HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Hükümleri ve Kavramları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Hükümleri ve Kavramları
Konu Konu: Ahzab sûresi -çeviri, yorum Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

İman dost, yüreklendiren sözlerin için candan teşekkür.

 

Sevgi ile,

Hasan Akçay

______________________________________________

 

(6)Peygamber eşlerinin uyarılması

 

Koruyan ve bağışlayan Allah’ın adıyla


Peygamber hanımları! Sizden açıkça uygunsuz davrananların cezası ikiye katlanır. Bunu yapmak Allah için kolaydır (30). Ama Allah’a ve Elçisine uyup güzel işler yapanlarınızın ödülünü de ikiye katlarız. Bol bol rızık hazırladık iyilere (31).

 

***

 

Fahişetin mübeyyine

 

FAHİŞE kelimesi Kuran’da kullanıldığı yere göre değişik anlamlara geliyor. Zina (17:32), homoseksüellik (7:80), lezbiyenlik (4:15), iftira (24:19), eski üvey anayla evlilik (4:22) gibi.

 

Genel olarak ise FAHİŞE edep ve iyilik kelimelerinin zıttı olup edepsizlik ve kötülük anlamına gelir. Bir müminin yalan söylemesi, kovu yapması, sözünden dönmesi, tartıda hile yapması, eşinden başkasıyla yüzgöz olması gibi. 

 

Şeytan size edepsizlik yaptırır (2:268).

Eş şeytânü ya’mur uküm bi’l fâhişeh

 

Gizli açık hiçbir edepsizliğe yanaşmayın (6:151).

Lâ takrabû’l fevâhişe mâ zahare minhâ ve mâ batane. 

 

Uygunsuz işler yaparlar ve derler ki:

Ve iza fe’alû fâhişeten ve kâlû (7:28)

 

Biz atalarımızdan böyle gördük; Allah’ın buyruğu bu!

Vecednâ aleyhâ ébâ’enâ vallahu emerenâ bihé

 

De ki: Allah uygunusuz buyurmaz

Kul inne ‘llahe lâ ya’muru bi’l fâhişe.

 

Ancak bu suçun cezası Kuran’da yok. Dolayısıyla eğer peygamber eşleri edepsizlik ederse onlara bu dünyada hangi cezanın verileceği belli değil. 30 ncu ayet aynı suçu işleyen öteki kadınlara verilecek cezanın iki katı, diyor. Tamam, ama öteki kadınlara verilecek ceza belli olmadığı için onun iki katı da belirsiz.

 

Örneğin 4:22’ye göre bir adamın, eski üvey anasıyla evlenmesi uygunsuz  bir iştir yani fahişe. Ama bunun cezası Kuran’da belirtilmemiş.

 

Peki, peygamber eşleri bu dünyadan göçmüş olduğuna göre konu onlar açısından  kapanmıştır ama halen hayatta olanlara ne yapılacak?

 

Cevap:

 

Edepsizliğin cezasını Yüce Allah Kendisi belirtmediğine göre bu işi, laik yasalar çıkararak, biz yapacağız. Çünkü din yasalarını yalnızca Allah yapar; insanların dinde yasa yapma yetkisi yok (42:21).   

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

(7)Peygamber eşlerinin "vekar 
 
Peygamber hanımları! Siz her hangi başka bir kadın değilsiniz. Sakının. Konuşurken sesinizi  yumuşatmayın ki çürük kalplilerin isteği kabarmasın. Makbul şekilde konuşun (32).

Evlerinizde ağırbaşlı olun. Eski Cahiliyedeki gibi açılıp saçılmayın. Vahye uyun; zekatı verin; Allah’a ve Elçisine itaat edin. Ev halkı! Allah sizi kirden uzak tutup tertemiz yapmak istiyor (33). Evlerinizde okunan Allah’ın ayetlerini ve bilgeliği anımsayın. Allah'ın her şeyden haberi olur (34).

 

***

 

33 ncü ayetteki vekarne fiilinin Türkçeye çoğu kez oturun diye çevrildiği görülüyor. Oysa vakur olun demektir; "oturmak"la ilgisi yok.

 

Evlerinizde oturun (S Ateş)

Evlerinizde oturun (Bursevî)

Hem vakarınızla evlerinizde durun (Elmalılı)

Evlerinizde sessizce oturun (M Esed)

Evlerinizde oturun (Mevdudi)

Evlerinizde de vakarlı oturun (Y N Öztürk)

 

*

 

Edip Yüksel "Mesaj" adlı mealinde bununla ilgili olarak şu açıklamayı yapıyor:

 

"Vekarne" kelimesi (vakara) kökünden türeyen bir kelime olup vakarlı, onurlu, saygılı davranmak anlamına gelir. Bkz 48:9; 71:13.

 

Allah’ın elçisine inanasınız (48:9)

Ve onu sayasınız –ve tuvakkırû hu

 

Ne oluyor size ki –Ma leküm (71:12)

Allah’ı saymak istemiyorsunuz –lâ tercûne li’llahi vekara

 

Geleneksel yorumcular bu kelimeyi "ve karne" diye okumuşlardır. "V" harfini vakara fiilinin ilk harfi olmak yerine "ve" diye bilinen bağlaç olarak kabul etmişlerdir. Bu yorumculara göre söz konusu fiil KaraRa kökünden türemiştir. (Oysa bu ancak) ayetteki vekarne kelimesi ve kararne biçiminde yazılsaydı doğru olurdu.  

 

*

 

Sonuçta yine Allah adına insanları aldatmak, yine kadına ev hapsini layık görüp zulmetmek... Bakın Mevdudi o zulmü nasıl allayıp pulluyor:

 

"...ayet kadının faaliyet alanının ev olduğu anlamına gelir. Kadın faaliyetlerini bu çerçeve içerisinde huzur içinde sürdürmeli ve ancak zaruri bir ihtiyaç olduğunda evinden dışarı çıkmalıdır." (TEFHİMU’L KUR’AN)

 

Hapiste huzur... Fesübhanallah. İnsan böylesine ayağı yerden kesik iddialar öne sürmeden önce durup bir soluk alır; aklına, vicdanına danışır:

 

(1)Hz Ayşe, bırakın diri diri eve gömülmeyi, dışarda ordu komutanlığı yaptı. Kafire miydi Hz Ayşe; bu ayeti inkar mı etti?

 

(2)Diri diri kuma gömülen kız çocuğuna hangi suçtan o cezaya çarpıldığını (81:8-9) soracak olan Yargıçların Yargıcı diri diri eve gömülen kadına hangi suçtan o cezaya çarpıldığını sormayacak mı?

 

Oysa  ayetlerde söylenen son derece açık ve net:

 

Peygamber hanımları! Siz öteki her hangi bir kadın değilsiniz. Eşiniz peygamber ve devlet başkanıdır. O konumun vekarına uyup vakur davranın.
Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Abdullah16
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 21 eylul 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 727
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Abdullah16

  Selam sfss,

    Burada Ahzap süresiyle ilgili açıklamalar yeraldığından,konuyla ilgisiz olan iletiniz aşağıya taşınmıştır.Her konunun ilgili yerde tartışılması için çaba sarfediyoruz.Lütfen anlayış gösterin.

    http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=1762



__________________
''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
Yukarı dön Göster Abdullah16's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Abdullah16
 
Mircan
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 25 agustos 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1277
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Mircan

Selam Hasan,

Araya girdiğim için özür dilerim ama bir konuda düşüncemi paylaşmak istedim.

Ahzab 30 ve 31. ayetlere istinaden

Demişsiniz ki:

30 Ey peygamber hanımları! Sizden kim açık/kanıtlanmış bir edepsizlik yaparsa, kendisi için azap iki katına çıkarılır. Ve bu, Allah için çok kolaydır.

31 Sizden kim, Allah'a ve resulüne itaat eder, iyilik yaparsa, ona da ücretini iki kat olarak veririz. Kendisi için bol ve bereketli bir rızık da hazırlamışızdır. 
 

Ancak bu suçun cezası Kuran’da yok. Dolayısıyla eğer peygamber eşleri edepsizlik ederse onlara bu dünyada hangi cezanın verileceği belli değil. 30 ncu ayet aynı suçu işleyen öteki kadınlara verilecek cezanın iki katı, diyor. Tamam, ama öteki kadınlara verilecek ceza belli olmadığı için onun iki katı da belirsiz.

Bu ayetlerde benim gördüğüm kadarıyla dünyaya ait bir cezalandırma durumundan bahsedilmiyor.Azap ve bol bereketli rızık hazırlamışızdır ifadeleride bunun delili gibi duruyor.Haksızmıyım? Peygamber hanımlarına vadeilen ödül ve cezaların tamamı ahirete ait olduğunu düşünüyorum.Dolayısıyla yapılacak hatalardan dünyalık karşılığı olan hatalar herkese olduğu gibi eşit yapılmalı.Peygamber hanımı olmaları sıfatıyla taşıdıkları sorumluluğa uymazlar ise örnek model olmaları nedeniyle azapları ahirette ikiye katlanacak tersi durumda ise ödülleri iki katına çıkarılacak diye düşünüyorum.Yanlışsam yada seni yanlış anladıysam lütfen düzelt.

Sevgilerimle

Yukarı dön Göster Mircan's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Mircan
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

Merhaba Mircan.

Bu ayetlerde benim gördüğüm kadarıyla dünyaya ait bir cezalandırma durumundan bahsedilmiyor. Azap ve bol bereketli rızık hazırlamışızdır ifadeleride bunun delili gibi duruyor.

Benim Kuran'dan anladığım, Yüce Allah her hangi bir suç için ahrette infaz edilecek azap ve bol bereketli rızık hazırlamış olsa bile o suça bu dünyada ceza verilebilir. 

Örneğin Allah bir mümini bile bile öldürenler için de ahrette infaz edilecek bir azap hazırlamıştır (4:93). Ama katillere bu dünyada da ceza verilir.

Peygamber hanımlarına vadeilen ödül ve cezaların tamamı ahirete ait olduğunu düşünüyorum.

Peygamber hanımlarına verilen cezanın infazı yoruma açık görünüyor. Dolayısıyla öyle düşünmeye hakkınız var.

...yapılacak hatalardan dünyalık karşılığı olan hatalar herkese olduğu gibi eşit yapılmalı.

Eşit ceza verilmeli? Hayır. Bazı özel durumlarda Yüce Allah farklı cezalar öngörüyor.

Örneğin yeminle sahip çıktığınız (ma meleket eyman üküm) kimsesiz gayrimüslimeler İslama geçip korunmaya alındıktan sonra (fe iza uhsinne) edepsizlik (fahişe) suçu işlerlerse bağımsız müminelere verilen cezanın yarısına çarpılırlar. Orada cezanın eşit olmasından söz edilemez ve infaz yeri ahret değil bu dünya (4:25).    

Sevgi ile, Hasan Akçay

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Mircan
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 25 agustos 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1277
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Mircan

Merhaba Hasan Akçay,

Bizim hukuktaki "kısıtlılık" kavramına benziyor.Hür olmayanın cezasınında yarıya indirilmesi.Bu konuda itirazım yok konu peygamber hanımları olduğu için onları kasdetmiştim ama çok teşekkür ederim şimdiye kadar atladığım/görmediğim bir noktayı işaret ettiğin için.

Seni duraklattığım içinde müdavimlerinden özür dilerim:)

Sevgilerimle 

 

Yukarı dön Göster Mircan's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Mircan
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

(8)Kadın erkek, bütün inananlar eşittir.

 

Koruyan ve bağışlayan Allah’ın adıyla

 

Allah Mülüman erkekleri ve müslüman kadınları, mümin erkekleri ve mümin kadınları, uysal erkekleri ve uysal kadınları, sözünde duran erkekleri ve sözünde duran kadınları, sabreden erkekleri ve sabreden kadınları, sakınan erkekleri ve sakınan  kadınları, sadaka veren erkekleri ve sadaka veren kadınları, oruç tutan erkekleri ve oruç tutan kadınları, avretlerini saklayan erkekleri ve avretlerini saklayan kadınları, Allah’ı hep anan erkekleri ve Allah’ı hep anan kadınları bağışlamış ve onlara büyük bir ödül hazırlamıştır (35).

 

*

Yüce Allah bu ayette sevap-ecir ilişkisini açıklayıp eşit sevaba eşit ecir verileceğine dikkat çekiyor. Sevap sahibinin erkek ya da kadın olması hiç önemli değil. İçten iman etmiş midir, vahye uymuş mudur, sözünde durmuş mudur, zorluğa göğüs germiş midir... önemli olan o.

 

O yüzden bu ayet Allah’ın dininde kadının erkeğe eşit olduğunu kanıtlayan ayetlerden biri olarak gösterilir. Ve eşitlik denince neyin anlaşılması gerektiğini açıklayan bir ayet:

 

Allah’ın dininde kadın, erkeğe haklar bakımından yani hukuken eşittir; bedenen değil.

 

Bu eşitlik, Ahzab 35’te görüldüğü üzere, eşit ecirleri hak eden eşit sevaplar sayılıp dökülmek suretiyle dolaylı olarak dile getirildiği gibi başka ayetlerde "Hepiniz birsiniz-ba’d üküm min ba’din" denerek doğrudan da dile getiriliyor. Örneğin Âl-i İmrân195:

 

Kadın, erkek hiçbirinizin çalışmasını boşa gidermem. Hepiniz birsiniz

İnnî lâ udîu amele âmilin minküm zekerin ev ünsé. Ba’d üküm min ba’din.

 

Belli ki "hiçbirinizin emeğini boşa gidermem" demek "hepinize eşit muamele yaparım" demektir. Nitekim Nisa 124’te hiç kimsenin haksızlığa uğratılmıyacağı belirtilerek bu, lafzen de vurgulanmış:

 

Kadın olsun erkek olsun, inanıp güzel işler yapanlar cennete girerler; hiçbir haksızlığa uğratılmazlar –ve lâ yuzlemûne nekıyra.

 

Ba’d üküm min ba’din ise din kardeşleri olarak hepiniz bir birinizdensiniz demek. Sen ondansın, o senden. Sen onun ailesidensin, o senin ailenden. Tek kelimeyle eşitsiniz; eşit muamele hepinizin hakkıdır.

 

Nisa 25’te ise, beslemelerin bağımsız müminelere hukuken eşit olduğu beliritilerek bu eşitlik bir daha vurgulanıyor:

 

Hanginiz bağımsız bir mümineyle evlenemiyorsa yemin edip sahip çıktığınız genç bir mümineyle evlensin. Allah sizin imanınızı bilir; hepiniz birsiniz. –ba’d üküm min ba’din.
Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

"Allah’ın dininde kadın, erkeğe haklar bakımından yani hukuken eşittir; bedenen değil."

Bu cümledeki bedenen değil ifadesini gereksiz bukup "Hukuki eşitlik apaçık bir kavram; onu bedenî eşitlikle karıştırmak mümkün mü ki bu uyarıyı yaptın!" diyebilirsiniz. Haklısınız ama  bazı insanlar yine de karıştırıyor.

Öyle birisi dedi ki: "Kadınla erkek bir çift ayakkabı gibidir. Yani örneğin erkek sağ ayakkabıdır, kadın sol. Sol ayakkabı sağ ayakkabıya eşit olamaz çünkü yapan usta, onu farklı yapmıştır. Ama solu tamamlar. Tıpkı bunun gibi, kadın da erkeği tamamlar ama ona eşit olamaz çünkü Allah kadını erkekten farklı yaratmıştır."

Ne dersiniz?

"Hukuki eşitlik yasaların önündeki eşitliktir," deyip malumu bir daha mı ilan edersiniz? Ben öyle yapmak zorunda kaldım.

"Bakın, dedim; "hukuki eşitlik sağa da sola da eşit davranacaksınız demek. Örneğin turist camiye girerken ikisini de çıkaracak. Yok, sağı çıkarıp ta solu çıkarmadan içeriye dalarsa oradaki görevli ona engel olur. Ustanın ayakkabıları farklı yapmış olması başka, insanların onlara eşit davranması başka. Allah'ın kadını bedenen farklı yaratmış olması başka, onu erkeğe hukuken eşit ilan etmesi başka... "

Malumu ilan, ukalalıktır. Özür dilerim.

Sevgi ile, Hasan Akçay

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

(9) Evlatlığınızın eşi, sizin özkızınız değildir

İnanan erkek ve kadınlar Allah ve Elçisinin hükme bağladığı bir işte artık istedikleri gibi davranamazlar. Yoksa Allah’a ve Elçisine baş kaldırıp açıkça sapmış olurlar (36).

Hani, kendisine Allah’ın iyilikte bulunduğu, senin de iyilikte bulunduğun kişiye "Eşini tut! Allah’tan sakın!" demiştin ve Allah’ın açığa vuracağı şeyi içinde saklamıştın. İnsanlardan korktun sen! Oysa korkmanı asıl hak eden, Allah’tı. Sonra Zeyd, onun hakkında istediğini yapıp ondan ayrılınca seni o kadınla evlendirdik çünkü inanan bir adamın evlatlığı eşinden ayrıldıktan sonra o kadının, inanan adama helal olduğu bilinmeliydi. Allah’ın emri yerine gelir (37).

Allah’ın peygambere bir iş buyurması yüzünden peygamber suçlanamaz. Daha öncekilere uygulanan ilahî yasa bu idi. Allah’ın buyrukları ölçülüp biçilmiştir (38).

Elçiler Allah ne yollarsa onu iletirler ve yalnızca Allah’tan korkarlar; başka hiç kimseden korkmazlar. Hesap sormaya Allah yeter (39).

Muhammed sizin erkeklerinizden hiç birinin babası değildir; Allah’ın elçisidir ve son peygamberdir. Allah herşeyi bilir (40).

***

(9.1)Zeyneb'le evliliğe ateistlerin ve şeriatçıların bakışı

Hz Muhammed’in Hz Zeyneb’i eş alması konusunda ateistler ve "beşerî şeriat"ı din edinenler ağız birliği içinde "Uçkur davasıydı o!" diyorlar.

 

Ama gerekçeleri farklı.

"Beşerî şeriat"ı din edinenlere göre Hz Muhammed, Zeyneb'le evlendiğinde zaten çok eşliydi. O halde bu evliliği karı üstüne karı almanın helal olduğunu göstermek için yaptı; gerekçe budur. Yani çok eşlilik peygamberlere yakışan erdemli bir iştir. Karı üstüne karı almak devam etmelidir.

Ateistlere göre ise Muhammed, peygamber meygamber değildi; evlatlığının karısına göz diken bir uçkur düşkünüydü; şehvetini doyurmak için o dolabı çevirip Zeyneb'i aldı; gerekçe budur. 

O evliliğin Kuranî gerekçesi ise bu iki abes iddiadan tamamen ayrıdır. Şimdi bunu ortaya çıkarmak için Kuran'a baş vurup şu sorulara cevap arayalım:

(1)Aile kurumu İslam için neden önemliydi?
(2)Sözel bağı kan bağı saymanın şirk ile ilgisi ne idi?
(3)Ortam, hangi bakımdan o evliliği zorunlu kılıyordu?
(4)O evlilikte ahlaka aykırı bir durum var mıydı?
Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

(9.2) İslamın aile kurumuna verdiği önem

 

Ateist:Bir adamın, evlatlığından boşanan kadınla evlenmesi sosyal açıdan hiç önemli değil, çok az kişiyi ilgilendiren basit mi basit bir olay. Hakkında ayet indirecek kadar abartmanın ne lüzumu vardı?

 

Cevap:

 

Ateist yanılıyor çünkü İslamın aile kurumuna verdiği önemin ayırdında değil. Oysa İslamda aile Allah kadar önemlidir. Örneğin Nisa 1’de belirtilir bu:

 

Allah’ı... ve aileyi düşünün.

Vettaku allahe... vel erham.

 

Açıklaması:

 

İslamî barış düzeninin kurulmakta olduğu o ana baba günlerinde her halde pek çok sahipsiz çocuk vardı. O kadar ki özevlat sahibi kimseler de kendilerini sorumlu görüp  onları sahiplenmek zorunda kalıyordu.

 

Ve bu, sorunlar üretiyordu:

 

Özevlat ve evlatlıklar arasındaki sürtüşmeler, evlatlığın özevlat sayılması yüzünden ailenin kimyasının bozulması... Ve aile kurumunun bu nedenlerle sarsılması.

 

Oysa Cahilî kargaşadan İslamî barışa geçerken tutunacak bir dal gerekiyordu. Yuvarlanan bir kar topu gibi giderek dağ kadar büyüyecek ve sığınak arayan yitik insanlara kol kanat gerecek bir kurum. 

 

Görünen o ki İslam, bu görevi aileye vermiş; o yüzden ailenin üstüne titriyor.

 

Babalarınızın evlenmiş olduğu eski üvey anlarınızla evlenmeyin, diyor (Nisa 22) ama hemen ardından ekliyor: ama geçmişte kalanlar başkailla ma kad selef.

 

İki kızkardeşi bir arada eş edinmeyin, diyor (Nisa 23) ama aynı istisna ifadesini hemen ekliyor: illa ma kad selef.

 

Ve karı üstüne karı almayı yasak eden Ahzab 52, bundan sonra kaydıyla iniyor –min ba’dü. Yani bundan önce karı üstüne karı alınarak kurulmuş olan aileler dağıtılmayıp varlığını sürdürecek.

 

Amaç, kuma-kızkardeşlerden oluşan aileler dahil, mevcut aileleri ne pahasına olursa olsun ayakta tutmak.

 

Aileye böylesine ihtiyaç duyup önem veren İslamî hareket, evlatlığı özevlat sayan hurafenin aileyi sarsan tehdidine her halde göz yumamazdı. 

 

 

(9.3) Söz bağının kan bağı sayılması şirktir, zulme yol açar.

 

İddia: Hz Muhammed, Zeyneb’i  bir karı daha edinmek için aldı. 

 

Bu da doğru değil. Çünkü yalnızca bir araçtı o evlenme. Allah’ın elçisi evlatlığı özevlat sayan Cahilî hurafeyi yıkmak için Zeyneb’le evlendi.

 

Bilindiği üzere, bir adamla evlatlığı arasındaki bağ sözeldir. Yani adam, yetkililere başvurup iyi bir baba olacağına söz verir ve çocuğu nüfusuna geçirtir. Daimi olmak zorunda değildir bu sözleşme; istenirse iptal edilebilir çünkü "DNA"ya bağlı değildir.

 

Baba ile özoğul arasındaki kan bağı ise Allah tarfafından kurulmuş olup daimidir çünkü asla değişmeyen "DNA"ya bağlıdır.

 

Kitab’ın "sünnetullah" dediği bu tür varoluş yasaları asla değişmez.

 

Örneğin Allah güneşi doğdan getirir; hiçkimse onu batıdan getiremez (2:258). Tıpkı bunun gibi evlatlık asla özoğul olamaz çünkü hiçkimse onun "DNA"sını değiştiremez (33:4).

 

Peki, evlatlığı özoğul saymanın ne sakıncası var?

 

Sözel bağ, kan bağı sayılınca sözel bağı kuran insanlar rableşir. Ve böylece ortaya çıkan şirk, toplumun kimyasını bozar ve zulümlere yol açar.

 

O yüzden Yüce Allah’ın "Bağışlamam!" dediği tek günahtır şirk (4:48, 126).

 

Örneğin ZİHAR denen hurafeye göre bir adam karısından bıkınca ona "Bundan böyle senin sırtın benim için anamın sırtı gibidir," derdi. Ana ile yatmak söz konusu olmadığı için adam karısıyla yatmak yükümünden kurtulur ama onu ailede tutmayı sürdürürdü; kadını ücretsiz bir hizmetçi gibi çalıştırıp sömürürdü. Bundan büyük zulüm olur mu?

 

Evlatlığın özevlat sayılması ise biyolojik ana babanın aile ocağını söndürüyordu. Bu da büyük zulümdü.

 

İslam, zulme şu sözlerle son verdi:

 

Allah, bir adamın içine iki kalp koymamıştır ve ziharladığınız karınızı ananız, evlatlığınızı özoğlunuz yapmamıştır. Bunlar SİZİN ağzınızdan çıkıveren sözler. Oysa gerçeği Allah söyler ve yolu Allah gösterir (33:4).

 

Özetle, çözülmek zorunda olan sorun şirkti; karısızlık değil. Ayrıca Hz Muhammed’in zaten gereğinden fazla eşi vardı. Dünyevî açıdan mevcut eşlerine bile yetişemiyordu (33:28-29).

Zeyneb’le belki hiç yatmadı (2:236-237; 4:23; 33:49). 

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 

<< Önceki Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats