HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Ortak Meal-Yorum Çalışması
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Ortak Meal-Yorum Çalışması
Konu Konu: ALLAH DOĞAL SÜREÇLER MİDİR? Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Turisina
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 05 ekim 2006
Gönderilenler: 62
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Turisina

Müteşabihten Kastımız nedir?

Kuranda kullanılan kelimeler ve bazende birkaç kelimelik
kalıp ifadeler, Müteşabih denilen yapıdadır.

Örnek; “Kitap” kelimesi, eldeki satırlanmış kitabı ifade
ederken, müteşabih / benzer yapıdaki Kainat kitabına
işarettir ve esasen onu anlatır. Bunu nasıl anlıyoruz? /
nasıl iddia edebiliriz?

Kurandaki tüm “kelime ve ifadeler”, birer TARİFTİR.
“yaşanan gerçeklerin” bunlarla sembolize edilerek -MİSAL
verilerek ANLATILMASIDIR.
Örnek; kitabı konu ederek “Allahtan yardım almadan
(kopyalama – klonlama yapmadan) onun içindeki suretlerden
benzeri bir suret getirin” anlamındaki ifadeler, Allahtan
başka kimsenin, yardımlaşsalar bile benzerini
yapamayacağı bir şeyi anlatıyor.
Kainatı ve içindeki bir sureti, örneğin bir
sivrisineği, Allahtan başka kimsenin yapamayacağı
gerçeğini vurgular - anlatır - işaret eder.

Yani Kitap kelimesinin müteşabihi - arka planındaki
anlamı içinde yaşadığımız varlık ve hayat kitabı olan
Evrendir.

Müteşabih demek, anlaşılmaz demek Değildir. Benzer şeyler
ile bir gerçeği anlatma sanatıdır ve bir çok lisanda
kullanıldığı gibi, kuran arapçasında da kullanılmıştır.

Kuran, aynen evren gibidir. Müteşabihin anlamını bulmak
için tarife bakmak, Akıl çalıştırmak gerekir, lafın
arkasında çapanoğlu aramak değildir, bu tarz yaklaşım
yanlıştır. Çünkü müteşabihin söylediği şey, yukarıdaki
kitap örneğinde olduğu gibi, esas anlattığı şeyin bir
“Tarifidir”.

Kuran dahi aynen evrendeki gibi benzer şekilde, “sıfır”
ve “tohum” anlamındaki bir “nokta” ile ve “Allah ismi”
ile başlar.
Yukarı dön Göster Turisina's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Turisina
 
Turisina
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 05 ekim 2006
Gönderilenler: 62
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Turisina

Bedii kelimesini, olayları ilk başlatan olay olarak
düşündüğümüzde, ilk olay zaten ilk olayı başlatan şey
olmakta ve mantık hatası oluşmaktadır. Bu durumda ilk
olayı başlatan şey hiçlik yani “hiçbir şey” olarak iddia
edilebilmektedir. Üstelik bu iddia kurana
dayatılmaktadır.

Zaten bu iddia öteki “olayı başlatan şey olayın kendisi”
iddiasından daha kötü ve yanlış olur. Çünkü hiçbir şey, -
müdahale olmadan veya onu yapan / getiren olmadan, yoktan
var olmaz. Muhakkak bir etki – bir geliş – bir potansiyel
-veya bir dönüşüm / devinim vs. vardır. Dikkat ediniz
Ateist agnostikler, çok korktuğunuz Allah kelimesini
özellikle kullanmıyorum, onun yerine ön yargınızı
aşabilmek için anlayabileceğiniz şeyleri söylüyorum ki
belki böyle biraz daha akıl ile düşünebilesiniz.

Tekrar söylüyorum, istediğiniz kadar tercihinizi böyle
yapın veya çarpıtma yapın, gözlerinizi kapatın, belirsiz,
bilinmez deyin, Kurana ve Evren kitabına bu iddiaları
söyletemezsiniz. Bunlar kuranın iddiası değildir.
Yukarı dön Göster Turisina's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Turisina
 
Turisina
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 05 ekim 2006
Gönderilenler: 62
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Turisina

Allah yaratıcımıdır?

“Fatır” ismi – kelimesi, yaratıcı anlamındadır. Kuranda
10 kadar geçer. Bir şeyi, hiçbir örneği yok iken
programını, planı, tohumu, yapısı her şeyi ile çıkaran,
yapan, ortaya koyandır. Fatır olmadan ilk te olmaz hiçbir
şey de olmaz.

Rahman ismi, tek kelime ile “Yaratan” dır. Sürekli İnşa
halinde, sürekli Nimet-kıymet üretendir.      Allah
evreni Fatır ismi ile yarattı, Bedi ismi ile başlattı ve
Rahman ismi ile tüm mekanlarda, yani arş-uzayda yaratan
olarak faaliyet yapmaktadır. Rab ve Kerim ismi ile
sürekli geliştirmektedir.

Rahmanın arşa istiva etmesi, dinlenmek için oturmak
anlamında değildir, aksine ona yorgunluk dokunmadığı
kuranda ifade edilmiştir. Bu istiva, arşın – uzayın her
noktasına yaratıcılık ismi – faaliyetleri ile kurulup
kuşattığını anlatmaktadır.

Arş – Uzay, yaratanın etki, yetki, hakimiyet ve faaliyet,
iktidar ve hükümranlık meydanı, tahtıdır. Elbette
altındadır, çünkü Mutlak sonsuz varlık, evreni
yarattığında –kendisi gibi başka bir varlık olamayacağı
için ve yaratılanlar ancak sayılı-ölçülü olabileceği
için, yaratılış ile birlikte, başka varlıklar –
mevcutlar, evren ortaya çıktığında aynı zamanda sonsuz
boyuttan alt boyutlara indirgenmiş olurlar. Yani
yaratılanlar alt boyutta olur. Yaratılış, alt boyutların
yaratılmasıdır.
Yukarı dön Göster Turisina's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Turisina
 
Turisina
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 05 ekim 2006
Gönderilenler: 62
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Turisina

Evrenin yaratılış teorilerinden olan big bang teorisine
göre önce atom kadar bir noktadan ani genişleme oldu.

Hani televizyonu açtığınızda herhangi bir kanal yoksa
karıncalanma diye tabir edilen sürekli değişik her yöne
hareket ederek kaybolan noktalar görürüz. İşte bu
noktalar evrenin her santimetresinde olmaktadır,
saniyenin sekizde biri kadar bir zamanda evrendeki tüm
enerji kadar büyüklükte fakat sanal bir enerji, pozitif
ve negatif enerji olarak ayrılmakta ve tekrar birleşip
kaybolmaktadır. İşte bu sanal enerjinin birleşmesi daha
büyükçe bir manyetik etki ile engellenebilirse tüm
evrendeki enerji, pozitif ve negatif olarak ayrı kalır ve
evren için gerekli olan enerji açığa çıkar.

İLK sanal parçacığı ayırıp tüm enerjiyi açığa çıkaran
etki ne olabilir sorusuna karşı üretilen teorilerden
biri, 11. (Onbirinci) boyut teorisine göre, evrenimizin
dışında iki büyük süper evren olabilir ve bu evrenlerin
sınırları birbirine yakın dalgalanmaktadır bir birine
temas ettiği/ yaklaştığı noktalarda gerekli olan bu
manyetik kuvvet oluşabilir ve bing bang ler meydana
gelebilir. (Yaratıcı dememek için neler düşünüyorlar)

Bu konuları benden daha iyi bilen / araştıranlar vardır.
Bu konuda Caner Taslaman Beyin “BİG BANG ve TANRI” isimli
kitabını tavsiye ederim. İnternetten ücretsiz
indirebilirsiniz.

Ancak şunu kesinlikle biliyorum ki, mutlak hiçlik yoktur,
böyle bir hiçlikten değil evren, en küçük bir bilgi
birimi olan bir foton bile çıkmaz.
--------------------

Dikkat ediniz, her şeyin asıl yapı malzemesi BİLGİDİR.
Her varlık istisnasız olarak kendisine ait bilgiyi bizzat
taşır. Bu nedenle her varlık okunabilen bir kitaptır,
diğer bir bakışla okunabilen her şey kitaptır. İşte biz
bilinçli varlıklar olarak, her şey üzerinde – her şeyin
bizzat kendi varlığındaki bu “bilgiyi” okumaktayız ve onu
“Tanımlamaktayız.” Yani “adını koymaktayız”. Sonra
okuduğumuz bilgiyi anlatmakta, açıklamaktayız. Bu
kabiliyetler Ademin eşyaya isim vermesi olarak kuranda
anlatılmaktadır.

Bilen, Yaratan, öğreten olmadan, hiçbir potansiyel,
hiçbir dayanak durum, hiçbir ön bilgi olmadan, hiçbir
olay kendi kendine, olmayan bilgiyi üretemez, kuran veya
evren böyle bir şey söylemez.
Yukarı dön Göster Turisina's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Turisina
 
yalnız_kürt
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 27 haziran 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 155
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı yalnız_kürt

هُوَ الَّذِيَ أَنزَلَ عَلَيْكَ الْكِتَا 76;َ مِنْهُ آيَاتٌ مُّحْكَم 14;اتٌ هُنَّ أُمُّ الْكِتَا 76;ِ وَأُخَرُ مُتَشَاب 16;هَاتٌ
فَأَمَّا الَّذِين 14; في قُلُوبِه 16;مْ زَيْغٌ فَيَتَّب 16;عُونَ مَا تَشَابَه 14; مِنْهُ ابْتِغَا 69; الْفِتْن 14;ةِ وَ ابْتِغَا 69; تَأْوِيل 16;هِ
وَمَا يَعْلَمُ تَأْوِيل 14;هُ إِلاَّ اللّهُ وَالرَّا 87;ِخُونَ فِي الْعِلْم 16; يَقُولُو 06;َ آمَنَّا بِهِ كُلٌّ مِّنْ عِندِ رَبِّنَا
وَمَا يَذَّكَّ 85;ُ إِلاَّ أُوْلُوا 18; الألْبَا 76;ِ

Huvellezî enzele aleykel kitâbe minhu âyâtun
muhkemâtun hunne ummul kitâbi ve uharu
muteşâbihât(muteşâbihâtun), fe emmâllezîne fî
kulûbihim zeygun fe yettebiûne mâ teşâbehe
minhubtigâel fitneti vebtigâe te’vîlihi, ve
mâ ya’lemu te’vîlehû illâllâh(illâllâhu), ver
râsihûne fîl ilmi yekûlûne âmennâ bihî,
kullun min indi rabbinâ, ve mâ yezzekkeru
illâ ulûl elbâb(elbâbi).

1.huve ellezî: O ki2.enzele: indirdi3.aleyke:
sana4.el kitâbe: kitap5.min-hu:
ondan6.âyâtun: âyetler7.muhkemâtun: muhkem,
hüküm ihtiva eden, mânâsı açık olan, kesin
hükmedilmiş olan8.hunne: onlar9.ummu el
kitâbi: bütün semavî kitapları ihtiva eden
ana kitap10.ve uharu: ve
diğerleri11.muteşâbihâtun: tevile tâbî,
yoruma açık12.fe emmâ ellezîne: fakat
onlar13.fî kulûbi-him: onların kalplerinde
vardır14.zeygun: eğrilik, bâtıla meyil15.fe:
bu sebeble16.yettebiûne: tâbî olurlar17.mâ
teşâbehe: muteşâbih olanlara, yorum
gerektirenlere18.min-hu: ondan19.ibtigâe:
amaç edindi, istedi20.el fitneti: fitne21.ve
ibtigâe: ve amaç edindi, istedi22.te'vîli-hi:
onun tevilini, açıklamasını, yorumunu23.ve mâ
ya'lemu: ve bilmez24.te'vîle-hu: onun
tevilini, açıklamasını, yorumunu25.illâ
allâhu: Allah'tan başka26.ve er râsihûne:
rûsuh sahipleri27.fî el ilmi:
ilimde28.yekûlûne: derler29.âmennâ bihi: biz
ona inandık, ona îmân ettik30.kullun:
hepsi31.min indi rabbi-nâ: Rabbimiz'in
katından32.ve mâ yezzekkeru: ve tezekkür
edemezler anlamını çıkartam
...

Çeviri doğru mu bilemeyeceğim ama ayette
Allah'tan başkasının tevilini, açıklamasını,
yorumunu bilemeyeceği bir Müteşabihlikten
bahsediliyor. Müteşabih, benzetme anlamına
geliyor ve anlaşılır bir şeyse Allah dışında
neden kimsenin tevilini bilemeyeceği
söylensin? Sözgelimi ilah edinme hususunda
Allah 2 köleyi misal verdi :Bunlardan birinin
tek bir sahibi olduğu için yapılması gerekeni
yapma hususunda sıkıntı yaşamaz. Diğer
kölenin bir çok sahibi olunca her kafadan bir
ses çıkar ve köle aykırı buyruklar karşısında
ne yapacağını şaşırır. Bu ve benzeri
teşbihlerde anlaşılmayacak ne var? Ama Kur'an
Müteşabihten bahsediyor sonra da bunun
tevilini sadece Allah bilir diyor. Çeviriler
mi sorunlu sizlerin yaklaşımı mı?

__________________
Gideni az olan yoldan gidin (İncil)

Yeryüzünde yaşayanların çoğunluğuna uyarsan seni Allah'ın yolundan saptırırlar (Kur-an)
Yukarı dön Göster yalnız_kürt's Profil Diğer Mesajlarını Ara: yalnız_kürt
 
Turisina
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 05 ekim 2006
Gönderilenler: 62
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Turisina

Selam, kuran orijinalinde olmayan duraklama işareti "mim"
Allah ile rasihun ilim sahipleri arasına "burada durmak
lazımdır" anlamında sonradan konulmuştur. çeviriler de
buna göre yapılınca bu durum ortaya çıkar.
sonradan konulan durak işareti "mim" oraya konulmazsa
anlam değişir, Allah ve rasih ilim sahipleri bilir anlamı
çıkar.
rasih ilim sahipleri kimdir diye sorulursa basitçe metnin
üstünde yazılan kalplerinde zeyğ olmayan ve fitne için bu
işi yapmayan kişiler, kalpleri doğruluktan yana olanlar
diyebilirim, tabiki daha iyi bilenler daha doğru çeviri
yapabilir.
Selam ile.
Yukarı dön Göster Turisina's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Turisina
 
yalnız_kürt
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 27 haziran 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 155
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı yalnız_kürt

Sizin yaklaşımınızı doğru kabul edersek
cümlenin yapısı bozuluyor.DERLER sözcüğünü kime
atfedeceğiz? Allah ve rasihun sahipleri
bilirler. Cümlesinin ardından Allah ve rasihun
sahipleri derler ki... Diye devam etmemiz
gerekiyor ki bu durumda Allah da biz buna
inandık hepsi rabbimizin katından demiş oluyor.

__________________
Gideni az olan yoldan gidin (İncil)

Yeryüzünde yaşayanların çoğunluğuna uyarsan seni Allah'ın yolundan saptırırlar (Kur-an)
Yukarı dön Göster yalnız_kürt's Profil Diğer Mesajlarını Ara: yalnız_kürt
 
Turisina
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 05 ekim 2006
Gönderilenler: 62
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Turisina

Anlam bu şekilde olur: Allah ve "biz buna inandık hepsi
rabbimizin katındandır diyen ilimde rasihun olanlar"
bilirler.
Yukarı dön Göster Turisina's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Turisina
 
yalnız_kürt
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 27 haziran 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 155
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı yalnız_kürt

Yaşar Nuri Öztürk o şekilde çevirmiş. Bir dosta
da sorayım.

__________________
Gideni az olan yoldan gidin (İncil)

Yeryüzünde yaşayanların çoğunluğuna uyarsan seni Allah'ın yolundan saptırırlar (Kur-an)
Yukarı dön Göster yalnız_kürt's Profil Diğer Mesajlarını Ara: yalnız_kürt
 
zagros26
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 21 aralik 2011
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 35
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı zagros26

SAM İSMAİL ADIAN;

Hazreti Turisina Radiyallahu Anh

Açıkça konuşmak gerekirse, kişisel inançlarınızı bir
kenara ayırmak koşuluyla, bize göre siz kitap hakkında
tartışabilecek pozisyonda değilsiniz. Dolayısıyla
söylediklerinizin bir değeri de yok. Sizin geleneğiniz
bunları zaten söyledi, uydurdu, iddia etti ancak hiçbir
zaman kanıtlamadı. Siz kanıtlarsanız buyurun görelim.

Ve evet, sizin gibi “kitabın anlaşılmasını
engelleyenlere” bizim buralarda “kafirler” denir. Siz
kafirsiniz. Şimdi muhtemelen bağıracaksınız ama hemen
söyleyim, “Müslümancı” olmanız hatta “Müslim” olmanız
“kafir” olmaya engel değildir. Kafirin ne olduğunu
bilmiyorsanız sözlüğe bakabilirsiniz, biliyorsanız
bağırabilirsiniz. Ama siz kafirsiniz.

Bizim ateist olduğumuzu mu sanıyorsunuz? İstediğinizi
zannetmekte özgürsünüz. Ama yazdıklarımızı okumuş
olsaydınız, “teizm ile ateizm” arasında temelde bir fark
olmadığını “Allah vardır” diyen ne kadar haklı ise “Allah
yoktur” diyenin de o kadar haklı olduğunu çünkü ikisinin
de bilmediğini söylediğimiz zaman gözlerinizi cebinize mi
koymuştunuz? Ama bize ateist demek istiyorsanız buyurun
hiç sakıncası yok.

Bilmem hangi ismi celili sıfatı sebebiyle yaratıcılık
iddiaları muhterem hocaefendi hazretleri Mustafa
islamoğlu radiyallahu anh daha iyi bilir o size anlatsın.

Müteşabih konusunda söyledikleriniz de ipe sapa gelmez
şeyler. Evet biz müteşabih ile ilgili bir tanım yaparken
bunu geleneğinizin algısına göre yaptık. Eğer yanlışsa
düzeltirsiniz. Siz mi söylediniz geleneğiniz mi söyledi
hiç fark etmez. “Arka plandaki anlamı” dediğiniz zaman o
sizin uydurmanız oluyor. Yani arkasında bir çapanoğlu
aramış oluyorsunuz. Arka planda anlamı falan yok. Hepsi
gayet açık. Siz önce “kur’an” denilen şeyin ne olduğunu
öğrenin. Sizin kitabınızın neye Kur’an dediğini sonra
atarsınız.

Anlattıklarınızın tamamı varsayım ve uydurma. Efendim
bedii kelimesini şöyle düşünürseniz böyle olur böyle
düşünürseniz şöyle mantık hatası olur. Siz niye
düşünüyorsunuz? Kitap size anlatıyor okusanıza. Niye
uydurup duruyorsunuz?

Fatır ismi kelimesi “yaratıcıymış” pardon neyi yarattı?
Ne yoktu da ufledi ve var oldu? İlk bedii oluştan sonra,
bütün üretimlerin even unique üretimlerin de bu oluştan
ortaya çıkan şeylerden olduğunu zaten size kitap
söylemiyor mu? Ne saçmalayıp duruyorsunuz? Ah bu arada
“ftr” mantar demektir. Hani bilmiyorsanız öğrenin diye.
Ayrıca Fatır olarak 10 kadar yerde geçmez bayım
kitabınızda sadece 5 kez kullanılır.

Pardon “yaratıcı” ile “Yaratan” arasında ne fark var? Bir
kimse “yaratıyorsa” aynı zamanda yaratıcı olmuyor mu? Ah
bu arada “er-rahman” kelimesi “mübalağalı ismi faildir”
anlamı da düzelten, affeden, gideren demektir. Yine
bilmiyorsanız öğrenin bayım. Meal kalpazanı kafirler
sizi.

Hadi canım, dinlemek için oturmak için değilmiş, Ne
içinmiş? Efendim bütün kainata yayılmak içinmiş. Tabii
öyle olmalı çünkü siz de Tanrı’nın bedeninde yaşıyorsunuz
değil mi? Kainat tanrının bedeni ya o bakımdan. Ah bu
arada “Arş” saltanat merkezi, yönetim merkezi anlamına
gelir ve kitabınızda da böyle kullanılır. Hani Belkısın
arşı görüntülenmişti ya onun gibi. Süleymanın yanındaki
“kitaptan bilgisi olan” biri yapmıştı bunu. Hani
bilmiyorsanız öğrenin diye…. Atmayın diye…

Şimdi birinci soru:
“mutlak sonsuz varlık” evreni yarattığında….. cümlenizi
“KITABINIZDAN KANITLAYIN” gösterin bize. Deyin ki filan
ayet bunu kanıtlar. kanıtlayamıyorsanız siz yalancısınız.
Bu sizi MÜNAFIK yapar. Biz kanıtlayamayacağınızı
biliyoruz, ama siz iddia ediyorsunuz buyurun. Öyle meal
kalpazanlığı kafirliği yapmadan. Kanıtlayın görelim.
Atmakla olmuyor bu işler.

Big –bang teorisini de iyi öğrenin. Atom kadar değil
bayım atomdan da küçük bir partikül. Siz tanrınızı va
tavsiyelerinizi kendinize saklayın. Kitaptan bir
deliliniz varsa söyleyin yoksa saçmalamayın. Fizik
kuramlarını biz de biliyoruz babanızın malı değil onlar
tıpkı kitap gibi. Yalan söyleyebilirsiniz de bu kadar da
değil yani. Sizin kafanızdan çıkmayabilir, ama fizik öyle
demiyor. Ya fizik yalan söylüyor, yahut siz YALANCISINIZ.
Bilemiyorum yani.

Sizin ne okuduğunuzu bilemiyorum ancak okuduklarınızı ipe
sapa gelmez şeyler olduğu kesin. Okuma yazma konusunda
sıkıntılarınız olmalı.

Muhteremin Arapçası muhteşem. Neymiş durak işareti başka
yere konsaymış anlam öyle olmazmış. Hadi canım. Hiç
koymayın kim tutuyor sizi? Cümle mi değişiyor ne oluyor?

Te’vil nedir?, Bir şeyi evelemek gevelemek, iyi yahut
kötü tarafından yormak, yorumlamak, başka manaya çekmek.
Demektir.

Ayet size ne diyor? Türkçesi “siiz onu te’vil falan
edemezsiniz, boşuna uğraşmayın” diyor, devamında ne
diyor?

…” ver râsihûne fîl ilmi yekûlûne âmennâ bihî..”

Rasih: aklı durulmuş, yerleşmiş, sabit, sağlam, kararlı,
bilgisinden emin olan
Sağlam, kararlı olanlar…
Fil ilmi… bilimin içinde, bilimde….
Yekulune : söylerler, ifade ederler, derler…
Amenna: “Emin olduk”….
Bihi : ondan dolayı….

Neymiş, Rasih olanlar, o “MÜTEŞABIH” olanlardan bilim
yoluyla “EMIN” olduklarını söylerlermiş.

Adama sorarlar, niye Rasih kardeşim…? Niye sıradan biri
emin olamıyor? Veya niye Hazreti Turisina Radiyallahu anh
değil. Hazret değil, çünkü önce sözü anlamak, sonra
bilimsel verilerle test etmek, sonuçlarından emin olmak
gerekiyor da ondan değil. Çünkü genellikle “atmak” bilgi
sayılmıyor da ondan değil… Çünkü “Rasih” bilim adamı
oluyor da ondan değil…. Atıp tutanlardan bilim adamı
olmuyor ne yazık ki….

Ayet ne söylüyormuş? Hakkında bilgi sahibi olmadığınız
konularda atmayın, onu ancak kararlılıkla “bilimde”
sağlam duranlar anlayabilir. Bilimsel yöntemlerle
anlaşılabilir… uydurup durmayın diyor (muş)

Ancak bu Arapça da görmeyeli bayağı değişmiş, yeniden
oturup öğrenmemiz lazım veya Muhterem üstad hazretlerinin
rahle-i tedrisinden geçmemiz lazım anlaşılan. Ne gülünç
bir durum… Maazallah olanı da kaybetmezsek iyi olur…

Tabii ayetin devamına da birazcık bakmak lazım…. Üstat
hazretleri izin verirse eğer…
“…kullun min indi rabbinâ, ve mâ yezzekkeru illâ ulûl
elbâb.”

Burada biz “katından” kelimesi göremiyoruz, gözlerimiz
bozulmuş olmalı.
İndi : has mahsus, sahip, sahiptir, vardı anlamına gelen
bir kelime. (katı nerde bilemedik)
Neymiş, Rasih olanlar bilim yoluyla emin olduklarını
söylerken bu bilginin tamamının aynı zamanda Rabbe ait
“bilginin bir parçası” olduğunu da söylermişler….

Devam edelim
Ma yezzekkeru: bahsetmez, dikkat çekmez, dikkat çekici
değildir, ne dikkat çeker, müzakere edici değildir
İlla: ancak
ulûl elbâb : lüblerin/akıl sahipleri… (elbab ayrıca
değerlendirmek, saymak, addetmek, nesneyi nesne yerine
koymak gibi anlamlara gelir)

demek ki neymiş? Bu işleri “Akıl sahiplerinden başkası
müzakere etmezmiş” yani aklı başında olanlardan başka
kimse bunlara dikkat çekmezmiş…. Demek ki ne olması
gerekiyormuş? Akıllı olup “karşılıkılı müzakere”
edebiliyor olmak gerekiyormuş. Pardon kimle? Ah işte
burası kötü: RABLE…..

Kullandığımız dil için üzgünüm. Ancak görünüşe göre başka
bir şeyden anlamıyorsunuz. Çünkü siz tartışmıyorsunuz,
çünkü sizin tartışabileceğiniz hiçbir şey yok, bilgi
yoksa tartışma da yoktur. Kitabı bilmiyorsanız hakkında
fikir beyan edemezsiniz. Anlamıyorsanız uyduramazsınız.

Anlamıyor yine de uyduruyorsanız, o zaman bu başka bir
şey olur. Bu da bizim dilimizi etkiler. Böyle olur.

Beyefendi bize, ateist demiş, bizim öyle bir adımız yok
ama yine de memnun olduk teist bey. Ateizmden ne farkı
varsa artık… Bu arada sizin yaklaşımınıza getiridğimiz
tanımlamaların tamamı “kitabınızdan” bayım. Size “müşrik”
dedik, çünkü kitabınız sizin gibi davrananlara bu ismi
veriyor. Size “kafir” dedik, çünkü bilgiyle olan
münasebetlerini sizin gibi bir mecraya taşıyanlara
kitabınız bu ismi veriyor. İtirazınız varsa gidin
kitabınızı değiştirin. Aksini kanıtlayabiliyorsanız biz
sizin yanınızda oluruz. Ama bize kanıt getirmelisiniz.
Saçmalıklar değil.

Allah'ı da inandırdınız ya, sizi kutlamak gerek, başka ne
söylenebilir ki.... :)

__________________
gercek ortaya cıktıgı zaman butun sorular cevaplarını bulacak.
Yukarı dön Göster zagros26's Profil Diğer Mesajlarını Ara: zagros26
 

<< Önceki Sayfa 13 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats