HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Çalışmaları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Çalışmaları
Konu Konu: Cebrail Vahiy Melek Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
yaksoy
Newbie
Newbie
Simge

Katılma Tarihi: 27 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 23
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı yaksoy

19:16 Kitapta Meryem'i de an. O, ailesinden ayrılarak, doğu yönünde bir yere gitmişti.

19:17- Sonra ehli ile kendisi arasına bir perde koymuştu. Biz ona ruhumuzu  gönderdik de Meryem için tam idealine uygun bir beşer olarak beliriverdi.

19:18- “Senden Rahmân’a sığınırım” dedi, “Eğer takvâ sahibi isen”

19:19- “ Gerçek şu ki ben, Rabb’inin elçisiyim.Sana tertemiz bir oğlan hediye etmek için”  dedi.

19:20- Nasıl olur da bir oğlum olacak? Ne bana bir insan eli değmiş, ne de ben iffetsiz biriyim.

19:21- «Öyle » dedi. Rabbin, dedi ki: “O, benim için kolaydır. Onu insanlara bir ayet ve bizden bir rahmet kılmak için.” Ve olması gereken gerçekleşti.
19.22 Ona gebe kaldı. Ardından da onunla uzak bir mekâna çekildi.
19.23 Nihayet doğum sancısı onu, bir hurma ağacının kütüğüne götürdü. "Ah dedi, keşke daha önce ölseydim, keşke unutulup gitseydim."

yaw biri size gelip sana çocuk hediye edicem deyince ne cevap verirsiniz ?

a)sanırım benimle evlenmek istiyorsun..tamam düşünmeliyim 

b)hayır ben seni tanımıyorum v çocuk falan da istemiyorum

peki yüce bacımız meryem neden böyle bir cevap verdi? gelen elçiyi damat adayı olacak bir kapasitedemi görmedi?

sonra neden allah düğün dernek kısımlarını geçip gebeliğe geçti tanışma faslımı daha önemli evlenme faslımı? ve neden kaçıp gitmiştir meryem halkın arasından ve niye tek başına doğurmuştur? ve son olarakta neden ona halkı iffetsizlikle itham etti ? rasyonelist mantıkları bırakın çünkü yarın size şu an mucize gelen öyle şeyler bulunur ki ağzınız açık kalırsınız

elinizdeki cep telefonlarıyla kureyşlilerin yanına gitseydinizde mucize derlerdi ama allahın kanunundan başka bir şey değil dimi?

bakın bebek aklımla sizi uyarmış gibin olmuyum ama kendinize dikkat edin Ermmyoksa şu mealciler gibi sizde allah korusun musanın asasını da inkar edip yorumlamaya kalkarsınız



__________________
onlara allahın indirdiklerine uyun denildiği zaman onlar :"hayır biz sadece atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız" derler.peki ya ataları bir şeye akıl erdirememiş ve doğruyu bulamamış idilerse.
Yukarı dön Göster yaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: yaksoy
 
emre
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 04 kasim 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 137
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı emre

selam malik kardeşim,

Bir çocuğun dünyaya gelmesi için olmazsa olmaz şart olarak karşıt cinslerin olması gerektiğini düşünüyorum.

Meryem'in çocuğu olmuştur. Çünkü onun eşi vardı. Konu ile ilgili düşüncelerim bunlar.

Yukarı dön Göster emre's Profil Diğer Mesajlarını Ara: emre
 
şeyma
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 03 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 179
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı şeyma

Selam;

Bu konuda tamamen emre ye katılmakla birlikte,farklı düşündüğüm birkaç durum var.Kuranın birçok ayetinde "Allahın kanunlarında değişiklik bulamazsın" der..

Ben de eşi olduğuna inanıyorum.Ancak bu eş le herhangi bir birleşme olmadığını,şu an bizim bildiğimiz tüp bebek,mikroenjeksiyon,suni döllenme ya da şu an henüz bilimin bulamamış olduğu her hangi bir yöntem ile hamile kaldığını düşünüyorum.

En doğrusunu Allah bilir.



__________________
FATİHA: 6, 7/ Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.
Yukarı dön Göster şeyma's Profil Diğer Mesajlarını Ara: şeyma
 
emre
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 04 kasim 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 137
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı emre

Selam,

Öncelikle düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkürler.

 

Meryem Validemizin beşer bir eşi olduğunu ve İsa Peygamberimizin o şekilde dünyaya geldiğini düşünmekle beraber şu şekliyle bir anlamaya da katılıyorum : Ayetlerdeki icaz, bizi beyin olarak öyle birtakım teknolojilere (şu an ulaşamadığımız birtakım teknolojilere) de hazırlamakta.

 

Burada bir parantez açıp şu düşüncemi de paylaşmak isterim: Süleyman Peygamberimizin de ışınlama teknolojisine sahip olmadığını, olayın bir ışık kırılması olduğunu düşünüyorum.O ayetlerdeki icaz da bizi öyle birtakım teknolojilere ( birtakım ışınlamalara) hazırlıyor diye düşünüyorum.

(anladığım:Belkıs’ın kavmi Güneş’e; gökyüzüne tapıyordu. Ayetteki “arş”, yücelik/gök/gök kubbe gibi bir anlamda.Dolayısıyla oradaki olay bir ışık kırılması olayı; gelen "taht" değil, Belkıs'ın 'arş'ı ; yani Belkıs'ın kavminin tapınıp durduğu kutsallık verdiği "arş" ,göksel olan güneş ışığı, şeklinde anlıyorum.)

 

Ayetlerdeki icaz, bizleri beyinsel olarak birçok teknolojik olaya kesinkes hazırlıyor. Bize düşen çalışıp didinmek.

 

53.39 Gerçek şu ki, insan için çalışıp didindiğinden başkası yoktur.

Yukarı dön Göster emre's Profil Diğer Mesajlarını Ara: emre
 
emre
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 04 kasim 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 137
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı emre

"Melaikenin vücuduna ve ruhanîlerin sübutuna ve hakikatlerinin vücuduna bir icma'-ı manevî ile -tabirde ihtilaflarıyla beraber- bütün ehl-i akıl ve ehl-i nakil, bilerek bilmeyerek ittifak etmişler denilebilir. "

Kuran'da bu ihtilaf kesinkes ayrışmaktadır:

[53.24] Yoksa insanın hayalini kurduğu şeyler (gerçekte var mıdır)?

[15.14-5] Hatta onlara gökten bir kapı açsak, onlar da yukarı yükselip çıksalar, yine de «Galiba gözlerimiz bağlandı, belki de büyüye tutulduk!» derler.

Yani bulutların üzerine çıkıp baksalar, sonra orada kırbacını sallayan kız melekler, orada oturan isalar,idrisler  falan olmadığını görseler gene de vardır derler...

[13.33] Herbir nefsin kazanmış olduğu ile üzerine nazır olanı mı? Ve Allah için ortaklar edindiler. De ki: «Adlarını söyleyiniz! Yoksa O'na, o Hâlık-ı Kainat'a yeryüzünde bilmediği bir şeyi mi haber vereceksiniz. Yoksa sözün zahiri ile mi kendinizi aldatıyorsunuz?» Belki kâfir olanlara kendi desiseleri süslenilmiş oldu ve doğru yoldan alıkonuldular ve her kimi ki, Allah Teâlâ sapıttırırsa artık onun için bir rehber-i hidâyet yoktur.

[53.28] Oysa onların bu hususta bir bilgileri yoktur, sadece sanıya uyarlar. Sanı ise şüphesiz gerçeği ifade etmez.

Yukarı dön Göster emre's Profil Diğer Mesajlarını Ara: emre
 
emre
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 04 kasim 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 137
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı emre

    Lat,Uzza,Menat gibi Melekler

      (Putperestlerdeki Birey Melek İnancı)

Maddenin kuvvetinin(kuvvet= melek)ötesinde,bu  kuvveti (o kuvvetten ayrı olarak)  idare ettiği var sayılan ruhların  (metafizik melek =tanrı,tanrıça …) ,o cinsiyetli/ cinsiyetsiz hologramların olduğunu iddia etmek ve onları birer inanç maddesi yapmak , dayatmadan öte bir değer taşımaz.  

İddiaya göre tabiat işlerini yöneten hologramlar

Bedenden ayrı olduğuna ve ölümden sonra da yaşayıp iradeli olarak yararlar sağladıkları var sayılan hologramlar (ruh) vardır.

(Birey Melek İnancı ) Melek=Tanrılar, Tanrıçalar

(melek: Gök cisimleri, aklî cevherler, üstün insanlar )

 

“Birûnî, Aristo zamanında halkın putlara ve yıldızlara taptığını söyleyerek Eski Yunan Dîni’nin ana karakterini göstermiştir. Ancak putlar ilk illetle kendi aralarında vasıta idiler. Semâ ilahların meskeni idi. Gök cisimleri, aklî  cevherler, üstün insanlar vb. ilah diye isimlendirilmekteyse de Birûnî, bunun melek kavramını karşıladığını söylüyor.

 

                      Kaynak: Birûnî’ye Göre Dinler ve İslam Dini sayfa:129

“…Birûnî, Yunan kaynaklarına dayanarak her insanın değil, ancak ilimde, sanatta, hünerli, fazilet  sahibi kimselerin böyle tanrılaştığını söylüyor.(Yunanlılara göre insanlığa tıbbı öğreten Asklepius başta olmak üzere, şarabı ve ekmek yapılan hububatı bulan Dionysos ve Demeter gibi)…”  (Birûnî,  Yunanlıların )  “…çoğul olarak ‘tanrılar’ kelimesini, diğer bazı milletlerde olduğu gibi, genellikle kutsal ve üstün şeyler, hatta dağ,deniz vb.şeylere ;özellikle ilk sebep, melekler,içlerinden kudret sahibi olanlar için kullandıklarını belirtiyor….”

                          Kaynak: Birûnî’ye Göre Dinler ve İslam Dini sayfa: 81

Tefhimül-Kuran  34/40.  O gün, onların hepsini bir arada toplayacak (haşredecek), sonra meleklere diyecek ki: "Size tapmakta olanlar bunlar mıydı?"


Dipnot 61.

“İlk çağlardan beri her dönemde müşrikler, melekleri tanrı ve tanrıça edinmişler ve onların putlarını yapıp tapmışlardır.

Birisi yağmur tanrısı, birisi şimşek, diğeri rüzgar tanrısı, bir diğeri zenginlik tanrıçası, biri bilgi, biri hayat, bir diğeri de ölüm tanrısı olarak kabul edilegelmiştir.


Bu konuda Allah, kıyamet gününde meleklere şöyle sorulacağını söylemektedir: "Bu insanlar ilah olarak size mi tapıyorlardı?" Bu soru ile bu olayın doğru olup olmadığı değil, meleklerin bunu tasdik edip etmedikleri araştırılmaktadır. Yani: "Siz onların ibadetlerini tasvip ediyor muydunuz? Siz insanlara ilah olduğunuzu ve size tapmalarını mı söylüyorsunuz? Yoksa siz insanların size saygı ve ihtiram göstermelerini mi istiyordunuz?" Bu soru sadece meleklere değil, dünyada iken ilah olarak kendilerine tapılan herkese sorulacaktır.


 Furkan suresinde şöyle buyurulmaktadır: "O gün (Allah) onları ve Allah'tan başka ibadet ettiklerini toplayıp, "Şu kullarımı siz mi sapıttınız, yoksa kendileri mi yoldan saptılar?" diyecektir." (Furkan: 17).

 

22.18 Göklerde ve yerde olanların, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanların ve insanların birçoğunun Allah'a secde ettiklerini görmüyor musun? Birçoğu da azabı hak etmiştir. Allah'ın alçalttığı kimseyi yükseltebilecek yoktur. Doğrusu Allah ne dilerse yapar.

 

Allah’tan başka ilah yoktur.


Yukarı dön Göster emre's Profil Diğer Mesajlarını Ara: emre
 
aciziz
Groupie
Groupie
Simge

Katılma Tarihi: 15 mayis 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 67
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aciziz

Selam

Bu konuda ki yazıları bir kaç kere baştan sona ilgi ve keyifle okudum. Tabiki kabulsamakta zorlandım. Ama neden olmasın diye bir de bu bakış açısından değerlendirebilmek için hararetle tekrar okumaya başladım.

Melek kavramı' nı bir çok yerde sizin öngördüğünüz gibi Allah' ın yasaları, kuvvet(i)leri olarak oturtmakta zorluk çekmedim. ve hatta diyebilirim ki çok daha anlamlı geldi.Ancak ;Aşağıda ki ayetlerde Hz İbrahim'e gelen ve Hz Lut' un kavmini helak edecek elçileri (meallerde melek diye geçiyor ama sanırım orjinal arapçada geçmiyor!!!) melek (Allah' ın yasaları/kuvvetleri) manasında algılayamadım.

Söz Konusu ayetler:(Hud 69-73)(Ankebut 31-34) (Zariyat 24-37). Hz İbrahim ve Lut Kıssalarına dikkat ederseniz sanırım siz de farkedeceksiniz.

Azabı getirenler (elçiler) melek mi? Melek değil ise yasa/kuvvet olgusu yerine oturmaya devam ediyor olabilir mi?

Zariyat süresinde ayrıca geçen (33-34)

Üzerlerine çamurdan taş atalım diye.Rabbin katında, sınır tanımazlar için işaretlenmiş taşlar. 'de belirtilen afet/azap ile Fil süresinde 4. ayette gerçekleşen,Atıyorlardı onlara kurumuş çamurdan damgalı taş afet/azap sanki birbirlerini tamamlıyor!

tabiki zaman olarak(Bizim zaman kavrayışımıza göre) birbirinden çok uzak olsalarda!

 

 



__________________
Anlatan da aciz dinleyen de aciz, Hamd O Allahüssamed'e ki İlahi Kelam ile seslendi
Yukarı dön Göster aciziz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aciziz
 
ibrahimim
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 17 ekim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 506
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ibrahimim

aciziz Yazdı:

 

Selam

Bu konuda ki yazıları bir kaç kere baştan sona ilgi ve keyifle okudum. Tabiki kabulsamakta zorlandım. Ama neden olmasın diye bir de bu bakış açısından değerlendirebilmek için hararetle tekrar okumaya başladım.

Melek kavramı' nı bir çok yerde sizin öngördüğünüz gibi Allah' ın yasaları, kuvvet(i)leri olarak oturtmakta zorluk çekmedim. ve hatta diyebilirim ki çok daha anlamlı geldi.Ancak ;Aşağıda ki ayetlerde Hz İbrahim'e gelen ve Hz Lut' un kavmini helak edecek elçileri (meallerde melek diye geçiyor ama sanırım orjinal arapçada geçmiyor!!!) melek (Allah' ın yasaları/kuvvetleri) manasında algılayamadım.

Söz Konusu ayetler:(Hud 69-73)(Ankebut 31-34) (Zariyat 24-37). Hz İbrahim ve Lut Kıssalarına dikkat ederseniz sanırım siz de farkedeceksiniz.

Azabı getirenler (elçiler) melek mi? Melek değil ise yasa/kuvvet olgusu yerine oturmaya devam ediyor olabilir mi?

Zariyat süresinde ayrıca geçen (33-34)

Üzerlerine çamurdan taş atalım diye.Rabbin katında, sınır tanımazlar için işaretlenmiş taşlar. 'de belirtilen afet/azap ile Fil süresinde 4. ayette gerçekleşen,Atıyorlardı onlara kurumuş çamurdan damgalı taş afet/azap sanki birbirlerini tamamlıyor!

tabiki zaman olarak(Bizim zaman kavrayışımıza göre) birbirinden çok uzak olsalarda!

 

 

 

Aleyküm selam sevgili kardeşim aciziz!

Sizin de tespit ettiğiniz gibi, söz konusu ayetlerde melek kavramı geçmemektedir.

Rabbim nasip ederse, o konularla ilgili çalışmalarımız da, yakında olacaktır.

Taşlarla ilgili tespitiniz de gayet yerinde bir tespit.

 

Allah yardımcımız olsun.

Allah’a emanet olun

 

 

 

 



__________________
Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
Yukarı dön Göster ibrahimim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ibrahimim
 
aciziz
Groupie
Groupie
Simge

Katılma Tarihi: 15 mayis 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 67
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aciziz

muvahhit Yazdı:

Allah dileseydi tüm kullar Allaha yönelirdi...mesela Allah dileyen doğru yolu tutar dileyen tutmaz demezdi de tüm kullar mecburen şartlanmış olarak hakka yönelirlerdi..çünkü yanlış yolun tutulmasına izin çıkmadığı için...sadece bir misal..
bunu anlatmak için Allah demiştir ki''ben dileseydim tüm herkes doğru yola gelirdi''

 

Sonra duman (gaz) halinde bulunan göğe yöneldi, ona ve arza: "İsteyerek veya istemeyerek (buyruğuma) gelin" dedi. "İsteyerek (buyruğuna) geldik." dediler.

Böylece onları, iki günde yedi gök yaptı ve her göğe emrini (kanunlarını) vahyetti. Biz, en yakın göğü lambalarla ve koruma ile (koruyucu güçlerle) donattık. İşte bu, o güçlü, bilen (Allâh)ın takdiridir.(Fussilet; 11-12)

 

Biz emâneti, göklere, yere ve dağlara sunduk; onu yüklenmekten kaçındılar, on(un sorumluluğun)dan korktular; onu insan yüklendi; (fakat onun ağır sorumluluğunu tam kavrayamadı) doğrusu o, çok zâlim, çok câhildir. (Ahzab; 72)

 

muvahhit Yazdı:

melekleri insanoğluna secde ettiren neden burada yatmaktadır...melekler kötü fiil işlemesine izin verilmemiş varlıklardır ve onlarda herhangi bir kötülük bu nedenle arız olmaz..

 

Yukarı daki ayette ise dikkat çekici bir vurgu “İsteyerek ya da İstemeyerek” var. Burada da bir seçimin söz konusu olduğu ortada. Yani belki bizim kavrayamayacağımız farklı bir Şuur/İrade söz konusu.

 

Fussilet; 11-12. ayetlerde Allah dilemiştir ve doğru seçimi zorunlu kılmıştır..

 

Ahzab; 72 de ise göklere, yere, dağlara seçenek sunuluyor ve serbest bırakılıyor..

 

muvahhit Yazdı:

kişiler kendilerine verilmiş hür iradelerini iyi yöne kullanmadıkları sürece onlara iyi yönde bir müdehale yapılmaz..ne zaman ki kişi aklı ve iradesini kullanır doğruya yönelmek isteyip gayret sarfederse işte o zaman iyilik Allahtan gelir..iyi yönde müdehale gelir..

 

Birde şöyle düşünmeye çalışalım!..

 

Melekler ve İnsanlar’a hür irade verilmiştir. Kötü yönde kullanmadıkları müddetçe onlara kötü bir müdahale yapılmaz.. Melekler ne zaman ki Allah’a görüp, bildikleri halde itaat etmezlerse o zaman büyüklük tasladıkları ve gerçeği inkar ettikleri için kötü muameleye uğrayabilirler.

Meleklerin; “Orada bozgunculuk etmekte olan, kan döken birini mi atayacaksın? Oysa ki bizler, seni hamd ile tespih ediyoruz; seni kutsatıp yüceltiyoruz.(Bakara; 30)" Şeklindeki söylemlerinden anlaşılan ise, en azından iyiyi ve kötüyü ayırt edebilecek bir şuura sahip olduklarıdır.

 

Bu arada İblis’in bir melek+cin olduğu ve emre uymadığı görünüyor.. Emre uymaması ise seçim yapabilmesini, karar verebildiğini gösteriyor ki netice itibari ile verdiği kararın kötü olduğu Tartışmasız kesinlikle ifade ediliyor.

 

Meleklerden olan İblis hariç (Bakara; 30-34) diğer melekler itaat ediyor Alemlerin Rabbine…

 

O halde melekler nasıl oluyor da sadece iyi işleri onaylayan/kabul eden/eyleme geçiren varlıklar olabiliyor?

 

Levhi Mahfuza sınırlı bir erişim sağlasalar da sağlamasalar da iyi ya da kötü tercihi kendileri gerçekleştirebiliyor.

 

Meleklerinde kendilerine verilmiş bir iradeleri olduğu ve iyi kötü tercih yapabildiklerinin düüşünülememesi için bir neden yok! Ancak onlar Allah Teala’ yı görebildikleri!/duyabildikleri! Ya da ayetlerine, varlığına ve  gücüne direkt şahit oldukları için kötü seçim yapabilme olasılıkları yok denecek kadar kısıtlı olabilir..

 

Allah’ ı ve koyduğu yasaları da şaşmaz bir bilgi ile (hele bir de ilk elden olma ihtimalini göz ardı etmesek) öğrendikten sonra;

Misal; Mutfakta gaz kaçağı var, içeri giriyorsunuz ve gazın ağır kokusunu fark ediyorsunuz, sonra çakmakla kontrol ediyorsunuz!......

Yüzmeyi bilmiyorsunuz, denizin ortasında gemiden atlıyorsunuz vs..

 

Meleklerin ve insanların gerçek ayan beyan olduktan sonraki seçimleri….

 

İnsanlar da şahit Allah’ ın varlığına elbette; ancak bizi meleklerden farklı kılan, ya yağmuru yağdıran bulutu ya da sabahı ve akşamı belirleyen güneşin ardını vs.. soruşturarak Allah’ı idrak edebilmemiz. Sonrasında….İnsanlar da gerçek kendilerine ayan beyan olduktan sonra Allah’a isyan etmeyi sürdürürlerse Meleklerin (Örnek:İblis) yapabilecekleri itaatsizliğin getirisinden farklı bir muameleyi göremez

 

Not 1: Göklerde ve yerde bulunan canlıların, meleklerin hepsi Allah'a secde ederler, onlar asla büyük taslamazlar. (Nahl; 49)

 

Tabi ki bu ayeti görmezden gelemem, bunu gösteren Allah doğruya Kılavuzlayacaktır, istediğini izni ile.

 

Bu ayete göre İblis melek olamaz! ve benim düşüncelerim (ki hareket noktalarımdan birisi iblisin melek olmasıdır), tamemen yanlıştır Ya da Meleklik kibir, büyüklük taslandığı anda son bulan bir kavram mıdır?

 

Melekleri Allah’ın yasaları olarak algılarsak;

İlkinde “isteyerek ya da istemeyerek gelin” diyerek Allah’a koşulsuz itaat ettiklerinin kanıtı ama

 “emâneti, göklere, yere ve dağlara sunduk; onu yüklenmekten kaçındılar” ayetinde ise bir seçim, tercih ve tabi ki her ikisinde de bir irade söz konusu…

 

Eğer seçim ve irade iyi ve kötü seçenek ayrımını belirliyor ise, ki öyle, Burada meleklerin veya Allah,ın yasaları olarak nitelendirdiğimiz kuralların hareket alanları neye göre belirleniyor?

 

 

Belki de; İblis ve diğer melekler için İmtihan, Hz Adem'e itaat idi. Özgür iradeleri ile tercihlerini yaptılar! Belki de o noktada onlar için imtihan bitti ve beklenmeye geçildi?!!



__________________
Anlatan da aciz dinleyen de aciz, Hamd O Allahüssamed'e ki İlahi Kelam ile seslendi
Yukarı dön Göster aciziz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aciziz
 
birkan2000
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 13 nisan 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 49
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı birkan2000

ibrahimim Yazdı:

Kuran’da iman ilkelerine baktığımız da  1 Allah’a iman 2 Meleklerine iman 3 Kitaplarına iman 4 Resullerine iman 5 Ahiret gününe iman

1 Allah’a iman: Eksik ve noksan sıfatlardan münezzeh olan, tartışmasız mutlak güç ve kudret, İlah, Rabb, Rahman ve Rahim vd…Güzel sıfatları.

Tam teslimiyet olunacak yegane varlıktır, varlıkların kaynağı ezeli ve ebedidir. İman edilmezse olmaz olan.


2 Meleklerine iman: ? (aşağıda değineceğiz)



Gelelim şimdi meleklere iman hadisesine, bu konuyu burada açıklamayacağız, konun tamamını okuduktan sonra, değerli okuyucuların idrakine sunuyorum. 

  

Kuran’ın ışığında yürüyerek, meleklerin nasıl bir varlık oldukları hakkında bilgilenmeye çalışalım inşallah.

Fatır 1 Hamd,Fatır olan Allah'adır; gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan O'dur. Yaratışta/yaratılmışlarda dilediğini artırır O. Hiç kuşkusuz, Allah her şeye gücü yetendir.


Burada kanat kelimesi mecazdır, İsra 24 Onlara merhamet ederek alçak gönüllük kanadını ger ve de ki, "Rabbim, beni küçükken yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı."  bu ve benzeri ayetlerde de kanat kelimesi mecaz olarak geçmiştir. Ayetin sonundaki “Hiç kuşkusuz, Allah her şeye gücü yetendir” ifadesi Konuya açıklık getiriyor, Allah’ın güçleri (melekleri) her taraftan ve her konuya hakimdir.



Selamlar.

Öncelikle teşekkür ederim farklı bir çalışma olmuş.Fakat yukarıda anlamadığım bir nokta var.Diyorsun ki Melekler 2 şekildedir.Allah ın güçleri ve habercileri.

Kur'an daki iman ilkelerinde birinci şart ALLAH a iman.Peki ne demek ALLAH a iman?Zaten açılımından biride ALLAH ın gücüne iman etmektir.O zaman ALLAH tekrar neden güçlerine iman etmemizi istiyor ki.Ve ya ALLAH ın güçleri mi vardır.Benim anladığım ve Kur'an da okuduğum kadarıyla ALLAH bir çok yerde kendi gücünü anlatırken tekil söylemiş.Ama bir çok yerde melekler diye çoğul söylemiş,bazı ayetlerde de meleklerden bazılarının ismini vermiş.

Bakara  98-102-161

Ali İmran 42-87

Nisa 97-136-166

Enam 50-61-111-158

Araf 37

Enfal 51

İsra 95

Enbiya 103

Secde 11

Şura 5

Tahrim 6

bunlar gözüme çarpan ayetler.

ALLAH kendinden ayrı,meleklerden ayrı bahsediyor ve benim melekler konusunda Kur'an dan çıkardığım anlam ALLAH ın yarattığı ve çeşitli görevler verdiği başka varlıklardır melekler.Ama nasıl varlıklardır onu bulamadım.Sen nasıl bu kanıya vardın bunu anlayamadım.Bence Kur'an ı tekrar gözden geçirirsen iyi olur.

SELAMETLE

Yukarı dön Göster birkan2000's Profil Diğer Mesajlarını Ara: birkan2000
 

<< Önceki Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats