HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da Dinde Olanlar/Olmayanlar
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da Dinde Olanlar/Olmayanlar
Konu Konu: pantolon-etek Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

 

       Efrayim

       Sevgili AKÇAY...

      

30.Mümin erkeklere bakışlarını kısmalarını ve edep yerlerini açmaktan ve zinadan korumalarını söyle. Bu, onlar için en uygun olan davranıştır. Allah yaptıkları her şeyden hakkıyla haberdardır.

 

Âyette “kısma” anlamına gelen “gadd” kelimesi, kısmilik ifade eden “min” edatı ile kullanılmıştır. Kısıtlanan şey erkeklerin kadınlara bakmaları, insanların birbirlerinin edep yerlerine bakmaları veya müstehcen görüntülere bakmalarıdır. ir hadis meali: “Namahreme ilk bakış sana ait olup, sorumluluğu yoktur. Ama ikincisi yani bakışı devam ettirmen senin aleyhindedir.” Bakmanın caiz olduğu yerlerden biri: Evlenme niyetiyle birbirini görme sırasında olur. Erkeğin örtmesi farz olan yeri, göbeği ile diz kapağı arasıdır. Kadınınki ise, elleri ve yüzü hariç, baştan aşağı bütün vücududur. Şafîî gibi birçok müçtehide göre yüzü de örtünme yerine dahildir.

 

31.Mümin kadınlara da bakışlarını kısmalarını ve edep yerlerini günahtan korumalarını söyle! Yine söyle ki mecburen görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini yakalarının üzerini kapatacak şekilde örtsünler. Zinet takılan yerlerini kocaları, babaları, kocalarının babaları, oğulları, üvey oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, mümin kadınlar, ellerinin altında bulunanlar (köleler), erkeklikten kesilip kadınlara ihtiyaç duymayan hizmetçileri veya henüz kadınların mahrem yerlerini anlamayan çocukları dışında kimseye göstermesinler. Saklı zinetlerine dikkat çekmek için, ayaklarını da vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz toptan Allah’a tövbe ediniz ki felaha eresiniz. [35,59]

 

Zinetlerden maksat, ya kolye, küpe, bilezik gibi zinetlerin yerleri yahut bizzat zinet eşyalarıdır. Birinci görüş daha ağır basar. Örtülecek yerlerden istisna el, yüz ve ayaklardır.

 

         sevgi ile,

 


          

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
t_yasa
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 06 nisan 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 49
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı t_yasa

Selam arkadaşlar;

Foruma yeni katıldım ve büyük dikkatle okuduğum yazıların çoğu çok eskide kalmış.

Ben bir kadınım ve benim merak ettiğim kadınların kıyafeti konusunda kadınlardan çok neden erkekler ahkam kesmekte? Kadınların ne giydiği erkekleri neden bu kadar ilgilendiriyor. Ben de yaz günü kıllı bacaklarına rağmen bermuda giyen erkeklerden zerre kadar hazetmiyorum ama eşime giyme demiyorum mesela.

Yani kadının açık giyinmesinden rahatsızsan bakmazsın, bu kadar mı nefsine hakim değilsin ki bakabileceğin yerler ille de örtülsün de sen günaha girme istiyorsun. Size ne? O kadar takvalıysan çevir kafanı bakma kardeşim.

Sen seksi olmayı geçtim normal pantolondan bile etkilenir insan diyorsan o etkilenen insanın problemi, eteğin uzunluğu daha da tahrik edermişmiş, ee o zaman pantolon giyme tahrik, etek giyme tahrik. Donla mı gezelim. Ya bu kadarına bile takılan insanlar hayatların da hiç kadın görmedi, ya da kadının sadece cinselliği tamamlayıcı nesne olarak yaratıldığına inanıyorlar. 

Yaşadığım şehir inanılmaz rüzgarlı, diz altı etek bile giysem zor topluyorum yolda kendimi, ee pantolon da elin sapığını tahrik ediyor. Napayım çıkmayayım dışarı, işimi de bırakayım. Dimi benim işim evime kocama hizmet etmek zaten. Bu meseleyi temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp insanların önüne koyanlar hele de en olmadık taraflarından tutanlar şu işin türkçesini bir anlatsınlar da biz de bilelim. Korkmayın arkadaşlar deyiverin kadının yeri evidir diye. Yemezler sizi!!! Nasılsa 1400 yıllık gelenek sizin arkanızda.

 

Yukarı dön Göster t_yasa's Profil Diğer Mesajlarını Ara: t_yasa
 
efrayim58
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 13 subat 2007
Gönderilenler: 1098
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı efrayim58

        Efrayim

        Sevgili t_yasa

        Yazınızda, bermuda giyen erkeklerden hazetmediğinizi söylüyorsunuz.Sihirli kelimeyi bulmuşsunuz 'hazetmek'

         Kadınl ardan farklı olarak,hiç bir erkek,kadının giydiği kıyafetten hazetmezlik yapmaz.Her kıyafetten,az çok haz eder.Erkek için,kıyafetin çok mükemmel olması hazzı artırır,paspal olması hazzı azaltır. Kadın için kıyafetin kendisi,Erkek için kıyafetin hem kendisi hem de içindeki önemlidir.

       Bulunduğunuz şehrin rüzgarlı olduğunu söylüyorsunuz.Yolda yürüyen bir kadının rüzgarda eteği havalanırsa,iç çamaşırları gözükmese bile,astarı ortaya çıkarsa,hangi erkeğin içi cız etmez?

      Sevgi ile,

Yukarı dön Göster efrayim58's Profil Diğer Mesajlarını Ara: efrayim58
 
foton
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 nisan 2008
Gönderilenler: 106
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı foton

Erkek olsun kadın olsun karşı cinsin güzel ve de vücut hatlarını belli eden kıyafetler insana haz verir...Mesela body ve altına da kot pantolun giyen bir erkek olursa hele hele fiziksel olarak atletik bir yapıya sahipse bende de haz uyandırır af buyurun bunu fıtrat olarak söylüyorum...Saçını hafiften jöleleyip arkaya tarayan erkeğin çekiciliği her kadın için etkileyicidir...Cnsiyet özelliklerinin ağır bastığı davranış ve giysilerin kadını erkeği yoktur...Kadın ve erkek aynı nefsten yaratıldılar karşı cinsin özelliklerini vurgusu onu çeker...Kadınların örtünme olgusu erkeğe göre biraz daa fazla olabilir ama bu erkeğin terbiyeli olup olmamasını belirlemez...Eğer erkek kendini terbiyeli yetiştirebilmişse açık kadın gördüğünde içindeki istekleri bir süreliğine bloke edebilir....Böyle olmasaydı Rabbimiz ayetlerde erkeğe "gözünü haramdan çevir" demezdi....Hep kadınlara yüklenirdi...Yani kısacası burda etken olan karşı cinsin tahriki değil bu tahrikle muhatap olan kişidir(kadın ya da erkek) Yani edilgenlik iradeyle engellenebilir...Engellemeyen ceza görür...Yakışıklı bir erkek gördüğünde kocasından soğuyan nice kadın gördüm...Bu tamamen cinsiyet özelliği olmayan nefsin terbiyesiyle alakalı bir durumdur....Kötü olaya sebeb olan erkeğin ahiretteki mazereti "napayım kadın böyle şöyle giyinmişti dayanamadım teslim oldum" cümlesiyse Allah vazgeçer mi cezadan? Ben nefsani isteklerin sadece ihtiyaç dahilinde izne tabi olduğunu savunurum...Daha fazlası karısına-kocasına saygısızlıktır haksızlıktır...Allah nefsani isteklerin meşru olmayanı tatmin olsun diye karısının ya da kocasının izzetini gözardı etmez....Erkek ve ya kadının karşı cins tahrik diye ne giyimlerine ve davranışlarına söz geçirmeye hakkı vardır ne de tahrik oldu diye isteklerini gerçekleştirmeye hakkı vardır.... 
Yukarı dön Göster foton's Profil Diğer Mesajlarını Ara: foton
 
efrayim58
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 13 subat 2007
Gönderilenler: 1098
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı efrayim58

      Efrayim

      Sevgili foton

      Ben nefsani isteklerin sadece ihtiyaç dahilinde izne tabi olduğunu savunurum.Demişsiniz. Bu cümlenizi biraz daha açarmısınız.

       Sevgi ile,

Yukarı dön Göster efrayim58's Profil Diğer Mesajlarını Ara: efrayim58
 
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

t_yasa Yazdı:

Selam arkadaşlar;

Foruma yeni katıldım ve büyük dikkatle okuduğum yazıların çoğu çok eskide kalmış.

Ben bir kadınım ve benim merak ettiğim kadınların kıyafeti konusunda kadınlardan çok neden erkekler ahkam kesmekte? Kadınların ne giydiği erkekleri neden bu kadar ilgilendiriyor. Ben de yaz günü kıllı bacaklarına rağmen bermuda giyen erkeklerden zerre kadar hazetmiyorum ama eşime giyme demiyorum mesela.

Yani kadının açık giyinmesinden rahatsızsan bakmazsın, bu kadar mı nefsine hakim değilsin ki bakabileceğin yerler ille de örtülsün de sen günaha girme istiyorsun. Size ne? O kadar takvalıysan çevir kafanı bakma kardeşim.

Sen seksi olmayı geçtim normal pantolondan bile etkilenir insan diyorsan o etkilenen insanın problemi, eteğin uzunluğu daha da tahrik edermişmiş, ee o zaman pantolon giyme tahrik, etek giyme tahrik. Donla mı gezelim. Ya bu kadarına bile takılan insanlar hayatların da hiç kadın görmedi, ya da kadının sadece cinselliği tamamlayıcı nesne olarak yaratıldığına inanıyorlar. 

Yaşadığım şehir inanılmaz rüzgarlı, diz altı etek bile giysem zor topluyorum yolda kendimi, ee pantolon da elin sapığını tahrik ediyor. Napayım çıkmayayım dışarı, işimi de bırakayım. Dimi benim işim evime kocama hizmet etmek zaten. Bu meseleyi temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp insanların önüne koyanlar hele de en olmadık taraflarından tutanlar şu işin türkçesini bir anlatsınlar da biz de bilelim. Korkmayın arkadaşlar deyiverin kadının yeri evidir diye. Yemezler sizi!!! Nasılsa 1400 yıllık gelenek sizin arkanızda.

 

Sayın t_yasa. çok haklısınız. Bunlar arap adetlerini din yapmış kafa. Kadını sadece cinsellikle tanımlayan kafa. Ona evinden başka yerde rahat vermeyen kafa. Kıskanç , feodal bedevi kafası.

Bunlar din adına modernite düşmanlığı yapıyorlar. Bunlar yirmi otuz sene önce köylerinde oturuyordu. Ortalıkta gözükmüyordu.Sesleri çıkmıyordu. Örneğin Demirel dönemi köylü nufus % 60 şehirli nufus %40, Özal dönemi köylü nufus % 45 Şehirli nufus % 55 , Tayyip Erdoğan dönemi Köylü nufus %25  Şehirli nufus % 75.  Şimdi şehirlerdeler. Köylerde ki adetlerini, anlayışlarını  devam ettirmek istiyorlar. Tabii bu da gelenekle , dinin karışması sonucunu getiriyor.  Türkiyenin hızlı şehirleşmesinin sonucu oluşan bir durum. Sosyolojik bir durum. Herşeyi etkiliyor, tabii en başta siyaseti. Türkiyede ki problem bu.

Şehirlerde oturan, en azından kırk, elli yıldır şehirli, ılımlı, modern görüşlü insanlar, bu % 75 e varan, kendini bulmamış, ne köylü, ne şehirli, kendini ispat edememiş arayış içindeki insanların siyasete etkilerinden ve bunların dinci hassasiyetleri  üzerinden siyaset yapılmasından korku duyuyorlar. Türkiye bu dönemi kazasız belasız atlatırsa artık kendini bulacak ve geleceği çok farklı ve çok güzel olacaktır. Aynen çocukların ergenliğe geçişteki huysuzlukları gibi bir dönem. 

herkese selamlar,

 

 

 



__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 
foton
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 nisan 2008
Gönderilenler: 106
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı foton

Sevgili Efrayim

Demek istediğim şu : Yani Allah'ın  istedikleri nefsin olması gerektiği kadar isteklerde bulunmasıdır.Onun gerisi zulm ilerisi ise sapıklık olur....Mesela bir erkeğin ya da bir kadının eşinden yararlanması nefsin ihtiyacını karşılıyor...Ama ikinci eşe yönelim oluşuyorsa bu nefsin meşru isteği değildir(aldatma,Aynı zamanda nimete nankörlük demektir bu)...Hem birinci eşine zarar verir hem de istekleri sınır kabul etmeyecek sürece girer...Yani 2sinden sonra 3sü,3sünden sonra da diğerleri deyip deyip bir sapıklık sürecine girer...İnsan ihtiyacına göre değil de estetik ve dğer özelliklerine göre nefsi tatmine yönelirse bu tatmin işi sonu gelmeyecek değiştirmelere yani çeçekten çiçeğe konmaya sebeb olur....Azgınlık,doymazlık oluşur..Artık bunun insanlara vereceği zararı düşünün...Bu yüzden Rabbimiz nefsin ihtiyacına yönelik nicelikte eylemlere izin vermiştir....

Yukarı dön Göster foton's Profil Diğer Mesajlarını Ara: foton
 
efrayim58
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 13 subat 2007
Gönderilenler: 1098
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı efrayim58

        Efrayim

        Sevgili foton

        Siz normal kanunlara göre konuşuyorsunuz. Bu duruma göre tabiki doğru söylüyorsunuz.Ama normal kanunlar Allah emri midir? Bütün mesele bu sanırım.

       Birkaç basit örnek verelim. Evlat edinmek,ona soyadını vermek,miras hakkını vermek,nikah yasaklanması v.s tüm bunlar bizim kanunlarımızda da ve avrupa kanunlarında da var. Kuran'ın bu konuya bakışı bilindiği gibi farklıdır.

      Süt anne ve süt kardeşle evlenmek,bizim kanunlarımızda da ve avrupa kanunlarında mümkündür. Kuran'ın bu konuya bakışı bilindiği gibi farklıdır.

      Yeni bir konuyu da dile getireceğim. Avrupa birliğine bağlı bir ülkede, bir şahıs,eşinden ayrıldıktan kaynanasıyla evlenmek istemiş.Ülkesindeki kanun izin vermediğinden kabul edilmemiştir.O da avrupa birliğine ve mahkemesine başvuruyor.Mahkeme o ülkeyi suçlu bulmuş ve  kanununun bu değiştirmesini istemiş.

     Sevgi ile,

    

 

Yukarı dön Göster efrayim58's Profil Diğer Mesajlarını Ara: efrayim58
 
Yorumcu
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 08 mart 2010
Gönderilenler: 171
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Yorumcu

 

İşte.. Allah"ın hükmüyle hükmetmemek budur.Müslüman bir toplum veya müslüman bir palamento bir yasa yaparken,o konu hakkındaki Kur"an hükümlerini dikkate almak zorundadır.Eğer almıyorsa,Allah"ın hükümlerini hiçe sayıyor demektir.İsterse.yaptıkları kanun Kur"an "uygun olsun.

Yani bir yasa yaparken,Kur"an"ın o konudaki emir veya önerileri ortaya konmak,dikkate alınmak zorundadır.Eğer bu yapılmıyorsa,o toplum,Allah"ın hükümleriyle hükmetmeyen zalim ve müşrik bir toplum olur.

Bizim parlamentomuz,yasa yaparken,değil Kur"an"a bakmak,Allah"ın adını bile ağzına almamakta,alamamaktadır.Çünkü bizim topluma hükmeden siyasi otorite,Kur"an"a ve Allah"a savaş açmiş,zalim ve ateist bir otoritedir.

Bu otoriteyi,bu toplumun başına musallat eden,Lutfen Forumu zor duruma sokmayalim ve onun destekcisi pislik,yani müşriklerdir.İnşallah,bu toplum,bu pisliklerden temizlenecektir.

Selam ile.

Yukarı dön Göster Yorumcu's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Yorumcu
 
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

Sayın Naci Çelik,

Bu otoriteyi toplumun başına musallat eden M.K.A  değildir.

Değişen dünya düzenidir. O zaman için 1770 Sanayii toplumu, Aydınlanma ve Fransız ihtilalidir.

Dünya 1770 lerden başlayarak kabuk değiştirmiştir. Aynı 1990 lardaki globalleşme ve dijitalleşme gibi.

Her yerde dini hukuk vardı, Avrupa da da , İslam ülkelerinde de de. Bugünkü bildiğimiz kanunlar yoktu. İlk kodifiye kanun 1804 Fransız medeni kanunu Code Civil dir.  Bu kanunların yapılmasında dinin toplum geleneklerini etkilediği hususlardan kaçınılmamış ama direkt dine referans verilmememiştir.

Kapitalizm 1800 lerde çıkmıştır. Ondan öncesi Merkantilizm ve fizyokrasi di. Kur'anın ekonomik anlayışı fizyokrattır.

1800 lerden evvel mevduat bankacılığı, faiz falan yoktu. Faiz tefecilerde vardı. Tefecilik ve faizle para almak zaten çok marjinal bir durumdu. Böyle yaygın değildi. Sıradan insanın, işadamının faizle işi olmazdı. Ama endüstrileşme finansa ihtiyaç duydu.Bunun için bankacılık ve faiz başladı. Bunları bütün dinler kısıtlıyordu. O zaman dinlerin kısıtlayıcılığını engellemek için Aydınlanma felsefesi ortaya çıktı. İmmanuel Kant en önemli temsilcisidir. Dinler Hukuktan, idareden , ekonomiden dışlandı. Aklın ve bilimin verileri kabul edildi.

Osmanlıda gerek iç, gerek se dış baskılarla bu yeni düzene uydu. Tanzimat fermanı, Islahat fermanı, Meşrutiyet  budur. Bütün kanunlarını dışardan aldı. Ticaret kanunu, ceza kanunu gibi. A'li Paşa 1870 de Fransız medeni kanunu nu kabul edecekti, Ama Ahmet Cevdet Paşa karşı çıktı. Onun yazdığı mecelle kabul edildi. Neden edildi. Çünkü toplum bir batı Medeni kanunu na hazır değildi. Bakma 1926 da da hazır değildi. Hatta şimdi bile hazır değil. Ama 1926 da İsviçre medeni kanunu alındı. İyi de oldu.

Tamam laiklik dinsizlik gibi uygulanmasın. Din deyince bazı insanlar kurdeşen dökmesin de hangi din. Sadece Kur'an mı, Kur'an + Kur'ana uyması şartıyla hadisler mi, Kur'anı boğmuş gölgelemiş hadisler dini mi. Hangisi Allahın indirdiği din. Önce bu eşiği bir aşsak. Toplum olarak sağlıklı bir din anlayışına kavuşsak.

Niye insanlar 1839 da hırsızlık yapanın ellerinin kesilmesini yasaklayan Osmanlı Halifesini, 1860 larda Murabaha (Faiz) nizamnamesini çıkaran Osmanlı halifesini suçlamıyor da, herkes M.K. ya çullanıyor. Dini o katletmiş, Allahın hükümlerini o kaldırmış diye. Padişah, Halife yapınca mübah, Enver Paşa yapınca mübah ama M.K yapınca tü kaka öylemi. Ayıptır, günahtır.

M.K  olmaya idi. İttihat ve terakki olacaktı. Kurtuluş savaşını örgütleyen İttihat ve terakki ve Teşkilatı Mahsusadır.  (İpsiz Recep, Bulgar Sadık, Yahya Kaptan, Karakol teşkilatı vb.)  İttihatçıların bütün aydınları pozitivist düşüncededir. Pozitivm nedir. Dinden ziyade akla ve bilime önem veren, dini sadece vicdan işi kabul eden bir düşüncedir. Hukukta, ekonomide, yönetimde dini istemez. Bunlar aklın ve bilimin işidir der.  Aynı düzen yavaş yavaş alıştıra alıştıra olacaktı. M.K nın yaptığı bu süreci hızlandırmak için zorlamak, despotça davranmaktır. Sıkıntı bunun travmasıdır. Halkının çoğu köylü olan bir toplumu çok zorlamıştır.

Cumhuriyeti ilan etmek M.K. nın fikri değildir. Enver paşanın fikridir. Sultan Vahdettin bunun için Enver Paşaya düşmandır. Bu konu bütün İttihatçı çevrede tartışılmıştır. M.K. 1918 de Çekoslavakyada Karlovy Vary e (Karslbad) a gitti. Orada çekoslavakyanın kurcusu Masaryk ile tanıştı. Ve Masaryk çekoslavakya cumhuriyetini kurma fikrini ondan aldı. (Bunu bana Çekler anlattılar. Yani bizim üfürmelerimiz falan değil.)

İttihat ve Terakki M.K yı hiç bir zaman kendinden görmemiş ve onun liderliğini kabul etmek istememiştir. Terakkiperver Cumhuriyet fırkası ve İzmir suikasti bir İttihatçı komplosudur. Böyle bir muhalefetten dolayı M.K diğerlerini elimine etmiş ve Diktatörce davranmıştır. Devrinde 1928 dünya krizi, kendinden sonra da 2. Dünya savaşı olmasına rağmen çok büyük işler yapılmıştır. Bugün bunların hem nimetlerini, hem de travmalarını yaşıyoruz.

Kimsenin Allaha ve Kur'ana savaş açtığı yok. İslam ülkeleri hepsi feodal. Dini hukukta, ekonomide,siyasette  kullananların durumu malum. Bak afganistana,Pakistana, lArabistana, İrana, libyaya, mısıra. Allah için bir tane düzgün örnek var mı.

İnsanlar Türkiyenin bu duruma düşmemesi için yoğurdu üfleyerek yiyor.  

Ben M.K. ya minnettarım. O Türkiye için en iyisini yaptı. Onu destekleyen kimse müşrik ve pislik değildir. SEn bile bu forumda geleneksel islama ters düşen bir sürü düşüncelerini (Örneğin Kur'ana göre domuz eti haram değil vb. ) rahat rahat ifade etmeyi, onun getirdiği Laik düzene borçlusun.

Şunu iyi bilmesiniz Dinler, tarım toplumu ideolojisidir. Endüstri toplumlarında din ideoloji olmaz. Din vicdan işidir. Vicdan sahibi insanların ibadet yerleri olur, dini örgütlenmeleri olur.Tamam türkiyede Laiklik biraz sıkı ve fazla hassas. Bu Laiklik prensibi yeni çağın temel prensibi olmakla birlikte halkı çok dindar olan Fransa ve Türkiye de sıkı uygulanmıştır. Bu Tarikatçılardan, dinini sevdiğinden dolayı dincilerin oyuncağı olan köy kökenli halktan, biraz da dini genel olarak sunni inançla aynı gören ve buna karşı allerji gösteren Alevi kesim den kaynaklanıyor. İnsanların din anlayışı hep sembollerle. Sunniler kadını örtmekle bozmuş, Aleviler rahat içki içmekle.

KOnuşulacak konu çok. Ama sağlıklı bir görüşe sahip olmak için Yakın çağ Batı ve Osmanlı Siyasi tarihini, Ekonomi Tarihini , Hukuk tarihini , Türkiye sosyolojisini falan bilmek gerekiyor. Abdülhamiti ve İttihat ve terakkiyi ve onları etkileyen özellikle Fransa kaynaklı düşünceleri bilmeden doğru bir görüşe sahip olamazsınız. Hatta fransanın nasıl bir ülke olduğunu, 1789 ve sonrası biraz Fransız tarihi bilmeden de Türkiyeyi anlayamazsınız.

Türkiye Tayyip Erdoğan la Fransız modelini bırakıyor, ikinci tanzimat ve Amerikan modeline geçiyor. Ama bu model bile biraz neyin ne olduğunu bilen insan gerektiriyor. Ama bunun üstüne bir de Arapçı saadet parti falan gelirse seyreyle sen gümbürtüyü. Toplumun büyük kesimi daha Avrupanın 1770 lerin seviyesinde değil.

Şu son dediğiniz laf bile çok irrite edici.Ben M.K ya minnettarım. Onun destekçisiyim. Onu seven kimse ne pislik, ne de müşriktir.  Allah  güzel ülkemizi,  sizin gibi  cahillerin şerrinden korusun. 

Herkese Selamlar,

 

 

 



__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 

<< Önceki Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats