HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Tasavvuf -Din Felsefe- Bilim Kurgu
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Tasavvuf -Din Felsefe- Bilim Kurgu
Konu Konu: TARİKATLARDA ARACILAR REZALETI Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Sufidede
Newbie
Newbie
Simge

Katılma Tarihi: 27 mart 2006
Gönderilenler: 27
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Sufidede

İNCELEDİĞİMİZ TARİKATLARDA ARACILAR

Allah’ı tanımlamada sıkıntı yoktur. Sıkıntı, Allah ile ilişkilerde ortaya çıkar. Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Şurası bir gerçek ki, insanı yaratan biziz. Ona şahdamarından da yakın olduğumuzdan biz, içinin ona ne fısıldadığını biliriz." (Kaf 50/16)

"Kullarım sana beni sorarlarsa, ben onlara yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına karşılık veririm. Onlar da bana karşılık versinler; bana güvensinler. Belki olgunlaşırlar." (Bakara 2/186)

İncelediğimiz tarikatların her birinde, Allah’ın insana şah damarından yakın olduğuna ve içten geçen her şeyi bildiğine inanılır. Hıristiyanlara göre de Allah insanlara yakındır ve her şeyi bilir, insanların yüreklerinin derinliklerine iner. Taoistlere göre de Allah her şeyi açıkça görür ve bütün işlerde insanlarla beraberdir. Bunlara rağmen, Allah ile insanlar arasına aracılar konur. İncelediğimiz tarikatlarda aracı yapılanlar şunlardır:

1- Hakîkat-i Muhammediye

Bu tarikatlara göre Hakîkat-i Muhammediye varoluşun başlangıcıdır. Onunla Allah, aynı gerçeğin ön ve arka yüzleridir. Allah’tan başka hiçbir şey yokken ilk defa hakîkat-i Muhammediye var olmuş, bütün yaratıklar ondan ve onun için yaratılmıştır. O, bütün peygamberlerin ve velilerin ledünnî ve bâtınî bilgileri aldıkları kaynaktır.

Hakîkat-i Muhammediye inancı; Katoliklerdeki İsa inancı ile Taoistlerdeki Te inancının harmanlanması gibidir. Meselâ Hıristiyanlar “İsa Allah’tır” derler. Hakikat-i Muhammediye inancında da “Muhammed Allah’tır” anlamına gelen sözler söylenir. Bu konu yukarıda geçmişti.

2- İnsan-ı kâmil

İncelediğimiz tarikatlarda insan-ı kâmil Muhammed’dir. Ama onun tarihi şahsiyeti değil, Adem balçık halindeyken peygamber olan Muhammed, yani Hakikat-i Muhammediyedir. İnsan-ı kâmil, varlığın ve hilkatin gayesidir. Zira ilâhî irade ancak onun aracılığıyla gerçekleşir. Eğer insan-ı kâmil olmasa Allah bilinemezdi. … İnsan-ı kâmil, maddî-manevi bütün kemâl mertebelerini kapsar. Onun kalbi Arş’a, benliği Kürsü’ye, makamı Sidre-i müntehâya, aklı Kalem-i a’lâ’ya, nefsi Levh-i mahfûz’a, tabiatı anâsır-ı erbaaya bağlantılıdır".

Birçok kimse insan-ı kâmil terimini, olgun ve örnek insan diye algılar ama tarikatlar, bu terimle Katoliklerdeki Kilise inancına benzer bir inanç oluşturmuşlardır. Kilise, nasıl yaşayan İsa ise, onlara göre İnsan-ı Kamil de yaşayan Hakikat-i Muhammediye’dir. Her tarikat kendi şeyhini insan-ı kâmil bilir. Derler ki: "İnsan-ı kâmil alemde daima vardır, birden fazla olmaz. İnsan-ı kâmil için mülkte, melekûtta ve ceberûtta hiçbir şey gizli değildir. O eşyayı ve eşyanın hikmetini olduğu gibi bilir...” “Bu hakikat, her devirde değişen isim ve suretlerde peygamber veya veli olarak ortaya çıkar. "Said Nursî’ye yakıştırılan olağanüstü özellikler” başlığı altında bu konuya tekrar dönülecektir.

"Mülkte tasarruf" Allah’a ait yetkileri kullanma demektir. Melekût da mülk anlamınadır, ama yalnız Allah’a ait mülk demektir. Ceberût da mana alemi ve göklere hakimiyet anlamlarına gelir.

Tarikatlar insanları sınıflara ayırırlar. Sırlarını bilenlere havass’ul-havas, az bilenlere havas, diğerlerine avam derler. Bildiklerini iddia ettikleri sırlar, tamamen hayal ürünü şeylerdir. Kendilerini, din büyükleri ve Allah ile ilişkide göstererek farklılıklarını vurgulamaya çalışırlar. Allah Teâlâ şöyle buyurur:

"Allah’a karşı yalan uydurandan veya kendine bir şey vahyedilmediği halde ‘Bana vahiy gelir’ diyenden, bir de; ‘Allah’ın indirdiği gibi ben de indireceğim’ diyenden daha zalimi kim olabilir? Bu zalimleri can çekişirlerken bir görsen!.. Melekler ellerini uzatır şöyle derler: "Verin bakalım canlarınızı! Siz, Allah’a karşı gerçek dışı şeyler söylerdiniz, kendinizi onun âyetlerinden yukarı bir yerde görürdünüz. Ona karşılık bugün alçaltıcı bir cezaya çarptırılacaksınız.

Bakın bize teker teker geldiniz; tıpkı sizi ilk defa yarattığımız gibi. Size yaptığımız ikramları arkanızda bıraktınız. Yanınızda şefaatçilerinizi de göremiyoruz; onların size eşlik edeceğini umuyordunuz. Bakın, aranızdaki bağlar tümüyle kopmuş. Umut besledikleriniz sizden ayrılıp gitmişler." (En’am 6/93-94)

3- Kutb’ul- İrşad

İmam Rabbânî’ye göre Kutb’ul-irşad son derece az bulunur. Uzun zamanlar ve asırlar geçtikten sonra ortaya çıkar, hidayet ve zuhurunun nuru ile karanlık cihanı aydınlatır. Onun irşadı bütün cihana yaygındır. Arştan yeryüzünün merkezine kadar her kime rüşt, hidayet, iman ve marifet ulaşırsa onun yolundan ulaşır ve ondan alınır. Onun aracılığı olmadan bu devlet kimseye nasip olmaz. Onun nuru, mesela büyük okyanus gibi cihanı kaplamıştır da bu denizde hiçbir hareket meydana gelmemiştir, sanki donmuş gibi durmaktadır. Ona yönelen ve samimiyetle inanan, yahut onun yöneldiği talibin -yönelme sırasında- sanki kalbinden bir pencere açılır ve bu yoldan, yöneliş ve samimiyeti nispetinde nasip alır ve doyar. İnkar ettiği için değil de onu tanımadığı, bilmediği için (doğrudan) Allah’ın zikri ile meşgul olan ve gönlünü Allah’a yönelten kimse de – tıpkı o kutba yönelenler gibi- ondan istifade ederler; ancak birinci durumdaki istifade daha ziyadedir. "Kutbu inkar eden, yahut ondan rahatsız olan kimselere gelince, Allah’ı zikir ile meşgul olsalar bile gerçek rüşd ve hidayetten mahrum olurlar. Onu inkar ve rahatsız etmek kişinin feyz yolunu tıkar, kutub onu faydalandırmamayı, ona zarar vermeyi istemese bile o gerçek hidayetten uzak kalır. Onda bulunan, ancak rüşt ve hidayetin görünüşüdür (suretidir). Manadan uzak, içi boş suretin faydası da azdır. O kutbu seven ve ona içten inanan kimseler, ona gönülleriyle yönelmeseler, Allah’ı zikir ile meşgul olmasalar dahi, yalnızca sevgileri sebebi ile rüşt ve hidayetin nuru onlara ulaşır.

Demek ki, Kutb’ul-irşad denen şahsı inkar eden, Allah’ın zikri ile meşgul olsa dahi gerçek rüşt ve hidayetten mahrum kalırken, onu seven ve ona içten inanan, Allah’ın zikri ile meşgul olmasa bile rüşt ve hidayetin nuruna kavuşuyor. Bunlar, açıkça Allah’a iftiradır. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:

"Allah’a karşı yalan uydurandan daha zalimi kimdir? Onlar Rablerinin huzuruna çıkarılacaklar ve hallerine tanık olanlar şöyle diyeceklerdir: ‘İşte bunlar, Rablerine karşı yalan söyleyenlerdir’. Bilin ki Allah’ın laneti o zalimlerin üzerindedir.

Onlar Allah’ın yoluna engel koyar, geri çevirmeye çalışırlar. Onlar ahireti göz ardı eden kimselerdir.

Bunlar yeryüzünde Allah’ı aciz bırakacak değillerdir. Allah’tan başka dostları da yoktur. Azapları ikiye katlanacaktır. Onlar gerçekleri, ne işitmeye ne de görmeye tahammül edebilirler.

Onlar değerlerini yitirmiş kimselerdir. Uydurdukları şeyler de kaybolup gidecektir.

Hiç şüphesiz ahirette en çok kayba uğrayacak olanlar bunlar olacaktır.

İnanan ve iyi işler yapanlar ve Rablerine içten boyun eğip başka bir arayışa girmeyenler var ya, işte onlar cennetliklerdir; orada temelli kalacaklardır.

Bu iki kesimin durumu, hem kör hem sağır olan ile görmesi ve işitmesi iyi olan kimsenin durumu gibidir. Bunlar hiç eşit olabilirler mi? Artık bilgilerinizi gözden geçirmeyecek misiniz?" (Hûd 11/18-24)

4- Rical’ul-Gayb

Bunlar, kimliklerini gizlediğine inanılan ve kutup, gavs, evtâd, revâsî , nukebâ, ve nucebâ adı verilen kimselerdir. Bu terimler şu anlamlarda kullanılmıştır:

5- Kutup

En büyük velî bilinir. Tarikatçılara göre, erenlerin başı ve Allah’ın izniyle kâinatta tasarruf sahibidir. Yani evreni yönetmede yetki sahibidir.

6- Gavs

Tarikatçıların darda kalınca sığındıkları ve yardım istedikleri kutuptur. Darda kalan sûfiler, "Yetiş ya Gavs!” diye gavsa sığınırlar. Gavs olarak bilinenler, esmâ ve sıfât-ı ilahî mazharı sayılırlar. Yani Allah’ın isim ve sıfatlarının onların şahsında ortaya çıktığına inanırlar. Abdülkadir Geylânî, "Gavs-ı azam = en büyük gavs" lakabıyla ünlüdür.

7- Revâsî"

Dağlar, evtâd direkler anlamına gelir. Onlara göre felaket zamanında kullar evtâda, evtâd da revâsîye yönelir. Revâsîyi Kutup idare eder.

Kutuptan sonra gelen iki kişiye “imâmân" derler. Bunlardan birine "imam-ı yemîn", diğerine “imam-ı yesâr" adı verilir. İmam-ı yemîn (sağdaki imam) kutbun hükümlerine, imam-ı yesâr (soldaki imam) da hakikatine mazhar sayılır. Yani biri kutbun kararlarını, diğeri de gerçek yönünü bilir, derler. Kutup ölünce yerine imam-ı yesâr geçer. Kutup ile iki imam, üçleri oluşturur.

Bunlardan başka, sayıları sekiz veya kırk olan “nücebâ" ile, sayıları on veya üç yüz olan “nukebâ" bulunduğu ve onların insanların iç dünyalarından haberdar olduğu kabul edilir.

Bunlar, Kur’ân’ın, küfür ve şirk sayarak yasakladığı şeylerdir. Müslümanlar, namazın her rekatında “Yalnız sana kul olur ve yalnız senden yardım isteriz” (Fatiha 1/5) diyerek zihinlerini canlı tutarlar ki, bu hale düşmesinler.

8- Tarikat Şeyhi

Tarikatta şeyh her şeydir. O, hem insan-ı kâmildir ve Hakikat-i Muhammediyeyi temsil eder; hem kutup, hem de gavstır. Mürit, Allah ile bitecek işin, ancak şeyhin araya girmesi ile olacağına inanır. Tarikatta mürid, nefsini öldürme adına çok alçaltılır. Derler ki, “Şeyhe karşı mürit, yıkayıcı önündeki ölü gibi olur"

Allah müşahhas yani elle tutulan ve gözle görülen bir varlık değildir. Tarikata göre onu kavramak için kulun zihnen ve manen yoğunlaşmasını sağlayacak müşahhas (somut) bir şeye ihtiyaç görülür. Tasavvufta bu obje Allah’ın en mükemmel tecellilerinin mazharı sayılan "insân-ı kâmil” konumundaki şeyhtir. Yani Müridin Allah’a gereği gibi kul olması için önce şeyhe kul olması ve kulluk eğitiminden geçmesi istenir. Bunu sağlamak için râbıta gerekli görülmüştür. “....Sâlik önce insan-ı kâmil olan şeyhe, ardından Rasûl’e, onun ardından Allah’a kalbini bağlamalı ve bu suretle huzur-i kalbe erip fena fillâh’a varmalıdır” derler. Çünkü râbıtayı Allah ile murâkabeye varmak için yaparlar.

Onlara göre; "murâkabe ve teveccühe devam eden kişiye vezaret, yani bakanlık verilir. Buna sahip olan, mülk ve melekûtta kolayca tasarrufa (haşa Allah’ın yetkilerini kullanmaya) başlar; hatırlardan geçen işlere vâkıf olur. Gönülleri hidayet nuruyla aydınlatmak da onun için mümkündür".

Tarikatçılara göre; “şeyhin bakışı kalp hastalıklarına şifadır. Yüzünü göstermesi, manevi hastalıkları giderir. O, anlatılan olgunlukların sahibi, vaktin imamı, zamanın halifesidir. Kutuplar, bedeller onun makamları sayesinde yetişip yaşarlar. Evtâd, nücebâ, onun kemalât denizinden akıp gelen bir katredir. Onun irşadı güneş misalidir. Kendi istemeden her şeye feyzini yağdırır...".

Râbıta yapan mürit, şeyhinin dışında her şeyden ilgisini kesmek ve kalbinde yalnız ona yer vermek zorundadır. O, şeyhin suretini alnının ortasında hayal eder, sonra onu kalbinin ortasına indirir, kendini yok, şeyhini var bilir. Biri doğuda, biri batıda da olsa, şeyhin ruhaniyeti onu râbıta ile terbiye eder ve Allah’a ulaştırır.

Tarikatçılara göre hakiki şeyh, müritle Allah arasında vasıtadır. Ondan yüz çevirmek Allah’tan yüz çevirmektir. Mürit inanır ki, şeyhini nerede düşünse, ruhaniyeti orada hazır olur. Yine inanır ki, şeyhin ruhani tasarrufları Allah’ın tasarruflarıdır.

İncelediğimiz tarikatlarda Şeyh, tümüyle Allah’ın yerine konur. Kilisede de papaz öyledir. Bu şirkten Allah’a sığınmak gerekir.

Bu tarikatlara göre "Mürit şeyhinin kendisine emrettiği şeyi yapmakta acele etmeli, onu derhal yerine getirmelidir. Hiçbir tevil ve tehir yoluna sapmamalıdır. Zira tevil ve tehir yol kesicilerin en büyüğüdür."

"Sâlik, mürşidinin yanında ve uzağında daima onun rızasını elde edeceği yolda yürümeğe bakmalıdır. Mürşidinin nelerden hoşlanacağını anlamak ve ona göre çalışmak zorundadır."

İslamla uzaktan yakından alakası olmayan iddialarını şöyle sürdürürler: “Mürşidler Allah Teâlâ’nın bulunduğu oturumda bulunurlar, dolayısıyla Allah Teâlâ’yı zikirle elde edilecek fayda, bu zatları görmekle aynen elde edilir. Allah’ın Elçisine tam uymayı, bu kamil şeyhin sevgisi ile bir tutmak gerekir."

Bunlar hiçbir delile dayanmadan bazı kimselere kul olmaktır. Allah Teâlâ şöyle buyurur:

"Allah ile kendi aralarına koydukları öyle şeylere kul olurlar ki, Allah onun hakkında hiç bir delil indirmemiştir. Onunla ilgili kendilerinin de bir bilgisi yoktur. O zalimlerin yardımcısı olmaz." (Hacc 22/71)

Sonuç olarak Kur’ân’da "من دون الله = Allah’ın dûnundan" ifadesinin geçtiği yerlerin büyük bir bölümü, aracı sayılan tanrılara yakıştırılan yer anlaşılır. Yukarıdaki iddialar, o aracıların ne gibi hayali yetkilerle donatıldığını göstermektedir.

 

Kur’an Işığında Aracılık ve Şirk Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır

Yukarı dön Göster Sufidede's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Sufidede
 
burh
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 06 nisan 2006
Gönderilenler: 5
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı burh

 Ehli Sunnet Vel Cemaat disi tum nasipsizlerin ortak soylemi olan bu sizin yazdiklariz Varisul Enbiya olan Veliyullahin nezninde Rasurullah A.S.yapilmis bir hakarettir.Danimarkali o kafirlerin yaptiklari bile bunun yaninda hic kalir, boylesi nasipsiz ve cahil bir manteliteyi yayinlayan gorusude kiniyoruz.
Yukarı dön Göster burh's Profil Diğer Mesajlarını Ara: burh
 
Papatya
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 14 mart 2006
Gönderilenler: 211
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Papatya

burh Yazdı:
 Ehli Sunnet Vel Cemaat disi tum nasipsizlerin ortak soylemi olan bu sizin yazdiklariz Varisul Enbiya olan Veliyullahin nezninde Rasurullah A.S.yapilmis bir hakarettir.Danimarkali o kafirlerin yaptiklari bile bunun yaninda hic kalir, boylesi nasipsiz ve cahil bir manteliteyi yayinlayan gorusude kiniyoruz.

uhh cok afedersiniz . Su ehl-i sunnet vel cemmat din ile Kurandaki dini karsilatsirma imkaniniz oldumu ? Ehl-i Sunnet dininden iseniz, bir an once Elinize Kuran alip. ayet ayet okumaniz gerekiyor. Tercih sizin ya Ehl-i sunnet  dini yada Kuran dini ?

Ama Kurani okudukdan sonra, tercihinzi Ehl-i Sunnet dinine  iman edecekseniz Allah sizi bu konuda serbest birakmis ? Ister hiristiyan olursunuz, ister ehl-i sunnet dinini tercih edersiniz, ister hirislam (hiristiyanlasmis islam), yada Kurandaki islama inanirsiniz ?

Sececek olan sizsiniz, sonuclarina katlanacak olan da sizsiniz. Guzelce kaleme alinmis bir yazidan cikardiginiz sonuca sasirdim.



__________________
Müslümanim diye hic utanmiyorum.... Mevsim Bahar..Ben artık özgur bir müslümanım. Bir elimde KURAN, Bir elimde bahar çiçekleri ve arkamda 1400 yıllık hurafe, hadis, mezhep ve şeyhlerın enkazı.
Yukarı dön Göster Papatya's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Papatya
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

burh Yazdı:
 ...Danimarkali o kafirlerin yaptiklari bile bunun yaninda hic kalir, boylesi nasipsiz ve cahil bir manteliteyi...

Sen ne diyorsun Burh???

Prof Dr. Abdülaziz BAYINDIR Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi bir kişi. Hem de sıkı bir sünni.

Tarikatçılıktaki sapkınlıklar Sünni anlayışa bile ters. Abdülaziz Hoca'nın görüşlerinin buraya alınması gayet isabetli olmuş.

Sünni ilerigelenlerin bu yorumları da gösteriyor ki tarikatçılık "Kur'an Müslümanı"nın ahlakı olamayacağı gibi "Sünni Müslüman"ın ahlakı da olamaz.

İnsanı kula kul-köle yapan ve zihni uyuşturmayı erdem sayan Kur'andışı bu zırvanın bir önce terkedilmesi temennisiyle...

Tarikat, Kur'an önündeki barikattır. Yobazlığın ve gericiliğin bir numaralı adresidir. Yakamızı bu mikroptan kurtarmadıkça ne bilim ve fikir dünyamızda herhangi bir ilerleme olur ne de insanca yaşamak bizlere nasip olur.

Yüzyılların kirli tortusu olan bu İslamdan bozma "kula kulluk dini"ne HAYIR...

 



__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Sünni Ekolün İlerigelenlerinden Abdülaziz Bayındır'ın yada onu sevenlerin sitesi: http://www.suleymaniyevakfi.org/

Sünni İnanca göre de Tarikatçılık sapkınlıktır

Kuran Işığında Tarikatçılığa Bakış (e-Kitap)

 



__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
Sinan_25
Ozel Grup
Ozel Grup


Katılma Tarihi: 24 eylul 2005
Yer: Almanya
Gönderilenler: 333
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Sinan_25


Yalan-yanlisin allayip pullayarak yeyip icilmesi benimsenmis, hazmetmesi kolay oluyor. Kral ciplak dendiginde mideleri bulandiriyor, hazmedilmiyor.

Mehmet Ali Erbil gibi muhteremler programinda vatandasa istedigi saygisizligi yapar, sokakta bir vatandas aynini yapsa kiyamet kopar. Yurdun kizlari telef olurken canak tutariz, kendi damarimiz kesildiginde kiyameti kopaririz. Din'de ki tutum cok mu farkli acaba.

Birileri el verip tövbe alirken sorun yok, papazlik icra ediliyor deyince sorun var. Bir yanlisi kabullenmek icin daha nasil bir yanlis yapilmali ki dogruya götürsün.

Bakin Irak nasil da sapir sapir döküldü, ortada koca bir ibret tablosu var ve 2006 yilina girmisiz insanlar halen birilerini altin tepsiyle sirtlarinda tasiyabilmek icin mücadele ediyor. Sirtlarinda tasidiklari muhteremler Allah'la aralarina girdigi gibi, kendilerinden olmayanlarla da aralarina girip en ufak birligi imkansizlastiriyor.

Allah nasip etsin, insaAllah.
Yukarı dön Göster Sinan_25's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Sinan_25
 
Papatya
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 14 mart 2006
Gönderilenler: 211
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Papatya

Sinan_25 Yazdı:

Yalan-yanlisin allayip pullayarak yeyip icilmesi benimsenmis, hazmetmesi kolay oluyor. Kral ciplak dendiginde mideleri bulandiriyor, hazmedilmiyor.

......
Allah nasip etsin, insaAllah.

Ne kadar cirpinirlarsa cirpinsinlar. Kral ciplak



__________________
Müslümanim diye hic utanmiyorum.... Mevsim Bahar..Ben artık özgur bir müslümanım. Bir elimde KURAN, Bir elimde bahar çiçekleri ve arkamda 1400 yıllık hurafe, hadis, mezhep ve şeyhlerın enkazı.
Yukarı dön Göster Papatya's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Papatya
 
muvahhit
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 24 haziran 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 669
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muvahhit

selam,

haytu ta hittah,haytu ta hittah,haytu ta hittah,vulübulülülülülülü

abi napıyon ya?

zikir..

höö?

evet zikir...hızımı kesmeeee,hızımı kesmeeeeeeee

haytu ta hittah,haytu ta hittah,haytu ta hittah,vulübulülülülülülü

abi iyi anladım da niye acele acele soluyon,sonra birden kafayı sağa sola sallıyon,bunun zikirle ne alakası var abi?

hiişşşttt(töbe töbe çattık kafire)

Alllaaaaaaaahhhhhhhhh

yapma abi

kes ülen keramet bu ...kaçmaa

30 gün sonra...

ne içsem ne yesem yaramıyo artık abi,elek gibi oldum

bi daha bunların zikirine katılırsam  iki olsun..yav ordan da şişlenir mi yaa

olum ismail ben sana ne dediydim,bunların tarikatı böyle çok kontrolsüzler,bak bize biz hiç adam şişliyoz mu..

abi siz napıyosunuz peki?

biz mi?biz zikirde kafayı duvardan duvara vuruyoz ki..beyindeki pislikler dışarı çıksın..

peki hiç çıktımı abi..

çıkmaz mı,çıkmaz mııı,canı bile çıkar vallahide tillahide,ayrıca bak bizde kampanyalar dahi var..

ne gibi?

meselaaaa,meselaaaaa,hatun gibi,evet bizde tam 15 hanım var o da en az..

nasdı oluyo bu?

imam nikahıynan canım imam nikahıynan,

hımmmm sizin grup biraz daha iyi sanki

hah şöylee yola gel,tabi bizim grup ta daha neler var neler duysan şaşarsın..mesela bizim müşrik..?yanlış söyledim mürşit,çok alim sel,im bi adam,bu sebebten biz asla ona karşı gelmeyiz..ne isterse yaparız..para ister veririz,evlenmek ister hemen hanım buluruz..

hıımmm,anladım yok ben almiim abi,sizin mürşit bu sefer başka şeyler ister,olmaz..nolur ne olmaz..



__________________
Herkes kendi ameliyle Allah’ın huzuruna gider
Yukarı dön Göster muvahhit's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muvahhit
 
wioren
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 24 subat 2007
Gönderilenler: 5
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı wioren

muvahhit Yazdı:

selam,

haytu ta hittah,haytu ta hittah,haytu ta hittah,vulübulülülülülülü

abi napıyon ya?

zikir..

höö?

evet zikir...hızımı kesmeeee,hızımı kesmeeeeeeee

haytu ta hittah,haytu ta hittah,haytu ta hittah,vulübulülülülülülü

abi iyi anladım da niye acele acele soluyon,sonra birden kafayı sağa sola sallıyon,bunun zikirle ne alakası var abi?

hiişşşttt(töbe töbe çattık kafire)

Alllaaaaaaaahhhhhhhhh

yapma abi

kes ülen keramet bu ...kaçmaa

30 gün sonra...

ne içsem ne yesem yaramıyo artık abi,elek gibi oldum

bi daha bunların zikirine katılırsam  iki olsun..yav ordan da şişlenir mi yaa

olum ismail ben sana ne dediydim,bunların tarikatı böyle çok kontrolsüzler,bak bize biz hiç adam şişliyoz mu..

abi siz napıyosunuz peki?

biz mi?biz zikirde kafayı duvardan duvara vuruyoz ki..beyindeki pislikler dışarı çıksın..

peki hiç çıktımı abi..

çıkmaz mı,çıkmaz mııı,canı bile çıkar vallahide tillahide,ayrıca bak bizde kampanyalar dahi var..

ne gibi?

meselaaaa,meselaaaaa,hatun gibi,evet bizde tam 15 hanım var o da en az..

nasdı oluyo bu?

imam nikahıynan canım imam nikahıynan,

hımmmm sizin grup biraz daha iyi sanki

hah şöylee yola gel,tabi bizim grup ta daha neler var neler duysan şaşarsın..mesela bizim müşrik..?yanlış söyledim mürşit,çok alim sel,im bi adam,bu sebebten biz asla ona karşı gelmeyiz..ne isterse yaparız..para ister veririz,evlenmek ister hemen hanım buluruz..

hıımmm,anladım yok ben almiim abi,sizin mürşit bu sefer başka şeyler ister,olmaz..nolur ne olmaz..

Sen doğru ve gerçek mürşide bakmamışsın bile her 100 yılda bi zamanın sahibi gelir ve varisi rasuldur.Aradığınız yerler yada aramdıpınız hiç farketmez şiş vs değil öle şeyler tarikatı zedeler elbette.

Yukarı dön Göster wioren's Profil Diğer Mesajlarını Ara: wioren
 
birkan2000
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 13 nisan 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 49
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı birkan2000

wioren kardeş;

Zamanın sahibi ALLAH'tır.

Şimdi arkadaşlar tarikatlardan örnekler veriyor.Bu örnekler de aslında doğru.Neden?Şiş batırıyorlar kameraların önünde,kılıç batırıyorlar,zikir yapıyorlar,bazı mürşit olduğunu iddia edenler 3-5 tane hanım alıyorlar,müritlerinin parasını alıp sefa içinde yüzüyorlar vb daha tonla medyaya yansıyanlar var.Sende buna karşı varisul Enbiya diyorsun.Tarikatı zedeler dediğin şeylerin ve medyaya yansıyan şeylerin tarikatla uzaktan yakından ilgisi yoktur.Adnan Hoca denilen adam da kendine varisul Enbiya diyor.Fethullah Gülen'e de varisul Enbiya diyorlar ama azcık zoru gördü ülkeden kaçtı.Bunların peşinde koşan insanlarda kendine tarikatçı diyor ve bir çoğu makam,mevki ve iş peşinde.Bu bana Resulullah (S.A.V.) Efendimizin torunlarını hatırlatıyor.Yani tarikatların başları.Nedense onlar Kur'an-ı iyi anlatabilmek için nice eziyetlere katlandılarda, tıpkı Efendimiz ve ondan önce ki tüm peygamber ve ALLAH dostu olanlar gibi ALLAH'ın dediğinin dışına çıkmadılar.Bu uğurda da canlarını verdiler.Savunacaksan onları savun.Tarikat ı savunuyorum diye yaşamları Kur'an la uzaktan yakından alakası olmayan kişileri savunduğunun farkına var bence.Gerçek tarikatlar vardır ve onların savunulmaya ihtiyacı yoktur.Kimseyle kavga etmezler,şan şöhret,para ve karı peşinde koşmazlar onlar.Amaçları Allah'ı daha fazla analım da kendimizi daha fazla sevdirelim diye çalışırlar.ALLAH'ın dediğine bakarlar,insanların dediğine değil.ALLAH hepimizi doğru yolu bulup Kur'an la amel edenlerden eylesin.

Yukarı dön Göster birkan2000's Profil Diğer Mesajlarını Ara: birkan2000
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats