| Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
SÜNNET: her şeyden önce şu gerçeği vurgulayalım,Peygamber efendimizin sünneti dinin değişmez, asli kaynağı değildir.Bilakis o zamanın şartlarında İslam dininin tek asli kıstas kaynağı olan Kur’an’ın en ideal uygulanış versiyonudur.şartların değişmesiyle uygulanış biçimleri de değişebilir.Peygamberin o zaman ki şartlarda Kur’an’ın emrini uygulayışına örnek vererek izah etmeye çalışalım.
“Ey müminler savaş hazırlıklarınızı yapınız ve sonra da ya bölük bölük ya da hep birlikte savaşa çıkınız.” Nisa suresi 71
Ayet savaş için hazırlık yapmayı emrediyor.Bu emrin ilk muhatabı,Resulullah ve sahabeler kılıç,mızrak, ok, kalkan, at, deve vesaire o zamanın şartlarına göre,imkanlar çerçevesinde en güzel bir şekilde bu emri yerine getirdiler.Burda emir asıldır,nelerle hazırlık yapılacağı belirtmediği için Resulullah ve sahabelerin bu şekildeki hazırlıkları ise açılımdır,insiyatiftir.Şartların değişmesiyle Resulun açılım ve insiyatifleri değişebilir.Aksi hade günümüz savaş hazırlığını günümüz şartlarına göre değilde Resulullah dönemindeki hazırlıkları yapmamız gerekecek.Hangi akıl sahibi bunu savunabilir.
Bu gerçeklerden yola çıkarak şunu söleyebiliriz. Kur’an’ın dışındaki tüm dinle ile ilgili bilgiler ancak Kur’an’ın onayından geçenler kabul edilebilir.Kur’an,asıl,mutlak ve değizmez evrensel bir ölçü,Kur’an’ın onayından geçenler ise asıl olmayıp illete binaen koyulan ölçüler,uygulamalar ve sözlerdir.yahut Kur’an’ın serbest yani insiyatifimize bıraktığı,zaman,şartlar ve ihtiyaçların değişmesiyle değişebilir.Yani bunlar asıl olan Kur’an’ın açılımlarıdır,yorumlarıdır, Müslümanların maslahatları gereği değişebilir.
Bununla beraber yürüyen Kur’an olması hasebiyle Resulullah’ın sünneti yani Kur’an’ı uygulayış versiyonu yabana atılacak cinsten olmadığı, bilakis Kur’anı doğru ve sağlıklı anlamada yardımcı bir unsur ve aynı zamanda vasat ve ideal bir bakış açısıyla Kur’an’dan faydalanmaya ışık tutacağı gerçeğinide belirtmeliyiz..
İcma-i ümmet yani Müslüman toplumun bir meselede ittifak etmesine gelince,bu da dinin asli kaynağı değildir.Hem ortaya çıkan meseleler değişkendir,hem bütün müslümanların aynı zaman diliminde ve bir arada yaşamadıklarından ,hem de tüm Müslümanların aynı meselede ittifak etmesi mümkün değildir.Bununla birlikte çıkan meselelerde İslam ümmeti, Kur’an’ın öncülüğünde,hak’ta ittifak etmeleri dinin bir emridir. 4/Nisa 115. 8/Enfal46. 3/Al-i imran 103.Ayetleri Buna işaret etmektedir. Demekki,ümmetin görevi meseleleri Kur’an’ın evrenselliğinde ele alıp böylece Kur’an’ın ortaya koyduğu çözümde ittifak etmektir. 3/Al-i imran 104-110
Kıyas-ı fukaha yani meseleler konusunda uzman,profesyonel, derin ihtisas sahibi ehil bilginlerin, meselelerin çözümünü Kur’an’ın benzer meseleyi çözüme kavuşturan formülüyle kıyaslıyarak çözüme kavuşturmaya gelince,buda icma gibi değişkendir yani bir açılımdır,bir yorumdur dinin aslı değildir.Bununla birlikte dinin bir tavsiyesi,meseleleri doğru ve sağlıklı bir şekilde çözmede isabetli bir yöntemdir. 3/Al-i imran 7. 4/Nisa 58-83. 39/Zümer 9. ayetleri buna işaret etmektedir.
Demekki dinin kaynağı (edilleyi şer’iyye)Kur’an ayetlerine göre tektir o’da Kur’an’dır,koyucusuda Allah’tır. 45/Casiye18. 7/A’raf 54. 98/Beyyine5. 12/Yusuf40. 18/Kehf 27. 5/Maide48-49-50. 10/Yunus34-35. 42/Şura10. 29/Ankebut51.Ayetleri buna işaret etmektedir.
EBU MÜCAHİDE
__________________
ALLAH'IN EVRENSEL HAK DİNİ = Aklı doğru modda kullanarak yaratıcının bizde yarattığı yaratma yetisini işleterek yapımızdakileri sistematize edip ,kendimizle ve doğayla uyumlu bir yaşam sürmektir
|
HABERLER
Etkin Konular
Kullanıcı Listesi
Yardım
Kayıt
Giriş
Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu: Dinin kaynağı (edilleyi şer’iyye)
