HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Yeni Çıkan Mehdiler, Resuller Köşesi
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Yeni Çıkan Mehdiler, Resuller Köşesi
Konu Konu: Adnan Hocacılık = Sosyal Kanser Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Adnan Hocacılığı Sosyal Kanser olarak tanımlayan kişi Prof. Dr. Cevat Babuna. O yıllarca bu yapılanmanın içinde bulunan, tarikatın vakıflarında konferanslar veren, propaganda CD'lerinde açıklamalar yapan bir Bilim İnsanı. Bu insan Adnan Hoca'yı en iyi ve en yakından tanıyanlardan.

O diyor ki; "Adnan Oktar, gençlerin beyinlerini yıkayan bir sosyal kanser. 300 masum çocuğu kandırdı. Bizim, beş çocuğumuz Tuğba, Ceyda, Eda, Hüma, Oktar ve iki torunum onlarla. Ben buna sosyal kanser diyorum. Yakalanıyor, ensesine giriyor, kurtulması zor oluyor"

Bu öyle bir beyin yıkama ki oğlu babasına "Organ Kaçakçısı" annesine de "iffetsiz" dedirtebiliyor. Oğul Babuna demişti ki; “Babam Prof. Dr. Cevat Babuna bir organ kaçakçısıdır. Annemin gayri ahlaki ilişkileri var"

Baba Babuna şöyle diyor: “Kendisi (Adnan Hoca) bilmediğimiz bir usulle bu çocukların beyinlerini hakimiyeti altına alıyor. Onları robotlaştırıyor. Gazetede oğlumun resmini gördüm, robot olmuş. Bakışları bile donuklaşmış. Ben hem onun babası, hem de hocasıyım. Oğlum yıllar önce kansere yakalanmıştı. Hepimiz seferber olduk ve şükürler olsun daha sonra iyileşti. Ancak bu sefer de sosyal kansere yakalandı"

"Yüzü, mezardan çıkmış insanın yüzü gibi. Konuştukları insanın hafızasını almayan şeyler. Bana organ mafyası diyor, annesine ağzına alınmayacak şeyler söylüyor. Manen ve madden akla, hayale sığmayacak bir şey bu. Bir insana oğlu bunu nasıl yapar? Demek ki yaptırıyor. Bu yalnız Babuna ailesinin bir problemi değil. Etkisi altına aldığı çocukların hepsi seçkin ailelere mensup. Kendi oğlumuz tarafından elimiz kolumuz bağlı. Bir anne baba için ağır bir olay. Hiç kimsenin yaşamasını istemem. Ne diyeceksiniz ki oğlunuza! Dava mı açacaksınız! Hapse mi girsin! Susmayı tercih ediyoruz. Adnan Oktar, aileleleri perişan eden bir adam. Düşünün, bir beyin cerrahını ne hale getirdi! Şu an hastayım. 2 aydır kaslarım zayıfladı ve bu yüzden duruşmaya gidemedim"

Adnan Oktar'ın gençlerin zihinlerine bir çeşit hipnozla girdiğini ileri süren Baba Babuna, şunları da söylüyor:

"Adamın yaptığı iş, fizikle izah edilen bir iş değil. Tarihte benzer olaylar var, Rusya'daki Rasputin (insanları hipnoz yoluyla etkilediğine inanılan papaz) gibi. Oktar'ın grubuna girmeleriyle çocuklarımla ilişkim koptu. İyi tahsil görmüş çocuklarımıza, 'Rahat etsinler' diyerek maddi olanaklar sağladık. Çocukların neleri varsa adam sömürüyor." 

'Onun sözünden çıkmıyorlar'


"(Oğul) Oktar bir dolu laf söyledi. Adnan Hoca yaptırıyor, verdiği emirleri bunlar harfi harfine uyguluyorlar.

"Oradan kurtulan çocuklar tamemen eski hallerine dönüyorlar"

"Adama hayranlar. Kızım Ceydan, rahmetli eşinden kalan evi ve yazlık çiftliği ona bıraktı. Çocuklarıma bıraktığım Merter’deki han da Adnan Hoca’ya verilmiş.”

İlgili Haber Linkleri:

http://www.milliyet.com.tr/2006/10/15/yasam/ayas.html
http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=167357
http://www.nethaber.com/NewsDetails.aspx?id=586



__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Baba Prof. Cevat Babuna
/_newsimages/2333884.jpg
"Ben hekimim, profesörüm, beyin fonksiyonlarını çok iyi bilen biriyim. Ama bu olan biteni açıklayamıyorum. Bu meseleyi, fizik bir metotla izah etmek, zaten mümkün değil. Ekstradan bir şeyler oluyor orada. Bir metafizik olay var ama ne? Bu adam nasıl bütün bu çocukları kendine itaat ettiriyor? İşte bunu kimse çözemiyor..."

"Bunlar zayıf çocuklar değil. Aksine çok kuvvetli, zeki çocuklar. Ve iyi eğitimliler. Peki nasıl olabilir? Nasıl bu kadar bir başkasının etkisinde kalabilirler? Tuğba mesela, bizim dört numara, organizasyonun bütün işlerini yürüten kişiymiş. Devletle filan ilişkileri var. Yok canım dedim ben önce. Ama bir baktım, kızımı tanımayan parti başkanı yok. Deniz Baykal’ın bir gün Dedeman’da konuşması var, ben de oturumun başkanıydım. İlk defa karşılaşıyoruz, bana "Tuğba nasıl?" diye sordu. Süleyman Demirel’le karşılaşıyorum, "Tuğba n’apıyor?" diyor. Hepsiyle irtibatı var, bu nasıl oluyor?"

Hürriyet Gazetesi




__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Hürriyet yazarı Ayşe ARMAN’ın Anne ve Baba Babuna ile yaptığı söyleşi:

 

HER ŞEY 13 YIL ÖNCE BAŞLADI

Sorunlar ne zaman başladı?

- 13 yıl önce. Bizim dört numara Tuğba, Adnan Hocacılar diye tabir edilen insanlarla görüşmeye başladı. Başta ciddiye almadık. Geçici bir şey zannettik. Fakat sonra baktık ki, öyle değil. Durum ciddi. Önce gündüzleri birkaç saat kayboluyordu, sonra geceleri de gelmemeye başladı. Derken evi de terk etti, mürit oldu.

Diğer dört kardeş, nasıl tavır alıyordu?

- Oktar başta, Tuğba’nın tamamen saçmaladığını düşünüyordu. Hatta dalga geçiyordu. Diğerleri de fevkalade karşıydı, Tuğba’ya cephe aldılar. Ama Tuğba, zaman içinde hepsini Adnan Hoca’nın yanına götürdü.

Hepsini mi?

- Hepsini! Yıllar içinde 5 çocuğum, sonra da iki torunum onlara katıldı. Zincirleme oldu. Birbirlerine tesir ettiler. Toplu paranoya gibi. Hüma, ABD’de Georgetown’da okuyordu, kocasına çok aşıktı. Dört günlüğüne geldi. Sadece dört gün. Geliş o geliş. Tuğba, onu da Adnan Hoca’ya tanıştırdı. Dört gün içinde, o yanıp tutuştuğu kocasını boşayıverdi. Bitti. Bir daha Amerika’ya dönmedi. Herkes şaştı kaldı. Mani olamadık. Sonra Eda’yı aldılar. Bilgi Üniversitesi’nde okuyordu, en küçük kızımız. Okulu da bıraktırdılar...

Bu arada çocuklarınızı geri kazanmak için ne yapıyorsunuz?

- Elimizden ne geldiyse yaptık. Anlattık: "Bu kadar iyi eğitim aldınız, mesleğinizi yapmanız lazım, çalışmanız lazım, aile kurmanız lazım..." Yalvardık ama dinletemedik.

Ne diyorlardı?

- Ne diyecekler?
Onlara göre İsa mesih, Adnan Oktar da mehdi. İkisi ele ele verip, bütün dünyaya hakim olacaklar. Çocuklarımız buna inandılar.

NEREDE YAŞADIKLARINI BİLE BİLMİYORUM

Bu çocuklar bunca yıldır nerede yaşıyor?

- Bilmiyorum.

Nasıl yani?

- Bilmiyorum işte. Soruyorum, "Tedbiren söyleyemeyiz!" diyorlar. Sadece 18 yaşındaki küçük torunumla oğlum Oktar, alt katımızda yaşıyorlar. Kızlarımın nerede yaşadığını 13 yıldır bilmiyorum.

Bari dört kız kardeş, birlikte mi yaşıyorlarmış?

- Hayır. Onlar için aile, kardeş ya da evlat önemli değil. Böyle kavramlar yok. Bir arada değiller, yabancılarla yaşıyorlar. 20 yaşındaki torunum bile annesiyle değil. Kendinden 15 yaş büyük bir adamla kalıyor.

Hiç mi hafiyelik yapmaya kalkmadınız? Çocuklarınızın peşine düşmediniz?

- Yaptık. Yapmaz mıyız? Hiçbir netice elde edemedik. Çünkü evler devamlı değişiyordu. Onlar lütfederse, görüşebiliyorduk. Yanlarında bir yabancıyla eve geliyorlardı.

Anlamadım...

- Kızlarımdan biri eve geliyor değil mi? Yanında tanımadığım iki kızla birlikte geliyor. Bu toplulukta hiçbir çocuk, annesi babasını yalnız başına göremez. Belli mi olur belki etki altında filan kalır. Yanında hep birileri olacak. Yemek masasına bile o yabancı birileriyle birlikte oturulur. Banyoya bile gitse yanındadırlar. Ve Adnan Oktar hakkında kötü bir laf etmeye kalkışırsanız, apar topar çocuklarınız evi terk eder. Zaten bu mahkeme yüzünden de, son altı aydır çocuklarımızla görüşmedik. Bize yaptıkları tehdit şu: "Bizi görmek istiyorsanız, Bilim Araştırma Vakfı ve Adnan Oktar hakkında, tek bir kötü söz etmeyeceksiniz. Edersiniz, bizi hayatınızın sonuna kadar unutmak zorunda kalırsınız..."

Peki oğlunuz alt katınızda oturuyor, onunla görüşebiliyor musunuz?

- Evet ama ilişkimiz çok resmi. Oğlumuza biz bakıyoruz. Beyin cerrahı olmasına rağmen çalışmıyor. "Muayenehane açalım, mesleğine geri dön" diyoruz, kabul etmiyor. Daha önemli vazifeleri varmış...

Neymiş onlar?

- Dünyanın her tarafında Adnan Oktar için konferanslar veriyor. Yaratılış ve evrim teorisini anlatıyor...

"Biz bakıyoruz" derken, harçlık mı veriyorsunuz?

- Yurtdışına giderken, hayır. Bulunduğu yer gönderiyor. Ama onun dışında, bütün ev ihtiyaçlarını, giyeceklerini, yemeğini, telefon paralarına kadar aklınıza gelen her şeyini biz karşılıyoruz.

Biraz tuhaf değil mi, oğlunuz 43 yaşında...

- Öyle söylemeyin. Oğlum, bir mucize eseri hayatta. Çok ağır hastalıktan kurtuldu. Tanrı onu bana bağışladı. Elimde değil...

Adnan Oktar, belli ki oğlunuzun alt katta oturmasına ses çıkarmıyor, kızlarınızdan ne istiyor?

- Bilmiyorum. Onları bizden mümkün olduğu kadar uzak tutmaya çalışıyor.

Peki torunlarınız gideli ne kadar oldu?

- Birkaç yıl. Onları da tek başlarına göremiyorum. Yatıya kalamıyorlar. Ziyarete geldiklerinde yanlarında hep birileri oluyor.

Torunlarınızın annesinin için rahat mı?

- Büyük kızım, iktisat profesörü ve milletvekili Tevfik Ertüzün’le evliydi. Damadım ve kızım, kardeşlerini kurtarabilmek için çok uğraştı. Olmadı. Başaramadılar. Sonra Tevfik, bence şaibeli bir araba kazasında rahmetli oldu. Kızım, iki oğluyla kalakaldı. Bize sığındı. Çok yumuşak, melek gibi bir kızdır. Bir de şimdi görün onu. Yüz çizgileri sertleşti, bambaşka biri haline geldi. Maalesef onu da içlerine aldılar, oğullarıyla birlikte. Ama bir gün kurtulacaklarına inanıyorum. Kendilerini sorgulayacaklar ve gerçeği bulacaklar. Bunu başaranlar var. Onlar gruptan çıkıyor. Evleniyorlar, iş kuruyorlar, hayata geri dönüyorlar...

Kurtulanlar, o dönemi nasıl tanımlıyorlar?

- "Kabus" diye, "Uyandım ama onlarca senem boşa gitti..." diye anlatıyorlar.

Peki siz nasıl açıklıyorsunuz bu durumu?

- Açıklayamıyorum. Bu çocuklar, benim bildiğim çocuklarım değil. Bambaşka bir karaktere büründüler. Sanki içleri boşaltılmış gibi. Gözleri donuk. Robot gibi.

Kendi yollarını, kendi iradeleriyle çizmiş olamazlar mı?

- Hayır, bence olamazlar. Tamamen bir beyin yıkama faaliyeti. Hipnoz mudur, metapsişik bir şey midir, çözebilmiş değilim.

Peki talep etsem benimle konuşurlar mı?

- Deli misiniz, tabii ki konuşurlar. Emin olun, karşınızda son derece düzgün, eğitimli, kibar ve zeki çocuklar görürsünüz. Şöyle diyeceklerdir: "Ne alakası var? Tabii ki kendi isteğimizle buradayız. Biz yaşını başına almış insanlarız, kendi kararlarımızı kendimiz verebiliriz!" Hatta daha da ileri gidip, anneleri babalarını olmayacak şeylerle suçlayacaklardır.

Peki dersem ki, aileniz neden sizi yalnız göremiyor, neden nerede yaşadığınızı bilmiyorlar. Ne cevap verecekler?

- "Yok efendim böyle bir şey!" diyecekler. "Annemizin, babamızın, ne yazık ki akli dengesi yerinde değil" bile diyebilirler.


Yarabbi diyorum bu bir korkulu rüya elbet uyanacağız.

Hálá çocuklarınızı kazanacağınızı söylüyorsunuz. Bunu nasıl yapacaksınız?


- İnşallah sonunda kazanacağız. Onlara tekrar kavuşacağım. Umuyorum. Elimizden geleni yapıyoruz. Kendilerini sorgulayacaklar. Akıllanacaklar. "Annemize babamıza ne yapıyoruz?" diyecekler.

Bu son olay üzerine diğer çocuklarınızla görüştünüz mü?

- Hayır, hiçbiriyle görüşmedim. Çünkü son zamanlarda, bizim, diğer ailelerle birleştiğimizi, bir araya geldiğimizi hissediyorlardı. Bir duvar gibi birlikteyiz artık ailelerle, bu yolda beraberiz. Ankara’ya gidişlerim oldu, bazı görüşmeler yaptım. Bazı şeyleri maalesef duyuyorlar. Son olarak kızlarım, "Böyle yaparsan, bizi kaybedersin" diye rest çektiler. Zaten altı aydır eve uğramıyorlardı. "Aleyhimize birtakım şeyler yapıyorsun, bunu duyduk. Mahkemeye çıkacakmışsın, Ankara’da bazı insanlarla görüşmüşsün. Ya vazgeç ya da bir daha bizi göremezsin." "Sizden çok memnunum" diye bir kağıt yazarsam beni affedeceklermiş...

Ne demek o?

- "BAV topluluğundan çok memnunum. Hiçbir şikayetim yoktur" diye bir kağıt imzalamamı istiyorlar.

Annelerin, babaların bir araya gelmesinden neden bu kadar rahatsızlar?

- Çünkü yeniden BAV’a ve Adnan Oktar’a karşı bir hareket başlıyor. Yıllarca kimseyi bize tanıştırmadılar. Evimize arkadaşlarını getirdiler, isimleri farklı söylediler. Hakiki soyadlarını asla söylemediler. Kimin kızı dersin, cevap vermez. Çünkü ailesiyle temasa geçmenden korkuyor. Ama işte sonunda aileler bir araya geldik.

Daha önce de aileler bir araya geldi bir sonuç alınamadı. Herkes şikayetlerini geri çekti...

- Doğru, orada bir hata yaptık. Daha doğrusu, hepimiz aldatıldık. "Adnan Oktar nişanlandı, artık evleniyor" dendi. "Çocuklar evlerine dönüyor. Bu adam, artık evlatlarımızı rahat bırakıyor. Bundan sonra hayat normale dönecek. Evlenecekler, iş hayatına atılacaklar." Madem öyle dedik, çocuklarımız ceza görmesinler diye dilekçelerimizi geri aldık. Ama bu sefer kararlıyız. Sonuna kadar gideceğiz. Nasıl bir derttir bu. Allah kimseye vermesin. Bazen, "Yarabbi" diyorum, "Bu bir korkulu rüya, elbet uyanacağız..."

O GÜN MAHKEMEDE O SÖZÜ SÖYLEYEN BENİM OĞLUM DEĞİLDİ, ROBOT GİBİ

43 yaşında beyin cerrahı oğlunuz, nasıl oldu da sizin için, "Bahçıvanın geri zekalı oğluna cinsel tacizde bulundu annem" diyebildi?


- Bunu söyleyen adamın, benim çocuğum Oktar’la hiçbir alakası yok. Oktar, ahlakı düzgün sevecen bir çocuktur. O gün mahkemede konuşan başka biriydi. Yandan gördüm. O yüzü tanımıyorum. Oğlum Oktar’ın yüzü değil. Benim de aklım almıyor. Onlara söyleneni yapıyorlar. Robot gibi. Koşulsuz itaat ediyorlar. Ama ben, beni assalar, vursalar ya da öldürseler, asla annem-babam hakkında böyle şeyler söylemem. Bu yüzden neler olduğunu açıklayamıyorum.

Ne hissettiniz?

- Şoke oldum. Kahroldum. Bir annenin yaşayabileceği en büyük acı. Atamazsın, satamazsın. Evladım o benim. O günden beri telefonlarımız susmuyor. Bütün Türkiye durumun vahametini gördü. Oğlum çok ağır bir hastalıktan kalktı. Bir mucize eseri, Allah onu bana bağışladı. Birilerinin sıkıştırmaları yüzünden strese girip hastalığı nüksederse, yemin ederim bunun hesabını sorarım...

"Bunlarda her tür numara var. Karşılarındaki insanı yıldırmak için her şeyi yapıyorlar. Bir Ebru Şimşek, bir de Fatih Altaylı yılmadı. Öyle insanlar ki, 300 tane dava açıyorlar. Uğraş uğraşabilirsen. Bir davayı burada kazanıyorsun, bir bakıyorsun, başka bir mahkemede başka bir iftiradan dava açılmış. Bunlarda yalancı şahit de bol. Yalan fevkalade mübah bir olay. İnsanları çocuklarıyla karşı karşıya getiriyorlar. Annesine karşı yalancı şahitlik yaptırıyorlar mesela. Kız çıkıyor diyor ki mesela, ’Annem gruptan para istedi sizin hakkınızda şikayetçi olmayayım diye, para verilmeyince benim nerede olduğumu bilmediği konusunda şikayette bulundu’. Hakim anneye bakıyor, annenin kolunda Louis Vuitton filan var bu arada, yani belli ki kadının paraya filan ihtiyacı yok, ’Ne diyorsunuz?’ diyor. Anne hakime bakıyor, ’Ne diyebilirim Hakim Bey, o benim kızım’ diyor."

ANNEYİ SEVMEK ALLAH’A ŞİRK KOŞMAKMIŞ

Peki sizi öyle ağlarken, perişan vaziyette görünce etkilenmiyorlar mı? Onların annesisiniz...

- Ah, ah. Anneye babaya şefkat göstermek, ilgi yapmak, onların felsefesine göre Allah’a şirk koşmak. Evladına da sevgi göstermeyeceksin. Kızım Ceyda mesela, özellikle oğullarından uzak duruyor. Nadiren de olsa görüştüğümüzde usulen öpüşüyorum çocuklarımla. Asla eskiden olduğu gibi gerçekten, samimi kucaklaşamıyoruz. Aramızda hep bir duvar var.

Hiç kendi kendinizi sorguladığınız oluyor mu? "Acaba, bir yerde hata mı yaptık?" diye...
/_newsimages/2333885.jpg

- Sorgulamaz olur muyum? "Ne yaptık da, böyle oldu?" diyorum. Yedi çocuk birden. Neden böyle bir girdabın içinde girdiler? Kendime bakıyorum, sorun bende mi diye, suç bulamıyorum. Düşünüyorum da, yapabileceğim her şeyi yaptım. Zaten kocamın psikiyatr arkadaşları da bana, "Suçu kendinde arama, bu bir beyin yıkama faaliyeti" diyorlar.

Sizce çocuklarınızda manevi bir boşluk mu söz konusu acaba?

- Ne alakası var? Orada çocukları günde 14 saat çalıştırıyorlar. Rahat değiller ki. Manevi boşluk doldurma filan söz konusu değil ki. Bilgisayar başında, gece yarılarına kadar kitap yazıyorlar. Sohbet edecek zamanları bile yok.

Peki sizin için maddi bir kayıp da söz konusu mu?

- Çocuklarımı kaybetmişim, maddiyatın lafı mı olur? Ama maddi kayıp da var. Bırakın çocuklarımızın üzerine yaptığımız dükkanları, şunları bunları... Rahmetli damadımdan torunlarıma kalan mülkler, evler, çiftlikler, milletvekili maaşı bile gitti. Vakfa devredildi.

Nereden biliyorsunuz devredildiğini?

- Hiçbiri ortada yok. Sahipleri değişmiş.

 

Kaynak: Hürriyet Gazetesi



__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
barış
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 13 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 339
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı barış

Selam

Dün akşam objektif programında da bu konuşuldu. Oktar Babuna telefonla bağlandı.

Ailesinin Sabetayist olduğunu, kendisinin görünürde değil gerçekten müslüman olduğunu ve bu yüzden ailesiyle iplerinin koptuğunu söyledi.

Bu husus Soner Yalçın'ın Efendi 2 kitabında geçiyor. Doğru olsa bile herhalde bunu okuyunca çalınan minareye kılıf olabileceğini düşündüler.

Yine de bu gençlerin hepsinin İstanbullu zengin ailelerin çocukları olması ilginç.Amaç bu zenginliğin kullanılması herhalde.

Yukarı dön Göster barış's Profil Diğer Mesajlarını Ara: barış
 
safbilgi
Yasaklı
Yasaklı
Simge

Katılma Tarihi: 25 agustos 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 841
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı safbilgi

Selam Dostlar

Çocuklarımıza kuçuk yaslardan Kuranı anlamaları ve hayatlarının klavuzu yapmaları konusunda gereklı egıtımı verelım ve gercek dinle tanıştıralım yoksa bırılerı onları dın dıye şirkin kucağı tarıkat,cemaat ve nıhayetınde şirkin ve hatta o ana kuzusu yavruları canavara dönusturup anne babaya düşmanlığın kucağına iter.

Yukarı dön Göster safbilgi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: safbilgi
 
barış
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 13 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 339
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı barış

Selam Safbilgi,

Çok doğru. Ve gerçekten çok büyük bir sorumluluk var ebeveynlere düşen. Aslında çocuklara yönelik yayınlar olmalı, anne babaya yardımcı olması açısından.

İlk önce bizler bilgili ve hazırlıklı olmalıyız çocuğumuzun sorularına karşı. Daha okuma yazma bilmeden başlıyor soruları. O kadar önemli ki aslında daha o ilk sorulara verilecek yanıtlar. Ve daha sonra okuması için verebileceğimiz kitaplar.

Çocuklarımıza yönelik önerebileceğiniz kitaplar var mı, (Yaşar Nuri'ninkini biliyorum, ondan ayrı).

Ya da aramızda öğretmen, pedagog vs. olan, çocuk eğitiminden profesyonel olarak anlayan hanif arkadaşlarımız bu konularda neler önerebilirler ?

 

Yukarı dön Göster barış's Profil Diğer Mesajlarını Ara: barış
 
safbilgi
Yasaklı
Yasaklı
Simge

Katılma Tarihi: 25 agustos 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 841
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı safbilgi

Çocuklarımıza yönelik önerebileceğiniz kitaplar var mı, (Yaşar Nuri'ninkini biliyorum, ondan ayrı).

Ya da aramızda öğretmen, pedagog vs. olan, çocuk eğitiminden profesyonel olarak anlayan hanif arkadaşlarımız bu konularda neler önerebilirler ?

Selam Barış

çok tesekkur ederım,HYPnın ılkokullara yönelık  bedava dağıtılan özellıklere çocuklara temel bılgıler ve Kuran okumaları,sadece onu klavuz almaları konusunda çalışması var onun dışında ben bılmıyorum,ama baska alımlerınde vardır mutlaka.

Yukarı dön Göster safbilgi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: safbilgi
 
özzalim
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 16 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 98
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı özzalim

selam,
adnan hoca için bir kaç sözüm olacak...
kendisinin epey kitabını okumuştum...
şimdi dostlar bu vatandaş şu an toplumun anladığı din ile kuranın belirttiği
dinin farkını çok iyi anlamış,insan psikolojisinide çok iyi biliyor..ne var ki;
psikoloji üzerine bu kadar ağzı laf yapan arkadaş..kuranın ayetlerini saptırıyor...işte bunu yapmasa ve buna ek olarak  dini  kuranı doğru anlasa iş çözülecek...ama yazık ki liderlik hırsı da onu ya isa yapacak yada  mehdi.....
sonu hasan mezarcıya benzemese bari...


__________________
düşmanlarından nefret etme,yargılarını etkiler..
Yukarı dön Göster özzalim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: özzalim
 
adalet
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 02 ekim 2006
Gönderilenler: 1195
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı adalet

 Selam dostlar,şu ayetler sizce Adnan hoca gibi kanserli kişileri anlatmıyor mu?:

    7/175- Onlara kendisine ayetlerimizi verdiğimiz kişinin haberini anlat. O, bundan sıyrılıp-uzaklaşmış, şeytan onu peşine takmıştı. O da sonunda azgınlardan olmuştu.

176- Eğer Biz dileseydik, onu bununla yükseltirdik. Ama o yere meyletti (veya yere saplandı), hevasına uydu. Onun durumu, üstüne varsan dilini sarkıtıp soluyan, kendi başına bıraksan dilini sarkıtıp soluyan köpeğin durumu gibidir. İşte ayetlerimizi yalanlayan topluluğun durumu böyledir. Artık gerçek haberi onlara aktar. Ki düşünsünler.

177- Ayetlerimizi yalanlayanlar ve yalnızca kendi nefislerine zulmedenlerin örneği ne kötüdür.



__________________
"Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Yukarı dön Göster adalet's Profil Diğer Mesajlarını Ara: adalet
 
TİYERİLİ
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 05 nisan 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 113
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı TİYERİLİ

bir baba için gerçektende trajik bir durum.allah yardımcıları olsun daha ne diyelim.

__________________
TİYERİLİ
Yukarı dön Göster TİYERİLİ's Profil Diğer Mesajlarını Ara: TİYERİLİ
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats