Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
28:15 ‘te شيعته “Şiatihi” sözcüğü var. Bu sözcük , “Musa’nın yolunda giden” şeklinde meallendirilebilir; ırktaş olarak değil. Nedeni , aynı kelime 37.sure 83’te de kullanılmıştır = “Onun yolunda giden”
Sizin bu sözcüğü ırktaş olarak çevirmenizin, Kurani delili nedir?
Kuran metninden deliliniz nedir?
Düşman: Firavun ve adamlarıdır.
Bu “düşman” sözcüğünü 28:19’da Musa’nın şiasına/onun yolunda giden adama göndermelerinin delili nedir? Şiası düşman, düşmanı şiası mıdır? Nasıl hüküm veriyorsunuz?
Bunlara cevap bekliyorum.
Benim ayetlerden anladıklarım şunlar:
28.14 Musa erginlik çağına gelip olgunlaşınca, ona hikmet ve ilim verdik. İyi davrananları böyle mükafatlandırırız.
Yukarıdaki ayette iyi davrananları mükafatlandırılacağını buyuruyor.Aşağıda Musa’nın iyi,güzel davranışı açıklanıyor:
28.15 Musa, halkının haberi olmadığı bir zamanda, şehre girdi.İki dövüşen adama rastladı. Bir de baktı ki biri kendi(Musa’nın) taraftarı, biri de kendi düşmanı (Firavun’un bir adamı). Kendi taraftarı olan kimse, düşmanına karşı ondan yardım istedi. Musa, düşmanına bir yumruk vurdu; ölümüne sebep oldu. «Bu (ölen kişinin yaptığı eylem) şeytan işidir; çünkü o apaçık, saptıran bir düşmandır» demişti.
[28.16] Musa: Rabbim! Doğrusu kendime zulmettim (başıma iş açtım). Bu sebeple bana bağışta bulunun, dedi, Allah da ona bağışta bulundu. Çünkü, çok bağış edici, çok esirgeyici olan ancak O'dur.
[28.17] Dedi ki: «Rabbim, bana verdiğin nimetler adına, artık suçlulara destek olmayacağım.»
(Firavun’un zulmüne, eylemsel bazda isyan bayrağı açıyor.)
[28.18] Böylece şehirde korku içinde (çevreyi) gözetleyerek sabahladı.(tedbirli). Derken, bir de baktı ki, dün kendisinden yardım isteyen (Musa taraftarı, bugün de) kendisine yardım için bağırıyor. Musa, ona(düşmana) dedi ki: « (zulmeden kişi) Sen gerçekten açıkça bir azgınsın.»
Yukardaki ayette “ona” zamiri aşağıdaki ayette bildirilen, “ikisinin düşmanı olan kişi” dir.
Musa’nın yakalamak istediği “ikisinin düşmanı olan kişi”; yardım isteyen zavallı değil. O yardım isteyen zavallı Musa’nın şiası; yani Musa’nın yolunda giden Hanif kişi.
Aşağıdaki ayette 28:19’da “düşman” sözcüğü geçiyor. 28:15te de “düşman” sözcüğü geçiyor.
İki düşmanda Firavun’un adamları için kullanıyor. Rivayet ve yorum zincirleri, Musa’yı ırkçı yapmak adına şia/yolunda giden ve düşman sözcüklerinin anlamıyla oynadıkları gibi, zamirlerle de oynamışlar.
[28.19] Sonunda ikisinin de düşmanı olan adamı(Firavun’un adamını) yakalamak isterken o(Firavun’un adamı) ona dedi ki: «Ey Musa, dün birini öldürdüğün gibi, bugün de beni mi öldürmek istiyorsun? Sen yeryüzünde yalnızca bir zorba olmak istiyorsun, ıslah edicilerden olmak istemiyorsun.(o zalim kişi,Firavun’un köleleştirdiği İsrail oğullarına zulmederek, yeryüzünü islah etmede olduğunu ,Musa’nın ise bu işlerini engelleyerek bozgunculuk çıkardığını ima ediyor.)»
[28.20] Şehrin öbür ucundan koşarak bir adam geldi: «Ey Musa!
İleri gelenler (Firavun’un adamları), seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Hemen uzaklaş. Doğrusu ben sana öğüt veriyorum» dedi.
[28.21] Musa, korku içinde çevresini gözetleyerek oradan çıktı. «Rabbim! Beni zalim kavimden kurtar» dedi.
28:21’e dikkat edersek, Musa’nın kimlere zalim dediği de açıklık kazanıyor.Firavun’un kavmi zalim. Kendisi ve kendi yolunda gidenler değil.
28.22 Medyen tarafına yönelince şöyle dedi: "Umarım Rabbim beni isabetli bir yola kılavuzlar."
28.23 Medyen suyuna ulaştığında, su başında halktan bir grup gördü. Hayvanlarını suluyorlardı. Biraz ötelerinde çekingen bir halde duran iki kadın fark etti. "Derdiniz nedir?" dedi. "Şu çobanlar çekilip gidinceye kadar biz hayvanlarımızı sulamayız. Üstelik babamız da ileri yaşta bir ihtiyardır." dediler.
28.24 Bunun üzerine Mûsa, onların sulama işini yaptı. Sonra gölgeye çekilip şöyle dedi: "Rabbim, bana indireceğin her nimeti bekleyen bir çaresizim."
28.25 Tam o sırada kadınlardan biri, utangaç bir tavırla yürüyerek ona geldi. Dedi: "Babam, bizim için yaptığın sulamaya karşılık sana birşeyler vermek üzere seni çağırıyor." Mûsa gelip ihtiyara hikâyeyi anlatınca, o dedi ki: "Korkma, artık zalimler topluluğundan kurtuldun."
|