iman Yazdı: Selam Öktem Sevgili ağabeyim "Le ilehe" değilki, La İlahe, bu benim inancım neden yazılırken telafuza dikkat edilmiyor, ben başka birinin kutsalıyla ilgili bişi yazarken dikkat ederim. Onun kutsalını kabul ettiğimden değil, ama o na saygımdan. Burada yazı yazanda kabul etmeyebilir ama yazıyorsa benim şehadetimi düzgün yazmaya özen göstermelidir. Ve sehven olmıyacak kadar çok bu şekilde mesajlar oluyor. Meramım budur.

Selam İman Kardeşim, mes'ele bu muydu şimdi? açıkça yazsaydın keşke. hemencecik suçlamadan önce.

ben ''Eşhedu en le ilehe illallah ve Eşhedu enne Muhammed'en abduhu ve Resuluhu '' şehadet cümlesini belki 3 yaşımdan beri hep böyle söylerim. bu benim konuşma dilimdir. ve aynen söylediğim gibi de yazdım.ne var bunda şaşırdım doğrusu. ilah ,ileh aynıdır. la, le aynıdır.türkçe ile arapça arasında ,yazarken haliyle yazım farkları olabilir. burda ne söylendiği apaçık ortadadır. suçlamada bu acele niye?

Sevgilerimle

iman Yazdı: Selam Benim Kitabım Kuran Vahiy almadım Allah'tan Hz. Muhammed bana ulaştıran Hz. İbrahimi, Hz. Musayı. Hz.İsa'yı tanıdım onun getirdiği kitaptan Saklanmış Tevrat'ı Tahrif edilmiş incil'in asıllarının hak olduğuna iman ettim mushafın yazdıklarından Evet her devirde olduğu gibi yamanmaya çalışanlar olmuştur görünmeye çalışarak sureti haktan ama benim hanifliğimde ondan yani Allah'ı aramam fıtratımdan Hz. Muhammet, Hz Kuran, Sırasıynan Çünkü öyle vaazetmiş yaratan yani benim hanifliğim değil incilden, tevrattan Hz. İbrahimle tanışıklığım mushaftan sözüm meclisten dışarı tenzih ederim hanif dostları ama kusura bakmasın papazla, hahamın uyanığı onlar kurana dönecek yüzünü yoksa onları kapsamıyor Hz. İbrahimin Sancağı sevgiyle selamlıyorum kardaşlarımı

Selam İman Kardeşim,

benimle ilgili ( telaffuz şekli ile ilgili ) suçlamanızdan sonra ilaveten bu mesajınızla ne demek istediğinizi inanın tam olarak anlamış değilim. gerçi Hanif Dostları tenzih etmişsiniz teşekkür ederim, fakat oradaki '' ama '' yı anlıyamadım gerçekten. lütfen biraz daha açar mısın. açık ve net olarak söylemek istediklerini anlatır mısın. söylemek istediklerini açıkça söylemeni engelliyen bir hal mi var yoksa ?

ve, benden de sana birkaç tane suçlama ister misin?

madem ki, telaffuz / yazım biçimi ve şekli / harfler/ sesler ile ilgili suçlanıyorum,

o halde :

1-niye bir kere Hz.Muhammed, bir kere Hz.Muhammet , şeklinde yazıyorsun? niçin '' Mushaf'ın'' birinci harfini küçük yazıyorsun? neden ''Kur'an '' kelimesinin birinci harfini küçültmeyi tercih ediyorsun? üstelik kesme işaretini kaldırıp '' kuran '' şeklinde yazmayı benimsiyorsun. bunların özel sebebleri var mı? neden ve niçin kutsallarımızı düzgün telaffuz etmiyorsun?( ben de şimdi bunları mı sormalıyım o halde? ) yazdığımız yazıları okumayıp , orda anlatılanları görmeyip, bunlara mı kafayı takacaz o halde? bu kadar mı gafil olacağız?

2- '' benim inancım '' '' benim kutsalım '' dediğiniz cümle / Tevhid Akidesi, hepimizin inancı ve hepimizin kutsalıdır. O'nu yalnız kendinize hasredemezsiniz... ( üstelik telaffuz mes'elesini kullanarak başkasının kutsallarına saygı gösterilmesi gerektiğinden söz edebiliyorsunuz ne yazık ki...) esasen tartışılması gereken şu değil midir ? Kur'an'da tarif edilen Hz.Muhammed mi ? Yoksa uyduruk Rivayetler Dininin tarif ettiği Hz.Muhammed mi? hangisini tercih ediyorsunuz? veya hangisi işimize daha çok geliyor? ne yapsak da Peygamber(ler) 'e hürmette kusur etmemiş oluruz? veya Peygamber(ler)'e hürmet nasıl yapılmalıdır? sözde mi? yoksa özde mi?

Sevgilerimle

Selam,

İmanın söylediklerinden bugüne kadar bir şey anlayabilmiş değilim. Niye düz yazıyla yazmoyor? Ben şiir sevmiyorum. Yada iman arkadaşın seviyesine ulaşamadım henüz. Aklıma başka bir neden gelmiyor.

Vesselam.

Selam,

rehber yazdı:

Niye düz yazıyla yazmoyor

iman yimdi buna da takılır diye düzeltme ihtiyacı duydum.

Doğrusu: yazmıyor.

Vesselam.

Merhaba Arkadaşlar;

Benim bu müzakereyi açmamdaki tek amacım belki dar çerçevede yazdığım için iş bu boyuta kadar geldi ama, bu cümle bize namazda okutulur, tahiyyat duasından sonra. Biraz araştırmadan sonra tahiyyat duasının namazda olmaması gerektiğini anladım ve peşinden de islamın şartı olarak kabul gören kelime-i şahadeti gerçek manada kavramak içindi.

Hala çok yaygın ve popüler bir inancımız var, "peygambere hitaben sen olmasaydın alemleri yaratmazdım" cümlesini hepiniz bilirsiniz. Hatta bu konuda akşam evde yengem ve teyzemle kavga bile ettim, hatta eren erdemin yazdığı ayetleri tek tek okudum, buna rağmen, o kadar yaptıklarımdan benim peygamberimi dışladığımı düşündüler. İman rumuzlu arkadaşın ne demek istediğini gerçekten ben de anlamış değilim. Benim gerçekten bu müzakereyi açma amacım bu cümleyi kurarak diğer peygamberlere haksızlık mı yapıyoruz, yanlışa düşmeyelim çabası idi. İşin uzmanı zaten bu soruları basit görüyor ve öyle yaklaşıyor, yada çarpıtılmış soru olarak algılıyor ki bu çok üzücü. Ben bile o kadar araştırmama, okumama rağmen o kadar çok yolun başındayım ki, lütfen bizim şevkimizi kırmayın. Hepimizi, yani bu siteye gelen,sorular soran, iyi niyetli insanları keskin kılıçların altına yatırmayın. Onların çoğunun amacı benim gibi gerçekten doğruları görebilmek ve öğrenmek. Yoksa burdaki art niyetlileri şıp diye anlamak hiç kolay değil, ben bile bu kadar bilgimle anlıyorken, uzman arkadaşlar ilk kelimeden anlıyorlar.

Çocukluğumuzdan beri bizim peygamberimiz Hz. Muhammeddir diye öğretiliyor bizlere. Kelime-i Şehadet getirmeden müslüman olunmayacığını söylüyorlar, biz bu bilgilerle donatılmışken ki ben bunlara eksik bilgi diyebiliyorum ancak; sormadan-etmeden-sorgulamadan nasıl varacağız doğrulara. Maalesef burda bazı arkadaşlar bizlere böyle yaklaşıyor.

İkinci amacım ise; kendi çevremden biliyorum ve kendimden, yadırganırım, kınanırım bana gülerler diye insanlar soramıyorlar kafasına takılanları.Böyle yaparak da başkalarına rehberlik yapmamız yanlışmı? Örnek verecek olursam: Ben 40 yaşına kadar namaz kılmayı bilmiyordum, ne zaman öğrendim ve başladım, paralelinde Kuran okumaya da başladım, çünkü bildiklerimin bazıları mantığımla örtüşmüyordu, kaynağından öğrenmeliydim. Ama bana geçmişte bazen namaz kıl dediklerinde bilmiyorum demeye çekiniyordum, utanıyordum, pskilojim böyle idi. Şimdi ise bilmediklerimi rahatça söylüyorum, bilgiyi almak için elimden gelen her şeyi de fazlasıyla yapma gayretim var. Bu yüzden benim gibi insanlar ve yanlış inanışa sahip insanlar o kadar çokken, lütfen bizlere önyargısız yaklaşın, samimiyetimize inanın ve bize yardımcı olun.

Hepiniz Allaha emanet olunuz...

Yeniden Merhaba;

Yoksa burdaki art niyetlileri şıp diye anlamak hiç kolay değil, ben bile bu kadar bilgimle anlıyorken, uzman arkadaşlar ilk kelimeden anlıyorlar.

hiç zor değil olacaktı:)

Selam berguzar,

iman ın aslında nasıl düşündüğünü, özellikle bizimle ilgili fikirlerini öğrenmek istersen 51. AYETİN PERDE ARKASI adlı bölüme bakmanı tavsiye ederim. Orada aslında kendini çok güzel tanıtmış.

Benim şahsi kanaatim kim ne derse desin insan doğru bildiğini yapmalıdır. Tabi doğru bilginin ölçüsü de elbette Kurandır. Naçizane tavsiyem, isteyen istediğini söylesin, söyleyecekler de. Sen eğer kendini doğruyu bulmaya adamışsan gerisi teferruattır. İnsana yaptıklarının hesabını soracak olan Allahtır. Ve yine Kurandan anladığımız üzere sorumlu olacağımız ya da hesaba çekileceğimiz tek kitap Kurandır. Yine gerisi teferruattır.

Sırf Allah rızasını gözeterek bir şeyler yapmaya çalışan insanları kiralık, satılık, münafık diye nitelendiren zihniyeti şiddetle kınıyorum ve aramızdaki hesabı Hesabımızı görecek olana bırakıyorum.

Vesselam.