| 
          
           | Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP |   |  
           | 
 |  DİYANET : Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Yayınlarına Göre Bu Konular, ‘Ehli Sünnet İnancında Bir İtikad Konusu'dur
 Ehli sünnet mezhepleri Hz. İsa'nın yeryüzüne kıyamete yakın bir dönemde geri geleceğine, Deccal'in çıkışından sonra yeryüzüne ineceğine, Deccal'i öldüreceğine, domuzları öldüreceğine, namaz kılarken Kabe'ye yöneleceğine ittifak etmişlerdir. Bu konudaki muhalefeti sapıklık sayarlar. (Mezhepler Arasındaki Farklar, El Fark Beynel Fırak, El İmam Ebu Mansur Abdulkadır b. Tahir b. Muhammed el Bağdadi, Önsöz ve Notlarıyla Çeviren Prof. Dr. Ethem Ruhi Fığlalı, Türk Diyanet Vakfı Yayınları, s. 253, 270)
 
 Ehl-i sünnet inancına göre İslam akaidinde on büyük kıyamet alameti sabittir. Hz. İsa ve Hz. Mehdi'nin gelişi de bu alametlerdendir. Bu alametleri herkes bilir ve bunların inkarı mümkün değildir.
 
 Alıntı: http://www.dorthakmezhebegoremehdi.com/
 
 DİYANET'E SORU VE ALINAN CEVAP : Şefaat var mıdır? Nerede ve nasıl olacaktır?Şefaat
  suçlu veya yardıma muhtaç veya iyiliğe layık olanlar hakkında af  iyilik ve lutuf ricasında bulunmak demektir. 
 Ahirette şefaatın varlığı
  ayet ve tevatüre varan sahih hadis-i şeriflerle sabittir. (El-Bakara  123; Taha  109; Sebe  23; Gafir  18; Muharnmed  19; Müddessir  48 ve daha bazı ayetler.) 
 Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz'in kıyamet gününde
  bütün mahşer halkının  mahşer yerinin şiddet ve dehşetinden kurtulması ve bir an evvel hesabın kolayca görülmesi için büyük ve umumî şefaatı vardır. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz'in bu büyük şefaatından başka  azabı haketmiş bazı mü'minlerin cehennemden kurtulması  bazı mü'minlerin hesaba çekilmeden cennete girmesi  cennete giren mü'minlerin derecelerinin yükseltilmesi gibi şefaatleri de olacaktır. Bu şefaatlardan en fazla istifade edeceklerin de kamil ve muhlis mü'minler olduğunda şüphe yoktur. 
 Mahşerden sonra da her peygambere Cenab-ı Hak tarafından kendi ümmeti hakkında şefaat izni verileceği gibi şehitlerin ve salih kişilerin de şefaat etmelerine izin verilecektir. Fiilen cehenneme girmiş günahkarların cehennemden çıkarılması için Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz'in şefaatı olacağı gibi bazı ehl-i cennetin de şefaatleri olacaktır.
 DİYANET'E SORU VE ALINAN CEVAP : Mezhepler niçin ortaya çıkmıştır? Bunlarsız olmaz mı?Mezhep; gidilecek yol
  benimsenen metod  usuI ve görüş demektir. Dinde mezhep  herhangi bir İslam müctehidinin Kur'an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerden ilmî metodlarla çıkardığı hükümlerdir. 
 Her Müslümanın dinî meseleleri doğrudan doğruya asıl kaynak olan Kur'an-ı Kerim ve sünnetten öğrenmesi mümkün değildir. Bunu ancak kendilerini dini ilimlere verip
  ihtisas sahibi olan müctehid bilginler yapabilirler. Bundan dolayı halk  bölgelerinde yetişen bu müctehid bilginleri açıklamalarını  görüşlerini benimseyip onlara uymuşlardır. Bir müctehidin ictihad ve açıklamaları  geniş halk tabakaları tarafından benimsenince. kendiliğinden o bilginin adıyla bir fıkıh mezhebi ortaya çıkmış oluyor. Sahabeden sonra  Tabiîler ve onlardan sonra gelen devirlerde bir çok müctehid imamlar yetişmiş ve böylece bir çok fıkıh mezhepleri ortaya çıkmıştır. Fakat zamanla bu mezheplerin çoğunun mensubu kalmamış ancak dört mezhep hükümlerinin uygulaması devam edegelmiştir. 
 Değerli Abdullah Tikici kardeşim ne güzel de söylemiş: ------------ Yoksa sen, ameli kötü olanların niyeti iyi olabilir demek mi istiyorsun? Veya altın fincan içinde, Zehir satanlar hakkında, bizden hüsnü zan etmemizi mi istiyorsun? Şahsım adına şunu söylemek istemişim: bu dünyada Kuran’ı, hizmetçi olarak kullanan bir güruh vardır; ey inananlar, dikkatinize!  Onları keşfede bilmek için de elbette ki hizmet edilen kuran ile iştigal etmek lazımdır… evet, feraset ve basiret'le söylenmiş  bu doğru sözlere ne denebilir...   Duacı yazdı : Yine: “O halde “öteki” nin niyetini sorgulama densizliğini, siyasi taktiklerini deşifre etmiş gibi de sunmayalım lütfen”  Selam Duacı : ( bu kelimenizi düzeltirsiniz diye birkaç gün boşuna beklemişim demek ki...) "densiz " kelimesinin anlamı : 1.yersiz, uygunsuz ve münasebetsiz davranışları olan 2. değersiz, itibarsız 3. huysuz. "densiz" kelimesinin yukarıda birkaç örneğini vermiş bulunduğum  ehl-i sünnet vel cemaat görüşüne göre konumlanmış olan T.C Diyanet İşleri Başkan'lığının görüşleri vb.vb.vb. ile " KUR'AN OKUYUNUZ ! " şeklindeki söylemi arasındaki yersizliği ( yani densizliği), uygunsuzluğu ( yani densizliği), münasebetsizliği ( yani densizliği) vs.vs. görmemek için ancak aynı kategoride bulunmak ve iltizamkârâne bir yaklaşım ve "bastırılmış bir duygu içerisinde" kendini buna zorlama modunda olmak sağlayabilir ancak bunu...lütfen kimse rencide olmasın, böyle bir gayem yok çünkü. sadece nacizane bildiğimiz/ bilebildiğimiz kadarıyla hak ve hakikatleri  saklamama yönündeki cehd'imizdir bizi konuşturan, başka değil...lütfen bunu bu şekilde değerlendirelim.  Selam ile
 
 __________________
 Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
 
 |