Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Zilhiccenin 10'un da imkanı olan herkes hayvan kesip,o günü Bayram edecek diye,Allah'a ait bir emir ve istek yoktur.Eğer buna ihtiyaç olsaydı Allah bunu bize tıpkı diğer ayrıntılı açıklamaları gibi net olarak bildirirdi.
hac suresi:27.ayet:
Bunun içindir ki, [ey Muhammed,] bütün insanları hacca çağır: yaya olarak ve hızlı yürüyen her [türlü] binek üstünde, [dünyanın] en uzak köşelerinden sana gelsinler.
Açıklama:
- Lafzen, "insanlar arasında haccı duyur," yani müminler arasında (Taberî). Müfessirlerin çoğu bu pasajın Allah'ın Hz. İbrahim'e yönelttiği buyruğun bir devamı olduğunu söylemişlerdir; ama bazıları -özellikle, Hasan Basrî- bu pasajın Muhammed (s)'e hitab ettiği görüşündedirler. (İslam'da kurumlaşan bir ibadet olarak, yılda bir kez Mekke'ye hac konusunda bkz. 2:196-203 ve ilgili notlar.)
- Lafzen, "çevik binek". Müfessirlerin bazılarını, uzun ve yorucu yolculuklara dayanma yeteneğinden ötürü buradaki "çevik binek"in deve olduğu yolundaki görüşe sevk eden bir ifade. Oysa, klasik Arapça'da demmerahû yahut edmerahû fiilleri sadece deveyle ilgili olarak değil, atla ilgili olarak da kullanılmakta ve "[bineği] talim yaptırdı ve [yarışa ya da savaşa] hazırladı" anlamına gelmektedir; dolayısıyla, midmâr hem "atların savaş ya da yarış için talim yaptırıldığı yer" ve hem de "yarış alanı" demektir (Cevherî, Esâs; karş. ayrıca Lane V, 1803). Bunun içindir ki, dâmir sıfat ismi -özellikle yukarıda olduğu gibi, ricâlen ("yaya") ifadesiyle karşıtlık içinde kullanıldığı zaman- "çeviklik", yahut daha uygun bir ifadeyle, "hız yapmaya müsait" anlamına gelmekte ve çıkarsama yoluyla "hızlı yol alan" her türlü ulaşım aracı için kullanılabilmektedir.
28.ayet: de (bunun) kendilerine sağlayacağı yararları görsünler; ve (kurban için) belirlenen günlerde, [bu amaçla] O'nun kendilerine rızık olarak sağladığı hayvanlar üzerine Allah'ın ismini ansınlar; ve böylece siz de bunlardan yiyin ve darlık içindeki yoksulu da doyurun.
Açıklama:
- Lafzen, "onlara [ulaşacak] yararlara tanık olsunlar" -yani, Allah'a adanan ilk mâbedin karşısında ulaşacakları manevî bilinç ve duyarlığa; ayrıca, bütün müminleri kucaklayan kardeşlik bilincine. Bu manevî kazanımlar yanında, yılda bir kez Mekke'ye haccın, dünyanın her yanından gelen müminlere, cemaatin coğrafî olarak birbirinden ayrı muhtelif parçalarını etkisi altında tutan toplumsal ve siyasî problemlerden haberdar olma fırsatını vermektedir.
- Kur'an'ın hayvan kesilirken Allah'ın adının anılması konusundaki ısrarı müminlerin "can almanın ciddî bir eylem olduğunu hissederek" bu işi yapmalarını ve "Allah'ın onlara hayvanların etini yemek iznini verirken gösterdiği güvenin önemini" anlamalarını sağlamak içindir (Marmaduke Pickthall, The Meaning of the Glorious Koran, London 1930, s. 342, dipnot 2). "Belirlenmiş günlere (eyyâm ma‘lûmât) gelince, bunlar, ay takvimine göre Zilhicce'nin onuncu günü ve bunu takib eden iki gündür ki, bu günler hem Kurban Bayramı'dır, hem de Hacc'ın son günleridir (İbni ‘Abbâs'a dayanarak Râzî).
- Hacılara, kurban ettikleri hayvanın etinden ancak bir kısmını yeme izni verilmiş ise de, bununla yoksulları doyurmak asıldır (farz) (Taberî, Zemahşerî) ve bu, kurban kesmenin birincil amacını teşkil etmektedir. Kurban kesmek, ayrıca, kendisine rüyasında Allah'ın bu yöndeki isteği bildirilince ilk oğlunu O'nun uğruna kurban etmeye hazır olduğunu gösteren Hz. İbrahim'in hatırasını yâd etmek için de bir vesiledir (bkz. 37:102-107 ve ilgili notlar). Kurban kesmenin bir diğer boyutu da, rızkı verenin, hayata ve ölüme hükmedenin Allah olduğunu ve her şeyin/herkesin O'na döneceğini hatırlatıcı bir eylem olması ve nihayet (Râzî tarafından da vurgulandığı gibi), her müminin hak yolda kendini feda etmeye hazır olduğunu simgeleyen bir ibadet olmasıdır.
(prof.dr.muhammed esed'in kuran mealinden alınmıştır.)
__________________ "sadece iki şey sonsuzdur evren ve insan ahmaklığı..
ilkinden o kadar da emin değilim." (albert einstein)
Bundan sonra, uymak zorunda oldukları belli birtakım kısıtlamalara son versinler; [varsa] adaklarını yerine getirsinler ve (Dünyanın) bu en eski Mâbedini [bir kere daha] tavaf etsinler.
- Taberî'nin görüşüne göre, sümme'l-yekdû tefesehum ifadesi "Hac dolayısıyla yapmaları zorunlu olan ibadetleri (menâsik) yerine getirsinler" anlamına gelmektedir. Oysa, diğer müfessirler ayette geçen bu (çok nadir) tefes sözcüğünü, haccın ifası sırasında gözetilmesi zorunlu, saç kesmemek, traş olmamak, cinsî münasebette bulunmamak, dikişsiz hacı ihrâmından başka bir giysi giymemek vb. (2:197) belirli birtakım kısıtlamalara ilişkin bir atıf olarak anlamışlar ve sonuç olarak yukarıdaki ifadeyi "tefes [olarak nitelendirilen ve hac sırasında gözetilmesi zorunlu olan kısıtlamalar]a son versinler" şeklinde yorumlamışlardır.
- Yani, Kâbe'yi (bkz. 2. sure, 102 ve 104. notlar) tavaf etsinler ve böylece hac uygulamasını (menâsikini) tamamla
__________________ "sadece iki şey sonsuzdur evren ve insan ahmaklığı..
ilkinden o kadar da emin değilim." (albert einstein)
Bütün bunlar [Allah tarafından öngörülmüştür;] dolayısıyla, kişi eğer Allah'ın (bu) yasaklayıcı buyruklarını saygıyla gözetirse, bu Rabbinin katında kendi iyiliğine sonuç verecektir.[Yasak oldukları] size bildirilenlerin dışında, [kurban etmek ve etinden yemek üzere] bütün hayvanlar size helal kılınmıştır. Öyleyse artık, [Allah'ın yasaklamış bulunduğu her şeyden, ve en çok da] inanç ve uygulama olarak puta taparlığın her türlü bayağılığından uzak durun; asılsız her türlü sözden kaçının,
- Böylece, Kur'an, bir kere daha, özellikle yasaklanmamış olan her şeyin (per se), özünde meşru ve helal olduğunu belirtmektedir.
- Evsân (lafzen, "putlar") terimi sadece düzmece tanrıları simgeleyen nesnel ve somut imajlara değil, en geniş anlamıyla, asılsız inanç ve uygulamalarla ya da sahte değerlere "bağlanma" eğilimiyle bir arada düşünülebilen her şeye işaret etmektedir; bunun içindir ki, hemen ardından "her türlü asılsız sözden" kaçınma buyruğu gelmektedir. (prof.dr.m.esed'in kuran mealinden alınmıştır.)
__________________ "sadece iki şey sonsuzdur evren ve insan ahmaklığı..
ilkinden o kadar da emin değilim." (albert einstein)
yukarıda prof.dr.muhammed esed'in ayetleri nasıl anladığını gördük.bana göre de oldukça mantıklı açıklamalar olduğu için siteye asma ihtiyacı hissettim.
yanlış olan bir tarafı varsa arkadaşlar delilleriyle bunu tesbit etsinler dilerlerse.
son olarak şunu söylemeden edemeyeceğim.İNFAKI SADECE BELLİ GÜNLERE(BAYRAM KABUL EDİLEN GÜNLERE)SIĞDIRMAYIN.İNFAK SÜREKLİ YAPMAMIZ GEREKEN KURANÎ BİR EYLEM.
ŞİMDİ BİZİM KURBAN DEĞERLENDİRMEMİZİ ELEŞTİREN ARKADAŞLAR BU CÜMLELERİ SÜREKLİ BİZE KARŞI SÖYLÜYORLAR.
İYİ DE KARDEŞİM BİZ FARKLI BİRŞEY Mİ SÖYLÜYORUZ.TABİ Kİ İNFAK HER ZAMAN YAPILIR.SENİN GÜCÜN VARSA HERGÜN KURBAN KES,DAĞIT VEYA BAŞKA ŞEKİLDE BİR İNFAK YAP.AMA BU EYLEMİ SENEDE BİR GÜN YAPMAYA GÜCÜ YETEN İNSANLARI DA BUNU BİLE YAPMAKTAN SOĞUTMANIN VE KINAMANIN NE ÂLEMİ VAR.
HANGİ KURANİ GEREKÇEYLE BUNU YAPMAYA HAK KAZANDINIZ.DEFALARCA BELİRTTİK.BAYRAM GÜNLERİ KUTSAL DEĞİL.BAYRAM NAMAZI DA FARZ DEĞİL.
KUTSAL OLAN KURAN.KURAN RAMAZAN AYINDA,KADİR GECESİNDE NAZİL OLDU.AYDA KUTSAL DEĞİL,GECEDE.
KUTSAL OLAN KURBAN DEĞİL.KUTSAL OLAN MÜMİNLERİN TOPLANIP ALLAHIN ADINI ANMASI.TÖVBE EDİP AF DİLEMELERİ.
BAYRAMLARDA İŞTE BU KURAN KAYNAKLI EYLEMLERİN AKABİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN İNSANLARIN KAYNAŞMASI,YARDIMLAŞMASI VE BU KUTLU ANLARI SEVİNÇLE YAD ETMEK İÇİN KENDİLERİNCE UYGULADIKLARI GÜZEL GELENEKLERDEN.
OLAY BU KADAR BASİT İKEN HALA BİZLERİ KURAN DIŞINDA ÖLÇÜ KOYMAKLA,BİRİLERİNE ŞİRİN GÖRÜNMEYE ÇALIŞMAKLA İTHAM EDENLERİ yÜCE ALLAHA HAVALE EDİYORUM.
SEVGİ VE MUHABBETLE
__________________ "sadece iki şey sonsuzdur evren ve insan ahmaklığı..
ilkinden o kadar da emin değilim." (albert einstein)
çünkü mesele benim için kapanmıştır.kuran nâzil olmadan yüzyıllarca önceden beri putperest araplarda haram aylar inancı var idi.zilkade,zilhicce,muharrem ve recep aylarında savaşolmaz,küsler barışır,düğünler,panayırlar yapılırdı.
peygamberimiz(s.a.), bana böyle birşey indirilmedi.ben ay,may anlamam.kaldırın bu âdetinizi demek yerine aksine bazen işlerine geldiği gibi ayların yerini değiştiren araplara Allah ve elçisi bu geleneğinizi adam gibi uygulayın diye çekişti.yani rasul,Allahın hiçbir ayında haksız yere savaşılmaz demek yerine bu dört aydaki barış ortamında insanlığın değerini anlar,zamanla tüm aylara bu anlayışı yayarlar diye düşündü kannatindeyim.
uzun lafın kısası ben Allah nasip ettiği sürece kurbanımı Allah rızası için kesip infak etmeye veya bedelini hayır kurumuna bağışlamaya devam edeceğim.ve çevremdekilerle seve seve bayramlaşacağım.
sen bunun haram,günah olduğunu düşünüyor,kurban kesmiyorsan veya kimsenin bayramını kutlamıyorsan senin de anlayışına saygı duyarım.polemiğe girmeye hiç gerek yok diye düşünüyorum değerli kardeşim.
Allahın kitabında açıkça indirilmeyipte meşru olan o kadar çok şey var ki.bu yüce rabbimizin bir lütfu değil midir bize?
Allaha emanet ol.sevgi ve muhabbetle değerli kardeşim.
not:kandil ve cuma meselesinin yanlış algılanan birçok tarafının olduğu noktasında sizinle aynı kanaatteyim.kurban anlayışında da sakat taraflar var ama benim anlayışımın kurana ters bir yanının olduğunu düşünmüyorum.HERşeyin en iyisini Yüce Allah bilir.
__________________ "sadece iki şey sonsuzdur evren ve insan ahmaklığı..
ilkinden o kadar da emin değilim." (albert einstein)
selam safbilgi,görüşlerinize katılmakla birlikte illa genel kanaatin aksine görüş beyan etmenin alemi yokki.Yani bu Kur'an'ı/islamı nasıl benim anladığım gibi analamak zorunda değilse,senin anladığın gibi anlamak zorunda da değildir.Burda yani bu siteye yazan arkadaşlar kendi algılarını dinin kendisiymiş gibi anlamdırarak islam anlayışını bir nevi paradigmaya dönüştürüyor.Diyeceğim şu ki;geleneksel düşünüşün yaptığı aynı hatayı tersinden yapıyor ve sonuçta hataya düşüyor.İslamın ne dediği belliyken bizler kendimizin edindiği kültür/örf/çevresel faktörleri hesaba katarak yorum yapıyoruz ki bundan kaçınmamız pek mümkün değildir,buna rağmen farklı coğrafya ve kültürlere sahip olan kişilerden aynı din anlayışını beklemek galiba en hafif tabirle saflık olur diye düşünüyorum.
İslam,kelime olarak selam ile aynı kökten olup barış manasına da gelir,akıl,vicdan,merhamet dınıdır.
[İslam, teslim olmak mı, barışık yaşamak mı? Aynı fikirde olmayanlar var ki, ayeti teslim olmak diye aktarmışlar]
Böylece ikisi de teslim olup İbrahim onu şakağı üzerine yatırınca, Biz şöyle seslendik: "Ey İbrahim! Sen rüyayı gerçekleştirdin. İşte biz, güzel düşünüp güzel davrananları böyle ödüllendiririz. Bu, hiç kuşkusuz apaçık imtihanın ta kendisiydi.
Saffat 107: Ve fedeynahü bi zibhın azıymVe ona fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik. [Ayetteki can alıcı kelime zibh, azıym/büyük diye açıklanıyor ama zibhe değil, fidyeye kurban ediliyor]
Zibhın Azim nedir?
Sevgili Safbilgi, bu ZiBH'in kelime anlamını yada anlamlarını merak ediyorum.
Burda nimet olarak koç verılse bıle burdan bizler için koç kes emrı çıkmaz. [Zibh’i halletmeden, bu konuda verilen hüküm kesin olmaz. olsa olsa peşin hüküm olur]
107
Ve ona buyuk bir fıdye/nimet verdık. [Fidye kelimesinde de sorun başladı]
ancak hac suresi 34. ve 38. ayetlerde de geçtiği gibi kurban kesmenin de meşru bir eylem olduğunu anlıyoruz.
yani fakir fukaraya yardım amaçlı, Allah rızası için ve Allahın adı anılarak olmak şartıyla,kapalı bir mekanda sağa sola çirkin görüntüler arzetmeyecek şekilde kurban kesmek hac 34 ve 38'e göre meşrudur,serbesttir.
ayeti okuduğumuzda bu eylemi sadece hacda olanlar yapabilir,diğerleri yapamaz diye bir ifade göremiyoruz. [Hah şöyle… insafa gel denir ya. işte insaflı bir tesbit]
Saffat 107'de geçen "Zibhin Azim" bence kilit kavramlardan birisi. Bunun ne anlam(lar)a geldiğini bilgisi olan arkadaşlardan öğrenmek isterim. ZEBH ile MEZBAHA aynı kökten geliyormuş. Bunu da ilgili arkadaşların bilgisine sunmuş olayım. [Azıym/büyük mesele, küçüğü ve bizi ilgilendireni ZİBH]
Saffat 107 de geçen zibhin kelimesinin kökü ve o kökten türeyen kelimeler ile ilgili kısa bir çalışmayı bilgilerinize sunuyorum.
Kelimenin kökü zbh: Boğazlamak
Zebehehu:Boğmak.
Zebbeha tezbiyhan: Çok boğazlamak
İzzebeha izzibahan : Kurbanlık edinmek.
ezzibhu:Boğazlanacak hayvan,kurbanlık.
Ezzabihu: Damakla hulkum arasında biten kıllar. Boğazda bir dağlağı ismi.
Ezzubahu: Boğazda beliren bir ağrı, iltihap.
Ezzebhatu:Göğüs anjini.
Ezzebiyhu, zebha, zebaha :Boğazlanmış hayvan. Kurbanlık. Hacda kurban bayramında kurbana elverişli hayvan. İsmail Peygamberimizin lakabı.
Ezzebiyhatü:kurban
Elmezbehu:mezbaha.
Mezabih:Hristiyanlıkta kilise kütüphaneleri ve mihrabı. Yerde bir karış miktarı yarık.
Elmizbehu: Boğazlıyacak bıçak.
Ezzebbahu:Kasab
Se’duzzabih:İki yıldız adı.
[Sonunda bir cevap veren bulunmuş, ama dediği gibi, kısa(cık). Çeşitli isimleri yazılarından alıntılar yaptım. Yazıların tamamını okuyanlar hangi görüşün kime ait olduğunu göreceklerdir. Mühim olan doğru neticeye varmaktır. Ben Hakkı Yılmaz beyden bu konuya bir açıklık getirmesini beklerim. Sanırım herkes bekler.]
__________________ yanlışları ve yanlışlarımızı görelim..
Forumdaki konuyla ilgili tüm yazıları okudum.Elbette Kuran ne diyorsa odur doğru olan.Lakin kuru kuruya uygulanan bir eylemi ortadan kaldırmayı teklif etmekten önce topluma Kuran Müslümanına yakışır bir örneklik sunmak lazım.Örneğin;iki dairesi olan birini olmayana verebilmelidir.Yada bir arabası olan eğer ikinciyi alacak para oluşturmuşsa onu ihtiyaç sahiplerine verme cömertliğini göstermelidir ki,insanlar"Bunlar sadece belli bir günde değil hayatlarının tamamında fedakarlik yapıyorlar" diyebilsinler.İşte ancak bu durumda ayrışmamızın bir anlamı olur,Allah katında ve kullarının gözünde.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma
HABERLER
Etkin Konular
Kullanıcı Listesi
Yardım
Kayıt
Giriş
Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da İnanç Konuları
Konu: kurban kesmek
selam safbilgi,görüşlerinize katılmakla birlikte illa genel kanaatin aksine görüş beyan etmenin alemi yokki.Yani bu Kur'an'ı/islamı nasıl benim anladığım gibi analamak zorunda değilse,senin anladığın gibi anlamak zorunda da değildir.Burda yani bu siteye yazan arkadaşlar kendi algılarını dinin kendisiymiş gibi anlamdırarak islam anlayışını bir nevi paradigmaya dönüştürüyor.Diyeceğim şu ki;geleneksel düşünüşün yaptığı aynı hatayı tersinden yapıyor ve sonuçta hataya düşüyor.İslamın ne dediği belliyken bizler kendimizin edindiği kültür/örf/çevresel faktörleri hesaba katarak yorum yapıyoruz ki bundan kaçınmamız pek mümkün değildir,buna rağmen farklı coğrafya ve kültürlere sahip olan kişilerden aynı din anlayışını beklemek galiba en hafif tabirle saflık olur diye düşünüyorum.
