Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selamün Aleyküm! Değerli Beyaz Kardeşim!
beyaz Yazdı:
1-Değerli kardeşler Kamer,Dost,ve Ebu Turab;yazılarınızd Şii-Alevi gelenekten Kuran'a yöneldiğiniz anlaşılıyor. Allah yardımcınız olsun.
|
|
|
Sizi zannın vebalinden kurtarmak için söyleyeyim.
Sünni-Hanefi gelenekten Rabbim olan Allah’ın lutfuyla 1963 yılından bu yana Kur’an!
Kur’an! diyenlerdenim. Rabbim olan Yüce Allah son nefesime kadar da böyle diyenlerden eylesin bizleri.
Ayrıca belirteyim. Allah, Kur’an, Allah’ın Resul’u ve Rabbimizin sevmemizi emrettiği Allah Resulu’nun Ehli-Beyt’i BAŞIMIZIN TACIDIR. Bunları söyleyip bağlısı olan tüm kardeşlerimiz de hangi gelenekten gelirse gelsin, hangi,milletten olursa olsun Allah’ın vahyettiklerinin dışına çıkmadıkça BAŞIMIZIN TACIDIR.
beyaz Yazdı:
2-Yineliyorum:Her iki kesimin de kutsadığı bir kısım şahsiyetlere karşı hiçbir takıntım olamaz olmamalıda,çünkü bu İlahi bir emirdir."Peki,önceki atalarımızın durumu ne olacak?Deki:Onların durumu Rabbimin katındadır.Siz onların yapıp ettiklerinden sorumlu tutulmayacaksınız." Ayeti hepimizi bağlar. |
|
|
Değerli beyaz Kardeşim !
Bu yazdığının yazınızın altına, “kutsamak” kısmı hariç imzamı atarım.
Apolat Kardeşimize ait olan yazıdan yaptığım alıntı:
apolat Yazdı:
“Ali,Ebu bekir,Ömer,Osman,Hasan,Hüseyin,İbni Abbas vd.Yaşayıp yaşamadıkları bile Kuran tarafından onaylanmamış…”
|
|
|
ve verdiğim cevap
Bu kişilerin yaşadığı belli değil mi?
Yaşayıp yaşamadıklarının delili kur’an mıdır?
Her insan yaşayıp yaşamadığını öğrenmek için Kur’an’da adım var mı diye bakacak mıdır?
Bu insanların yaşadıkları tarihen sabit değil midir?
Medine’de Allah’ın Resulu’nun kabrinin yanında kabri bulunan insanlar yaşamamış insanlar mıdır?
Mekke, Medine, Baki Mezarlığı, Uhud, Sıffın, Necef, Kerbela … Uzayda mıdır?
“Ali,Ebu bekir,Ömer,Osman,Hasan,Hüseyin,İbni Abbas vd.Yaşayıp yaşamadıkları bile Kuran tarafından onaylanmamış…”
Söylemine birileri çıkar:
Mekke yoktur. Orada Abdullah oğlu Muhammed yaşamamıştır.
Dolayısıyla Kur’an’da yoktur….vb şeyler söylerse.
Merak ediyorum. Cevabınız ne olur?
Alemlerin Rabbi olan Allah’ıma hamdolsun ki
Mushaftaki yazılı olan tüm ayetler Allah tarafından vahyedilmiş.
Allah’ın Resulu ve son Nebisi olarak görevlendirdiği Mekkeli Haşimiler’den
Abdullah oğlu Muhammed tarafından tebliğ edilmiş tüm ayetlere iman ediyorum.
İman ettiğim gibi de yaşıyorum.
Allah’ın dışında hiç kimsenin hüküm koyma yetkisinin olmadığına iman ediyorum.
Taşıdığım iman;
“Ali,Ebu bekir,Ömer,Osman,Hasan,Hüseyin,İbni Abbas vd.Yaşayıp yaşamadıkları bile Kuran tarafından onaylanmamış…”
Türünden cümleleri garipsiyor ve itiraz ediyor.
Bu kişi ve ismi anılmamış nice kişiler mallarıyla, bedenleriyle, canlarıyla Allah Resulunun yanında Allah emretti diye bulunmuşlardır.
Tabi ki herkes Allah’ın yargılamasındadır. Buna itiraz eden mi var ?
Ahzab 56. “İnnellahe ve melaiketehu yüsallune alen nebiyy* ya eyyühellezıne amenu sallu aleyhi ve sellimu teslıma “
“Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamberi destekliyorlar/ ona yardım ediyorlar/ onun için gerekeni yapıyorlar. Ey mü’minler! Siz de ona destek olun ona yardım edin/ onun için gerekeni yapın ve onun güvenliğini tam bir güvenlikle sağlayınız!”
Kişiler geride bıraktıkları yaşantıları ile bilinirler ve tanınırlar. İnsanlar tarafından da buna göre yargılanırlar.
“Ali,Ebu bekir,Ömer,Osman,Hasan,Hüseyin,İbni Abbas vd.Yaşayıp yaşamadıkları bile Kuran tarafından onaylanmamış…”
Burada geçen isimlerin yaşadıkları ve yaptıkları da tarihen sabittir.
Beyaz yazdı:
Son söz;
Vatansever,Alperen,Savana,İman kardeşlerin Kuran da var olmadıklarını düşündükleri konuların Kuran da şaşırtıcı detayları ile nasıl var olduğunu göstereceğiz inşaallah.
Dini Allah’a özgüleme yolunda Mushaf ve içindeki ayetleri rehber edindiğine inandığım bu kişilerin Mushafta olmadıklarını belirttikleri düşünceleri nelerdir?
Merak ediyor ve bekliyorum.
Kusursuzluk sadece Allah’a mahsusdur.
En doğrusunu bilen Allah’tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah’a emanet olunuz.
Şura 23. “Zalikellezı yübbeşşirullahü ıbadehullezıne amenu ve amilus salihat* kul la es'elüküm aleyhi ecran illel mevededdete fil kurba* ve mey yakterif haseneten nezid lehu fıha husna* innellahe ğafurun şekur “
“Allah'ın, iman edip hayra ve barışa yönelik iyi işler yapanlara müjdelediği, işte budur. De ki: "Ben buna karşılık sizden, yakın akrabamı/Ehlibeytimi sevmeniz dışında birşey istemiyorum." Kim bir iyilik/güzellik üretirse onun için, o ürettiğine bie güzellik daha ekleriz. Çünkü Allah Gafur'dur, çok affeder; Şekur'dur, iyiliğe karşılık verir/teşekkür eder.”
Son Söz:
Bir canım var. Bin canım da olsa Allah için, Kur’an için,
Allah’ın Resulu için ve Allah Resulu’nun Ehli beyti için feda olsun.
Takdir sizlerin ve tüm okuyucularındır.
Yazım da cevabınız da ortada.
beyaz Yazdı:
3-Tarihin muğlak derinliklerin de kalmış ihtilafları günümüze taşırsak diğer mezhep ve meşrep sahiplerinden hiçbir farkımız kalmaz.İyisi ve kötüsü ile Allah resuller dahil herkesi hesaba çekeceğini açıklamışsa onun adaletine güvenip Y.Nuri Öztürk'ün dediği gibi "Kendi resmi geçidimize bakalım." |
|
|
Tağut/ Azgın, sapık, kötülük ve sapıklık önderi, zorba, şeytan, Allah’ın hükümlerine sırt çeviren kişi
İnananları hep Allah, Kitap, Peygamber ile aldatmışlardır.
Bunları yapan tağutlar; tarihin her devrinde bulunmuş ve bulunmaktadır.
Tağutu tanımak ve tanıtmak; tarihin muğlak derinliklerinde kalmış ihtilafları günümüze taşımak değildir.
Tağutu tanımak ve tanıtmak inandım diyen her kişinin yapması gerekendir.
Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah:
Nahl 36 Ve lekad beasna fiy külli ümmetin Rasûlen enı'budullahe vectenibüt tağut* feminhüm men hedAllahu ve minhüm men hakkat aleyhid dalaletü, fesiyru fiyl Ardı fenzuru keyfe kâne akıbetül mükezzibiyn;
Andolsun ki her ümmet içinde: “Allah’a kulluk edin ve tağut’tan kaçının!” diye bir Rasûl ba’settik. Onlardan kimine Allah hidayet etti. Ve onlardan kiminin de üzerine dalalet hak oldu/gerçekleşti. Arz’da seyredin/ gezinin de yalanlayanların akibeti nasıl oldu bakın?
Nisa 76 “ Elleziyne amenu yükatilune fiy sebiylillâhi, velleziyne keferu yükatilune fiy sebiylit tağuti fakatilu evliyaeşşeytan* inne keydeşşeytani kâne daıyfa;”
İman edenler Allah yolunda savaşırlar. Kafirlere gelince, Tağut yolunda savaşırlar. O halde şeytanın velileri ile savaşın. Muhakkak ki şeytanın tuzağı çok zayıftır.
Buyuruyor.
Buyruğa karşı mı çıkalım?
Nisa 60” Elem tera ilelleziyne yez'umune ennehüm amenu bi ma ünzile ileyke ve ma ünzile min kablike yüriydune en yetehakemu ilettağuti ve kad ümiru en yekfüru bihi, ve yüriydüşşeytanü en yudıllehüm dalalen beiyda;”
Sana inzal olunana ve senden önce inzal olunana iman ettiklerini sananları görmüyor musun? inkar etmeleri emredildiği halde Tağut’u aralarına hakem yapmak/Tağut’a göre muhakemeleşmek dilerler. Şeytan /vehim da onları uzak bir sapıklığa ıdlal etmek /saptırmak diliyor.
Uyarıyor.
Uyarıya kulak mı tıkayalım?
Kusursuzluk sadece Allah’a mahsusdur.
En doğrusunu bilen Allah’tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah’a emanet olunuz.
|