Yazanlarda |
|
hatırlatıcı Uzman Uye
Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 201
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
SELAM
Kuran mubinken maalesef bize şifreliyerek /manasını kendi süzgeçlerinden geçirerek /bulandırarak ulaştırdılar.yani manasını tahrif ederek aktardılar.senin anlıyacağın herkesin uğraşı neticesinde kılavuzlanacağı bir ilahi yazgı aslında .Bu lisanla elde edilecek birşey değil belki lisan bir vasıta olarak çok cüzi bir yardımcı unsur olabilir.Aklı doğru modda işleterek ,tekrar fıtrat gözlüğüyle, hayatın içindeki ayetlerle/işleyişle uyum içinde ele almalı ,sorguluyarak huccetle ilerlemeli ,ihlas,sıdk bilinç azığın olmalı bu sayede belki kılavuzlanırız sıratı mustekime
Salatın maide 6 nisa 43 te düğümlendiği malumumuzdur,ki bunun çözümü doğru anahtardadır ki oda fıtrat anahtarıdır.
BU İKİ AYET TEŞBİH (KUR’ANIN BENZETEREK ANLATIM SANATI)İÇERMEKTEDİR
" Ey (Muhammede vahyettiğimiz kur’an’a) inananlar/emniyet güven duyanlar , dengeniz yerinde değil iken/fikirleriniz oturmadan, ne dediğinizi bilinceye/fikirleriniz netleşinceye kadar yani anlamaktan/araştırma imkanından /bilgiden uzak /belirginleştirememe bir konumda iken -anlama yolunda/ sürecinde olmanız hariç- zihinsel kirlerden yıkanıp mutmainleşinceye kadar destek için çağırıldığınız dersleri/vahiy bildirimlerini uygulamaya yanaşmayın. Eğer içinizde sıkınt/şek şüphe hastalığı varsa veya hala bir araştırma üzerinde iseniz ya da biriniz yabancısı olduğunuz tuhaf çirkef bulduğunuz bir fikirle geldiyse yada kadınları yoklamış/onlarla istişare etmiş gene de çözüm/mutmain edecek veriyi bulamamışsanız, (bu durumda, mevcut vahiy verilerinden yola çıkarak) temiz huzurlu bir yönelişle kendinizi ve elinizdeki imkanlarınızı çözüm için seferber edin . Şüphesiz, Allah, affedendir, mağfiret edendir. (4/43)Ya eyyuhellezine amenuEy (Muhammede vahyettiğimiz kur’an’a) inananlar/emniyet güven duyanlar!nkuntum sukera dengeniz yerinde değil iken/fikirleriniz oturmadan, ma tekulune ne dediğinizi tealemu bilinceye/fikirleriniz netleşinceye hatta kadar ve yani velacunuben anlamaktan uzak /belirginleştirememe bir konumda iken -illa abiri sebil anlama yolunda/ sürecinde olmanız hariç- hatta teğtesilu zihinsel kirlerden yıkanıp mutmainleşinceye kadar LA TEKRABU-S-SALATdestek için çağırıldığınız dersleri/vahiy bildirimlerini uygulamaya yanaşmayın. Ve inkuntum merdaEğer içinizde sıkıntı varsa ev ala seferin veya hala bir araştırma üzerinde iseniz ev cae ehadun minkum minel ĞAİTya da biriniz yabancısı olduğunuz tuhaf çirkef bulduğunuz bir fikirle geldiyse ev lamestumun nisa vede kadınlarıda yoklamış/onlarla da istişare etmişde felem tecidu mae genede çözüm bulamamışsanız, (bu durumda, mevcut vahiy verilerinden yola çıkarak) tayyibtemiz seidhuzurlu feteyemmemu bir yönelişle bivucuhikum kendinizi ve eydikum ve elinizdeki imkanlarınızı femsehu (çözüm için)seferber edin . İnnellahe kane afuvven ğefurenŞüphesiz, Allah, affedendir, mağfiret edendir. (4/43)
Ey (Muhammede vahyettiğimiz kur’an’a) inananlar/emniyet güven duyanlar! Her vahyi bildirimlere destek vereceğinizde / uygulamaya kalktığınızda, kendinizi ve dayanaklarınıza kadarki imkanlarınızı şeytani,kötü dürtülerden yıkayın ve başlarınızdaki öncüler ile ve sizin ve eşinizin sülalesine kadarki yere sağlam basan adamlarınızı da, (vahyi bildirimlere destek vermeye) teşfik edin, anlamaktan,araştırmaktan,bilgiden uzak /belirginleştirememe bir konumda iseniz zihinsel kirlerden temizlenin mutmainleşin. Eğer içinizde sıkıntı/sıkınt,şek şüphe hastalığı varsa hala bir araştırma üzerinde iseniz ya da biriniz yabancısı olduğunuz tuhaf çirkef bulduğunuz bir fikirle geldiyse yada kadınları yoklamış/onlarla istişare etmişde genede mutmainleşme çözümünü bulamamışsanız, bu durumda, mevcut vahiy verilerinden yola çıkarak temiz huzurlu bir yönelişle kendinizi ve elinizdeki imkanlarınızı seferber edin . Allah size güçlük çıkarmak istemez, ama sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimeti tamamlamak ister. Umulur ki şükredenlerden olursunuz. (5/6)Ya eyyuhellezine amenu Ey (Muhammede vahyettiğimiz kur’an’a) inananlar/emniyet güven duyanlar! İza kumtum ila s selatiDestek vereceğinizde vucuhekumkendinizi ve eydiyekumve imkanlarınızı ilel merafikirefakatçilerinize /sözünüzün geçtiklerinize kadarkileri feğsiluzihinsel kirlerden vahyi bildirimlerle yıkayın bi ruusikumve başlarınızdaki öncüler ile ve erculekumve yere sağlam basan adamlarınızı ilel kabeyn iki kökü(sizin ve eşinizin sülalesine)de vemsehuteşfik edin, ve in kuntum cunubeneğer anlamaktan/araştırma imkanından /bilgiden uzak /belirginleştirememe bir konumda iseniz fetehheruzihinsel kirlerden temizlenin mutmainleşin.ve in kuntum merda Eğer içinizde sıkıntı /şek şüphe hastalığı varsa ev ala seferin veya hala bir araştırma üzerinde iseniz ev cae ehadun minkum minel ĞAİTya da biriniz yabancısı olduğunuz tuhaf çirkef bulduğunuz bir fikirle geldiyse ev lamestumun nisae yahut kadınları yoklamış/onlarla istişare etmişde felem tecidu mae genede çözüm/mutmain edecek veriyi bulamamışsanız,minhu bu durumda, mevcut vahiy verilerinden yola çıkarak seidhuzurlu teyyibtemiz bir şekilde feteyemmemu yönelin bivucuhikumkendinizi ve eydikumve elinizdeki imkanlarınızı femsehuseferber edin/devreye sokun .Ma yuridullahu liyecale aleykum min harecin velakin yuridu liyutehhirekum veli yutimme nimetehualeykum leallekum teşkurun
Allah size güçlük çıkarmak istemez, ama sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimeti tamamlamak ister. Umulur ki şükredenlerden olursunuz. (5/6)
"
NOT: Bu nihayi bir tercüme değil ama müteşabih olarak ele alındığında bu tercümem doğruya en yakın tercümedir .bununla beraber hacca(delillerle tartışmaya ) açıktır.
__________________ ALLAH'IN EVRENSEL HAK DİNİ = Aklı doğru modda kullanarak yaratıcının bizde yarattığı yaratma yetisini işleterek yapımızdakileri sistematize edip ,kendimizle ve doğayla uyumlu bir yaşam sürmektir
|
Yukarı dön |
|
|
feridun_45 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 17 mart 2008 Gönderilenler: 166
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam kardeşim..
öncelikle rabbim razı olduğu yol üzere ayaklarını sabit kılsın,ilmini artırsın şükrünü ve hamdini eda etmeyi arzulatsın vede ettirsin,bu hal üzerede canını kabzetsin...
açılımın sanki biraz şekilsel salat yoksa öleyse bu ayetleri nasıl bu mantığa yapıştırırız gibi...öncelikle kadınlara sorma ,çirkef düşünce vede suya verdiğin manaların delillerini (kuranın içinden varsa başka ayetlerden) birde maide 1 den 10 a kadar ki meal çalışman varsa bunlarıda okumak isteriz..konu bütünlüğü açısından değerlendirmek adına
allah yardımcımız olsun...
selam sana..
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Rabbim seni esirgesin taşlardan, atış menziline sen de girmiş oldun!
Çok saygı duyduğum değerli kardeşim Abdurrahman hocama hayırda, sağlıklı olmada dilek, selam, ve saygılarımı iletiyorum. Görüşüyorsanız ona iletiniz lütfen!
Allah'a emanet olun!
|
Yukarı dön |
|
|
muvahhit Ayrıldı
Katılma Tarihi: 24 haziran 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 669
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selamlar Hatırlatıcı Allah azmini ve hevesini artırsın,yola durmadan devam
sağlıcakla
__________________ Herkes kendi ameliyle Allah’ın huzuruna gider
|
Yukarı dön |
|
|
elmuh Uzman Uye
Katılma Tarihi: 07 eylul 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 435
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam hatırlatıcı,
Mealen Nisa 43 ve Maide 6 aşağıdaki gibi inmişken, 14 yy önce vahye muhattap olan Araplar bunu sizin ifade etmiş olduğunuz gibi mi anlamışlardır diyorsunuz. Bu ayetleri açık anlatımları ile anlamalarını engelleyen ne vardı ki sizin anladığınız gibi anlasınlar. Allah senin anladığını anlatmak isteseydi, onları anlatacak kelime mi bulamamıştı, yoksa senin anlattığını herkesin anlayacağı şekilde, müteşabih ifadelerle süsleyip, daha güzel ifade etmekten mi acizdi. Bu ifadelerin müteşabih olduğunu neye dayanarak öne sürebiliyorsunuz...
Boşuna uğraşmayın kardeşim. Bu mızrak o çuvala sığmaz. Bu anlayış karşısında söz söylemenin de anlamı yok ki. Tek söyleyebileceğim ve son diyeceğim, "Bravo", o da hayal gücünüze.
Nisa 43
Ey iman edenler! Sarhoşken/aklınız karışıkken/zihniniz bulanıkken, ne söylediğinizi bilinceye kadar, cünüpken de –yolculuk yapanlar dışında- gusledinceye kadar, namaza yaklaşmayınız. Ve eğer hasta iseniz veya yolcuysanız, ya da biriniz tuvaletten gelmişse veya kadınlarla birbirinize dokunmuşsanız ve bu durumlarda su bulamamışsanız, o zaman, temiz bir toprakla teyemmüm ediniz: ellerinizi, yüzleriniz ve kollarınıza sürün. Kuşkusuz, Allah, aklayandır, bağışlayandır.
Maide 6
Ey iman edenler, namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın, başlarınızı meshedin ve her iki ayak bileğine (topuğa) kadar ayaklarınızı da (yıkayın.) Eğer cünüpseniz temizlenin (gusül edin); eğer hasta veya yolculukta iseniz ya da biriniz ayak yolundan (hacet yerinden) gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız da su bulamamışsanız, bu durumda, temiz bir toprakla teyemmüm edin (hafifçe) yüzlerinize ve ellerinize ondan sürün. Allah size güçlük çıkarmak istemez, ama sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimeti tamamlamak ister. Umulur ki şükredersiniz.
hatırlatıcı Yazdı:
BU İKİ AYET MÜTEŞABİHATTANDIR (KUR’ANIN BENZETEREK ANLATIM SANATINDANDIR)
Ey emniyete/güvene ulaşmak isteyenler, dengeniz yerinde değil iken/fikirleriniz oturmadan, ne dediğinizi bilinceye/fikirleriniz netleşinceye kadar yani anlamaktan uzak /belirginleştirememe bir konumda iken -anlama yolunda/ sürecinde olmanız hariç- zihinsel kirlerden yıkanıp mutmainleşinceye kadar destek için çağırıldığınız dersleri/vahiy bildirimlerini uygulamaya yanaşmayın. Eğer içinizde sıkıntı varsa veya hala bir araştırma üzerinde iseniz ya da biriniz isabetsiz çirkeften bir fikirle geldiyse vede kadınlarıda yoklamış/onlarla da istişare etmişde genede su(çözüm) bulamamışsanız, (bu durumda, mevcut vahiy verilerinden yola çıkarak) temiz huzurlu bir yönelişle kendinizi ve elinizdeki imkanlarınızı seferber edin . Şüphesiz, Allah, affedendir, mağfiret edendir. (4/43)
Ey emniyete/güvene ulaşmak isteyenler! Destek vereceğinizde kendinizi ve imkanlarınızı refakatçilerinize /sözünüzün geçtiklerinize kadarkileri zihinsel kirlerden vahyi bildirimlerle yıkayın/temizleyin ve başlarınızdakiler ile iki kökü(sizin ve eşinizin sülalesine)de teşfik edin, anlamaktan uzak /belirginleştirememe bir konumda iseniz zihinsel kirlerden temizlenin mutmainleşin. Eğer içinizde sıkıntı varsa veya hala bir araştırma üzerinde iseniz ya da biriniz isabetsiz çirkeften bir fikirle geldiyse vede kadınlarıda yoklamış/onlarla da istişare etmişde genede su(mutmainleşme çözümünü) bulamamışsanız, bu durumda, mevcut vahiy verilerinden yola çıkarak temiz huzurlu bir yönelişle kendinizi ve elinizdeki imkanlarınızı seferber edin . Allah size güçlük çıkarmak istemez, ama sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimeti tamamlamak ister. Umulur ki şükredenlerden olursunuz. (5/6)
NOT: Bu nihayi bir tercüme değil ama müteşabih olarak ele alındığında kanaatimce doğruya en yakın tercümedir benim bu tecümem.bununla beraber hacca(delillerle tartışmaya ) açıktır. |
|
|
__________________ O, odur ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye kulu üzerine, gerçeği apaçık gösteren ayetler indiriyor. Allah size karşı gerçekten çok şefkatli, çok merhametlidir.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
BU İKİ AYET MÜTEŞABİHATTANDIR (KUR’ANIN BENZETEREK ANLATIM SANATINDANDIR)
Ey emniyete/güvene ulaşmak isteyenler, dengeniz yerinde değil iken/fikirleriniz oturmadan, ne dediğinizi bilinceye/fikirleriniz netleşinceye kadar yani anlamaktan uzak /belirginleştirememe bir konumda iken -anlama yolunda/ sürecinde olmanız hariç- zihinsel kirlerden yıkanıp mutmainleşinceye kadar destek için çağırıldığınız dersleri/vahiy bildirimlerini uygulamaya yanaşmayın. Eğer içinizde sıkıntı varsa veya hala bir araştırma üzerinde iseniz ya da biriniz isabetsiz çirkeften bir fikirle geldiyse vede kadınlarıda yoklamış/onlarla da istişare etmişde genede su(çözüm) bulamamışsanız, (bu durumda, mevcut vahiy verilerinden yola çıkarak) temiz huzurlu bir yönelişle kendinizi ve elinizdeki imkanlarınızı seferber edin . Şüphesiz, Allah, affedendir, mağfiret edendir. (4/43)
Ey emniyete/güvene ulaşmak isteyenler! Destek vereceğinizde kendinizi ve imkanlarınızı refakatçilerinize /sözünüzün geçtiklerinize kadarkileri zihinsel kirlerden vahyi bildirimlerle yıkayın/temizleyin ve başlarınızdakiler ile iki kökü(sizin ve eşinizin sülalesine)de teşfik edin, anlamaktan uzak /belirginleştirememe bir konumda iseniz zihinsel kirlerden temizlenin mutmainleşin. Eğer içinizde sıkıntı varsa veya hala bir araştırma üzerinde iseniz ya da biriniz isabetsiz çirkeften bir fikirle geldiyse vede kadınlarıda yoklamış/onlarla da istişare etmişde genede su(mutmainleşme çözümünü) bulamamışsanız, bu durumda, mevcut vahiy verilerinden yola çıkarak temiz huzurlu bir yönelişle kendinizi ve elinizdeki imkanlarınızı seferber edin . Allah size güçlük çıkarmak istemez, ama sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimeti tamamlamak ister. Umulur ki şükredenlerden olursunuz. (5/6)
NOT: Bu nihayi bir tercüme değil ama müteşabih olarak ele alındığında kanaatimce doğruya en yakın tercümedir benim bu tecümem.bununla beraber hacca(delillerle tartışmaya ) açıktır.
Bu konuya tartışmacı olarak katılmayı düşünmüyorum.Ancak Konyalı kardeşim, bu çeviri katliamın karşısında şaşkınlığımı belirtmeden geçemiyecem.İnanki bu kadarına pes doğrusu.Elmuhla yüzde doksan dokuz farklı düşünürüm.Ama öyle bir çeviri yapmışsın ki onun tercihini mumla aratacak cinsten olmuş.Dostum bunun düzeltilecek hiç bir tarafı yok.Allah aşkına buruştur hemen çöpe at.Arkadaşım sen kim oluyorsunda Allah'ın "SU" ayetini iptal ediyorsun?
Ulu-Yol
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Hatırlatıcı,
Benim merak ettiğim; bu manaya ulaşmada, Arapçasına ve ilmine saygı duyduğum adaşım Abdurrahman hocamla da istişaren oldu mu, onun da bu çeviride payı oldu mu, meal çalışmalarınızı biraber mi yapıyorsunuz, o bu çevirini onaylıyor mu?
Değerli Abdurrahman hocam, lütfen bu merakımı bir iki cümle ile de olsa gideriniz! Sizden istirham ediyorum.
Allah'a emanet olunuz!
|
Yukarı dön |
|
|
hatırlatıcı Uzman Uye
Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 201
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam A.polat senin hayret etmeni normal karşılıyorum çünkü ben senden daha fazla hayret etmiştim bu çalışmamın neticesinin böyle sonuçlandığına.Rabbım sonumuzu hayreylesin sıratı mustekimine kılavuzlasın
Allahın evi,
Allahın devesi,
Allahın arzı,
Allahın kulu,
Allahın boyası
Allahın ipi
Allahın nuru vs gibi
Bu örnekler çoğaltılabilir.
"Allahın boyasını veya ipini ...parayla satıyorlar" cümlesindeki "Allahın boyası veya Allahın ipi" terkibi ile anlatılmak istenen nedir?
__________________ ALLAH'IN EVRENSEL HAK DİNİ = Aklı doğru modda kullanarak yaratıcının bizde yarattığı yaratma yetisini işleterek yapımızdakileri sistematize edip ,kendimizle ve doğayla uyumlu bir yaşam sürmektir
|
Yukarı dön |
|
|
aliaksoy Uzman Uye
Katılma Tarihi: 05 subat 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 989
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Hatırlatıcı kardeşim;
Allah çalışmanı, çabanı kabul buyursun.
Benim bu çevirinizle ilgili bir kaç değinmem olacak.
Öncelikle, bu tarz çalışmalarda hangi kelimeye hangi anlam verildiği, sebepleri / gerekçeleri ile birlikte ortaya konulmalıdır.
Bu sebepler, kelimelerin kök anlamları, siyak-sibak bütünlüğü, yahut kavramı başka ayetlerin açıklamış olması, mantık, deneyim / insan tecrübesi yahut başkaca şeyler olabilir. Dolayısı ile, tercümeden ziyade "meal - tefsir" çalışması gibi olmalıdır.
Şu bir gerçek ki, bir dilden bir başka dile yapılan hiç bir tercüme, tam bir karşılık ifade etmez.
Maide suresinin 6. ayetinin sonunda Allah, bu ayette talep ettiği hususların gerekçesini açıklıyor.
Buna göre, Allah bu emirleri ile müminler üzerine bir "güçlük" dilemiyor. Ancak O, "nimetini" tamamlamak ve müminleri "temizlemek" istiyor.
Haktansapmaz hoca da daha önce değinmişti. Kuran'da "maddi" temizliğe yapılmış vurgular olduğu gibi ondan daha çok "manevi" temizliğe vurgu yapılmıştır.
Ayetin, "bildiğimiz" hali "manevi" bir temizlikten ziyade "maddi" bir temizliği andırıyor gibi görünse de, istenen şeyler gerçekten "maddi" temizliği yansıtırken ayetin sonundaki "temizlik" ile bence "manevi" temizlik kastediliyor.
Yani, ayetin sonunda anlatılan "temizlik", ayetin başından sonuna kadar anlatılan "maddi temizlik" değil.
Ayette dile getirilen "maddi temizlik" , "manevi temizliği" sağlayacak bir eylem için yapılan hazırlıktır.
Nedir bu "manevi temizliği" sağlayacak eylem ?
Bu da, "nimeti tamamlamak" bölümüyle açıklanıyor. Yani bu "maddi temizlik", nimetin tamamlanmasına yarayacak bir eylem için icra ediliyor.
Peki "nimet" nedir ?
Kuran'ın konu bütünlüğünde baktığınızda bu öyle bir nimettir ki, bu nimet Peygamberlere verilmiştir.
Bu öyle bir nimettir ki, İsrailoğullarına verildiği için onlar alemlerin üzerine çıkarılmış / üstün tutulmuştur.
"Ey İsrail oğulları! Size lütfettiğim nimetimi hatırlayın; bana verdiğiniz söze vefalı olun ki, ben de size ahdimde vefalı olayım. Ve yalnız benden korkun." (2/40)
"Ey İsrailoğulları! Size lütfettiğim nimetimi, sizi âlemlere üstün kıldığımı hatırlayın." (2/47)
İsrailoğulları bu nimeti değiştirmeye yeltenmiştir:
"Sor İsrailoğulları'na, onlara nice açık ayet verdik. Kim Allah'ın nimetini, o kendisine geldikten sonra başka kılığa sokarsa kuşku duymasın ki, Allah'ın azabı pek zorludur." (2/211)
Nimet, insanların kalplerini ısındırıp birleştiriyor...
"Hep birlikte Allah'ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O'nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız." (3/103)
Bu nimetin tamamlanması, doğru ve güzel olana eriştirmektedir.
"Nereden çıkarsan çık, yüzünü Mescid-i Haram'a çevir. Nerede olursanız olun, yüzünüzü ona doğru çevirin ki, insanların elinde sizin aleyhinize bir delil bulunmasın. Onların zulme sapanları müstesna. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Yüzünüzü Mescid-i Haram'a dönün ki, üzerinizdeki nimetimi tamamlayayım. Ve bu sayede güzeli ve iyiyi bulmanız da umulmaktadır." (2/150)
Bu nimet [artık] "tamamlanmış" bir nimettir.
"Şunlar size haram kılınmıştır: Boğazlanmayarak ölmüş hayvanın eti, kan, domuz eti, üzerine Allah'tan başkasının adı anılmış, boğulmuş, vurulmuş, yuvarlanmış, süsülmüş, canı üzerineyken yetişip kestikleriniz müstesna olmak üzere canavar tarafından yırtılmış ve dikili adak taşları üzerinde boğazlanmış hayvanlar ve bir de fal oklarıyla kısmet paylaşmanız... Bütün bunlar birer sapıştır. Küfre batmış olanlar bugün dininizden ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun! Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı/Allah'a teslim olmayı seçtim. Şu da var ki, her kim ciddi bir açlıkla yüz yüze gelir de günaha kaçmak maksadı olmaksızın onlardan yemek zorunda kalırsa, elbette Allah Gafûr ve Rahîm'dir." (5/3)
İşte nimet...
"Kadınları boşadığınızda, bekleme sürelerini tamamladılar mı ya onları örfe uygun olarak tutun yahut da örfe uygun olarak serbest bırakın. Onları, zulmetmeniz için, zararlarına bir biçimde, tutmayın. Bunu yapan, öz benliğine zulmetmiş olur. Allah'ın ayetlerini eğlence aracı yapmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini ve kendisiyle size öğüt vermek için indirdiği Kitap'ı ve hikmeti hatırlayın. Allah'tan korkun ve bilin ki, Allah her şeyi çok iyi bilmektedir." (2/231)
Şu halde, bu ayette sıralanan şeyler öyle bir eylem için yapılmaktadır ki, bu eylem sayesinde "nimet" yani vahiy tamamlanmaktadır.
Allah vahyini bir kerede, toplu olarak da indirip tamamlayabilirdi.
Ancak O'nun ayetleri tedricen indirmesi, Muhammed'e karşı toplumunun getireceği her misale / itiraza karşı en güzel tefsiri sunmak ve vahyi kalplere yerleştirmek içindir.
Şu halde, bu ayette dile getirilen eylemler, öyle bir "SALAT" için yapılmaktadır ki, o SALAT müminleri ya vahiyden haberdar etmekte, yahut da indirilmiş olanlar hakkında bilgiler verilmekle kalplere / zihinlere iyice yerleştirilmektedir.
Düşüncem o ki, bu salat vahiyle, vahyin duyurulması ve öğretilmesi ile çok yakın ilişkidedir.
Bir kişinin "kendi kendine" kılacağı namaz ona vahiy namına pek bir şey öğretmez. Belki namaz, bir kısım ayetleri ezberlemeye vesile olur. Ama bunun için (vahyi ezber için) de beden hareketi yapmaya gerek yoktur.
Sanki, vahyin duyurulduğu ve özümsendiği bir toplantı gibi duruyor. Yani "birlikte" ifa edilecek bir iş... İşte bu "birlikte" ifa edilecek "salat" için insanların genel bir temizlik yapmaları isteniyor. Yani bu toplantıya, palas pandıras değil, "eli ayağı" düzgün gelin diyor. Belki bu, o toplantıya, ona katılan diğer insanlara hepsinden de öte o toplantının asıl öznesine (peygambere) gösterilmesi gereken bir saygıdır.
Yolculuk konusuna bakılınca, bu salatın sefer halinde de ikame edileceğini görüyoruz. Yani bu, olmazsa olmaz bir eylemdir. Bir yazgıdır, muhakkak yerine getirilmesi gereken bir vecibedir.
Nisa suresindenki örneklemede içlerinde Peygamber de var. Peygamber olmaksızın da bir grup mümin bu salatı yerine getirebilir mi ?
Şu düşünülebilir. Vahyi öğrenmek için tüm insanların Muhammed'in yanına gelmesi doğru bir şey değil. Civarda yaşayan her fırkadan bir kaçı peygamberin yanına gelmeli, onun yanında vahyi öğrenmeli, sonra bunlar kavimlerine kavuşunca Allah'ın ve Resulünün öğrettiğini onlara aktarmalıdır. (Bkz. Tevbe,122 - Sanırım R.Eliaçık'ın buna dair bir çalışması vardı)
Kuran'ın, bu diğerlerinin diğerlerine öğretişini "salat" olarak tanımladığı yolunda hafızamda bir şey yok. Bakılmalı...
Bu salat öyle bir salattır ki, Peygamber bu salatta ne çok bağırmalı, ne de sesini kısmalıdır. İkisi arası orta tonda bir sesle "SESLENMELİDİR".
Bu "seslenme" çok önemli... Çünkü "kime" sesleneceği bize ışık olabilir.
Bu salatı "namaz" veya "dua" veya "yakarış" olarak değerlendirdiğimizde bir başka ayetin yasağını çiğnemiş oluruz.
O ayet, müminleri, içlerinden, gizlice, yalvara yakara duaya çağırmaktadır.
O halde, bu salat Allah'a yönelmiş değildir.
Bu salat, vahyin tamamlanması için "müminlere" yönelmiştir. "Seslenme", onlara doğrudur.
Bu "seslenme" , "açıklama" , "tebliğ etme" , "duyurma" , "teskin etme", "teşvik etme" sırasında Peygamber, secde yani itaat edenler arasında dolaşır... Gün olur, onu ayakta bırakıverirler... Başka bir şeye, eğlenceye koşuverirler...
Bu salat sırasında Peygamber'in "seslendirdiği" , "açıkladığı" , "duyurduğu" , "öğrettiği" şey sebebi ile kimisi ağlayarak [itaatle boyun büker ve bu suretle] çenesi üzerine kapanır...
Çünkü o, [Ayette belirtilen kitap ehlinden bir zümre], ayetleri kendi öz oğlu gibi tanımış ve hemen secde / itaat etmişlerdir.
Bu salattan nimetlenenler, Rabbinin "nimeti" sebebiyle sevinçlidirler. Duyanlar, duymayanlara müjde verirler...
Kafirler ise bu çağrıyı alaya alır... Peygamberin "sesinin" duyulmaması için el çırpar, ıslık çalarlar, yaygara koparırlar.
Ama Allah, kafirler hoş görmese de, nurunu / nimetini bu salat yolu ile tamamlamıştır.
Esenlik dileklerimle...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
|
Yukarı dön |
|
|
Mircan Uzman Uye
Katılma Tarihi: 25 agustos 2005 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1277
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam,
Ben namaz kılıyorumda kötü olan ne yapıyorum.
Abdest alma süreciyle birlikte hem bedenimi, hemde ön hazırlık olarak zihnimi temizliyorum.
Elbiselerim kirli ise değiştiriyorum.
Çoğu zaman günün yoğunluğu nedeniyle yönelemediğim Rab'bimin karşısında secde ediyor, O'nu hamd ile tespih ediyorum.
Acılarımı, sorunlarımı, sevincimi, hüznümü Rab'bimle palaşıyor. O'nunla dertleşiyorum.
Salatımın içinde sevdiğim kadeşlerim, ailem ve tüm insanlık için hidayet dileğinde bulunuyorum.
Acziyetimin en çok bu zamanlarda farkına varıyorum.
Salat'ını "dosdoğru" ikame eden yanlış olan ne yapıyor?
Peki ya herşeyi sembolleştirip, dini sadece felsefi tartışma odağı haline getiren.
Ayetleri yaşamak ve uygulamak yerine sadece teorik kısmıyla ilgilenen...
Merak ediyorum bu şekilde yaşa(yama)dığınız İslam sizi tatmin ediyor mu?
Değerli kardeşlerim,
Namaz kılmayabilirsiniz bu konuda size kimse baskı yapmıyor. Ama ne olur kimsenin Allah'la randevusunu engellemeye çalışmayın.
Ne olur söylediklerinizin nelere sebep olabileceğini bir düşünün.
Ve ne olur sizinle benzer süreçten geçip neticesinde kendine inanç olarak "Deizm"i seçen kişileri gözardı etmeyin.
|
Yukarı dön |
|
|
|
|