Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Uydurulmuş Dindeki Haramlara İki örnek

Milli Gazete yazarı Mevlüt ÖZCAN 'dan inciler(!)

1- ) Kadınların saçlarını kesmeleri ve kestirmeleri harammış

"Kadın saçlarını kesebilir mi?" diye soruyorlar.

Zaruret yokken kadın saçlarını kesemez, yani haramdır. Uzunluğu sebebiyle muhafazası güç ise, uçlarından bir miktar alınabilir. (İbni Abidin: 5/261)

Kadının saçına herhangi bir hastalık ârız olursa kesilmesiyle hastalığın önlenebileceği (galip zanla) bilinirse, kadının saçını kestirmesinde bir sakınca yoktur. (Bahadır Alangir. Fetava-i Hindiyye, c/5, sf: 357. Beyrut-1400)

Sırf güzel görünmek, etrafın dikkatini çekmek için saça saç eklemek veya saçı kesmek (kısaltmak) asla câiz değildir. (İbni Abidin. Reddül-Muhtar. c/5. sf: 328.)

Saçlar bir hastalık ya da geçerli bir gerekçe ile kesilirse mutlaka toprağa gömülmelidir.

2- ) Kadınların saçlarını kapamaları yetmiyormuş. Örtülü de olsa saçlarına verdikleri şekil de pek önemliymiş. Saçlarını "deve hörgücü" gibi bağlayanlar laneti ve azabı hak ediyormuş.

Fıtratları gereği saçları daima uzun olan ve bu hâlde bulunmaları kadınlığının gereği olan hanımefendilerin, saçlarını kapatış şekli çok önemli bir husustur.

Müslüman kadın, saçlarını örtüsünün (başörtüsünün) altında belli olmayacak bir şekilde bir araya getirip bağlar. Saçları örtmekle iş bitmiyor. Onları İslâm'ın emrettiği şekilde örtmek, korumak ve bağlamak gerekiyor.

Müslüman kadın, saçlarını örtüsünün altında belli olmayacak biçimde sarar. Saçlar örtünün altında belli olacak şekilde ise, saçları örtmenin fazileti kalmaz.

Müslüman olduğu hâlde/namaz kıldığı hâlde saçlarını deve hörgücü gibi bağlayacak olanlar... Bu tür davrananlar lânet edilmeye mâruz kalıyorlar.

Müslüman kadının saçını bağlayış şekli o kadar mühimdir ki, bu bağlayış şekli İslâm'a uygun ise, ilahi rızayı celbe, değilse ilâhi gazaba ve azaba yol açar.

Yazının tamamını buradan okuyabilirsiniz.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Zaruret yokken kadın saçlarını kesemez, yani haramdır. Uzunluğu sebebiyle muhafazası güç ise, uçlarından bir miktar alınabilir. (İbni Abidin: 5/261)

bak bak densize ilahlığa soyunup hem haram koyuyor peşinden "Hani o zorda kalanın domuz etinden haddi aşmadan yiyebilir emrinde olduğu gibi "zorda kalan azıcık ucundan kestirebilir diyor.İalhlığın şanından olsa gerek merhamet edip kolaylıkta sunuyor.

muhafazası güçse kesilirmiş !niye güç olsunki dolarız belimize!

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selamlar,

İnancımın temeli olan Kuran dışı helal ve haram belirlemenin ortak etmek olduğu bilinci şu ayetlerle oluşmuştur.

16/116

Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla şuna helal, buna haram demeyin. Çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Şüphesiz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler.

Şuna helal buna haram demek ;   Allah'a karşı yalan uydurmak

6/21,22,23

Yalan düzerek Allah'a iftira eden yahut O'nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim vardır? Şu da bir gerçek ki, zalimler asla kurtulamazlar!

Gün olur, onları bir araya toplayıp haşrederiz. Sonra, şirke batanlara sorarız: "Nerededir o bir şey zannedip durduğunuz ortaklarınız?"

Şirke batan kimler? bir önceki ayet: Allah'a karşı yalan söyleyenler ve ayetleri yalanyanlar

Sonunda şunu söylemekten başka bahaneleri kalmaz: "Rabbimiz Allah'a yemin olsun ki, biz, ortak koşanlar değildik."

ortak edenler, ortak ettiklerinin farkında değiller!

Dolaylı yollarla yasak üretmek, bunları Allah'a ve Allah'ın bizim için seçmiş olduğu dine/yaşam tarzına mal etmek ortaklıktır.

Allah'ın söylemediği birşeyi (kendi kişisel çıkarımlarımızla ya da başkasının kişisel çıkarımlarımlarıyla) söyledi gibi göstermek, yasaklamadığını yasakladı gibi göstermek, ya da "Allah böyle demek istemiştir" mantığı ya da başka türlü... bunlar ortaklığa giden yollar

Bundan dolayıdır ki, zanlı bilgilerle hareket edemeyiz,

(BAKARA suresi 78. ayet) Onlardan bir kısmı ümmidir. Kitabı bilmezler; (bildikleri) bir sürü asılsız şeylerden başkası değildir ve yalnızca zannederler

(EN'ÂM suresi 116. ayet) Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler.'

Bundan dolayıdır ki, geçmiştekilerin yaptığı gibi bilginleri ve din adamlarını diniotorite kabul edemeyiz

9/31

Onlar, Allah'ı bırakıp bilginlerini(ahbar) ve rahiplerini(ruhban) rablar (ilahlar) edindiler ve Meryem oğlu Mesih'i de.. Oysa onlar, tek olan bir ilah'a ibadet etmekten başka bir şeyle emrolunmadılar. O'ndan başka ilah yoktur.(La ilahe illallah) O, bunların şirk koştukları şeylerden yücedir.

Peygambere vahyedileni dikkate alırız.

(EN'ÂM suresi 106. ayet) Rabbinden sana vahyedilene uy. O'ndan başka ilah yoktur. Ve müşriklerden yüz çevir.

(ŞÛRÂ suresi 7. ayet) İşte biz sana, böyle Arapça bir Kur'an vahyettik; şehirlerin anası (olan Mekke halkı)nı ve çevresinde olanları uyarman için ve kendisinde şüphe olmayan toplanma gününü (haber verip onları) uyarman için de. (O gün onların) Bir bölümü cennette, bir bölümü çılgınca yanan ateşin içerisindedirler.

 
 

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selamlar

Bu saç kesimine verilecek en güzel cevaplar ABCDF den elne sağlık.

16/116

Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla şuna helal, buna haram demeyin. Çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Şüphesiz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler.

Şuna helal buna haram demek ;   Allah'a karşı yalan uydurmak

6/21,22,23

Yalan düzerek Allah'a iftira eden yahut O'nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim vardır? Şu da bir gerçek ki, zalimler asla kurtulamazlar!

Gün olur, onları bir araya toplayıp haşrederiz. Sonra, şirke batanlara sorarız: "Nerededir o bir şey zannedip durduğunuz ortaklarınız?"

Şirke batan kimler? bir önceki ayet: Allah'a karşı yalan söyleyenler ve ayetleri yalanyanlar

Sonunda şunu söylemekten başka bahaneleri kalmaz: "Rabbimiz Allah'a yemin olsun ki, biz, ortak koşanlar değildik."

ortak edenler, ortak ettiklerinin farkında değiller!

Dolaylı yollarla yasak üretmek, bunları Allah'a ve Allah'ın bizim için seçmiş olduğu dine/yaşam tarzına mal etmek ortaklıktır.

Allah'ın söylemediği birşeyi (kendi kişisel çıkarımlarımızla ya da başkasının kişisel çıkarımlarımlarıyla) söyledi gibi göstermek, yasaklamadığını yasakladı gibi göstermek, ya da "Allah böyle demek istemiştir" mantığı ya da başka türlü... bunlar ortaklığa giden yollar

Bundan dolayıdır ki, zanlı bilgilerle hareket edemeyiz,

(BAKARA suresi 78. ayet) Onlardan bir kısmı ümmidir. Kitabı bilmezler; (bildikleri) bir sürü asılsız şeylerden başkası değildir ve yalnızca zannederler

(EN'ÂM suresi 116. ayet) Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler.'

Bundan dolayıdır ki, geçmiştekilerin yaptığı gibi bilginleri ve din adamlarını diniotorite kabul edemeyiz

9/31

Onlar, Allah'ı bırakıp bilginlerini(ahbar) ve rahiplerini(ruhban) rablar (ilahlar) edindiler ve Meryem oğlu Mesih'i de.. Oysa onlar, tek olan bir ilah'a ibadet etmekten başka bir şeyle emrolunmadılar. O'ndan başka ilah yoktur.(La ilahe illallah) O, bunların şirk koştukları şeylerden yücedir.

Peygambere vahyedileni dikkate alırız.

(EN'ÂM suresi 106. ayet) Rabbinden sana vahyedilene uy. O'ndan başka ilah yoktur. Ve müşriklerden yüz çevir.

(ŞÛRÂ suresi 7. ayet) İşte biz sana, böyle Arapça bir Kur'an vahyettik; şehirlerin anası (olan Mekke halkı)nı ve çevresinde olanları uyarman için ve kendisinde şüphe olmayan toplanma gününü (haber verip onları) uyarman için de. (O gün onların) Bir bölümü cennette, bir bölümü çılgınca yanan ateşin içerisindedirler.

 
 selam ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam

Bu ve buna benzer bir sürü hurafe var, ne yazıkki insanların çoğu bu yoldan gidiyor...

İşin garibi kendileri de hem bunlara inanıyor ancak uygulamaya gelince kendileri de bunlara uymuyor, yani samimiyetsizce davranıyor...Sonra da din kıldan ince kılıçtan keskin safsatalarıyla kendi kendilerine zorlaştırdıkları dine kendileri de inanmıyor

Çünkü gerçekten inanılası şeyler değiller... kimin ne hakkı var bu denli Allah ve Kuran hakkında atıp tutmaya?

Allah elbette bunun cezasını çok zğır verecektir...Kuranda haram olmadığı halde kafasına göre hüküm veren ALlaha ortak etmiştir ve hem bu dünyada hem de ahirette kaybedenlerden olmuştur...

saygı ile...