HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Tasavvuf -Din Felsefe- Bilim Kurgu
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Tasavvuf -Din Felsefe- Bilim Kurgu
Konu Konu: Aracı Koymada Şirk: Baba Şirk Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Sufidede
Newbie
Newbie
Simge

Katılma Tarihi: 27 mart 2006
Gönderilenler: 27
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Sufidede

Aracı Koymada Şirk:

Ömer Karaaslan

 

İyi bil ki, halis din yalnız Allah´ındır. O'ndan başka veliler edinenler şöyle derler: "Biz bunlara, sırf bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz". Süphesiz ki Allah, onlar arasında, ayrılığa düştükleri şeyde hükmünü verecektir. Allah, yalancı, nankör (inkarcı) insanı doğru yola iletmez. (39/3)

 

Gerçek dua/medet umma yalnızca O’nadır. O’ndan başka dua ettikleri, kendilerine hiçbir cevap veremezler. Bunların durumları, suyun ağzına gelmesi için avuçlarını ona açmış bekleyen adama benzer. Hiçbir zaman suya kavuşamaz. İşte kafirlerin duası sapıklıktan başka bir şey değildir. (13/14)

 

1. Giriş:

 

İnsanlar Allah’ı yanlış değerlendirmenin sonucu içine düştükleri diğer bir şirk türü de salih ve veli kabul edilen insanları Allah ile kendileri arasına aracı koymak suretiyle onları şirk koşmaktır. Burada da yine niyet Allah’a daha yakın olmaktır. Allah’ın günahkar kuluna o kişilerin yüzü suyu hürmetine rahmetle yaklaşacağı zannı bu şirkin temelinde yer almaktadır. Halbuki bu düşünce Allah’ı yanlış tanımaktır. Ve iyi niyet insanı şirkten korumamaktadır. Zira Hrıstiyanlar da bir peygamberi şirk koşarken kötü niyetle bunu yapmamaktadırlar. Bu şirk türünün en yaygın olduğu yer tarikatlardır.

 

2. Kavramların tanımı:

 

Veli: yardımcı, dost, koruyucu, kollayıcı. Gerçek manada veli Allah’tır. Mü’minler de birbirlerinin velileridirler/dostlarıdırlar. Allah’tan başka gerçek manasıyla veli edinmek şirktir.

 

Vesile: vasıta, araç demektir. İslam’da Allah’ı razı etmede vesile sadece iman ve salih amellerdir.

 

İbadet: boyun eğiş, karşılıklı saygı, korku veya sevgiye dayalı bağlılık ilişkisi.

 

Din: yaşam biçimi, hayat tarzı.

 

Tasavvuf: Tarikatların dayandığı düşünceye, yaşam biçimine verilen genel isim. Tasavvuf kendine özgü inancı, davranışları, değer yargıları ve ölçüleri olan, İslam’dan ayrı fakat İslam’danmış gibi gösterilen bir dindir. Kuzu postunda kurt misali. Etikette İslam yazılı fakat malın kendisi sahte. Kur’an’da geçen kelime ve kavramların arkasına gizlendiğinden, bu kavramları kullandığından insanları aldatabilmiş ve tarihten bugünlere kadar gelmiştir.

 

Tasavvufun veli, vesile/rabıta kavramlarına yüklediği anlam:

 

Veli: beşer üstü, fevkaladelik gösteren, şefaatçi olan, kendisinden medet umulan, Allah ile kul arasına aracı/kayırıcı olarak sokulan, kutsal kabul edilen insandır.

 

Vesile/rabıta: Müridin mürşidini, yani Allah’ın velisi kabul ettiği kişinin simasını her zaman zihninde hayalinde canlandırması, onu anması/zikretmesi, ihtiyaç anında ondan medet umması ve benzeri ibadet olan davranışları yapmak suretiyle Allah’a daha yakın olunacağına inanmak.

 

Görüldüğü gibi bu kavramların anlamları tasavvuf düşüncesinde çok farklı ve Kur’an tasdikli değil. Burada tasavvufun yaptığı Kur’an’ın bu kelimelerini alıp içini boşaltmak suretiyle farklı/şirk olan anlamlar doldurmak. Bu AİDS virüsüne benziyor. İnsan, direk virüsün kendisinden dolayı zarar görmüyorl, bu virüs sağlam organlarının hücrelerini boşaltarak içine gizleniyor ve yeni yeni tohumlar ekiyor ve çoğalıyor. İnsanın koruma mekanizması sağlam hücre sanarak bu şekilde devre dışı bırakılıyor, hücreler tamir edilemiyor. Durum bunun benzeridir.

 

3. Aracı koyma şirki:

 

Allah’a kul olabilmek için aracılara ihtiyaç yoktur. Yüce Rabbimizin kapısında zorba bekçiler olan diktatörler yoktur.

 

Aracılık konusunda insanlar bazılarını Allah’a yaklaştıran birer salih kul olarak görür ve bu kullara Allah tarafından uluhiyet, yücelik, sultanlık veya velilik verildiğine inanırlar. Bu inanca dayalı olarakta, tapılmaya[her ne kadar kendileri bunun böyle olmadığını söyleseler de durum değişmez] hak kazanmışlardır. Bunlara kulluk edilmedikçe, Allah’a ibadet de makbul olmaz. Çünkü bunlar da Allah’ın ortaklarıdır. Görür, duyar ve insanlara şefaat eder ve işlerini düzenlerler. Zaman ve mekana bağlı değillerdir, GAYBI BİLİRLER.

 

Bu şirk türünün sebeplerinden bir diğeri de aşırı tazim ve aşırı sevgidir. Tazim ve sevgi başta iyi niyetle başlayabilir. Hatta kendisine tazimde bulunulan insanlar Allah katında makbul ve böyle bir tazimden de kaçan insanlar olabilir. Allah’ın dışında tanrılaştırılan insanlar genelde iyi niyetle ve aşırı sevgiden ilahlaştırılmışlardır. Hz. İsa ve Meryem, Üzeyr peygamber ve hatta melekler bile sevgiden ötürü ilahlaştırılmışlardır. Yine müşriklerin meşhur Lat, Uzza, Menat, Suva gibi putlar da aşırı tazime hedef olmakla ortaya çıkmış putlardır. Kur’an, insanlardan kimilerinin Allah’tan başka ilahlar edindiğini ve onları Allah’tan daha çok sevdiğini, iman edenlerin ise Allah’a olan sevgisinin daha kuvvetli olduğunu söyler(Bakara ; 165).

 

Şunu hemen belirtelim ki sevgi hissi, sevgiye layık olan yüce Allah’a verilmezse tazime, oradan da şirke dönüşebilir. Çünkü aşırı sevgi, görmeyi perdeler, sadece hisler ön plana çıkar ve bakış açısı tamamen hissi ve duygusal olur. İşte insanlar çoğu zaman bu sevgi hislerini tatmin edebilmek için bazı varlıkları aşırı derecede severek ilahlaştırırlar. Kur’an’ın ifadesiyle ‘ Allah’tan başka sevgili putlar edinme’ gerçekleşmiş olur.

 

Cenab-ı Hak bize o kadar yakındır ki, şah damarımızdan daha yakın olduğunu kitabında söylüyor ve bize hiç aracısız ibadet etmemizi, sadece kendisinden yardım istememizi emrediyor. Bunu bütün namazlarımızda, Fatihalarımızda söylüyoruz. Fakat bunlardan tamamen gafil bazı kimseler, bu aracılık müessesini asırlardır yaşatmakta devam ediyorlar ve günümüzün geçer akçelerinden birisi de budur.

 

3.1. Geçmişle bugün arasında fark yok- sadece isimler değişiyor:

 

Arap müşrikleri Yaratıcı(ilah) olarak bir tek Allah’a inanıyorlardı. Ancak tıpkı bugünde aynısının yapıldığı gibi Allah’a daha çok yaklaşmak niyetiyle o Lat, Menat adlı evliyalara sığınıyorlar. İslam Tarihçileri Lat, Menat, Uzza gibi putların, zamanında yaşamış salih insanlar adına dikilmiş birer put olduğunu yazarlar. Günümüzde değişen bir tek şey var. Lat, Menat yerine Gavsı Azam, Hacı Bektaş, Mevlana Celaleddin, Kutb-i İrşad, Mürşid-i Kamil vb.  isimlerinin gelmesi.

 

„Allah ile kendi arasında bir vasıta ve şefaatçiyi kabule kendisini mecbur bilen adam, yâ zanneder ki Allah, kulunun istediğini bilmiyor.. Yahut kendi uzaklarda olduğundan işitmiyor da böyle bir vasıtaya muhtaç oluyor... Bir hükümdarın, kabul etme istemedigi dileği vezir ve memurlarının tesiriyle kabul ettigi gibi. Dünya büyüklerinin idarelerinde mecbur oldukları gibi. Böyle fâsid ve batıl zanlara kapılan adam bilmiyor ki, padisah bu vasıta ve müsavirlere muhtaçtır..” (Ímam Birgivi)

 

3.2. İslami Deliller:

 

Ayetlerden:

 

·      Allah’tan başka yakardıkları(çağırdıkları, yalvardıkları) hiç bir şeyi yaratamazlar, üstelik onlar yaratılıp durmaktadırlar. Onlar ölüdürler, diri değildirler. Ne zaman dirileceklerinin şuuruna da varamazlar. (Nahl; 20-22)

 

·      De ki: Düşündünüz mü hiç; eğer Allah sizin işitmenizi ve görmenizi alıverir ve kalplerinizi mühürlerse, onları size Allah’tan başka getirebilecek ilah kimdir?’ Bak, biz nasıl ayetleri ‘çeşitli biçimlerde açıklıyoruz da’ sonra onlar (yine) sırt çevirip-engelliyorlar? (En’am; 46)

 

·      O, Allah’tır, kendisinden başka ilah yoktur. Ilkte de, sonda da hamd O’nundur. Hüküm de O’nundur ve O’na döndürüleceksiniz. De ki: ‘ Gördünüz mü söyleyin; Allah, kıyamet gününe kadar geceyi sizin üzerinizde kesintisizce sürdürecek olsa, Allah’ın dışında size aydınlık verecek ilah kimdir? Yine de dinlemeyecek misiniz?’ De ki: Gördünüz mü söyleyin, Allah, kıyamet gününe kadar gündüzü sizin üzerinizde kesintisizce sürdürecek olsa, Allah’ın dışında size içinde dinleneceğiniz geceyi getirecek ilah kimdir? Yine de görmeyecek misiniz? (Kasas; 70-72)

 

·      De ki: ‘ Allah’ın dışında öne sürdüklerinizi çağırın. Onların göklerde ve yerde bir zerre ağırlığınca bile(hiç bir şeye) güçleri yetmez; onların bu ikisinde hiç bir ortaklığı olmadığı gibi, O’nun bunlardan hiç bir destekçi olanı da yoktur.(Sebe’; 22)

 

Ayrıca bkz.: Zümer 36-38 ; Zümer 43,44; Yunus 18; Zümer 3; Bakara 186; A’raf 128; Ahzab 3; Talak 3; Taha 46; Kaf 16; Yasin 74; Meryem 81; Ahkaf 4-5;  Şuara 213; Fatiha 5; Nahl; 20-22; En’am 46; Kasas 70-72; Sebe’ 22

 

Peygamber ve Sahabeden:

 

Örneğin Allah‘ın Rasulü hem Rasûl, hem de O’nun bir velisi idi. Ve kızına diyordu ki: «Kızım Fatıma! Sakın babam Peygamber diye güvenme!.». Bu ikazını sık sık tekrarladığını hadis kitapları tekrar tekrar naklediyorlar.

İnancımıza göre Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Ali de velî idiler. Fakat zamanlarında kimseler bu velîlerle Rabıta kurarak, bunların simalarını gözlerinin önüne getirerek Allah’a yakınlık kurmaya çalışmamış ve kimse bunların herhangi birinden şefaat (yardım) talebinde bulunmamıştır, her Müslüman, her mü’min yalnızca Allah’tan şefaat (yardım) isteğinde bulunmuştur. Zira Rasûlullah (s.)’da onlara bunu öğütlüyordu.

 

3.3 Tasavvufun delilleri:

 

Tasavvufun ileri sürdüğü deliller delil sayılamayacak kadar zayıftır. Gerçek olsa idi, yani bu veliler gaybı bilseler, bereket yağdırsalar, istemekler öldürebilseler ve benzeri kerametleri gerçek olsa idi;

Uhud’da Hz. Hamza’yı öldürmek isteyen ve kendisinden 15 adım geride bulunan Hind’in vahşisinden haberi yoktu.

Hz. Ömer, iki adım gerisinde safta namaza duran ve hançerlemek isteyen Ebu Lülü künyeli zerdüştinin kalbinden geçenden habersizdi.

Hz. Ali kendisini öldürmek için aylardır plan kuran ve namazda yanına kadar sokulan caniyi bilemedi. Eğer veli olmak tasavvufun söylediği gibi olağanüstülük manasında olsaydı tüm bunları farkedemezler miydi? Yoksa bu sahabeler tasavvufun velilerinden daha mı küçükler?

 

3.4. Kur’an’a göre Peygamberin aracılığı/elçiliği

 

Kur’an, Yaratıcı ile yaratılan arasında aracı/elçi olan seçkin kişilerin nebi(çoğulu, enbiya) resul(çoğulu rüsül) diye anmaktadır. Bunların ilki haberci, ikincisi de mesaj getiren elçi anlamındadır. Müslümanlar  Hz. Muhammed’i bu anlayışa bağlı olarak Resulullah (Allah’ın Elçisi) Nebiyullah (Allah’ın habercisi) ve yine Kur’an’ın bir ifadesine dayanarak Hatemülenbiya (Nebilerin sonuncusu) diye anarlar.

Bu aracılık meselesinde Kur’an’ın sergilediği tavır, kendine has bir tavırdır. Kur’an’a göre, Peygamberin aracılığı, insanların Allah’a gidiş konusunda kaderlerine hükmetmek değildir. Kur’an’ın tabiriyle, bu aracılık sadece bir tebliğ(mesajı açıklama) keyfiyetinden ibarettir. Peygamber bunun ötesinde ne bir yükümlülük, ne de bir hak taşımaktadır. Başka bir deyimle, Peygamber(Farsçadan dilimize geçmiş olan bu tabir de haber getiren anlamındadır.) yola ışık tutar; fakat yolu yürüyecek olan bizleriz. Peygamber, bizi sırtına alıp götüremeyeceği gibi, yürüdüğümüz yoldan geri dönmemize de sebep olamaz. Biraz daha açık söylersek, Kur’an, vaftiz ve aforoz kavram ve kurumlarını reddeder. Insanoğlunun kaderi başkalarının denetimine verilmemiştir.

 

Sonuç:

 

Allah’ın insanlara herkesten daha çok yakın olduğu ve her türlü duasına icabet ettiği halde, insanlardan bazılarının direk Allah’tan istemeyip, araya aracılar koyması şaşılacak bir şey. Düşünün, yakınınızda size yardım edecek güçlü biri var; siz ise ondan yardım istemeyip ta uzaklarda ve size hiç bir yardımı olamayacak birini arayıp bulmaya çalışıyorsunuz. Bu şu demektir; ya siz yanınızdaki varlığın gücüne inanmıyorsunuz veya aracıları O’nun kadar üstün görüyorsunuz!

 

Her iki halde de oldukça yanlıs yapıyorsunuz. Çünkü yüce Rabbimiz, ‘(Ey Muhammed) kullarım sana beni sorarlarsa (bilsinler ki) ben şüphesiz (onlara) yakınım. Benden isteyenin duasını kabul ederim’ diye buyurmuştur (Bakara; 186). Yine Kaf suresinin 16. ayetinde de ‘Ona şah damarından daha yakınız’ diye buyrularak, insanların herkesten önce Allah’ı kendilerine yakın bilerek O’na yönelmeleri; O’na dua ve niyazda bulunmaları ve sadece O’na taatte bulunmalarının gerektiği vurgulanmıştır. Bu hak, tamamen Allah’a aittir. Bu hakkı gasbedenler, Allah’ı gereği gibi tanımamış ve Allah’a şirk koşmuş olacaklardır

 

http://www.kuranislami.com/akide/aracisirk.html

Yukarı dön Göster Sufidede's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Sufidede
 
Huysuz Melek
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 18 mart 2006
Yer: United States
Gönderilenler: 75
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Huysuz Melek

Sufidede Yazdı:

.....

İyi bil ki, halis din yalnız Allah´ındır. O'ndan başka veliler edinenler şöyle derler: "Biz bunlara, sırf bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz". Süphesiz ki Allah, onlar arasında, ayrılığa düştükleri şeyde hükmünü verecektir. Allah, yalancı, nankör (inkarcı) insanı doğru yola iletmez. (39/3)

 

Gerçek dua/medet umma yalnızca O’nadır. O’ndan başka dua ettikleri, kendilerine hiçbir cevap veremezler. Bunların durumları, suyun ağzına gelmesi için avuçlarını ona açmış bekleyen adama benzer. Hiçbir zaman suya kavuşamaz. İşte kafirlerin duası sapıklıktan başka bir şey değildir. (13/14)

.......

Allah sozlerin en guzeli ile "Guzel soz olan" Kuran ile ne guzel ifade etmis. "Bunların durumları, suyun ağzına gelmesi için avuçlarını ona açmış bekleyen adam"

 

Baska soze ne gerek var ki. Anlayan Ayetleri dinler ve dusunur.

Yukarı dön Göster Huysuz Melek's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Huysuz Melek
 
birkan2000
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 13 nisan 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 49
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı birkan2000

Konu çok güzel,anlattıklarınız da çok güzel.Ama veliler le ilgili genelleme yapmanızı yanlış buluyorum.Nedenine gelince.Allah'ın velileri mutlaka vardır ve kıyamete kadar da olacaktır.Veli demek Allah'ın emirlerini harfi harfine yapan ve bu sebeple Allah'ın sevgisini kazanmış insan demektir.Bir şeylere muhalefet ederken doğru olanları da ezip geçmek hepsini kötülemek yanlış olur.Allah'ın emirlerini harfi harfine yapmak ne demektir?Kur'an-ı Kerim i çok iyi anlayıp yaşamın her alanında yararlanmak demektir.Peki bunu yapmayı başarıp Allah'ın sevgisini kazanmış olan insanlar,etrafındaki toplanan insanlara Allah'a tapmayın da gelin bana tapın der mi hiç?Her kesimde Hak ve Batıl olduğu gibi velilik konusun da da vardır.Bunları da ayırabilmek çok kolaydır aslında.Hak olanların isimleri Allah'ın kudretiyle günümüze kadar gelmiştir ve devam edecektir.Batıl olanlar ise ölünceye kadar saltanat sürer ve öldükten sonra yine Allah'ın kudretiyle silinir gider.Ama doğru olanları bu gün ayırabilmek eskiye göre çok kolaydır.Çünkü teknoloji diye güzel bir şey vermiş bize Allah.İsteyen herkes Kur'an-ı kendi dilinde okuyabilir.Öğrenebilir.Veli olarak gördüğü insanın söylemlerini Kur'an ile karşılaştırabilir.Eğer Kur'an-a muhalif bir sözü yoksa ,aynen Allah'ın Kelamını söylüyorsa ve bunu da kendi hayatında aynen uyguluyorsa,evet benim için Allah'ın velisidir onlar ve onun peşine takılmakta hiç bir sakınca görmüyorum ben.Evet Hz.Ebubekir,Hz.Ömer,Hz.Osman,Hz.Ali ve onlar gibi niceleri de Allah'ın velileri idi.Ama onların anlayamadığı konuları soracağı en yetkili Resulullah (SAV) Efendimiz vardı yanlarında.Biz ne yapacağız peki.Alim kavramı göreceli oldu artık zamanımızda.Birisi diyorki namazda kadınlar ve erkekler aynı safta durabilir.Birisi de diyor ki tutamaz ve ikiside aynı Kur'an-ı okuyorlar.Peki bizim gibi bilgisi çok kıt insanlar hangisine inanacağız.Ve ben diyorum ki:Biz yukarıda bahsettiğim özelliklere sahip birini bulup peşine takılacağız.O ne derse yapacağız.Çünkü kendi sözünü söylemiyor.Allah'ın dediğini iletiyor.Ta ki biz de tam olarak yetişip Allah'ın Kur'an da bize söylediklerini doğru anlayabilecek duruma gelinceye kadar.İşte bizler için Kur'an-a dayalı din ondan sonra başlar ve herhangi bir aracıya ihtiyacımız kalmaz.saygılar
Yukarı dön Göster birkan2000's Profil Diğer Mesajlarını Ara: birkan2000
 
elmuh
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 435
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı elmuh

birkan2000 Yazdı:
Peki bizim gibi bilgisi çok kıt insanlar hangisine inanacağız.Ve ben diyorum ki:Biz yukarıda bahsettiğim özelliklere sahip birini bulup peşine takılacağız.O ne derse yapacağız.Çünkü kendi sözünü söylemiyor.Allah'ın dediğini iletiyor.Ta ki biz de tam olarak yetişip Allah'ın Kur'an da bize söylediklerini doğru anlayabilecek duruma gelinceye kadar.İşte bizler için Kur'an-a dayalı din ondan sonra başlar ve herhangi bir aracıya ihtiyacımız kalmaz.saygılar

O bir bilen kişinin Allahın sözlerini söylediğini nereden anlayacaksınız? O kişinin Allahın sözünü ilettiğini nasıl anlayacaksınız?

Referansınız nedir. Bir gurup insanın o doğru insandır demesi mi, yoksa Kuran'mı referans alınmalı. Kitabı bilmez iseniz doğrunun ne olduğu konusunda nasıl hüküm vereceksiniz. O kişinin etrafında toplanan kalabalığın sakalı mı, kıyafeti mi, sesinin tonu mu, size yaklaşım biçimi mi sizi ikna edecek. Bunların doğruluk kanıtı olduğunu mu sanıyorsunuz. Önce doğruyu bilmek gerekiyor, bunun için de çok şükür bir kaynak var: Kuran.

Allah Kuran'ın apaçık bir kitap olduğunu söylemiyor mu ? Allah insanları yetenekleri ölçüsünde sorumlu tutmuyor mu ? Niçin aklınıza güvenmeyip başkasının peşine takılıyorsunuz, Allah aklımızı kullanmamızı söylemiyor mu?

Niçin insanlara Kuran'ın peşine takılın demek zor geliyor da, birini bulup onun peşine takılın diye öğüt veriyorsunuz ? Hiç mi korkunuz yok ?

Kuran'da bir tek ayet var mı ki... Bu kitabı siz okumayın, anlamazsınız, başkası okusun da size anlatsın... diyen. Allah düşünmemizi, akletmemizi, Kitaba sarılmamızı emretmiyor mu ...

Selam ile,



__________________
O, odur ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye kulu üzerine, gerçeği apaçık gösteren ayetler indiriyor. Allah size karşı gerçekten çok şefkatli, çok merhametlidir.
Yukarı dön Göster elmuh's Profil Diğer Mesajlarını Ara: elmuh
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

İlgili Konular: Kur'an-daki Veli/Evliya Kavramı
                  Kur'an Çevirilerindeki Veli kandırmacası
                 
Ahkaf 5'e Verilen Yanlış Meal


Prof. Abdülaziz BAYINDIR'ın iki kitabı: Kur'an Işığında Aracılık Ve Şirk
                                                
Duada Evliyayı Aracı Koyma ve Şirk




__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
birkan2000
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 13 nisan 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 49
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı birkan2000

Selamlar Elmuh Kardeşim.

Öncelikle seviyeli bir şekilde tartıştığın için sana teşekkür ederim.

Benim yazdıklarımı tam okumadın galiba.Ben Kur'an dan başka insanlara inanın demiyorum ki.Benim demek istediğim Kur'an ı doğru dürüst anlayan,bunu dünyada maddi manevi çıkarı için kullanmayan insanları bulmaktan bahsediyorum.Böyle insanlar vardır ve olacaktır.Kur'an da namaz kılmamız emrediliyor değil mi?Peki şu an kıldığımız şeklini söylüyor mu Kur'an tam olarak.Peygamber Efendimiz öğretmiştir insanlara namazın nasıl kılınacağını.Bu günümüze kadar da işte o doğru insanlar sayesinde aktarılmıştır.Bu insanları da etrafındaki kalabalıktan ,cübbesinden,sarığından anlayacağız da demedim.Yine Kur'an dan bulacağız.Bizim bilgimiz Kur'an-ın bize verdiği bilgiler doğrultusunda bulabiliriz.Mesela adam çok güzel konuşuyor ve etrafına bir sürü insanı topluyor olabilir(Fethullah Gülen vb.gibi).Ama farz olan herhangi bir ibadetini yapmıyorsa,müslüman insanlar arasında düşmanlık yapmaya çalışıyorsa,yalan söylüyorsa,haram yiyorsa,maddi çıkar güdüyorsa tabii ki inanmayacağız.Benim bahsettiğim insanlar Tv lere çıkıp avazı çıktığı kadar bağıran,korumalarla gezen,bu yolla insanların paralarını ve duygularını sömürüp zengin olanlar değil.Benim dediğim insanlar hayatlarını zaten Kur'an ın emrettiği şekilde yaşayanlar ve bunu aktaranlar.Nam şöhret para peşinde olmaz ki böyle olanlar.Ben bir tanesini gördüm kardeşim.Bana derdi ki:Veli kimdir?Kim ki Kur'an-ın emrettiği herşeyi yapar,men ettiği şeyi yapmaz işte o Allah ın velisidir'' Şimdi bunu söyleyen bir tarikat şeyhi idi ve aynı tarikata bağlı başka bir şeyh te tanıdım.O da ''Benim dediğimi yaparsanız cennete gidersiniz,yapmazsanız cehenneme gidersiniz diyordu.Ben bunlara kendim şahit oldum.Peki akıbetlerini biliyormusun ne oldu?Biri Allah'ın emrini Allah ın emri olarak aktardı diğeri ise Allah ın emrini kendi emri gibi anlattı,biri Umre de Kabe'de vefat etti.Diğerini Allah zelil etti sarhoş oldu.Ben bu ikisini birbirinden farklı görmenizi istiyorum sadece.Saygı duymak,Allah için sevmek Allah ı ,Kur'an-ı,Peygamberi doğru öğrenmek için Allah'ın velilerinin peşinden gitmek görevimiz diye düşünüyorum.Çünkü yol onların yolu değil ki.Yol sahibinin.O zatlarda aynı yoldan yürüyorlar.

Peygamberimiz Kur'an ile amel etmiştir.Sahabeler de Peygamberimizin yolundan gitmişlerdir.Sahabeler de Kur'an ile amel etmiş olmuyor mu?

Benim ricam Allah'ın Velisiyim diyen sahtekarlardan,Allah'ın aciz kuluyum diyen gerçek Velilerinin ayrılması dır.

SAYGILAR

Yukarı dön Göster birkan2000's Profil Diğer Mesajlarını Ara: birkan2000
 
elmuh
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 435
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı elmuh

birkan2000 Yazdı:

Saygı duymak,Allah için sevmek Allah ı ,Kur'an-ı,Peygamberi doğru öğrenmek için Allah'ın velilerinin peşinden gitmek görevimiz diye düşünüyorum.Çünkü yol onların yolu değil ki.Yol sahibinin.O zatlarda aynı yoldan yürüyorlar.

Peygamberimiz Kur'an ile amel etmiştir.Sahabeler de Peygamberimizin yolundan gitmişlerdir.Sahabeler de Kur'an ile amel etmiş olmuyor mu?

Benim ricam Allah'ın Velisiyim diyen sahtekarlardan,Allah'ın aciz kuluyum diyen gerçek Velilerinin ayrılması dır.

SAYGILAR

Selam Birkan2000 kardeşim,

Benden sana dost tavsiyesi, sen sen ol, bir insan bin kere doğru söylemiş ise binbirinci keresinde de doğrusunu söyler, gibi bir mantık hatasına düşme. Sürekli farkındalığımızı korumalıyız. Fikirlere odaklanalım, kişilere değil. Pekçok kez yanlış söyleyen birisi de bazen doğru şeyler söyleyebilir. Bu genelde insanların en kolay düştüğü zihinsel tuzaklardan birisidir. Bu noktada aklımızı kullanalım. Kişilere değil, Allahın doğru yoluna odaklanalım, Kuran'a sarılıp onu referans alalım.

Diğer taraftan kimseden yardım almaman yönünde bir tavsiyem de yok, bu sitede yaptığımız işlerden biri de birbirimizden yardım almak, bilgi paylaşımı yapmak. Karşımızdakinin fikri doğru olmayabilir, ancak doğruyu sizde veya bir başkasında çağrıştırabilir. Bilgi edinme sürecini helikal (sarmaşık gibi) bir yola benzetebilirsiniz. Sürekli olarak doğrunun çevresine sarmalanmış yükselen bir yol. Bu sürecin herhangi bir anında gerçekten ayrı düşme tehlikesi vardır, herhangi bir adımda yanlış bilginin mutlaklaştırılması gerçekten uzaklaşmaya neden olur. O nedenle gözümüzü referansımızdan, Kuran'dan ayırmamamız sürekli olarak aradaki farkı salim bir akılla, doğru mantıksal yöntemlerle ölçmemiz gerekiyor.

Yani kardeşim, doğru düşünmesini, doğru mantık yürütmeyi, doğru yorum getirmeyi de öğrenmemiz gerekiyor. Kendimizi bu yönde de eğitmemiz gerekiyor.

Her olayı hem soyut hem de somut olarak, mevcut şartlarıyla karşılıklı bağlamını, etkileşimini kurarak, iç ve dış dinamiklerini hesaba katarak ele almamız gerekiyor.

Peygamberimiz ve sahabeleriyle ilgili olarak vermiş olduğun örnekte bu şekilde değerlendirilmeli. Belirli bir tarihsel mekanda, belirli toplumsal koşullarda doğru olan bir şey bugün doğru olmayabilir. Bahsetmiş olduğun durumda ortada yaşayan, canlı, Allahtan aldığı vahyi hayata uygulayan, islamın toplumdaki temelini atan, sağlamlaştıran, bir anlamda toplumunu uyarmakta, yönlendirmekte, bir anlamda da islamın toplumsal temelini oluşturmakta, Allahın kitabını insanlara okumakta, toplumuna Kuran ile hükmetmekte, toplumuna Kuran'ı Allahın din kitabı olarak tanıtmakta olan bir resul var.

Bugün ise olayların arka planı,toplumsal kültür, algılama, tamamen değişmiş durumda. En başta artık yaşayan ve toplumunu yönlendiren bir peygamber yok, elimizde doğru olarak kaldığına emin olduğumuz tek bir kaynak var,o da Kuran.  Onun dışındaki herşey, bütün iyi niyetimizle bir soyutlama yapıp, kötü niyet olmadığını varsaysak bile, insan yorumu içermekte ve Kuran derecesinde delil niteliğinde olamaz. Hayat zaten 1400 yıldır takip edilen yaklaşımları mahkum etmiş, islam dünyası dediğimiz toplumların hali gözler önünde.

Bu durumda yapılacak en doğru şey, doğru bir referans olduğunu bildiğimiz Kuran'a gidip, onu baştan yorumlamak ve hayatımıza geçirmektir. Allah Kuran'ın eksiksiz, çelişkisiz, açık ve kolaylaştırılmış bir kitap olduğunu ayetlerinde defalarca belirtiyor ve bizden beklediği aklımızı kullanıp Allahın sözüne uymamız.

Selam ile.

 



__________________
O, odur ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye kulu üzerine, gerçeği apaçık gösteren ayetler indiriyor. Allah size karşı gerçekten çok şefkatli, çok merhametlidir.
Yukarı dön Göster elmuh's Profil Diğer Mesajlarını Ara: elmuh
 
isorkom
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 07 haziran 2012
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 2
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı isorkom

selamunaleyküm.. dualarda aracı koymak şirk tir....ayetlere apaçık muhalefettir.... yalnızca Rabbimden istersin dilersin araya ahmeti mehmeti eliyayı peygamberi gün ve geceleri asla ve kata katamazsın şirktir...
Yukarı dön Göster isorkom's Profil Diğer Mesajlarını Ara: isorkom
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats