Eger ben sizdeki bu nimete
hased ederde bu seytani duygularima Allah korkusuyla gem vuramazsam, sizin hakkinizda öyle senaryolar hazirlarim,öyle propagandalar yaparimki,
sonuçta sizi isten bile attirmayi basarabilirim.Nitekim böyle olaylar hayatimizda sikça meydana gelen seylerdir.Iste benim sizin hakkinizda böyle davranmam sizin için büyük bir serdir.Yoksa halkin geleneginde yer alan ve HASED EDEN KISILERIN GÖZLERINDEN FISKIRAN
ESRARENGIZ ISINLAR seklindeki nazar inancinin Islamda yeri yoktur.

H bir kimsenin baska kimselere esrarengiz güçlerle musallat olma yetkisi yoktur.Insanlar Allahin zikrine (Kurana) kulaklarini ve gözlerini kapadiklari için böylesine safsatalara inanmakta ve sonuç olarak kendi kendilerini büyülemekte, kendi kendilerini çarpmakta,kendi kendilerine nazar degdirmektedirler

 

 

 

Yukarı dön Göster hanif's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hanif
 
hanif72
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 23 eylul 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 36
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hanif72

BÜYÜ ŞEYTANA ULAŞTIRAN YOLLARDAN BİRİDİR İNSANI ÖLDÜREN BİLE BÜYÜ OLDUĞU İDDİA EDİLMEKTEDİR (ALLAHIN VERDİĞİ CANI ALLAH ALIR) FAKAT ADAMLARIN İFADELERİ ENTERESAN BANA PARASINI VER BEN ÖLDÜRÜRÜM BENİ İLGİLENDİRMEZ BEN PARAMA BAKARIM KARŞISINDAKİ SANKİ SİNEKDEN BAHSEDİYOR KAPKARA NEFSLER SÖZKONUSU KURANDA LANETLENMİŞ YASAKLANMIŞDIR
Yukarı dön Göster hanif72's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hanif72
 
hanif
Yasaklı
Yasaklı


Katılma Tarihi: 31 mart 2005
Yer: Germany
Gönderilenler: 380
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hanif

hanif72 Yazdı:
BÜYÜ ŞEYTANA ULAŞTIRAN YOLLARDAN BİRİDİR İNSANI ÖLDÜREN BİLE BÜYÜ OLDUĞU İDDİA EDİLMEKTEDİR (ALLAHIN VERDİĞİ CANI ALLAH ALIR) FAKAT ADAMLARIN İFADELERİ ENTERESAN BANA PARASINI VER BEN ÖLDÜRÜRÜM BENİ İLGİLENDİRMEZ BEN PARAMA BAKARIM KARŞISINDAKİ SANKİ SİNEKDEN BAHSEDİYOR KAPKARA NEFSLER SÖZKONUSU KURANDA LANETLENMİŞ YASAKLANMIŞDIR

Ağzın çok laf yapıyor ama laf yapıyor sadece.Bu işler öyle iddia ile middia ile olmaz.Büyüyle insan öldürüyorlarmış.

Aha işte ben meydan okuyorum dünyanın tüm büyücü sanılan şarlatanlarına bırakın beni öldürmeyi kılıpı kıpırdatsınlar bakalım.

 

Öyle bir şey olsaydı başta sizin şeyhiniz iskender hanifleri toptan öldürürdü. Şimdi de diyeceksin ki olurmu öyle şey canım iskender haram olan şeyi yapmaz

 

Tabi tabi haram işlemezde şirki deve yüküyle götürür.İki boyutlu sahte bir ilaha inanan sapık büyü yapmaktan mı korkacak

Bakın işte size fırsat. Madem ki büyü var büyüleyin bizi size inanalım gitsin ha ne dersin

Yukarı dön Göster hanif's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hanif
 
hanif72
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 23 eylul 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 36
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hanif72

YA ARKADAŞ SİZ SAPIK FALANMISINIZ HER KONUYU FARKLI YÖNE ÇEKİYORSUNUZ ŞİMDİ NE ALAKA LAFI NERDEN NEREYE TAŞIDIN SONRADA ONUN HAKKINDA HİÇBİRŞEY SÖYLEMEYİN REKLAMINI YAPMAYIN DİYORSUNUZ ADAM GİBİ SOHBET YAPMA ÖZÜRLÜSÜMÜSÜNÜZ

 BENİM GÖRÜŞÜM BU SAYGI UY BEN SENİN GÖRÜŞÜNE SAYGI DUYUYORSAM SENDE BENİM GÖRÜŞÜME SAYGI DUYMAYI ÖĞREN ALMANYADA BUNLARI ÖĞRETMİYORLARMI NASIL MEDENİYET

Yukarı dön Göster hanif72's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hanif72
 
Sky Walker
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 05 mayis 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 66
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Sky Walker

Selam ;

113.4 Ve min şerrinneffasati fiyl'ukad

68.51 Ve in yekadulleziyne keferu leyuzlikuneke biebsarihim lemma semi'uzzikre ve yekulune innehu lemecnunun.

Büyü ve nazar için bu ayetlerin incelenmesinin faydalı olacağı kanısındayım .

Tüm dostlara saygılar ;

Yukarı dön Göster Sky Walker's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Sky Walker
 
tamerselin
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 123
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı tamerselin


 

BÜYÜ

Dinimizde büyünün yeri var mı?

Diye soranları takdir ediyorum. Çünkü çoğunluk insanlar, böyle bir soruyu sorma ihtiyacı bile duymadan inanıyor ve yaşıyor.

Hayatları kabusa dönen nice insan tanıyorum bu batıl inanç uğruna.

Uykuları kaçan ve korku nöbetleri geçiren...

Hepte konuşmaya, tartışmaya başlarken şu cümleleri kuruyorlar:

“Ama, Yahudiler Peygamberimize büyü yapıp, yataklara düşürmediler mi?

Felak ve Nas Sûreleri bu yüzden inmedi mi?”

-Hayır!

Bildiklerimizin çoğu yanlış ve uydurma şeyler.

Felak ve Nas Sûreleri Hz. Osman’ın ve Caferi Sadık’ın Mushaflarında Mekke Döneminin ilk yıllarında inen 19 ve 20. sûreler olarak yer alıyor.

Allah’ın Resulünü, Allah’ın koruma sözüne rağmen Yahudilerin büyüsüne kapılacak kadar zavallı bir konuma düşürmek bir Yahudi hilesi değilse,                      

Peki Kur’an büyü ve sihir konularında ne diyor?

Müslüman hamakatı olsa gerek…

Kur’an-ı Kerim’in Bakara Sûresi 102. ayeti kerimesinde Süleyman Aleyhisselam ile ilgili kıssada sihir/büyü konusu geçer:

“Onlar şeytanların Süleyman’ın saltanatı hakkında uydurdukları şeylere tabi oldular.

Oysa Süleyman kafir değildi. Fakat insanlara sihri öğreten şeytanlar kafir idi.

Onlar insanlara büyüyü Babil'deki iki meleğe, Harut ile Marut’a indirileni öğretiyorlardı. O ikisi:

-Biz bir imtihan vesilesiyiz, sakın kafir olma! demedikçe, hiç kimseye bir şey öğretmiyorlardı.

O ikisinden karı ile kocanın arasını ayıracak şeyler öğreniyorlardı.

Allah’ın izni olmadıkça bununla kimseye zarar verecek değillerdi.

Onlar kendilerine faydalı olanı değil zararlı olanı öğreniyorlardı.

Andolsun onlar o büyüyü satın alanın ahirette bir nasibi olmadığını gayet iyi biliyorlardı.

Kendilerini sattıkları şeyin ne kadar kötü olduğunu keşke anlasalardı!”

Bu ayet hakkında farklı tefsirler var. Ancak biz öncelikle büyünün ne ve nasıl etkili olduğu ile ilgili bir iki temel bilgi verelim.

Büyü yada diğer adıyla sihir bir göz boyama ve “aldatma” sanatıdır. Gerçek araçlarla yapılır ve insanları hayali görüntü ve imgelerle etki altında bırakır. Hz. Musa, sihirbazların ellerindeki ipleri atıp yılan gibi hareket ediyor görünmesiyle korkup, kaçmaya yeltenmiş; Allahu Teala’nın:

“-Ey Musa, korkma! Benim yanımda peygamberler korkmaz!” (Neml:10) uyarısıyla muhatap olmuştu.

Allahu Teala, onların yaptığının bir göz boyaması ve aldatmaca olduğunu, yılan gibi gördüğü şeylerin aslında bir ip olduğunu unutmamasını, dolayısıyla kendisini etkileyemeyeceğini göstermişti.

Büyü veya sihrin etkisi görüldüğü gibi maddi değil; manevidir. Bu manevi etki de ancak, onu gerçek sanıp, korkmak ve o büyü ve sihirde güç vehim etmekle gerçekleşir.

Şimdi yukarıdaki Süleyman Aleyhisselam’la ilgili ayete bir kez daha baktığımızda şu sonuçları görürüz:

1.        İnsanlara büyücülüğü öğretenler şeytanlardır.

2.        Babil’deki iki melek bir imtihan vesilesi idi. (Bu bölümle ilgili farklı yorumlar ve okuyuşlar vardır. Bir kısım müfessir “Babil’de Harut ve Marut adlı iki meleğe bir şey indirilmedi.” diye okurken, bir kısmı ayette adı geçenlerin melek değil “melik” olduğunu söylemektedirler. İbn-i Abbas’ın okuyuşu da bu yöndedir. Yani yaptıkları işte meleke kazanmış, ustalaşmış kimseler anlamına gelir. Melek olarak okunsa bile onlar belli bir misyonu yerine getirmek için görevlendirilmişlerdi. Onlar, büyü işinin nasıl yapıldığını gösterirken, püf noktalarını ve özelliklerini öğretiyorlardı. Ancak kötü niyetli kimseler öğrendikleri bu bilgileri, saf ve cahil insanları aldatarak, onların sırtından para kazanmak veya insanları birbirine düşürerek kendilerine muhtaç duruma sokmak için kullanmışlardı. 

3.         Dolayısıyla üç beş kuruşluk dünyevi fayda karşılığında ebedi hayatı kaybetmişler; Cehennem azabını kazanmışlar ve en büyük hüsrana uğrayanlardan olmuşlardı.

4.        Bu sihirle Allah’ın izni olmadan kimseye zarar veremezlerdi.

Görüldüğü gibi; sihir, büyü yapmakla başkalarına kesin zarar verebileceklerini sananların unuttukları bir şey “Allah’ın izni” konusudur.

Allah, doğadaki her şeyi belli kanunlar ve kurallar üzere yaratmıştır. Dolayısıyla yapılan her şey bu kurallar içerisinde etkili yada etkisiz olur. Örneğin tarlaya mevsiminde dikilen tohumlardan ürün alınırken, kış ortasında veya yaz sıcağında saçılanlar heba olup gider. Yağmur yağıp tohumların çillenmesi de Allah’ın iznine bağlıdır.

Büyü ve sihir de bunun gibidir. Göz yanılması ve inanç kaymasının da belli şartları vardır.

Bir bardağın içindeki sağlam kaşığın kırık görünebilmesi için ona belli bir açıdan ve bardağın içinde belli bir miktar su varken bakmak gerekir.

Büyünün de etkili olması için kendisine büyü yapılanın zaaf içinde, cahil ve vesveseye açık olması gerekir. Onun için Müslümanlar “İnsanların kalbine vesvese sokanların şerrinden Allah’a sığınırlar.” Allah’a sığınanlar, hem büyünün etkisinden hem de vesveseden kurtulurlar. Zaten vesveseden kurtulunca, birilerinin bir şeylere üflemeleriyle kendisine bir zarar vermelerinin mümkün olmadığını anlarlar ve şeytanların etkileyeceği manevi boşluk oluşturmazlar, fırsat vermezler.

İnsanlara zarar vermek için yapılan büyü çeşitlerine şöyle bir bakarsak;

a.        İp, saç teli gibi şeylere düğüm atıp onlara bazı ayetleri okuyup üflemek,

b.        Yumurta ve benzeri yiyecek ve içeceklere okuyup üfleyip bunları etkilenmesi beklenen kimselere yedirip içirmek,

c.        Eski giysi, kullanılan eşya gibi nesnelere bir şeyler mırıldanıp, üzerinde etkisinin oluşmasını bekledikleri zatın üzerinden geçeceği bir yere gömmek,

d.        Bir kağıda bir şeyler yazıp, üzerinde taşıtmak, suya attırıp suyunu içmek, içirmek gibi yollarla yapılıyor.

Şimdi tüm bunları yaparken en çok yararlanılan şey nedir?

Kutsal okumalar ve sihirli sözcükler. Kutsal okumaları da Müslüman toplumlarda büyük bir oranla Kur’an metni teşkil ediyor. Peki Allah’ın üfürükçülerin ve büyücülerin, cinci hocaların okumaları için indirdiği özel ayetler mi var; yada bunlar ne okurlar?

 Tabi ki, büyücülerin yaptığı bu çirkin ve kötü işleri “küfür” olarak niteleyen ve onların ahirette bir nasibinin olmadığını açıklayan Allah’ın onların okuması için ayetler, sözler indirmiş olduğunu düşünmek pek akıl karı olmasa gerek..

Allah’ın lanetlediği bir şeyden Allah’ın ayetlerini alet ederek gizli güçler vehmetmek ancak şeytanın aklına gelir. O da insanları dinden çıkarır. Akılsız ve aptal bir konuma getirir. Kendi oyuncağı yapar.

Peki, Allah’ın sözleri değil de cinlerin ve şeytanların sözleriyle, onları kullanarak bir etki çemberi oluşturulamaz mı?

Bunu iddia edenler zaten o büyücüler, üfürükçüler…

Kur’an’a inanan bir Müslüman şunu bilir ki, “Şüphesiz ki, onun (Şeytanın) iman edenler ve Rabbine güvenenler üzerinde hiçbir gücü yoktur. Onun nüfuzu, sadece kendisini veli edinenler ve (Allah’a) şirk koşanlar üzerindedir.” (Nahl: 99-100)

Bu ayete inananlar üzerinde oluşturamayacağına göre geriye batıla inananlar kalıyor ki biz de zaten asıl etki alanlarının onlar üzerinde olduğunu daha önce söylemiştik.

Büyü ve sihir konusundaki batıl inançlar, maalesef Kur’an’ın anlamını okumayan, dinin gerçeklerini Kur’an’da değil de üfürükçülerde arayan toplumumuzun geniş bir kesimini esir almış vaziyettedir. Bu en fakir ve kırsal kesimlerden en sosyo- ekonomik düzeyi yüksek kesimlere kadar böyledir. Her kesimin kendine göre büyücü yada büyü çözen hocaları vardır. Aslında büyücülerin büyük çoğunluğu büyü çözme hocası olarak karşımıza çıkar. Önce insanlara büyü konusunda yanlış ve saptırıcı bilgiler verirler; sonra da kendilerini kurtarıcı olarak lanse ederler. Sonra da gelsin paralar…

Bir kısmı da “istemem, yan cebime koy”culardandır. Kesim kesmez. “Ne verirsen elinle o gider seninle!” imasında bulunur…

İşin ekonomik boyutu bir yana insanların üç beş kuruşunu da büyücülere, cinci hocalara kaptırsalar ne olur. Zaten kimlere neler kaptırmıyorlar ki denebilir. Ancak, asıl tehlike “batıla iman ederek dinden çıkmak” ve “sosyal hayatta en yakınlarıyla kuru bir şüphe ve vesvese üzerinden düşman hale gelmektir.”

Şeytanın oyuncağı olduğu için bu iğrenç mahluklara muhtaç olup, kapısını çalan cahil ve gariban kimselere genellikle onların ilk sözleri “sana büyü yapılmış; hem de en yakınların ve hiç ummadığın kimseler tarafından…” Bizim zavallı kurbanımız bu ummadığı kara kehanet karşısında, en güvendiği yakınlarına olan  sıcak duygularını ve güvenini kaybetmeye başlar, “Demek ki, güvendiğimiz dağlara karlar yağmış”, “Hiç ummazdın ondan, beni sırtımdan hançerledi.” gibi, yavaş yavaş yeşeren kin ve nefret tohumları, zaman içinde  meyvelerini vermeye başlayacak, ömür boyu süren gelin kaynana çekişmelerinin, kardeş kavgalarının fitilini ateşleyecektir.

Kuru bir şüphe, çirkin bir oyun ve cehaletin dinselleşmiş hali.

Artık bu girdaptan kurtulmak gerek.

Bu hipnozdan uyanmak gerek.

Uyuşturan, felç eden, zehirleyen, öldüren mikroplara karşı Kur’an ilacını almak gerek.

Kur’an’ın sağlık kaynağı, esenlik kaynağı olduğunun farkına varmak gerek.

Okuyup, üfleyip ölüler diyarına yollamak yerine; okuyup, anlayıp, yaşayarak aydınlanmak ve dünya ve ahiret mutluluğuna  vesile kılmak gerek.

“ Deki:

-Hak geldi, batıl yıkıldı. Zaten batıl yıkılmaya mahkumdur. Kur’an’dan müminler için şifa ve rahmeti indiriyoruz. (Ama) Bu, zalimlere de hüsrandan başka bir şeyi artırmıyor.” (İsra Sûresi, 81-82)

Şeytan ve yandaşları Kur’an’ı insanları hüsrana sevketmek için kullanıyor.

Ya siz, onu dünya ve ahiret kurtuluş ve mutluluğunuz için kullanıyor musunuz?

NLERLE İLGİLİ BİLGİLER

Cin kelimesi Kur'an’da  22 kez, aynı kökten türeyen ve eskilerin “delirmiş” anlamında kullandıkları “cinnet” kelimesi 10 kez, özellikle Hz. Peygamber’i küçük düşürmek ve aşağılamak için kullanılan ve “cin” kelimesi ile aynı kökte olan ve yine “delirmiş” anlamında kullanılan “mecnun” kelimesi de 11 kez geçmektedir. Aynı kökten türeyen “cân” kelimesinin hem cin hem de yılan anlamı vardır ve bu kelime de Kur'an’da 7 kez tekrar edilmektedir. Bunun 5 tanesi “cin” anlamındadır. Böylece toplam: 48 kez anılmaktadır.

Kur’an’da cin kelimesinin geçtiği ayetler ve dile getirilen gerçekler:

Cinleri Allah’a Şirk koştular:

“Allah'ın yarattığı cinleri O'na ortak koştular. Cahilce O'nun için oğullar ve kızlar icat ettiler. O, onların vasıflandırdıklarından münezzeh ve çok yücedir.” (6/En’am: 100)

 

Her Peygambere düşman insan ve cin şeytanları:

“ Böylece, Biz, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. Birbirlerini aldatmak için yaldızlı sözler telkin ederler, Rabbin dileseydi bunu yapamazlardı. Öyleyse onları uydurdukları şeylerle başbaşa bırak.” (6/En’am: 112)

 

Birbirini Yoldan Çıkaran İnsanlar ve Cinler:

“Allah, hepsini toplayacağı gün:

-Ey cin topluluğu, insanların çoğunu yoldan çıkardınız, der. Onların dostları olan insanlar ise:

-Rabbimiz, birbirimizden istifade ettik ve bizim için belirlediğin sonuca ulaştık, derler.

-Cehennem, Allah'ın dilemesi dışında, sizin ebedi kalacağınız mekanınızdır" der. Şüphesiz Rabbin hakimdir, bilendir.

İşte böyle, zalimleri işledikleri sebebiyle birbirlerinin dostu yaparız..

-Ey cin ve insan topluluğu içinizden size ayetlerimi anlatan ve sizi bu gününüze kavuşmakla uyaran Resuller gelmedi mi?

-Kendi aleyhimizde şahidiz, diyecekler. Dünya hayatı onları aldattı da kafir olduklarına kendi aleyhlerine şahitlik ettiler.

Bu, halkı habersizken, Allah'ın haksız yere ülkeleri helak etmemesinden dolayıdır.” (6/En’am:128-131)

 

Ateşe Girecek Cin ve İnsanların Birbirine Bedduası:

“Allah:

-Sizden önce geçen cin ve insan toplumları içinde ateşe girin! der. Her toplum da girdikçe kardeşini lanetler.

Sonunda hepsi orada bir araya gelince, sonra gelenler, öncekiler için:

-Rabbimiz, işte bizi bunlar saptırdılar. Onlara ateşten azabı kat kat ver! derler.

Allah: Herkese kat kat azap vardır, fakat, bilmiyorsunuz, der. Öncekiler ise, kendilerinden sonra gelenlere:

-Sizin, bizden bir üstünlüğünüz yoktur, siz de kazanmış olduklarınıza karşılık azabı tadın!" derler.” (7/A’raf: 38-39)

 

Cinler ve İnsanlar Niçin Cehennemlik kılınmıştır?

Cinlerden ve insanlardan çoğunu cehennemlik kıldık. Çünkü onların kalpleri vardır. Onunla anlayış göstermezler. Gözleri vardır, onunla görmezler, kulakları vardır, onunla işitmezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta onlardan da aşağıdırlar. İşte onlar gafillerdir.” (7/A’raf: 179)

“Yalnız Rabbinin merhamet ettikleri bunun dışındalar. Esasen, Onları bunun için yarattı. Rabbinin "Cehennemi  tamamen cin ve insanlarla dolduracağım." diye buyurduğu söz yerine gelmiştir.” (Hud: 119)

“Dileseydik, herkesi doğru yola iletirdik. Fakat; "Cehennemi tamamen cin ve insanlarla dolduracağım" diye söz verdim.” (Secde: 13)

 

Kur’an İnsanlara ve Cinlere Meydan Okuyor:

“De ki: "İnsanlar ve cinler, bu Kur'an'ın bir benzerini yapmak için bir araya gelseler; birbirlerine arka çıksalar bile, onun bir benzerini yapamazlar.

Bu Kur'an'da insanlar için her türlü örneği açıkladık, fakat, insanların çoğu küfürde direndi.” (İsra:88-89)

 

İblis Rabbinin emrine Nasıl Karşı Geldi?

“Hani meleklere:

-Adem için secde edin, demiştik de İblis dışında hepsi secde etmişti. O, cinlerden olduğu için Rabbinin emrinden dışarı çıktı. O halde siz, onlar sizin düşmanınız olmasına rağmen, benim dışımda onu ve soyunu kendinize dost mu ediniyorsunuz? Zalimler için ne kötü bir bedel!” (Kehf: 50)

İblis, bir cin olduğu için Rabbinin emrini yerine getirmeme iradesini ve tercihini kullandı. Oysa diğer melekler böyle bir özellikte yaratılmamışlardır. Eğer İblis, şeytan olmadan önceki Meleklik halini devam ettirmiş olsaydı, yine meleklerden üstün bir konumda olmaya devam edecekti. O meleklerin efendisi idi; azgınların, asilerin ve yoldan çıkanların efendisi olmayı seçti. Her iyi kulun, Allah yolunda giden insanın düşmanı haline geldi ve onu Allah’ın yolundan döndürmeyi kendine misyon edindi.

O, bize düşmanken biz ona dost olursak kendi kendimize haksızlık etmiş olmaz mıyız?

 

Nuh Peygamber’e Cin’lenmiş denilmesi:

“Nuh'u  kavmine (elçi olarak) göndermiştik. Dedi ki:

-Ey kavmim, Allah'a kulluk ediniz. O'ndan başka bir ilahınız yoktur. O halde korunmaz mısınız?

Kavminden ileri gelen kafirler:

-Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey değil. Sizden üstün olmak istiyor. Eğer Allah dileseydi melekleri gönderirdi. Biz, daha önceki atalarımızdan da bunu duymadık.

O ancak, cinlenmiş bir adam, bir müddet onu gözetleyin.” (Mü’minûn: 23-25)

 

Süleyman’ın Emrindeki Cinler:

“Süleyman'ın cinlerden, insanlardan ve kuşlardan oluşan ordusu bölük bölük toplandı.” (Neml: 17)

Cinlerden biri :

-Ben, onu sana, sen yerinden kalkmadan önce getiririm. Buna gücümün yeteceğinden eminim, dedi.” (Neml: 39)

 “Süleyman'a da, sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü de bir ay süren rüzgarı verdik. Ona bakırı su gibi akıttık. Cinlerden bir kısmı da Rabbinin emriyle onun emrinde çalışırdı. Onlardan, kim emrimizden çıkarsa, ateş azabından tattırırdık.” (Sebe: 12)

 

Cinler Gaybı bilir mi?

“Süleyman'ın ölümünü takdir ettiğimiz zaman, onun ölümünü ancak değneğini kemiren bir kurt gösterdi. Yere yıkılınca, cinlerin gaybı (görülmeyeni) bilmedikleri ortaya çıktı. Böyle olmasaydı kendilerini alçaltan azap içinde kalmazlardı.” (Sebe: 14)

 

Cinlere Kulluk Eden Zavallılar:

“O gün, Allah onların hepsini bir araya toplar. Sonra meleklere der ki:

-Bunlar size mi kulluk ediyorlardı?

-Seni tenzih ederiz, Bizim velimiz sensin. Onlar değil. Hayır, onlar cinlere kulluk ediyorlardı. Çoğu onlara inanıyordu, derler.

O gün, birbirinize fayda da zarar da veremezsiniz. Zalimlere şöyle deriz:

-Yalanlamış olduğunuz ateş azabını tadın!” (Sebe: 40-42)

 

Allah ile Cinler arasında soy bağı kuran Müşrikler:

“Allah ile cinler arasında bir soy bağı icat ettiler. Cinler de elbette hesaba çekilebileceklerini biliyorlar.

Allah, onların vasıflandırdıkları şeylerden uzaktır.” (Saffat: 158-159)

 

 


Cin ve İnsan Toplumlarına Verilen Azap Sözü:

“Onlara yakın arkadaşlar musallat etmiştik de onlara önlerindekini ve arkalarındakini süslü göstermişlerdi.  Kendilerinden önce geçmiş cin ve insan toplumlarına gerçekleşen azap sözü, bunlar üzerine de gerçekleşmişti de, onlar, hüsrana uğrayanlar olmuşlardı.” (Fussilet: 25)

“İşte onlar, cinlerden ve insanlardan, kendilerinden önce gelip geçmiş toplumlar arasında haklarında (azap) hükmü gerçekleşmiş olanlardır. Onlar, hüsrana uğrayanlardır. 

 

Yaptıklarından dolayı hepsinin dereceleri vardır. Hiç haksızlığa uğratılmadan, yaptıkları kendilerine ödenmiştir.

Nankörlük edenler ateşe sunulduğu gün:

-Dünya hayatınızda bütün iyiliklerinizi yitirdiniz. Onlardan isteğiniz gibi faydalandınız. Bugün ise, dünyada haksız yere büyüklenmeniz ve fasıklık yapmanız sebebiyle alçaltıcı bir azap ile cezalandırılacaksınız,  denir.” (Ahkaf: 18-20)

 

Cinlerin Kur’an Dinlemesi:

“Hani, cinlerden bir grubu Kur'an'ı dinlesinler diye sana yöneltmiştik.

Onun yanına gelince "susun!" demişler. (Okuma) tamamlanınca kavimlerine uyarıcı olarak dönmüşler.” (Ahkaf: 29)

 

Kur’an Dinleyen Cinler ve Gerçekler:

 “De ki: Bir grup cinin, dinleyip şöyle dediği bana vahyedildi:

-Biz, hayret verici bir okuma duyduk.

Doğru yolu gösteriyor. Biz ona iman ettik. Rabbimiz'e hiç kimseyi ortak tutmayacağız. Rabbimiz'in şanı çok yücedir. O, eş ve çocuk edinmemiştir. Meğer bizim beyinsizimiz, Allah hakkında yalan söylüyormuş. Biz de, insanların ve cinlerin Allah hakkında yalan söylemeyeceklerini zannederdik.

Oysa, insanlarda öyle adamlar varmış ki, cinlerin bazılarına sığınıyor. Cinler de onların azgınlıklarını artıyormuş. 

Sizin zannettiğiniz gibi, onlar da Allah'ın hiç kimseyi yeniden diriltemeyeceğini sanmışlardı. 

-Biz, göğü yokladık ve onun şiddetli bir koruma ve alevle dolu bulduk.

Oysa, orada bizim dinlemek için oturma yerlerimiz vardı. Şimdi kim dinlemek istese onu gözeten bir alev yakalıyor.” (Cin: 1-9)

 

Peygambere Cin’lenmiş/Delirmiş Denilmesi:

“Onlar önce Nuh kavmini de yalanladı. Kulumuzu yalanladılar da "mecnun (cinlenmiş)" dediler. Onu incittiler.” (Kamer: 9)

 

“Nûn, kaleme ve onunla yazılanlara yemin olsun.

Sen Rabbinin nimeti sayesinde cinlenmiş değilsin.” (Kalem: 1-2)

 

Cinler Hangi şeyden Yaratılmıştır?

“İnsanı iyice pişmiş gibi kuru balçıktan yarattı.

Cinleri de yalın bir alevden yarattı. O halde Rabbinizin hangi  nimetlerini yalanlayabilirsiniz.?” (Rahman: 14-16)

 

Cinlerin ve İnsanların Neye Gücü Yeter?

“-Ey cin ve insan toplumu, eğer göklerin ve yerin sınırlarını aşmaya gücünüz yeterse haydi aşın! Fakat gücünüz olmadıkça aşamazsınız.

-O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?” (Rahman: 33-34)

 

Cehennem odunu insan ve cin:

 “O gün hiç bir insana ve cine günahı sorulmaz.

O zaman, Rabbinizin hangi nimetini yalanlayabilirsiniz.” (Rahman: 39-40)

 

Cennette insan ve cin eli değmemiş Huriler:

“O cennetlerde bakışlarını yalnız eşlerine çevirmiş, onlardan önce hiç bir insan ve cinin dokunmadığı eşler vardır.

Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?” (Rahman: 56-57)

“Onlardan önce, o hurilere hiç bir insan ve cin eli değmemiştir.

-O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?” (Rahman: 74-75)

Sinsi Vesveseciler:

“De ki:

nsanların Rabbine sığınırım. İnsanların hakimine. İnsanların ilahına. Sinsi vesvesecinin şerrinden. İnsanların gönüllerine vesvese sokan .. Cinlerden ve insanlardan!” (Nas Sûresi)

 

Cinlerin ve Şeytanların Hiçbir İlahi Gücü Yoktur:

Bir çok toplumdaki yanlış bilginin tersine cinlerin ve şeytanların hiçbir ilahi gücü söz konusu değildir. Cinlerin ve şeytanların insana etkisi Kur’an’da anlatıldığı şekliyle sadece psikolojik ve manevidir. “vesvese” vermek, “kışkırtmak”, “yoldan çıkarmak”, “azgınlığa sürüklemek” şeklindedir. İnsanların kafasını karıştırıp gönlünü çelerler. Bunun için de mü’min kullar Allah’a sığınarak onun etkisinden kendilerini korurlar.

Şeytandan sana bir tahrik olursa, hemen Allah'a sığın. Allah işiten ve bilendir. Takvalı olanlar kendilerine şeytanların bir grubu dokunduğunda, basiret sahibi oldukları zaman gerçeği düşünürler. Şeytanların kardeşleri onları azgınlığa sürüklemekten geri durmazlar.” (A’raf: 200-202)

Şeytan ve cinlerde olağanüstü ve ilahi güçler hayal edenler farkında olmadan onları Allah’a şirk koşmuş olurlar.

Kur'an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın. Şüphesiz ki, onun iman edenler ve Rabbine güvenenler üzerinde hiçbir gücü yoktur. Onun nüfuzu, sadece kendisini veli edinenler ve (Allah'a) şirk koşanlar üzerindedir.” (Nahl: 98-100)

 


 

www.e-kuran.net

“Sizi Kur’an’a bağlar…”

 

 

 



__________________
6-Şüphesiz, inkâr edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için farketmez; inanmazlar.Bakara suresi
Yukarı dön Göster tamerselin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: tamerselin Ziyaret tamerselin's Ana Sayfa
 
sailamasr
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 23 nisan 2005
Gönderilenler: 543
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı sailamasr

selam selam

bu konuya yazmayı pek düşünmüyordum ama ...neyse

BÜYÜ YOKTUR DEMEK BİRAZ İDDİALI SÖZ OLMUYOR MU ARKADAŞLAR? BÜYÜ VAR AYNEN TABANCA GİBİ,ZEHİR GİBİ,BIÇAK VE KILIÇ GİBİ VAR.

İNSAN KÖTÜLÜK ETMEK İSTEYİP TE BUNUN SONUCUNU ALMAK İÇİN EYLEME GEÇTİĞİNDE ÖNCE KENDİNİ KORUMAYI VE YAPACAĞI KÖTÜLÜĞÜN UZAKTAN VE NEFSİNİ RİSKE ATMADAN OLMASINA DİKKAT EDER.

ARAÇLARI TARTIŞIYORUZ VE BURADAKİ ARAÇ BÜYÜDÜR.

yani büyü aynen bir kötülük yapma aracıdır,niyetle çalışan bir mekanizma ve tabi ki ALLAH'ın dilemesinden ayrı düşünmek olanaksız. temel tekniklerini öğrendiğinizde büyük bir İMTİHAN haline geliyor.

kendinize telkin verebilirsiniz "ben iyilik için yaparım" diye ancak bu da sadece bir avuntudur. ayrılmak üzere olan eşleri zorla birarada tutmaya çalışmak yada sevdiği kızı sadece kendi nefsi istemiyor diye çocuğundan ayırmak ne kadar hayırlı bir iş olabilir?

büyü ile uğraşanlar elbette buna dini bir kimlik kazandırabilme telaşı içerisindedir. büyü vardır ve haramdır. kişileri ALLAH yolundan saptıran herşey gibi büyü de müslümanlara yasaklanmıştır. burada büyü tekniklerini anlatacak değilim,ancak bilin ki büyü matematikten daha kesin sonuçlar elde edilebilen bir ilgi alanıdır. kuralları akıl ve mizan ile ölçülmez, teknikleri akla yatkın değildir. bu kadar karmaşık bir sistemi inkar etmek değil,haram olduğunu kabul etmek gerekir.

bu konuda sorusu olanlar varsa özele mesaj yazabilirler

selam selam

 

 

Yukarı dön Göster sailamasr's Profil Diğer Mesajlarını Ara: sailamasr
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats