| 
    
     | 
       
        | Yazanlarda |  |  
        | efrayim58 Uzman Uye
 
  
 
 Katılma Tarihi: 13 subat 2007
 Gönderilenler: 1098
 | 
          Efrayim,
           | Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP |   |  
           | 
 |  Sevgili hanifcan,
 'eş' bölümünü baştan sona okursanız, hem ufkunuzu ve
 bakış açısını geliştirme ,hem de katkılarda bulunma gereği
 duyardınız.
 Sevgi ile,
 |  
        | Yukarı dön |     |  
        |  |  
        | hanifcan Newbie
 
  
 
 Katılma Tarihi: 01 nisan 2012
 Gönderilenler: 35
 | 
          
           | Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP |   |  
           | 
 |  Selam Efrayim, Zaten konuyu baştan beri okuduğum için bunu sordum. Konu bakış açımı ve ufkumu geliştirecek bir konu değil : )  Yani nerdeyse iki hafta oldu konu başlayalı. Hatta kimse cevap vermiyor diye arkaya arkaya mesajlar yazdınız, adeta zorladınız. Fers ve hanif06 arkadaşlar konuya katkıda bulunmaya çalıştı. Özellikle hanif06 “zevc de aynı imrae de aynı anlamda” gibi bir açıklama yapmıştı ama siz “anlaşamıyoruz” gibilerinden bişeyler söylemiştiniz. Fers de bazı sorular sormuştu siz de “boyumu aşan sorular soruyorsunuz” demiştiniz. Bu konu kısır bir konu dostum. Daha doğrusu, istenirse dallandırılıp budaklandırılabilir de… Araya hermafroditler de karıştırılabilir. Hatta bedensel farklılıkların üzerine çıkıp isterseniz duygu-beden karışımı bir yönelim olan eşcinsellik konusuna da girebilirsiniz. Hmm.. ne tesadüf, “EŞ”cinsel! Âdem ve karısı mı, Âdem ve eşi mi?  : ) |  
        | Yukarı dön |     |  
        |  |  
        | Guests Guest Group
 
  
 
 Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
 Gönderilenler: -259
 | 
          
           | Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP |   |  
           | 
 |  Efrayim: "Önerme derken kastım,ayeti yorumlama biçiminizi değerlendirmemdir.Ayeti görmezden gelmem söz konusu
 olamaz."
 Sevgili Efrayim, Diyelim ki sizin değerlendirmenize göre o çeviri, ayeti benim yorumumdu. Buyurun size Elmalılı'nın çevirisi/yorumu: 7/11- Hakikat sizi evvela halkettik (yarattık), sonra size suret verdik, sonra da melâikeye (meleklere) dedik ki; 'Âdem'e secde edin!' Hemen secde ettiler, ancak iblis secde edenlerden olmadı. Sevgili Efrayim, bu bir çeviri. Sanırım yapılmış bütün çeviriler de bunun aynısı yada benzeridir. Bundan ne anlıyoruz? Şunu anlıyoruz: Allah önce sizleri, yani insanları yarattı, sonra sizlere, yani insanlara suret verdi, daha sonra da meleklere "ademe secde edin" dedi.  Şimdi bu ayetten, ademin ilk yaratılan insan olduğunun, "tartışmasız" dediğinizi bir tarafa bırakalım, anlaşılması mümkün müdür? Aksine, Adem, şayet bir fertse, sizden de sonra yaratılmış olduğu anlaşılmıyor mu? Sevgili Efrayim, bu ayet sizin adem ve eşi ile ilgili aradığınız o "hikmeti" ve "önermelerinizi"  tamamen yele veriyor. Onun için bu ayeti görmezden geliyorsunuz, diyorum. Haa! Görmezden gelmiyorsanız, âyeti bir de sizin çevirinizden/yorumunuzdan okuyalım! |  
        | Yukarı dön |     |  
        |  |  
        | efrayim58 Uzman Uye
 
  
 
 Katılma Tarihi: 13 subat 2007
 Gönderilenler: 1098
 | 
          efrayim,
           | Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP |   |  
           | 
 |  Sevgili hanif06,
 Sevgili Efrayim, bu bir çeviri. Sanırım yapılmış bütün
 çeviriler de bunun aynısı yada benzeridir. Bundan ne
 anlıyoruz? Şunu anlıyoruz: Allah önce sizleri, yani
 insanları yarattı, sonra sizlere, yani insanlara suret
 verdi, daha sonra da meleklere "ademe secde edin" dedi.
 
 Şimdi bu ayetten, ademin ilk yaratılan insan olduğunun,
 "tartışmasız" dediğinizi bir tarafa bırakalım,
 anlaşılması mümkün müdür? Aksine, Adem, şayet bir fertse,
 sizden de sonra yaratılmış olduğu anlaşılmıyor mu?
 Demişsiniz.
 Bu tartışmalar,bizi arap dilbigisine götürür.Dil
 bilgisini çok iyi bilen birisinin açıklaması daha
 doyurucu olacak sanırım.
 Benim yoğunlaştığım ve ön yargısız cevap bulmaya
 çalıştığım konu:
 Açık, seçik isim vererek belirtilen karı koca'da,
 imrea,
 Açık seçik isim vermeden belirtilmeyen karı koca ve
 karı kocalar'da, zevc ve ezvac kullanılmış ayetlerde.Bu
 sistematik,Adem ile ilgili ayetlerde bozuluyor.
 Sevgi ile,
 |  
        | Yukarı dön |     |  
        |  |  
        | efrayim58 Uzman Uye
 
  
 
 Katılma Tarihi: 13 subat 2007
 Gönderilenler: 1098
 | 
          Efrayim,
           | Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP |   |  
           | 
 |  Sevgili hanifcan,
 İlginç eleştiriniz ve katkınız için teşekkür ederim.
 Aynı soruyu size de sormama izin verin lütfen.
 Açık, seçik isim vererek belirtilen karı koca'da,
 imrea,
 Açık seçik isim vermeden belirtilmeyen karı koca ve
 karı kocalar'da, zevc ve ezvac kullanılmış ayetlerde.
 İşte bu sorunun cevabını arıyorum,Ön yargısız.
 Sevgi ile,
 
 |  
        | Yukarı dön |     |  
        |  |  
        | Guests Guest Group
 
  
 
 Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
 Gönderilenler: -259
 | 
          
           | Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP |   |  
           | 
 |  Sevgili Efrayim, "Açık seçik isim"den ne anlıyoruz? Zamir, adı geçenin yerini alan isimdir. zamir de açık seçik isimdir. Buna, hem imrae hem de zevc için Kuran'dan birer örnek yazayım.  İmrae'ye örnek: Tebbet yedâ Ebî Leheb...Ve imraetu-hû hammâletelhatab. Ebu Leheb ve karısı... Direk Ebu Leheb'in karısı denmiş mi? Denmemiş. Ya ne denmiş? O'nun karısı denmiş. Zevc'e örnek: Yâ Âdemu uskun ente ve zevcu-ke...! Adem! Sen ve eşin... Burda da durum aynı. Direk Adem'n eşi denmemiş; O'nun eşi denmiş. Örneğin birinde imrae, diğerinde zevc var. İkisi rasında bir tek fark var mıdır zamirlerin 1. ve 2. şahıs olmaları dışında? Yoktur. Fark vardır diyorsanız, gösterin, edediyyen susayım. |  
        | Yukarı dön |     |  
        |  |  
        | Fers Uzman Uye
 
  
 
 Katılma Tarihi: 29 nisan 2011
 Yer: Turkiye
 Gönderilenler: 188
 | 
          
           | Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP |   |  
           | 
 |    
| hanif06 Yazdı: 
 
    
    | 
      
       | İmrae'ye örnek:
 Tebbet yedâ Ebî Leheb...Ve imraetu-hû hammâletelhatab. Ebu Leheb ve karısı... Zevc'e örnek:
 Yâ Âdemu uskun ente ve zevcu-ke...! Adem! Sen ve eşin...
 |  |  |  yani/sanırım diyorki efraim hocam, imree ile kastedilen hatun,avrat...
 diğer zevc ile kastedilen,  eş/çiftlerden, iki adet aynı malzemeden herbiri/herbir cins mins herneyse...
 varsayım, Adem herneyse veya herkimse benzerinden/aynısından bir tane daha var...
 belki ikisi dişili erkekli bir çift oluşturuyorlar, belkide Adem tek bir tane ama iki yönlü, hem dişi hem erkek...
 ikinci şıkka bakarsak döllenme ve çoğalmayı Adem tek başına gerçekleştiriyor, belki de Meryem misali...
 ikiside Adem Havva hikayesinden öteye görünmüyor...
 Ademden evlatları, cinsel hayatı nasıl keşfettiler ve şu mutasyon ne diye çıktı piyasaya orası belli değil, her işte vardır bi hayr mı desek.... süper ilm, son derece ilerlemiş çağdaş tıp/biyoloji, o derece araştırmacı süper ilm men/women ler günün birinde bizi bu dertten kurtaracaklar elbet...   |  
        | Yukarı dön |     |  
        |  |  
        | efrayim58 Uzman Uye
 
  
 
 Katılma Tarihi: 13 subat 2007
 Gönderilenler: 1098
 | 
          Efrayim,
           | Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP |   |  
           | 
 |  Sevgili hanif06,
 İmrae'ye örnek:
 
 Tebbet yedâ Ebî Leheb...Ve imraetu-hû hammâletelhatab.
 
 Ebu Leheb ve karısı...
 
 Direk Ebu Leheb'in karısı denmiş mi? Denmemiş. Ya ne
 denmiş? O'nun karısı denmiş.
 
 Zevc'e örnek:
 
 Yâ Âdemu uskun ente ve zevcu-ke...!
 
 Adem! Sen ve eşin...
 
 Burda da durum aynı. Direk Adem'n eşi denmemiş; O'nun eşi
 denmiş.
 
 Örneğin birinde imrae, diğerinde zevc var. İkisi rasında
 bir tek fark var mıdır zamirlerin 1. ve 2. şahıs olmaları
 dışında? Yoktur.Demişsiniz.
 Sonunda anlaşacağız galiba.
 Ben de aynısını söylüyorum sevgili dost,Bütün
 içinde'eş'geçen ayetlerin,en net olanı 'Adem! Sen ve
 eşin...' diye başlayan ayet.Lut'un eşi,İmran'ın
 eşi,Nuh'un eşi v.s, 2. derecede net olan içinde 'eş'geçen
 ayetler veya sizin deyiminizle,fark olmayan ayetler.
 Madem fark yok,neden saydıklarımızda 'imrea',yalnız
 Adem'de zevc?
 Ayrıca,  Zeyde de diyor ki: (zeyd!) eşini kendin
 için alıkoy/eşini elinden kaçırma!" ayetindeki
 hitap,Peygamberimizedir.Allah'ın, Zeyd ve eşine,hitabı
 yoktur.
 Aşağıda maeallendirilmiş ayetleri
 gönderiyorum.İnşallah,arapçasıyla kıyaslarsınız.
 Kuranda eşler ile alakali tahmini 55 ayet geçiyor
 2:25 -     İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından
 ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu
 müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden
 rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız
 şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olmak üzere,
 kendilerine sunulacak. Orada çok temiz zevceler de
 onların. Hem onlar orada ebedî kalacaklar.
 
 2:35 -     Dedik ki: "Ey Âdem, sen ve eşin cennette
 oturun,
 ikiniz de ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin, fakat şu
 ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz."
 
 2:226 -     Kadınlarından îlâ edenler (onlara
 yaklaşmamaya
 yemin edenler) için dört ay beklemek vardır. Eğer bu
 yeminlerinden dönerlerse, şüphesiz ki Allah çok
 bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
 
 2:234 -     İçinizden vefat edip de geride eşler bırakan
 kimselerin hanımları, kendi başlarına dört ay on gün
 beklerler. İddet (bekleme) sürelerini bitirdikleri zaman,
 artık kendileri hakkında meşru bir şekilde yapacakları
 hareketten size bir günah yoktur. Allah, yaptıklarınızdan
 haberdardır.
 
 2:240 -     İçinizden hanımlarını geride bırakarak vefat
 edecek olanlar, eşleri için senesine kadar evlerinden
 çıkarılmaksızın kendilerine yetecek bir malı vasiyet
 ederler. Bununla birlikte eğer kendileri çıkarlarsa,
 kendi haklarında yaptıkları meşru bir hareketten dolayı
 size bir sorumluluk yoktur. Allah çok güçlüdür, hüküm ve
 hikmet sahibidir.
 
 3:15 -     De ki, size, o istediklerinizden daha
 hayırlısını
 haber vereyim mi? Korunan kullar için Rablerinin yanında
 cennetler var ki, altlarından ırmaklar akar, içlerinde
 ebedî kalmak üzere onlara, hem tertemiz eşler var, hem de
 Allah'dan bir rıza vardır. Allah, o kulları görür.
 
 4:1 -     Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve
 ondan eşini yaratıp ikisinden bir çok erkekler ve
 kadınlar üreten Rabbinizden korkun; kendi adına
 birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'dan ve akrabalık
 (bağlarını kırmak)tan sakının. Şüphesiz Allah sizin
 üzerinizde gözeticidir.
 
 4:12 -     Eğer hanımlarınızın çocukları yoksa,
 bıraktıkları
 mirasın yarısı sizindir. Şâyet bir çocukları varsa o
 zaman mirasın dörtte biri sizindir. Bu paylar, ölenin
 vasiyeti yerine getirildikten ve varsa, borcu ödendikten
 sonra verilir. Eğer siz çocuk bırakmadan ölürseniz,
 geriye bıraktığınız mirasın dörtte biri
 hanımlarınızındır. Şâyet çocuklarınız varsa o zaman
 bıraktığınız mirasın sekizde biri hanımlarınızındır. Bu
 paylar, yaptığınız vasiyetler yerine getirilip ve varsa
 borcunuz ödendikten sonra verilir. Eğer ölen bir erkek
 veya kadının çocuğu ve babası bulunmadığı halde kelâle
 olarak (yan koldan) mirasına konuluyor ve kendisinin bir
 erkek veya kızkardeşi bulunuyorsa, bunlardan herbirinin
 miras payı terekenin altıda biridir. Eğer mevcut olan
 kardeşler bundan daha çok iseler, bu takdirde kardeşler
 mirasın üçte birini zarara uğratılmaksızın aralarında
 eşit olarak taksim ederler. Bu paylar ölenin vasiyeti
 yerine getirilip ve varsa borcu ödendikten sonra verilir.
 Bunlar, Allah tarafından bir emirdir. Allah her şeyi
 bilen ve yarattıklarına çok yumuşak davranandır.
 
 4:20 -     Eğer bir eşi bırakıp da yerine diğer bir eş
 almak
 isterseniz, öncekine yüklerle mehir vermiş de bulunsanız,
 ondan bir şey geri almayın. O malı bir iftira ve açık bir
 günah isnadı yaparak geri alır mısınız?
 
 4:23 -     Size şunları nikahlamak haram kılındı:
 Anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız,
 teyzeleriniz, erkek ve kız kardeşlerinizin kızları, sizi
 emziren süt anneleriniz, süt kızkardeşleriniz ve
 karılarınızın anneleri, ve kendileri ile zifafa
 girdiğiniz kadınlarınızdan olan ve evlerinizde bulunan
 üvey kızlarınız. Eğer üvey kızlarınızın anneleri ile
 zifafa girmemişseniz onlarla evlenmenizde size bir günah
 yoktur. Sulbünüzden gelen (öz) oğullarınızın hanımları
 ile evlenmeniz ve iki kız kardeşi birlikte nikahlamanız
 da haramdır. Ancak cahiliyyet devrinde geçen geçmiştir.
 Şüphesiz ki Allah gafur (çok bağışlayıcı) ve çok merhamet
 edicidir.
 
 4:57 -     İman edip salih ameller işliyenleri ise,
 altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Orada
 ebedî olarak kalacaklar. Onlara orada tertemiz eşler
 vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız.
 
 6:139 -     Dediler ki: "Bu hayvanların karınlarındakiler
 sadece erkeklerimize ait olup kadınlarımıza haramdır".
 Eğer ölü doğarsa o zaman hepsi onda ortaktır. Bu
 nitelemelerinden dolayı Allah onların cezasını
 verecektir. Çünkü O hikmet sahibidir, her şeyi bilendir.
 
 7:19 -     (Sonra Allah, Âdem'e hitab etti): "Ey Âdem!
 Sen
 ve eşin cennette durun, dilediğiniz yerden yeyin; fakat
 şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz."
 
 7:189 -     Sizi bir tek nefisten yaratan, onunla sükûnet
 bulsun diye eşini de ondan yaratan Allah'tır. O, eşini
 kucaklayıp sarılınca (ona yaklaşınca), eşi hafif bir yük
 yüklendi (hâmile kaldı). Bir müddet böyle geçti, derken
 yükü ağırlaştı. O vakit ikisi birden Rableri olan Allah'a
 şöyle dua ettiler: "Eğer bize salih bir evlat verirsen,
 biz muhakkak şükredenlerden olacağız."
 
 9:24 -     Onlara de ki; eğer babalarınız, oğullarınız,
 kardeşleriniz, kadınlarınız, akrabalarınız, kabileniz,
 elde ettiğiniz mallar, kesada uğramasından korktuğunuz
 ticaret, hoşlandığınız evler ve meskenler, size Allah ve
 Resulünden ve Allah yolunda cihaddan daha sevimli ise,
 artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin. Allah böyle
 fasıklar topluluğuna hidayet nasip etmez.
 
 13:23 -     Adn cennetlerine girecekler, atalarından,
 eşlerinden ve zürriyetlerinden salih olanlarla birlikte
 olacaklar. Melekler de her kapıdan yanlarına girip şöyle
 diyecekler:
 
 13:38 -     Andolsun ki, biz senden önce de peygamberler
 gönderdik. Onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın
 izni olmadan herhangi bir âyet getirmek ise hiçbir
 peygamberin haddi değildir. Her ecel için bir yazı
 vardır.
 
 16:72 -     Allah, size kendi cinsinizden eşler, o
 eşlerinizden de oğullar ve torunlar yarattı. Sizi helal
 ve güzel gıdalarla rızıklandırdı. Onlar, hâlâ batıla mı
 inanıyorlar? ve Allah'ın nimetini inkâr mı ediyorlar?
 
 20:117 -     Biz de (Âdem'e) şöyle demiştik: "Ey Âdem!
 Şüphesiz bu (İblis) sana ve eşine düşmandır. Sakın sizi
 cennetten çıkarmasın, sonra bedbaht olursun (sıkıntı
 çeker, perişan olursun)."
 
 21:90 -     Biz de duasını kabul ile icabet ettik de
 kendisine Yahya'yı ihsan ettik. Ve eşini (doğum yapmaya)
 elverişli hale getirdik. Doğrusu onlar iyiliklerde
 yarışıyorlar, umarak ve korkarak bize yalvarıyorlardı.
 Bize karşı derin saygı duyuyorlardı.
 
 23:6 -     Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu
 (cariyeleri) hariç. (Bunlarla ilişkilerinden dolayı)
 kınanmış değillerdir.
 
 24:6 -     Eşlerine zina isnadında bulunup da
 kendilerinden
 başka şahitleri olmayanlara gelince, onların her birinin
 şahitliği kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair
 dört defa Allah adına yemin ederek şahitlik etmesidir.
 
 25:74 -     Ve onlar ki: "Ey Rabbimiz! Bize gözümüzü
 aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva
 sahiplerine önder kıl" derler.
 
 26:166 -     "Bırakıyorsunuz da sizler için yarattığı
 eşleri! Doğrusu siz insanlıktan çıkmış bir kavimsiniz!"
 
 30:21 -     Yine O'nun âyetlerindendir ki, sizin için
 nefislerinizden kendilerine ısınırsınız diye eşler
 yaratmış, aranıza bir sevgi ve merhamet koymuştur.
 Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için nice ibretler
 vardır.
 
 33:4 -     Allah bir adam için içinde iki kalb
 yapmamıştır.
 Kendilerinden zıhar yaptığınız eşlerinizi analarınız
 kılmamıştır. Evlatlıklarınızı da oğullarınız kılmamıştır.
 O sizin ağzınızdaki lafınızdır. Allah ise hakkı söylüyor
 ve doğru yolu gösteriyor.
 
 33:28 -     Ey peygamber! Hanımlarına şöyle söyle: "Eğer
 dünya hayatını ve zinetini istiyorsanız, haydi gelin,
 sizi donatayım ve güzellikle bırakıp salıvereyim.
 
 33:37 -     Hem hatırla o vakti ki, o kendisine Allah'ın
 nimet verdiği ve senin de ikramda bulunduğun kimseye:
 "Hanımını kendine sıkı tut ve Allah'tan kork" diyordun da
 nefsinde Allah'ın açacağı şeyi gizliyordun. İnsanlardan
 çekiniyordun. Halbuki Allah kendisini saymana daha
 lâyıktı. Sonra Zeyd o kadından ilişiğini kestiği zaman,
 biz onu sana eş yaptık ki, oğulluklarının ilişkilerini
 kestikleri hanımlarını nikâhlamada müminlere bir darlık
 olmasın. Allah'ın emri de yerine getirilmiştir.
 
 33:50 -     Ey peygamber! Biz bilhassa sana şunları helâl
 kıldık: Mehirlerini vermiş olduğun eşlerini, Allah'ın
 sana ganimet olarak ihsan buyurduklarından sahip olduğun
 cariyeleri, amcalarının kızlarından, halalarının
 kızlarından, dayılarının kızlarından, teyzelerinin
 kızlarından seninle beraber hicret etmiş olanları, bir de
 mümin bir kadın kendini peygambere hibe ederse, peygamber
 nikâh etmek istediği takdirde, onu başka müminlere değil
 de sadece sana mahsus olmak üzere helâl kıldık. Onlara
 eşleri ve cariyeleri hakkında neyi farz kıldığımızı
 biliyoruz. Bunlar sana hiçbir darlık olmaması içindir.
 Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
 
 33:52 -     Bundan başka kadınlar sana helâl olmaz.
 Bunları
 başka eşlerle değiştirmek de olmaz. İsterse güzellikleri
 hoşuna gitsin. Ancak sahip olduğun cariyen başka. Allah
 her şeye gözcü bulunuyor.
 
 33:53 -     Ey iman edenler! Peygamberin evlerine vaktine
 bakmaksızın ve yemeğe izin verilmedikçe girmeyin. Fakat
 çağırıldığınız vakit girin. Yemeği yediğinizde de hemen
 dağılın. Sohbet etmek için de izinsiz girmeyin. Çünkü bu
 haliniz peygambere eziyet veriyor, ama o sizden utanıyor.
 Fakat Allah gerçeği söylemekten utanmaz. Hem O'nun
 hanımlarına bir ihtiyaç soracağınız vakit de perde
 arkasından sorun. Böyle yapmanız hem sizin kalbleriniz ve
 hem de onların kalbleri için daha temizdir. Hem sizin
 Resulullah'a eziyet etmeye hakkınız yoktur. Ondan sonra
 hanımlarını da ebediyyen nikâh edemezsiniz. Çünkü bu
 Allah katında çok büyük bir günahtır.
 
 33:59 -     Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve
 müminlerin kadınlarına hep söyle de cilbablarından (dış
 elbiselerinden) üzerlerini sımsıkı örtsünler. Bu onların
 tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en
 elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok
 bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
 
 36:56 -     Kendileri ve eşleri gölgelerde koltuklar
 üzerine
 kurulmuşlardır.
 
 37:22 -     Toplayın mahşere o zulmedenleri, eşlerini ve
 Allah'tan başka taptıkları şeyleri. Toplayın da götürün
 onları sırata (cehennem köprüsüne) doğru.
 
 37:48 -     Yanlarında iri gözlü, bakışlarını
 kocalarından
 başkalarına çevirmeyen hanımlar vardır.
 
 38:52 -     Yanlarında da bakışları yalnız kocalarına
 dönük
 hep aynı yaşta dilberler vardır.
 
 39:6 -     O, sizi bir nefisten yarattı. Hem sonra onun
 eşini de ondan var etti. Sizin için yumuşak başlı
 hayvanlardan sekiz çift indirdi. Sizi analarınızın
 karınlarında üç karanlık içinde yaratılıştan yaratılışa
 yaratıp duruyor. İşte Rabbiniz Allah O'dur. Mülk
 O'nundur, O'ndan başka tanrı yoktur. O halde nasıl haktan
 çevrilirsiniz?
 
 40:8 -     "Ey Rabbimiz! Hem onları, hem onların
 atalarından, zevcelerinden ve zürriyetlerinden iyi
 olanları kendilerine vaad buyurduğun Adn cennetlerine
 koy. Şüphesiz çok güçlü, hüküm ve hikmet sahibi olan
 sensin."
 
 42:11 -     O göklerin ve yerin yaratıcısıdır. O sizin
 için
 kendi nefsinizden eşler ve hayvanlardan da çiftler
 yaratmıştır. O, sizi bu düzen içerisinde üretip
 çoğaltıyor. O'nun benzeri olan hiçbir şey yoktur. O, her
 şeyi işitir ve görür.
 
 43:70 -     Siz ve eşleriniz cennete girin. Orada
 ağırlanıp
 sevindirileceksiniz."
 
 55:56 -     Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş
 dilberler var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de
 cin dokunmuştur.
 
 56:37 -     Hep yaşıt sevgililer,
 
 58:1 -     Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a
 şikayette bulunan kadının sözünü Allah işitmiştir. Allah,
 sizin konuşmanızı işitir. Çünkü Allah, işitendir,
 bilendir.
 
 60:11 -     Eğer eşlerinizden biri, sizden kâfirlere
 kaçar da
 siz de savaşta galip durumda olursanız, eşleri gitmiş
 olanlara ganimetten, harcadıkları kadar verin.
 İnandığınız Allah'a karşı gelmekten sakının.
 
 64:14 -     Ey iman edenler! Eşlerinizden ve
 çocuklarınızdan
 size düşman olanlar da vardır. Onlardan sakının. Ama
 affeder, kusurlarını başlarına kakmaz, hoş görür ve
 bağışlarsanız, bilin ki Allah çok bağışlayan çok merhamet
 edendir.
 
 66:1 -     Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak
 Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram
 ediyorsun? Allah çok bağışlayan çok esirgeyendir.
 
 66:3 -     Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz
 söylemişti. Fakat eşi, o sözü başkalarına haber verip
 Allah da bunu Peygamber'e açıklayınca, Peygamber (eşine)
 bir kısmını bildirmiş bir kısmından da vazgeçmişti.
 Peygamber bunu ona haber verince eşi: "Bunu sana kim
 söyledi?" dedi. Peygamber "Bilen, her şeyden haberi olan
 Allah bana söyledi." dedi.
 
 66:4 -     Eğer ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz ne iyi,
 çünkü kalpleriniz eğildi. Ve eğer Peygamber'e karşı
 birbirinize arka olursanız (bilin ki) onun dostu ve
 yardımcısı Allah, Cibrîl ve müminlerin iyileridir. Bunun
 ardından melekler de ona arkadır.
 
 66:5 -     Eğer o sizi boşarsa belki de Rabbi ona, sizden
 daha hayırlı, kendisini Allah'a teslim eden, inanan,
 gönülden itaat eden, tevbe eden, oruç tutan dul ve bakire
 eşler verir.
 
 66:10 -     Allah, inkâr edenlere, Nuh'un karısı ile
 Lut'un
 karısını misal verdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki salih
 kulun (nikahı) altında idiler, onlara hıyanet ettiler.
 (Kocaları,) Allah'tan hiçbir şeyi onlardan savamadı.
 (Onlara): "Haydi girenlerle birlikte siz de ateşe girin!"
 denildi.
 
 70:12 -     Eşini ve kardeşini,
 
 70:30 -     Ancak zevcelerine ve cariyelerine karşı
 hariç.
 Çünkü onlara yaklaştıklarında kınanmazlar.
 
 72:3 -     Doğrusu, Rabbimizin şanı çok yüksektir. Ne bir
 arkadaş edinmiştir, ne de bir çocuk.
 
 80:36 -     Eşinden ve oğullarından.
 
 111:4 -     Karısı da odun hamalı olarak (onunla beraber
 girecektir).
 
 Not:İbrahim'in eşi,Firavun'un eşi,İmran'ın
 eşi,herhalde unutulmuş.Listede bulamadığımdan ilave etmek
 istedim.
 Sevgi ile,
 
 |  
        | Yukarı dön |     |  
        |  |  
        | efrayim58 Uzman Uye
 
  
 
 Katılma Tarihi: 13 subat 2007
 Gönderilenler: 1098
 | 
          Efrayim,
           | Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP |   |  
           | 
 |  Sevgili Fers,
 ikiside Adem Havva hikayesinden öteye
 görünmüyor...Demişsiniz de,Bu hikaye,İslama hatta
 kurana(mealler içinde) sonradan boca edilen bir
 hikayedir.Tevrat'i bir hikayedir(gerçek Tevrat
 bulunamadığından,şimdikinin içeriklerinin bazısını kabul
 ediyoruz.Kabul ettiklerimizden,maalesef, Adem Havva
 hikayesi de var.Ne mutlu ki,kabullenmeyen arkadaşlar da
 var.Bu bir, ikincisi,
 
 şu mutasyon ne diye çıktı piyasaya orası belli değil,
 her işte vardır bi hayır mı desek....Demişsiniz.
 Dünya da bir canlıdır,canlılığının devamı
 için,yanardağlar ve depremler gereklidir(ilgili uzmanlar
 söylüyor)İnsanlık için de,mutasyon aynı işlevi
 görmektedir.Hermafrodit canlı,mutasyonla
 gelmemiş,yaratılışla gelmiştir.O konu,maalesef es
 geçiliyor,ayrıca incelenmesi gerekiyor,daha önce de
 anlatmıştım.
 Sevgi ile,
 
 |  
        | Yukarı dön |     |  
        |  |  
        | Fers Uzman Uye
 
  
 
 Katılma Tarihi: 29 nisan 2011
 Yer: Turkiye
 Gönderilenler: 188
 | 
          
           | Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP |   |  
           | 
 |    
| efrayim58 Yazdı: 
 
    
    | 
      
       | Bu hikaye,İslama hatta
 kurana(mealler içinde) sonradan boca edilen bir
 hikayedir.Tevrat'i bir hikayedir(gerçek Tevrat
 bulunamadığından...)
 Dünya da bir canlıdır,canlılığının devamı için,yanardağlar ve depremler gereklidir(ilgili uzmanlar
 söylüyor)İnsanlık için de,mutasyon aynı işlevi
 görmektedir
 
 |  |  |  tevrat, incil, hadis vs...evrim, mutasyon, deprem vs...
 azar azar hepsinden bilgi maksatlı nasiplenmişliğimiz vardır elbet...
 "gerçek tevratı bulunamadığından"...dediniz,Muhammed resul e vahyedilenler arasında "sana vahyedilenleri yazılı hale getir nesilden nesile ulaşmasını sağla" diye bir emr var mı, Muhammed in kendisinin bizzat kaleme aldırdığı iddia edilen mushaf var mı...
 ister yaratılış ister evrim...hikaye hikayedir, bilim de din gibi istenilen yöne yontulan yönlendirme aracıdır...Ademoğlu, çıkar uğruna herbirine ayrı ayrı hikayeler uydurup altına "gerçek bilim/gerçek islam" istediği imzayı basabilir...
 gerçek bilginin sahibi "Alemlerin Efendisi"....   |  
        | Yukarı dön |     |  
        |  |  |  |