HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Çalışmaları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Çalışmaları
Konu Konu: Herkes Cehenneme Uğrayacak mı? Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Herkes Cehenneme Uğrayacak mı?

Hakkı YILMAZ (Meryem Suresi Tebyini, www.istekuran.com)


Meryem Suresi

68–72. Ayetler:

Bunun için Rabbine ant olsun ki; Biz onları ve şeytanları mutlaka haşredeceğiz. Sonra onları dizleri üzerine çökmüş hâlde cehennemin dış kenarında (mahşer alanında) mutlaka hazır bulunduracağız.

Sonra her gruptan, Rahman’a karşı kafa tutmada daha şiddetli davrananlar hangi kimlerse, onları mutlaka ayıracağız.

Sonra elbette ki Biz, oraya atılmaya kimlerin daha lâyık olduğunu daha iyi biliriz.

Ve Rabbinin üzerine almış olduğu kesinleşmiş bir hüküm olarak, içinizden ORAYA (cehennemin dış kenarına; mahşer alanına) uğramayacak hiç kimse yoktur.

Sonra Biz, takva sahibi olmuşları kurtarırız. Zalimleri de ORADA (cehennemin dış kenarında; mahşer alanında) dizleri üzerine çökmüş hâlde bırakırız.

 

Bu ayet gurubunda insanların haşr esnasında ne ile karşılaşacakları bildirilmektedir. Allah’ın bu bildirime ant ile başlaması, yapılan açıklamaların ne kadar ciddî olduğunu göstermektedir. Buna göre, peygamberler de dâhil olmak üzere tüm insanlar, şeytanlarıyla (kendi iblisleriyle) birlikte, cehennemin dış kenarında bulunan mahşer alanında toplanılacaktır. Buradaki toplanmada, peygamberler de dâhil herkesin hazır bulunacağı, 71. ayetteki “Oraya uğramayacak hiç kimse yoktur.” ifadesinden anlaşılmaktadır. Cehennemin dış kenarındaki bu toplanma, hesap vermek için olacak, takva sahipleri bir an evvel oradan kurtarılıp cennete yollanırlarken, müşrikler diz üstü perişan bir hâlde, daha oradan itibaren (cehenneme bile girmeden) azap çekmeye başlayacaklardır.

Haşre dair Kur’an’da pek çok ayet vardır:

Saffat; 22, 23: Toplayın o zulmedenleri, eşlerini ve Allah’ın astlarından tapmış oldukları şeyleri. (Toplayın da) İletin onları cahimin (cehennemin) yoluna doğru.

Casiye; 28: Ve her ümmeti, diz çökmüş görürsün. Her ümmet, kendi kitabına çağırılır: “Bugün, yapmış olduğunuz amellerin karşılığı size verilecektir.”

Zümer; 31:  Sonra siz kesinlikle kıyamet gününde Rabbinizin huzurunda tartışacaksınız.

Haşr, Allah’ın kesin olarak aldığı, asla değişmez bir karardır. Ama bu ürpertici tablo müminleri asla korkutmamalıdır. Çünkü Yüce Allah müminlerin mahşer alanında güvende olacaklarını bildirmektedir:

Enbiya; 101, 102: Şüphesiz tarafımızdan kendilerine güzellik hazırlanan kimseler; işte onlar ondan (cehennemden) uzaklaştırılmışlardır.    

                               Onlar, onun (cehennemin) uğultusunu duymazlar. Onlar, nefislerinin istediği şeyler içinde sürekli kalıcıdırlar.

 

Neml; 89: Kim iyilik ve güzellik getirirse, onun için ondan (getirdiğinden) daha hayırlısı vardır. Ve onlar o gün korkudan güvende olanlardır.

 

Rabbimizin ifadeleri gayet açık olmasına rağmen, İslâm düşmanları bu konuya da el atmışlar ve ne yazık ki bu ayet grubunu malzeme yaparak insanların, özellikle de Müslüman ve müminlerin zihinlerinde çok yanlış bir inanç oluşturmaya muvaffak olmuşlardır. Bu anlayışa göre; bütün insanlar dünyada işlemiş oldukları günahları sebebiyle önce cehenneme atılacaklar ve orada belli bir süre azap çektikten sonra günahlarından arınmış olarak cennete gireceklerdir. Ama dirayetsiz tefsirciler ve mealciler ile kendinden öncekilerden kopya çekmeye alışmış olan (haybeci) ulema tarafından aslı astarı olmayan rivayetlere dayandırılarak topluma yerleştirilmiş olan bu inanç, Kur’an’a tamamen ters ve maalesef Yahudi zihniyetine uygun bir inançtır.

Ayeti ve konuyu daha iyi anlayabilmek için öncelikle “havl” sözcüğünün ne anlama geldiğini bilmek gerekmektedir.

 

Havl

“Havl” sözcüğünün esas anlamı; “bir şeyin değişmesi, değişime uğrayıp başkasından ayırt edilmesi” demektir. “Hâl (durum, vaziyet)” sözcüğü de “havl” sözcüğünün farklı bir ifadesidir ki bu sözcük; insan ve başka bir şeyin iç ve dış dünyası, bedeni, kazancı gibi değişken işlerin ve şeylerin durumunu ifade eder (“hâl” sözcüğü aynen bu anlamıyla Türkçeleşmiştir). Ama bu sözcük genellikle “sene” anlamında kullanılır. Bunun sebebi, Dünya üzerindeki sabit bir noktadan bakıldığında Güneş’in ufuktaki aynı noktadan iki defa doğması veya batması arasında geçen zamanın bir sene olmasındandır. Başka bir ifade ile söylenecek olursa, Dünya üzerindeki sabit bir noktaya göre her gün değişik noktadan doğan ve batan Güneş, bu değişik noktaları kapsayan turunu bir senede tamamlayıp, değişimin başladığı noktaya bir sene sonra döndüğü için, değişimlerin bittiği süre olan bir yıla “havl” denir. Meselâ Araplar “Halet id dar (ev / yurt değişti)” şeklindeki deyimle; “evin üzerinden bir sene geçtiğini” ifade etmek isterler. Klâsik Arap dilinde bunların birçok örneği mevcuttur.

Çoğulu “ahval” ve “huvul” olarak söylenen “havl” sözcüğü, Kur’an’da da birçok ayette “sene” anlamında kullanılmıştır:

Bakara; 233: Ve anneler, çocuklarını, emzirmenin tamamlanmasını isteyenler için tam iki yıl emzirirler. Çocuk kendisine ait olan babaya da emzirenlerin yiyecekleri ve giyecekleri maruf ile (geleneklere uygun olarak) bir borçtur. Her nefis (her kişi) ancak gücüne göre mükellef olur. -Çocuğu sebebiyle bir anne de, çocuğu sebebiyle bir baba da zarara sokulmasın.- Vârise düşen de bunun aynıdır. Eğer ana ve baba birbirleriyle istişare edip, her ikişinin de rızasıyla çocuğu memeden ayırmak isterlerse kendilerine bir günah yoktur. Eğer çocuklarınızı başkalarına emzirtmek isterseniz vereceğinizi maruf ile (geleneklere, günün şartlarına uygun olarak) verdikten sonra bunda da size bir günah yoktur. Ve Allah’a takvalı davranın ve bilin ki, Allah yaptığınız şeyleri görendir.

Bakara; 240: Ve sizden eşler bırakarak vefat edecek olanlar, eşleri için senesine kadar evlerinden çıkarılmaksızın kendilerine yetecek bir malı vasiyet ederler. …

Bizim kaynak olarak seçtiğimiz sözlüklerde, sözcük hakkında şu açıklamalar yer almaktadır: Bir şeyin havli, üzerine dönebilecek, çevrilebilecek tarafıdır. Yani bir şeyin değiştiğini gösteren, belli eden tarafı (dış yüzü, dış kenarı) o şeyin havlidir. “Hile” sözcüğü de “havl” sözcüğünden gelir. (Tac ül Arus; c:14 s:179–186, Lisan ül Arab; c:2 s:664–673, Müfredat; s:137, 138)

“Havl” sözcüğü Kur’an’da 17 kez geçmektedir. Bunlardan ikişi (Bakara; 233, 240) “sene” anlamında 15 tanesi de (Meryem; 68,   Zümer; 75,   Âl-i Imran; 159,   Tövbe; 101, 107,   Ahkaf; 27,   Bakara; 17,   İsra; 1,   Şuara; 25, 34,   Mümin; 7,   En’âm; 92,   Ankebut; 67,   Neml; 8,   Şura; 7) “bir şeyin dış kenarlarından birisi”  anlamında kullanılmıştır. “Havl” sözcüğü Türkçemize “havlu (Avlu; yapının yanı başında duvarla çevrili yer)” olarak geçmiştir.

Bu sözcük ile ilgili olarak yine çok önemli bir nokta, İsra suresinin 1. ayetinde işlenecektir.

Görüldüğü gibi, “havl” sözcüğünün anlamına göre ayette “havl-i cehennem” olarak belirtilen mahşer yeri; “cehennemin dış kenarı, yanı başı” demektir. Burası ise gidilecek bir yer olup, cehennem gibi girilecek bir yer değildir. Ayetlerin açık ifadesinden anlaşıldığına göre mahşer günü toplanma, sorgu sual, ayrışma, yani cennete ve cehenneme sevk, buradan (havl-i cehennemden / cehennemin dış kenarından, yanı başından) yapılacaktır. Herkesin diz üstünde bulundurulacağı bu yerde (cehennemin dış kenarında) sadece zalimlerin bırakılacağı, müttekilerin ise oradan kurtarılacağı hususuna dikkat edilirse, konunun hiç de hurafelerde anlatıldığı gibi topluca cehenneme giriş şeklinde cereyan etmeyeceği hemen anlaşılmaktadır.

Ayetler bu kadar açıkken, anlamların bu derece çarpıtılmasında ve bu konudaki sapmanın oluşmasında bize göre üç türlü gayret rol oynamıştır:

-    Meryem suresinin 71. ayeti, siyak ve sibakından koparılmıştır.
-    Ayette geçen “varidüha” ifadesindeki “ha” zamiri “cehennem”e irca edilmiş, yani “cehennem” sözcüğüne işareten gönderme yapılmıştır.
-    Her hurafede olduğu gibi birçok aslı astarı olmayan rivayet uydurulmak suretiyle, yukarıda söylediğimiz gayretler desteklenmiştir.

Herkes tarafından gayet iyi bilinir ki; bir cümle, içinde bulunduğu pasajdan, paragraftan ayrı olarak değerlendirilirse pasajdaki anlam bütünlüğü bozulur ve böyle bir durumda yanlış anlaşılmalar kaçınılmaz olur. Bu kural, bütün metinler için geçerliyken ve ayetlerden yanlış manalar çıkartılmaması için özellikle Kur’an’da titizlikle uygulanması gerekirken ihmal ediliyorsa, bize göre bu, Müslümanların büyük bir zaafı veya birilerinin art niyetinden başka bir şey değildir.

Diğer taraftan, her dil için geçerli olan ve yine herkes tarafından iyi bilinen bir kuraldır ki; bir cümlede bulunan zamirin kime dönük olduğu, yani o zamirin mercii, zamirden önce lâfzen, manen veya hükmen mezkûr olmalıdır. Bu kural doğrultusunda 71. ayette bulunan “ha” zamirinin mercii olarak gösterilen “cehennem” sözcüğü, ayette müstakil olarak değil, isim tamlaması hâlinde (muzaf, muzafün ileyh), “havle cehennem (cehennemin dış kenarı)” şeklinde yer almıştır. Bu durumda zamirin merciinin, isim tamlamasının tamamı olması mecburiyeti vardır ve dolayısıyla da zamirin mercii; “cehennemin dış kenarı”dır. Başka bir ifade ile, insanların diz üstü çökmüş vaziyette hazır bulundurulacağı ve bazılarının bu durumda bırakılacağı yer, “cehennem” değil, “cehennemin dış kenarı”dır. Nitekim bu basit kuralı ihmal ederek zamirin merciini “cehennem” olarak gösteren tefsircilerin yapmış oldukları hata, yukarıda verdiğimiz Enbiya suresinin 101, 102. ve Neml suresinin 89. ayetlerinde gün gibi ortaya çıkarılmış ve Rabbimiz bu ayetlerde müttekilerin cehennemden uzaklaştırılacaklarını ve güvende olacaklarını beyan buyurmuştur.

Diğer taraftan, herkesin cehenneme sokulması şeklinde yapılan çarpıtmalar, 71. ayet gereği, peygamberlerin (özellikle peygamberimizin) de cehenneme gireceği sonucunu ortaya çıkarınca, bu uydurmacılar ne yapacaklarını iyice şaşırmışlar, hatalarından dönmek için nasıl bir çıkış yolu bulacaklarını bilememişler ve içinde bulundukları şaşkınlıkla bin bir türlü saçma sapan, mide bulandıran fikirler üretmişlerdir. Bazısı müminlerin cehenneme girmesinde hikmet arayan, bazısı ateşsiz cehennem ve yakmayan ateş icat eden, bazısı cehennemin içine tünel koyan, bazısı da cehennemin üstüne köprü kuran bu kişiler, tabiî ki meseleye bir çözüm üretememişler ve işin sonunda kelimenin tam anlamıyla havlu atmışlardır.

Bu konudaki rivayetler ise, meselâ İbn-i Abbas’tan birbirini tutmaz tam on yedi tane, peygamberimizin eşi Hafsa’dan yine birbirini tutmaz dört tane ve daha niceleri, değişik kitaplarda (İbn-i Kesir’de hepsi mevcut) yer almıştır.

Sonuç olarak, bu konuyu anlamak için hayalî safsatalar yerine tafsilâtlı ve apaçık olan kitabımıza bakmak ve “ba’s” anıyla cennet veya cehenneme giriş arasındaki dönemi, yani mahşeri ve mahşerde yaşananları göz önünde bulundurmak yeterlidir. Çünkü konu Kur’an’da, insanların daha iyi anlamasını sağlamak için birçoğu temsilen canlandırılmış sahneler hâlinde pek çok ayette açıklanmıştır: Âl-i Imran; 9,   Nisa; 172–175,   En’âm; 94,   Â’raf; 6–9,   Yunus; 45,   İbrahim; 49, 50,   Hicr; 25,   Nahl; 84–89,   İsra; 71,   Kehf; 47, 48, 87, 99,   Meryem; 93–95,   Ta Ha; 108,   Sebe’; 40–45,   Ya Sin; 51–67, Zümer; 68–75,   Fussılet; 19–25,   Duhan; 40–42,   Casiye; 28–32,   Kaf; 20–35,   Teğabün; 9,   Hakkah; 13–39,   Kıyamet; 10–15,   Mürselat; 29–44,   Nebe’; 18–40,   Zelzele; 6.



__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats