HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Hükümleri ve Kavramları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Hükümleri ve Kavramları
Konu Konu: Sünnet Kavramı Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

SÜNNET KAVRAMI

Kurandakidin.net

Sünnet kelime olarak tarz, metot, yol, tavır manalarına gelir. Sünnet kelimesi toplulukların devam edegelen davranışları manasında da kullanılır. Sünnet kelimesi Kuran’da en çok, tek geçerli sünnetin Allah’ın sünneti olduğu ve Allah’ın sünnetinde değişiklik olmayacağı şeklinde kullanılır.

Artık onlar öncekilerin sünnetinden başkasını mı bekliyorlar? Allah’ın sünnetinde kesinlikle bir değişiklik bulamazsın. Allah’ın sünnetinde dönüşüm de bulamazsın.

35 Fatr Suresi 43

Daha önceden gelip geçenler hakkında Allah’ın sünnetidir. Allah’ın sünnetinde kesin olarak bir değişiklik bulamazsın.

33 Ahzab Suresi 62

Kuran’da sünnet kavramı bu şekilde kullanılırken, geleneksel İslam anlayışında sünnet Peygamber’in fiillerini anlatmak için kullanılır. Sünnetin üçe ayrılıp incelenmiş olduğunu görüyoruz. Fiil halinde sünnet (es sünnetul fiiliye), sözlü sünnet (es sünnetul kavliye) ve sessiz kalarak gerçekleşen sünnet (es sünnetul takririye). Birincisi Peygamber’in davranışını, ikincisi Peygamber’in sözlerini, üçüncüsü ise Peygamber’in yapılışını görüp de yasaklamadığı davranışları belirtir. Aslında sünnetle kastedilen hadislerdir. Hadisler Peygamber’in söylediği söz, sünnet yaptığı fiiller manasında kullanıldığı için arada bir fark olduğu zannedilebilir. Oysa sünnet olduğu iddia edilen tüm davranışları (Kuran’ın dışındakileri) bize ulaştıran tek kaynak hadis kitaplarıdır. Peygamber’in söylediği her hadis de sözlü sünnet sayıldığı için hadis yerine sünnet, sünnet yerine hadis kelimelerini koyduğumuzda aynı şeyleri anlarız. Dr. Subhi es Salih’in Hadis İlimleri ve Hadis İstilahları kitabının 1. sayfasında şöyle denir: “ Hadisçilerce, bilhassa müteahhirin hadisçilerce hadis ve sünnetin biri diğerinin yerinde kullanılan iki kelime olduğu kabul edilmiştir.”

 Kitabımızda, Peygamber’e iftiralarla dolu olan hadislere yaptığımız her eleştiriyi okurken hadis kelimesi yerine sünnet kelimesini de koyarsanız aynı neticeyi almış olursunuz. Bu yüzden bundan önceki bölümlerde Kuran’ın yeterliliğini, hadisin yani sünnetin Kuran’la, mantıkla, kendi içinde çeliştiğini, Peygamber’in ve 4 halifenin döneminde Kuran dışında bir dini kaynak yazdırılmadığını, Emeviler’in, Abbasiler’in zulüm döneminde hadis, sünnet gibi başlıklarla insanlara Arap örf ve adetlerinin, Emeviler’in ve Abbasiler’in hayata kısır bakış açısının din diye yutturulduğunu bir daha hatırlayın. Ayrıca mezhepçilere şu soruyu sorun. Madem ki Kuran’daki farzlar, anlatımlar dışında sünnet başlığıyla sevapların, ibadetlerin olduğunu iddia ediyorsunuz, niye Kuran’da sünnet kelimesi bu manada kullanılmıyor? Allah 6500 civarındaki Kuran ayetinden hiç değilse bir tanesinde sünnet diye sizin anlattığınız şekilde bir kavramı tarif edemez miydi? Kuran’da 30’dan fazla kez geçen hadis ve defalarca geçen sünnet kelimelerinin nasıl geçtiğini kitabımızda gördük. Bugün kullanılan manasıyla hiç alakası olmayan şekilde “hadis” ve “sünnet” kelimelerinin kullanılışı da mezhepçi İslam’ın, Kuran’da (dinde) olmayan kavramları uydurduğunun bir delilidir. Eğer bu kavramlar dinimizde olsaydı, hem isimleri hem nitelikleriyle Kuran’da tarifleri yapılırdı. Eğer Kuran, bize böyle en temel konuları bir tek ayetle bile açıklamayacaksa niye indi? Hiç şüphesiz Kuran kendi ifadeleriyle de belirttiği gibi her şeyi açıklar, tüm detayları verir, Allah’ın dininin tümünü kapsar. Bu kavramların Kuran’da olmayan tarzda ortaya konması, bu kavramların uydurulduğunun apaçık delilidir.

ARAP ADETLERİNİN SÜNNET BAŞLIĞIYLA YUTTURULMASI

Sünnet diye uydurulanların önemli bir kesimi Peygamber’e iftira olarak uydurulmuş sözlerdir. Bir kısım sünnetlerse Peygamber’in kavminin, Araplar’ın adetleridir veya Peygamber’in şahsi tercihlerinden dolayı işlediği fiiller olmasına rağmen, dinle alakası olmayan fiillerdir. Cübbe giymek, kabak yemek, yer sofrasında yemek yemek gibi. Bunlar Peygamber’e savaş açan müşriklerin, örneğin Ebu Cehil’in de davranış tarzlarıdır. Kimisi iklimden, kimisi örften, kimisi o yörede yetişen sebzelerden kaynaklanmaktadır. Kuran’ın belirtmediği bu fiillerde ilave bir sevap ummak veya dinle bir alaka kurmak Kuran’ın dinine ilave yapmak olur. Tüm bu hareketler Kuran’a yeterince güvenmemenin neticeleridir. Kuran kendisi her şeyi açıkladığını, tüm detayları verdiğini söylerken, Kuran’ın açıklamadığı tarzda sünnet başlığıyla sevap ummalar, makbuliyet edebiyatları da yine Kuran’ın dinine ilavelerdir. Allah isteseydi cübbeyi, kabağı, yer sofrasını ve sünnet başlığıyla dine yamanmaya çalışılmış gelenekleri Kuran’da belirtir ve bize nasıl daha çok sevap kazanacağımızı gösterirdi. Sünnetlere uymada sevap vardır, bunların uygulanmamasında günah yoktur yumuşatmaları da yapılan yanlışı gidermez. Çünkü ister sevap etiketiyle olsun, ister makbuliyet etiketiyle olsun, Kuran’da olmayan bir davranışı dini etiketle sunmak yine dine ilave yapmak olur. (34. Bölüm’de sünnet gibi başlıklarla dine sokulan ilavelerin insan yaşamını nasıl zorlaştırıp, yaşanmaz bir hale soktuğunu göreceğiz.) İnsanları Peygamber sünneti diye uydurmalara ve örflere çağıran ve kendilerini Peygamber yolunun takipçileri göstermek için kendilerine Ehli Sünnet adını takıp aslında Ehli Arabiörf olanlara, Peygamber sünneti diye Peygamber’e ve dine iftiralarla dolu kaynaklara, Araplar’ın örf ve adetlerine, Emeviler’in ihanetlerine uyduklarını göstermemiz lazımdır. İftiraların dışında, bu uydurmaların bir sebebi de sahabelerin (Peygamber’i bir kez bile gören Müslümanlar’ın) hatasız kabul edilip, onların da hareketlerinin peygamberinkiler gibi sünnet olarak değerlendirilmesi olmuştur. Sırf Peygamber’e mal edilmeler neticesinde bile ortaya çıkan yorum hatalarını ve saptırmaları düşünürsek, sahabelerin bu işe katılmasıyla oluşan kaos inanılmaz boyuttadır. Bugün sünnet deyince herkes Peygamber’in davranışları (Sünneti Resul) diye anlıyorsa da, aslında hadis kitapları ve diğer gelenekçi kaynaklarda anılanların bir bölümü Sünneti Medine, Sünneti Kufe, Sünneti Basra diye sahabelere dayandırılır. Kuran ile yetinmemenin ve Kuran’ın önüne ciltler yığmaya, örfleri dinselleştirmeye yönelik oyunun kutsala fatura edilişindeki başlık, ne yazık ki sünnet olmuştur.

SU DURULURSA ZEHİRLİ YILAN FARKEDİLİR

Bir yazarımız bu konudaki hatalı yaklaşımları şöyle eleştirmektedir: “Böyle bir ahmaklık olur mu? Sünneti adettir bu. Oturarak yemişsin, Ebu Lehep de oturarak yer. Arap’ın örfüdür bu. Peygamber’in getirdiği dinden kaynaklanmıyor. Arap’ın örfünden kaynaklanıyor. Şimdi bakın bunlar günlük hayatın basit meseleleri, bunlar yukarılara doğru gidiyor. Ve bakıyorsunuz hukuk hayatının, devlet hayatının en ciddi boyutlarında bile dindir diye ısrar ettikleri şeylerin büyük bir kısmı falan veya filan bölgenin örflerinden ibaret. Bunları Allah’ın dini diye savunmaya kalktınız mı hem kendinize zulmediyorsunuz, hem yaşadığınız ülkeye, hem de hukuk hayatına kötülük ediyorsunuz. Bakın bunlar bizi nereye götürüyor. Biz Allah’ın gönderdiği ve Peygamber’in gösterdiği İslam’la, o ad altında sahneye sürülen tarihin şurasından burasından devşirilmiş, örflerden ibaret adı İslam olan şeyi birbirinden ayırt etmek zorundayız. İnsanlık bunu yapmadıkça rahat edemez. İslam dünyası bunu yapmadıkça rahat edemez, biz de yapmadıkça rahat edemeyiz. Tabi bu büyük bir dirençle karşılaşıyor Türkiye’de. Çünkü bunun birbirinden ayrılmamasına bağlı çıkarlar var. Su bulanık olacaktır ki, birisi balık beslerken öbürü de orada zehirli yılanını beslesin. Su durulursa zehirli yılanlar fark edilir. Bunu istemeyenler vardır. Olay bu kadar basit. Bunu sadece dinci yobazlar yapıyor şeklinde de anlamayın sakın! Aslında dinci yobazlar burada kullanılıyor. Bunu büyük ölçüde dinsizlik ticareti yapanlar kotarıyor. İslam dünyasının hemen her yerindeki Kuran dışı yobaz dinciliği besleyenler, uluslararası İslam düşmanı odaklardır. Fikir de, finansman da onlarındır.

Çünkü İslam’ı sahneden kovmanın en emin yolu çirkin göstermektir. Yobaz dincilik ise bu iş için biçilmiş kaftandır. Bağırıp duruyoruz: Müslümanlara tuzak kuruyorlar, bu tuzaklara düşmeyin. Biz düşmeyin dedikçe bir ayağını ökseye yakalatmak yerine iki kanadı, iki ayağı ile gidip düşüyor. Ondan sonra ne oluyor? Olan sizin nezih imanınıza oluyor. Sizin asil ve güzel dininize oluyor. Ondan sonra dinsizlik tüccarı: İşte İslam dediğiniz karanlık ve katran budur, yaşayanları da işte bunlardır, buyurun diyor. Sonuç? Sonuç bizim çocuklarımızın sistemli bir biçimde dinsizleştirilmeleri veya başka dinlerin kucağına itilmeleri.”

VEDA HUTBESİ BİLE ÇELİŞKİLİ

Ne yazık ki uydurma din en çok dinsizlerin işine yaramakta ve kaos olarak sunulan din yüzünden kitleler dinden uzaklaşmaktadırlar. Bu kitabı yazışımızın bir sebebi de işte bu dinden soğutulan kitlelere Kuran’ın İslam’ı ile uydurulan İslam’ın farkını göstermektir. Kuran’ın dışında ikinci bir kaynak türetmek isteyenler sünnet adıyla kutsala fatura ettikleri bu kaynağın gerekliliği için de hadisler uydurmuşlardır. Bu hadislerin en meşhuru Peygamberimiz’in veda hutbesinde söylediği hadistir. Fakat aynı hadisin üç ayrı şekilde nakledilmesi en doğru hadis olması beklenen veda hutbesine bile ne kadar güvenilebileceğini göstermektedir. Söylenenlere göre yüz bin kişinin dinlediği bir hutbede hadisler bu kadar değişiyorsa bir tek kişiden o da insan zinciriyle (4. Bölüm’de gördük) gelen diğer hadisleri siz düşünün.

1 Size bir emanet bırakıyorum: Allah’ın kitabı ki Allah’ın gökten yere uzanmış ipidir. Ona yapıştığınız taktirde asla sapmazsınız.

2 Size iki emanet bırakıyorum: Allah’ın kitabı ve sünnetim.

3 Size iki emanet bırakıyorum: Allah’ın kitabı ve Ehlibeyt’im.(Ev ahalim)

Bu üç hadisten en az ikisinin yanlış olduğu zaten bellidir. Ehli sünnet mezheplerin 2.’yi, Şii, mezheplerin 3.’yü kabul ettiği hadislerin üç formu böyledir. Bizse, en doğru olması gereken, en çok kişinin şahit olduğu, sözlü sünnet olan veda hutbesinde bile böyle bir hata yapıldığını gördükten sonra, mana olarak 1. hadisin manasının doğru olduğunu anlıyoruz. Kuran’ın kendisinin açık, detaylı her şeyi açıklayan olduğunu hatırlayarak bu tabloyu Kuran’la yetinemeyenlere bir ibret vesikası olarak sunuyoruz.

Daha evvel de söylediğimiz gibi dinin tek kaynağı Kuran’dır. Hadis, sünnet tipi kaynaklar ne kadar mütevatir (Birçok ayrı hadisle, birçok hadis zinciriyle ulaşan) olurlarsa olsunlar dinin en ufak bir kısmı bile olamazlar. En mütevatir (kalabalık bir topluluğun naklettiği hadis) olan veda hutbesinin hali yukarıdaki örnekten bellidir. Hiç kimse yüzbin kişinin dinlediği veda hutbesinden daha mütevatiri olduğunu lütfen iddia etmesin. Kafamızdaki dini Kuran’da aramayalım. Kuran’ı açıp dinin ne olduğunu öğrenip, arta kalanları kafamızdan temizleyelim. İllaki falanca şeyi dinde bulacağız diye çırpınmayalım. Kuran dinin hepsidir. Allah isteseydi o kafalardaki falanca şeyleri de din yapardı. Allah’ın din yapmadığını dinde bulmak için bu telaş niye? Dinin tek yapıcısı Allah dinini Kuran’da açıklamıştır. Örfümüzün, saplantılarımızın dinini istemek yerine, Allah’ın bize indirdiğini anlayalım. Şeyhperestlikten, mürşidperestlikten, ancak falancalar Kuran’ı anlar ben de falancaları dinlerim diyen falancaperestlikten kurtulup Allah’ın insanlara indirip, korunmasını vaad ettiği, mantıksız ve çelişkili izahları olmayan Kuran’a yapışalım. Kuran’ın önüne yüzlerce cilt eser koyup, Kuran’ı yüzlerce dini kaynaktan biri yapıp, sonra Kuran’a uyduğumuzu sanmayalım.

KURAN SÜNNETİ DE KAPSAR

Peygamber’in sünnetine uymamız tabi ki gerekir. Fakat Peygamber’in sünneti (davranışları, tarzı) için de tek kaynak Kuran’dır. Kuran’dan, Peygamber’in vahye uyup kendisinden din uydurmadığını, başları çatlatırcasına dini anlattığını, üstün ahlakını, ibadetlere düşkünlüğünü, sürekli Allah yolunda mücadelede olduğunu öğreniyoruz. Kuran’ın belirttiği her husus, her ahlaki norm aynı zamanda Peygamber’in sünnetidir (davranış şekli, tarzıdır). Yani namaz, oruç, mallardan sarfetmek, sürekli Allah’ı anmak, Allah’ın yarattıklarını düşünmek, sürekli şükür, samimiyet, sabır, gereğinde hicret, güvenilir olmak, dürüstlük, cesaret, Allah’a sevgi ve saygı hep Peygamber’in sünnetleridir. Bunlar sünnettir çünkü bunlar Kuran’da geçer. Oysa Kuran’da geçmeyen sakal, cübbe, elbisenin rengi, yemek menüleri, Arap adetleri, dini olmayan şahsi tercihler gibi sünnet başlığıyla dine sokulmak istenenler Arap ırkçılığının, kısır bakış açısının, Kuran ile yetinmemenin sonucudur. Peygamber’in tek yazdırdığı ve Allah’ın vahiylerini içeren Kuran, Peygamber’in sünnetini göstermek açısından da yeterlidir. Eğer gerekli başka normlar, davranış şekilleri olsaydı, Kuran hiç şüphesiz onları da içine alırdı. Kuran kendisini detaylı diye tanıtırken nasıl olur da herhangi bir detayı atlar? Kuran’ın atladığı detaylar din olmayan, bizim de atlamamızın hiçbir sakıncası olmadığı, yapmamızda sevap umulmayacak şeylerdir. Bizi kurtaracak olan, Arapperestliğin din diye yutturulmaya çalışılmasının neticesi olan sarıklı, sakallı uydurma sünnetler değil; Kuran’da geçen iman, ahlak, fazilete dair çizilen tablolardaki sünnettir (tarz, metot, davranış tarzıdır).

Allah size kitabı detaylı bir şekilde indirmişken O’ndan başka hakem mi arayayım?

6Enam Suresi 114

 



__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats