| Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selamlar,
tekrar ifade edecek olursak; türbede yatandan değil, sadece ve sadece Allah'tan istenecek, O'na dua edilecek.......
böyle yapmayıp, yani Allah'tan istemeyip aracılardan isteme yanlışlığına düşerse bir insan, türbede yatan kimseyi ön plana çıkartırsa; bu tabiki şirktir ve en büyük zulümdür...
bir başka ifadeyle Mekkeli müşrikler Allah'ı inkar etmiyorlardı... ancak Lat, Menat ve Uzza'yı aracı olarak kabul ediyorlardı... bir müddet sonra da Allah'ı bırakıp onlardan medet ummaya başlamışlardı..... işte burası çok tehlikeli bir noktadır....
yani bu sınır doğru değerlendirilmezse her an yanlışlar yapılabilir... nitekim yapılmıştır da...
kısaca ifade edersek bugün aynı noktaya türbeler getirilmemelidir... zira her an getirilme tehlikesi vardır... hatta bazıları da bu noktaya getirmişlerdir...
benim dikkat çekmek istediğim esas nokta da burasıdır... aradaki fark mutlaka doğru değerlendirilmelidir....
yoksa yanlışlara düşülme tehlikesi vardır.... bu itibarla orta yol terkedilmemelidir...
bir başka kardeşimiz şöyle diyor:
Alıntı:
tevhid ve şirk....
delilik ve dahilik....
veya anadolunun yaygın tabiriyle deli mi veli mi;
aralarında çok ince nüans farklılıkları ve çizgi bulunan, birbirine zıt kavramlardır.
bu kavramlar gerçekten çokça karıştırılmakta ve,
ifrad ve tefride varan çeşitli tartışmalara yol açmaktadır.
Fakat benim için asıl kaygı verici olan, bazı kimselerin bir anda bütün insan psikolojisini ve sosyolojisini yok sayarak; sadece zahiri görünüşe dalarak,
Allah'ın kullarını, Allah düşmanı ilan etmeleridir.
Asıl itibarıyla bakıldığında bu tavırda gizli şirkin bir parçası olmak durumundadır.
en güzeli ortayoldur. |
bu da çok mühim... bence güzel tespitler... Allah razı olsun...
Hakkı YILMAZ ise şöyle demektedir:
Biz, mescit / cami içlerinde veya kenarlarında bulunan kabir ve türbelerin, tevhidi zedeleyici davranışlara sebep olduğu görüşünü benimsemiş bulunuyoruz. Çünkü peygamberin mezarını veya “evliya” diye vasıflandırılmış Eyüp Sultan, Mevlâna, Telli Baba, Zilli Baba gibi kişilerin mezarlarını ziyaret ederek, bu kişiler hürmetine Allah’tan yardım istemek, bu kişilerin şefaatini ummak; İslâm’a göre ŞİRK olan davranışlardır. Bu sebeple de bize göre mescitlerin kabirlerden uzaklaştırılması veya kabirlerin mescit kenarlarından uzaklara taşınması gerekmektedir. BUNA PEYGAMBERİMİZİN MESCİDİ VE MEZARI DA DÂHİLDİR.
bu düşüncede isabetlidir..
bence de mescitlerin, kabirlerden uzaklaştırılmasıdüşüncesi daha mantıklı gibi görünmektedir... zira bahsettiğim bu ince ayrıntıyı anlayamayan veya kavramakta zorlanan nice kimseler çok büyük yanlışlıklar yapabilmektedirler...
nitekim, Hz. peygamberin kabrinin demir korkuluklarına yüzünü sürmeyi ona karşı sevgi ifadesi zanneden veya kabre doğru dua eden kimselerin bu yaklaşımlarının kabul edilebilir bir yanı olmadığını düşünmekteyim... bunlar son derece cahilce davranışlardır... derhal terkedilmesi uygun olacaktır....
selam ve dua ile...
__________________
Rabbim! ilmimi ve anlayisimi artir!
www.ahmeteminseyhan.blogcu.com/
selam ve dua ile...
|
HABERLER
Etkin Konular
Kullanıcı Listesi
Yardım
Kayıt
Giriş
Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Hükümleri ve Kavramları
Konu: TÜRBELERDE YATANLARA DUA
