HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: AHZAP SURESİ 56. AYETİ NASIL ANLAMALIYIZ? Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

Bugün sizlerle konuşmak istediğim konu, Kuranda geçen Ahzap suresi 56. ayetin de Allah acaba bizlere ne emrediyor ve neler anlatmak istiyor onu anlamaya çalışmak olacaktır. Önce Diyanet mealinden alıntı yaptığım şekliyle yazmak istiyorum.

Ahzap 56: Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selâm edin.

  Bu konuda düşüncelerimi yazmadan önce bu ayetten geleneksel İslam’ın ne anladığını ve bundan dolayı da inanılan hadisleri sizlere aktarmak istiyorum. Önce salât sözcüğünden günümüzde ne anlam çıkarıyorlar ve onun doğrultusunda nelere yapılıyor ona bakalım. Salât kelimesinin günümüzdeki sözlük anlamı namaz, dua ve destek olmak gibi değişik anlamları olduğunu söyleyebiliriz. Geleneksel İslam’ın öğretisinde ne yazık ki yukarıdaki ayet, yalnız peygamberimize dua etmek ve saygı gösterisi olarak algılandığını görüyoruz. Peygamberimize salât, çoğulu salâvat getirmek olduğu böylece ona dua etmek, anmak olduğu anlaşılmış ayetten. Peki, yukarıdaki ayeti nasıl anlamışlar da, günümüzde neler yapılıyor önce ona bakalım. Günümüzde bu ayet öne sürülerek peygamberimizin adı anıldığında ona saygı göstermek için okunan dua olduğunu görüyoruz. Hatta yine bu ayet öne sürülerek peygamberimize rahmet duası yapılması gerektiği çıkarılmıştır. Örnek vermek gerekirse; Sallallahü Aleyhi Vesellem” Veya “Aleyhissalâtü vesselâm” denilerek getirildiği gibi, daha uzun dua metinlerinin içinde de salâvat vardır. Meselâ, namazda okuduğumuz Allahümme Salli ve Bârik duaları da salâvat örnekleri olup peygamberimizi ve ailesine karşı bir duadır.

   Yukarıda yazdığım ve peygamberimize hitaben yapılan bu duanın acaba Ahzap suresi 56.ayetle bir ilgisi var mı gelin birlikte bakalım, acaba bu ayette Allah ne anlatmak istiyor bizlere. Önce günümüzde yapılan anlamda düşünelim Allah ve melekleri ona rahmet duası mı yapıyor anlamında dersiniz bu sözler? Allah gönderdiği elçisine dua eder mi sizce? Dua kime edilir? Yüce bir makama ve ondan istekte bulunmak için yapılır. Allah emreder ve o iş olur. Demek ki burada dua anlamında kullanılmadığı çok açık. Çünkü Allah ve melekleri peygambere dua etmiş anlamında olamaz. Ne olabilir yine bir başka anlamında olduğu gibi, DESTEK anlamı, en doğru anlam olacaktır. Böyle anladığımızda bakın ayet nasıl yerli yerine oturuyor.

Ahzap 56: Şu bir gerçek ki, Allah ve melekleri, o Peygamber'e destek verirler/onun şanını yüceltirler. Ey inananlar! Siz de ona destek olun/onun şanını yüceltin ve ona içtenlikle selam verin.

   Ayette Allah ve melekleri peygambere destek olup, onun şanını yüceltirler derken onu büyük bir makamın sahibi yaparlar anlamını da vererek, kurandan peygamberinize itaat ediniz ve ona uyunuz sözlerini de hatırlayıp ona verilen değeri de belirtmiştir. Düşünün bir insana destek vermek onu büyük bir makama getirmekle de yapılır. Bir insanı Vali yaptığınızda o ilin en yetkili insanı yapmış olursunuz. Allah ta elçi olarak görevlendirdiği bir insana yine açıkladığı yetkilerle destek olmuştur. Ayetin devamından da yine bu manayı çıkarmalıyız ve Ey inananlar sizde benim elçime destek olun, ona yardım edin ki ona verdiğim görevi daha rahat ve daha güzel gerçekleştirsin anlamındadır. Buda peygamberimize bir destektir. Çünkü aldığı görevi daha rahat ve kolay yapabilmesi için onunda yardıma ihtiyacı vardır. Bu görevde tüm inananların görevidir diyor Allah.  Ayetin sonundaki ona içtenlikle selam verin sözünden de, ona samimi ve açık olun ona saygılı olun demek istemektedir. Bu ayetin birkaç öncesi ayetinde (Ahzap 53) peygamberimizin evinde onu gereksiz yere rahatsız edilmemesi gerektiği konusunda açıklama yapılır. Selam, bir insana ya da bir topluluğa onlara verilen saygının bir nişanesidir.

   Gelelim bu ayetin iniş sebebine ve hangi devre hitap ettiğine. Kuranda bazı ayetler vardır ki o devrin gerekliliği için indirilmiştir. İşte bu ayette peygamberimizin yaşadığı dönem için indirildiğini anlıyoruz. Allah peygamberimize verdiği görevde başarılı olması için onu desteklediğini, onu büyük bir mertebeye getirdiğini söylüyor. O günün Müslümanlarına da sizde ona destek verin, İslam ı yayabilmesi ve kuranı anlatması için diye de belirtiyor. Onun şanını yüceltin ona değer verin ki sözü dinlenir birisi olarak, görevinde başarılı olsun.

    Yukarıdaki ayeti okudunuz ve Rabbin ne söylediğini anlamaya çalıştık elimizden geldiğince, Allah yanıltmasın. Şimdide günümüzde bu ayet öne sürülerek yapmamızı istenenlere bakalım ve bu doğrultuda bizlere aktarılan hadis örneklerini yazalım. Acaba Ahzap suresi 56. ayetle bir ilgisi var mı onun yorumunu da sizlere bırakıyorum. Allah herkese akıl vermiş kullansın diye. Birileri kullansın diğerleri seyretsin diye akıl vermemiş.

Peygamberimiz üzerine ömürde 1 defa salâvat getirmek farzdır. Ve adı her anıldığında ona salâvat getirmek vaciptir.(imamı kurtubi)

 "Kıyamet günü insanların bana en yakın olanları üzerime en çok salâvat getirenlerdir"

 "Kim benim üzerime 1 salâvat getirirse Allah onun üzerine 10 salâvat getirir. Kim benim üzerime 100 salâvat getirirse Allah onun iki gözü arasına nifaktan kurtuluş beratı yazar. Ayrıca ateşten kurtulduğuna dair bir beraat yazar. Ve kıyamet günü onu şehitlerle beraber cennete iskân eder"

Efendimiz, “Yeryüzündeki Allah’ın seyyah melekleri ümmetimin salât u selamını bana, hemen anında ulaştırırlar.” (Nesai, Sehv 46) ve “Şüphesiz ki, benim üzerime salâvat getiren kimsenin selamını almak için Allah bana ruhumu iade eder.” (Ebu Davud, Menâsik 96) buyurur.

"Duâ sema ile arz arasında durur. Rasulullaha salâvat getirilmedikçe Allah'a yükselmez." (Tirmizi, Altınoluk yayınları Üsve-i Hasene-33)

1- Her dua semaya çıkmadan memnudur. Buna salât vasıl olursa o dua yükselir.

2- Yanında ben anıldığım halde üzerime salât etmeyen kişinin burnu yere sürtülsün. (Müslim)

Ebû Hüreyre radiyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem söyle buyurdu: “Yanında adım anıldığı halde bana salatü selam getirmeyen kimse perişan olsun.”

Hem Müslüman olduğunu söylediği halde hem de peygamberin ismi anıldığında salâvat getirmeyen kimse Ahzab: 33/56 gereğince bir farzı yerine getirmemiş olacağından, peygamberin cimri demesine ve bedduasına hak kazanmış oluyor.

Yine Ebû Hüreyre radiyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah Sallallahü aleyhi ve sellem söyle buyurdu: “Bir kimse bana salatü selam getirdiği zaman, onun selamını almam için Allah Teala ruhumu iade eder.

     Ayeti okudunuz ve birlikte Allah ne anlatmak istiyor anlamaya çalıştık. Peki, dostlar ayetin bahsettikleri ile yukarıda yazan konuların bir ilgisi var mı sizce? Peygamberimize dua etmenin, onun şanını yüceltmek için konuşmanın elbette hiçbir sakıncası yoktur, tam tersine çok da güzel bir şeydir, eğer anamıza babamıza dua ediyorsak, elbette peygamberimize de dua etmeliyiz, ama yukarıdaki sözleri, anlamları çıkarmanın ve bunu yapmadığımız takdirde Allahın farz emrini yerine getirmemiş oluruz demenin, Allah katında bir sorumluluk olduğunu da bilmeliyiz sanırım. Bu yanlış düşüncenin İslam ı yaşayışımızdaki, farkında olmadan yaptığımız yanlışların bir örneğini sizlere hatırlatmak istiyorum. Camilerde namaz bitiminde imam Lillahil Fatiha der( Allah için bir Fatiha okuyun). Peki, Fatiha okuyun demesine rağmen bizler içimizden ne söyleriz, hatırlayın lütfen Fatiha duasını mı okuruz? Elbette hayır, peygamberimize salâvat getiririz. Ne kadar ilginç değil mi? Allahın Kurandan çok güzel bir ayetini okumasını istiyor İmam, ama kendisi dâhil her kez kuran ayetini okumuyor da, peygamberimize salâvat getiriyor, yani ona selam veriyor dua ediyor. Lütfen tüm bunları düşünün acaba daha bilmeden ne kadar büyük yanlışlar yapıyoruz ve de bizlere yaptırılıyor. Hiç mi şaşırmadınız bu örnek karşısında? Ne var bunda mı dediniz? Eğer böyle düşündüyseniz size söyleyecek sözüm kalmadığını söylemeliyim. Ben sorumlu olduğum kitaba iman etmek için çırpınıyorum, onu anlamaya çalışıyorum. Onu ikinci plana itmek isteyenlere de yanlış yolda olduklarını hatırlatıyorum. Rahman ayetinde sizi bu kitaptan hesaba çekeceğim dediği tebliği almasına rağmen, hala başka kitaplara çalışanlara ve her şey kuranda yoktur diyenlere, bunu söylemenin Rabbin kelamına(KURANA) saygısızlık olacağını hatırlatırım. Lütfen bunu söyleyenlere şu soruyu sormak isterim. Allah bizlere bir rehber bir güneş, bir kalp gözü olsun diye gönderdiği kitap ta Allah her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdim diyecek, bizler tam tersini söyleyerek, her şey yoktur diyeceğiz, ama beşerin ciltlerce dolusu kitapları bizlere İslam ı daha güzel anlatacak ve rehber olacak öylemi dostlar? Allah aklı boşuna vermemiş insana. Düşünsün doğruyu bulsun diye vermiş. Peki, bizler bu kadar açık deliller varken, hala neden Rabbin söylediğinin tersini yapıyoruz da, hiç korkmadan beşerin sözlerine daha önem veriyoruz? Bizler uyuşturulduk mu yoksa aklımız yerinden mi oynadı? Ben bu soruların cevabını arıyorum ama ne yazık ki bulamadım. Bulan varsa lütfen bana da söylesin. Dilerim Rabbimden bizleri aklı yerli yerinde olan ve onu gerektiği gibi kullanan kulları arasına alması dileklerimle. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK

Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Alah'ın Resulüne içten bir selam verir misiniz, selamın nasıl verildini öğrenelim sizden!

"Ve sellimuu teslîmé" nın anlamı, "gereği gibi teslim olun/itaat edin!" olmasın! Ne dersiniz?

 "Allah ve melekleri Nebiyye salat ederler, ey inanmışlar, siz de O'na salat edin"in anlamı, "Allah ve melekleri Nebiy ile beraberdirler, ey inananlar siz de O'nunla beraber olun!" şekli daha doğru olmaz mı? Zira Allah'ın Elçisiyle beraber olmak Allah ve Melekleriyle beraber olmaktır. Bu beraberliğin nasıl olacağı, "Ve sellimuu teslîmé" cümlesi açıklıyor. Bu da O'na yürekten inanmak ve itirazsız kabuldur. Allah ve Meleklerinin desteklediği kişinin başka kime ihtiyacı olabilir ki! 

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

 Sayın arkadaşım Allah ın resulüne nasıl selam vereceğinizi yada onu nasıl anıp yücelteceğinizi size öğretecek değilim. Bu soru şeklinizide anlamış değilim daha açıkcası. Gelelim salat kelimesinden anladığınıza, peygamberimiz ile beraber olmak demişsiniz. Evet çok doğrudur, biriyle beraber olduğunu söylemek onu desteklemek demektir. Yani desteklemek ile beraber olmak aynı anlamı taşır. peygamberimize yürekten inanmak ve onun tebliğine kayıtsız iman etmek zaten birçok kuran ayetleriylede sabittir. Ama bunun söylediklerimle bağlantısını göremedim, yada ben tersinimi söyledim?
Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 
öğrenci98
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 21 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 432
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı öğrenci98

Merhabalar

Sayın Haluk bey, bu değerli gayretinizden dolayı size teşekkür ederim. Lakin size bir sualim olacak inşaallah, tabi kabul buyurursanız.

Evvela şu ana-babaya ettiğimiz gibi Muhammed(as.)'e dua ederiz, sözündeki Peygambere yapılan duanın izahatını yaparmısınız?

"Salat" kavramını 33/56 daki boyutunu "destek" olarak ele almışsınız. Mutlak manada yanlış demiyorum çünkü zımnen bu manayıda çıkarabiliriz. Ama bunun ötesinde 5/12 de geçen "ve azzertumuhum : ve onları desteklerseniz" ve 7/157 de geçen "ve azzeruhu : O'nu destekleyen" kelimelerini dikkate alalım ki, işte oralarda peygamberlere "destek" kelimesinin gerçek karşılığı geçmektedir.

Ayrıca 33/56 ayetinin son cümlesi olan "ve sellimu teslima" ifadesine karşılık "O'na içtenlikle selam verin" olmamalı. Lakin değerli Haktansapmaz'ın da değindiği gibi "tam bir teslimiyetle teslim olun" şekliyle olması gerektiği kanaatindeyim. Yoksa bugün yaşayan bir mümin ona içtenlikle selam vermeden ne anlar ki?

Muhabbetle...

 



__________________
Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
Yukarı dön Göster öğrenci98's Profil Diğer Mesajlarını Ara: öğrenci98
 
adalet
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 02 ekim 2006
Gönderilenler: 1195
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı adalet


 Öğrenci98 kardeş,peygambere teslim olmak ne ve nasıl olmalı o zaman? Bu ifadeyi "ona arka çıkmak,onunla birlikte olduğunu eylem ve söylemleriyle açığa vurmak,ona kamuoyu desteği sağlamak" şeklinde anlayanlar da var.

Örneğin başbakanın icraatlarından memnun olanların "yaşasın başbakan! seninleyiz başbakan! devam başbakan!" gibi nutuk ve slgonlarla onu  desteklemeleri gibi.Ne dersiniz?


__________________
"Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Yukarı dön Göster adalet's Profil Diğer Mesajlarını Ara: adalet
 
öğrenci98
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 21 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 432
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı öğrenci98

Merhaba Adalet;

"Tam bir teslimiyetle teslim olmak" ifadesi O'nun getirdiği mesajı şeksiz süphesiz tam olarak kabul ve yaşamdır.

5/12; 7/157 ve 48/9 da geçen destek ise bütün bir destektir. Yoksa sloganik olmayıp bir düşünürün dediği gibi "İştir kişinin ayinesi lafa bakılmaz" ı gerektiren bir destektir.

Muhabbetle...



__________________
Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
Yukarı dön Göster öğrenci98's Profil Diğer Mesajlarını Ara: öğrenci98
 
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

 Sayın arkadaşım önce bana sorduğunuz soruya cevap vermek isterim. Bizler en sevdiğimiz insanların günahlarının bağışlanması için dua ederiz. örneğin Allah ım senin huzurunda hesabını verebilen kulları arasına anamı ve babamıda kat ne olur diye dua ettiğimizi düşünün. Şimdide namazlarda okunmasını öğrettikleri salli ve barik duasını düşünün ne diyoruz; Allahım İbrahim A.S a ve yakınlarına rahmet ettiğin gibi Muhammet A.S a onun evlat ve yakınlarına da rahmet et. Peki tüm bunları namazda neden diyoruz, namaz dışında söylenmezmi? Elbette söylenir ama bize öyle öğretilmişki bunu okumadığınızda namaz kabul olmaz diyecek kadar islamı saptırmışlardır.

  Ayetin sonundaki meallerde selam olarak çevrilmiş konu içinde haklısınız, daha önce bunu anlatmaya çalıştım ama demekki izah edememişim. Ona içtenlikle selam verin diye çevirenler aslında günümüzde bahsettiğimiz yanlış anlaşılmalara sebeb olmamak için bu şekilde çevirmiş olabilirler. Ona saygılı olun ona hürmet edin anlamlarını vermişler. Sizin söylediğinizde haklısınız ona tam bir teslimiyetle teslim olunuz anlamı var. Zaten kuran ayetlerinden de peygamberinize uyunuz ona uymazsanız bana uymamış sayarım ayetlerini hatırlayın. Fakat nasıl bir teslimiyet onun sınırını çizmek çok önemli. Günümüzde peygamberimizin sözü dedikleri sözlerin onun olmadığını düşündükçe buna çok dikkat edilmelidir diyorum. Fakat peygamberimizin yaşadığı dönem için hiçbir sorun yoktu, çünkü onu kontrol eden, yanlış yaptığında uyaran Allah vardı. Ozaman günümüz için şunu söyleyebiliriz, kuranın emirlerine uyan peygamberimize tam teslim olmuş demektir dersek sorun günümüzde çözülmüş olur sanırım.

  İnşallah ne anlatmak istediğim anlaşılmıştır.

Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 
öğrenci98
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 21 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 432
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı öğrenci98

Merhaba Haluk bey;

33/56 ile ilgili herhangi bir problem kalmadı zannedersem. Ama bu konunun uzlaşılması esnasında başka bir problem çıktı gibi. Acaba Kur'an bütünlüğünde ölmüş kişiler için yapılan dua ile ilgili örnek verebilir misiniz? Hatta bu konu öyle bir hal aldı ki, peygamberler için dua, meseleyi dahada ilginç hale getirdi.

Teşekkür ederim.

Muhabbetle...



__________________
Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
Yukarı dön Göster öğrenci98's Profil Diğer Mesajlarını Ara: öğrenci98
 
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

Değerli arkadaşım önce ayeti yazalım:Tevbe 84: Onlardan ölen biri üzerine sonsuza dek dua etme; böyle birinin mezarı başında da durma. Bunlar Allah'a ve resulüne nankörlük ettiler ve yoldan sapmış olarak ölüp gittiler.

Bakın Allah peygamberimize ne diyor iman etmeyen insanlar için, sakın onlara sonsuza kadar dua etme. Demekki dua ediliyormuş ama inanmayanlara dua etme diyor Allah.

Peki bu durumda bizler neden sevdiklerimize dua etmeyelim? Hele hele peygamberimizi neden ayrı tutalım? Bunu yapmamamız için bir yasak varmı? Elbette yok. Peygamberimiz hatırlarsınız sağlığında kendi günahları için dahi dua etmesini söylüyor Allah. Demekki öldükten sonrada bizlerin dua edilmesinde bir sakınca asla olamaz. Tek yasak iman etmeyenlerin ardından dua edilmesinin yasaklanmasıdır okadar. Selamlar. Halukgta

 

Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 
Metehan2003
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 11 ocak 2009
Yer: Micronesia
Gönderilenler: 474
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Metehan2003

DE Kİ:"DUANIZ OLMASA RABBIM SIZE NE DIYE DEGER VERSIN KI?
"(FURKAN-77)

O ihtiyaçsız, müstağni ve her şeye gücü yeten oldugu halde
neden Duanız olmasa?
Degerli fikir ve katkılarınız için şimdiden teşekkürler...

selametle...

__________________
"Allah dilemedikçe siz bir şey dileyemezsiniz"
Yukarı dön Göster Metehan2003's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Metehan2003
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats