HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Çalışmaları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Çalışmaları
Konu Konu: Insanlara hidayet geldigi zaman.. Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
wamblee
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 30 agustos 2006
Gönderilenler: 10
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı wamblee

İnsanlara hidayet geldiği zaman;
Hamd, oğul edinmeyen, mülkünde bir ortağı olmayan, acizlikten ötürü bir yardımcısı da bulunmayan Allah'a mahsustur.Kur'an'da Allah'ın hidayetini reddeden insanların iki grup olduğu anlatılır. Allah'ın kendilerine gelen elçisini ve mesajını reddeden insanların hepsi gerçekte Allah'a inanırlar.Buna rağmen kendilerini kurtaracak mesajı kabul etmezler.
Bu iki grup insan ve onların Allah'ın hidayetini kabul etmemelerinin gerekçeleri Kur'an'da şöyle anlatılır:

1-Meydan okuyan,  seküler,  ahireti inkar edenler:
Bütün insanlar Allah'a inanırlar. Evet ahireti ve hesap gününü inkarda etseler  de Allah'a kesinlikle inanırlar.İçlerinden çok küçük bir kesim ateist olduğunu ifade eder.Fakat onlarda sıkıştıklarında Allah'a sığınırlar.Bu gruptaki insanlar, Allah'ın kendileri üzerinde söz sahibi olmasını kabul etmezler.Allah'ı hayatlarının dışında tutmak isterler.Kendi hevalarını  ilah edinmişlerdir. Canlarının istediği gibi yaşarlar. Onlara göre inanç Allah ile kişinin kalbi arasında hapsolmak zorundadır.Bütün bu düşünce ve yaşantılarına rağmen,kuşku duydukları yeniden diriliş olsa bile,Allah'ın yanında itibarlı olacaklarını ve cennete gireceklerini düşünürler.Müslümanların bunları gerçeğe davetleri,onların  meydan okuyucu tavırlarıyla neticelenir;

-Kendilerine hidayet geldiği zaman insanları inanmaktan ve Rablerine istiğfar etmekten alıkoyan şey,ancak evvelkilerin yasasının kendilerine de gelmesi(ni) yahut azabın açıkça karşılarına gelmesi(ni beklemeleri)dir.
Biz elçileri sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz.İnkar edenler,hakkı batılla gidermek için mücadele ediyorlar.(Onlar) Ayetlerimle ve uyarıldıkları şeylerle alay ettiler.
Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatıldığı halde onlardan yüz çeviren ve ellerinin (yapıp) öne sürdüğü(günahlarını,isyanları)nı unutandan daha zalim kim olabilir?Biz onların kalpleri üzerine,onu anlamalarına engel olan örtüler,kulaklarının içine de ağırlık koymuşuz.Onları doğru yola çağırsan da bu halde asla doğru yola gelmezler.
Ama çok bağışlayan esirgeyen Rabbin eğer onları,yaptıklarıyla hemen cezalandıracak olsaydı,onların azabını çabuklaştırırdı.Fakat onlar için vaat edilen bir zaman var ki,ondan (kaçıp) sığınacak bir yer bulamayacaklardır.İşte şu kentler de zulmetmeğe başlayınca onları helak ettik.Onları helak etmek için de bir süre belirlemiştik.18/55-59


Ezel ve ebedle ilgilenmeyen bu insanlar,hayatın ve ölümün anlamı üzerinde düşünmezler.Dünya hayatına sıkıca sarılmışlardır,sonrasını hiç düşünmemeyi tercih ederler.Kendilerini müslüman olanlardan daha akıllı,daha doğru yolda gördükleri için,ahiretle ilgili beklentileri müslümanlardan farklı değildir.

-Yoksa kötülükleri işleyen kimseler,kendilerini,inanıp iyi ameller işleyen kimseler gibi yapacağımızı mı sandılar?Yaşamaları ve ölümleri onlarla bir olacak öyle mi?Ne kötü hüküm veriyorlar!
Allah,gökleri ve yeri gerçek olarak yaratmıştır ki her can,kazandığıyla cezalandırılsın,kimseye haksızlık edilmez.
Keyfini tanrı edinen ve Allah'ın,bir bilgiye göre saptırdığı,kulağını ve kalbini mühürlediği,gözünün üstüne de perde çektiği kimseyi gördün mü?Şimdi ona Allah'tan sonra kim doğru yolu gösterecek?Düşünmüyor musunuz?
Dediler ki:"Ne varsa dünya hayatımızdır,başka bir şey yoktur.Ölürüz,yaşarız.Bizi zamandan başkası helak etmiyor."
Fakat onların bu hususta bir bilgileri yoktur.Onlar sadece zannediyorlar.
Onlara açık açık ayetlerimiz okunduğu zaman:"Doğru iseniz,babalarımızı getirin" demelerinden başka bir delilleri olmamıştır.
De ki:"Allah sizi yaşatıyor,sonra sizi öldürüyor.Sonra sizi,toplayıp duruşma gününe getirecektir.Bunda asla şüphe yoktur,ama insanların çoğu bilmezler."
Göklerin ve yerin mülkü (egemenliği) Allah'ındır.O saat başladığı gün,işte o gün (Allah'ın ayetlerini etkisiz bırakmağa çalışan) iptalciler hüsrana uğrayacaktır.
(O gün) Her ümmeti (Allah'ın huzurunda) toplanmış görürsün.Her ümmet,kendi kitabına (yaptığı işlerin tutanağı olan amel defterine) çağırılır:"Bugün yaptıklarınızla cezalandırılacaksınız!"
"İşte Kitabımız,aleyhinize söylüyor.Çünkü biz,yaptıklarınızı yazıyorduk."
İnanıp iyi işler yapanlar;Rableri onları rahmetine sokar.İşte apaçık başarı budur.
Ama inkar edenlere gelince (onlara da şöyle denir):"Ayetlerim size okunurdu,fakat siz büyüklük tasladınız ve suçlu bir toplum oldunuz değil mi?"
"Allah'ın vaadi gerçektir,(duruşma) saat (inin geleceğin) de şüphe yoktur" dendiği zaman:"Saat nedir,bilmiyoruz,sadece (öyle bir şey olduğunu) sanıyoruz,ama biz ona kesin inanmıyoruz" demiştiniz ha?!"
Yaptıklarının kötülükleri onlara göründü ve alay edip durdukları şey onları kuşattı.
Ve (kendilerine şöyle) denildi:"Siz,bu gününüzle karşılaşmayı nasıl unuttunuzsa bizde bugün sizi unuttuk.Yeriniz ateştir.
Hiçbir yardımcınız da yoktur!"
Böyledir,çünkü siz Allah'ın ayetlerini eğlence yaptınız;dünya hayatı sizi aldattı.Artık bugün onlar ne ateşten çıkarılırlar ve ne de kendilerinden Allah'ı memnun etmeğe çalışmaları istenir.
Hamd,göklerin Rabbi,yerin Rabbi ve bütün alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.
Göklerde ve yerde ululuk,yalnız O'na aittir.O,azizdir,hakimdir. 45/21-37


Din işleri ile dünya işlerini birbirinden ayırmayı becerebilen bu insanlar,Allah'ın kendilerine verdiği nimetler ile şımarırlar.Ebediyen yaşayacaklarını sanırlar,nankörlükte direnirler.Ama kalplerindeki Allah inancının kendilerini kurtaracağını düşünürler.

-İnsan hayır istemekten usanmaz.Ama kendisine bir şer dokundu mu hemen üzülür,ümitsiz olur.
Eğer kendisine dokunan bir zarardan sonra biz ona bir rahmet tattırırsak:"Bu benim hakkımdır;kıyametin kopacağını sanmıyorum; (kıyamet kopsa da) Rabbime götürülmüş olsam bile muhakkak O'nun yanında benim için güzel şeyler vardır" der.
Biz,o nankörlere,yaptıklarını mutlaka haber vereceğiz ve mutlaka onlara kaba azaptan tattıracağız. 41/49-50


2-Ortak koşanlar :
Bunların Allah inancı görünüş olarak daha güçlüdür.Genellikle dindar insanlardır.Birçoğu yaşantısını dinine göre dizayn eder.Gene birçoğu düzenli olarak ibadetlerini yapar.Fakat Allah'la aralarında,Allah'ın seçimlerine etki edeceklerine inandıkları ortaklarının olması,Allah'ın mesajını işitmelerine engeldir.Bunlar aslında parça parçadır.Fakat her grup kendisini doğru yolun tam ortasında görür ve diğerlerine acıyarak bakar.Her grup kendisinde bulunan bilgiyle sevinir,övünür.Kendi ortaklarına (şefaatçilerine) sıkıca sarılır.Allah'a ortak koştuklarını da kesinlikle kabul etmezler.Çünkü hepsi Allah'ın birliğine inanırlar. Sanki peygamber dönemi Mekke müşrikleri Allah'ın birliğini kabul etmiyordu?

    Asıl konumuza geçmeden önce Mekke müşriklerinin Allah inancının nasıl olduğuna Kur'an dan bakalım;

     
         - De ki: " Sizi gökten ve yerden kim rızıklandırıyor? Ya da o kulak(lar)ın ve gözlerin sahibi kimdir? Ölüden diriyi, diriden ölüyü kim çıkarıyor? Kim buyruğu(nu) yürütüyor(kainatı yönetiyor)?" "Allah" diyecekler."O halde, korunmuyor musunuz?" de.   10/31

         - De ki:   “Biliyorsanız dünya ve içinde bulunanlar kimindir?””Allah’ındır” diyecekler.”O halde düşünmüyor musunuz ?” de. “Yedi  göğün Rabbi ve büyük arşın Rabbi kimdir?” de. ”Bunlar Allah’ındır” diyecekler.” O halde korunmuyor musunuz?” de.
“Biliyorsanız (söyleyin) Her şeyin melekutu (mülkü ve yönetimi) elinde olan, koruyup kollayan, fakat kendisi korunup kollan(maya muhtaç ol)mayan kimdir?” de.”(Her şeyin yönetimi) Allah’a aittir” Diyecekler. “O halde nasıl büyüleniyor sunuz? “ de. 23/84-89

Görüldüğü gibi her şeyi yöneten bir Allah’a inanıyorlar gene de peygamberi ve getirdiği mesajı kabul etmiyorlar. Çünkü peygamberin getirdiği mesaj, onların Allah’ın seçimlerine etki edeceklerini sandıkları, şefaatçilerini ve kendilerini Allah’a yaklaştıracağını sandıkları velilerini kabul etmiyordu.  Böyle din olur mu? Allah her konuda tam yetki sahibi ve bu yetkilerini kimseyle paylaşmıyor. Kendilerinin Allah’ın kızları olduklarına inandıkları Lat,Menat ve Uzza bile Allah’ın seçimlerine etki edemiyor.

-    Yoksa Allah’tan başka şefaatçiler mi edindiler? De ki : “ Onlar, hiçbir şeye malik olmayan, düşünmeyen şeyler olsalar da mı? “ De ki : “Şefaat tamamen Allah’ındır. Göklerin ve yerin mülkü O’nundur. Sonra O’na döndürüleceksiniz. “ 39/43-44
Allah’tan başka şefaatçi edinemeyeceksin, böyle bir din olur mu? Yani Allah’ın seçimlerine Allah’ın kızları olduklarına inandıkları şefaatçileri bile etki edemiyor. Bunu içlerine sindiremediler ve şöyle dediler :
-    Ve: “Allah’ım, eğer bu, senin yanından gelmiş gerçekse başımıza gökten taş yağdır, yahut bize acı bir azap getir!” demişlerdi. 8/32

Şimdi konumuza dönelim ve Allah’ın bu grubun hidayet karşısında ki tavrını nasıl anlattığına bakalım;

-    Dediler ki : “ Yerden bize göze fışkırtmadıkça sana inanmayız! ” “ Yahut senin hurmalardan ve üzümlerden oluşan bir bahçen olmalı, aralarından ırmaklar fışkırtmalısın! ” “Yahut zannettiğin gibi üzerimize gökten parçalar düşürmelisin, yahut Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmelisin! ” “ Yahut altından bir evin olmalı, ya da göğe çıkmalısın. Ama, sen üzerimize, okuyacağımız bir kitap indirmedikçe senin sadece göğe çıkmana da inanmayız! “ De ki : “ Rabbimin şanı yücedir. Ben, sadece elçi olan bir insan değil miyim? “
-    Zaten kendilerine hidayet geldiği zaman insanları doğru yola gelmekten alıkoyan şey, hep : “Allah, bir insanı elçi mi gönderdi? “ demeleridir. De ki : “ Eğer yeryüzünde uslu uslu yürüyen melekler olsaydı, elbette onlara gökten bir meleği elçi gönderirdik.”17/90-95

      Sadece bir insan olan elçiyi kabul edemediler, içlerine sindiremediler. Eğer gelen elçide Allah’ın seçimlerine etki edemeyecek, onlar için şefaatçi olamayacaksa, Allah’ın seçimlerine kim etki edebilecekti ki? Böyle din olur mu?

Sonraları yerden göze fışkırtamayan elçinin parmaklarından su fışkırttılar, miraçta Allah’la pazarlık ettirdiler, onu şefaatçi yaptılar ve inandılar. Sanki Allah elçiye “Şefaat tamamen Allah’ındır.” Dedirtmemişti. Sanki Allah, kendisine ortak koşulan şeylerin sadece şefaatçiler ve yardım ediciler olduğunu söylemiyordu?

-    (Duruşma) Saat(i) başladığı gün, suçlular (umutsuzluk içinde) susarlar. 
 (Allah'a) ortak(koştuk)larından da kendilerine hiçbir şefaatçi çıkmaz. O zaman ortaklarını inkâr ederler.  30/12-13


Daha ileri gittiler, birtakım kimseleri gavs-ı  azam (en büyük yardım edici) ilan ettiler. Sanki Allah :

   -    Her nefsin yaptığı işin başında duran, (hiçbir şeyden haberi olmayanla bir olur) mu? Onlar Allah'a ortaklar koştular. De ki: "Onları isimlendirin (nitelendirin bakalım tapılmağa değer bir yanları var mı?) Yoksa siz Allâh'ın, yeryüzünde bilmediği bir şeyi mi Kendisine haber veriyorsunuz? Yoksa boş söz mü söylüyorsunuz? Hayır, inkâr edenlere tuzakları süslü gösterildi. (Hak) yoldan çıkarıldılar. Allâh kimi şaşırtırsa artık ona yol gösteren olmaz!13/33

Ayetini indirmemiş gibi onları isimlendirdiler cesaretle. Bilmediği şeyi Allah’a haber verircesine. Birisi çıkıyor Abdulkadiri Geylani gavs-ı azamdır diyor. Peşinden kalabalıklar onu takip ediyor. Bana yazdırıldı diyor, yani, Allah bildirmiş ona Abdülkadir Geylani nin gavsı azam olduğunu sanki.

-    Allah'a karşı yalan uydurandan, ya da kendisine bir şey vahyedilmemiş iken "Bana vahyolundu" diyenden ve "Ben de Allâh'ın indirdiği gibi indireceğim!" diyenden daha zâlim kim olabilir? O zâlimler ölüm dalgaları içinde, melekler ellerini uzatmış: "Haydi canlarınızı çıkarın, Allah'a gerçek olmayanı söylemenizden ve O'nun âyetlerine karşı büyüklük taslamanızdan ötürü, bugün alçaklık azâbıyla cezâlandırılacaksınız!" (derken) onların halini bir görsen! 
          "Andolsun, sizi ilk kez yarattığımız gibi, yine tek olarak bize geldiniz ve (dünyâda) sizi hayâline daldırdığımız şeyleri arkanızda bıraktınız. Hani, siz(in yaratılışınızda ve ibâdetleriniz)de (bize) ortak olduklarını sandığınız şefâatçilerinizi de yanınızda görmüyoruz. Aranızdaki bağlar kesilmiş ve (şefâ'atçi) sandığınız şeyler sizden kaybolup gitmiştir!"  6/93-94


 Artık Allah’ın yanında o şefaatçilere dua etmek normal karşılanıyor. Mescitlerde “şefaat et bize ey Allah’ın resulu” diye dua ediyorlar peygambere. Sanki Allah :

-    Mescidler, Allâh'a mahsustur. Allâh ile beraber hiç kimseye yalvarmayın72/18

Dememiş gibi. Bunlar kendileri için Allah’ın yardımını yeterli görmüyorlar mı acaba?

-     Elbette biz elçilerimize ve inananlara hem dünyâ hayâtında hem, şâhidlerin (şâhidliğe) duracakları günde yardım ederiz.  40/51

Hesap gününde yardıma ihtiyaç duyacak elçiler, böyle din olur mu?
Yani peygamberin kendisinin yardıma ihtiyacı var diyor Rabbimiz. Hani şefaat edecekti? Böyle din olur mu?

Anlaşılıyor ki Allah’tan bize indirilen vahyi anlayarak okumalı, kendi kendimizi kandırmamalı, şirk önderlerinin peşine takılmamalıyız. Allah kuvvetlidir, üstündür, alemlere ihtiyacı yoktur. Kimseyi habib veya oğul edinmemiştir. Hz Muhammed(sav) Allah’ın kulu ve elçisidir. Bunun dışında ki sözler ancak Allah’a ve peygamberimize iftiradır. Allah tek seçicidir ve yetkilerini kimseyle paylaşacak değildir. Kıldığımız namazlar Kitab’a uyacağımız hususunda Allah’la yaptığımız her gün ve her vakitte yinelenen  sözleşmelerdir.(kitap misakı)

- Onların ardından, yerlerine geçip Kitaba vâris olan birtakım insanlar geldi ki, onlar, şu alçak(dünyân)ın menfaatini alıyorlar: "Biz nasıl olsa bağışlanacağız!" diyorlar. Kendilerine, ona benzer bir menfaat daha gelse onu da alırlar. Peki "Allâh hakkında, gerçekten başkasını, söylememeleri hususunda kendilerinden Kitap misâkı alınmamış mıydı? Ve onun içindekini okuyup öğrenmediler mi? Âhiret yurdu, korunanlar için daha hayırlıdır. Düşünmüyor musunuz?
       O(koruna)nlar ki Kitaba sımsıkı sarılırlar ve namazı kılarlar; elbette biz, iyiliğe çalışanların ecrini zayi etmeyiz.  7/169-170


         Hesap gününde Allah’tan başka bir şefaatçimiz yoktur, hepimiz Allah’a ait kullarız. Rabbimiz merhametlilerin en merhametlisi ve en hayırlısıdır. Fakat aynı zamanda “Kahhar” dır öç alandır. Şirk en büyük zulümdür. Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamayacağını Kur’an  da belirtmiştir. Allah dururken O’nun kullarına bize şefaat et diye yalvarmak Allah’a yapılabilecek en büyük saygısızlık, yani şirktir.

-        De ki: "Allah'tan başka sandığınız şeyleri çağırın, onlar ne göklerde ve ne de yerde zerre ağırlığınca bir şeye sâhip değillerdir. Bu ikisi(nin yaratılmasında ve mülkü)nde bir ortaklıkları yoktur. Ve Allâh'ın onlardan bir yardımcısı da yoktur."   34/22
                                                                                                                                   
Hesap gününde tek seçici Allah’tır;

-    Göklerde ve yerde bulunan herkes Rahmân'a kul olarak gelecektir. 
O, onların hepsini kuşatmış ve onları bir bir saymıştır. 
Onların hepsi, kıyâmet günü O'na tek başına gelecektir.
19/93-95
                                                                                                                    
-Kudret ve şeref sâhibi Rabbin, onların nitelendirmelerinden yücedir. 
Selâm, gönderilen elçilere, 
Hamd, âlemlerin Rabbi Allah'a! 
37/180-182
                                                                                                                    

Hilmi Akgöz
                                                                                        Konya 14/05/2008
                              

 
Yukarı dön Göster wamblee's Profil Diğer Mesajlarını Ara: wamblee
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats