HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Alıntılar, Makaleler
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Alıntılar, Makaleler
Konu Konu: ORTADOĞU - İSRAİL VE SİYONİZM Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Selam Hasan ÖKTEM,

-Konu ile ilgili son söyleyeceklerim şunlardır:

1-Ben kimseyi kafir ilan etmedim.Fakat sen dahil bir çok arkadaş Kuran dışı arayışların nereye varacağı noktasın da hiç de olumlu düşünmüyorsunuz/düşünmüyoruz.

2-Şii'lik ve Sünni'lik bizim mahalleye CIA tarafından değil,Yüzyıllar öncesinden kendi mahallelimiz tarafından sokuşturuldu.

3-Karşı tarafın da suçunun olduğunu,"Durumlarının Allah katın da berbat olduğunu,ancak bunun bizim bahçemizin temiz olduğu anlamına gelmiyeceğini"yazmama rağmen gözünüzden kaçmış olmalı.

4-Onlar için ne yapıyoruz?"ALLAH'IN KARANLIKLARDAN AYDINLIĞA ÇIKARSIN DİYE GÖNDERMİŞ OLDUĞU YOL BİLGİSİ(HUDA)YI ÖLÜ KİTABI OLMAKTAN ÇIKARIP YALNIZ ONUNLA YOL ALMAYA DAVET EDİYORUZ.Ama bu konu da küçücük bir adım dahi atmadıkları gerçeğine de tanıklık ediyoruz.

5-İşte gerçek sığınak "..BENDEN SİZE BİR HUDA ULAŞIR DA KİM BU HUDA'MA UYARSA BÖYLELERİNE HİÇBİR KORKU YOKTUR.ONLAR KEDERLE DE YÜZYÜZE GELMEYECEKLERDİR.2/38

Sn.VATANSEVER,

-Biz zaten alışılmışın dışın da kalan üçüncü yolu teklif ediyoruz.Sanıyorum olumlu ve olumsuz bulduğunuz taraflar var.İnşaallah onları da konuşma imkanımız olacaktır.

Ayrıca "SİTEYE ELEŞTİRİ"gelince ne hikmetse herkes birden bire 'Dini yalnız Allah'a özgüler'oluverdi!!

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Maskeleri düştü

The Independent ortaya çıkardı: Irak’ın zengin petrol yatakları ABD ve İngiliz şirketlerince yağmalanıyor

08.01.2007

Irak savaşının ilk günlerinde parlamentoda konuşan İngiltere Başbakanı Tony Blair, amaçlarının Irak petrollerini ele geçirmek olduğu yolundaki suçlamaları reddetmiş, amaçlarını Irak’ın özgür ve demokratik bir ülke olmasını sağlamak olarak özetlemişti. ABD Başkanı George Bush da “Amacımız Irak’ın petrolünü sahip olmak değil” demişti. Ancak İngiliz The Independent gazetesinin ele geçirdiği, Irak Hidrokarbon (petrol) Yasası Taslağı bu sözlerin pek de samimi olmadığını kanıtladı. Gazete, dünyanın 3’üncü en büyük rezervlerine sahip Irak’ın petrol kaynaklarının ABD ve İngiltere merkezli şirketlerin kontrolüne bırakılacağını ortaya çıkardı. Yasanın BP, Chevron, Shell ve Exxon gibi petrol devlerine 30 yıllık sözleşmeyle Irak’a girme şansı vereceğini, bunun da Irak petrollerinin 1972 yılında millileştirilmesinden sonra yabancılara ilk kez bu imkanın sağlanması anlamına geldiğini vurgulayan Independent, “Bu durum Irak’a yapılan müdahalenin tek amacının ülkenin petrol kaynaklarını ele geçirmek olduğunu savunanların elini de güçlendirecek” diye yazdı.

“AMAÇ PETROLÜ YAĞMALAMAK”
Taslaktaki bir paragraf, ABD ve İngiliz şirketlerinin, Irak’ın petrol gelirlerinden doğrudan pay almasına olanak sağlıyor. S. Arabistan, İran ve diğer OPEC üyesi ülkelerde petrol doğrudan kamu şirketleri tarafından çıkarılıyor. Bu hafta Irak Meclisi’ne sunulacak yasa taslağı ise yabancıların doğrudan kâr payı almasına imkan tanıyor. Uzmanlar, “Bu yasayla petrol devleri, gelirin yüzde 75’ini bile kendi kasalarına atabilir” dedi. Irak’ın 46 milyar dolarlık gayrisafi milli hasılasının yüzde 95’ini petrol gelirlerinin oluşturduğunu yazan gazete, “Taslağı birçok Iraklı vekil henüz görmedi. Ancak taslağın geçen haziranda Beyaz Saray, IMF, Dünya Bankası ve petrol şirketlerine gönderilmesi bile amacın petrolü yağmalamak olduğunu gösteriyor” dedi.

Kasalarına yılda 75 milyar dolar girecek
* Irak 115 milyar varillik rezerviyle dünyanın en büyük 3’üncü petrol üreticisi.

* 2300 petrol yatağı bulunuyor. Petrol yataklarının yüzde 60’ında henüz üretim aşamasına ulaşılmadı.

* Günde 2 milyon varil üreten Irak’ta petrol, milli gelirin yüzde 95’ini oluşturuyor. Geçen yıl milli gelir 46.5 milyar dolardı...

* The Economist dergisi, Irak’ın petrol üretiminin 5 milyarlık bir yatırımın ardından günde 4.5 milyon varile çıkabileceğini açıkladı. Bu durumda Irak’ın yıllık petrol gelirinin ise 100 milyar dolara yükseleceği ifade edildi.

* Amerikan ve İngiliz şirketlerinin, petrol gelirinin yüzde 75’ini alması durumunda, önümüzdeki yıl 30 milyar dolar; üretimin 4.5 milyon varile çıkmasının ardından ise yılda 75 milyar dolar kazanması bekleniyor.

Vatan Gazetesi




__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
ebu turab
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 08 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 529
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ebu turab

Ama korkunun ecele bir faydası yok. Onların bir hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı var. “Onlar (inanmayanlar) bir düzen kurdular. Allah da (buna karşılık) bir düzen kurdu. Allah, düzen kurucuların en hayırlısıdır.”(3/Al-i İmran, 54)

Rabbimiz bu müjdeyi bize vererek direncimizin ve eylemliliğimizin zirveye ulaşmasına yol göstermektedir.
“... Zulmetmekte olanlar, nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir.” (26/ şuara 227)



__________________
"sadece iki şey sonsuzdur evren ve insan ahmaklığı..
ilkinden o kadar da emin değilim." (albert einstein)
Yukarı dön Göster ebu turab's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ebu turab
 
ebu turab
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 08 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 529
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ebu turab

Kim Allah'ı, Resûlü'nü ve iman edenleri dost (veli) edinirse, hiç şüphe yok, galip gelecek olanlar, Allah'ın taraftarlarıdır. maide(56)


__________________
"sadece iki şey sonsuzdur evren ve insan ahmaklığı..
ilkinden o kadar da emin değilim." (albert einstein)
Yukarı dön Göster ebu turab's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ebu turab
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

 

Vatanseverhanif Yazdı :

Sayın Öktem Size sormak istediğim bazı sorular var.

Birinci Sorum : Yukarıdaki yaklaşımınızın içinde niçin "Din" var? "Kur'anı Tuvalete atan Coni" "Bir ülkeyi işgal edip 700.000 kişinin yok olmasına yol açan bir Coni'den" daha mı kötü ve karşı durulacak bir Coni? Yani niçin sadece İnsanlık değerleri açısından değil de konuya Dini açıdan bakıyorsunuz?

Selam Vatanseverhanif Kardeş,

gerçekten açtığınız forumdada belirttiğiniz gibi sitede '' Din Nedir? '' konusunun tartışmaya açılması gerekmektedir.buna işaret ettiğiniz için teşekkür ederim.Yüce Allah Razı Olsun kardeşim.

1. sorunuzun cevabına bir yazarın '' Din '' ile ilgili yorumuyla başlamak istiyorum :

Hakteala insanlık için faydalı olduğunu bildiği , insanın tabiatı ve fıtratıyla kainatın tabiatı ve fıtratı arasında ahenk sağlayacağını kabul ettiği hükümleri vaz etmiştir.bunun için Allah'ın koyduğu hükümler insanların kendi aralarındaki dayanışmayı ve kainat güçleri arasındaki ahengi en son haddine kadar tahakkuk ettirir.bütün bu temel hükümleri kurduktan sonra gelişen hayatın ihtiyaçlarıyle birlikte değişen FER'İ hükümleri bu temel esaslara göre TANZİM ETME HAKKINI da yine Cenab-ı Allah insanların eline vermiştir.ancak bu hüküm çıkarma umumi hükümlerin ve külli sistemlerin hududu çerçevesinde mümkün olabilir.bu durumda insanlar herhangi bir şeyde ihtilafa düşecek olurlarsa  onu Allah'a Havale ederler. ve Allah'ın insanlar için koyduğu temel nizamın külli kaidelerine göre tanzim ederler.bu ilahi nizam beşer hayatındaki her türlü cüz'i hükümleri ve pratik ihtiyaçları düzenlemek üzere ana mizan olarak sabit halde kalır.

böylece teşri kaynağı birleştiriliyor ve HÜKÜM YALNIZ ALLAH'A TAHSİS ediliyor ki O, hüküm verenlerin en iyisidir.bu nizamın dışındaki hükümler Allah'ın şeriatinin ve DİNİNİN dışına çıkmak , Peygamberleri Nuh, İbrahim, Musa, İsa, ve Muhammed (A.S)' e tavsiye olunan hükümlerin haricine gitmektir:

42 Şura 21 ,22, 23 :

21 Yoksa onların, kendilerine, Allâh'ın izin vermediği dini koyan ortaklar mı var? Eğer (bir süre fırsat verilmesi hakkında) karar olmasaydı derhal aralarında hüküm verilir(işleri bitirilir)di. Kuşkusuz zâlimler için acı bir azâb vardır.

22 Yaptıkları işler başlarına inerken zâlimlerin, korkudan titrediklerini görürsün. Fakat inanıp iyi işler yapanlar cennet bahçelerindedirler. Rablerinin yanında onlara diledikleri her şey vardır. İşte büyük lutuf budur.

23 Allâh'ın, inanan ve iyi işler yapan kullarını müjdelediği (büyük lutuf). De ki: "Ben bunu karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Ancak (Allah'a) yaklaşmayı arzu ediyorum." Kim bir iyilik yaparsa onun iyiliğini artırırız. Şüphesiz Allâh bağışlayan, (iyiliğe) karşılık verendir.

Değerli Kardeşim,

katledilen insan sayısından sözederken:  burada bu güzel Dünya'mızı  şeytani amaçları doğrultusunda  sistematik bir şekilde ve sürekli ( doymak bilmeyen bir hırs / tarz içinde )FİTNE-FESADA uğratılmasından özellikle bahsetmek gerekiyor. değil 700 bin kişi, 1 tek kişiyi bile taammüden haksız yere öldürmek bile tüm insanlığı öldürmek gibidir. Din bir yaşam tarzı, yaşam biçimi, hayatın bütünü/tamamı ; insanı,  hayatı ,doğayı,çevreyi kainatı , Dünyayı algılayış /tanımlayış ve bütün bunlara vb. göre vaziyet alma/ konuşlanma biçimi olduğuna göre, bu olumsuz ve yıkıcı toplumsal bazdaki hareketlerin ; beşeri / şeytani dinlerin emriyle yapıldığından şüphe yok.Yani, bizim canımıza ve tüm Dünya'ya kasteden bu güruh'un davranışı, alelade ve basit/ münferit bir yapıda değildir.şeytan tarafından bu dostlarına ilham edilmiş, Dünya'yı fesada uğratmaya, yönelik bir DİN'dir.Kur'an'ın coniler tarafından tuvalete atılması edepsizliği ve çirkefliğini bu kapsamda düzenlenmiş ,ifsada/ tahrike yönelik bilinçli bir hareket olduğunu düşünüyorum kardeşim.bu olayın  sistematik ve bir program kapsamında, hepimizi ezme hareketinin bir parçası olması , olayın vehametini arttırıyor.

neden insanlık değerleri açısından değil de, konuya Dini açıdan bakıyorsunuz? diye soruyorsunuz.

yukarıda da değindiğim gibi, insanı, fıtratı, doğayı, kainatı tarif eden, biçimlendiren, yönlendiren velhasılı herbir konusuna nüfuz eden ve bize bastığımız bu yeryüzü gezegeninde , nasıl halifelik yapacağımızı bize Yüce Allah emirbuyurduğuna göre , demek ki, istesekte istemesekte zaten Din dışı bir alan yoktur.ve Din dışı insani değerlerde yoktur.ama şu vardır :İlahi Din (Kur'an) ve beşeri Dinler( SAYISIZ).yani, insanlık değerleri açısından bakalım dersek dahi, yine Dini açıdan bakmış olacağız.ama ilahi, ama beşeri.

2. sorunuz :

inşaAllah birkaçdakika sonra vevap vereceğim :

 

Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

 

2. sorunuz :

Bir başka sorum : Irak'ta işgal altında kendi devlet reisini bir mahalle kavgası atmosferinde asabilen ve kendini şii olarak tanımlayan insanların, Lübnan'da bir binanın içine çocukları yerleştirip üstüne de havan topunu koyup İsrail'e kasten hedef yaparak İdeoloji yapabileceğine inanır mısınız?

Değerli Kardeşim,

bu konuda neye inanılıp, neye inanılmayacağı tamamen zanni bilgilerden oluşacaktır.çünkü, sizin de çok iyi bileceğiniz gibi bu tür savaş ( gerçi buna savaş denemez, çünkü savaş eşit güçler arasında olur, buna daha çok ezme denebilir belki) ortamları, yalan haber ve provakasyon - iftiralarla doludur. mesela bir ara Filistinliler , yine Filistinli bir kızı öldürüp israilli askerlerin üzerine attılar diye bir haber çıkmıştı.hepimiz Filistinlilere kızmıştık.daha sonra vicdanının sesini bastıramayan israilli bir asker, bu vahşi cinayeti komutanının yaptığını itiraf etmişti.yani , bu tür ortamlar çok yanıltıcı olabiliyor.bu konuda da Siyonizmin uşaklığını yapan Dünya medyasının büyük bir rol oynadığını düşünüyorum.tabiki dediğiniz olabilirde, olmayabilirde.kesin bir şey söylemek güçtür böylesine zanni konularda.vebal altına girmemek lazım:

17 İsra 36 :

36 Bilmediğin bir şeyin ardına düşme, çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi o(yaptığı)ndan sorumludur.

3. sorunuza kısa bir süre sonra cevap vereceğim inşaAllah :

 

Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

3. ve son sorunuz :

Ve son sorum : Sizce Tevrat'ın yozlaştırılmasıyla ortaya çıkan sapık görüşler, Uydurma Hadis ve Hurafelerle dolu bir dinden daha mı tehlikeli? yani İsim olarak "Aynı Peygamberin Ümmeti" kavramı siz de psikolojik olarak bir taraflılık oluşturuyor mu?

Saygılarımla.

aynıdır kardeşim.değişen bir şey yok.ha Kur'an'ı tahrif etmiş, ha Tevrat'ı, ha İncil'i.sonuç itibariyle aynıdır.ve ben şahsen kendimi, Kur'an'ı  açıkça ve bilerek tahrif eden veya etmeye çalışan,bu konuda gayreti olan  insanlarla kendimi  '' Aynı Peygamberin Ümmeti '' olarak göremem kesinlikle.böyle bir şey olamaz. fakat şu olabilir, kötü niyetinden değil de, yüzyıllarca cahil , aciz bırakılmış / bıraktırılmış ( tabi bunlar mazeret değil o şahıslar için )bir şekilde Kur'an ile ilişikleri / bağları koparılmış/kopartılmış , ama  gerçekte Kur'an'ı Allah kitabı olarak benimseyip , son derece saygı gösteren insanlar ile, Kur'an'ı tuvalete atma edepsizliğini - adiliğini gösterenlerin aynı tutulmaması gerektiğini düşünüyorum. tabiki, hak ve adalet ayrı  bir konu. Dinimden dolayı almış olduğum bu vaziyet, haksız bir insana haklı muamelesi yapmayı gerektirmez.bilakis aksini gerektirir.yani, bu durum bende psikolojik bile olsa, haksızı haklı, haklıyı  haksız  görmemi sağlamaz. zulmü ve haksızlığı kimler yapıp, Dünya'yı ifsad ediyorsa onu Dinimiz gereği ( yani insani değerler adına ) tel'in edebilmeliyiz.mesela, Yahudileri katleden Hitler Tağutunu her zaman tel'in etmişimdir, hepimizde bunu yapmalıyız diye düşünüyorum kardeşim.

Saygı ve Sevgilerimle

Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
adalet
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 02 ekim 2006
Gönderilenler: 1195
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı adalet

   Ben mi mezhep savaşını kışkırtıyorum?

Kimse kendi yanlışından söz edilmesinden hoşlanmaz. Eleştirilmekten, sorgulanmaktan hoşlanmaz. Ölümcül hatalar yapsa bile, trajedilere imza atsa bile. Herkes, her grup, her siyasi oluşum, her devlet, sürekli övülmek, sürekli alkışlanmak ister, hatalarının günahlarının gizlenmesini ister.

Taraf almak zorundasınızdır. Sırtınızı bir yere yaslayıp oradan herkesi eleştirmek, o pencereden bakmak, oranın doğrularına göre alkışlamak, övmek zorundasınızdır. İyi ve kötü, oranın bakışına göredir. Doğru, oranın doğrusudur. Durduğunuz o yerden başkalarının yanlışını anlatırken iyi oluyorsunuz, desteklenirsiniz. Ama, kendi yanlışlarınızı eleştirince bir anda en kötü oluyorsunuz. Bir gün önce sizi alkışlayanlar küfretmeye, hakaret etmeye, saldırmaya başlar.

Bazen El Kaideci olursunuz, bazen İrancı, bazen Sünni fanatik, bazen dolaylı Amerikancı, bazen ulusalcı, bazen gizli Kemalist, bazen provokatör, bazen Kürtçü, bazen Kürt düşmanı, bazen mezhep savaşı kışkırtıcısı, bazen AB'ci ve bu bazenler devam eder gider.

Tabiî bu arada günlük reflekslerin dışında zor olanı, gerçek olanı söylemeye devam edersiniz. Gün gelir olaylar, gelişmeleri sizin uyarılarınızı doğrular tarzda gelişir. Ama bunun farkında olan kaç kişi olur!

Bu gerçeklerin elbette bilincindeyiz. Bu bilinçte olduğumuz için de, dün övdüklerimizi, yanlışlarını görünce elleştirme yolunu seçtik. Dün eleştirdiklerimizi yeri geldiğinde övmeyi bildik, savunmayı bildik. Böyle yapmaya devam edeceğiz. Bu yüzeysel, kuru gürültüye değer verseydik, bir tarafa yamanır, hiçbir riski göğüslemeden, gerçeklerin peşinde koşmanın bedelini ödemeden rahat olanı tercih eder, işimize bakardık. Ama bunu yapmayacağız. Zor zamanlarda, birilerini kızdırma pahasına olsa da doğruları söylemenin imkansız olmadığını göstermeye devam edeceğiz. Böyle durumlarda, barış, kardeşlik nutukları atmak elbette çok kolay ve destek gören bir şey. Ama bu coğrafyada kimlerin neler yaptığını kendi kendimize söylemek zorunda değil miyiz?

Amerika Irak'ta katliam yapıyor, İsrail şunu yapıyor, İngiltere bunu yapıyor diye yazmaya devam ederken, bizim ne yaptığımızı da sorgulayacağız. Bunu yapmadığımız sürece, kendimizi eleştirmediğimiz sürece, bu olgunluğa erişemediğimiz sürece, boş sözlerin, temennilerin, derin konuşmaların ve palavraların hiçbir anlamı olmadığını anlamayacağız.

Böyle durumlarda hemen ayetlere, hadislere sarılıp insanları biçip doğrayanların kimseye verebilecekleri bir şey yok. Bugüne kadar olmadı da. Bunu şimdiye kadar görmedik mi? Sanki bu din, bu kitap, bu doğrular sadece onlara gelmiş gibi, ahkam kesenler, insanları dinden çıkarıp cehenneme gönderenler, biraz ötede Allah için Müslümanları doğruyorsa, hepimizin başımızı önümüze eğip düşünmeye, ağır bir sorgulamadan geçmeye ihtiyacımız var demektir.

Buna inanıyorum ve bunun çok acil bir ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Çünkü ben, dünyevi bir iktidara ilahi misyonlar yükleyip gözlerini köreltmişlerden değilim. Birilerinin bu coğrafyada işlediği günahları gördüğüm kadar, kendi günahlarımızı da görmek zorunda olduğumuza inananlardanım. Devletlerin, cemaatlerin, grupların, güç çıkar ilişkilerine ilahi misyonlar yüklemenin bedelinin ne olduğunu hep biliyorduk. Ama son birkaç yıldır bu bedelin ağrılığı altında eziliyoruz, nefeslerimiz kesiliyor.

Ne demişim ben?

“Mazlum olanlar, ellerine iktidar geçince kendilerine zulmedenlerden çok daha zalim olabiliyor. Adalet arayanlar, işte o zaman adaleti unutabiliyor. Değerleri için savaşanlar, güce ulaşınca bu değerlere düşmanlarından daha büyük zarar verebiliyor, onları en az düşmanları kadar aşağılayabiliyor. Çıkarlar, iktidar, hırs; inançlardan, değerlerden, adalet duygusundan çok daha belirleyici olabiliyor. Kendilerini Allah yolunda şehadete adayanların, asıl hedeflerini nasıl şaşırdıklarını, küçücük hesapları için düşmanlarıyla nasıl işbirliği yaptıklarını, kendi kardeşlerine karşı zalimden daha zalim olabildiklerini, o düşmanla aynı safta nasıl savaşabildiklerini gördük. Suçladıkları diktatörlerin yolunda giden, tiranlaşan, azgınlaşan, barbarlaşanların kime ne vereceklerini, nasıl adalet dağıtacaklarını sanıyorsunuz?”

“Bunun dinle, imanla, ahlakla, Müslüman olmakla ne ilgisi var? Asla! Hiçbir ilgisi yok. Bu yüreklerinizdeki intikam duygusunun kontrolden çıktığının, içinizdeki insan sevgisinin yok olduğunun, Allah için yaptığınız mücadelenin aslında dünyevi bir iktidar mücadelesi olduğunun kanıtı değil mi?”

“Ne yapmalıyız? Şii diye eleştirmeyelim mi? Sünni diye eleştirmeyelim mi? S. Arabistan'ı eleştirirken İran'ı eleştirmeyelim mi? Hep ABD'yi, İsrail'i eleştirirken, kendi içimizdeki vahşiliği, küçük siyasi çıkarlar için her şeyi heba edebilmemizi, bugünün dünyasına ve geleceğe yönelik vizyonsuzluğumuzu görmeyelim mi? Diktatörlere karşı savaşırken, biz bu topraklara ne verebiliriz kaygısına düşmeyelim mi? Manzara ortada değil mi?”

Din, iman, mezhep, ahlak, mazlum gibi kavramların altına gizlenen güç/iktidar savaşını görmeden, bu tehlikeli zihinsel hastalıktan kurtulmadan bu topraklara huzur gelmeyecek.

Daha Irak işgali başlamadan ülkenin bölüneceğini, mezhep savaşı çıkacağını söyleyip sayısız uyarılar yapan ben mi mezhep kışkırtması yapıyormuşum? Acaba gerçekte bu kışkırtıcılığı kim yapıyor? Bana değil, mezhep kimliği altında kirli bir güç mücadelesi verenlere, bu amaçla on binlerce insanı katledenlere sorun!

Aptallar ancak bu kadarını anlar!(İBRAHİM KARAGÜL)



__________________
"Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Yukarı dön Göster adalet's Profil Diğer Mesajlarını Ara: adalet
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

Hakan Albayrak: Artık Amerikancılar marjinal!

Pazartesi, Aralık 18, 2006

  
28 Şubat darbesinden sonra, Necaşi'nin Habeşistan'ı gibi görülen Batı'ya doğru zihinsel bir hicret başlamıştı. Anti-emperyalist söylemlerin eskidiğini, “evrensel değerler”e kavuşmak için ABD'ye sımsıkı sarılmamız gerektiğini ileri süren kanaat önderleri baş tacı ediliyor, benim gibi adamlara dinozor muamelesi yapılıyordu. Ne zaman ABD emperyalizminden bahsetmeye kalksak, azarlanıyorduk: “Siz hâlâ orada mısınız? Marjinalsiniz, marjinal!”

Gerçekten de marjinaldik. Marjinallikten kurtulabilmemiz için ABD'nin Afganistan ve Irak'ı işgal etmesi gerekiyordu!

Mezar-ı Şerif, Guantanamo, Ebu Ğureyb, Felluce vs'deki ABD mezalimi hemen hemen herkesin aklını başına getirdi. Türkiye'de artık ABD aleyhtarları değil ABD taraftarları marjinal. Geçen sene yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre halkımızın yüzde 80'i ABD aleyhtarı. Al Mısır ve Suudi Arabistan'dan da o kadar! Arap Amerikan Enstitüsü'nün kamuoyu yoklamalarına göre bu iki ülkede ABD aleyhtarlarının oranı üç senedir yüzde 80'i geçiyor. Aynı kuruluş, Fas'ta ABD aleyhtarlarının geçen sene yüzde 60'larda seyrederken bu sene yüzde 87'yi bulduğunu, Ürdün'de ise yüzde 60'lardan yüzde 90'a çıktığını tespit etmiş.

İran, Endonezya, Sudan… İstedikleri Müslüman kamuoyunu yoklasınlar, yukarıdakine benzer sonuçlar alacaklardır. ABD, İslam dünyasında sevilmiyor ve istenmiyor. ABD yaltakçıları da sevilmiyor ve istenmiyor. Çünkü, Roger Garaudy'nin Amerikan Efsanesi adlı kitabında dediği gibi: “İnsani veya ilahi her türlü gayeden yoksunluk, bugün dünyaya egemen olan Amerikancılığın en göze batan niteliğidir.”

Özgürlük, demokrasi, insan hakları? En amansız diktatörlüklerden mustarip Müslüman halklar bile ABD'nin bu vaadlerine metelik vermiyor artık. Özgürlük ve Guantanamo, demokrasi ve Ebu Ğureyb, insan hakları ve işkence uçakları; bunları ancak iflah olmaz bir Amerikancı azınlık yan yana getirebiliyor. O azınlık, kültürel/entelektüel destek fonları kisvesi altında neo-kolonyalist altyapı çalışmaları yapan ABD'li milyarder George Soros'un Açık Toplum Enstitüsü'nü “gelişmekte olan ülkeler” için bir rahmet gibi göstermekten de geri durmuyor. Demokrasi kültürünü yayıyormuş bu enstitü, bizim gibi kapalı toplumları ve kapalı ekonomileri dünyaya açıyormuş, bunun nesi kötüymüş?

Biz susalım, Noam Chomsky konuşsun. Chomsky'ye göre ABD'nin demokrasi ve açık toplum ideallerini bütün dünya ile paylaşma iddiasıyla uyguladığı küresel siyaset, sömürgeciliğin çağdaş versiyonundan başka bir şey değil: “ABD'nin dış politikası, içinde Amerikan şirketlerinin gelişip büyüyebilecekleri milletlerarası bir düzen kurmak ve devam ettirmek için tasarlanmıştır. Bu, bir 'açık toplumlar' dünyası olacaktır. Açık toplumlar demek, verimli yatırımlara açık, ihracat pazarının yayılmasına ve sermaye transferlerine, ayrıca insani ve maddi kaynakların Amerikan şirketleri ve onların yerel şubeleri tarafından sömürülmesine elverişli olan toplumlar demektir. Terimin gerçek anlamıyla 'açık toplumlar', ABD'nin ekonomik nüfuzuna ve siyasi kontrolüne açık toplumlardır.” (Garaudy'nin kitabından)

Soros'çular bizi kafalamak için diyorlar ki: “Bakın, Soros da Bush yönetiminin Irak siyasetini eleştiriyor.” Eleştirir tabii! Teksaslı kovboyun kaba saba siyaseti, saman altından su yürüten 'Derin ABD'nin uzun vadeli hesaplarını altüst etti. Nasıl eleştirmesin?

Geçmişte Müslüman halkların basiretini bağlayabilen özgürlük, demokrasi, insan hakları edebiyatı yerlerde sürünüyor; kaba kuvvetten başka bir numarası kalmadı ABD'nin. Bu, sonun başlangıcıdır. Unutmayalım ki Ortadoğu toprakları kaba kuvvetin gelmiş geçmiş en büyük destanını yazan Moğolları bile yuttu.
Yeni Şafak Gazetesi
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

Son Dakika
18 Ocak 2007
Irak'taki tecavüz sonrası yaşanan katliam davasında bir itiraf daha

ŞİKAGO (A.A)

Irak'ta, geçen yıl bir genç kıza tecavüz ettiği ve ailesiyle birlikte öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan Amerikan askerlerinden biri daha suçunu itiraf etti.

Çavuş Paul Cortez'in avukatı William Cassara, müvekkilinin sorumluğu kabul etmek ve bu olayı arkasında bırakıp yaşamaya devam etmek istediğini belirtti.

Cortez, olaya karışmakla suçlanan 5 askerden, suçunu itiraf eden ikinci asker oldu. Suçunu itiraf eden Cortez, ölüm cezasına çarptırılmaktan kurtuldu.

Daha önce 23 yaşındaki Amerikalı asker James Barker da suçunu itiraf etmişti.

Irak'ın başkenti Bağdat'ın güneyindeki Mahmudiye'de 12 Mart 2006'da meydana gelen olayda askerler, 14 yaşındaki Abir Kasım El Cenebi adlı Iraklı kıza tecavüz ettikten sonra kızı ve ailesini öldürmüştü.

Sözkonusu olay, Irak'ta sivillere yönelik olarak yapıldığı iddia edilen saldırılar ve diğer suiistimal olayları arasında en kötüsü olarak kabul ediliyor.

Bu arada, Trent Thomas adlı bir Amerikan deniz piyadesinin de nisan ayında, Irak'ın Hamdaniye kasabasında 52 yaşındaki Haşim İbrahim Avad'ın kaçırılıp öldürülmesi olayına karıştığını itiraf ettiği bildirildi.

ABD'deki askeri mahkemede yargılanan Thomas, savcıyla varılan anlaşma çerçevesinde, sahte evrak düzenleme, saldırı, soygun gibi suçları da kabul etti.

Avad cinayetiyle ilgili davada yargılanan 8 kişilik tim içinde yer alan Thomas hakkındaki kararın önümüzdeki haftalarda açıklanması bekleniyor.

 
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 

<< Önceki Sayfa 23 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats