HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da İnanç Konuları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da İnanç Konuları
Konu Konu: Şirkin büyüğü küçüğü olur mu? Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
ebuzer
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 18 mart 2006
Yer: Fiji
Gönderilenler: 244
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ebuzer

MÜCRİMLER HAKKINDA
 
(EN'ÂM suresi 55. ayet)

A. Bulaç Suçlu-günahkârların yolu apaçık ortaya çıksın diye, ayetlerimizi işte böyle birer birer açıklıyoruz.

(EN'ÂM suresi 123. ayet)

A. Bulaç Böylece biz, her ülkenin önde gelenlerini -orada hileli- düzenler kursunlar diye- oranın suçlu-günahkarları kıldık. Oysa onlar, hileli-düzeni ancak kendilerine kurarlar da bunun şuuruna varmazlar.

(EN'ÂM suresi 147. ayet)

A. Bulaç Şayet seni yalanlayacak olurlarsa, de ki: "Rabbiniz geniş rahmet sahibidir. O'nun şiddetli çarpması, suçlu-günahkarlar topluluğundan geri çevrilemez."

(A'RAF suresi 40. ayet)

A. Bulaç Şüphesiz ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, onlar için göğün kapıları açılmaz ve halat (ya da deve) iğnenin deliğinden geçinceye kadar cennete girmezler. Biz suçlu-günahkarları işte böyle cezalandırırız.

(A'RAF suresi 84. ayet)

A. Bulaç Ve onların üzerine bir (azab) sağanağı yağdırdık. Suçlu-günahkarların uğradıkları sona bir bak işte.

(A'RAF suresi 133. ayet)

A. Bulaç Bunun üzerine, ayrı ayrı mucizeler (ayetler) olarak üzerlerine tufan, çekirge, buğday güvesi, kurbağa ve kan musallat kıldık. Yine büyüklük tasladılar ve suçlu-günahkar bir kavim oldular.

(ENFÂL suresi 8. ayet)

A. Bulaç O, suçlu-günahkârlar istemese de, hakkı gerçekleştirmek ve batılı geçersiz kılmak için (böyle istiyordu.

(TEVBE suresi 66. ayet)

A. Bulaç Özür belirtmeyiniz. Siz, imanınızdan sonra inkâra saptınız. Sizden bir topluluğu bağışlasak da, bir topluluğunuzu gerçekten suçlu-günahkar olmaları nedeniyle azablandıracağız.

(YÛNUS suresi 13. ayet)

A. Bulaç Andolsun, sizden önceki nesilleri, resulleri kendilerine apaçık deliller getirdiği halde, zulmettikleri ve iman etmeyecek oldukları için yıkıma uğrattık. İşte biz, suçlu-günahkar olan bir topluluğu böyle cezalandırırız.

(YÛNUS suresi 17. ayet)

A. Bulaç Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden ve O'nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir? Şüphesiz O, suçlu-günahkarları kurtuluşa erdirmez.

(YÛNUS suresi 50. ayet)

A. Bulaç De ki: "Düşündünüz mü hiç, eğer O'nun azabı size gece veya gündüz geliverirse, suçlu-günahkarlar, bunu ne diye erkene almak istiyorlar?"

(YÛNUS suresi 75. ayet)

A. Bulaç Sonra bunların ardından Firavun'a ve onun önde gelen çevresine Musa'yı ve Harun'u ayetlerimizle gönderdik. Fakat onlar büyüklendiler. Onlar suçlu-günahkar bir kavimdi.

(YÛNUS suresi 82. ayet)

A. Bulaç Allah, suçlu-günahkarlar istemese de, hakkı (hak olarak) kendi kelimeleriyle gerçekleştirecektir.

(HÛD suresi 52. ayet)

A. Bulaç Ey kavmim, Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O'na tevbe edin. Üstünüze gökten sağanak (yağmurlar, bol nimetler) yağdırsın ve gücünüze güç katsın. Suçlu-günahkarlar olarak yüz çevirmeyin."

(HÛD suresi 116. ayet)

A. Bulaç Sizden önceki nesillerden onlardan kurtardığımızdan pek azı dışında yeryüzünde bozgunculuğu önleyecek fazilet sahibi kişiler bulunmalı değil miydi? Zulmedenler ise, içinde bulundukları refahın peşine düştüler. Onlar, suçlu-günahkarlardı.

(YÛSUF suresi 110. ayet)

A. Bulaç Öyle ki elçiler, umutlarını kesip de, artık onların gerçekten yalanladıklarını sandıkları bir sırada onlara yardımımız gelmiştir; biz kimi dilersek o kurtulmuştur. Suçlu-günahkarlar topluluğundan zorlu azabımız kesin olarak geri çevrilmeyecektir.

(İBRÂHİM suresi 49. ayet)

A. Bulaç O gün suçlu-günahkarların (sıkı) bukağılara vurulduklarını görürsün.

(HİCR suresi 12. ayet)

A. Bulaç Böylece biz onu (alayı), suçlu-günahkarların kalblerine sokarız.

(HİCR suresi 58. ayet)

A. Bulaç Dediler ki: "Gerçekte biz, suçlu-günahkar olan bir topluluğa gönderildik."

(KEHF suresi 49. ayet)

A. Bulaç (Önlerine) Kitap konulmuştur; artık suçlu-günahkarların, onda olanlardan dolayı dehşetle-korkuya kapıldıklarını görürsün. Derler ki: "Eyvahlar bize, bu kitaba ne oluyor ki, küçük büyük bırakmayıp her şeyi sayıp-döküyor?" Yapıp-ettiklerini (önlerinde) hazır bulmuşlardır. Rabbin hiç kimseye zulmetmez.

(KEHF suresi 53. ayet)

A. Bulaç Suçlu-günahkarlar ateşi görmüşlerdir, artık içine kendilerinin gireceklerini de anlamışlardır; ancak ondan bir kaçış yolu bulamamışlardır.

(MERYEM suresi 86. ayet)

A. Bulaç Suçlu-günahkarları susamışlar olarak cehenneme süreceğiz.

(TÂHÂ suresi 102. ayet)

A. Bulaç Sur'a üfürüleceği gün, biz suçlu-günahkarları o gün, (yüzleri kara, gözleri) gömgök (kaskatı ve kör) olarak' toplayacağız.

(FURKÂN suresi 22. ayet)

A. Bulaç Melekleri görecekleri gün, suçlu-günahkarlara bir müjde yoktur. Ve o gün (melekler onlara) derler ki: "(Size sevinçli haber) Yasaktır, yasak."

(FURKÂN suresi 31. ayet)

A. Bulaç İşte böyle; biz, her peygambere suçlu-günahkarlardan bir düşman kıldık. Yol gösterici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.

(ŞUARA suresi 99. ayet)

A. Bulaç "Bizi suçlu-günahkarlardan başka saptıran olmadı."

(ŞUARA suresi 200. ayet)

A. Bulaç Biz onu, suçlu-günahkarların kalbine işte böyle işlettik.

(NEML suresi 69. ayet)

A. Bulaç De ki: "Yeryüzünde gezip dolaşın da, suçlu-günahkarların nasıl bir sona uğradıklarını görün"

(KASAS suresi 17. ayet)

A. Bulaç Dedi ki: "Rabbim, bana verdiğin nimetler adına, artık suçlu günahkarlara destekçi olmayacağım."

(KASAS suresi 78. ayet)

A. Bulaç Dedi ki: "Bu, bende olan bir bilgi dolayısıyla bana verilmiştir." Bilmez mi, ki gerçekten Allah, kendisinden önceki nesillerden kuvvet bakımından kendisinden daha güçlü ve insan-sayısı bakımından daha çok olan kimseleri yıkıma uğratmıştır. Suçlu-günahkarlardan kendi günahları sorulmaz.

(RÛM suresi 12. ayet)

A. Bulaç Kıyamet-saatinin kopacağı gün, suçlu-günahkarlar umutsuzca yıkılırlar.

(RÛM suresi 55. ayet)

A. Bulaç Kıyamet-saatinin kopacağı gün, suçlu-günahkarlar, tek bir saatin dışında (dünya hayatı) yaşamadıklarına and içerler. İşte onlar böyle çevriliyorlardı.

(SECDE suresi 12. ayet)

A. Bulaç Suçlu-günahkarları, Rableri huzurunda başları öne eğilmiş olarak: "Rabbimiz, gördük ve işittik; şimdi bizi (bir kere daha dünyaya) geri çevir, salih bir amelde bulunalım, artık biz gerçekten kesin bilgiyle inananlarız" (diye yalvaracakları zamanı) bir görsen.

(SECDE suresi 22. ayet)

A. Bulaç Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatıldıktan sonra, yüz çevirenden daha zalim kimdir? Gerçekten biz, suçlu-günahkarlardan intikam alıcılarız.

(SEBE' suresi 32. ayet)

A. Bulaç Büyüklük taslayanlar, za'fa uğratılan (müstaz'af)lara dediler ki: "Size hidayet geldikten sonra, sizi biz mi ondan alıkoyduk? Hayır, siz (zaten) suçlu-günahkarlardınız."

(YÂSÎN suresi 59. ayet)

A. Bulaç "Ey suçlu-günahkarlar, bugün siz bir yana çekilin."

(SÂFFÂT suresi 34. ayet)

A. Bulaç Doğrusu biz, suçlu-günahkarlara böyle yaparız.

(ZUHRUF suresi 74. ayet)

A. Bulaç Şüphesiz suçlu-günahkarlar, cehennem azabı içinde süresiz kalacaklardır.

(DUHÂN suresi 22. ayet)

A. Bulaç Sonunda Rabbine: "Gerçekten bunlar, suçlu-günahkar bir kavimdirler" diye dua etti.

(DUHÂN suresi 37. ayet)

A. Bulaç Onlar mı hayırlı, yoksa Tübba' kavmi ve onlardan öncekiler mi? Biz onları yıkıma uğrattık. Çünkü onlar, suçlu-günahkardı.

(CÂSİYE suresi 31. ayet)

A. Bulaç İnkar edenlere gelince; "Size karşı ayetlerim okunduğunda büyüklük taslayan (müstekbir olan)lar ve suçlu-günahkar bir kavim olanlar sizler değil miydiniz?"

(AHKAF suresi 25. ayet)

A. Bulaç Rabbinin emriyle her şeyi yerle bir eder. Böylece meskenlerinden başka, hiç bir şey(leri) görünemez duruma düştüler. İşte biz, suçlu-günahkar bir kavmi böyle cezalandırırız.


__________________
HAKİKATİ NERDE BULURSAN AL..
Yukarı dön Göster ebuzer's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ebuzer
 
ebuzer
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 18 mart 2006
Yer: Fiji
Gönderilenler: 244
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ebuzer

VE MÜŞRİKLER HAKKINDA
 
 
(BAKARA suresi 105. ayet)

A. Bulaç Kitap Ehlinden olan kafirler ve müşrikler, Rabbinizden üzerinize bir hayrın indirilmesini arzu etmezler. Allah ise, dilediğine rahmetini tahsis eder. Allah büyük fazl sahibidir.

(BAKARA suresi 135. ayet)

A. Bulaç Dediler ki: "Yahudi veya Hristiyan olun ki hidayete eresiniz." De ki: "Hayır, (doğru yol) Hanif (muvahhid) olan İbrahim'in dini(dir); O müşriklerden değildi."

(BAKARA suresi 221. ayet)

A. Bulaç Müşrik kadınları, iman edinceye kadar nikahlamayın; iman eden bir cariye, -hoşunuza gitse de- müşrik bir kadından daha hayırlıdır. Müşrik erkekleri de iman edinceye kadar nikahlamayın; iman eden bir köle, -hoşunuza gitse de- müşrik bir erkekten daha hayırlıdır. Onlar, ateşe çağırırlar, Allah ise kendi izniyle cennete ve mağfirete çağırır. O, insanlara ayetlerini açıklar. Umulur ki öğüt alıp-düşünürler.

(ÂLİ IMRÂN suresi 67. ayet)

A. Bulaç İbrahim, ne yahudi idi, ne de hıristiyandı: ancak, O hanif (muvahhid) bir müslümandı, müşriklerden de değildi.

(ÂLİ IMRÂN suresi 95. ayet)

A. Bulaç De ki: "Allah doğru söyledi. Öyleyse Allah'ı bir tanıyan (Hanif)ler olarak İbrahim'in dinine uyun. O, müşriklerden değildi."

(EN'ÂM suresi 14. ayet)

A. Bulaç De ki: "O, gökleri ve yeri yaratırken ve O, (hep) besleyen (hiç) beslenmezken, ben Allah'tan başkasını mı veli edineceğim?" De ki: "Bana gerçekten müslüman olanların ilki olmam emredildi ve: Sakın müşriklerden olma." (denildi.

(EN'ÂM suresi 23. ayet)

A. Bulaç (Bundan) Sonra onların: "Rabbimiz olan Allah'a and olsun ki, biz müşriklerden değildik" demelerinden başka bir fitneleri olmadı (kalmadı.

(EN'ÂM suresi 106. ayet)

A. Bulaç Rabbinden sana vahyedilene uy. O'ndan başka ilah yoktur. Ve müşriklerden yüz çevir.

(EN'ÂM suresi 121. ayet)

A. Bulaç Üzerinde Allah'ın isminin anılmadığı şeyi yemeyin; çünkü bu fısk'tır (yoldan çıkıştır). Gerçekten şeytanlar, sizinle mücadele etmeleri için kendi dostlarına gizli-çağrılarda bulunurlar. Onlarla itaat ederseniz şüphesiz siz de müşriklersiniz.

(EN'ÂM suresi 137. ayet)

A. Bulaç Yine bunun gibi onların ortakları, müşriklerden çoğuna çocuklarını öldürmeyi süslü gösterdiler. Hem onları helake düşürmek, hem kendi aleyhlerinde dinlerini karmakarışık kılmak için. Allah dileseydi bunu yapmazlardı; sen onları ve düzmekte oldukları iftiraları bırak.

(EN'ÂM suresi 161. ayet)

A. Bulaç De ki: "Rabbim gerçekten beni doğru yola iletti, dimdik duran bir dine, İbrahim'in hanif (muvahhid) dinine... O, müşriklerden değildi."

(TEVBE suresi 1. ayet)

A. Bulaç (Bu,) Müşriklerden kendileriyle antlaşma imzaladıklarınıza Allah'tan ve Resûlü'nden kesin bir uyarıdır.

(TEVBE suresi 3. ayet)

A. Bulaç Ve büyük Hacc (Hacc-ı Ekber) günü, Allah'tan ve Resûlü'nden insanlara bir duyuru: Kesin olarak Allah, müşriklerden uzaktır, O'nun Resûlü de... Eğer tevbe ederseniz bu sizin için daha hayırlıdır; yok eğer yüz çevirirseniz, bilin ki Allah'ı elbette aciz bırakacak değilsiniz. İnkâr edenleri acı bir azabla müjdele.

(TEVBE suresi 4. ayet)

A. Bulaç Ancak müşriklerden kendileriyle antlaşma imzaladıklarınızdan (antlaşmadan) bir şeyi eksiltmeyenler ve size karşı hiç kimseye yardım etmeyenler başka; artık antlaşmalarını, süresi bitene kadar tamamlayın. Şüphesiz, Allah muttaki olanları sever.

(TEVBE suresi 5. ayet)

A. Bulaç Haram aylar (süre tanınmış dört ay) sıyrılıp-bitince (çıkınca) müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün, onları tutuklayın, kuşatın ve onların bütün geçit yerlerini kesip-tutun. Eğer tevbe edip namaz kılarlarsa ve zekatı verirlerse yollarını açıverin. Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

(TEVBE suresi 6. ayet)

A. Bulaç Eğer müşriklerden biri, senden 'eman isterse', ona eman ver; öyle ki Allah'ın sözünü dinlemiş olsun, sonra onu 'güvenlik içinde olacağı yere ulaştır.' Bu, onların elbette bilmeyen bir topluluk olmaları nedeniyledir.

(TEVBE suresi 7. ayet)

A. Bulaç Mescid-i Haram yanında kendileriyle anlaştıklarınız dışında, müşriklerin Allah katında ve Resûlünün katında nasıl bir ahdi olabilir? Şu halde o (anlaşmalı olanlar), size karşı (doğru) bir tutum takındıkça, siz de onlara karşı doğru bir tutum takının. Şüphesiz Allah, muttaki olanları sever.

(TEVBE suresi 17. ayet)

A. Bulaç Şirk koşanların, kendi inkârlarına bizzat kendileri şahidler iken, Allah'ın mescidlerini onarmalarına (hak ve yetkileri) yoktur. İşte bunlar, yaptıkları boşa gitmiş olanlardır. Ve bunlar ateşte süresiz kalacak olanlardır.

(TEVBE suresi 28. ayet)

A. Bulaç Ey iman edenler, müşrikler ancak bir pisliktirler; öyleyse bu yıllarından sonra artık Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar. Eğer ihtiyaç içinde kalmaktan korkarsanız, Allah dilerse sizi kendi fazlından zengin kılar. Şüphesiz Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(TEVBE suresi 33. ayet)

A. Bulaç Müşrikler istemese de O dini (İslam'ı) bütün dinlere üstün kılmak için elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen O'dur.

(TEVBE suresi 36. ayet)

A. Bulaç Gerçek şu ki, Allah katında ayların sayısı, gökleri ve yeri yarattığı günden beri Allah'ın kitabında on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte dosdoğru olan hesab (din) budur. Öyleyse bunlarda kendinize zulmetmeyin ve onların sizlerle topluca savaşması gibi siz de müşriklerle topluca savaşmayın. Ve bilin ki Allah, takva sahipleriyle beraberdir.

(TEVBE suresi 113. ayet)

A. Bulaç Kendilerine onların gerçekten çılgın ateşin arkadaşları oldukları açıklandıktan sonra -yakınları dahi olsa- müşrikler için bağışlanma dilemeleri peygambere ve iman edenlere yaraşmaz.

(YÛNUS suresi 105. ayet)

A. Bulaç Ve: "Bir muvahhid (hanif) olarak yüzünü dine doğru yönelt ve sakın müşriklerden olma,"

(YÛSUF suresi 106. ayet)

A. Bulaç Onların çoğu Allah'a iman etmezler de ancak şirk katıp-dururlar.

(YÛSUF suresi 108. ayet)

A. Bulaç De ki: "Bu, benim yolumdur. Bir basiret üzere Allah'a davet ederim; ben ve bana uyanlar da. Ve Allah'ı tenzih ederim, ben müşriklerden değilim."

(HİCR suresi 73. ayet)

A. Bulaç Derken, tan yerinin ağarma vaktine girdiklerinde onları (o korkunç ve dayanılmaz) çığlık yakalayıverdi.

(HİCR suresi 94. ayet)

A. Bulaç Öyleyse sen emrolunduğun şeyi açıkça söyle ve müşriklere aldırış etme.

(NAHL suresi 100. ayet)

A. Bulaç Onun zorlayıcı-gücü ancak onu veli edinenlerle, onunla O'na (Allah'a) ortak koşanlar üzerindedir.

(NAHL suresi 120. ayet)

A. Bulaç Gerçek şu ki, İbrahim (tek başına) bir ümmetti; Allah'a gönülden yönelip itaat eden bir muvahhiddi ve o müşriklerden değildi.

(NAHL suresi 123. ayet)

A. Bulaç Sonra sana vahyettik: "Hanif (muvahhid) olan İbrahim'in dinine uy. O, müşriklerden değildi."

(HAC suresi 31. ayet)

A. Bulaç Allah'ı birleyen (Hanif)ler olarak, O'na ortak koşmaksızın. Kim Allah'a ortak koşarsa, sanki o gökten düşmüş de onu bir kuş kapıvermiş veya rüzgar onu ıssız bir yere sürükleyip atmış gibidir.

(NÛR suresi 3. ayet)

A. Bulaç Zina eden erkek, zina eden ya da müşrik olan bir kadından başkasını nikahlayamaz; zina eden kadını da zina eden ya da müşrik olan bir erkekten başkası nikahlayamaz. Bu, mü'minlere haram kılınmıştır.

(ŞUARA suresi 60. ayet)

A. Bulaç Böylece (Firavun ve ordusu) güneşin doğuş vakti onları izlemeye koyuldular.

(KASAS suresi 87. ayet)

A. Bulaç Sana indirildikten sonra, sakın seni Allah'ın ayetlerinden alıkoymasınlar. Sen Rabbine çağır ve sakın müşriklerden olma.

(RÛM suresi 31. ayet)

A. Bulaç 'Gönülden katıksız bağlılar' olarak, O'na yönelin ve O'ndan korkup-sakının, dosdoğru namazı kılın ve müşriklerden olmayın.

(RÛM suresi 42. ayet)

A. Bulaç De ki: "Yeryüzünde gezip dolaşın, böylece daha öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görün. Onların çoğu müşrik kimselerdi."

(AHZÂB suresi 73. ayet)

A. Bulaç Şundan ki: Allah, münafık erkekleri ve münafık kadınları, müşrik erkekleri ve müşrik kadınları azablandıracak; mü'min erkeklerin ve mü'min kadınların tevbesini kabul edecektir. Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.

(MÜ'MİN suresi 84. ayet)

A. Bulaç Bizim dayanılmaz-azabımızı gördükleri zaman, dediler ki: "Bir olan Allah'a iman ettik ve O'na şirk koştuğumuz şeyleri de inkar ettik."

(FUSSİLET suresi 6. ayet)

A. Bulaç De ki: "Ben ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim. Bana yalnızca, sizin ilahınızın bir tek ilah olduğu vahyolunur. Öyleyse O'na yönelin ve O'ndan mağfiret dileyin. Vay haline o müşriklerin."

(ŞÛRÂ suresi 13. ayet)

A. Bulaç O: "Dini dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin" diye dinden Nuh'a vasiyet ettiğini ve sana vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya vasiyet ettiğimizi sizin için de teşri' etti (bir şeriat kıldı). Senin kendilerini çağırdığın şey, müşriklere ağır geldi. Allah, dilediğini buna seçer ve içten kendisine yöneleni hidayete erdirir.

(FETİH suresi 6. ayet)

A. Bulaç Bir de; kötü bir zan ile zanda bulunan münafık erkeklerle münafık kadınları ve müşrik erkeklerle müşrik kadınları azablandırması için. O kötülük çemberi, tepelerine insin. Allah, onlara karşı gazablanmış, onları lanetlemiş ve onlara cehennemi hazırlamıştır. Varacakları yer ne kötüdür.

(BEYYİNE suresi 1. ayet)

A. Bulaç Kitap ehlinden ve müşriklerden inkâr edenler, kendilerine apaçık bir delil gelinceye kadar, (bulundukları durumdan) kopup-ayrılacak değillerdi.

(BEYYİNE suresi 6. ayet)

A. Bulaç Şüphesiz, kitap ehlinden ve müşriklerden inkâr edenler, içinde sürekli kalıcılar olmak üzere cehennem ateşindedirler. İşte onlar, yaratılmışların en kötüleridir.


__________________
HAKİKATİ NERDE BULURSAN AL..
Yukarı dön Göster ebuzer's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ebuzer
 
ebuzer
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 18 mart 2006
Yer: Fiji
Gönderilenler: 244
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ebuzer

(LOKMAN suresi 13. ayet)

A. Bulaç Hani Lukman oğluna -öğüt vererek- demişti ki; "Ey oğlum, Allah'a şirk koşma. Şüphesiz şirk, gerçekten büyük bir zulümdür."

(SEBE' suresi 22. ayet)

A. Bulaç De ki: " Allah'ın dışında (tanrı diye) öne sürdüklerinizi çağırın. Onların göklerde ve yerde bir zerre ağırlığınca bile (hiç bir şeye) güçleri yetmez; onların bu ikisinde hiç bir ortaklığı olmadığı gibi, O'nun bunlardan hiç bir destekçi olanı da yoktur.

(FATIR suresi 14. ayet)

A. Bulaç Eğer onlara dua ederseniz, duanızı işitmezler, işitseler bile size cevap veremezler. Kıyamet gününde ise, sizin şirk koşmanızı tanımayacaklardır. (Bunu her şeyden) Haberi olan Allah gibi sana (hiç kimse) haber vermez.

(FATIR suresi 40. ayet)

A. Bulaç De ki: "Siz, Allah'ın dışında taptığınız ortaklarınızı gördünüz mü? Bana haber verin; yerden neyi yaratmışlardır? Ya da onların göklerde bir ortaklığı mı var? Yoksa biz onlara bir kitap vermişiz de onlar bundan (dolayı) apaçık bir belge üzerinde midirler? Hayır, zulmedenler, birbirlerine aldatmadan başkasını vadetmiyorlar.

(AHKAF suresi 4. ayet)

A. Bulaç De ki: "Gördünüz mü haber verin; Allah'tan başka taptıklarınız, yerden neyi yaratmışlar, bana gösterin? Yoksa onların göklerde bir ortaklığı mı var? Eğer doğru sözlüler iseniz, bundan önce bir kitap ya da bir ilim kalıntısı (veya bir eser) varsa, bana getirin."

 

Sanırım artık biraz daha rahat görüş belirtebiliriz.

selam ve dua ile..



__________________
HAKİKATİ NERDE BULURSAN AL..
Yukarı dön Göster ebuzer's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ebuzer
 
zaza
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 09 mart 2006
Gönderilenler: 54
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı zaza

Konu ilgisili kisa bir yazi.

Allah şirki bağışlar mı?

Allah şirki bağışlar mı?

Şirk koşanların durumuyla ilgili ayetlerde bir çelişki olduğu iddiası vardır. Fakat yine burada da ayetlerin akışı kesilerek belli kısımları alınıp farklı şekilde yorumlandırmaya çalışılmaktadır. Ayetler konu akışıyla okunduğunda ise durumun farklı olduğu anlaşılacaktır. Ayetler şöyledir.

Hiç şüphesiz, Allah, kendisine şirk koşanları bağışlamaz. Bunun dışında kalanlar ise, (onlardan) dilediğini bağışlar. Kim Allah’a şirk koşarsa elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır. (4 Nisa Suresi – 116)

Kitap Ehli, senden kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyor. Musa’dan bundan daha büyüğünü istemişlerdi. Demişlerdi ki: “Bize Allah’ı açıkça göster.” Böylece zulümlerinden dolayı onlara yıldırım çarpmıştı. Ardından kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra, buzağıyı (ilah) edinmişlerdi. Yine bundan dolayı onları affettik ve Musa’ya apaçık olan ispatlayıcı bir delil verdik. (4 Nisa Suresi – 153)

Nisa suresi 116. ayette şirk koşanların bağışlanmayacağı açıklanırken 153. ayette ise buzağıya taparak şirk koşan Yahudilerin bağışlandığından söz edilir. Bu çelişki gibi gösterilmeye çalışılsa da 116. ayette farklı bir durumdan bahsedilir. Şimdi bu ayete bir öncekiyle beraber bakalım:

Kim kendisine ‘dosdoğru yol’ apaçık belli olduktan sonra, elçiye muhalefet ederse ve mü’minlerin yolundan başka bir yola uyarsa, onu döndüğü şeyde bırakırız ve cehenneme sokarız. Ne kötü bir yataktır o!.. (4 Nisa Suresi – 115)


Hiç şüphesiz, Allah, kendisine şirk koşanları bağışlamaz. Bunun dışında kalanlar ise, (onlardan) dilediğini bağışlar. Kim Allah’a şirk koşarsa elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır.
(4 Nisa Suresi – 115)

Bu iki ayet beraber okunduğunda bu şirk koştuğu için affedilmeyen kişilerin affedilmeyişlerinin hesap gününde olduğu anlaşılacaktır. Yani bir insan ömrü boyunca şirk koşarak yaşar ve tövbe etmeden ölürse, bu durumda Allah’ın onun günahını affetmeyeceği açıklanmaktadır. Oysa 153. ayette anlatılan dünyada insanlar hala yaşarken meydana gelen bir durumdur. İsrailoğulları inkarlarından sonra tövbe etmiş ve bağışlanma dilemişlerdir. Kısacası 116. ayette sorgu gününde Allahın bağışlamayacağı günah olan şirkten bahsedilmektedir. 153. ayette ise dünya da insanların şirkte dahi bulunsalar da tövbe etmeleri durumunda her türlü günahından kurtulacaklarından söz edilir. Araf suresi 179. ayetinde İsrailoğullarının tövbe edişleri açıkça belirtilmektedir. Allah bu dünyada ne günah işlenirse işlensin, tövbe edenin tövbesini kabul eder. Ahirette de affeder ama, şirk koşanların günahını bağışlamaz.

Bu gerçekle ayetler okunduğunda bir çelişki olmadığı anlaşılacaktır.

Ancak kim işlediği zulümden sonra tövbe eder ve (davranışlarını) düzeltirse, şüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Muhakkak Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (5 Maide Suresi - 39)

http://www.kurandaceliskiyoktur.com/?page_id=28

Yukarı dön Göster zaza's Profil Diğer Mesajlarını Ara: zaza
 
Abdullah16
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 21 eylul 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 727
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Abdullah16

  Nasılki bir insan kendi özbabasına rağmen,sevdiği bir başka insanı baba diyerek sahiplenirse özbabası onu ömür boyu affetmezse ve beddua ederse,aynı şekilde Rabbimiz kendisinden başka Rabb ve ilah edinen,başka kitapları onun biricik kitabına denk kılanları da asla affetmeyecektir.

  Bundan dolayı şirkten kesinlikle kaçınmak ve bunun için de Onun son kitabına iyi sarılıp kitabıyla haşır-neşir olmak gerekir vesselam.



__________________
''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
Yukarı dön Göster Abdullah16's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Abdullah16
 
Hayriye
Newbie
Newbie
Simge

Katılma Tarihi: 29 mart 2006
Yer: Bosnia Hercegovina
Gönderilenler: 4
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hayriye

Şirk

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Arapça kökenli bir kelime olan "şirk", sözlükte ortak kabul etmek, ortak koşmak anlamına gelir. İslam dini kavramıdır.

Şirk, İslam dininde Allah'a eş ve ortak koşmak, isnad etmek, O'nun şeriki olduğunu söylemektir. Şirk için "tevhid"in zıttı, zıt kavramı diyebiliriz. Dinin itikadi esaslarından herhangi birini inkâr etmek "küfür" olduğu için, itikadın ilk esası olan "Allah'ın birliği, tevhid" esasına karşı gelmek ve inkâr etmek olan şirk, küfürlerin en büyüğüdür. Görüldüğü gibi küfür daha genel bir kavramdır; her şirk küfürdür, ama her küfür şirk değildir. Örneğin İslam'a göre, Allah'a ortak koşmak, şirktir ve küfürdür; fakat, ahiret gününe veya meleklere inanmamak sadece küfürdür, şirk değildir ve şirk olarak adlandırılamaz. Müşrik, şirk koşan demektir, ve her müşrik kafirdir, ama her kafir müşrik olmak zorunda değildir.

İslam dininin kutsal kitabı olan Kur'an-ı Kerim'e göre Allah'a şirk koşmak güahların en büyüğüdür, en büyük zulüm ve adaletsizliktir. Şirkin islam alimlerine göre beş çeşidi vardır:

  1. Şirk-i istiklâl:Düalist, ikici, Tanrı anlayışıdır, "iki müstakil ilah"a inananların şirkidir. Mecûsilik - Zerdüştçülük ve Manihaizm örnek olarak verilebilir.
  2. Şirk-i teb'iz:Allah'ın bir olduğunu söylemek ve kabul etmekle beraber, O'nun ilahlardan mürekkeb olduğuna inanmaktır. Hristiyanların, "Birde üç" - teslis inancı bu çeşit şirkin örneğidir.
  3. Şirk-i takrîb:Allah'ın bir olduğunu kabul etmekle beraber, Allah'a yakınlık sağlamak için aracılar kabul etmektir. İlk dönemlerdeki cahiliyye araplarının şirki bu çeşittir, zira onlar bir olan Yaratıcıyı, Allah'ı kabul etmekle beraber, Allah'a yakınlık sağlayacağına inandıkları putlara tapıyorlar - insanın tek başına, aracısız, Allah'a yaklaşamayacağını, tapamayacağını iddia ediyorlardı.
  4. Şirk-i taklîd:Ataların dinine taklîdi biçimde inanmak, onların yanlış inancını taklîd ederek şirk koşmaktır. Son dönem cahiliyye araplarının şirki bu çeşittir.
  5. Şirk-i esbâb:Yaratıcıyı inkâr eden şirk çeşididir. Bu çeşit şirkte, her şeyin Yaratıcının yaratmasıyla oluşmadığı, maddenin kendi kendisinin sebebi ve yaratıcısı olduğuna inanılır. Natüralist ve materyalist inanışlar bu türden bir şirke girerler.

http://tr.wikipedia.org/wiki/%C5%9Eirk

Yukarı dön Göster Hayriye's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hayriye
 
Mircan
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 25 agustos 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1277
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Mircan

Selam,

Aslında konuya biraz bütünsel bakmak gerekiyor.Kişi sürekli şirk günahını işliyor ve Allah'ın razı olmadığı bir iman modeline göre hayatını noktalıyorsa bağışlanması zor gibi görünüyor(yinede Rab'bim bilir)

Eğer şirk kapsadığı her anlamı ile bağışlanmaz bir günah ise,cennete girebilecek bir insanın bile olacağından şüpheliyim (en azından şu dönemde)

Şirke düşmeden geçirdiğimiz bir günümüz bile var mı?

Bir çoğumuz çalışan isek amirimizi,amirsek yada işyeri sahibi isek para kaybetme endişise ile Allahı paraya ortak koşmadık mı?

Hangi birimiz Allah sevgisini herşeyin üstünde tuttuğumuz söylesek isede,çok sevdiğimiz insanların hatırı için Allahın emrini çiğnemedik yada çiğnemiyoruz?

Hangi birimiz Allah'ın razı olmadığı davranışları sergileyenlerle aynı toplumdayken onların sözlerini bir takım endişelerle duymazlıktan gelmiyor yada evet haklısınız gibi laflar etmiyoruz.

Evet şu bir gerçek hiçbirimiz hem Allaha hemde örneğin Zeusa tapmıyoruz ama şirk sadece bu değil ki!

Şirk meselesinde niyetin her konuda olduğu gibi önemli olduğunu düşünüyorum.Örneğin islamı tam manasıyla öğrenemiş büyüklerimiz Kur'ana göre müşrik gibi duruyorlar değil mi? Aslında hayır değiller bakın deneyin isterseniz Allaha kitaba bir laf söyleyin neler yaparlar size,onların sevgisi çok daha saf çok daha temiz.Belkide imanın en güzeli budur bilemeyiz...(hacıya hocaya şeyhe,yalancı peygamberlere tabi olanları kasıt etmiyorum)

Alperen dostun haniflik tanımını 0 şirk olarak tanımlaması çok doğru.En büyük idealimiz haniflik,aslında birazda ütopik bir yönü var hanif olmanın.Bizi hanif olabilmekten alıkoyacak o kadar çok unsur var ki.Şahsım adıma 0 şirk kademesine gelebileceğime inanmıyorum,tek arzum ise Allahtan geçer bir not alabilmek,Rab'bimin huzurunda yewmiddinde MAHÇUP olmamak.

Biz insnalar zayıf yaratıklarız,günaha oldukça meyilliyiz.Nefsi bize veren Allah bunu iyi biliyor.Onun için duaya tevbeye bu kadar önem veriyor.Öğrenme nasıl hatasız olmuyorsa.Allahı birlemeninde yolu zaman zaman şirke düşmeden hakkıyla öğrenilmiyor.Bu demek değildir ki çok rahat olalım,ama karamsarda olmayalım ve unutmayalım ki yapıpı ettiklerimiz bizi kurtarmaya yetmeyecek Rab'bimizin rızasını kazanmadıktan sonra ve yine onun merhameti olmadıktan sonra.Bunu anlamak çokda zor değil aslında düşünün sizi muhteşem bir şekilde yaratan varlık sadece onu tanımanız ve şükretmeniz karşılığında size sonsuz mutluluk sunuyor.O yüzden ben akıldan bile önce iyiniyet ve samimiyeti 1. sıraya koyuyorum.Hani yalaka insanlar vardır.Amirin gözüne girmek için her türlü işi yapar.İşi mükemmel sonuçlandırır,işinin ehlidir,amiri her gördüğünde hal hatır sorar ama hemen anlaşılır değil mi aslında içinde nasıl bir adam olduğunu ve kimse sevmez onu amirde dahil.Allah karşısında böyle bir insanda olmak istemem doğrusu...

Yazarın notu:) : Çok dar bir zaman kalıbına sığdırılmış bir yazı bu,o yüzden tekrar okumaya hatalı yada yanlış anlaşılmaya müsait ifadeleri silmeye vaktim olmadı aslında birazda doğal olmasını istedim.Muhtemelen saçmaladığım çok nokta olmuştur bu yüzden şimdiden özür dilerim.

Sevgilerimle

Yukarı dön Göster Mircan's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Mircan
 
Abdullah16
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 21 eylul 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 727
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Abdullah16

 Mircan yazdı:

  ''tek arzum ise Allahtan geçer bir not alabilmek,Rab'bimin huzurunda yewmiddinde MAHÇUP olmamak.''

  Eline sağlık,güzel bir yazı olmuş.Gerçekten günümüz insanı tam bir şirk çağında yaşıyor.Devletten kurtulsa,toplumdan,toplumdan kurtulsa,patronundan,patronundan kurtulsa,eşinden,eşinden kurtulsa nefis ve benliğinden,hepsinden kurtulsa şeytan aleyhillane'den kurtulamıyor.Bu nedenle ben filozofların bunalım ve çılgınlık dediği bu çağa Şirk Çağı diyorum.

  İşte salt Kur'ana yönelmenin önemi ve kıymeti de burada açığa çıkıyor.Ben ne kadar Kur'ani ilkelere yakınsam o kadar şirkten uzak,ne kadar şirke yakınsam,o kadar Kur'andan uzağım vesselam.

 

 



__________________
''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
Yukarı dön Göster Abdullah16's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Abdullah16
 
mümin
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 27 subat 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 91
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı mümin

 Ben şirki "RABBLIK" makamına bir kast olarak algılıyorum. ALLAH'ın bize sistem olarak indirdiği İSLAM dışında başka modelleri benimsemek ve onları RABBIN modelinden üstte tutmak ve geçerliğini savunmayı şirk olarak algılıyorum. Bu tamamen inanç paradigması ile alakalıı zihinsel bir süreç. Bu sürecimizde şirkten kendimizi arındır ve O'na Hakkıyla teslim olursak inanıyorm ki ŞİRKsiz göçenlerden olacağız.

__________________
Hiçbir şeyi yaratamayan, kendileri yaratılan şeyleri Allah’a ortak mı koşuyorlar? Araf (191)
Yukarı dön Göster mümin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: mümin
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Aklıma enteresan bir soru geldi. Bildiklerimle çelişen cevaplar içeren bir soru.

Hani hep denir ya "Şirkin bir açık, bir de Gizli olanı vardır. Açık olan şirk, artık bununla sıfatlamış kişinin halidir. Gizli şirk ise belki Din adına, Allah adına, Dindarlık kastıyla yapılanıdır. Gizli şirk müslümanın sıfatı değil günahıdır. Sıfır şirk noktası karşımızda bir ideal olarak durmaktadır ve aslında o bir süreçtir"

O halde soralım; kimin şirki açık, kiminki gizli? Hangi müşrik müşrikliğini kabul eder? Son Peygamberimiz zamanında hayat süren bazı insanlar da sırf Allah'a yakınlaşma adına birtakım putlar edinmişlerdi. Bundan dolayı Kur'an onları müşrik olarak niteliyordu. Pekala bu insanlar kendilerini müşrik olarak görüyorlar mıydı?

Müşriklik özellikle dindar insanların işidir. Kim göğsünü gere gere "evet ben müşrikim" der?  Birileri övünçle "ben ateistim" der ama şahsen ben müşrikliğiyle iftihar eden bir şahıs görmedim şu ana kadar.

Heykellerin simgelediklerine de sırf Allah'a yakın olma adına tapınanlar ile efendilerine sırf Allah'a ulaşma(!) adına kul köle olanlar arasında şirklerini inkar etme bağlamında bir farklılık var mı acaba?

Demek ki şirk her durumda inkar edilen birşey. Hatta ahirette bile. Allah bazı insanlara "sizler müşriklerdiniz" dediği halde o insanlar "hayır değildik" diyebilecekler. Demek ki şirk mikrobu bu kadar sinsi ve sersemletici. Bakın yemin bile edecek bu insanlar, demek ki müşrik olmadıklarına kesinkes eminler. Bu eminlikte olan bir şahıs dünyadayken müşrikliğini ikrar eder mi hiç?

Enam 23. Sonunda şunu söylemekten başka bahaneleri kalmaz: "Rabbimiz Allah'a yemin olsun ki, biz, ortak koşanlar değildik."

Şirk sinsi bir düşmandır evet ama aslında hiç de öyle değildir. Zira Kur'ani ölçüt bellidir: Dini yalnız Allah'a özgülemek. Hanif (Birleyici) olmak zor ama aslında çok kolay. 

Bu mevzuda durduğumuz yer önemli. "Kur'an Müslümanı" olmak yerine ondan apartılarak oluşturulmuş "Atalar Dininin Müslümanı" olursak hayatımız bünyemizden şirk virüslerini temizlemekle geçer.

Bu yüzden tek çıkar yol, yola Kur'andan çıkmak...

 



__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 

<< Önceki Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats